Temel Geometrik Kavramlar, Açı Ve Üçgenlerde Kavram Yanılgıları

Temel geometrik kavramlar olan nokta, doğru, doğru parçası ışın, düzlem soyut kavramlardır. Yani
öğrencilerin eline bir noktayı verip incelemelerini isteyemeyiz. Çünkü noktanın boyutu yoktur. Bu
nedenle nokta bizim zihnimizde canlandırabileceğimiz bir kavramdır. Aynı şekilde doğru tek boyutlu
düzlem iki boyutlu olduğundan bunlarda bizim zihnimizde var olan şeylerdir. Biz bu kavramları görsel
olarak karşıya aktarmaya çalışırız. Ama aslında bunlar sadece semboldür. Kavramın kedisini ifade
etmez. Öğrencilerin yanılgıları da burada başlar. Bu sembolleri kavramın kendisi olduğunu
düşünürler.

Açıda yaşanan kavram yanılgısı ise iki doğru arasında kalan

alanı açı olarak düşünmeleridir. Ancak açı iki doğru arasında
kalan açıklıktır.

Bir diğer kavram yanılgısı ise dik açı hep bir kolu sayfaya

paralel çizildiği için açının döndürülmüş hallerinin de dik açı

olduğunu anlayamıyorlar.

Öğrenciler 00 1800 ve 3600 ‘den büyük açıları gösterirken zorlanabilmektedirler

Üçgenlerde yaşanan kavram yanılgılarının başında öğrencilerin zihinde oluşan üçgenin dar açılı üçgen
olmasıdır. Öğrenciler bu sebeple geniş açılı üçgenleri anlamakta zorlanabilirler.

Öğrenciler “dar açılı üçgenin tüm açıları dar geniş açılı üçgenin ise tüm açıları geniştir” diye
düşünebilirler. Bu yanlış düşünceyi ortadan kaldırmak amacıyla öğrencilere geniş açılı üçgen çizme
görevi verilebilir.

Üçgenin bir elemanı olan yükseklikte de birçok kavram yanılgısı vardır. Bunlardan ilki yükseklik
sayfaya paralel olan tabana çizilebilir algısıdır. Bir diğeri yüksekliğin dikey bir çizgi olduğu
düşüncesidir. Ve öğrenciler yüksekliğin sadece üçgenin içinde olabileceğini düşünürler. Öğrenciler dik
açılı üçgenlerde yüksekliğin dik kenarlardan biri olduğunu anlamazlar. Bu da yükseklik üçgenin içinde
olmalıdır düşüncesinin devamı niteliğinde bir düşüncedir. Bu yanlış düşünceleri önlemek amacıyla
farklı formlarda üçgenler ele alınmalı ve bu üçgenlerde yükseklik çizme çalışmaları yapılmalıdır.
Çocukların yüksekliği daha iyi anlamaları için geogebra gibi dinamik yazılımlardan faydalanılabilir.
Öğrenciler eşkenar üçgenleri ikizkenar üçgenlerin özel bir hali olarak düşünebiliyorlar. Bunun önüne
geçmek için ayrıştırıcı tanım kullanılabilir.

Öğrenciler üçgen eşitsizliğini somutlaştıramadıkları için üçgen çiziminde ikizkenar üçgen ya da

kenarları birbirine en yakı üçgen ya da eşkenar üçgen çizme eğiliminde olurlar. Hatta öğrenciler
üçgenin kenar uzunlukları arasındaki fark büyürse bir üçgen çizilemeyeceği algısı da oluşabilir.