KAVRAMININ ÖĞRETİMİNDE KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR İLE ÖĞRENCİ HATALARI VE KAVRAM YANILGILARI
HAZIRLAYAN: ELİF YÜCEEL
190444025 • Araştırmalar çoğu öğrencinin aritmetikten cebire geçişte zorluklar yaşadığını göstermektedir. Bu problemin kaynağı bazı araştırmacılar tarafından aritmetikte yaşanan sıkıntılara bağlanmıştır. Çünkü araştırmacılar cebirsel ifadelerle ilgili işlemlerin tamsayı içermesinden dolayı cebirsel ifadeler ve aritmetiğin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve aritmetikte yaşanan kavram yanılgısının cebirsel ifadelerde de problem yaşanmasına sebep olduğunu ortaya koymuştur. • Benzer şekilde, ortaokullarda cebrin günlük hayatla ve aritmetikle ilişki kurulmadan öğretildiğinden öğrencilerin cebirde sıkıntı yaşadığını belirtmiştir. • Bunun dışında problem kaynağı olarak cebrin yapısal yönlerini anlamadaki yetersizlikler ve harflerin kullanımı gösterilmiştir. • Cebirde öğrencilerin hem cebirsel ifade hem de değişken kavramlarına ilişkin zorlandıkları ve yanılgı içerisinde oldukları bazı durumlar olduğu tespit edilmiştir. Cebirsel ifadelerde en çok zorlanılan durumlar; • Cebirsel ifadeleri yazma ve yorumlama, • Cebrin dilini ifade etme, • Cebirsel ifadelerdeki toplama ve çıkarma gibi işlemler, • Cebirsel ifadeyi hem süreç hem de sonuç olarak kabul etme şeklinde özetlenebilir. Bunları detaylandıracak olursak, • Bir cebirsel ifadenin eşit işaretine sahip olmaması ya da sağ tarafında bir şeylere sahip olmaması durumunda öğrencilerin bu cebirsel ifadeye sayısal değer verme eğiliminde olacaklarından bu tür ifadeleri anlamlandırmakta güçlük çektiklerinden bahsedilmiştir.
Ö rneğin, • Cevap olarak 4a cebirsel ifadesine ulaşılsa dahi a'nın değeri bilinmediğinden bu sonucunun uygun bir cevap olduğunu düşünmemektedirler. Benzer şekilde bir cebirsel ifadeyi hem süreç hem de sonuç olarak kabul etmeyen öğrenciler 4x + 7y şeklindeki bir cebirsel ifadeyi tamamlanmamış olarak düşünerek sonucu şeklinde ifade etme eğiliminde olmuşlardır. • Araştırmalarda genel olarak öğrencilerin değişken kavramının anlamını bilmedikleri, bu kavramın ne işe yaradığını anlamadıkları ve değişken kavramı yardımıyla genelleme ve soyutlama yapamadıkları görülmüştür. Değişken kavramı ile ilgili olarak öğrencilerin anlamakta en çok zorlandıkları durumlar ise, • Farklı durumlardaki farklı nicelikleri temsil etmek için aynı harflerin kullanımı ya da aynı durumlardaki aynı niceliklerin farklı harflerle temsil edilmesi, • Harfli sembollerin kullanımındaki belirsizlikler, değişken kavramının tanımının ve kullanımının gösterdiği farklılığı anlama, • Eşitliğin her iki tarafında da değişken olan değişkenleri çözme,
• Genellikle x'in alabileceği büyük değerler için y'nin ne
olabileceğinin tahmin edilmesine rağmen x ile y arasındaki ilişkiyi ve temsil eden cebirsel sembolleri yazmada zorlanmaktadırlar. • Ancak çeşitli araştırmalar değişkenlerin bilinmeyen anlamının öğrenciler için daha kolay, genelleştirilmiş sayı anlamının ise daha zor olduğunu ortaya koymuştur. • Öğrencilerin, genellemeleri ifade etme, cebirsel yapıları açığa çıkarma, ilişkileri oluşturma ve matematiksel durumları formüle etmede başarılı olmaları için harfli sembollerin farklı kullanımlarını öğrenmelerinin önemli bir adım olduğunu belirtmiştir. • Öğrencilerin değişken kavramını anlamadaki zorlukların kaynağı olarak cebirsel bilgi eksikliğinden ziyade aritmetik işlem bilgisi, kavramın sınıflardaki öğretim uygulamaları gösterilmiştir. • Öğrenciler cebirsel ifade ve değişkenlerle ilgili zor gelen durumlar onların bu kavramlarla ilgili bazı hata ve yanılgılara sahip olmasına sebep olmuştur. Bu yanılgılardan bazıları aşağıdaki gibi özetlenmektedir;
1) Aritmetik ve cebirdeki harf sembollerinin
kullanım amaçlarının fark edilememesi
• Örneğin, aritmetikte 4m, 4 metre şeklinde okunarak "m"
sembolü metrenin kısaltması olarak kullanılırken, cebirde ise harflerin sayısal bir değerin yerine kullanılması ve cebirde bu ifadenin "4 metre" şeklinde okunarak "bir m sayısının 4 katı" şeklinde okunamaması. 2) Cebirsel ifadeden sonra eşittir işareti ile bir sayı yazılması gerektiğini dü şünme ve cebirsel ifadeleri bir cevap olarak görmeme
• Bu yanılgının kaynağı "cebirsel ifade" kavram tanımının
anlaşılmaması olabilir. 3) Değişkenlerin her zaman bir kısaltma veya etiket olarak düşünülmesi ya da değişkenin değerinin her zaman sayı olduğunun düşünülmesi • Değişken bazen geometride noktaları temsil etmede A, B ve C kısaltmaları, mantıkta p ve q değişkenleri önermeleri, analizde f bir fonksiyonu, lineer cebirde A değişkeni bir matrisi, v vektörü ve yüksek cebirde ise değişken bir işlemi temsil etmede kullanılabilir. • Öğrencilerin değişkenin değerinin özellikle bir sayı olduğunu düşünmesinin kaynağı değişkenle ilgili sorulan sorularda öğrenciden değişkenin değerini bulmasının istenmesi olabilmektedir. • Bu yanılgının ortadan kaldırılması için değişkenin bir sayıyı temsil ettiğinden ziyade bir nesneyi de temsil edebileceği vurgulanabilir. Olivier (1984) değişkenlerin sayıdan ziyade nesne veya etiket olarak seçilebileceğini de göstermek için "meyve- salata" yaklaşımını önermiştir. Bu yaklaşım sembolleri göstermek için somut bir model sağlamıştır. 4) Alfabede bulunduğu konumuna göre harfe değer verilmesi
• Yani a=1, b=2 ve c=3 gibi. Bunun kaynağı sınıfta sınırlı
sayıda örnek çözülmesi ve çözülen örneklerin ise tesadüf olarak bu şekilde sonuç vermesi olabilir. Bu yanılgının oluşmaması ya da ortadan kaldırılması için daha fazla sayıda, örneğin b harfinin 2’den farklı sayıyı temsil ettiği örnekler çözülebilir. 5) Değişkeni temsil eden harfin her zaman aynı sayıyı temsil ettiğine inanılması, değişkeni temsil eden bütün sembollerin sadece bir sayı değeri yerine kullanıldığının düşünülmesi, farklı harflerin her zaman farklı sayısal değerleri temsil etmesi gerektiğine inanılması
• 7a+22= 109 ve 7b+22=109 denklemlerindeki a ve b
harfleri farklı olduğundan temsil ettikleri sayıların da farklı olduğunun düşünülmesi, iki değişkenli bir denklemdeki değişkenlerin her ikisinin de aynı sayısal çokluğu temsil ettiğinin düşünülmesi. • Değişkeni temsil eden bütün sembollerin sadece bir sayı değerini temsil etmesi düşüncesini ortadan kaldırmak için x+(-2) = 2x-2 gibi ifadeler sıkça yer verilebilir ki burada x birden fazla değer alabilmektedir. Bununla birlikte, öğrencilere harfli sembollerle daha erken yaşta çoklu değer anlayışının geliştirilmesini destekleyen yollarla anlamlı bir şekilde karşılaşmaları için fırsatların sağlanması, cebirdeki hazırlık ve başarı açısından faydalı görülmektedir. • Öğrenciler ilkokulda 4+ ? = 7, 3+ * = 9 gibi sembollerle karşılaşırlar. Öğrencileri bu tarz gösterimlere maruz bırakmak onları sembolleri daha az karmaşık ve matematiksel olarak daha güçlü şekilde düşünmeye yönlendirebilir. 6) Değişkenlerin daima harf ile gösterildiğine inanılması • Örneğin x+3 =9 denklemindeki x değişken olarak yorumlanırken, ?+3 = 9 daki “?”nin değişken olarak yorumlanmaması bu duruma örnek olarak verilebilir. Değişken fikrinin tek bir kavrama sığdırılmaya çalışılmasının cebrin amacını bozacağını belirtmiştir. 7) Değişkenleri temsil etmek için sıkça kullanılan x ve y gibi sembollerin kullanılabileceği fikrini kaybetmeleri • Örneğin, öğrenciler büyüklüğü temsil etmek için sadece x sembolünü kullanmayı tercih edip diğer sembolleri hiç kullanmak istemeyebilirler. Burada değişkenler için kullanılan ifadelerin kısa süreli olduğunu ve kalıcı verilen bir ifade olmadığını öğrencilere kavratmak gerekmektedir. Değişken kavramının temel anlamını pekiştirmek için değişkenlere yeni değişken semboller, yani yeni ifadeler atanarak bu sıkıntılarının önüne geçilebilir. 8) Değişkenlerin sadece bilinmeyen olarak düşü nülmesi
• Değişkenlerin sadece bilinmeyen olarak düşünülmesi,
değişkenlerin değişen nicelik olma anlamını düşünmemeleri. • Yukarıda da açıklandığı üzere öğrencilerin cebirsel ifade ve değişken kavramına ilişkin birçok hata ve yanılgıları olduğu görülmüştür. Bu yanlış anlayışların oluşmaması ya da ortadan kaldırılması için özellikle öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarında çeşitli önlemler alması gerekli görülmüştür. Yanılgı ya da hatalar incelendiğinde bunların oluşmasının temel sebebinin kavramsal anlamalardaki eksiklikler olduğu söylenebilir. • Yani cebirsel ifade ve değişken kavram tanımlarının net olarak anlaşılmaması kavramlarla ilgili bir takım sıkıntıların yaşanmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla sınıf içi uygulamalarda işlem becerisinden ziyade kavramsal anlamayı arttıracak etkinliklere ağırlık verilmesinin yaşanan problemlerin giderilmesinde oldukça etkili olabileceği düşünülmektedir.