You are on page 1of 4

Not 1

1- So-called: Sözde, Sözümona; diye adlandırılan, gerçek ismi değil ama


millet öyle söylüyor. Ben öyle duydum, millet öyle diyor anlamında
kullanılan bir sıfattır.
2- Popular imagination: Kelime anlamı olarak “Popüler hayal gücü” ama
kullanım manası şudur: I- Genel Düşünce/Kanı; herkes tarafından kabul
görülen fikir demektir. Kamuoyu gibi. II- Dikkat çekmek; halkın dikkatini
çeken her hangi birşey.
3- Taken (teykın): Alınmış (s.)
MESUT KOYUNCU YDS CLUP DERS VİDEOLARININ
4- Evolve (ivolv): Evrim geçirmek, Yavaş gelişmek, Gelişmek, Yaymak,
NOTLARI
Açmak, Çıkarmak… (f.)
5- Belt (belt/bilt): Kayış, Kuşak, Kemer (i.)
6- Quite simple: Açıkça, Çok kolay biçimde, Çok basit biçimde (zrf.)
TEMMUZ 2019 7- Pillage (pilij): Yağmalamak, Yağma etmek, Yağma, Talan
8- Wasteland (vastlend): Çöl, Beyaban, Boş arazi, Çöplük, Ekilmiş toprak
9- End of our century: Yüzyılımızın sonu, Sonuna doğru
10- Well done: Aferin, İyi ettin, İyi etmişsin, Bravo

Not: “Some” ifadesinin ardından rakamsal bir ifade gelirse “yaklaşık”


olarak anlamı verir.

Not 2: Bir isimden sonra gelen fiil “ing” takılı ise aktif bir anlam verir.
“Yapan, Eden” anlamında.

Not 3: “Of” edatı kendisinden sonra isim alır.


Not 2 Not 3
1- Gab (geb): Boşluk 1- Age (eyç): Çağ, Yaş, Devir, Ahit, Eskimek,Yıpratmak, İhtiyarlamak
2- Generation (cenereyşın): Cenerasyon, Nesil 2- In The Late The Middle Ages: Orta Çağın Sonlarında, Geç Orta çağda
3- Gab Ceneration: Kuşak Farkı 3- Did not continue: Devam etmedi
4- Impression (impreyşın): İzlenim 4- Prolong (prolong): Uzatmak, Devam ettirmek, Sürdürmek
5- Resent (rizent): Gücenmek, Alınmak, Darılmak, 5- Nobility (nobiliti): Soyluluk, Asillik, Asalet, Asiller Sınıfı, Aristokrasi
6- Behavioural Scientist (bihevyırıl sayntist): Davranış Bilimcisi 6- Feudal (fi:dıl): Feodal, Derebeyliğe ait, Derebeyliğe ilişkin
7- Seamstress (si:mstrıs): Terzi (kadın), Kadın terzi 7- Collect (kolekt): Toplamak, Biriktirmek
8- Affection (efekşın): Alaka, Etkileme, Meyil, Duygusal yakınlık, Sevgi… 8- Black Death: Kara ölüm (veba)
9- Companionship (kımpenyınşip): Yoldaşlık, Eşlik, Yarenlik, Refakat 9- Plague (pılayk/pıleyk): Veba, Başının etini yemek, Rahatsız etmek
10- Tension (tenşın): Tansiyon, Gerginlik, Gerilim (i.)
Not 4
Not: Old men, old woman… vs. şekildeki ifadeler kişinin (60-70-80) 1- Success (sakse): Başarı, Muvaffakiyet, Başarılı
yaşlarında olduğunu gösterir. Older man, older woman… vs. şeklindeki 2- Virtue (virçu): Fazilet, Erdem, Meziyet
ifadeler ise kişinin (45-55 gibi) yaş aralığında olduğunu gösterir. 3- Success in itself: Kendiliğinden, Tek başına, Kendi başına başarı
4- Downfall (daunfo:l): Çokme, Çöküş, Düşüş
Not 2: “The” ifadesinden sonra sıfat geliyorsa bir grup insanı tanımlar. 5- Until (antil): -ila, değin, dek, kadar (ed.)
Örneğin, Nobility: Asillik anlamında bir isimdir. The nobility ise Asiller 6- Attend (etend): Katılmak, İştirak etmek, Hazır bulunmak, Eşlik etmek…
anlamında bir sınıfı tanımlar. 7- Crowd (kraud): Kalabalık, Üşüşmek, Israr etmek, Doldurmak, Birikmek
8- Fortune (fo:rçun): Talih, Şans, Kısmet, Fal, Servet
Not 3: Cümleye Ving ile başlanılmışsa bu ifade Türkçeye çevrilirken 9- Belief (bili:f): İnanma, İnanç, İman, İtimat, Doktrin, İtikat
“yapan /eden” anlamlarında aktif olarak çevrilir. 10- Proof (pruf): Kanıt, İspat, Delil, Senet, İmtihan, Dayanıklı hale getirmek
11- Ample (empıl): Bol, Çok, Heybetli, Yeterli, Kafi (s.) …
Not 4: “Last”ın bir anlamıda Sürmek, Devam etmek. Not: It is that … Buradaki “it” boş öznedir. Cümlenin devamı “it”in ne
olduğunu açıklayacaktır.
Not 5 Not 7
1- Smooth (smu:t): Düzlemek, Düz, Pürüzsüz, Düzgün  Cümleye “Those” (şunlar, bunlar) ile başlandı ise yanında People kelimesi
2- Civizilation (si:vıli:zeyşın): Uygarlık, Medeniyet, Uygarlaşma, Uygarlarlaştırma olur. “Şu insanlar”. Eğer yok ise düşmüştür. Böyle de kullanılır. People
3- Notion (no:şın): Düşünce, Kavram, Heves, Tasım, Görüş, Bilgi düşmüş ise akabinde ya V3 gelir ya da sıfat gelir.
4- Vice versa (vays vo:rsa): Bilakis, Tam aksine, Tersine, Karşılıklı olarak, Ör: Those affected by enequality… > (Yapılan) eşitsizlikten/adaletsizlikten
Kısasa kısas (zrf.) etkilenenler…
5- Just as (cast ez): Tıpkı, Aynen, Gibi, Olduğu anda, Tam o anda
6- No doubt (no: daut): Kuşkusuz, şüphesiz, Elbette (zrf.)  Bir isimden sonra V3 geliyorsa o ifade “indirgenmiş yapı”dır. Orada bir “be
7- Prehistory (prehistori): Tarih öncesi, Ön tarih, Tarih Öncesi Bilimi + Who” vardır aynı zamanda akabinde bir zarf varsa o zarf da indirgenmiş
8- Helpless (helplıs): Aciz, Çaresiz, Miskin, Yeteneksiz (s.) olan fiilin pasif olduğunun göstergesidir.
9- Tribal (traybıl): Kabile, Kabileye ait, Aşiret Ör: Those affected by enequality… > Those are who by affected
10- In fact (in fekt): Doğrusu, Aslında, Gerçekten, Oysa, Bilfiil enequality…
11- Historically (historikıli): Tarihçe, Tarihsel olarak, Tarihsel açıdan,
Tarih boyunca (zrf.)  Affect ile Effect arasındaki fark şudur. Esasen ikiside aynı kelimedir. “A”
ile başlayan bir “fiil” iken “E” ile başlayan ise bir “isim”dir. Affect:
Not 6 Etkilemek, Gibi davranmak Effect: Etki, Tesir
 “These” ifadesi “Bunlar” anlamına gelmektedir. Ama kendisinden sonra
çoğul bir ifade gelirse “Bu” anlamına gelmektedir.  Adapt (uymak/adaptasyon) fiili “to” ile kullanılır.
Ör: These out of school children… Bu okul dışındaki çocuklar… Ör: While UNICEF adapts its strategies to fit each situatiaon > UNICEF
stratejilerini her bir duruma uygun olarak uyarlarken
 İngilizce de Çocukların çalıştırılmasına yani “çocuk çalıştırmak” “child
labour” denir.
 “dom” ifadesi bir son ektir. Kelimeye “lık/lik, luk/lük…” anlamı verir.
Ör: Free: Özgür demek, freedom; özgürlük demek.
 İngilizce cümleye başlayıp akabinde iki virgül arasında kullanılmış bir zarf
olduğunda bu cümleyi çevirirken, zarfı cümle başına alıyoruz.
 “to” ifadesinin “için” anlamında kullanıldığı zamanlar olur.
Ör: In Nigeria, for instance, …: Örneğin Nijerya’da

You might also like