You are on page 1of 5

2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı 10. Sınıf Felsefe Dersi 2. Dönem 2.

Performans Ödevi

İREM KURTDEMİR

Sevgili öğrenciler

Performans ödevimizin amacı;

Film çözümleme becerisini kazandırmaktır. Çünkü bir filmi anlamak, onun çözümlenmesiyle mümkündür.

Çözümlemede düşüncelere, öne sürülen problemlere, argümanlara, eleştirilere dikkat çekmek çok önemlidir.

Değerlendirme kriterlerimiz:

a) Performans ödeviniz 50 puan üzerinden değerlendirilecektir. ( (Zamanında teslim edilmeyen ödevler

geç teslim gün sayısına göre puanlanarak [en fazla 40 puan üzerinden] değerlendirilecektir.)

b) Metin çözümleme sorularına özgün kendi cümlelerinizle, akla dayalı, tutarlı yanıtlar vermek.

c) Öğrendiğiniz bilgilerle soruların bağlantılarını kurmak ve ona uygun yanıtlamak.

d) İnceleme sorularının altına yanıtlar yazmak

e) Ödevi zamanında teslim etmek.

f) Ödev teslim tarihi en geç 23 Mayıs 2021 saat: 23.59 ‘dur.


12 KIZGIN ADAM / FİLM İNCELEMESİ

1- Filmin konusu nedir?

Film, Anglo Sakson hukukunun “yargıçlarca oluşturulmuş hukuk” prensibi üzerinden 12 tane jurinin

18 yaşındaki bir çocuğun babasını öldürmekten suçlu olup

olmadığına karar verip adaleti yerine getirmeye çalışmasını

anlatır. Bu 12 jüri “gerçekle yalanı birbirinden ayırmaya”

çalışırken jürilerin “mantıklı kuşku”larından en ufağı bile bu

sürecin saatlerce sürmesine sebep olur. Bu süre boyunca

“hayatı pamuk iplikte” olan bir adamı ölüme göndermek için

yeterli kanıtına nasıl ulaşılabileceği ve ne kadar şüpheye yer

verilebileceği üzerinden sorgulamalar yapılır.

2- Sizce cinayeti çocuğun işlediğine dair yeterince kanıt var mıdır? Tartışınız.

Bence cinayetin çocuk tarafından işlendiği mantıksal bir zeminde gerekçelendirilebilir ancak bu

çocuğu ölüme göndermek için yeterince kanıt olduğu anlamına gelmez. Burada masumiyet karinesi

üzerinden bir anlatı yapmak gerekirse devletin bir prensip olarak bütün vatandaşlarına eşitçi bir tavırla

yaklaşması gerekir. Filmde de ifade edildiği gibi ne zaman ön yargılar üzerinden sonuçlara varılırsa o zaman

gerçekler göz ardı edilir. Yargı sisteminin bu ön yargılardan sıyrılması için bütün insanlar ne kadar suçlu

görünürlerse görsünler yasa karşısında suçu kanıtlanana kadar masumdur. Bu durumda da ispat yükü

çocuktan ziyade davayı ileri süren üzerindedir. Davanın da günün sonunda 12 tane juri üzerinde mantıklı bir

kuşku yarattığı göz önünde bulundurulursa yeterli bir kanıtın öne sürülmediğini söylemek mümkündür.

3- Filmde geçtiği anlamıyla “mantıklı kuşku” ne demektir? Bilginin doğruluğu söz konusu olduğunda,

insanın kuşkularından kurtulması mümkün müdür? Nasıl?

Mantıklı kuşku, filmde geçen tanımıyla eldeki kanıtların birbiriyle karşılaştırılıp değerlendirilmesi

sonrasında suçlamanın doğruluğu hakkında tam anlamıyla emin olunmasını engelleyen ve suçlu birinin

suçsuz olabileceği fikrini destekleyen davadaki tutarsızlıklardır. Bence kuşkusuz doğru bilgiye ulaşmak

mümkün değildir ancak bu mantıklı kuşkunun kötü bir şey olduğunu anlamına gelmez. Kuşkulardan
“kurtulmak” kuşkunun kötü olduğu ön kabulünde bulunan bir ifadedir lakin o aynı kuşku masum olabilecek

bir insanın hayatını kurtarabilecek bir potansiyele sahiptir. Tamamen ahlaki bir bakış açısıyla

yaklaşıldığında bu kuşkunun üzerine gidilmesi her daim meşrudur çünkü idamın geri döndürelemezliği

hataya pay bırakmaz.

4-

“Gerçek, her türlü değerlendirmeden bağımsız olarak bizim dışımızda, nesnel olandır.

Doğru / yanlış ise, bizim gerçeklik hakkındaki değerlendirmelerimizdir.

Örneğin güneşin varlığı gerçektir. Ama “güneş sıcaktır” yargısı doğru veya yanlış olabilir.”

İzlediğimiz filmden yukarıdaki tanıma uygun olarak gerçek ve doğru/yanlış kavramlarına örnek(ler)

bulunuz.

Gerçeklik Doğruluk/Yanlışlık

Örnek #1 Birinci dereceden bir cinayet “Çocuk bu cinayeti işlemekten

işlenmiş olması bir gerçektir. suçludur/suçsuzdur” ifadeleri


doğru veya yanlış olabilir.

Örnek #2 Filmde ele alınan yasaların her Filmde ifade veren tanıkların

biri bir gerçektir. söyledikleri doğru veya yanlış

olabilir.

Örnek #3 Filmde geçen psikoloji gibi insan Jüriler tarafından yapılan

bilimleri birer gerçektir. tanıkların psiko-sosyal analizleri

doğru veya yanlış olabilir.

Örnek #4 Ön yargının varlığı bir gerçektir. Suçlanan çocuğun bu ön

yargılarda ifade edildiği şiddete

meyilli olması doğru veya yanlış

olabilir.

5- Filmde geçen “İnsanlar her zaman yanılabilirler.” repliğini göz önüne alırsak, sizce doğru bilgilere

nasıl sahip olabiliriz?

Bu soruyu rasyonalist bir bakış açısı üzerinden cevaplandırmak gerekirse, bugün

duyularımızın yanıltıcılığı doğrudan doğru bilgiye ulaşmamıza engel değildir. “12 Kızgın Adam”

filminde cinayeti gördüğünü iddia eden kadının göz bozukluğu ve cinayet işlenirken geçen trenin

sesi üzerinden mahkemedeki ifadelerin yanlış olabileceği ve bu yüzden mantıklı bir kuşkuya yer
olduğu düşüncesi temellendirilmiştir. Bence gerçekten de duyularımız bizi büyük oranda yanıltabilir

ve bu yüzden her daim duyularımızdan şüphe duymamız gerekir. Ancak bu şüphe olumsuz bir durum

olarak algılanmamalıdır. Şüphe duymak insanları yanlışa sürüklemez. Aslında şüpheyi yöntemsel bir

araç olarak gördüğümüz müddetçe doğru bilgilere sahip olabiliriz. Filmde de de bir adamın duyduğu

bir şüphe bütün jürileri günün sonunda doğru olduğuna inandıkları bir noktada ortaklaştırmıştır.

Vardıkları nokta daimi bir gerçeklik olmasa da insanların yanılgılarından büyük oranda sıyrılmış,

doğru olarak değerlendirilebilecek bir sonuçtur.

You might also like