Professional Documents
Culture Documents
Dersnot 5265 1669890291
Dersnot 5265 1669890291
Denizler üzerinde icra edilen ulaştırma faaliyetleri, bir defada en fazla yük taşıma kapasitesine sahip
olma ve diğer ulaştırma vasıtalarının erişim imkânlarının kısıtlı olduğu mesafelere ve alanlara erişim
kabiliyetiyle en ekonomik ulaştırma ortamı olma özelliğini insanlık tarihi boyunca muhafaza etmiştir.
Daha verimli yeni ulaşım ortamları ve enerji kaynakları ortaya konulamadığı sürece denizlerin bu
özelliğinin en azından görünür gelecekte de önemini sürdüreceği bilinmektedir.
(1) Denizde Terörizm Eylemleri:
Denizde terörizmin üzerinde uzlaşılmış evrensel bir tanımı bulunmamaktadır. Bununla birlikte genel
olarak “denizde terörizm”, “deniz çevresindeki gemi veya sabit platformlar kullanılarak veya bunlara
karşı, gemi ve limanlara veya bunların yolcu ve personeline karşı ya da turistik yerler ve liman sahası
dâhil olmak üzere deniz kıyısındaki işletmelere, yerleşim yerlerine karşı gerçekleştirilen terör saldırı ve
faaliyetleri” olarak tanımlanabilir.
Okyanusların tarihsel olarak terör faaliyetlerinin temel bir uygulama alanı olarak kullanıldığından
bahsetmek mümkün değildir. Zira istatistiklere göre son otuz yılda gerçekleşen terör saldırılarının
sadece % 2’si “genel anlamda denizi” hedef alan saldırılardır. Bunun ilk sebebi terör saldırılarının
denizde gerçekleştirilebilmesi için yüksek teknolojiye ve maliyete ihtiyaç duyulması, diğer sebebi ise
saldırı sonucunda başarılı olma ihtimalinin görece düşük olmasıdır. Ayrıca terör saldırılarının genellikle
propaganda aracı olarak kullanılması bu faaliyetlerin “göz önünde” yapılmasını gerektirmektedir.
Okyanuslarda yapılan saldırılar, bu amaca elverişli olmadığından terör örgütleri tarafından sıklıkla
tercih edilmemektedir. Buna rağmen son yıllarda denizde gerçekleşen terör saldırılarında ani bir artış
yaşanmaktadır. Ancak bu saldırıların bir kısmı henüz gerçekleştirilmeden engellenmektedir. Örneğin; El
Kaide’nin 2000 yılında milenyum hedefi olarak THE SULLIVANS isimli ABD gemisine karşı
gerçekleştirmek istediği saldırı, teröristlere ait botun batırılması neticesinde engellenmiştir. Engellenen
saldırıların dışında ne yazık ki, önlenemeyen saldırılar da yaşanmaktadır. Bu saldırılarda çok sayıda gemi
adamı ve yolcu hayatını kaybetmiş veya yaralanmıştır.
2
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Yine El Kaide terör örgütü tarafından 6 Ekim 2002’de bir SUPER FERRY
Fransız şirketine ait LIMBURG petrol tankerine küçük bir bot
kullanılarak saldırı gerçekleştirilmiş, tankerdeki 397 bin varil ham
petrolün yaklaşık doksan bin varili Aden Körfezi’ne yayılmıştır.
Saldırı sırasında bir denizci hayatını kaybetmiştir.
Denizlerdeki terör saldırıları, genellikle sürat botu kullanılarak veya geminin içine önceden patlayıcı
madde yerleştirilmesi suretiyle yapılmaktadır. Ancak gemilerin de doğrudan silah olarak kullanılması
mümkündür. 11 Eylül saldırılarında uçakların doğrudan saldırı amacıyla kullanılması, teröristler
tarafından ele geçirilen gemilerin de silah olarak kullanılabileceği düşüncesini doğurmuştur. Tarihte
buna benzer iki olay yaşanmış, her iki olayda da liman tesisleri ve liman çevresi bakımından son derece
yıkıcı ve ağır sonuçlar meydana gelmiştir. Binlerce insan hayatını
MONT BLANC
kaybetmiş, patlamalar sonucu ciddi biçimde deniz ve hava kirliliği
oluşmuştur.
3
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Provisional Irish Republican Army (PIRA) örgütü tarafından silah kaçırmakta kullanılan Claduia
1973
gemisinin ele geçirilmesi
1973 Filistin Kara Eylül Örgütü tarafından Sanya gemisinin batırılması.
Filistin Kurtuluş Örgütü Halk Cephesi ve Japon Kızıl Ordu Örgütü tarafından yolcu gemisi Laju’nun
1974
Singapur’da kaçırılması.
1974 Monarşizm karşıtı örgüt üyelerince Yunan gemisi Vory’in Karachi’de kaçırılması.
1975 Filipinler’in güneyindeki ayrılıkçı hareket üyeleri tarafından denizde gerilla savaşının başlatılması.
Arjantin karşıt hareketi Monteneros tarafından, Santisima Trinidad muhribine tersanede hasar
1975
verilmesi.
1975 Puerto Rico’da limanda bulunan Sovyet gemisi Maxim Gorky’de patlama meydana gelmesi.
1979 IRA tarafından Shadow V yatının havaya uçurulması ve Lord Mountbatten’in öldürülmesi.
İspanyol trol tekneleri Garmomar ve Costa de Terranova ile Portekiz şilebi Rio Vouga’nın Batı
1980
Sahra Kurtuluş Örgütü Poisario Cephesi tarafından batırılması.
Nikaragualı karşıtlar tarafından denizde gerilla savaşının başlatılması, ülkenin ana limanlarına
1982
girişlerin mayınlanması.
1984 Libya gemisi Ghat tarafından Kızıldeniz’in Süveyş Kanalı çıkışına mayın dökülmesi.
1985 Filistinli teröristler tarafından İtalyan yolcu gemisi Archille Lauro’nun kaçırılması.
Eritreli ayrılıkçılar tarafından denizde gerilla savaşı başlatılması. (Batırılan veya hasar verdirilen
1989-
gemiler arasında üç adet Polonya gemisi de vardı: Boleslaw Krzywousty, Adam Asnyk, Wladyslaw
1994
Lokietek.)
1990 IRA tarafından İngiliz Donanması için inşa edilen destek gemisi For Victoria’ya hasar verilmesi.
1994 Cezayirli Radikal İslamcılar tarafından İtalyan ticaret gemisi Lucina’nın mürettebatının öldürülmesi.
Radikal İslamcı örgüt üyeleri tarafından ABD muhribi USS COLE (DDG-67)’a Yemen’de hasar
2000
verilmesi.
Fransız tankeri Limburg’a, Yemen yakınlarında patlayıcı yüklü intihar botu tarafından hasar
2002
verilmesi.
2002 Filistin Kurtuluş Örgütüne silah götüren Karine A gemisinin Kızıl Deniz’de ele geçirilmesi
M/V Penrider tankerinin Singapur’dan Kuzey Malezya’da Penang’a Gerekan Aceh Merdeka (GAM)
2003
örgütü tarafından kaçırılması
Irak Khawr Al Amaya (KAAOT) ve Al Basrah (ABOT) petrol terminallerine Jamaat al-Tawhid
2004
(Zarqawi) grubu tarafından saldırı yapılması
2004 Manila’da M/V Superferry 14 gemisine Abu Sayyaf Grubu tarafından bombalı saldırı yapılması.
2004 İsrail Ashdod limanına Hamas, (Al-Aqsa Martyr’s Brigade) tarafından intihar saldırısı yapılması
Somali kıyılarından 100 mil mesafede Seabourne Spirit kruvaziyerine makineli tüfek ve omuzdan
2005
atılan roketlerle saldırı yapılması.
Son 50 yılda ticari deniz ulaştırmasını hedef alan terörist hareketler incelendiğinde birçok eylemin
birbirine benzer olduğu görülmektedir, eylem türleri incelendiğinde karşımıza şu öncelikli senaryolar
çıkmaktadır:
4
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Çeşitli yöntemlerle bir gemiye getirilen patlayıcılar kullanılarak limanda veya denizde saldırılar icra
edilmesi,
Mürettebat, yolcular tarafından veya diğer gemilerin yardımıyla ticari gemilerin kaçırılması,
Gelişigüzel mayınlama yaparak genel deniz ulaştırmasının aksatılması,
Dalgıçlar marifetiyle gemi karinalarına patlayıcı yerleştirerek belirgin bir hedefin ve tesisin etki
altına alınması,
Makineli tüfek, anti tank silahları ve roket atarlar kullanarak gemilere açık denizde veya kıyıya
yakın sularda saldırılar düzenlenmesi,
Uzaktan kumandalı olarak yönetilen veya intihar eylemcileri tarafından kullanılan patlayıcı yüklü
araçlarla saldırılar düzenlenmesi,
Gizli silahlarla donatılmış ticaret gemilerinin saldırı maksatlı olarak kullanılması,
Her ticaret gemisi bir silaha dönüşebilir. Teröristler ticaret gemilerini diğer gemileri, köprüleri veya
sahil tesislerini mahmuzlayarak zarar vermek için de kullanılabilirler. Eğer gemiler patlayıcı, yüksek
yanıcı, kimyasal madde ya da nükleer atıklar taşıyorlarsa geniş nüfusa ve ekonomik öneme sahip liman
şehirlerinde son derece büyük ve yıkıcı etki yaratabilirler.
Süper tankerler kullanılarak turizmi baltalamak üzere kritik deniz alanlarında deniz kirliliği
yaratabilirler. Konteynırlar silah kaçakçılığı için ideal ortam sağlayabilirler. Patlayıcı yüklü konteynerler,
TIR’lar üzerinde RO-RO tipi gemilerde ya da konteyner gemilerinde konuşlandırıldığı takdirde infilak
ettirildiklerinde önemli zarara sebep verebilirler. Bir yolcu gemisine yakınken infilak ettirilebilirler ve
sonuç trajik olabilir.
Terör 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na göre “ Terör, baskı, cebir ve şiddet kullanarak, baskı,
korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasa’da belirtilen Cumhuriyetin
niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet
5
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak ya da ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin
iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya
kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir”. (TMK, 1991:Md.1)
İngiliz Terörle Mücadele Mevzuatına göre ise Terörizm, “politik, dini ve ideolojik nedenler ile bir kişi
veya mala karşı şiddet kullanımı veya tehdidi”,
1986 tarihli Fransız Terörle Mücadele Kanunu’na göre ise “baskı ve tehdit ile korkutmayı ve sosyal
düzeni bozmayı amaçlayan bireysel veya kollektif hareketler” olarak açıklanmaktadır.
Kısaca; davaları uğruna masum insanlara da zarar verenlere terörist diyoruz. Terörist eylemlerde
neler kullanılabilir? 7 ayrı senaryoda inceleyelim
Senaryo 1 : Çeşitli Yöntemlerle Bir Gemiye Getirilen Patlayıcılar Kullanılarak Yapılan Saldırılar;
Senaryo 2 : Gemideki Şahıslar Tarafından veya Diğer Gemilerin Yardımıyla Ticari Gemilerin
Kaçırılması
Özellikle yolcu gemileri ve tehlikeli yük taşıyan gemiler olmak üzere tüm gemiler kaçırılmak için
potansiyel hedeftir.
Yolcu gemilerinin çekiciliği, rehine olarak almak veya öldürmek niyetiyle çok sayıda insanı elde
etme olasılığından kaynaklanmaktadır.
Kaçırılan bir hedefin sahip olduğu en önemli unsur, tutsakların milliyeti veya uyruğudur. Geminin
bayrağı ise bazı durumlarda etkili olabilmektedir.
6
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Bir çok gelişmiş ülkede SCUBA dalgıçlığı temel eğitiminin eğlence sayılması ve teçhizatın ticari olarak
satışa sunulması bu tip saldırıların organizasyonunu kolaylaştırmıştır.
mala yöneltilmiş; her tür gayrimeşru şiddet, alıkoyma ve yağma fiili; bir gemi veya uçağı, deniz haydudu
gemi veya uçak yapan olayları bilerek böyle bir geminin veya uçağın kullanılmasına isteyerek katılma
fiili ve bu fiillerin işlenmesini teşvik eden veya böyle bir fiili bilerek kolaylaştırmak üzere gerçekleştirilen
herhangi bir fiili, deniz haydutluğu olarak tanımlamaktadır.
1992’de Kuala Lumpur’da Uluslararası Deniz Ticaret Odası (The International Maritime Bureau
‘‘IMB’’) tarafından kurulan Korsanlık Rapor Merkezi verilerine göre, deniz haydutluğu 1986’dan itibaren
net bir artış göstermiş özellikle 2000’li yıllarda zirve yapmıştır. Dar suyollarının ve sayısız küçük adanın
bulunduğu, özellikle sahildar devletlerin otorite zafiyeti söz konusu olan, siyasi, sosyal ve ekonomik
sorunların yaşandığı yerlere bitişik deniz alanları haydutluğa uygun bir ortam oluşturmaktadır. Kızıl
Deniz, Aden Körfezi ve Somali açıkları, Malakka ve Singapur Boğazı, Güney Çin Denizi ve Batı Afrika,
deniz haydutluğu bakımından riskli olan başlıca deniz ticari ulaşım yollarıdır. (IMB raporları 2003-2008)
Bu tehdidin artmasının başlıca nedenleri arasında devletlerin egemenlikleri altında bulunan deniz
alanlarını yeterince kontrol edememesi, siyasi istikrarsızlıklar sonucu hükümet ve otorite boşluğu,
ekonomik sorunlar neticesi rüşvet ve yolsuzluk
ortamı önemli bir rol oynamaktadır. Haydutlarca
sahip olunan modern teknolojik imkânlar da
tehdidi artırmaktadır. Deniz haydutları
saldırılarda bıçak ve tabanca yerine artık ağır
silahlar kullanmaktadırlar. Hafif / ağır makinalı
silahlar ve otomatik silahlar, roketatar ve kısa
menzilli füzeler, uydu telefonlarıyla iletişim,
hedeflerini bulma ve takip etme kolaylığı
sağlayan küresel konumlama sistemi (Global
Position System ‘‘GPS’’) gibi teknolojik
imkânların deniz haydutları tarafından kullanılması normal hale gelmiştir. Somali açıklarında modern
teknolojik cihazlarla donatılmış ana gemilerde (mother ship) organize olan haydutlar, bölgede seyir
halindeki gemileri tespit ettikten sonra sürat motorları (skiff boat) veya botlarla ana gemiden ayrılarak
hedef gemiye saldırmaktadırlar. Bu şekilde kıyıdan 1000 mil açıkta seyreden gemilerin dahi
kaçırılabildiği görülmektedir. (IMB raporları 2009-2010)
Yapılan saldırılar dikkatli incelendiğinde, maksat ve icra tarzı itibarıyla farklı saldırı türleri
görülmektedir. Çoğunlukla, limanda demirlemiş ya da demir yerlerinde veya kıyıya yakın deniz
alanlarında bulunan gemilere yönelik saldırılar söz konusudur. Diğer saldırı türü ise, açık deniz veya
karasularında seyir halindeki gemilere karşı yapılan saldırılardır. Bu tür saldırılarda ölüm ve yaralanmalar
da meydana gelmektedir. Operasyonlar modern silahlarla donatılmış bir ana gemiden yürütülmekte,
haydutlar hedef gemideki mürettebatı etkisiz hale getirdikten sonra gemideki yükün tamamını veya bir
kısmını başka bir gemiye aktarıp gemiyi ve personeli serbest bırakmaktadırlar. Ayrıca Somali bölgesinde
ele geçirilen gemi, yükü ve mürettebatı için fidye istenmekte ve bu saldırı türü giderek yaygınlaşmaktadır.
Uzak Doğu’da gözlemlenen bir başka saldırı türünde ise, ele geçirilen geminin mürettebatı
öldürüldükten sonra denize atılmakta veya küçük bir tekne ile açık denizde terk edilmektedir. Daha
sonra gemi, boya ve revizyondan sonra başka bir limanda, değişik bir isim, kimlik ve ruhsat ile kayıtlara
geçirilmekte, gemi ve gemi yükü evrakları değiştirilmekte ve sonra bu ‘‘hayalet gemi’’ (‘‘phantom ship’’,
‘‘ghost ship’’) ve yükü sahte evraklarla satılmakta ya da uygun bayrak (‘‘flag of convenience’’)1
Devletlerinden birinin limanında kaydedilerek uluslararası deniz ticaretinde kullanılmaya devam
edilmektedir. (IMB raporları)
Deniz haydutluğunun oluşturduğu tehditten dünya ekonomisi de etkilenmiştir. Gemilerin ve gemi
yüklerinin kaçırılması, teslimatta gecikmeler, mali kayıplara ve fiyatların artmasına yol açmıştır. Rotaların
değiştirilmesi ve alınan münferit önlemler kesin bir çözüm olmamıştır. Üstelik ölüm ve yaralanmaların,
kaçırılan mürettebat için fidye taleplerinin artması, olayın hangi boyutlara ulaştığını göstermesi açısından
8
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
dikkat çekicidir. Artan risk; taşıma, depolama, yükleme / boşaltma, akaryakıt, işgücü, gemi adamları ve
özellikle sigorta bedellerinin artmasına neden olduğundan, deniz ticari ulaştırmasının maliyetleri
artmaktadır.
Silahlı Soygun Denizde silahlı soygun, bir devletin yargılama yetkisine giren alanda gemilere,
gemideki şahıslara veya mallara yönelik şiddet, alıkoyma veya yağma faaliyetlerinin işlenmesi anlamına
gelmektedir. (IMO: 20 Aralık 2000)
IMO sirkülerinde tanımlanan “silahlı soygun” kavramı, 2 Haziran 2008’de yayınlanan deniz
haydutluğuna karşı devletlere gerekli tüm vasıtaları kullanma yetkisi veren 1816 sayılı karar metnine
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından ilave edilmiştir. Bu kararla deniz haydutluğu ile
mücadele eden devletler sadece açık denizlerde değil, saldırı ve diğer faaliyetlerin yoğunlaştığı ülke
karasularındaki olaylara da müdahale etme imkanı kazanmıştır.
Kaçak Yolcular: Uluslararası hukuk kuralları gereğince gemi kaptanları denizde mahsur kalmış kişileri
kurtarmakla yükümlüdürler. Ama bazı durumlarda bu kişiler sığınma arayan kişiler olabilmektedir.
Gemiler ayrıca aynı zamanda sığınmacı olan gizli kaçak yolcular taşıdıklarını fark edebilirler.
Yerleşik uluslararası uygulamaya göre denizde kurtarılan kişilerin bir sonraki limanda gemiden
indirilmeleri ve en azından yerleşme inceleme süreci içinde geçici olarak bu ülke tarafından kabul
edilmeleri gerekmektedir. Bazı kurtarma gemilerinin bayrak devletleri (hepsi değilse de) denizde
kurtarılan kişilere yerleştirme garantisi sunmuştur.
Kaçak sığınmacılar hakkında hiçbir bağlayıcı uluslararası sözleşme bulunmamaktadır ve bu kişilerle
ilgili uygulamalar da oldukça değişkendir. Birleşmiş Milletler, mümkünse bu kaçakların yerel otoritelerin
mülteci statülerini tanıyabilecekleri ilk limanda inmelerine izin verilmesini savunmaktadır.
Eğer bir liman devleti bir kaçağın indirilmesine izin vermiyorsa ve geminin bir sonraki durağı kaçağın
hayatının tehlikede olacağı bir yerse, bu hareket kişinin zulüm görmekten korktuğu ülkeye iade edilmesi
ile eşit sayılır. Bu gibi durumlarda Birleşmiş Milletler yetkilileri yolcuyla bir görüşme ayarlamaya çalışırlar,
eğer sığınmacının mülteci olabileceğine karar verilirse kalıcı bir çözüm bulmak için yardim ederler ki bu
genelde üçüncü ülkeye yerleştirme olmaktadır.
Uyuşturucu Kaçakçılığı: Hepimizin çok iyi bildiği ve devamlı iletişim kanallarında güncel haber olarak
izlediğimiz bir güvenlik tehdididir.
Ancak bu tehdidi diğer tehditlerden farklı kılan bir özelliği vardır. Bizim haberimiz olmadan
kamaramıza, eşyalarımıza, çalışma mahallerimize ya da dümen yelpazesinin üst kısmındaki bir boşluğa
yerleştirilmiş olabilir. Haberimizin olmaması demek bizleri suçsuz kılmaz. Bir Türk Bayraklı gemi dümen
yelpazesinin üst kısmına konan 100 kg uyuşturucu ile bir Güney Amerika ülkesinde yakalandı. Personel,
haberi olmamasına rağmen 8 ay hapis yattı. Türk hükümetinin girişimleri ile hapisten çıkabildiler. Bu
girişim olmasaydı çok daha fazla ceza çekebilirlerdi.
Kitle İmha Silahlarının Denizden Taşınması: Uluslararası arenada baş aktör konumunda olan ABD
global ekonomiye havayolu ya da internet ile değil, deniz ticareti yoluyla bağlıdır. ABD’nin Kuzey
Amerika haricindeki dış ticaretinin hacimce % 95’inden fazlası gemilerle yapılmaktadır (Ulaştırma
Bakanlığı, 1999). Söz konusu ülkeye her yıl 7.5 milyondan fazla konteynır giriş yapmaktadır. Bu büyük
trafik Uluslararası Terörizm ve Kitle İmha Silâhları (KİS) bakımından hassasiyet yaratmaktadır.
Uyuşturucu ve yasadışı mülteciler bu ülkeye ticari gemilerdeki yasal kargonun arasına saklanarak
sokulmaktadır. Görüldüğü üzere deniz sınırları boyunca oluşan boşluk alanları, ABD’ye gizlice saldırmak
isteyen devlet ya da terörist organizasyonlarca kullanılmaya elverişlidir. Günümüzde gümrük
mevzuatları, ekonomik açıdan korunma maksatlarıyla geliştirilmiştir. Gümrük mevzuatı altında ve ABD
dışındaki nihai bir bölgeye yönelik taşınan konteynırlar, ticaret amacıyla ülkeye hiçbir zaman resmi
olarak girmiş sayılmazlar. Landbridge konteynırları, bir ülke giriş limanına müteveccih olan konteynırlara
9
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
göre daha az dikkatli bir incelemeye tâbi tutulabilir. Bu tür düşük güvenlik önlemleri altında konteynırlar,
saldırı amaçlı olarak KİS’lerin ABD içerisine taşınması için kolayca kullanılabilirler.
İnsan Kaçakçılığı: Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk Ceza Kanunu'nun 79'ncu maddesine göre
"doğrudan, doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan
bir yabancının ülkeye sokulmasına veya ülkede kalmasına imkân sağlanması ile birlikte Türk
vatandaşlarının ya da yabancıların yurt dışına çıkmasına imkân sağlanması" şekillerinde gerçekleşen bir
suçtur.
Amerika Birleşik Devletleri yasalarına göre ise "bir veya daha fazla ülkenin yasalarını ihlal ederek,
uluslararası sınırlardan kişinin gizlice, sahte belgeler kullanarak aldatma yolu ile yasa dışı şekilde ülkeye
girişi ya da bu girişimin kolaylaştırılması, ulaşımın sağlanması, taşınmaya teşebbüs edilmesi"
durumlarında gerçekleşen bir suçtur.
İnsan kaçakçılığı, pratik olarak 2000'li yılların başlarından itibaren daha fazla artış göstermiş ve
günümüzde artık dünya genelinde tüm ülkelerde düzensiz göç kendisine önemli bir yer edinmektedir.
İnsan kaçakçıları, kaçakçılık suçunu kaçacak olan kişi veya kişilerin rızaları ile gerçekleştirirler. Kaçak
durumuna düşmek isteyen bireyler için en yaygın nedenler arasında istihdam, ekonomik fırsatlar,
kişisel/ailevi durumun iyileştirilmesinin yanı sıra zulümden veya çatışma ortamlarından kaçma yer
almaktadır.
2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşının ardından, Avrupa'yı bir sığınak olarak gören Suriyeli halkın
kitlesel olarak hareketi neticesinde insan kaçakçılarının sayısında da bu coğrafyada önemli derecede
artış olmuştur. Akdeniz ve Ege Denizi kıyıları boyunca artarak süren benzeri görülmemiş bu hareket
neticesinde çok sayıda ölüme de yol açmıştır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine
göre 2015 yılında Akdeniz'den Avrupa'ya deniz yolu ile yaklaşık olarak bir milyon kadar mülteci gelmiş
ve bunların 2.900 kadarı ölmüş ya da eksik olduğu belirlenmiştir.
C- GEMİ VE LİMAN OPERASYONLARI
Deniz güvenliği kavramı aslında liman güvenliğini de kapsamaktadır. Dolayısıyla deniz güvenliğini
tehdit eden haydutluk, silahlı soygun, terörizm, yüke sabotaj yapılması ve yükün kaçırılması, kaçakçılık,
hukuka aykırı göçmen ve mülteci faaliyetleri ile gemi ve liman sahasında çalışan personelden
kaynaklanan suç ve şiddet eylemleri, liman güvenliğini de tehdit etmektedir. Ancak liman sahası
tamamen kıyı devletinin egemenlik sahasına girmektedir. Devletlerin bu alanlarda farklı uygulamaları
mevcuttur. Liman tesisi güvenliği; liman tesisini ve gemileri, kişileri, yükü, yük taşıma birimlerini ve gemi
kumanyasını bir güvenlik riskinden korumak için önlem almak ve bu önlemlerin uygulanmasını sağlamak
anlamına gelmektedir.
Limanlarda hem kara tarafından gelebilecek tehditlere karşı, hem de deniz tarafından gelebilecek
risklere karşı önlem almak gerekir. Bunun için liman giriş-çıkışlarının kontrol edilmesi, konteyner
güvenliğinin ve kontrolünün sağlanması, gemilerin denizin altında kalan kısmı da dâhil olmak üzere
denetlenmesi, gemideki personelin ve yükün ciddi şekilde denetimi şarttır.
Bu çerçevede gemi ve liman operasyonları:
Kişilere, gemilere veya limanlara karşı kullanılmak üzere niyetlenilen ve gemide taşınmasına izin
verilmemiş silahları, tehlikeli maddeleri ve cihazları önlemek için tasarlanmış önlemler,
Liman tesisine girişin kontrolu,
Demirleme ve yanaşma yerleri dahil, tüm liman tesisinin kontrolu,
Sadece yetkili personelin girişini sağlamak için, girişe yasaklanmış bölgelerin kontrolü,
Yük elleçlemesinin denetimi,
Gemi güvenlik çalışmaları ile etkileşimde bulunmak için işlemler,
Gemi kumanyasının elleçlemesinin denetimi,
Mevcut güvenlik iletişiminin sağlanması,
10
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Gemi personelinin kıyıya çıkışını veya personel değişikliğini, işçi örgüt ve gemiadamları
temsilcileri gibi gemi ziyaretçilerin girişlerini kolaylaştırıcı işlemler,
olarak karşımıza çıkmaktadır.
11
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
SUA Sözleşmesi: Deniz ulaşımını tehlikeye sokan özel ya da siyasi amaçlı fiillerin tümünün
cezalandırılması sağlanmaktadır. Deniz ulaşım güvenliğine ve denizde terörizmin önlenmesine yönelik
cezai hükümler içeren ilk sözleşmedir. Denizde Denetim Harekatına izin vermektedir.
Sözleşmede öncelikle
Kuvvet kullanarak veya tehditle veya herhangi bir korkutma şekli ile bir gemiyi veya
denetimini ele geçirirse,
Seyir güvenliği tehlikeye sokacak bir şekilde, gemide bulunan bir şahsa karşı şiddet
hareketinde bulunursa,
Gemiyi tahrip eder veya gemiye veya navlununa zarar verirse,
Gemiye ve navlununa zarar verecek veya gemiyi tahrip edebilecek bir cihaz veya maddeyi
herhangi bir surette gemiye koyar veya koydurtursa,
Seyrüseferi kolaylaştıran yapıları tahrip eder veya bunlara önemli bir zarar verirse,
Bu yapıların işlemesini ciddi bir şekilde aksatırsa,
Yanlış olduğunu bildiği bilgiyi ileterek geminin seyir güvenliğini tehlikeye sokarsa,
taraf devletlerden burada yer alan suçların ağırlığı dikkate alınarak uygun cezalarla yaptırıma bağlaması”
öngörülmüştür.
Cezalandırma: Suçun devletin bayrağını taşıyan bir gemiye karşı veya bu gemide veya devletin
karasuları dahil ülkesinde işlenmesi veya vatandaşı tarafından işlenmesi durumlarında yargılanması”
halinde devletin zorunlu yargı yetkisinin olduğu düzenlenmiştir.
Container Security Initiative-CSI: Küresel düzeyde deniz güvenliğine yönelik artan tehditler göz
önüne alındığında, konteyner taşımacılığı yoluyla kolayca yayılabilen terör tehditlerine karşı bir
mücadele aracı olarak CSI başlatıldı. Bu, iki taraflı bir bilgi alışverişi sistemidir; bu, ev sahibi ülkenin bir
ABD limanına giden kargo konteynerleri üzerinde güvenlik kontrolü yapmayı teklif ettiği anlamına
gelir. Buna karşılık, ev sahibi ülke, kendi ülkelerine ihraç edilen okyanusta giden konteynerli kargoları
hedeflemek için memurlarını herhangi bir ABD limanına gönderebilir.
Rehine Alınmasına Karşı Uluslararası Sözleşme: Fidye için gemi mürettebatını ve varsa
yolcuları rehin alan terrorist ve deniz haydutları, 17 Aralık 1979 tarihinde New York’ta imzalanan Rehine
Alınmasına karşı Uluslararası Sözleşme kapsamında da cezalandırılabilir. “Rehineler Sözleşmesi”
olarak da adlandırılan Sözleşme, 168 devlet tarafından imzalanmıştır. Sözleşme ile her taraf devlet,
faillerin yargılanması ve rehin alma eylemlerinin cezalandırılması için gerekli hukuki düzenlemeleri
yapmakla yükümlü kılınmıştır. Sözleşme, suçluların taraf devletlerce yakalanmasını müteakip yargılama
yetkisine sahip devletlere teslim edilmelerini, teslim edilmemeleri durumunda ise suçun ülkesinde
işlenip işlenmediğine bakılmaksızın, o devlet tarafından yargılanmalarını gerektirmektedir. Böylece,
rehin alma eylemlerinin cezasız kalmaması amaçlanmaktadır.
gemiye veya uçağa veya bunlardaki kişi veya mallara karşı “kişisel amaçlarla” işlenen her türlü yasa
dışı şiddet, alıkoyma veya yağma fiilidir.
Herhangi bir devletin izni veya himayesinden bağımsız olarak, özel amaçlarla işlenen şiddet, yağma
ve alıkoyma eylemleri ise deniz haydutluğu olarak nitelendirilmektedir.
Deniz haydutluğunun gerçekleşmesi için aranan “özel amaç” şartı, bu fiili deniz terörizminden ayıran
en önemli unsurdur. Burada kastedilen özel amacın ne olduğu UNCLOS’ta açıklanmamış olmakla
birlikte ekonomik amaç başta olmak üzere şahsi kin ve nefret duygusu gibi nedenler bu kapsamda
değerlendirilmektedir. Deniz terörizminde ise politik veya ideolojik amaçlarla hareket edilmektedir.
Deniz haydutluğunun oluşması için şiddet, alıkoyma ve yağma fiilinin açık denizde işlenmesi şart
koşulduğundan UNCLOS’ta kabul edilen deniz haydutluğu tanımı kapsam bakımından yetersiz
kalmıştır. Bu nedenle IMO tarafından 2009 yılında alınan A.1025 sayılı kararla devletlerin egemenlik
alanlarında özel amaçlarla işlenen şiddet, alıkoyma ve yağma eylemleri “denizde silahlı soygun” fiili
olarak tanımlanmıştır. Denizde silahlı soygun fiilini deniz haydutluğundan ayıran tek husus, suçun
işlendiği alandır. Ayrıca devletin egemenlik sahasında işlenmesi sebebiyle söz konusu devletin yargı
yetkisi geçerli olmaktadır.
Böylece IMO’nun tanımı, deniz haydutluğu ve denizde silahlı soygun eylemlerini uluslararası hukukta
birlikte değerlendirmekte ve deniz haydutluğundan farklı olarak “silahlı soygun” eylemlerinin
cezalandırılması yetkisi sadece sahil devletine ait olsa da bu eylemlere aynı cezanın verilmesini
öngörmektedir. Bununla birlikte, 12 deniz millik karasuları ile sahil devletinin münhasır yetkisine tabi
alanların genişlemesi ve “silahlı soygun” eylemlerinin de bu alanlarda gerçekleşmesi, özellikle karasuları
üzerinde denetim görevini yerine getiremeyen Somali gibi “başarısız devlet (failed state)”lerin varlığı
dikkate alındığında, günümüzdeki mücadeleyi olumsuz etkilemektedir.
BMGK Kararları BMGK Somali sahillerinde deniz haydutluğu ile ilgili olarak ilk defa 2007 yılında IMO
Genel Sekreteri’nin talebine istinaden harekete geçmiş ve deniz haydutluğu ile ilgili olarak, beşi 2008
yılında olmak üzere bugüne kadar çok sayıda karar almıştır. Bu kararlarının bir kısmı deniz haydutlarına
karşı yürütülecek harekâtlara, ve bu harekâtların hukuki zeminine, diğer bir kısmı ise bu harekâtlarda
yakalanan deniz haydutlarının yargılanması ve cezalandırılmasına ilişkindir. Bir devletin savaş gemileri
ya da kamu gücü kullanmaya yetkili öteki devlet gemileri ile askerî uçakları ve kamu gücü kullanmaya
yetkili öteki devlet uçakları, açık denizde bu tür eylemlerinden kuşkulandıkları gemileri durdurma ve
denetleme yetkisine sahiptir. Anılan üçüncü devlet gemileri ve uçakları, deniz haydutluğu eylemini
belirledikleri takdirde bu eylemde kullanılan gemilere, uçaklara ve gasp edilen mallara el koymak ve
eylemi gerçekleştirenleri yakalayarak ulusal yargı organlarına teslim etmek yetkisiyle donatılmıştır.
Somali’deki geçici hükümetten izin alma koşuluyla tüm devletler haydutlarla mücadele amacıyla
Somali karasularına girebilmektedir. Bölgede deniz haydutluğu ile mücadele etmek maksadıyla
uluslararası bir harekât başlatılmıştır. NATO 9 Ekim 2008’de verdiği kararla 24 Ekim 2008’den itibaren
bölgede savaş gemilerini (Allied Provider Operasyonu kapsamında SNMG-2, SNMG-1) dönemler
halinde görevlendirmiştir. Aralık 2008’den Ağustos 2009’a kadar Atalanta Harekâtı kapsamında
EUNAVFOR görev yapmış, müteakiben SNMG ve 1 Ocak 2009’da ABD öncülüğünde kurulan NATO
CTF 151 deniz birliği göreve devam etmiştir. 25 Mart 2011 tarihinde EUNAVFOR, TF-465 ismini alarak
NATO terminolojisini kullanmaya başlamıştır. Halen CTF-151 ve çok uluslu Birleşik Deniz Kuvvetleri
(Combined Maritime Forces) TF-465 periyodik ve dönüşümlü olarak bölgedeki faaliyetlerini
sürdürmektedir.
Sahil devleti ve bayrak devleti onaylarına göre ticaret gemileri yüksek riskli bölgelerde ‘guard’ yani
özel silahlı güvenlik güçleri alabiliyorlar. Ya da IMO’nun kullandığı tabir ile ‘Privately Contracted Armed
Security Personnel (PCASP)’. Genelde bunlar 3-5 kişi arasında bu yüksek riskli bölgelerden geçerken
gemi kırlangıcında nöbet tutuyorlar ve caydırıcılık sağlıyorlar. IMO bu uygulamanın yürütülmesini sahil
devletleri ve bayrak devletlerinin kendi kararlarına bırakmış durumda. Genelde kolay bayrak diye tabir
ettiğimiz bayrak devletleri ile bazı bayrak ülkeleri gemilerinin güvenliği için bu uygulamayı salık
verebiliyorlar. Türk bayraklı gemilerde bazı hukuksal sebeplerden dolayı bu uygulama yasal olarak
13
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
uygun görülmüyor.
Uyuşturucu Kaçakçılığı ile İlgili U/A Mevzuat:
1988 Viyana Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerinin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler
Konvansiyonu: Türkiye Cumhuriyeti bayrağını taşıyan, kaydını gösteren ya da milliyetini işaret eden
herhangi bir başka emareye sahip geminin kapsam dâhilinde olan suçun işlenmesine iştirak etmesi
veya bu amaçla kullanılmasından makul sebeplerle şüphe duyulması halinde, söz konusu müdahil
devlet gemiyi herhangi bir tarafın karasularının dışında durdurarak gemiye çıkmak için Türkiye
Cumhuriyetinden izin talebinde bulunur. İzin verildiğinde müdahil devletin aşağıdaki işlemleri
gerçekleştirebileceği göz önünde bulundurulur:
Gemiyi durdurmak ve gemiye çıkmak.
Gemiyi ve gemide bulunan şahısları etkin bir biçimde kontrolaltına almak.
Kapsam dâhilinde olan bir suçun işlenip işlenmediğinin tespit edilmesi ve buna ilişkin delillerin
güvenliğinin sağlanması.
Gemiyi ve gemi üzerinde bulunan herhangi bir şahsı müdahil devlet ülkesine götürmek ve
gemiyi ilave soruşturma için burada alıkoymak.
Yük de dâhil olmak üzere gemiyi ve üzerindeki herkesi ve her şeyi aramak.
Tüm konteynerleri açmak veya açılmasını talep etmek ve gemi üzerindeki her şeyden numune
alarak tahlil etmek.
Gemide bulunan herhangi bir şahıstan kendisine veya gemi üzerindeki herhangi bir şeye ilişkin
bilgi vermesini talep etmek.
Gemiye, gemide bulunan şahıslara ya da malzemelere ilişkin belge, kitap veya kayıtların ibraz
edilmesini talep etmek ve yetkili makamların ibrazını isteme hakkına sahip olduğu herhangi bir şeyin
fotoğraf veya kopyalarını almak.
Gemide ortaya çıkarılan herhangi bir delile veya malzemeye el koymak, bunların emniyetini
sağlamak ve koruma altına almak
Yargılama: Başka bir devlet tarafından bir Türk bayraklı gemi yakalanığında; öncelikli yargılama
yetkisinin kullanılması için Adalet Bakanlığı gerekli olabilecek tedbirleri alır ve öncelikli yargılama
yetkisini kullanma isteğini müdahil devlete en kısa sürede ve en geç Anlaşmanın 10 uncu maddesi ve
delillere ilişkin özetin alınmasını takip eden on dört gün içinde iletir. Aksi takdirde Anlaşma gereğince
öncelikli yargılama yetkisi hakkından feragat etmiş sayılır. Öncelikli yargılama yetkisi kullanılması
halinde Adalet Bakanlığı tarafından gerektiğinde gözaltına alınan şahısların ve geminin teslimini talep
etmek yerine derhal serbest bırakılması istenebilir.
Kitle İmha Silâhlarının Yayılmasına Karşı Güvenlik Girişimleri
Proliferation Security Initiative (PSI): PSI girişimi, KİS’lerin kara, deniz ve hava yoluyla
nakledilmesinin önlenmesini hedeflemekle beraber, çalışmalar daha çok deniz yoluyla yapılabilecek
nakiller üzerinde yoğunlaşmıştır. Ülkeler doğal olarak egemen oldukları kara, deniz ve hava sahalarında
KİS’lerin naklinin önlenmesi maksadıyla önlem alabileceklerinden, PSI girişiminde uluslararası deniz
yolundan yapılacak nakiller için Denizde Denetim Harekatının çıkmasında önemli rol oynamıştır.
A Regional Maritime Security Initiative, (RMSI): RMSI'nin amacı, mevcut uluslararası ve yerel
yasalar kapsamında ulusötesi denizcilik tehditlerini belirlemek, izlemek ve engellemek için çeşitli
yetenek ve kapasitelere sahip istekli bölgesel uluslardan oluşan bir ortaklık geliştirmektir.
Yayılma Güvenliği Girişimi veya "PSI" ve RMSI birbiriyle ilişkilidir, ancak PSI, kitle imha silahlarının
ve bunların dağıtım sistemlerinin yayılmasını herhangi bir şekilde engellemeye yönelik küresel bir
çabadır. PSI, diğer ulusötesi tehditleri ele almaz. RMSI ise Asya-Pasifik bölgesindeki denizcilik
ulusötesi tehditlerine de odaklanmış, Endonezya, Malezya ve Singapur donanmalarına ait on yedi gemi,
20 Temmuz 2004'te 3 filo ile birlikte Malindo Operasyonunu başlatarak Malacca Boğazı'nda yıl boyunca
14
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
deniz haydutluğu ve teröre karşı koruma sağlamak için bir sefer düzemiştir.
İnsan Kaçakçılığı
BM Uluslararası Sınır Aşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi Eki-2000 Palermo Protokolü. “Sınır
aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve
Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol”
Sözleşmenin kabulünden sonra düzenlenen Türk Ceza Kanununun 80. maddesinde insan ticareti
tanımı yapılmış, bu suç için 8 yıldan 12 yıla kadar hapis öngörülmüş, insan ticareti suçundan dolayı tüzel
kişiler hakkında güvenlik tedbirlerine hüküm olunması kararlaştırılmıştır. İnsan ticareti suçunun
önlenmesi bakımından Türk vatandaşı ve yabancı ayrımı bulunmamaktadır.
15
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Kod’un A bölümüne değişiklikler, Bölüm I dışında Ek’e uygulanabilir değişiklik işlemlerine ait mevcut
Anlaşmanın VIII. Maddesi ile uyumlu olacak şekilde kabul edilir ve yürürlüğe koyulur; ve
Kod’un B bölümüne değişiklikler, Denizcilik Güvenlik Komitesi tarafından onun Kurallar ve
Prosedürleri ile kurallarına uygun olarak kabul edilir.
Gemi
Gemi terimi ISPS Kod kapsamında kullanıldığı zaman, seyyar açık deniz sondaj üniteleri ve yüksek-
hızlı tekneleri de kapsamaktadır.
Gemi/Liman Arabirimi
Kişilerin ve malların hareketi veya gemiye ya da gemiden liman hizmetlerinin sağlanması gibi
faaliyetlerle, geminin direkt ve hemen etkilendiği zaman oluşan etkileşimler demektir.
Liman Tesisi
Taraf Devlet veya Görevlendirilmiş Otorite tarafından belirlenmiş ve gemi/liman etkileşiminin olduğu
yerdir. Bu, demirleme, bağlama için bekleme ve denizden yanaşma gibi alanları kapsar
Gemi-Gemi Faaliyeti
Bir liman tesisi ile ilgili olmayan, bir gemiden diğerine mal veya insan transferini kapsayan herhangi
bir faaliyettir.
Görevlendirilmiş Otorite
Liman tesisi açısından gemi/liman etkileşimi ve liman tesisi güvenliği ile ilgili bu ISPS Kod kararlarının
uygulanmasından sorumlu olarak, Taraf Devlet içinde bulunan kuruluş (lar) veya idare (ler) demektir.
Türkiye Cumhuriyeti adına Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı, ISPS Kod’un uygulanması ile
görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiştir.
Güvenlik Olayı
Seyyar açık deniz sondaj üniteleri ve yüksek hızlı tekneler dahil gemilerin veya bir liman tesisinin
veya herhangi bir gemi/liman etkileşiminin veya herhangi bir gemi-gemi faaliyetinin güvenliğini tehlikeye
atan herhangi bir şüpheli hareket veya durumdur.
anlamına gelmektedir.
Acentalar
Gemilerin geliş ve gidişleri ile transit geçişlerinde; gümrük, liman, polis, sahil sıhhiye, yükleme-
boşaltma, pilotaj, römorkaj ve barınma işlerinin yapılmasını sağlayan, konşimento ve manifesto tanzim
eden, navlun tahsil eden, teslim ve yükleme ordinosu veren, gemi masraflarına ait depozitoları yatıran
ve çözen, gemilere kumanya, su, yakıt temin eden, personel değişimi için gerekli imkanları sağlayan,
talep olması halinde sağlık hizmetleri veren firmalardır.
Brokerlar
Aracı, simsar firmalardır. Birkaç çeşit broker olmakla birlikte başlıcaları; Sigorta Simsarları ve Navlun
Simsarlarıdır. Sigorta Simsarları, gemi sahibi ile sigortacı arasındaki ilişkileri düzenler. Navlun Simsarları
ise, gemi sahibi ile yükleyici veya kiralayıcı arasındaki ilişkileri düzenler.
Forwarder-Expeditor
Yük sevkiyatı yapan firmalardır. Malların bir noktadan diğer bir noktaya taşınmasını sağlayan; bu
maksatla karayolu , demiryolu , hava yoluyla bir veya bir kaçını kombine olarak kullanan; yükün
depolanması, gümrüklemesi, paketlemesi, dağıtımı gibi işlemleri yapan ve bunların organizasyonu
gerçekleştiren şirketlerdir. Bu işlem Forward olarak tanımlanır Türkçe karşılığı olarak “Navlun
göndericisi” ifadesi kullanılmaktadır. Kendi taşıma aracı olmadan bu taşımayı organize etmesi
bakımından taşıyıcı nakliye şirketlerinden tamamen ayrılır.
Operatör
Geminin ziyaret ettiği terminal üzerindeki operasyonel kontrolleri sürdürmeyi sağlayan, devlet ve
şirket acente temsilcisi kişilerdir.
Terminal
Toplanma, operasyon, gemiye kargonun boşaltılması veya yüklenmesi için kullanılan bir yapı
17
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
anlamına gelmektedir. Bu, geminin güvenle barınacağı rıhtım ve iskeleler; kara ve sualtı veya doğrudan
bu yapılara benzer veya bunların üzerindeki bina, cihaz ve malzemeleri içerir.
Göç (Migration)
Coğrafi bakımdan bir iskan ünitesinden ayrılan kişilerin başka bir yerde hayatlarını devam ettirmeye
karar vermeleri ile bu kararı uygulamaları ile ortaya çıkan hadisedir.
İltica (Asylum)
Ülkesinde var olan veya var olduğu iddia edilen siyasi baskı ve insan hakları ihlalleri nedeni ile bir
veya birden fazla kişinin bir başka ülkeye yasal veya yasal olmayan bir yolla ulaştıktan sonra hedef ülke
vatandaşlığına geçmek için yaptığı başvurudur.
Mülteci (Refugees)
Ülkesini siyasi dinsel ya da ırksal nedenlerle terk eden ve vatandaşlığını kazanmadan yerleştiği
ülkede yerli halkın sahip olduğu statüden yararlanamayan kimsedir. Irkı, dini, milliyeti, siyasi görüşü
veya belirli bir sosyal gruba üyeliği nedeniyle zulüm görmekten haklı bir neden dolayısıyla korktuğu için
ülkesinden kaçan veya geri dönemeyen ya da dönmek istemeyen kişidir.
Göçmen (Immigrant)
Genel olarak, insan ve insan topluluklarının bulundukları bölgelerden, geçici veya sürekli olarak göç
eden kişilerdir.
G-Deniz Güvenlik Seviyeleri
Uluslararası denizcilik çevrelerinde kullanılmak üzere, üç adet Deniz Güvenlik (MARSEC) Seviyesi
oluşturulmuştur. Gemiler, bağlı olduğu şirketin Şirket Güvenlik Görevlisi, Gemi Kaptanı veya bayrak ya
da liman devleti yetkililerinin direktifini verdiği MARSEC seviyesinde işletilecektir.
Güvenlik Seviyesi 1 – Normal
Gemilerin normal olarak işletildikleri seviyedir. Bu seviyede, gemiye veya bulunduğu mevkie karşı
yapılabilecek kanun dışı eylemlerle ilgili olarak belirgin ve bilinen bir tehdit yoktur.
Güvenlik Seviyesi 2 – Yüksek
Yüksek güvenlik olayı riski var olmaya devam ettikçe bu seviye geçerli olacaktır. Bu risk seviyesi,
yüksek bir güvenlik olayı riski olmasına rağmen, belirli bir hedefin tespit edilmediği anlamına gelir.
Güvenlik Seviyesi 3 – İstisnai
Belirli bir hedefin tespit edilmesi mümkün olmasa da, gerçekleşmesi olası veya yakın bir güvenlik
olayı riski olduğu sürece bu seviye geçerlidir.
18
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
MARSEC Güvenlik Seviyeleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler, geminin ilan panosuna asılır ve burada geminin
hali hazırda işletildiği Güvenlik Seviyesi de özellikle belirtilir.
ISPS Kod’a tabi gemiler ve liman tesisleri ayrıca bir bildirim yapılmaması durumunda, Güvenlik
Seviyesi-1’de bulunacak ve bu seviyenin gerektirdiği tedbirleri uygulayacaklardır.
DA (İDARE) Güvenlikle ilgili gelişmeleri ve istihbarat bilgilerini değerlendirerek daha üst bir güvenlik
seviyesini uygulayabilecek ve bunu denizciler duyurular ve diğer muhabere vasıtaları ile ilgililere
duyuracaktır. İdare haricinde güvenlik seviyesi değiştirme yetkisi olan makam yoktur.
Güvenlik seviyesi 3, yanlızca güvenlik olayının olası veya yakın olduğuna dair güvenilir bir bilgi
olduğunda uygulanması gereken olağanüstü bir tedbirdir. Güvenlik seviyesi 3, yanlızca belirlenmiş
güvenlik tehdidi veya gerçek bir güvenlik olayı süreci içinde uygulanmalıdır.
Güvenlik seviyeleri, seviye 1 den 2 ye , seviye 2 den 3 e doğru değişebilmekle beraber, seviye 1 den
doğrudan seviye 3 e de değişebilir.
Bir gemi, ziyaret ettiği limanın güvenlik seviyesinden daha yüksek bir güvenlik seviyesinde işletilebilir,
ancak daha düşük bir güvenlik seviyesinde işletilemez.
ŞGG veya GGG, geminin ziyaret edeceği liman tesisinin LTGG ile ilk fırsatta biraraya gelip, liman
tesisinde bu gemiye uygulanacak güvenlik seviyesini tesis etmek üzere, birlikte çalışmalıdır. LTGG gemi
ile iletişim kurarak, liman tesisinin güvenlik seviyesinde sonradan ortaya çıkan herhangi bir değişikliği
gemiye bildirecek ve güvenlikle ilgili diğer bilgileri sağlayacaktır.
Geminin güvenliğiyle ilgili tüm sorumluluk daima kaptandadır. Güvenlik seviyesi 3 durumunda dahi;
bir kaptanın, eğer bu talimatlara uymanın, geminin güvenliğini tehlikeye atacağına inandığı sebepleri
varsa, talimatlara açıklık getirilmesini veya değiştirilmesini isteyebilir.
19
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
2. GÜVENLİK SORUMLULUKLARI
Taraf Devletler, kendi bayrağını çeken bütün gemilerin güvenlik seviyelerini belirlemek ve güvenlik
seviyesinde değişiklik yapılması gereken durumlar ortaya çıktığı takdirde güvenlik seviyelerinde
güncelleme yapmakla yükümlüdürler. Aynı şekilde liman tesislerinin de güvenlik seviyelerinin
belirlenerek liman tesislerinin ve bu liman tesislerine giriş yapmak isteyen gemilerin belirlenen güvenlik
seviyesine uygun önlemleri almaları sağlanmalıdır.
Taraf Devletler, yetki alanlarına giren veya girmek isteyen gemiler için yetki alanındaki güvenlik
seviyesi bilgisine uygun koşulları sağlamak, herhangi bir konuda yardıma ihtiyaç duyan gemilere de
iletişim sağlaması için bir irtibat noktası belirlemek zorundadır.
Taraf Devletler, herhangi bir güvenlik riski tanımlanır ise bu alandaki gemilere ve ilgili idari otoritelere
güncel güvenlik seviyesini, saldırıdan korunmak için ISPS Kod Bölüm A hükümleri gereği alınması
gereken önlemleri, uygunsa kıyı devleti tarafından belirlenen önlemleri duyurur. Görevleri:
Uygulanabilir güvenlik seviyesini belirlemek
Gemi güvenlik planını onaylamak veya daha önce onaylanmış bir plan ile ilgili değişiklikleri
onaylamak
ISPS Kod bölüm A ve SOLAS Bölüm XI-2 hükümlerine göre geminin uygunluğunu doğrulamak ve
gemilere “uluslararası gemi güvenlik sertifikası” düzenlemek
Kendi yetki alanlarındaki liman tesislerinden hangilerine Liman tesisi güvenlik Planı hazırlamakla
sorumlu olacak bir Liman Tesisi Güvenlik Görevlisi atanmasının gerektiğine karar vermek,
Liman Tesisi Güvenlik Değerlendirmesinin tamamlanmasını ve onaylanmasını ve daha önce
onaylanmış bir değerlendirmeye sonradan yapılan değişikliklerin onaylanmasını sağlamak,
Liman Tesisi Güvenlik Planını ve daha önce onaylanan bir plana yapılan sonraki değişiklikleri
onaylamak,
Kontrol ve uygunluk önlemlerini tatbik etmek,
Onaylanmış planları test etmek
Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne bilgi aktarımını sağlamaktır.
Ayrıca idare, kendi bayrağını taşıyan gemi ve liman tesislerinin güvenlik seviyelerini ve güvenlik
seviyelerine uygun olarak gemilerin ve liman tesislerinin uyması gereken hükümleri belirlemek
zorundadır. Güvenlik seviyeleri belirlenirken sırasıyla güvenilir, kuvvetlendirilmiş, yakın güvenlik tehdidi
bilgisi derecesi ve güvenlik tehdidi bilgisinin sonuçları dikkate alınır.
MSC 89/INF.13 sayılı IMO Rehberinde yetkili idari otorite ve denetleyici idari otorite şeklinde bir ayrım
yapılmıştır. Bu rehbere göre Taraf Devletler, yetkili idari otoritenin ve denetleyici otoritenin kendi görev
alanlarına giren konularda işlem yapmak üzere yetkilendirilmelerine uygun millî hukuki düzenlemeler
yapmalıdır.
20
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
İdare; Taraf Devletçe yapılan hukuki düzenlemelere uygun olarak tam ve etkili uygulamayı sağlar
biçimde gerekli idari tedbirleri alır ve bununla ilgili düzenlemeleri yapar. Denetleyici idari otorite ise
limanın tüm bölümlerine girerek gerekirse güvenlik planı ve diğer dokümanlardan suret almak suretiyle
limanlarda denetim yapmalıdır. Bu kapsamda kısıtlı alanlar dâhil olmak üzere limanlara giriş kontrolü,
yük yükleme, gemi deposunun ve yakıtın doldurulması, limanın gözetlenmesi, güvenlik iletişim ve
koordinasyonu, yapılan denetim ve değişiklikler, gemiye giriş ve çıkış ile ilgili getirilen prosedür, gemi ve
liman ara yüzü arasındaki iletişim ile ilgili prosedür, tahliye prosedürü, güvenlikle alakalı hassas bilgilerin
(liman tesisi güvenlik planı gibi) korunması ile ilgili denetimler yapılabilir. Türkiye uygulamasında böyle
bir ayrım bulunmayıp, denetim ve ISPS Kod kapsamında idarece yapılması gereken diğer işlemler tek
elden, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca yürütülmektedir.
Taraf Devletler tarafından ISPS Kod kapsamında yer alan bazı yükümlülükleri yerine getirmek üzere
tanınmış güvenlik kuruluşları yetkilendirilebilir. Ayrıca idare ile ilgili tanınmış güvenlik kuruluşu arasında
yetkilendirmeye ilişkin yazılı bir sözleşme yapılmalıdır. Bu sözleşme ile tanınmış güvenlik kuruluşunun
hangi hususlarda Taraf Devleti temsile yetkili olduğunun açıkça belirlenmesi gerekmektedir.
ISPS Kod Bölüm A/4.3 ve 9.2.1 m. hükümleri uyarınca tanınmış güvenlik kuruluşları sadece aşağıdaki
konularda yetkilendirilemez:
Uygulanabilir güvenlik seviyesinin belirlenmesi.
Liman güvenlik değerlendirilmesinin onaylanması ya da onaylanan değerlendirmede yapılan
değişikliklerin onaylanması.
Liman güvenlik sorumlusu atanması gerekli limanların belirlenmesi.
Anlaşmaya Taraf Devletler, aşağıdakiler de dahil, belirli güvenlik faaliyetlerini yürütmek üzere, bir
Tanınmış Güvenlik Kuruluşunu yetkilendirebilir:
Taraf Devlet adına, gemi güvenlik planı veya ona ait değişikliklerin onaylanması,
Taraf Devlet adına, geminin SOLAS Bölüm XI-2 ve ISPS Kod Bölüm A gereklerine uyumluluğunun
doğrulanması ve sertifikalandırılması,
Taraf Devlet tarafından istenilen liman tesisi güvenlik değerlendirmelerini yapmak.
C- ŞIRKETLERIN SORUMLULUKLARI:
SOLAS Kural IX/1.2’e göre Şirket, gemi sahibini, veya geminin işletilme sorumluluğunu sahibinden
devir almış olmakla birlikte, Güvenlik Yönetimi Uluslar arası Kuralı ile yüklenmiş bulunan bütün görev
ve sorumlulukları da gemi sahibinden devralmayı kabul eden; işleten veya boş gemi kiralayıcı diğer bir
kuruluş veya kişiyi ifade eder.
Gemilerini SOLAS Bölüm XI-2 ve ISPS Kod Bölüm A kurallarına uygun olarak işleten her Şirket,
Şirket için bir Şirket Güvenlik Görevlisi ve her bir gemisi için de bir Gemi Güvenlik Görevlisi atamak
zorundadır. Şirket, çalıştırdığı gemilerin sayı ya da tiplerine bağlı olarak, her bir kişinin hangi gemiden
sorumlu olduğunu açıkça belirleyerek, birden fazla kişiyi şirket güvenlik görevlisi olarak atayabilir. Bu
görevlilerin, görevleri, sorumlulukları ve eğitim gereklilikleri ile talimler ve tatbikatlar için gereklilikler,
ISPS Kod Bölüm A da tanımlanmaktadır.
Şirket, gemi güvenlik planında Kaptan’ın yetkisini açıkça vurgulayan bir hükmün yer almasını temin
edecektir. Bu husus, Kaptan’ın gemi emniyeti ve güvenliğine ilişkin gerekli ilgili kararları verme
21
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
konusunda, ayrıca gerekli olan hallerde Şirketten ya da Taraf Devletten yardım talep edebilmesi
hususunda gerekli yetki ve sorumluluğa sahip olduğunun gemi güvenlik planında belirtilmesi ile
sağlanacaktır.
Gemiler, bayrak devletince belirlenen güvenlik seviyesine uygun güvenlik gerekliliklerini sağlamak
zorundadır. Bunun dışında eğer giriş yapmak istedikleri liman tesisinde daha yüksek güvenlik seviyesi
uygulanmakta ise bu seviyeye ait güvenlik gerekliliklerine uyulması gerekir. Gemiler, güvenlik
seviyesindeki değişiklikleri ISPS Kod’un zorunlu hükümlerine veya giriş yapılacak limanın güvenlik
seviyesine uygun hareket etmesine engel teşkil eden durumları limana giriş yapmadan evvel mümkün
olduğunca kısa sürede ilgili otoriteye bildirmelidir.
Şirketler, kaptanın “Belirlenmiş Otorite” tarafından her zaman erişilebilir olmasını sağlamalıdır.
Ayrıca, şirketler; gemideki mürettebatı ve diğer personeli seçmeye yetkili olan kişilerin, geminin
çalıştırılmasına karar vermeye yetkili olan kişilerin, geminin herhangi bir çarterer tarafından işletilmesi
hâlinde bu durumu ve çartererin kim olduğuna dair bilgilerin belirli ve ulaşılabilir olmasını sağlamakla
yükümlüdür.
Kaptanın yetkisi, SOLAS XI-II, Kural 8 ile özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre geminin emniyet ve
güvenliği için kaptanın karar verme ve yürütme yetkisi bulunmaktadır. Bu yetki, şirket tarafından
kısıtlanamaz. Kaptanın yetkileri kapsamına gemiye giriş (idarece gemiye girmesine izin verilen kişiler
dışında), yük veya konteyner yüklemesi gibi faaliyetleri reddetme veya yük taşıma ünitelerinin
kapatılması dâhildir.
Emniyet ve güvenlik gereklilikleri ile ilgili alınan önlemlerin birbiriyle çelişmesi durumunda kaptan,
emniyet gerekliliklerine uygun şekilde hareket etmek zorundadır. Bazı durumlarda derhal yetkili idareye
(ve eğer uygunsa limanına giriş yapmak istenilen liman devletine) bildirimde bulunarak geçici güvenlik
önlemleri alabilir. Alınan herhangi bir geçici güvenlik önlemi, hâkim olan güvenlik seviyesine mümkün
olan en yüksek derecede uygun olmalıdır.
ISPS Kod uyarınca güvenlik seviyelerinin belirlenmesi Belirlenmiş Otorite’ye aittir. Ancak acil
durumlarda kaptanın İdare ile dahi iletişime geçmeden güvenlik seviyesini değiştirmesi mümkündür.
SOLAS XI-II/8’e göre kaptanın İdarece belirlenenden daha alt bir güvenlik seviyesini uygulaması
mümkün değildir. Güvenlik seviyesi ile ilgili alınan kararın kaptan tarafından en kısa sürede bayrak
devletine bildirilmesi zorunludur.
22
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Eksiklikleri gidermek ve geminin kendisine ait güvenlik gerekliliklerini sağlamak amacı ile gemi
güvenlik planında gerekli değişikliklerin yapılmasının sağlanması,
Güvenlik faaliyetlerinin iç denetimleri ve gözden geçirilmesi için düzenlemelerin yapılması,
İdare veya Tanınmış Güvenlik Kuruluşu tarafından gerçekleştirilecek geminin başlangıç ve
müteakip doğrulamaları için düzenlemelerin yapılması,
İç denetimler, periyodik gözden geçirmeler, güvenlik denetimleri ve uygunluk doğrulamaları
sırasında belirlenen eksiklik ve uygunsuzlukların zamanında tespit edilip onlarla ilgilenilmesinin temini,
Güvenlik bilincinin ve ihtiyatının geliştirilmesi,
Gemi güvenliğinden sorumlu olan personel için uygun eğitimin sağlanması,
Gemi Güvenlik Görevlisi ve ilgili Liman Tesisi Güvenlik Görevlileri arasında etkin iletişim ve
işbirliğinin sağlanması,
Güvenlik (Security) gereklilikleri ile Emniyet (Safety) gereklilikleri arasında tutarlılığın sağlanması,
Eş Gemi veya Filo Güvenlik Planlarının kullanılması halinde, her bir Gemi Planının, o gemiye ait
bilgileri doğru olarak yansıtmasının sağlanması,
Belirli bir gemi ya da gemi grubu için onaylanmış herhangi bir alternatif veya benzer
düzenlemelerin uygulanmasının ve sürdürülmesini sağlanması.
23
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Güvenlikle İlgili Özel Görevleri Olan Gemi Personeli:Geminin tipi ve Gemi Güvenlik Planında
belirtilen düzenlemeler çerçevesinde farklılık göstermekle birlikte Gemi Güvenlik Organizasyonunda
temel olarak bir Güvenlik Nöbetçi Heyetinin gerekliliği öngörülmüştür. Güvenlik Nöbetçi Heyeti asgari
seviyede bir Vardiya Zabiti ve yeteri kadar Güvenlik Devriyesi/Lumbar ağzı Nöbetçisi’nden meydana
gelmekte olup, bu kapsamda öngörülen temel sorumluluklar aşağıda sunulmuştur.
Güvenlik Nöbetçi Heyeti, gemi civarında çok dikkatli bir gözetlemenin sürekli olarak
sürdürülmesinden sorumludur. Gemi civarında tespit edilen şüpheli şahıslar, nesneler ve faaliyetler
takip edilmeli, bunun yanında tüm güvenlik önlemlerinde, güvenlik sistem veya ekipmanlarında
meydana gelen hata ve arızalar Vardiya Zabitine ve Gemi Güvenlik Görevlisine rapor edilmelidir.
Vardiya Zabitinin Görev ve Sorumlulukları
Vardiya Zabiti, vardiyası süresince;
Tehdit ihbarlarının ve güvenlik olaylarının raporlarını alacak ve jurnale kaydedecek,
Tüm tehdit ihbarları ve güvenlik olayı raporlarından Kaptanı ve Gemi Güvenlik Görevlisini
haberdar edecek,
Kaptanın yönlendirmesi altında tesis, liman ve yerel güvenlik kuvvetlerine gereken
bildirimleri yapacak,
Kaptanın yönlendirmesi altında tesis, liman ve yerel kolluk kuvvetlerinden acil yardım
talebinde bulunacak,
24
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
İlgili liman tesisi güvenlik değerlendirmesini dikkate alarak, liman tesisinin ilk kapsamlı güvenlik
sörveyinin yönetimi,
Liman tesisi güvenlik planın geliştirilmesi ve bakımının sağlanması;
Liman tesisi güvenlik planın uygulanması ve tatbikatı;
Uygun güvenlik önlemlerinin devamlılığını sağlamak için, düzenli gemi güvenlik denetimlerinin
yapılması;
Yetersizliklerin giderilmesi amacı ile, gerektiğinde, liman tesisi güvenlik planına değişiklikleri
tavsiye etmek ve bunları plana katmak, ve liman tesisindeki değişiklikleri dikkate alarak planı
güncelleştirmek;
Liman tesisi personelinin güvenlik bilincinin ve ihtiyatının geliştirilmesi;
Personele, liman tesisi güvenliği ile ilgili yeterli düzeyde eğitim verilmesinin sağlanması;
Liman tesisi güvenliği için tehdit oluşturan olayların kayıtlarının tutularak, ilgili yetkililere
bildirilmesi;
Liman tesisi güvenlik planının, uygun Şirket ve gemi güvenlik görevlisi (görevlileri) ile
uygulanmasının koordinasyonu;
Uygun olduğunda, güvenlik servisleri ile işbirliğini sağlama;
Liman tesisi güvenliğinden sorumlu personel standartlarına uyulduğunun sağlanması;
25
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Eğer mevcut ise, güvenlik cihazlarının uygun bir şekilde çalıştırılması, denenmesi, ayarlanması ve
muhafazasının sağlanması.
Talep edildiğinde, gemiye binmek isteyenlerin kimliklerinin doğrulanması için gemi güvenlik
görevlilerine yardım edilmesi;
Deniz güvenliği kavramını tanımlayabilmek için, öncelikle kendisi ile karıştırılan bir kavram olan deniz
emniyeti (maritime safety) kavramının farklılıklarından bahsetmek faydalı olacaktır. Özellikle Türkiye’de
deniz güvenliği kavramı genellikle deniz emniyeti kavramı ile karıştırılmaktadır. Bunun sebebi güvenlik
(security) ve emniyet (safety) kelimelerinin Türkçe’de birbirlerinin yerine kolayca kullanılabilmesidir. Bu
nedenle öncelikle güvenlik ve emniyet kavramları arasındaki farkın açıklanması gereklidir.
Sözlük anlamı incelendiğinde, güvenlik kelimesinin, “tehlike bulunmaması hali, emin ve rahat olma”
veya “toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi
durumu, emniyet” gibi tanımlarının olduğu görülmektedir. Emniyetin kelime anlamını incelediğimizde ise
“kuşkulanacak hiçbir şey olmama, eminlik, korkusuzluk, güvenlik” veya “güvenlik, güven, inanma, itimat”
tanımlarını bulmak mümkündür.
Görüldüğü üzere emniyet ve güvenlik kavramları Türkçe’de birbirlerinin içlerine girmiş ve birbirlerinin
yerine kullanılan kavramlardır. Deniz güvenliği ve deniz emniyeti kavramlarının birbirleri ile
karıştırılmasının en önemli sebebi de budur. Kelimelerin İngilizce anlamlarına bakıldığında ise güvenlik,
“bir ülkeyi, bir binayı veya bir kişiyi koruma faaliyetleri”, “gelecekte olabilecek kötü şeylere karşı koruma”,
emniyet ise “bir tehlikeden veya zararlı şeylerden korunma durumu”, “tehlike içinde olmama”dır.
Güvenlik kavramının kaynağı, güvenliği tehdit eden bir oluşum iken, emniyet kavramının kaynağı ise,
yanlış veya eksik yapılan bir davranışın veya olumsuz koşulların istenmeyen sonuçlara yol açmaması
için alınması gereken tedbirlerdir. Güvenlik, kasıtlı olarak yapılan imha etme, hasar verme, rahatsız etme
eylemlerine karşı alınan tedbirler ile ilişkili risklerle ilgilenir. Emniyet ise bir karşı alınan tedbirler ile ilişkili
risklerle ilgilenir. Burada dikkat çekici olan, güvenlik kavramı içerisinde bir kastın olması, emniyet
kavramında ise kastın olmamasıdır.
Genel olarak deniz güvenliği kavramı içerisinde güvenliği ortadan kaldırmak isteyen bir oluşum (bu
bir insan, bir grup terörist vs. olabilir) ile bir kasıt var iken, deniz emniyeti kavramı içerisinde emniyeti
tehdit eden bir oluşum (kötü hava ve doğa şartları, dikkatsiz personel, uyulmayan emniyet tedbirleri,
eksik veya yanlış talimatlar vb.) vardır. Örneğin, yolcu gemilerine binen yolcuların üstlerinin aranması
bir güvenlik tedbiri iken, sıvılaştırılmış petrol gazı taşıyan bir gemide sigara içilmesinin yasak olması bir
emniyet tedbiridir.
Deniz güvenliği kavramı, ülkelerin denizdeki faaliyetlerini engellemeye çalışan kasıtlı bir tehditin
ortaya çıkması ile meydana gelmiştir. Deniz güvenliği kavramı içerisinde kasıtlı bir tehdidin bulunması
ve bu tehdide ilişkin önlemlerin alınması söz konusudur. Deniz emniyeti, standart altı gemiler, kalifiye
olmayan personel veya operatör hataları sonucu ortaya çıkan deniz kazalarının önlenmesi veya
azaltılması ile ilgili iken, deniz güvenliği ise kanunsuz ve kasıtlı yapılan hareketlere karşı koruma ile
ilgilidir.
Deniz güvenliği, “kaçırma, sabotaj, haydutluk, hırsızlık ve terörist saldırılara karşı gemi, liman tesisleri
deniz kurumları ve diğer deniz teşkilat yahut tesis sahipleri, işleticileri ve idarecileri tarafından alınan
önlemler” olarak tanımlanabilir. Buna karşılık, deniz emniyeti, “standardı düşük gemiler, niteliksiz
mürettebat yahut işletmen, operatör hatası nedeniyle denizde oluşabilecek aksilik veya kazaları en aza
indirmek için gemi, liman tesisleri, deniz kurumları ve diğer deniz teşkilat yahut tesis sahipleri, işleticileri
ve idarecileri tarafından alınan önlemler” olarak tanımlanabilir.
26
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Deniz güvenliği konusundaki çalışmalar merkezi bir devlet otoritesi liderliğinde yönetilmelidir. Deniz
güvenliğini sağlamak için yapılması gereken tüm faaliyetler, alınması gereken tüm tedbirler, o ülkenin
devlet ve özel kurumları arasında geniş kapsamlı, karmaşık ve yoğun koordinasyonu gerektiren bir
çalışmayı gerektirmektedir. Bu kadar geniş kapsamlı bir koordinasyon ancak güçlü bir merkezi otorite
tarafından yönetilebilir. Ayrıca deniz güvenliği faaliyetlerinin ekonomik olarak sağlanabilmesi
maksadıyla da faaliyetlerin merkezi olarak yönetilmesi önemlidir. Çünkü deniz güvenliği faaliyetleri
devletlerin stratejik boyutta pahalı yatırımlar yapmasını gerektirmektedir. Bu sebeple deniz güvenliği ile
ilgili çalışmalar mutlaka bir devlet kurumu tarafından merkezi olarak yönetilmelidir.
Ulusal işbirliği
Deniz güvenliği çalışmalarında hem kamu ve hem de özel kurumlar arasında işbirliği, sorumluluk ve
bilgi paylaşımı sağlanmalıdır. Deniz güvenliğinin karmaşık ve geniş işbirliğini gerektiren yapısı sebebiyle
hem kamu hem de konuyla ilgili sivil kurumların çalışmalara dahil edilmesi gerekmektedir.
Günümüzde ticaretin yüzde doksanının deniz yoluyla yapıldığı göz önüne alındığında, denizlerin
ticaret maksadıyla kamu kurumlarından çok özel kurum, kuruluş ve şirketler tarafından kullanıldığı
görülmektedir. Bu sebeple, deniz güvenliğinin sağlanması konusunda düzenlemeler yapacak olan
merkezi devlet otoritesi mutlaka özel kuruluşlar ile de koordinasyon içerisinde olmalıdır. Oluşturulacak
sistem içerisinde yer alan tüm kurum, kuruluş ve şirketler birbirleri ile işbirliği içerisinde olmalıdır.
Deniz güvenliği, küresel boyutta kamu ve özel deniz güvenliği faaliyetlerinin tehditleri önleyebilecek
kapsamlı ve birleştirilmiş çabalar içerisinde harmanlanması ile elde edilebilir.
Denizde durumsal farkındalık
Deniz güvenliğinin sağlanabilmesi için öncelikle denizde durumsal farkındalığın sağlanması
gerekmektedir. Denizde durumsal farkındalık, deniz ortamında meydana gelen tüm olaylar ve durumlar
hakkındaki verileri toplama, birleştirme, analiz etme ve daha sonra elde edilen bilgileri ve analiz
sonuçlarını karar vericilere yayma sürecidir. Başka bir deyişle, tehditin ne olduğunu tespit etmek için
bilgi toplamak, bunun gerçekten bir tehdit olduğunu bilmek için bilgileri birleştirmek, gerekli düzeltici
işlemlerin belirlenebilmesi için analiz etmek ve gerekli önlemleri alabilmeleri için bu bilgileri karar
vericilere gönderebilme yeteneğidir. Deniz ortamındaki faaliyetlerin etkin bir durumsal farkındalığı
olmazsa koruma veya erken mukabele için önemli fırsatlar kaybedilebilir. Durumsal farkındalık tehditleri
tespit, caydırma, önleme ve karşı koyma konularında zaman ve mesafe kazandırır.
Denizde durumsal farkındalık, deniz güvenliği anlamında; güvenlik, emniyet, ekonomi ve çevre
27
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
konularında ülkeyi etkileyebilecek denizlerdeki her türlü faaliyetin bilinmesidir. Denizde durumsal
farkındalığı sağlamak için, “görmek, anlamak ve paylaşmak” esastır. Denizde meydana gelen olayları
görmek yani tespit etmek, anlamak yani teşhis etmek ve bilgileri diğer kurumlarla paylaşmak için
gelişmiş, gözetleme, tespit, teşhis sistemleri, muhabere, komuta, kontrol sistemleri ve istihbarat yönetim
merkezleri kurulmalıdır.
Gözetleme, tespit ve teşhis sistemleri
Denizdeki olayları anlayabilmek için ilk önce bu olaylardan haberdar olunmalıdır. Denizdeki olayların
en önemli tespit vasıtaları deniz gözetleme sistemleridir. Çünkü aynı anda çok büyük bir deniz alanının
gözetlenmesini sağlarlar. Gözetleme sistemleri bilimsel bir şekilde kullanıldığında denizdeki birçok yasa
dışı olayın kolaylıkla ortaya çıkarılmasını sağlar. Örneğin, bir geminin limanından ayrılırken bildirmiş
olduğu varış limanı ile rotasının onu götüreceği limanının farklı olması o gemi hakkında bir şüphe
uyanmasına sebep olabilir. Bir geminin güvenilir bir gemi olduğu, bildirimde bulunduğu hareketleri ile
yaptığı hareketlerin aynı olması ile büyük ölçüde değerlendirilebilir. Ayrıca denizde bulunan diğer
gemiler ile karakol yapan güvenlik kuvvetlerine ait gemiler (askeri gemiler, polis ve sahil güvenlik
kuvvetlerine ait gemiler) de Tanımlanmış Deniz Resmi’nin ortaya çıkarılmasına yardımcı olabilirler.
Şüpheli hareketleri gözlemlenen bir geminin, deniz gözetleme merkezine bildirilmesi, belki de
başlayacak olan bir terör faaliyetinin başlamadan bitmesini sağlayacaktır. Ayrıca bu gemi deniz
güvenliği görevleri ile görevlendirilmiş güvenlik güçlerine ait bir gemi ise, deniz trafiğinin önemli düğüm
noktalarında görev yapacak, o bölgeden gelip geçen birçok gemiyi sorgulayabilecek, ayrıca deniz
güvenliği merkezinden gelen emirlere istinaden veya kendi inisiyatifiyle personelini gemiye çıkararak
(boarding) gemiyi denetleyebilecektir.
Çeşitli kaynaklardan gelen bilgilerin birleştirilmesi de çok önemlidir. Çeşitli platformlardan ve
gözetleme sistemlerinden gelen radar gibi elektronik hedef bilgileri de bir merkezde birleştirilmelidir.
Örneğin bir harp gemisinin rapor ettiği şüpheli bir gemi ile gözetleme sistemlerinden elde edilen
elektronik bir temas değerlendirilerek onun tek bir temas olarak ana sisteme girilmesi sağlanmalıdır.
Böylece tanımlanmış deniz resmi hatasız bir şekilde oluşacak ve kullanıcılara açık bir fikir verecektir.
Muhabere ve komuta kontrol sistemleri
Deniz güvenliğinin sağlanmasında muhabere sistemleri ile komuta kontrol sistemlerinin de önemi
büyüktür. Deniz güvenliğinin sağlanmasında görev alan tüm kurumların birbirleri ile süratli ve güvenli bir
iletişime sahip olmaları gerekmektedir. Kurumlar arası iyi bir iletişim tanımlanmış deniz resminin
oluşturulması ve bunun sonucunda denizde durumsal farkındalığın artırılmasını sağlayacaktır.
İstihbarat
Elde edilen bilgilerin değerlendirilerek istihbarat bilgisi haline getirilmesi ve ihtiyaç duyan kurumlara
dağıtılması çok önemlidir. Elde edilen her türlü bilgi değerlendirilmelidir. Toplanan bilgi istihbarat
birleştirme merkezlerinde işlenmeli ve dağıtılmalıdır. Bu sebeple gereksiz tekrarlardan kaçınmak ve
emek tasarrufu sağlamak maksadıyla, istihbarat, merkezî bir şekilde yönetilmelidir.
İstihbarat, teröristlere karşı en önemli silahtır. İstihbarat, savunma sistemi ile entegre olmalı, dost
devletler ve müttefikler ile koordine edilmelidir. Bilginin toplanması esnasında, gemiler, otomatik
tanımlama sistemleri, açık kaynaklar gibi tüm kaynaklar kullanılmalıdır. Ayrıca tüm vatandaşlar, şüpheli
gördükleri her şeyi rapor etmeleri konusunda cesaretlendirilmelidir. Bilginin paylaşımı, toplanan bilginin
paylaşımının kötü maksatlı kullanılmayacağına dair özel ve kamu sektörü arasında bir güven
sağlanmasını gerektirir.
Planlama
Deniz güvenliğinin sağlanması maksadıyla yapılacak planlamada ilk olarak genel bir tehdit
değerlendirmesinin yapılarak deniz güvenliğine nelerin tehdit oluşturduğunun belirlenmesi temeldir.
Tehdit değerlendirilmesinin yapılmasının ardından, tehdide maruz kalacağı değerlendirilen riskli bölge
28
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
29
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Gemi [Gemi Güvenlik Görevlisi] ŞGG üzerinden Şirketle veya ŞGG yoksa Şirketin Nöbetçi zabitiyle
[SATCOM/TELEKS/ FAKS/e-mail] yoluyla irtibatı koruyacaktır. Sistem, Şirketle etkin sürekli bir iletişim
kurulması ve sürdürülmesine izin verir.
Limana varışta, bu geminin yürürlükteki MARSEC güvenlik seviyesini belirlemek, uygun güvenlik
önlemleri üzerinde anlaşmaya varmak ve bunların uygulamaya konulmasını sağlamak için, GGZ, Liman
Tesisi Güvenlik Görevlisi ile irtibat kurar.
Şirket, bu geminin, genel güvenlik durumu veya belli limanlardaki durum hakkında
[SATCOM/TELEKS/ FAKS/e-mail yoluyla bilgi alışverişi yapmak için diğer gemilerle irtibat kurmasına
itiraz etmez. Sistem, diğer gemilerle etkin sürekli bir iletişim kurulması ve sürdürülmesine izin verir.
Bu gemi için arka plan MARSEC güvenlik seviyesi bayrak devleti yetkilileri tarafından oluşturulur
(Daha yüksek bir güvenlik seviyesi, belirli bir liman için liman devleti yetkilileri tarafından kurulabilir). Bu
geminin MARSEC güvenlik seviyesindeki değişiklikler bayrak devletinin sorumluluğundadır ve idare
tarafından, bayrak devletinde kayıtlı tüm gemilere duyurulmalıdır. Başka bir şık olarak, değişiklikler
ŞGG'ne bildirilir ve onun üzerinden de gemiye bildirilir. Bayrak devletinden gelen bilgiler ise ŞGG
tarafından gemiye bildirilir.
Limanlar için MARSEC güvenlik seviyesi liman devleti yetkilileri tarafından oluşturulur. Bu gemi
limandayken, bu Planda da belirtildiği gibi MARSEC güvenlik seviyesine uygun önlemleri uygulamaya
koyacaktır. Liman için MARSEC güvenlik seviyesi liman devletinin sorumluluğundadır ve limanda
bulunan veya limana girme niyetini bildirmiş olan tüm gemilere duyurulmalıdır. Liman devleti yetkilileri
tarafından kullanılması muhtemel haberleşme prosedürleri, gemi güvenlik planında liste halinde
verilmiştir (ISPS B/9.2.7). Başka bir şık olarak, değişiklikler ŞGG'ne bildirilir ve onun üzerinden de
gemiye bildirilir.
30
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
31
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
32
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
(6) Güvenlik Derecesi Yükseldiğinde Gemiye Giriş Kontrolü İçin AlInacak Ek Önlemler
Güvenlik Seviyesi 2’de,
Yüksek güvenlik olayı riskine karşı koruma amaçlı, daha yüksek ihtiyat ve daha sıkı kontrol imkanı
sağlamak için aşağıdaki ek önlemler alınacaktır:
İzinsiz girişi caydırmak için, gece, güverte alanlarına devriye için ek personel tahsis etme;
Gemiye giriş noktalarının sayısının sınırlandırılması ve giriş kolaylığının kaldırılması yoluyla
diğer noktaların güvenlik altına alınması;
Liman tesisiyle irtibat halinde, gemiye denizden girişin caydırılması;
Liman tesisiyle irtibat halinde, geminin kıyı tarafında bir sınırlı alanın oluşturulması;
Kişilerin, şahsi eşyaların ve gemiye giriş yapan veya yüklenmiş araçların aranma sıklıklarının
[örneğin %25’e] ve kapsamlarının arttırılması;
.Gemideki ziyaretçilerin kimlik tespitinin yapılması ve ziyaretçilere refakat edilmesi;
Teşhis edilmiş tehditlerle ilgili bütün gemi personeline bilgi verilmesi; şüpheli kişilerin,
maddelerin ve faaliyetlerin rapor edilmesi sırasında uygulanacak işlemlerin tekrar üzerinde durulması
ve artırılmış teyakkuz gerekliliğinin vurgulanması; ve
Kalkıştan önce, geminin tümünün veya belirli alanlarının aranması.
Güvenlik seviyesi 3’de,
Gemide, güvenlik olay ve tehditlerine müdahale eden yetkililer tarafından çıkarılan talimatlara
uyulacaktır. Müdahale edenler ve liman tesisi ile yakın işbirliği içinde, gemi tarafından alınmış ek
güvenlik önlemleri aşağıdakileri içermektedir:
Girişi tek ve kontrollü bir giriş noktası ile sınırlandırma;
Sadece güvenlik olayı veya tehditlerine müdahale edeceklere giriş izni verme;
Gemide, gemi personelinden olmayan kişileri yönlendirme, onlara refakat veya doğrudan
gözetim;
Gemiye biniş ve inişleri geçici olarak durdurma;
Yük elleçleme işlemlerini ve teslimatları geçici olarak durdurma;
Geminin tahliye edilmesi;
Geminin yer değiştirmesi;
Geminin tümünün veya belirli alanlarının aranmasına hazırlanılması veya aranması.
yollar, üzerinde engel teşkil edecek herhangi bir cisim bulundurulmamalıdır ve güvenlik nedenleriyle
kapatılırsa kaçışın akması gereken yönden anahtarsız olarak açılabilir durumda olmalıdır. Her türlü
güvenlik ihlali, GGZ’ne rapor edilmelidir. Sınırlı alanlar aşağıdakileri içerebilir:
Köprüüstü, makina daireleri ve diğer kontrol istasyonları;
Güvenlik ve gözetim araç ve sistemlerini bulunduran bölümler ve bunların kontrol ve
aydınlatma sistem kontrolleri;
Havalandırma ve air-condition sistemleri ve diğer benzer alanlar;
İçme suyu tankları, pompalar veya manifoldlara erişimi olan alanlar;
Tehlikeli malzeme ve zararlı maddeler içeren alanlar;
Yük pompaları ve kontrollerini içeren alanlar;
Yük bölmeleri ve gemi kumanyasının bulunduğu alanlar;
Mürettebat yaşam yerleri;
ŞGG tarafından belirlenen, ve geminin güvenliğini sağlamak için erişimi sınırlandırılmış tüm
diğer alanlar.
Güvenlik Seviyesi 1’de, alınacak önlemler;
Giriş noktalarını kilitlemek veya güvenliğini sağlamak;
Alanları izlemek için gözetim araçları kullanmak;
Mürettebat üyelerinin hazır bulunmasını sağlamak;
Koruma veya devriyeler kullanmak; ve
İzinsiz girişlere karşı gemi personelini uyarmak için otomatik izinsiz giriş tespit cihazı
kullanmak.
34
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Güvenlik Seviyesi 2’de, sınırlı alanların izlenme yoğunluğu ve sıklığı ve sınırlı alanlara giriş
kontrolü, sadece yetkili kişilerin girebilmesini sağlamak için arttırılmalıdır. Uygulanacak ek güvenlik
önlemleri aşağıdakilerden oluşabilir:
Giriş noktalarına bitişik sınırlı alanlar belirlemek;
Gözetim araçlarını sürekli izlemek; ve
Sınırlı alanları korumak ve devriye için ek personel tahsis etmek.
Güvenlik Seviyesi 3’de, gemide , güvenlik olay veya tehdidine müdahale eden yetkililer tarafından
verilen talimatlara uyulacaktır. Yüksek güvenlik seviyesine müdahale eden bu yetkililerle ve liman tesisi
ile yakın işbirliği içinde, gemi tarafından alınacak güvenlik önlemleri şunlardır:
Güvenlik olayına veya varsayılan güvenlik tehdidine yakın olan, girişin yasaklandığı, gemideki
ek sınırlı alanların belirlenmesi; ve
Geminin aranmasının bir parçası olarak, sınırlı alanların aranması.
Gemide tespit edilen sınırlı alanlarla ilgili ayrıntılar ve bunların korunması için kabul edilen önlemler,
bu planın ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen, gizlidir ve sadece aşağıdaki kişilere verilebilir:
Bayrak devletinin usulüne göre yetkilendirilmiş temsilcileri; ve
Bayrak devletinden izin alan diğer kişiler.
35
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Aydınlatma; Gemi ışıklandırmasının uygun seviyesi ve yeri ve geminin en fazla uğradığı limanlardaki
ışıklandırma seviyesi ve yeri aşağıdaki unsurları sağlamak üzere değerlendirilecektir:
Gemi personelinin, gerektiğinde, geminin ötesinde hem kıyı yönü hem de deniz yönündeki
faaliyetleri tespit edebilmesini;
Işıklandırmanın gemi üzerini ve çevresini aydınlatmak üzere yönlendirilebilmesini; ve
Bu ışıklandırmanın giriş noktalarında personel kimlik kontrolünü kolaylaştırmasını.
Gemi rıhtıma yanaşıp, yük işleri gibi gemi/liman etkileşimi faaliyetleri yürütürken, geminin güvertesi
ve gemiye giriş noktaları, geceleyin ve görüş alanının düşük olduğu zamanlarda aydınlatılacaktır. Diğer
zamanlarda, rıhtımdayken veya açık deniz terminalindeyken veya kıyıdan açıkta demirliyken,
aydınlatma gerekli görüldüğü zamanlarda kullanılabilir.
Yüksek güvenlik olayı riski durumlarına karşı koruma sağlamak için ek ışıklandırma gerekebilir.
Gerektiğinde, liman tesisi ile işbirliği halinde kıyı tarafı için ek ışıklandırma ayarlanabilir. (ISPS B/9.48).
Denizdeyken, gerekli görüldüğünde, gemi, Uluslararası Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğünün
(değiştirilen COLREGS 1972) mevcut hükümlerine uygun şekilde, güvenli seyre uygun mevcut tüm
ışıklandırmalarını kullanacaktır.
Yük Elleçleme
Yük elleçleme ile ilgili güvenlik önlemleri:
Kurcalamayı; ve
Gemiye ait olmayan yükün kabul edilip gemiye alınmasını önlemeye yöneliktir.
Bazıları, liman tesisleri ile irtibat kurularak uygulanacak olan güvenlik önlemleri, gemiye giriş
noktalarında envanter kontrol işlemlerini içerir. Yük, gemiye yüklendiğinde, gemiye yüklenmek için
onaylanmış olduğuna dair bilgiler içerecektir. Ayrıca, gemiye yüklendikten sonra, yükün
kurcalanmaması için güvenlik önlemleri alınacaktır.
Düzenli veya tekrarlanan yük hareketleri sırasında, ŞGG, liman tesisine de danışarak, göndericiler
ve yükten sorumlu diğer kişiler ile, liman dışı kontroller, mühürleme, zamanlama ve destekleyici
belgeleme vs gibi hususları kapsayan düzenlemeler üzerinde mutabık kalmıştır. Bu düzenlemeler, ilgili
LTGG’ne bildirilmiş ve onunla bu düzenlemeler üzerinde anlaşılmıştır. Bu düzenlemeler zaten
uygulanmaktaysa, bir çizelgeye kaydedilirler.
Güvenlik Seviyesi-1’de Yük Elleçleme Sırasında Uygulanacak Güvenlik Önlemleri
Yük elleçleme işlemlerine nezaret etme sorumluluğunun uygun bir mürettebat üyesine
verilmesi
36
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Yükün elleçlenmesinden önce veya elleçleme sırasında, yükün, yük taşıma ünitelerinin ve yük
alanlarının düzenli kontrolü;
Yüklenen yükün, yük belgesine uygunluğunun kontrolleri;
Kurcalamayı önlemek için, mühürlerin kontrolü veya diğer metotlar;
Yerleri de dahil olmak üzere, gemide taşınan tehlikeli yükler veya tehlikeli maddelerin bir
envanterini oluşturma, tutma ve güncelleme prosedürlerini uygulamak;
Liman tesisleri ile irtibata geçerek, araba taşıyan gemilere, ro-ro ve diğer yolcu gemilerine
yüklenmek üzere belirlenmiş taşıtların, yüklenmeden önce, aranmaya tabi tutulmalarının ve [örneğin
%5’inin aranmasının sağlanması.]
Yükün kontrolü aşağıdaki yöntemlerle gerçekleştirilebilir:
.1 Gözle ve fiziksel inceleme; ve gerektiği yerlerde,
.2 Tarama/ algılama cihazları, mekanik cihazlar veya köpekler kullanılarak.
Güvenlik seviyesi 2’de, yük elleçleme sırasında uygulanacak ek güvenlik önlemleri şunlardan
oluşur:
Yükün, yük taşıma üniteleri ve kargo alanlarının detaylı kontrolleri;
Sadece gemiye ait yükün yüklenmesini sağlayan yoğun kontroller;
Araba taşıyan gemilere, ro-ro ve diğer yolcu gemilerine yüklenecek taşıtların [örneğin % 25’inin]
yoğun olarak aranması; ve
Kurcalanmayı önlemek için kullanılan, mühür kontrolleri ve diğer metotların sıklığının ve
detaylarının arttırılması.
Yükün ayrıntılı kontrolü aşağıdaki yöntemler ile gerçekleştirilebilir:
.1 Gözle ve fiziksel incelemenin sıklık ve detayını arttırarak;
.2 Tarama/algılama cihazları, mekanik cihazlar veya köpeklerin kullanımının sıklığını arttırarak,
.3 Nakliyeciler veya diğer sorumlu kişiler ile oluşturulan anlaşma ve işlemlere uygun olarak
geliştirilmiş güvenlik önlemlerinin koordinasyonunu sağlayarak.
Güvenlik Seviyesi 3’te gemide, güvenlik olayı veya tehdidine müdahale eden yetkililer tarafından
verilen talimatlara uyulacaktır. Gemi, müdahale edenler ve liman tesisi ile yakın işbirliği içinde,:
Yükleme ve boşaltma işlerini geçici olarak durdurabilir; ve
Gemide taşınan her türlü tehlikeli yükler ve tehlikeli maddelerin envanterini, eğer mevcut ise
gemide bulunduğu yerleri doğrulayabilir.
Gemi Kumanyasının Elleçlenmesi
Kumanya elleçleme ile ilgili güvenlik önlemler, gemiye ait olmayan kumanyanın kabul edilip gemiye
alınmasını önlemeye yöneliktir. Ayrıca kumanya içine karıştırılabilecek yabancı ve zararlı maddelerin
ayrıştırılması sağlanır.
Güvenlik Seviyesi-1’de:
Gemi kumanyasının kontrolünün ve paketlerin bütünlüğünün kontrolünün sağlanması;
Gemi kumanyasının kontrol yapılmadan kabul edilmesinin önlenmesi;
Kurcalanmanın önlenmesi; ve
Sipariş verilmemişse gemi kumanyasının kabulünün önlenmesi.
37
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Geminin düzenli olarak kumanya aldığı limanlar için, ŞGG, teslimatların bildirimi, zamanlaması ve
belgelendirilmesini kapsayan düzenlemelerin kabul edilmesi için, düzenli tedarikçiler ve liman tesisi ile
görüşmüştür.
Gemi kumanyası elleçleme işlemlerine nezaret edilmesi sorumluluğu, kaptan veya kumanyanın
alındığı departmanın yetkilisi tarafından verilecektir.
Gemi, teslimat için verilen kumanyanın
gemi tarafından veya gemi adına sipariş
edildiğini teyit edecektir. Yüklemeden
önce, teslim edilen kumanyanın sipariş
edilen kumanyaya uyduğunu teyit etmek
için, belgeli kontrol yapılacaktır. Bu kontrol
bittiğinde, kumanya derhal güvenlik altına
alınacak ve istiflenecektir.
Güvenlik Seviyesi 2’de, yükleme
yapılmadan önce, teslim edilen
kumanyanın sipariş edilen kumanyaya
uyup uymadığını görmek için fiziksel ve
belgeli kontrol yapılacaktır. Bu kontrol
bittiğinde, kumanya derhal güvenlik altına
alınacak ve istiflenecektir.
Güvenlik Seviyesi 3’te, gemide, güvenlik olay veya tehdidine müdahale eden yetkililer tarafından
verilen talimatlara uyulacaktır. Seviye 3’te, gemi kumanyayı reddedebilir.
39
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Mevcut giriş noktalarına doğru hareketi sağlamak için engeller oluşturma, örneğin güvenlik
bariyerleri;
Kişilerin, kişisel eşyaların ve araçların aranmasının sıklığını arttırma;
Liman tesisine girmek için gerekli doğrulamayı sağlayamayan ziyaretçilerin girişlerinin geri
çevrilmesi; ve
Deniz tarafı güvenliğini sağlamak için devriye tekneleri kullanma.
Güvenlik seviyesi 3
Güvenlik seviyesi 3’de, liman tesisi, güvenlik olay ve tehditlerine karşılık verenler tarafından bildirilmiş
talimatlara uyacaktır. LTGP, karşılık verenler ve liman tesisinde bulunan gemiler ile işbirliği içinde olarak,
liman tesisi tarafından alınmış güvenlik önlemlerini detaylandırmalıdır. Bunlar aşağıdakileri içerebilir:
Liman tesisinin tümüne ve bir bölümüne girişlerin askıya alınması;
Sadece güvenlik olayı ve tehditine karşılık verenlere giriş izni verilmesi;
Liman tesisinin tümünde veya bir bölümünde yaya ve araç trafiğinin askıya alınması;
Eğer uygun ise, liman tesisi içerisinde arttırılmış güvenlik devriyeleri;
Liman tesisinin tümünde veya bir bölümünde liman operasyonlarının askıya alınması;
Liman tesisinin tümü veya bir bölümü ile ilgili tekne trafiğinin yönlendirilmesi;
Liman tesisinin tümünün veya bir bölümünün boşaltılması.
(2) Liman Tesisi İçindeki Sınırlı Alanlar
LTGP, liman tesisi içinde oluşturulacak sınırlandırılmış alanları tanımlamalı ve onların kapsamlarını,
uygulama zamanlarını, girişi kontrol etmek için alınacak güvenlik önlemlerini, ve içindeki faaliyetleri
kontrol etmek için alınacak önlemleri belirtmelidir. Bu aynı zamanda, uygun koşullarda, geçiçi
sınırlandırılmış alanların oluşturulmadan önce ve sonra güvenlik taramasından geçtiğini sağlayacak
40
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Sınırlı alanlarda kişilerin kimliklerini tanıma için gösterilmek zorunda olan geçiş kartlarının
sağlanması;
Sınırlı alanlara girişine izin verilmiş araçların açıkça işaretlenmesi;
Koruma ve devriyelerin sağlanması;
Sınırlı alana yetkisiz girişi veya içindeki hareketleri belirleyecek otomatik izinsiz girişi algılama
cihazları ve gözetim ekipman ve sistemlerinin sağlanması; ve
Liman tesisini kullanan gemilerin yakınında buluna teknelerin hareketlerinin kontrolu.
Güvenlik seviyesi 2
Güvenlik seviyesi 2’de, LTGP, sınırlı alanlara girişin kontrolu ve o bölgelerin gözlemlenmesi
yoğunluğunun ve sıklığının arttırılmasını sağlamalıdır. LTGP, aşağıdakilerin dahil olabileceği ek güvenlik
önlemlerini oluşturmalıdır:
Devriyelerin ve otomatik izinsiz giriş algılama cihazlarının kullanımı dahil sınırlı alanları
çevreleyen bariyer veya parmaklıkların etkinliğini arttırma;
Sınırlı alanlara giriş noktalarının sayısını azaltma ve diğer girişlere uygulanan kontrolları
arttırma;
Limanda yanaşık durumda bulunan gemilerin yakınında park yapmayı sınırlama;
Sınırlı alanlara ve bunların içindeki hareketlere ve depolamaya daha ileri düzeyde sınırlamalar
getirme;
Sürekli gözlemlenen ve kayıt yapan gözetim ekipmanının kullanımı;
Sınırlı alanların çevreleri boyunca ve alanların içinde yapılan deniz devriyeleri de dahil
devriyelerin sayısını ve sıklığını arttırma;
Sınırlı alanlara bitişik konumdaki alanlara girişin belirlenip sınırlanması;
Liman tesisini kullanan gemilere bitişik sulara yetkisiz teknelerin girişine sınırlamaların
uygulanması.
Güvenlik seviyesi 3
Güvenlik seviyesi 3’de, liman tesisi, güvenlik olayı ve tehditlerine karşılık verenler tarafından
bildirilmiş talimatlara uyacaktır. LTGP, cevap verenler ve liman tesisindeki gemiler ile işbirliği içinde
olarak, liman tesisi tarafından alınmış güvenlik önlemlerini detaylandırmalıdır. Bunlar aşağıdakileri
içerebilir:
Liman tesisi içinde ve güvenlik olayına yakın olan veya güvenlik tehditinin olduğuna inanılan
yerlerde, girişin yasak olduğu ek sınırlı alanların oluşturulması;ve
Liman tesisinin tamamının veya bir kısmının aranmasının bir parçası olarak sınırlı alanların
aranmak için hazırlanması.
(3) Yük Elleçleme
Yük elleçleme ile ilgili güvenlik önlemleri aşağıdakileri sağlamalıdır:
Karıştırılmayı önleme; ve
Taşınma amaçlı olmayan yükün, liman tesisi içinde kabul edilip depolanmasınından önlenmesi;
Güvenlik önlemleri, liman tesisine giriş noktalarında, envanter kontrol işlemlerini içermelidir. Yükün,
liman tesisinde bulunduğu sırada, gemiye yüklenmek üzere veya yükleme için beklerken sınırlı alan
içinde geçici olarak depolanmak üzere, kontrol edilip kabul edildiğinin tanımlanabilmesi gerekir. Onaylı
bir yükleme tarihi olmayan yükün, liman tesisine girişinin kısıtlanması uygun olabilir.
42
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Güvenlik seviyesi 1
Güvenlik seviyesi 1’de, LTGP, yük
elleçlemesi sırasında uygulanacak ve
aşağıdakileri de içerebilecek güvenlik
önlemlerini oluşturmalıdır:
Yük elleçleme işlemlerinden önce veya
yürütüldüğü sırada, liman tesisi içindeki yük, yük
nakil üniteleri ve yük depolama alanlarının
düzenli kontrolu;
Liman tesisine giren yükün, teslim
belgesi veya eşdeğer yük belgesine uygun
olduğunu sağlamak için yapılan kontrollar;
Araçların kontrolu; ve
Liman tesisine girdiğinde ve liman tesisi
içinde depolandığında, karıştırılmayı önlemek
için mühür veya diğer metodların kontrolu.
Yük kontrolu, aşağıdaki araçlardan bazıları
veya tamamı ile gerçekleştirilebilir:
Görsel ve fiziksel kontrol; ve
Tarama/saptama ekipmanları, mekanik
cihazlar, veya köpekler.
Düzenli veya tekrarlanan yük hareketleri
sırasında, ŞGG veya GGG, liman tesisine de
danışarak, göndericiler ve yükten sorumlu diğer kişiler ile, liman dışı kontrollar, mühürleme, zamanlama
ve destekleyici belgeleme v.s. gibi hususları kapsayan düzenlemeler üzerine anlaşabilir. Bu
düzenlemeler ilgili LTGG’ne bildirilmeli ve üzerinde anlaşılmalıdır.
Güvenlik seviyesi 2
Güvenlik seviyesi 2’de, LTGP, yük elleçlemesi sırasında kontrolun artırılması için aşağıdakileri de
içerebilecek ek güvenlik önlemlerini oluşturmalıdır:
Liman tesisi içindeki yük, yük nakil üniteleri ve yük depolama alanlarının detaylı kontrolu;
Uygun olduğunda, sadece belgelenmiş yükün liman tesisine girmesinin ve orada geçici
olarak depolanması ve sonra da gemiye yüklenmesinin sağlanması için yoğunlaştırılmış kontrollar;
Araçların yoğunlaştırılmış kontrolü; ve
Karıştırılmayı önlemek için kullanılan, mühürlerin kontrolu ve benzeri diğer metodların detay ve
sıklığının arttırılması.
Yükün detaylı olarak kontrolu aşağıdaki araçlardan bazıları veya tümü ile yerine getirilebilir:
Liman tesisi içindeki yük, yük nakil üniteleri ve yük depolama alanlarının kontrolunun detay ve
sıklığının arttırılması ( görsel ve fiziksel kontrol);
Tarama/saptama ekipmanları, mekanik cihazlar, veya köpeklerin kullanımının sıklığının
arttırılması;
Oluşturulmuş anlaşma ve işlemlere ek olarak, gönderici veya diğer sorumlular ile arttırılmış
güvenlik önlemlerinin koordinesi.
43
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Güvenlik seviyesi 3
Güvenlik seviyesi 3’de, liman tesisi, güvenlik olayı ve tehditlerine karşılık verenler tarafından
bildirilmiş talimatlara uyacaktır. LTGP, cevap verenler ve liman tesisindeki gemiler ile işbirliği içinde
olarak, liman tesisi tarafından alınmış güvenlik önlemlerini detaylandırmalıdır. Bunlar aşağıdakileri
içerebilir:
Liman tesisi veya belirli gemilerdeki yük hareketleri veya işlemlerin tümünün veya bir kısmının
sınırlandırılması veya askıya alınması liman tesisi içinde tutulan tehlikeli ürünler ve zararlı maddelerin
envanterinin ve bulunduğu yerlerin doğrulanması.
(4) Gemi Kumanyasının Teslimi
Gemi kumanyasının teslimi ile ilgili güvenlik önlemleri aşağıdakileri sağlamalıdır:
Gemi kumanyasının kontrolunun ve paketlerin bütünlüğünü sağlama;
Gemi kumanyasının kontrol yapılmadan kabul edilmesini önleme;
Karıştırılmayı önleme;
Gemi kumanyasının sipariş verilmedikçe kabulünü önleme.
Teslim aracının aranmasını sağlama; ve
Liman tesisi içinde teslim aracına refakatı sağlama.
Liman tesisini düzenli olarak kullanan gemiler için; gemi, tedarikçiler ve liman tesisleri arasında,
teslimatın bildirimi, zamanlaması ve belgelendirilmesini kapsayan işlemler belirlemek, uygun olabilir.
Teslimat için getirilen kumanya, onun gemi tarafından sipariş edildiğini gösteren bir kanıt ile birlikte her
zaman teyid edilmelidir.
Güvenlik seviyesi 1
Güvenlik seviyesi 1’de, LTGP, gemi kumanyası tesliminin kontrolu sırasında uygulanacak ve
aşağıdakileri de içerebilecek güvenlik önlemlerini oluşturmalıdır:
Gemi kumanyasının kontrolu;
Yükün bileşimi, sürücü detayları ve
araç ruhsatı ile ilgili önceden bildirim;
Teslim aracının aranması.
Gemi kumanyasının kontrolu, aşağıdaki
araçlardan bazıları veya tamamı ile
gerçekleştirilebilir:
Görsel ve fiziksel kontrol; ve
Tarama/saptama ekipmanları,
mekanik cihazlar, veya köpekler.
Güvenlik seviyesi 2
Güvenlik seviyesi 2’de, LTGP, gemi kumanyası teslimi kontrolunun artırılması için aşağıdakileri de
içerebilecek ek güvenlik önlemlerini oluşturmalıdır:
Gemi kumanyasının detaylı kontrolu;
Teslim araçlarının detaylı aranması;
Liman tesisine girmeden önce, siparişin, teslim belgelerine göre kontrolü için gemi personeli
ile koordinasyon; ve
Liman tesisi içinde teslim aracına refakat etme.
44
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Gemi kumanyasının detaylı olarak kontrolu aşağıdaki araçlardan bazıları veya tümü ile yerine
getirilebilir:
Teslim araçlarının aranma detay ve sıklığının arttırılması;
Tarama/saptama ekipmanları, mekanik cihazlar, veya köpeklerin kullanımının sıklığının
arttırılması; ve
Belirlenmiş süre içinde liman tesisini terk etmeyecek kumanyanın girişini kısıtlama veya
yasaklama.
Güvenlik seviyesi 3
Güvenlik seviyesi 3’de, liman tesisi, güvenlik olayı ve tehditlerine karşılık verenler tarafından
bildirilmiş talimatlara uyacaktır. LTGP, cevap verenler ve liman tesisindeki gemiler ile işbirliği içinde
olarak, liman tesisi tarafından alınmış, liman tesisinin tümünde veya bir kısmında gemi kumanyası
tesliminin sınırlandırılması veya askıya alınmasını da içerebilecek, güvenlik önlemlerini
detaylandırmalıdır.
(5) Sahipsiz Bagajların Elleçlenmesi
LTGP, sahipsiz bagajların (denetim veya arama noktasındaki, şahsi eşyalar dahil yolcu veya gemi
personeli ile birlikte olmayan herhangi bir bagaj) liman tesisine kabul edilmeden önce ve depolama
düzenlemelerine bağlı olarak, liman tesisi ve gemi arasında transfer edilmeden önce tanımlanması, ve
aranması da dahil uygun taramaya tabi tutulmasını sağlamak için uygulanacak güvenlik önlemlerini
belirlemelidir. Bu bagajların gemi ve liman tesisinin her ikisi tarafından taramaya tabi tutulacağı
gözönüne alınamaz ve her ikisininde uygun cihazlara sahip olması durumunda bile, tarama için
sorumluluk liman tesisinde olmalıdır. Gemi ile
yakın işbirliği esastır ve sahipsiz bagajların tarama
işleminden sonra güvenli şekilde muhafaza
edilmesini sağlamak için gerekli önlemler
alınmalıdır.
Güvenlik seviyesi 1
Güvenlik seviyesi 1’de, LTGP, sahipsiz
bagajların yüzde yüzünün x-ray taraması da dahil,
tarama ve aranmadan geçip geçmediğini kontrol
amacıyla uygulanacak güvenlik önlemlerini
belirlemelidir.
Güvenlik seviyesi 2
Güvenlik seviyesi 2’de, LTGP, sahipsiz bagajların
elleçlenmesi sırasında uygulanacak, sahipsiz
bagajların %100’nün x-ray taraması da dahil , ek
güvenlik önlemleri belirlemelidir.
Güvenlik seviyesi 3
Güvenlik seviyesi 3’de, liman tesisi, güvenlik
olay ve tehditlerine karşılık verenler tarafından
bildirilmiş talimatlara uyacaktır. LTGP, cevap
verenler ve liman tesisindeki gemiler ile işbirliği
içinde olarak, liman tesisi tarafından alınmış güvenlik önlemlerini detaylandırmalıdır. Bunlar aşağıdakileri
içerebilir:
Bu bagajların, örneğin en az iki değişik açıdan x-ray’ den geçirmek gibi, daha kapsamlı
taramaya tabi tutulması;
Sahipsiz bagajların elleçlenmesinin sınırlanması veya ertelenmesi için hazırlık; ve
45
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
46
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
C. DENİZ HAYDUTLUĞU
(1) Deniz Haydutluğu Açısından Dünya Denizlerindeki Riskli Bölgeler
47
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Güvenlik uzmanlarına göre; deniz haydutları genellikle ticari açıdan stratejik su yollarında saldırı
yapmakta olup, saldırıların çoğu Somali ve Güneydoğu Asya’ da meydana gelmektedir.
Diğer yüksek riskli bölgeler; Nijerya açıkları başta olmak üzere Batı Afrika, Tanzanya, Peru,
Bangladeş, Malezya, Malakka ve Singapur Boğazları, Crystal, Radisson Seven Seas and Silverseas da
dahil Güney Çin Denizi’dir.
48
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
operasyonlarını yürüten haydutlar, gemideki mürettebatı etkisiz hale getirdikten sonra yükün tamamını
başka bir gemiye aktarıp gemi ve personelini serbest bırakmaktadırlar.
Son dönemde özellikle Aden Körfezi ve Somali açıklarında görülen diğer bir saldırı türünde ise, yine
bir ana gemiden operasyonlarını yürüten haydutlar, ele geçirdikleri gemiyi tüm yükü ve mürettebatıyla
birlikte Somali kıyılarında tesis etmiş oldukları kamplarda alıkoymakta, geminin ve mürettebatın serbest
bırakılması karşılığında fidye talep etmektedir.
Diğer bir tip ise, genellikle Uzak Doğu’da görülen bir
saldırı türüdür. Gemiyi ele geçiren deniz haydutları,
mürettebatı öldürüp denize atmakta veya filika ya da
sandal gibi küçük deniz araçlarına doldurup açık denize
bırakmaktadır. Ardından gemiyi yeniden boyayarak farklı
bir kimlik vermek üzere güvenli bir limana çekmekte,
geminin ve gemideki yükün evrakını değiştirme yoluna
gitmektedir. “Hayalet gemi” (phantom / ghost ship) olarak
isimlendirilen gemi ve taşıdığı yük, düzenlenen sahte
evrakla satılmakta veya gemi herhangi bir “kolay bayrak”
devletine kaydettirilerek deniz ticaretinde
kullanılmaktadır.
(3) Deniz Haydutluğunun Dünya Deniz Ticaretine
Etkileri
Türk Bayraklı bir gemide özel güvenlik personeli bulundurulması ile ilgili hâlihazırda yasal bir
düzenleme bulunmamaktadır. Öte yandan Antigua ve Barbuda, Panama, Liberya, Vincent Adaları gibi
kolay bayrak devletleri, gemilerinde özel güvenlik personeli uygulamasına dair düzenlemeler yapmıştır.
Bunun yanında geminin emniyetli donatım sertifikasında belirtilen personel sayısından daha fazla
personelin gemide bulundurulması emniyetin azalmasına yol açabilecektir. Hâlihazırda Yemen devleti,
karasularına özel güvenlik personeliyle giriş yapılmasına izin vermemektedir.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından 25 Mayıs 2012 tarihli 1443 numaralı sirkülerinkinde
yer alan ve tavsiye niteliğinde olan “Özel Güvenlik Şirketleri İçin Rehber” yayımlanmış olup, bu rehberde
şirketlerin hangi özelliklere sahip olmaları gerektiği, personelin ne tür eğitimlerden geçmesi gerektiği ile
ilgili bilgilere ulaşmak mümkündür.
Yüksek riskli sahada gemilere özel sözleşmeli silahlı güvenlik personeli sağlayan özel deniz güvenlik
şirketlerine yönelik yayımlanmış olan bu rehberde: Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde yer
alan 92. maddede “Bayrak Devletinin açık denizlerdeki münhasır yargı yetkisine “ ve 94. maddede ise
“Bayrak Devletinin Görevlerine” atıfta bulunulduğu ve dolayısıyla Gemilerde Özel Sözleşmeli Silahlı
Güvenlik Personeli (PCASP) bulundurma konusunda izin verme kararının Bayrak Devletinin kendi takdir
yetkisine bırakıldığı belirtilmektedir.
Bu rehbere göre, Özel Deniz Güvenlik Şirketlerinde
(PMSC) aranan şartlarla ilgili olarak, Özel Deniz Güvenlik
Şirketleri, armatörlere ve gemi işletmecilerine deniz güvenlik
hizmetleri sunmak üzere yöntemler oluşturmalı ve ilgili tüm
yasal gerekliliklere riayet etmeli ve aşağıdaki belgeleri
sunmalıdır:
Şirketin yapısı ve tescil yeri,
Şirketin mülkiyet yapısı,
Finansal durumu ve banka referansları,
Sigorta teminatının (özellikle üçüncü şahıs risk teminatlarının) kapsamı,
Üst yönetimin deneyimi, görevlere ilişkin genel ve özel tecrübeleri,
Kalite yönetimi göstergeleri (örneğin ISO sertifikası).
Operasyonel Yeterlilik kapsamında aranan şartlar ise:
Deniz tecrübesi,
Denizcilik sektöründe, önceki işletmelerden alınmış tavsiye/referans mektupları olarak
belirtilmektedir.
50
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
(PCASP) kullanılmasına izin veren yasal altyapının oluşturulmasına yönelik ilgili mevzuatlarda gerekli
değişikliklerin ilgili kamu kurumlarınca yapılması neticesinde yasal bir altyapı oluşturulması
hedeflenmektedir.
(6) Deniz Haydutlarının Saldırısına Maruz Kalma Durumunda Başvurulacak Acil Durum İletişim
Bilgileri
ANA ARAMA KURTARMA VE KOORDİNASYON MERKEZİ
Tel : + 90 312 231 91 05 / +90 312 232 47 83 + 90 312 231 33 74
Faks : + 90 312 232 08 23 / +90 312 231 29 02 (MCC)
Teleks : + 607 44 144
Inmarsat C Teleks : 0 583 427 12 23 24
Uydu Tel M4GAN (Mobilcom) : +873 76 41 42 267
Uydu Tel Faks : +873 76 41 42 269
Somali açıkları ve Aden bölgesinde sürekli olarak bir Türk Deniz Kuvvetleri Fırkateyni görev
yapmaktadır. Dz.K.K.lığı Harekat Merkezi ve bölgede görev yapan fırkateyn ile doğrudan irtibat
kurulması uygun olacaktır.
DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI HAREKÂT MERKEZİ
Tel : + 90 312 403 30 93 / +90 312 403 22 22
Faks : + 90 312 417 30 65
E-posta : denkom.harekatmrk@dzkk.tsk.tr
geciskoordinasyon@dzkk.tsk.tr
(7) Gemi Kaptanları ve Personelinin Deniz Haydutluğuna Karşı Alacağı Önlemler
Risk Değerlendirmesi
Hiç şüphesiz gemide meydana gelebilecek bir haydutluk olayında risk altındakiler: Önce personel,
sonra gemi ve deniz çevresidir. Bu açıdan haydutluğa karşı alınacak tedbirler personeli tehlikeye
atmayacak şekilde olmalıdır. Örneğin yangın veya geminin batması durumunda personelin alınan
önlemlere rağmen gemiyi terk edebilmesi gereklidir.
Düşük fribordlu (deniz seviyesinden geminin güvertesine kadar olan yükseklik) gemiler deniz
haydutları için tercih sebebi olmaktadır. Düşük fribordlu gemiler için alınacak en iyi önlem jiletli teldir. Bu
tür geçişlerde dikenli tel yerine çok daha etkili olan jiletli tel kullanılmaktadır.
Geminin üzerindeki yol ve manevra kabiliyeti saldırı esnasında geminin manevra yaparak saldırıyı
bertaraf etmesine yardımcı olmaktadır. Bu açıdan gemi riskli bölgede mümkün olan en yüksek hızda
seyir yapmalıdır.
Hava durumu risk değerlendirmesinde başka bir etkendir. Genellikle küçük botlarla gemilere
yaklaşan deniz haydutları 3 kuvvetinden daha şiddetli havalarda saldırı yapamamaktadır. Riskli bir
bölgedeki transit geçiş, mümkün olduğunca gece saatlerine denk getirilmelidir.
İstatistikler saldırıların gündüz saatlerinde ya da çok nadir de olsa dolunay zamanı yarı aydınlıkta
meydana geldiğini göstermektedir. Transit esnasında yalnızca seyir fenerlerinin açık durumda olması,
kamara ışıklarının dahi yakılmaması önemlidir.
Hazırlıklı Olma
Genellikle saldırılar ana gemiden denize indirilen en az 2 adet bot vasıtasıyla, geminin omuzluk
bölgelerinden eş zamanlı olarak gerçekleştirilmektedir. Deniz haydutları gemilerin caydırıcı önlemler
almaları sonucunda saldırıları erteleyebilmekte ya da vazgeçebilmektedir.
52
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
54
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Ardından VHF üzerinden acil durum mesajı verilerek çevrede görev yapan deniz gücü ve ticari
gemilerin durumdan haberdar olması sağlanmalıdır. Ayrıca haberleşme sistemlerine erişim mümkün ise
DSC ve INMARSAT üzerinden yine acil durum mesajı geçilmelidir.
Haydutların gemiye çıkmaları durumunda
olabildiğince sakin olunmalı, hiçbir surette direniş
gösterilmemeli, personel mümkün olduğunca bir
arada bulundurulmalıdır. Bu esnada güvenlik
kameralarının çalışır vaziyette olması önemlidir.
Payroteknik ya da ateşli hiçbir araç
kullanılmamalıdır.
Gemiye askeri müdahale yapılırsa
askerlerin gemiye çıkışı sırasında personelin haydutlardan ayırt edilebilmesi için mümkünse personelin
güvertede eğilerek elleri başlarında beklemeleri yerinde olacaktır.
Riskli Bölgelerde Deniz Haydutluğunun Önlenmesine Yönelik Uluslararasi Faaliyetler
Aden Körfezi’nde meydana gelen haydutluk faaliyetlerinden sonra uluslararası deniz kuvvetleri
işbirliği yaparak ortak deniz gücü kurmuştur. Birleşik Deniz Güçleri (Combined Maritime Forces)
bölgede güvenliği sağlamak amacıyla 25 ülkenin katılımıyla kurulmuş olup, uluslararası hukuk ve
konuyla ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uygun şekilde, Avrupa Birliği Deniz
Kuvvetleri (EU NAVFOR) ve NATO kuvvetleri ile koordinasyon içinde 3 ayrı görev sahasında faaliyet
göstermektedir.
Birleşik Deniz Gücü bünyesinde bulunan; Birleşik Görev Gücü -150 (CTF: Combined Task Force)
Kızıldeniz, Aden Körfezi, Hint Okyanusu, Arap Denizi ve Umman Körfezi’nde deniz güvenliği
operasyonlarını yürütmekte; CTF-151, Aden Körfezi, Somali Havzası ve Hint Okyanusu’ndaki deniz
haydutluğu faaliyetlerini caydırıcı, engelleyici ve yok edici operasyonları gerçekleştirmekte ve tüm
uluslara ait gemilerin güvenli geçiş yapmalarını sağlamakta; CTF-152 ise Arap Körfezi’ndeki deniz
güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonlar yürütmektedir. Combined Task Forces-151 (CTF-151)
komutanlığı görevi 19 Eylül-13 Aralık 2012 tarihleri arasında Türk Deniz Kuvvetleri tarafından deruhte
edilmiştir.
Bu kuvvetlere ilave olarak, NATO bünyesinde
görev yapan Daimi Deniz Görev Grupları (SNMG-1
ve SNMG-2) bölgede dönüşümlü olarak “Okyanus
Kalkanı Harekatı”nı (Operation Ocean Shield) icra
etmektedirler. Söz konusu harekat CTF-508
komutasında Afrika Boynuzu (Horn of Africa)
bölgesinde deniz haydutluğu ile mücadele
55
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
maksadıyla yürütülmektedir.
Bunlara ilave olarak Uluslararası Tavsiye Edilmiş Transit Koridoru (IRTC) uygulamasına gidilmiştir.
Bu uygulamaya göre, Aden Körfezi’nde yer alan 45º ve 53º Doğu Boylamları arasında kalan bölgede
trafik ayrım düzeninden farklı bir koridorda savaş gemileri gözetiminde seyir yapılmaktadır. IRTC
uygulaması zorunlu olmayıp gemilere güvenli bir geçiş için tavsiye edilmektedir. Bu uygulamada günün
belirli saatlerinde savaş gemileri eşliğinde grup halinde doğu ve batı yönlü geçişler yapılmaktadır.
IRTC uygulaması kapsamında MSCHOA (The Maritime Security Centre-Horn of Africa), Grup Transit
koordinesini yapmaktadır. Ancak IRTC’ye yayılmış olan sabit sahalarda bulunan NATO, AB ve CMF
gemileri karakol yapmakta ve sadece kendi sorumluluk sahalarına giren gemiler olduğunda eşlik
edilmektedir. Yani IRTC boyunca gemilere eşlik edilmesi durumu söz konusu değildir. Ayrıca Rusya
Federasyonu, Çin, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin milli konvoyları olduğunda bu ülkeler ilan ettikleri
zamanlarda teşkil edilen konvoylarını (ki bu konvoylar tüm gemilerin katılımına açıktır) savaş gemileri ile
korumaktadırlar. Bu konvoyların programları MSCHOA internet sitesinde mevcuttur.
56
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
58
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Geminin tüm giriş noktalarının güvenlik durumu da dahil olmak üzere Gemi Koruma
Önlemlerinin sınanması
Gemi Güvenlik Planının iyice gözden geçirilmesi
Acil durumlar için haberleşme planı hazırlayın
Kaptanların acil durumlar için zaruri acil durum irtibat numaralarını içeren haberleşme planı yapmaları
ve önceden hazırlanmış mesaj formatlarını her zaman ellerinde veya haberleşme cihazlarının yakınında
hazır bulundurmaları tavsiye edilir. (UKMTO, MSCHOA, Şirket Güvenlik Sorumlusu telefon numaraları
v.s)
Gemideki AIS cihazı ile ilgili tutumunuzu belirleyin
Kaptan, AIS cihazının açık tutulmasının gemiyi saldırıya daha açık hale getirdiğine inanıyorsa,
kaptanın AIS’i kapalı tutma yetkisi bulunmasına rağmen Yüksek Riskli Bölgeden geçiş yaparken Deniz
Kuvvetlerinin izleme yapabilmesinin sağlanması için AIS’in açık tutulması tavsiye edilmektedir.
Zaten AIS cihazıyla yayımlanan bilgiler; geminin kimliği, pozisyonu, istikameti, hızı, seyir durumu ve
emniyetine ilişkin bilgilerle sınırlı kalacaktır. AIS’in açık tutulup tutulmamasıyla ilgili tavsiyeler, MSCHOA
ve NATO Denizcilik Merkezi internet sitelerinden güncel olarak duyurulmaktadır.
Şirket Gemi Hareketi Kayıt Formunu MSCHOA’ya göndermediyse
MSCHOA Gemi Hareketi Kayıt Formunun şirket tarafından doldurularak gönderildiğinden emin olun.
Şirket tarafından gönderilmediyse form kaptan tarafından faks ya da e-posta yoluyla göndermelidir.
Yüksek Riskli Bölgeye Girildiğinde Gemi Pozisyonu Raporlama Formunu (İlk Rapor) UKMTO’ya
gönderin
UKMTO İstemli Raporlama Bölgesine girildiğinde (Süveyş’den Kuzeye doğru 10º Güney ve 78º Doğu
ile mahdut alan) UKMTO Gemi Pozisyonu Raporlama Formunun (İlk Rapor) gönderildiğinden emin
olun.
Yüksek Riskli Bölgeden geçilmesi
Makine ve bakım işlerini asgari seviyeye düşürün
Yüksek Riskli Bölgede makine ve bakım işleri ile ilgili aşağıdaki hususlar tavsiye edilir;
Barınma mahalli dışındaki yerlerde yapılması gereken işler kontrol altında tutulmalı ve benzer
şekilde giriş noktaları kısıtlanıp gözetim altına alınmalıdır.
Makine dairesindeki zaruri teçhizatlar her an kullanılmaya hazır vaziyette tutulmalı, bakımda
onarımda olmamalıdır.
Her gün Gemi Pozisyonu Raporlama Formunu (Günlük Mevki Raporu) UKMTO’ya gönderin.
Gemilerin, Yüksek Riskli Bölge’de bulunduklarında her gün saat 08:00 (GMT)’de UKMTO’ya e-posta
yoluyla günlük rapor göndermeleri şiddetle tavsiye edilir. (UKMTO Gemi Mevki Raporlama Formu
kullanılmalıdır.)
Bütün uyarı ve duyuruları dikkatlice gözden geçirin
Kaptan (ve şirket) alınan güncel bilgiler ışığında sefer güzergâhının yeniden gözden geçirilmesine
ihtiyaç olabileceği hususunu değerlendirmelidir.
Uluslararası Tavsiye Edilmiş Transit Koridoru’na (IRTC) girmeden önce
Aden Körfezi’nden geçerken IRTC “Grup Transit Düzeni”ni kullanın
Gemilerin askeri deniz güçlerinin yoğunlaştığı IRTC içinde seyir etmeleri şiddetle tavsiye edilir. Askeri
deniz güçleri IRTC içinde MSCHOA tarafından koordine edilen Grup Transit Düzenini kumanda eder.
Bu grup düzenindeki gemiler IRTC geçişleri esnasında azami koruma hızında birlikte hareket ederler.
59
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Grup Transit Düzenine ilişkin değişik grupların kalkış zamanlamalarını içeren kılavuzlara MSCHOA’nın
internet sitesinden ulaşılabilir ya da MSCHOA’dan faks yoluyla temin edilebilir.
Grup Transit Düzeninin kullanılması tavsiye edilir. Kaptanlar savaş gemilerinin bazen Grup Transit
Düzenindeki gemilerin görüş alanında olmadığını fark edebilirler ancak bu durum grup düzeninin
sağladığı korumayı azalttığı anlamına gelmez.
MSCHOA’nın tavsiyelerine uymak için geçiş planlarında ayarlamalar yapın
Gemilerden MSCHOA’nın tavsiyelerine uymaları için geçiş planlarında ayarlamalar yapmaları
istenebilir. Grup Düzenine katılan gemiler;
Sıraya giriş noktasına yavaş hızda yaklaşmayı önlemek için varış zamanlarını dikkatlice
ayarlamalıdırlar.
Sıraya giriş noktasında beklemeyi önlemelidirler.
Gemilerin bilhassa sıraya girme noktalarına yavaş hızda yaklaşmaları ya da bu noktalarda
beklemeleri durumunda deniz haydutlarının saldırılarına açık hale geldiklerine dikkat etmelidirler.
Ulusal Konvoylar
Bazı ülkeler, ticari gemilerin savaş gemilerince refakat edildiği IRTC’de bağımsız konvoy refakatçileri
sunmaktadır. Konvoy tarifeleri ve nasıl uygulanacağı MSCHOA’nın internet sitesinde yer almaktadır.
Çoğu ulusal konvoyun, gemilerin konvoya katılmalarını sağlamak için önceden kayıt yapmalarını talep
ettikleri bilinmelidir. Ulusal Konvoylara katılan gemilerin bir önceki kutucukta yer alan hususlara dikkat
etmeleri ve ayrıca ulusal konvoyun kuyruğa giriş noktasına varış zamanlamalarına azami seviyede
önem göstermeleri gerekmektedir.
Gemiler, transit geçiş esnasında Yemen karasularına (12 Mil) girmemeye dikkat etmelidirler. Çünkü
Uluslararası Askeri Deniz Güçlerinin (Yemenli olmayan) Yemen karasuları içinde saldırıya uğramış bir
gemiyi korumaları çok zordur.
B. BOMBA TEHDIDI
60
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
61
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
62
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
63
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Hiçbir koşulda, hiç kimse şüpheli nesnelere veya onlarla temas halindeki herhangi bir şeye
dokunmamalıdır.
Şüpheli bir nesnenin bulunması üzerine, kaptan veya GGZ, görünümü, boyutları, rengi, herhangi bir
ilavesi ve gemideki yeri hakkında ŞGG’ye, en yakın limanın yetkililerine, ve eğer gemi limandaysa,
Liman Tesisi Güvenlik Görevlisine acilen bilgi vermelidir.
(6) Şüpheli Nesnelere Yaklaşma Kılavuzu
YAPMAYINIZ!!!
Şüpheli aygıtların yakınına gitmeyiniz
Fiziksel olarak çok yakından ve çok fazla incelemeyiniz
Aygıtı insanlardan uzaklaştırmayınız – insanları aygıttan uzaklaştırınız
Şüpheli patlayıcıları veya şüpheli aygıtları elinize almayınız, dokunmayınız, sallamayınız,
açmayınız veya hareket ettirmeyiniz
Bir kontrol devresine kısa devre yaptırabileceğinden ve patlamasına neden olabileceğinden
suya sokmayınız veya üzerine su püskürtmeyiniz
Aygıtın yakınında koşmayınız
Aygıtın yakınında (3 metre) VHF/UHF telsizleri kullanmayınız
Kabloları, fünyeyi veya telleri çekmeyiniz veya kesmeyiniz
Fünyelere bastırmayınız
Şüpheli aygıtın yanından metal araçlar geçirmeyiniz
Anahtarları hareket ettirmeyiniz veya kancaları veya bağlantıları gevşetmeyiniz
Yakınında sigara içmeyiniz.
YAPINIZ!
Şüpheli nesnenin etrafına kum torbaları veya minderler yerleştiriniz
Nesnenin çevresindeki, yukarısındaki ve altındaki alanı boşaltınız
Tehlikeli alanı tanımlayınız ve mürettebata yakınındaki hiçbir yere gitmeme talimatı veriniz
İlk zararı en aza indirgemek için kaporta ve lumbuzları açınız
Ofis veya kıyı yetkilerinin talimatlarına uyunuz.
(7) Bombanın Patlaması Durumunda Yapılacaklar
Eğer bir uyarı yapılmadan, gemide veya yakınında bir bomba patlarsa, kaptan:
Su geçirmez bütünlüğü ve stabiliteyi sağlamalı
Gerekli olduğu yer ve zamanda ilkyardım uygulamalı
Yangınla mücadele tedbirleri almalı
Kayıpların sayısını ve isimlerini belirlemek için personeli toplamalı
ŞGG ve yerel yetkililere (limanda) haber vermeli ve gerekirse tehlike çağrısı yapmalıdır
(denizde)
64
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
65
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
ÖNLEYICI ARAMA
Bu arama, teröristleri bir gemide kaçak bomba veya silah taşımaktan veya bir terminal veya sınırlı
alana gizlice sokmaktan caydırmayı ve eğer teröristler bu tür aygıtları gizlice içeri sokmaya çalışırlarsa
mürettebatın bunları bulmasını sağlamayı amaçlar. Aşağıdaki prensipler tüm önleyici aramalar için
geçerlidir:
Sınırlı alana girmelerinden önce insanların, mal ve eşyaların kontrol edildikleri veya arandıkları
yerler kurulmalıdır. Bir kere alana girildikten sonra ayırım esastır ve kontrol edilmemiş kişiler veya
eşyalarla temasa hiçbir şekilde izin verilmemelidir. Kişilerin/eşyaların aranma yüzdesi, tabi ki tehdit
seviyesine dayalı olacaktır.
Bir kere alana girdikten sonra, hiçbir kişi veya araca, aramayı denetleyen kişinin izni olmaksızın
alanı terk etme veya gemiden karaya çıkma izni verilmemelidir.
Araba, bagaj ve malın sahibi/şoförüyle eşleşmesi en önemli amaçtır.
Sınırlı veya steril alanlar ve buralara girişler aranmalıdır. Bu tür aramaların sıklığı tehdit
seviyesine göre belirlenecektir.
(2) Arama Sistemi
Bu geminin arama sistemi, mürettebatın, kendi zabiti veya başka bir zabit yönetimi altında, kendi
alanlarını aramaları esasına dayalı olacaktır. Bu yolla, olağandışı bir nesnenin teşhis edilmesi daha
olasıdır. Arama ekipleri, biri “yüksek” diğeri “alçak” arama yapan çiftler halinde çalışacaktır. Eğer şüpheli
bir nesne bulunursa, çiftlerden biri nöbette kalırken diğeri bulunanı rapor edecektir. Herhangi bir aramayı
yetkin bir biçimde gerçekleştirmek için gemi personeli UHF/VHF telsizleri kullanacaktır, ancak kullanılan
kanallar seyir esnasında daha önce kullanılanlarla sınırlı olmalıdır. Arama denetçisi (örn. GGZ), tüm
alanların arandığından emin olmak ve kaptanın daima en son güncel arama durumuna sahip olmasını
sağlamak için arama gruplarından gelen tüm raporların bir kaydını tutacaktır. Arama sırasında tüm
asansörler enerjisi kesilerek kapatılacaktır.
Arama sistemi iki aşamaya bölünebilir:
KİLİTLİ OLMAYAN ALANLARIN ARANMASI
En az kullanılan alanların kilitli olması gerektiğinden zayıf alanların hızlı bir araması aşağıdaki şekilde
yapılabilir:
Kilitli ve mühürlü kaldıklarından emin olmak için tüm kilitli ve mühürlü kapıların kontrol edilmesi
Kilitli olmayan tüm alanların, asansörlerin ve çöp tenekelerinin aranması
Arama grubu liderlerinin, kendilerine tahsis edilen alanların aranmasını tamamlamaları üzerine
GGZ’ye haber vermeleri
GGZ’nin, kaptanın en son güncel arama durum raporuna sahip olmasını sağlamak için arama
gruplarından gelen tüm raporların bir kaydını tutması.
KİLİTLİ ALANLARIN ARANMASI
Eğer gerekli olmuşsa, kilitli alanların ve asansör boşluklarının tam bir araması aşağıdaki şekilde
yapılabilir:
Tüm kilitli alanların ve asansör boşluklarının, gerekli geçiş anahtarları kullanılarak baştan sona
aranması
Tüm mürettebat yatakhanesi, dolaplar, gardıroplar ve çekmecelerin baştan sona aranması
Kendilerine tahsis edilen alanların aranmasının tamamlanması üzerine grup liderlerinin
köprüüstüne haber vermeleri
GGZ’nin, kaptanın en son güncel arama durum raporuna sahip olmasını sağlamak için arama
gruplarından gelen tüm raporların bir kaydını tutması.
66
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Bir aygıtın bulunması aramanın sonunu getirmemelidir, zira yerleştirilmiş birden fazla aygıt olması
olasılığı daima vardır.
Bir arama sırasında bulunan sahipsiz bagaj veya terkedilmiş paketlerin sahipleri, şüpheli nesneye
bitişik alan temizlenirken aranmalıdır.
(3) Personel Arama Yerleri
Karada merkezileştirilmiş bir arama noktası, genel olarak ekipman, personel ve alan açısından en
ekonomik olanıdır ve polis, gümrük ve göç gibi kontrol hizmetlerine daha kolay bütünleşme imkanı
sağlar. Gerekirse, Liman Tesisi Güvenlik Görevlisi’nden uygun düzenlemeleri yapması istenmelidir.
Bununla birlikte, arama sonrasında “temiz yolcular”ın ayrılması, organizasyon ve gözetim açısından
problemler yaratabilir. İskele başında yapılan bir arama, potansiyel teröristlere hedeflerine yaklaşma
imkanı sağlamak şeklinde bir dezavantaja sahiptir. Ayrıca, gemilerdeki alanlar da kıyıyla
karşılaştırıldığında biraz daha hassas bir durumdadır ve kontrol noktasını geçmek için açık bir iskelede
bekleyen yolcuların veya gemiye gelen diğer ziyaretçilerin oluşturdukları uzun kuyrukların öfke
yaratabileceği dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, bu seçenek, kıyıda tarama yapılmadığında veya
yüksek tehdit seviyesinde, çifte kontrol yapılması gerektiğinde kullanılabilir .
Kişilerin ve Zati Eşyaların Aranmasına Yönelik Arama Yöntemleri
Fiziksel arama – Fiziksel arama en iyi paravanla ayrılmış alanlarda yapılır, zira mahremiyet
utanmayı en aza indirger ve etkililiği arttırır. Aranan insanlara belirli bir arama görevlisi seçme fırsatı
verilmemelidir. Bekleyen insanların gözlenmesi ve şüpheli davranışların not edilmesi ve aşırı yüklenmeyi
önlemek amacıyla kişilerin müsait arama görevlilerine dağıtılması için bir zabit görevlendirilmelidir.
Metal Tarama – İnsanlar, belirli metaller geçirilirse bir alarmı tetiklemeye önceden ayarlanmış
bir kemerden geçirilmek suretiyle de taranabilir. Bireylerin taranması için elde taşınan metal detektörleri
kullanılabilir. Bununla birlikte, metal detektörler patlayıcıları, plastik silahları veya cam veya plastik
kaplar içinde taşınan yanıcı sıvıları bulamaz. Metal tarama, detektörün alarmını çaldırmayanların da dahil
olduğu, taramadan geçirilen kişilerin bir kısmının fiziksel olarak aranmasıyla arttırılmalıdır. Bu işlem,
saptama olasılığını arttırır ve güçlü bir caydırıcı olarak hareket eder.
Bagaj Tarama
Metal Detektörleri – Metal detektörleri, çoğu çanta ve evrak çantaları, çok yüksek oranda
alarma neden olabilecek kilitlere, kancalara ve diğer metal parçalara sahip olduğundan, bagajların ve
kişisel eşyaların taranmasında çok sınırlı bir fayda sağlar. Ayrıca, elde taşınan detektörler sınırlı bir etkili
nüfuz derinliğine sahiptir.
Buhar Taraması – Hava numune sistemleri, ister sabit olsun isterse elde taşınsın, bazı
patlayıcıların yüksek konsantrasyonlarını algılamakta kullanılabilirler. Bununla birlikte, halihazırda
piyasada bulunan hiçbir sistem tüm patlayıcı formlarını algılamaya muktedir değildir.
X-Ray Sistemleri – Bu modern cihaz iyi nüfuz edilmiş ve iyi tanımlanmış görüntüler
üretebilmektedir. Bununla birlikte, X-ray tetkiki patlayıcıları ve plastik silahları algılayamayabileceği gibi
şişelerdeki ve diğer kaplardaki gerçek sıvıların teşhis edilmesine de imkan vermeyecektir. Dahası,
silahların ve aygıtların görüntüsünü, kurşun kristal cam gibi diğer yoğun malzemelerin kullanımıyla
kamufle etmek de mümkündür. Bu nedenle, X-ray cihazının kullanımı, kuşku uyandırmayanlar da dahil
olmak üzere bagajların bir kısmının bir miktar fiziksel aramasıyla birlikte yapılmalıdır. Operatörün
yetkinliği, nispeten kısa bir süre sonra önemli ölçüde düşer; özellikle de en yoğun tarama periyotlarında,
o nedenle tekil operatörler sadece en fazla 20 dakika boyunca X-ray görüntü taraması yapmalı ve sonra,
konsolun başına geri dönmeden önce 40 dakikalığına fiziksel arama gibi diğer görevlere verilmelidirler.
Her bir görüntü,yeterli bir tetkik yapabilmek için en az 5 saniye boyunca gösterilmelidir. Görüntüsü
şüphe uyandıran veya bir silah veya bir aygıt gizliyor olabilecek karanlık alan içeren herhangi bir bagaj
fiziksel olarak aranmalıdır.
67
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Fiziksel Arama – Gerekli görüldüğünde bir bagajın fiziksel araması sık sık silah ve aygıtların
kaçırılması için kullanılan zulaların kontrol edilmesini de içermelidir. Sahte “dipler” en sık rastlananlar
olsa da, cihazlar çantaların yanları etrafına, kapaklarına ve yolcu çantalarının bölmelerine de dahil
edilmiştir. Bir zamk kokusu veya yapıştırıcının veya patlayıcının kokusunu maskelemek için kullanılan
ağır bir koku, bir astarın yerine geri yapıştırılmış olabileceğinin bir göstergesi olabilir. Bir çantada
yapılmış herhangi bir kurcalama veya onarıma, standarda uymayan veya uyumsuz bölmelere ve ayrıca
çantanın dışındaki yağlı lekelere ve küçük deliklere dikkat edilmelidir. Eğer bagaj ağırlığı orantısız
görünüyorsa veya bariz bir neden olmaksızın çanta dengesiz görünüyorsa, bu durumda bir zula için ek
arama yapılması gerekçe kazanır. Radyo gibi, X-ray tetkiki altında taramadan geçirilmesini önlemek için
aygıtların taşınmasında sık sık kullanılan elektrikli ve elektronik cihazlara özel dikkat gösterilmesi
gerekmektedir. Cihaz, sıradışı özelliklerin tespiti için tetkik edilebilir: kurcalama işaretleri, aşırı ağırlık,
içinde gevşek nesneler olup olmadığı (döndürünüz, sallamayınız). Şüphe uyanırsa cihazı X-ray
tetkikinden geçiriniz. Tüm yeni, paketlenmiş cihazlara modellerdekilerle aynı biçimde davranınız.
Köpeklerin kullanımı – Özel eğitimli köpekler arabaların, bagajların ve yüklerin aranmasında
çok etkili olabilir. Köpekler gemilerde arama yapmak için de kullanılabilir, ancak sonuç alabilmek için
denizde seyahat ortamına alıştırılmak üzere eğitilmelidirler.
Ağır Bagaj Arama – Ağır bagajın taranması, fiziksel aramayla desteleyerek, merkezi bir X-ray
makinesiyle yapılabilir. Bu, patlayıcı kokusu almak üzere eğitilmiş köpeklerin kullanımının oldukça
faydalı olabileceği başka bir alandır. Yolcuların taranmasında olduğu gibi, bir kere tarandıktan sonra ağır
bagajın işaretlenmesi ve gözetim altında tutulması esastır. Yolcularla bagajları arasında eşlenim kurma
kuralları konulmalı ve bunlara bağlı kalınmalıdır.
(4) Gemiye Giren AraçlaraYönelik Arama Yöntemleri
Yüksek tehdit seviyelerinde, araçların büyük bir kısmının aranması gerekebilir. Bu işlemin, caydırıcı
etkisi büyüktür. Bagajlarda olduğu gibi, patlayıcı kokusu almaya eğitimli köpekler kullanılabilir, ancak
fiziksel arama en güvenilir yöntemdir. Rastgele arama veya yüzde taramanın yürürlükte olduğu yerlerde,
aranacak araçların seçilmesinde güvenlik servisinin tavsiyesine başvurulmalıdır. Mümkünse, bir X-ray
cihazının yanı başındaki kapalı bir kulübe seçilmelidir ki şüpheli paketler X-ray tetkikine tabi tutulabilsin.
Eğer kıyıda tarama işlemi yapılmıyorsa, ve araç taraması gemiye girişten önce gerçekleştirilemiyorsa,
aranacak araçları gemideyken seçilebilirler. Zor olsa da bu işlem yüksek tehdit seviyesinde gerekli
olabilir ve bunun pratiği yapılmalıdır. Araç sahipleri/şoförleri de bu türden tüm aramalarda araçlarının
yanında olmalı ve araçları bir kere gemiye girdikten sonra sorumlu gemi zabitinin açık izni olmadan ve
kıyı yetkililerine bildirilmeden karaya çıkmalarına izin verilmemelidir. Yük treylerlerinin gemiye
girişlerinden önce aranmasının zorluğu herkesçe bilinmektedir, fakat bu problemle başa çıkmak için
tedbirlerin alınması gerekebilir. Bu işlem, sahil personelinin işbirliğini içerecektir. İyi istihbarata
gösterilen reaksiyonla birleştirilmiş halde dikkatlice belge incelemesi yapılması ve şoförlerin
taranmasıyla sorunun çözümünde belli bir mesafe katedilir. Gümrükler de yükle yakında ilgilidirler ve
onlara da danışılmalıdır. Gelecekte, hava numune sistemlerindeki gelişmeler, yüklerin kontrol edilmesi
yeteneğini arttırabilir. En son halde, treylerler ’boşaltılabilir’ ve koklayıcı köpekler de dahil olmak üzere
yukarıda anlatılan yöntemlerin tümü kullanılarak fiziksel aramaya tabi tutulabilir.
sağlama, amaçlarına ulaşma veya kaçış sağlama amacıyla, zor kullanılarak ele geçirilmesi şeklinde
tanımlana gelmiştir. Bir kaçırma olayı, teröristlerin orijinal planlarında olmayabilir ve, 'Achille Lauro'
olayında olduğu gibi, teröristlerin asıl hedeflerine giderlerken farkedilmeleriyle ve sonuç olarak da nakil
aracını ele geçirmeleriyle de gerçekleşebilir.
Tek bir kişi tarafından, sadece taklit bir silahla uçak kaçırılmıştır ve doğru yerde, yani köprüüstünde,
tek başına silahlı bir kişi de bir gemi için yeterli olabilir. Bununla birlikte, bir geminin teröristler tarafından
planlı bir şekilde kaçırılmasında, gerçek silahlara sahip bir grubun varlığı daha büyük bir olasılıktır.
Korsan adaylarını bekleyen ana görev gemiye silahlarıyla birlikte binebilmektir ve tehdit seviyesi gerekli
kıldığında bunu engellemeye yönelik tedbirlerin alınması gereklidir.
Dünyanın pek çok yerinde bu türden eylem tehditlerinin sayısı az olsa da, gemicilik şirketleri ve
kaptanlar, ihtiyaç hasıl olduğunda ve gereğince kullanabilecekleri bir dizi önlemlere sahip olma ihtiyacı
duyarlar.
(1) Geminin Kaçırılması Durumunda Haraket Tarzı
Caydırma ve önlemeye yönelik tüm çabalara rağmen, bir gemi kaçırılırsa, kaptan mümkünse şunları
yapmalıdır:
Bir gemi güvenlik alarmı veya tehlike alarmı yayınlamalı
Açık bir cana kasıt durumunda son çare olmadıkça, silahlı teröristlere direnmeye çalışmamalı
Kötü muamele veya saldırıya karşılık vermemeli
Sakin olmalı ve diğer herkese de sükunet telkin etmeli
Denizcilik uygulamalarına uygun olarak geminin emniyetini (safety) sağlamalı
Korsanların, belirli bir geminin nasıl çalıştığını, yeteneklerini ve sınırlarını anlamalarının
beklenemeyeceğinin ve rutin faaliyetlerden bile kuşku duyabileceklerinin bilincinde olmalıdır. Yükle ilgili
güvenlik gerekliliklerinin ayrıntılarına vakıf olmaları da beklenemez.
Makul oranda işbirliği önermeli
Rehinelerle onları esir alanlar arasında bir uzlaşma sağlanmasının, teröristlerin, rehinelere şiddet
uygulama olasılığını azaltabileceğini anlamalı
Hangi terörist grubun olaya dahil olduğunu tespit etmeye çalışmalı
Risk almadan, gemiye giriş noktalarını arttırmaya çalışmalı
Yetkilerle emniyetli ve doğrudan bir iletişim kurulmasını teşvik etmeli
Bunların neler olabileceği yolunda tavsiyelerde bulunmadan, teröristlerin taleplerini ve bunların
yerine getirilmesi için verilen süreyi tespit etmeye çalışmalıdır.
Olayın uzayacağını farzetmelidir. Olay uzadıkça, teröristlerin, rehineleri yaralamadan olayı sona
erdirmeleri olasılığı daha da artar.
Şirket ve/veya devlet tarafından onlar adına atılan adımların farkında olmadıklarından rehinelerin
izole edilmiş gibi hissedeceklerini kabul etmelidir. Bu durum, yetkililere düşmanlık beslenmesine,
teröristlereyse sempati duyulmasına yol açabilir. Olaya karışan masum tarafların tümünün hayatlarının
ve kişisel güvenliklerinin korunmasına en yüksek oranda dikkat edilerek, olayın sona erdirilmesi için her
şey yapılıyor olacaktır.
Olayın bazı aşamalarında teröristlerle yetkililer arasında çatışma olabileceğinin farkında olmalıdır.
Bu çatışmadan önce, korsanlar hakkında, sayıları, eşkalleri, cinsiyetleri, nasıl silahlara sahip oldukları,
kendilerini nasıl konuşlandırdıkları, birbirleriyle nasıl irtibat kurdukları, davaları, milliyetleri, konuştukları
ve anladıkları dil(ler), yetkinlik standartları ve ihtiyat düzeyleri ile rehinelerin uyrukları, dinleri ve
mesleklerine (örn. güvenlik personeli) göre ayrı ayrı teşhis edilip edilmediklerine dair bilgi aktarmak için
bir fırsat oluşabilir veya yaratılabilir.
69
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Kaçırılan gemiyi kurtarmak amacıyla bir askeri veya polis harekatı ya da bu ihtimal söz konusu ise
aşağıdaki hareket tarzı uygulanmalıdır;
Garip biçimde giyinmiş yeni gelenlere reaksiyon göstermeyiniz
Herhangi bir olağandışı faaliyete dikkat çekmeyiniz
Ateş açıldığı veya “YERE YAT” komutu duyulursa, derhal yüzüstü yere yatınız, kulaklarınızı
kapayınız gözlerinizi kapayınız ve ağzınızı hafifçe açınız. “Heryer temiz” komutu verilene kadar hareket
etmeyiniz.
Eğer yüksek sesle verilmiş bir "KIMILDAMA" komutu duyulursa derhal hareketsiz kalınız.
Eğer terörist bombalarının veya silahlarının yerleri biliniyorsa, en kısa zamanda askeri hücum
kuvvetinin bir üyesine bildiriniz.
Teröristleri korumayınız veya saklamayınız
Askeri birliğin fotoğraflarını çekmeyiniz.
(3) Gemi Kaçırma Olayı Ardından Medya İle İlişkiler
Bazı kaçak yolcular, geminin dümen yatağını saklanma yeri olarak tercih etmekte, su hattına yakın
70
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
71
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
72
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
İsim;
Doğum tarihi;
Milliyet;
Adres;
Aile;
Gemiye nasıl bindiği;
İzinsiz geçişin amacı;
Kaçak yolcu ile yapılan görüşmelerde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
İşbirliğini teşvik eden bir atmosfer yaratmak için kaçak yolcuya kibar davranın. (Resmi bir
duruşmadan sonra yapılan bir sohbet bazen ekstra bilgi verebilir)
Kaçak yolcunun siyasi inancı hakkında soru sormayın;
Daha fazla kaçak yolcu olması halinde, her bir kişi ile ayrı ayrı duruşma yapın;
Duruşma sırasında kaçak yolcunun Önden ve Profilden fotoğraflarını çekin
(6) Kaçak Yolcunun Kontrol Altında Tutulması
Kaptan, kaçmayı önlemek için kaçak yolcuyu kilitlenebilir bir odaya kapatmalıdır. Kapatma yeri
aşağıdaki hususlar dikkate alınarak kararlaştırılmalıdır:
Kaçak yolcu bir revire kapatılmamalıdır;
Kapatma odası kilitlenmeli ve kaynak çubukları gibi pencerelerden kaçmaya karşı ek olası
önlemler dikkate alınmalıdır.
Mümkünse kaçak yolcular ayrı ayrı kapatılmalıdır.
Yemek-su ve banyo/duş ihtiyaçları karşılanmalıdır.
Kaçmasını önlemek için 24 saatlik periyodik bir nöbet sistemi kurulmalıdır.
Egzersiz veya başka bir nedenle sınırlandırma alanının dışına çıkarıldığında, kaçak yolculara her
zaman yeterli mürettebat eşlik etmelidir. Kaçak yolcu çalıştırılmamalıdır.
(7) Gemiden İndirme ve Sınır Dışı Etme Düzenlemeleri
Kaçak yolcu ile yapılan görüşmeler sırasında elde edilen tüm detaylar şirkete bildirilmeli ve kaçak
yolcu için yapılan herhangi bir sınır dışı etme düzenlemesini ve gemiden çıkarma olasılıkları
tartışılmalıdır. Tahliye limanındaki P&I temsilcisi bilgilendirilmelidir. Kaçak yolcunun karaya çıkarılması
ve sınır dışı edilmesine ilişkin prosedürlerin tamamlanmasının ardından Kaptan, yerel acentelerle işbirliği
içinde şirkete nihai bir rapor vermelidir.
Karaya çıkış ve sınır dışı işlemleri için gerekli belgeler
Kaptan, en azından aşağıdaki hususları (biliniyorsa) içeren bir SOF (Statement Of Facts) hazırlaması
gerekir:
Kaçak yolcunun uyruğu
İsim
Adres
Bindirme limanı
Keşif tarihi ve saati
Keşif yeri
73
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Keşfedildiğindeki koşullar
Kapatma sırasında gıda, sıhhi tesisler, egzersiz ve insani tedavi
SSP (Gemi Güvenlik Planı) uyarınca alınan önleyici tedbirler
Keşiften sonra bağlantı noktasının kaydı. Varış ve ayrılış tarih ve saati, karaya çıkma limanına
varış tarihi, kaçak yolcunun eskort altında gemiden ayrıldığı tarih ve (acenteden) sınır dışı işleminin tarih
ve saati olduğu gibi not edilmelidir.
Kaptan, bazı ülkelerde sorun çıkabileceğini göz önünde bulundurarak, kaçak yolcunun, gerekirse
yönetim şirketi ile görüştükten sonra gönüllü olarak karaya çıkmayı ve sınır dışı edilmeyi kabul ettiğini
belirten bir Karaya Çıkarma Anlaşması (Agreement of Disembarkation) hazırlamalıdır:
P&I sigortası için belgeler
Kaptan aşağıdaki belgeleri hazırlamalı ve Şirkete sunmalıdır, çünkü kaçak yolcuların karaya çıkma
ve sınır dışı edilme masrafları P&I Kulübünden karşılanabilir. Ayrıca, sapma, iletişim maliyetleri,
mürettebatın fazla mesaisi, kaçak yolcular için yemek maliyetleri, kaçak yolcuların muhafızlarının
düzenlenmesi maliyetleri de dahil edilebilir.
Yetkililere yapılan bildirimler
Kaptan raporu;
Kaçak Yolcu Aramalarının Kaydı
Crew List kopyası;
İletişim maliyetlerinin kaydı
Olası masraflara ilişkin ayrıntılı açıklama
Diğer ilgili giderlerin ayrıntılı beyanı.
Sapma durumunda tarih, yer, tüketilen yakıt ve aynı süre boyunca (başlangıçtan bitişe kadar)
kullanılan ücretler, depolar ve provizyonlara ilişkin tam kayıt
(7) ISPS Etkileri
Gemide kaçak yolcu bulunması, ISPS Kodunun ihlal edildiğini veya başarısız olduğunu
düşündürecek kadar ciddi bir sorun teşkil edebilir ve ISSC nin yenilenmesini gerekli kılabilir. Ayrıca
müteakip limanlara girerken gecikmelere, aramalara vb. neden olabilir. SSP'ye (Gemi Güvenlik Planı)
göre tüm güvenlik prosedürleri ve kayıtları, geminin gemiye erişimi kontrol etmek ve uygun bir gemi
güvenlik sistemi sürdürmek için elinden gelenin en iyisini yaptığını PSC ve Liman Güvenlik Görevlilerine
göstermek için özenle tutulmalıdır.
5. GÜVENLİK İLE İLGİLİ KAYIT VE RAPORLAR
Gemiler giriş yaptıkları son on limanın listesini bulundurmak zorundadır. Ayrıca aşağıdaki kayıtların
da her zaman gemide bulundurulması gerekir:
Eğitim, talim ve tatbikat raporları.
Güvenlik tehdidi oluşturan olay raporları.
Her türlü güvenlik ihlalleri.
Güvenlik seviyesindeki değişiklikler.
Doğrudan geminin güvenliğini ilgilendiren nedenler dolayısıyla diğer gemilerle veya liman tesisleri
ile iletişime geçilmesi sonucunu doğuran olaylar.
Güvenlik faaliyetlerinin iç denetimi ve gözetimi.
Periyodik olarak gözden geçirilmiş gemi güvenlik değerlendirmesi.
74
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Periyodik olarak gözden geçirilmiş gemi güvenlik planı ve planda yapılan her türlü değişiklikler.
Gemi güvenlik alarm sistemi dâhil güvenlikle alakalı gemideki ekipmanların bakım, onarım ve test
raporları.
Bu raporların gemide bulundurulmasının yanı sıra bu kayıtlara yetkisiz erişimin önlenmesine ilişkin
gerekli önlemlerin alınması zorunludur. Geminin iç denetiminde ve gemi güvenlik planının
uygulamasında görev alan personel, mümkün olduğunca İdare tarafından yapılan denetim
çalışmalarından uzak tutulmalıdır. Ancak şirket veya geminin boyutu veya yapısı nedeniyle bunun
mümkün olmadığı durumlar bundan müstesnadır. Bu hükmün amacı, çalışan personelin kendi
uyguladığı işin denetiminden mümkün olduğu kadar uzak tutulmasıdır.
A. GÜVENLİK DEKLARASYONU
Liman tesisinin Taraf Devleti veya gemi gerekli gördüğünde, bir Güvenlik Deklarasyonu (GD)
tamamlanacaktır.
Bir GD’na olan ihtiyaç, liman tesisi güvenlik değerlendirmesinin (LTGD) sonuçları tarafından
belirtilebilir, ve liman tesisi güvenlik değerlendirmesinde (LTGD), hangi durumlarda ve hangi sebeplerle
bir GD’na ihtiyaç olacağı belirtilmelidir.
Bir GD için ihtiyaç, gemilerin bayrağını taşıdıkları bir İdare tarafından belirtilebilir veya bu bir
gemi güvenlik değerlendirmesinin (GGD) sonucu olabilir, ve bu gemi güvenlik planında (GGP)
açıklanmalıdır.
GD, genel olarak, yüksek güvenlik seviyelerinde, veya bir gemi liman tesisinden veya
etkileşimde olduğu diğer bir gemiden daha yüksek güvenlik seviyesinde ise, ve yükünü veya yolcularını
veya liman tesisinde oluşan durumları veya bunların kombinasyonunu içeren kendine özel nedenlerle,
kişilere, mülkiyete veya çevreye zarar verici gemi/liman arayüzü veya gemiden gemiye faaliyetlerde
bulunduğu durumlarda, istenecektir.
Bir geminin veya bayrağını taşıyan gemilerin adına, bir İdare’nin, bir GD’nun tamamlanmasını
istedikleri durumlarda, liman tesisi güvenlik görevlisi (LTGG) veya gemi güvenlik görevlisi (GGG) bu
isteği teyit edip, uygun güvenlik önlemlerini tartışacaklardır.
Bir LTGG, LTGD’nde özellikle önemli olarak gösterilen gemi/liman arabirimlerinden önce bir
GD başlatabilir. Örnekler; gemiden yolcu indirme/bindirme, tehlikeli yüklerin veya zararlı maddelerin
yükleme/boşaltma veya transferini içerebilir. LTGD, aynı zamanda, GD’ni haklı gösteren, nüfusu yoğun
olan bölgelerde veya yakınlarında bulunan tesisleri veya ekonomik olarak önemli işletmeleri
tanımlayabilir.
Bir GD’nun asıl amacı; her birinin kendi onaylanmış güvenlik planlarının koşullarıyla uyumlu
olacak şekilde alacakları güvenlik önlemleri ile ilgili olarak, gemi ile liman tesisi veya etkileşimde
olduğu diğer gemiler arasında anlaşmanın sağlanmasını garanti altına almaktır.
Üzerinde anlaşılan GD, uygulanabilir olduğunda, liman tesisi ve gemi(ler) tarafından tarihi
yazılıp imzalanacak, ve süresini, ilgili güvenlik seviyesi veya seviyelerini ve ilgili irtibat noktaları bilgisini
içerecektir.
Güvenlik seviyesindeki bir değişiklik, yeni veya değiştirilmiş bir GD’nun tamamlanmasını
gerektirebilir.
B. SÜREKLİ ÖZET KAYIT
Sürekli Özet Kayıt, geminin geçmişi ile ilgili kayıt edilen bilgilerin bulunduğu ve gemide tutulan bir
kayıttır. 1 Temmuz 2004 tarihinden önce inşa edilen gemiler de bu geçmiş bilgilerini 1 Temmuz
2004’den itibaren tutacaklardır. Sürekli Özet Kayıt, her gemi için, bayrağını taşıdığı İdare tarafından
yayımlanacak ve en azından aşağıda belirtilen bilgilere sahip olacaktır:
Geminin bayrağını taşıdığı Devletin adı;
75
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
76
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
İdare’ye verecektir.
Gemi başka bir Devletin bayrağına geçtiğinde, İdare, daha önceki Sürekli Özet Kayıtlarını, bu kural
ile belirlenen sürekli geçmiş kayıtları sağlamak için , İdare’nin hazırlayacağı Sürekli Özet Kayıta
ekleyecektir.
Sürekli Özet Kayıt her zaman gemide bulundurulacak ve denetim için hazır olacaktır.
C. GEMİ DOĞRULAMA VE SERTİFİKALANDIRMA (ISSC)
İdare tarafından; gemi hizmete girmeden önce ilk doğrulama, beş yıllık aralıklarla yenileme
doğrulaması ve en az sertifikanın ikinci ve üçüncü yılları arasında da bir ara doğrulama yapılmalıdır.
Bunlar zaruri olarak sayılmıştır. Taraf Devletlerce ara doğrulamalarının sayısı artırılabilir. Gemi
doğrulama, Taraf Devlete ait idari görevliler tarafından yapılmaktadır. Ancak bu yetki tanınmış güvenlik
kuruluşlarına da devredilebilir.
Gemi doğrulama işlemleri kapsamında geminin güvenlik sistemi ve ekipmanlarının SOLAS XI-II
hükümleri ile getirilen zorunluluklara uygun olup olmadığı incelenmektedir. Gerekli zorunlulukları
sağlayan gemilerle ilgili olarak ilk doğrulama veya yenileme doğrulamasından sonra en fazla beş yıl
geçerli olmak üzere onaylı Uluslararası Gemi Güvenlik Sertifikası (ISSC) yayımlanmaktadır. Sertifikanın
onay veya yayımlama işlemleri de idare adına işlem yapmaya yetkili bir tanınmış güvenlik kuruluşu
tarafından yapılabilir. Aşağıdaki hâllerde sertifika geçersiz sayılmaktadır:
Gemi doğrulaması yukarıda belirtilen sürelerde yapılmamış ise.
Sertifika onaylı değilse.
Şirket daha önce kendisi tarafından işletilmeyen bir geminin işletim sorumluluğunu üstlenmiş
ise.
Gemi bir başka devletin bayrağına geçmişse.
Bazı durumlarda Uluslararası Gemi Güvenlik Sertifikası yayımlanmasına kadar geçen sürede Geçici
Uluslararası Gemi Güvenlik Sertifikası yayımlanmasına izin verilmiştir. Bu durumlar aşağıda
gösterilmiştir:
Hizmete girmekte olan, hizmete girmeden önce veya yeniden hizmete girmeden önce
Sertifikaya sahip olmayan bir gemi söz konusu ise.
Geminin bir Taraf Devlet bayrağından diğer bir Taraf Devlet bayrağına girmesi.
Geminin bir Taraf Devlet bayrağından Taraf Devlet olmayan bir devlet bayrağına girmesi.
Gemi işletiminin sorumluluğunu alan şirketin daha önce bu geminin işleticiliğini yapmamış
olması.
Ancak bu hâllerde de Geçici Uluslararası Güvenlik Sertifikasının yayımlanması için gemi güvenlik
değerlendirmesinin yapılmış olması, gemi güvenlik planının onay için sunulmuş ve gemide uygulanıyor
olması, gemi güvenlik alarm sisteminin çalışır durumda olması koşulları aranmaktadır. Geçici
Uluslararası Gemi Güvenlik Sertifikası, onaylı Uluslararası Gemi Güvenlik Sertifikası alınıncaya kadar
ve tekrar uzatılmamak üzere en fazla altı ay süre ile geçerlidir. Geçici Uluslararası Gemi Güvenlik
Sertifikası, İdare veya onun adına hareket etmeye yetkili tanınmış güvenlik kuruluşu tarafından
yayımlanabilir.
6. EĞİTİM TALİMLER VE TATBİKATLAR
Talim ve tatbikatların amacı, gemi personelinin, tüm güvenlik seviyelerinde belirlenmiş bütün
güvenlik görevleri ve belirlenmek zorunda olan, güvenliğe ilişkin yetersizliklerin tanımlanması ile ilgili
uzmanlıklarını sağlamak.
GGP’nındaki şartların etkin biçimde yerine getirilmesini sağlamak için, talimler, en az üç ayda bir
yapılmalıdır. Ek olarak, herhangi bir zamanda gemi personelinin % 25’inden daha fazlası, son üç ayda
77
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
bu gemide daha önce hiç talime katılmamış personel ile değiştirilirse, değişikliğin yapıldığı bir hafta
içinde talim uygulanmalıdır. Bu talimler, güvenlik tehditleri gibi planın her bir elemanını test etmelidir.
Şirket güvenlik görevlileri, liman tesisi güvenlik görevlileri, Taraf Devletlerin ilgili otoriteleri ve gemi
güvenlik görevlilerinin katılımı ile değişik tipte tatbikatlar; eğer mümkün ise, her takvim yılında en az bir
kere ve tatbikatlar arasında da 18 aydan daha uzun ara olmadan, yapılmalıdır. Bu tatbikatlar, iletişimi,
koordinasyonu, kaynak elverişliliğini ve verilecek cevapları test etmelidir. Bu tatbikatlar aşağıda
belirtilenler şeklinde olabilir:
Arama kurtarma veya acil karşılık tatbikatları gibi diğer tatbikatlarla birleştirilmiş.
Şirketin, bir başka Taraf Devlet ile tatbikata katılımı, İdare tarafından onaylanmış olmalıdır.
78
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Otomatik Tanımlama Sistemi (Automatic Identification System: AIS), bir hayli yoğun trafiği olan ve
80 kilometre uzunluğundaki Panama Kanalı’ndan geçiş esnasında emniyeti sağlamak için ilk olarak
1990’lı yıllarda geliştirilmiştir. AIS’in performans standartları ise 1998 yılında belirlenmiştir. Geliştirildiği
dönemde Sistem, deniz radyo iletişim bandına bağlıydı ve sadece ufuktaki bölgeye erişim
sağlanabiliyordu. Denizlerde emniyeti artırmak üzere MSC’nin Seyir Emniyeti Alt Komitesi (The Sub-
Committee on Safety of Navigation: NAV), gemilere AIS sistemi kurulması için rehber niteliğinde bir
düzenleme hazırlamıştır. Rehber, MSC’nin 76. Dönem toplantısında kabul edilmiştir. Böylece AIS
sistemi, tüm dünyada özellikle de Cebelitarık gibi dar kanallardan geçerken yararlanılan bir sistem
hâline gelmiştir. Ancak bu düzenleme tavsiye niteliğindedir ve devletlere herhangi bir uygulama
zorunluluğu getirmemektedir.
Gemiler için AIS bulundurma zorunluluğu Aralık 2000’de SOLAS Bölüm V’te yapılan düzenleme ile
getirilmiştir. Bu düzenleme ile MSC tarafından denizde emniyet ve güvenliği artırmak amacıyla gemilerin
takibinin ve izlenmesinin gerekliliği kabul edilmiş ve bu amaca en uygun olan sistemin AIS olduğu
kararlaştırılmıştır. Kısacası deniz trafiğinin düzenlenmesi ve gemilerin emniyetli bir şekilde yolculuk
yapabilmesi amacıyla getirilen AIS, zamanla denizde farkındalığı (Maritime Domain Awareness: MDA)
artırmak ve gemilerin düzenli olarak takip edilmesi amacıyla kullanılmaya başlamıştır. Çalışma Grubu,
500 gross tonun üzerindeki gemiler için geçerli olan zorunlu AIS uygulamasını hızlandırmaya karar
vermiştir. Şubat 2002 tarihli toplantısında alınan karara göre bu uygulamanın hayata geçirilmesi için son
tarihin, Deniz Güvenliği Hakkındaki Diplomatik Konferansta belirleneceği ifade edilmiştir. Çalışma
Grubu, uygulamanın 1 Haziran 2002’den itibaren yürürlüğe gireceğini, bu tarihten itibaren inşa edilen
tüm gemiler için AIS zorunluluğunun bulunduğunu ifade etmiştir. Bu tarihten sonra inşa edilecek gemiler
için ise sistemin 1 Temmuz 2008 tarihine kadar kademeli olarak uygulamaya konulması planlanmıştır.
Ancak Deniz Güvenliği Hakkındaki Diplomatik Konferans’ta son tarih 2004 yılının sonu olarak
belirlenmiştir. 2008 yılı olarak belirlenen uygulama tarihinin 2004 yılı sonuna kadar öne alınması deniz
güvenliğine yönelik kaygıların artmasından kaynaklanmaktadır. AIS, otomatik olarak kıyıdaki yetkili
istasyonlara ve diğer gemilere geminin kimliği, tipi, mevkii, yükü, hızı ve güzergâhı ile ilgili konularda
bilgi aktarmaktadır. AIS cihazı sayesinde gemiler de kıyıdaki tesislerden veya diğer gemilerden bilgi
alabilirler. Ayrıca AIS cihazı radar denetimini engelleyen fiziki kısıtlamaların olduğu durumlarda bile
geminin yerinin tespitine imkân vermektedir. AIS sisteminin uygulamasını hızlandırmaya yönelik
kararların ISPS Kod ile birlikte kabul edilmesi de AIS kullanımı ile ilgili amacın değişmeye başladığını
göstermektedir.
Bunda AIS sistemindeki teknolojik gelişmelerin katkısı bulunmaktadır. Daha önce sadece Gemi
Trafik Hizmeti (Vessel Traffic Services: VTS) kullanılarak veri elde edilirken, ABD ve Avrupa devletleri
79
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
tarafından okyanuslarda bulunan şamandıralara yerleştirilen cihazlar aracılığıyla AIS sistemi uydu
destekli hâle getirilmiştir. ABD Deniz Kuvvetleri tarafından uydu destekli teknoloji kullanılarak Akdeniz-
Afrika bölgesinde anlık gemi hareketlerini takip eden Deniz Emniyeti ve Güvenliği Bilgi Sistemi (Maritime
Safety & Security Information System: MSSIS) adlı bir sistem oluşturulmuştur. Bu sisteme internet
üzerinde kullanıcı adı ve şifre bilgisi girilerek erişim mümkündür. Benzer şekilde AB bünyesinde Fransız
askeri kuvvetleri tarafından inşa edilen SISMARIS adlı sistem, AIS verilerini kullanarak kıyıdan 200 mil
uzaklıktaki gemileri takip etme olanağı sunmaktadır. Bu sistem sayesinde uyuşturucu sevkiyatı gibi bazı
illegal aktiviteler, gemilerin hız sınırına uyup uymadıkları ve olağan günlük faaliyetler takip edilmektedir.
Uydu destekli AIS sistemi ile gerçek zamanlı veriye ulaşma olanağı getirilmiştir. Gerçek zamanlı
veriye erişim, denizde farkındalığı sağlama ve deniz güvenliğini tehdit eden suçlarla mücadele açısından
büyük öneme sahiptir. Bu nedenle AIS cihazı bulundurma zorunluluğunun 1974 tarihli SOLAS ile
düzenlenmesi, denizde farkındalığı artırmak açısından çok önemli bir gelişmedir. AIS, AIS alıcı cihazına
sahip herkesin erişimine açık olan bir veri iletim sistemidir. Sistemin herkese açık olmasının bazı
avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Tehlikedeki bir gemi ile hızlıca irtibat kurup en yakındaki
gemi veya kıyı devletinin yetkililerince gemiye kısa sürede ulaşılmasını sağlayan sistem, aynı zamanda
teröristlerin ve deniz haydutlarının gemiyle ilgili bilgilere kolayca ulaşmasına imkân vermektedir. Bu
sebeple IMO tarafından Kasım 2003 tarihli dönem toplantısında alınan A.956(23) sayılı kararı ile terör
saldırısı ve deniz haydutluğu tehdidi bulunan hallerde AIS cihazının kapatılması yönünde karar alınmıştır.
ISPS Kod, Taraf Devletlere limanlarına girmek isteyen gemileri limana almadan önce gemi ile ilgili bazı
bilgilerin önceden temin edilmesini tavsiye etmektedir. Limana giriş talep eden gemi ile ilgili
istenebilecek bilgiler ve bu bilgiye erişim şekli tamamen Taraf Devletlerin takdirindedir. Ancak AIS
sayesinde bu tür bilgilere daha kısa sürede ve daha kolay bir şekilde erişim sağlanabilir.
ISPS Kod’un kabulü sırasında eksik kalan “Uzun Mesafe Tanıma ve Takip Sistemi” konusu, 9-13
Aralık 2002 tarihleri arasında yapılan Deniz Güvenliği Hakkındaki Diplomatik Konferansta gündeme
gelmiştir. Bu dönemde seyir emniyeti nedeniyle değişiklik yapılması ön planda olduğundan 1974 tarihli
SOLAS Kısım V’te değişiklik yapılması planlanmakta idi. Ancak Uzun Mesafe Tanıma ve Takip Sistemi
(Long Range Identification System: LRIT), deniz emniyetinin yanı sıra deniz güvenliği, kurtarma ve deniz
çevresinin korunması ile yakından ilgilidir.
LRIT sistemi kapsamında geminin kimliği, konumu (bulunduğu enlem ve boylam), pozisyon bilgisinin
alındığı tarih ve saat bilgilerine erişim sağlanmaktadır. MSC’nin 19 Mayıs 2006 tarihli toplantısı ile 1974
tarihli SOLAS’ta değişiklik yapılarak getirilmesi kararlaştırılan bu sistem ile gemilerdeki güvenlik
tehditlerini belirlemek ve ISPS Kod uygulamasını desteklemek amaçlanmıştır. Sonuç olarak SOLAS
Kısım XI-I, 19. maddede değişiklik yapılmış ve yüksek hızlı yolcu tekneleri dâhil bütün yolcu gemileri,
yüksek hızlı tekneler dâhil 300 gross tonun üzerindeki yük gemileri ile taşınabilir açık deniz platformları
için LRIT uygulaması zorunlu hâle getirilmiştir. Ancak A4 deniz sahasında (70 derece kuzey veya 70
80
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
derece güney boylamlarının üzerinde) seyir yapan gemiler ve 1974 tarihli SOLAS Kısım VI, 2.1.15’de
tanımlı gemiler 1 Temmuz 2009 tarihinden sonra yapılacak ilk haberleşme sistemleri denetiminden
sonra LRIT Sistemini uygulamak zorundadırlar. Buna göre 31 Aralık 2008 tarihinden sonra inşa edilen
gemilerin tamamı, bu tarihten önce inşa edilen gemiler bakımından sadece belirli deniz bölgelerinde
operasyon sertifikası olan gemiler, LRIT uygulamasına tabidir. AIS sisteminin aksine LRIT verileri
herkese açık değildir. Sadece bayrak devleti, kıyı devleti ve liman devleti bu bilgilere erişebilir. Bu sistem
sayesinde bayrak devleti, kendi bayrağını taşıyan gemilerle ilgili dünyanın herhangi bir yerindeyken
LRIT bilgisi alabilir. Liman devletlerine ise sadece kendi limanlarına giriş talebinde bulunan gemilerle
ilgili talepte bulunulduğu andan itibaren LRIT bilgisi alabilme imkânı getirilmiştir.
Kıyı devleti, başka bir Taraf Devletin deniz yetki alanında bulunan gemiler hariç olmak üzere kıyıdan
1.150 mil uzaklıktaki gemilerle ilgili LRIT verisi elde edebilir. LRIT bilgisi paylaşımı ile ilgili prosedür,
MSC.1/Circ.1219 sayılı ve 15 Aralık 2006 tarihli kararla belirlenmiştir. Buna göre tüm Taraf Devletler,
LRIT Veri Merkezi oluşturmalıdır. Gemiler de ancak bayrağını taşıdığı devlete ait idari otoritenin izni ile
LRIT bilgisi paylaşımı yapabilir. Bu konu devletlerin özerkliğini ilgilendirmesi sebebiyle IMO tarafından
sıkı bir prosedüre tabi tutulmuş, konu ile ilgili uluslararası bir veri merkezi kurulmuştur. Ancak Taraf
Devletler, kendi aralarında LRIT bilgisinin paylaşılması hususunda bir sözleşme yapmışlarsa getirilen
kısıtlamalar dikkate alınmaz
SSAS sistemi, gemi herhangi bir tehdit (korsanlık, terörizm) altında iken bayrak devleti otoritesine ve
onun yetili kıldığı birimlere sessiz bir şekilde uyarı gönderilmesini sağlar. Solas Bölüm 9.2 ve Kural 6‘ya
göre gemiler bu sistem ile donatılmalıdır.
Sistem aktive edildiğinde, gemilere herhangi bir uyarı gönderilmez, gemide herhangi bir uyarı ikazı
yapılmaz ve sistem deaktive edilene ya da resetlenene kadar sinyal gönderilemeye devam edilir. Bu
sistem GMDSS iletişiminin bir parçası olmayıp sadece destekleyici bir amaç güder. Sinyal Inmarsat-
C veya Mini-C ile gönderilebilir.
SOLAS‘a göre en az iki adet sistemi aktive eden nokta olması lazım ve bunlardan biri de
köprüüstünde bulunmalıdır. Sistem, geminin ana güç ünitesinin yanı sıra acil durum enerjisinden de
beslenmelidir.
SSAS sistemi aktive hale getirildiğinde GMT zamanı ile geminin pozisyonunu bayrak devleti
tarafından yetkilendirilmiş otoritelere (SAR, MRCC birimleri ve şirket güvenlik zabitine) göndermektedir.
81
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
Sistem aktif hale getirildiğinde, gemi bilgisini fax, telex, email veya cep telefonu yoluyla gönderebilir.
Sistemin test zamanı ise bayrak devletinin insiyatifine bırakılmıştır. Türk Bayrağı için sistemin test
süresi 3 aydır.
Test mesajı gönderildikten sonra Bayrak Devleti tarafından gönderilen mesajlar kontrol edilir.
Türk bayraklı bir geminin denizde veya limanda güvenlikle ilgili bir eyleme maruz kalması sonucu
gemi güvenlik alarmı aktif hale getirildiğinde bu alarmı alacak birim Ana Arama ve Kurtarma
Koordinasyon Merkezidir. Ayrıca, yabancı bayraklı gemilerce de gönderilebilecek gemi güvenlik alarmı,
gerek bu gemiler sorumluluk sahamıziçerisinde olsun gerekse dışında olsun, Ana Arama ve Kurtarma
Koordinasyon Merkezi tarafından alınabilmesi muhtemeldir.
Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından Türk bayraklı veya yabancı bayraklı bir
gemiye ilişkin olarak doğrudan veya dolaylı olarak gemi güvenlik alarmı alındığı zaman aşağıda belirtilen
şekillerde hareket edilecektir. Buna göre;
Türk bayraklı gemilerde:
Gemi, karasularımızda veya çevre denizlerimizde ise; Ana Arama ve Kurtarma
Koordinasyon Merkezi tarafından, geminin bağlı bulunduğu şirket/Şirket Güvenlik Sorumlusu ile hemen
irtibat kurularak elde edilen bilgiler doğrultusunda olaya müdahale edilmesi amacıyla Genelkurmay
Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı haberdaredilir. Dışişleri Bakanlığına da bilgi verilir.
Gemi, Türk limanında ise; Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından, olaya
müdahale edilmesi amacıyla liman güvenlik birimleri ile genel kolluk birimleri hemen haberdaredilir.
Gemi, diğer bir devletin karasularında veya yakınında veya limanın da ise; Ana Arama ve
Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından, geminin bağlı bulunduğu şirket/Şirket Güvenlik Sorumlusu
ile hemen irtibat kurularak elde edilen bilgiler doğrultusunda Dışişleri Bakanlığı haberdar edilir. Geminin
bulunduğu bölgeden veya limandan sorumlu devletin bu konudaki yetkili otoritesi bilgilendirilir. Daha
sonra yetkili otorite ile olaya ilişkin sürekli irtibat içerisinde olunur ve Dışişleri Bakanlığı bilgilendirilir.Ana
Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından, geminin bulunduğu bölgeden veya limandan
sorumlu devlette bu konuda yetkili otorite bulunamazsa, Dışişleri Bakanlığı durumdan haberdar edilir ve
o ülkenin ilgili birimlerine diplomatik yollardan ulaşılmasına çalışılır.
82
BİRLEŞTİRİLMİŞ GÜVENLİK GÖREVLERİ DERS NOTU
83