You are on page 1of 5

Derleme - Review

Klinik Tıp Bilimleri Dergisi


Cilt: 5 Sayı: 2 Şubat 2017

İkterli Hastaya Güncel Yaklaşım


Current Approach to an Icteric Patient
Prof. Dr. Mehmet DURSUN Öz
Mardin Artuklu Üniversitesi Vücuttaki sarı renk değişikliği ikter olarak ifade edilir ve hiperbilirubinemi ile ala-
kalıdır. Hiperbilirubinemiye yol açan bir dizi hastalık vardır. Bu hastalıkların merkezin-
Yazışma Adresleri /Address for
Correspondence: de karaciğer bulunmaktadır. Tanıya varmak genellikle zor olmamakla birlikte bazen kar-
Kıtılbıl mah. Silvan bulvarı. Dicle maşık tanısal araçlara ihtiyaç duyulabilmektedir. Basit tedbirlerle çözülebilen ikterli has-
Vadı Evleri No:134 talara karşın sofistike tedavilere rağmen sonuç alınamayan vakalar da mevcuttur. Prog-
Sur/Diyarbakır noz ikterin etyolojisi ile yakın alakalıdır.
Tel/phone: +90 0532 294 78 18 Abstract
E-mail: drmdursun@gmail.com
Icterus is characterized by yellow discoloration of the skin, and related to hyperbiliru-
binemia. There are a number of diseases which cause hyperbilirubinemia. Liver is in the
center of those diseases. Although it is not difficult to diagnose in most cases, on very rare
occasions, complex diagnostic tools may be needed. Generally, treatment has been ensu-
red by the simple modalities, whereas, there are some failed treatments, despite the sop-
histical therapeutic approach. Prognosis is close related to etiology of icterus.

Giriş
Anahtar Kelimeler: Deri konjonktiva ve mukoz membranlardaki sarı renk değişikliği sarılık olarak tanım-
Hiperbilirubinemi, ikter, lanmaktadır. Bilirubinin plazmadaki konsantrasyonunun artışı ile alakalıdır. Plazma bi-
lirubin konsantrasyonu 3-4 mg/dL’yi aştığında sarılık klinik olarak aşikâr hale gelmek-
Keywords: tedir. Hiperbilirubinemi birçok patolojide ortak bir sonuç olabilmekte, bu da ayırıcı ta-
Hyperbilirubinemia, icterus, nıyı önemli kılmaktadır. Sarılıklı hastayı değerlendirebilmek bilirubin metabolizmasını
kavramakla mümkündür.

Bilirubin Metabolizması
Bilirubin “heme”in metabolizmasının nihai ortak son ürünüdür. Heme’in yıkılmasıy-
la insanlarda günlük 250-400 mg (4 mg/kg/gün) dolayında bilirubin açığa çıkmaktadır.
Bilirubinin kaynağı yaklaşık %80 oranında ömrünü tamamlamış eritrositlerdir. Geri ka-
lanı ise heme içeren enzimler (Ör: doku sitokromları, katalaz, peroksidaz, triptofan pi-
rolaz) ve myoglobin oluşturmaktadır (1). Heme oksijenaz enzimi heme halkasının bili-
verdine dönüşümünü katalizler. Biliverdin akabinde biliverdin redüktaz enzimi ile bi-
lirubine çevrilir. Eritrositlerden derive olan hemoglobinin bilirubine katabolize olması
temelde dalak, kemik iliği ve karaciğer (Kupffer hücrelerin)’deki makrofajlarda mey-
dana gelir (2).
Geliş Tarihi - Received
Bilirubin unkonjuge halde plazmada albumine bağlanarak taşınır. Unkonjuge biliru-
17/11/2016 bin hepatositin sinusoidal (bazolateral) membranı düzeyinden bir taşıyıcı mekanizmay-
Kabul Tarihi - Accepted
20/12/2016

www.kliniktipdergisi.com 13
lirubin denir. Unkonjuge bilirubin ise içerdiği internal
hidrojen bağlarından dolayı kimyasal bölünme alanına
diazo ayıracının girişinin zorlaştırır ve dolayısıyla daha ya-
vaş bir şekilde reaksiyona girer. Bu reaksiyonu hızlandır-
mak için ortama etanol gibi akselaratörlerin ilave edilme-
si gerekir. Böylece ortamda akselaratör yok iken yapılan öl-
çüm direkt bilirubin düzeyini verirken, akseleratörün var-
lığında yapılan ölçüm ise total bilirubin konsantrasyonunu
vermektedir. İndirekt bilirubin değeri ise total bilirubinden
direkt bilirubinin çıkarılmasıyla elde edilmektedir.

Hiperbilirubineminin Sebepleri ve Sonuçları


Hiperbilirubinemi ciddi klinik sonuçlara yol açabilen has-
Şekil 1. Bilirubin metabolizması: (1) heme oksijenaz enzimi ile talıkların habercisi olabilir. Bu nedenle sarılıklı her hasta ti-
heme molekülü biliverdine dönüşmekte. Biliverdin biliverdin re- tizlikle değerlendirilmeli ve sebep ortaya konmaya çalışıl-
duktaz enzimi vasıtasıyla bilirubine dönüşmekte. (2) Plazmada al-
malıdır. Sonuca gitmek genellikle çok sıkıntılı olmamakta-
bumine bağlanan bilirubin karaciğere kadar taşınmakta. (3) Bir trans-
dır. Çoğu vakada bilirubinin fraksiyonları (direkt/indi-
port vasıtasıyla (OATP?) bilirubin karaciğer hücresi içine alınmak-
ta ve (4) hepatosit içinde endoplazmik retikuluma yönlendirilmek-
rekt), aminotransferaz düzeyleri, serolojik çalışmalar ve gö-
te. (5) burada glukuronik asid ile konjuge edilmekte. (6) konju- rüntüleme modaliteleri sebebi ortaya koymada yeterli bil-
ge bilirubin daha sonra safra kanalına atılmakta. HO: Heme ok- gi vermektedirler. Fakat bazen tanıya gitmek yoğun tanısal
sijenaz, BR: Biliverdin reduktaz, UDP: uridin difosfat, çalışmayı gerektirmektedir. Bir kısım vakada tanı için
UDPGA:UDP glukuronik asit, UGT: UDP glukuronil transferaz, doku biyopsisi dâhil karmaşık tanısal yöntemlere ihtiyaç du-
Alb: albümin, MRP: Multidrug rezistans ilişkili protein. Kaynak: yulmaktadır.
EASL 46th Annual Meeting,March 30th – April 3rd 2011,Berlin,
İzole Bilirubin Metabolizma Bozuklukları
Germany
Unkonjuge Hiperbilirubinemi
la [muhtemelen organik anyon transport protein (OATP) ai- Bilirubinin üretimindeki artış ya da klirensindeki azalış
lesinin bir üyesi vasıtasıyla] plazmadan alınır. Unkonjuge unkonjuge hiperbilirubinemi ile sonuçlanır. Hemoliz, inef-
Bilirubin bazolateral membrandan uptake edildikten sonra fektif eritropoez, yoğun kan transfüzyonları, majör travma-
endoplazmik retikulumdaki cytosolic binding proteinlere (ör: lar ya da hematomların rezorpsiyonu gibi sebepler kanda-
glutathione S-transferase B, Fatty Acid Binding Protein) yön- ki bilirubin yükünü artırmaktadırlar (4). Bu artış karaciğe-
lendirilir. Burada bilirubin uridin difosfat (UDP)-glukuro- rin bilirubini plazmadan alabilme kapasitesini aştığında in-
nil transferaz (B-UGT) enzimi tarafından uridin difosfat direkt hiperbilirubinemi meydana gelmektedir. Bilirubin üre-
(UDP)-glukuronik asit ile konjuge edilir. Konjuge olan bi- timinin normal olduğu durumlardaki hiperbilirubinemide kli-
lirubin kanaliküler (apikal) membrana yönlendirilir. Bura- rensteki azalma sorumlu faktördür. Hepatosellüler bilirubin
da adenozin trifosfat (ATP) bağımlı bir eksport pompa [Mul- uptake’i bozulduğunda hiperbilirubinemi oluşmaktadır.
tidrug Resistance-Associated Protein (MRP2)] ile safra ka- Bunun en sık nedeni ilaçlardır (ör: rifampisin, siklosporin)
naliküllerine transport edilir (Şekil 1) ve safra yolu vasıta- (5). İlaçların kesilmesini takiben tablo düzelmektedir.
sıyla bağırsağa ulaşır (2). Konjuge bilirubin reabsorbe ol- Azalmış bilirubin konjugasyonu ile seyreden 3 otozomal ka-
madan bağırsakta ilerler. Bir kısmı bağırsak bakterilerince lıtımsal hastalık mevcuttur. *Gilbert Sendromu: Erişkinler-
urobilinojene dönüştürülür. Urobilinojen enterohepatik de en sık karşılaşılan konjenital hiperbilirubinemi sebebi-
siklusa girer. Sistemik sirkülasyona giren urobilinojen dir. Bazı toplumlarda prevalansı %10’a kadar çıkmaktadır.
böbrekler yoluyla atılır (3). Özellikle açlıkta serum bilirubin düzeyleri 2-3 kat artar. Fa-
kat düzey genellikle 4 mg/dL’nin altında kalır. Bilirubin-uri-
Bilirubinin Ölçümü din difosfat glukuronil transferaz enzimi (B-UGT)’nin ak-
Bilirubin diazo (van den Berg) reaksiyonu ile parçalan- tivitesindeki azalış tablodan sorumlu mekanizmadır. Genel-
ma sonrası ölçülebilir hale gelmektedir. Konjuge ve unkon- likle selim seyirlidir ancak, bazı ilaçların eliminasyonunda-
juge bilirubinin bu reaksiyon ile parçalanma özellikleri fark- ki azalma ya da safra taşı sıklığındaki artma ile beraber ola-
lılık arz eder ve bu farklılık bilirubinin gruplandırılmasın- bilmektedir. **Crigler-Najjar sendromu tip I: Bunda B-UGT
da kullanılmaktadır. Konjuge bilirubin direkt olarak hızlı bir aktivitesi hiç yoktur. Doğumdan kısa süre sonra ciddi un-
biçimde diazo ayıracıyla parçalanır ve bu ürüne direkt bi- konjuge hiperbilirubinemi görülür. Unkonjuge hiperbiliru-

14 www.kliniktipdergisi.com
bin kan beyin bariyerini geçebildiğinden dolayı, tip I Crig- kimi olmakta. Bu 2 hastalıkta da progresif bir karaciğer ha-
ler-Najjar sendromlu hastalarda beyinde bilirubin birikir ve sarı oluşmamakta, fakat özellikle Rotor sendromunda bazı
yol açtığı nörotoksik etkiler (kernikterus) neonatal periyot- ilaçlara karşı hassasiyet oluşmaktadır (2).
ta ölüme yol açabilir. Bu hastalarda karaciğer transplantas-
yonu hayat kurtarıcı olabilmektedir. Belki de gelecekte gen Karaciğer Hastalıkları
replasman tedavileri de seçenek olarak sunulabilecektir (6). Bilirubin metabolizmasının merkezinde karaciğer yer al-
***Crigler-Najjar sendrom tip II: Bu tip hiperbilirubinemi- maktadır. Dolayısıyla karaciğerin farklı hastalıklarında or-
de B-UGT aktivitesi tamamen kaybolmamıştır. Aktivitede tak bulgu olarak sarılığa rastlanmaktadır. Akut ya da kro-
azalma mevcuttur. Bu azalma Gilbert Sendromundaki nik hepatosellüler hasarlar, intrahepatik kolestaz gibi pato-
azalmadan daha belirgindir. Serum bilirubin düzeyleri tip lojilerde sarılık ortak bulgu olabilmektedir. Viral (A, B, C,
I Crigler-Najjar sendromlu hastalardan daha düşük; Gilbert D, E), iskemik ve toksik hepatitler (ör: asetaminofen, alkol)
sendromlu hastalardan daha yüksektir. Çoğu hasta B-UGT ya da bazı metabolik hastalıklar (ör: Wilson hastalığı) akut
enzim aktivitesini artıran fenobarbital ile başarılı biçimde hepatosellüler hasarla kendini gösterebilir (7). Bu hastalar-
tedavi edilebilmektedirler. Yenidoğanın fizyolojik sarılığın- da aminotransferaz değerlerindeki yükseklik dikkat çekici-
da da B-UGT’ın ekspresyonunun gelişiminde gecikme dir. Kronik hepatosellüler hasarda sarılık genellikle siroz ge-
vardır. Fakat neonatal periyotta hızla düzelmektedir. Kısa liştikten sonra meydana gelmektedir. Karaciğer sirozu vi-
süreli fototerapi kernikterusu engellemek için gerekebilir. ral hepatitler (B, C ve D), herediter metabolik hastalıklar (ör:
Wilson Hastalığı, hemokromatozis), otoimmun hastalıklar,
Konjuge Hiperbilirubinemi kolestatik karaciğer hastalıkları, steatohepatit gibi farklı eti-
Dubin-Johnson sendromu ve Rotor Sendromu Konjuge yolojilerin nihai ortak sonucudur. Karaciğer sirozunda he-
hiperbilirubinemiyle ilişkili olan 2 otozomal kalıtımsal patosellüler rezervin azalması bilirubin metabolizmasının
hastalıktır. Dubin-Johnson sendromunda MRP2’nin ekspres- bozulmasına ve sarılığın gelişmesine yol açmaktadır. Teda-
yon kaybı konjuge bilirubinin safra kanalüküllerine sekres- vi etiyolojiye göre planlanmaktadır. Örneğin ilaç toksisite-
yonunu bozar. Bu durumda sinüzoidal membranda bulunan si zemininde gelişen bir sarılıkta ilacı kesip izlem yeterli ola-
MRP3 sinuzoidal eksport proteinde kompansatuar up-regu- bilir iken, karaciğer sirozu ya da akut karaciğer yetersizli-
lasyon olur ve konjuge bilirubini hücre dışına (seruma) atar. ği gibi bir etiyolojide bazen karaciğer transplantasyon tek
Buda konjuge hiperbilirubinemiye yol açar. Rotor sendro- seçenek olmaktadır.
munun moleküler temeli daha komplekstir. MRP3 tarafın- İntrahepatik kolestaz hastalıkları yaygın hepatosellüler
dan plazmaya sekrete edilen konjuge bilirubinin hepatosit- hasar veya biliyer obstrüksiyon olmaksızın bilirubinin ve saf-
lerin sinusoidal membranındaki sinusoidal transport prote- ranın klirensindeki bozulma ile karakterizedir. Bu hastalık-
inler olan OATP1B1 ve OATP1B3 tarafından re-uptake edil- lardaki prezentasyon ve eşlik eden biyokimyasal anormal-
mektedir. OATP1B1 ve OATP1B3’ün kombine yetersizli- likler biliyer obstrüksiyonu taklit edebilir ve genellikle tanı
ği Rotor sendromuyla sonuçlanmaktadır (Şekil 2) (5). Du- karmaşasına yol açar. İntrahepatik kolestatik hastalıklar his-
bin-Johnson sendromunda karaciğerde siyah pigment biri- tolojik olarak *karaciğer infiltrasyonuyla birlikte olanlar (ör:
sarkoidaz, tüberküloz), **intrahepatik safra duktullerinde-
ki kolanjiositlerde hasarla birlikte olanlar (ör: primer bili-
yer siroz, ilaç toksisiteleri) ve ***belirgin histolojik deği-
şiklik gözlenmeyenler (ör: Benign rekurrent kolestaz, çeşit-
li ilaçlar ve enfeksiyonlar, paraneoplastik) şeklinde sınıflan-
dırılmaktadırlar (2).
Gebeliğe özgü sarılıkla seyreden hastalıklar mevcuttur.
İlk trimesterde görülen ve aşırı bulantı ve kusmayla izlenen
hiperemesis gravidaruma sarılık eşlik edebilir (8). Fakat ge-
beliğin intrahepatik kolestazı tipik olarak 3.trimesterda olu-
şur ve kaşıntı ve nadiren sarılıkla birliktedir. Kolestaz ge-
Şekil 2. Konjenital hiperbilirubinemide moleküler mekanizma HO:
nellikle doğumdan sonraki 2 hafta içinde düzelir ve sıklık-
Heme oksijenaz, BR: Biliverdin reduktaz, UDP: uridin difosfat, la daha sonraki hamileliklerde de tekrarlar. Kanaliküler trans-
UDPGA:UDP glukuronik asit, UGT: UDP glukuronil transferaz, portırların genlerindeki polimorfizm bu hastalıklarla ilişki-
Alb: albümin, MRP: Multidrug rezistans ilişkili protein, OATP: or- li bulunmuştur. Gebelikte görülen ve çok daha ciddi olan sa-
ganik anyon transport protein. rılıkla seyreden hastalık gebeliğin akut yağlı karaciğeridir.

www.kliniktipdergisi.com 15
Bu tipik olarak 3.trimesterda oluşur ve hepatosellüler hasar- Anamnez tamamlandıktan sonra elde edilen belirti ve bul-
la birliktedir. Sarılık olduğunda genellikle bulantı, karın ağ- gular ışığında laboratuvar çalışmalarına başvurulmalı. Bi-
rısı ve karaciğer yetersizliğinin bulgularıyla izlenir. Eğer acil lirubin fraksiyonlarına, aminotransferazlara (ALT, AST), ko-
doğum gerçekleştirilmez ise hastalık fatal olabilir. Üçüncü lestatik enzimlere (gama glutamil transpeptidaz-GGT, al-
trimesterın bir mikrovasküler hastalığı olan preeklampside kalen fosfataz-ALP) bakılmalı. Kolestatik enzimlerin nor-
de (özellikle de ciddi formu olan HELLP-hemoliz, yüksel- malin üst sınırının 3 katından yüksek olduğu konjuge hiper-
miş karaciğer enzimi, düşük platelet sayısı) karaciğer etki- bilirubinemilerde ekstrahepatik kolestazdan şüphelenil-
lenmektedir. Bunlarda tablo doğum yaptırıldıktan sonra dü- meli. Kolestatik enzimlerin belirgin artmadığı, ancak ami-
zelmektedir. notransferazların yüksekliği ile seyreden mikst hiperbiliru-
Yoğun bakın ünitelerinde takip edilen kritik hastalıklı- binemilerde öncelikle akut hepatosellüler hasar akla gelme-
larda sarılık sık bir bulgudur ve geniş bir ayırıcı tanı profi- lidir. Tam kan sayımı bakılmalı. Lökositoz kolanjitin haber-
li mevcuttur. Hepatik iskemi, kan transfüzyonları, hepato- cisi olabilir. Belirgin anemi ile birlikte unkonjuge hiperbi-
toksik ilaçlar, parenteral nutrisyon, sepsis ve böbrek hasa- lirubineminin varlığı hemolitik hastalığa düşündürmeli.
rı gibi faktörler sarılığı tetikleyebilir. Bunlarda genellikle kon- Protrombin zamanı (PTZ) ölçümü yapılmalı. Protrombin za-
juge bilirubin klirensi bozulmaktadır. manı koagülasyon faktörlerinden I, II, V, VII ve X’un ak-
tivitelerini yansıtır. Bu proteinlerin hepatik sentezindeki bo-
Safra Kanalı Obstrüksiyonu zulma protrombin zamanında uzamayla sonuçlanır. PTZ’de-
Ekstrahepatik kolestaz olarak da tanımlanabilen bu tab- ki uzama intrahepatik kolestaz ya da uzamış biliyer obstrük-
loda sorun safranın kanaliküllere atılımından sonraki basa- siyona da bağlı olabilir. Uzamış kolestaz K vitamini emi-
maklarda ortaya çıkmaktadır. En sık sebebi taşa bağlı lumi- limini bozar. Zira, K vitamini yağda eriyen bir vitamindir
nal obstrüksiyondur (koledokolitiasis). Safra kanallarının in- ve yağ emilimi için de safraya ihtiyaç vardır. K vitamini emi-
trinsik darlıkları inflamatuar (ör: primer sklerozan kolanjit- limi bozulduğunda koagulasyon faktörleri yeterli aktivite gös-
PSK), enfeksiyöz (ör: Fasciola hepatica) ya da neoplastik terememekte, buda PTZ’de uzamaya neden olmaktadır.
(ör: kolanjiokarsinom) safra hastalıkları zemininde oluşur Sarılıklı hastaların tanısında görüntüleme modaliteleri çok
(9). Safra kanallarının kist ve biliyer atrezi gibi konjenital önemli yer tutmaktadır. Abdominal ultrasonografi en sık baş-
hastalıkları da safra akımını kesintiye uğratabilir. Safra yol- vurulan yöntemdir. Ultrasonografi (USG) hem safra yolu obs-
larına dıştan basılarda safra akımını engelleyebilir. Safra yol- trüksiyonlarında hem de karaciğer hastalıklarında değerli bil-
larının ekstrinsik kompresyonu etraftaki yapıların neoplas- giler veriri. USG intrahepatik kolestazı ekstrahepatik koles-
tik tutulumları (ör: pankreas başı CA) ya da inflamasyonu tazdan büyük oranda ayırt edebilme özelliğine sahiptir. İn-
zemininde gelişebilir. Nadiren etraftaki vasküler yapıların trahepatik ve ekstrahepatik safra yollarının dilate olması eks-
belirgin genişlemesi (ör: arteryel anevrizma, portal venin ka- trahepatik kolestaz tanısını koyduracaktır. Karaciğerde yer
vernöz transformasyonu-portal kavernoma) safra kanalla- kaplayan lezyonları saptamada da duyarlılığı yüksektir. Hem
rını komprese edebilir. Nadiren, sistik kanal veya safra ke- ucuz, hem portable olması avantajları iken, operatör bağım-
sesi infundibulumundaki taşlar ortak hepatik kanalı dışarı- lı olması dezavantajıdır. Bilgisayarlı tomografi (BT) 5
dan komprese ederek sarılığa neden olabilirler (Mirizzi Sen- mm’den büyük lezyonları ortaya koyabilme duyarlılığı ile
dromu). Tüm bunlar uygun radyolojik incelemelerle orta- önemli bir tanısal araçtır. Kontrastlı çekimlerle lezyonların
ya konmaya çalışılmalıdır (10). tanınabilirliği artırılabilmektedir. BT iyonize radyasyona ma-
ruziyet ve pahalı olması dezavantajlarıdır. MRCP (Magne-
Sarılıklı Hastaya Yaklaşım tik Rezonans Kolanjipankreatografi) tanısal ERCP (Endos-
Hikaye ve fizik muayene tanıda önemli bilgiler sunabil- kopik Retrograd Kolanjiopankreatografi)’nin yerini almış-
mektedir. Geçirilmiş biliyer cerrahi öyküsü biliyer darlık ya tır. Safra yollarını net ortaya koyabilmektedir ve bu alanda-
da biliyer yaralanma açısından yol gösterici olabilir. Sağ üst ki obstrüksiyonların sebebini saptayabilmektedir. Kontrast
kadran ağrısı ile birlikte ateş varlığı kolanjiti çağrıştırır. İş- ajan gerektirmemesi avantajı iken; pahalı olması, ulaşılabi-
tahsızlık, halsizlik, yorgunluk bir viral hepatit atağının prod- lirliğinin daha güç olması ve tedavi imkânı sunmaması de-
romal döneminin göstergesi olabilir. İlaç kullanım anamne- zavantajlarını oluşturmaktadır. ERCP endoskopi ve radyo-
zi bir hepatotoksisiteyi gösterebilir. Etanol kullanımı sorgu- lojik görüntülemenin kombine edilmesiyle yapılan bir işlem-
lanmalıdır. Fizik muayenede portal hipertansiyon (assit, sple- dir. Safra yollarının obstrüktif patolojilerinin teşhis ve te-
nomegali, kollateraller) ve sirozun periferik bulguları olma- davisinde kullanılmaktadır. Tedavi opsiyonunun olması en
sı sirozu düşündürmeli. Abdominal kitlelerin varlığı malign önemli avantajıdır. Bu işlemle safra yollarındaki taşlar çı-
bir hastalığı akla getirmeli. karılabilmekte, darlıklar dilate edilebilmekte ya da stentle-

16 www.kliniktipdergisi.com
tanmış olan taşlar ya da tümörlere ERCP ile müdahalede bu-
lunmak mümkündür. ERCP’nin başarısız olduğu durumlar-
da PTK ile müdahale edilebilmektedir.
Eğer görüntüleme çalışmaları biliyer obstrüksiyonu dü-
şündürmez ise hepatosellüler disfonksiyon veya kolestazın
biyokimyasal kanıtlarını taşıyan sarılıklı hastalar altta yatan
karaciğer hastalığı açısından değerlendirilmelidir. Şüphele-
nilen hastalığa bağlı olarak tarama laboratuvar çalışmaları
viral serolojileri; demirin, transferinin ve ferritinin serum dü-
zeylerini (hemokromatozis için); seruloplazmini (Wilson
için); antimitokondrial antikorları (Primer Biliyer Siroz için);
antinükleer antikorları, düz kas antikorları ve serum immu-
noglobulinlerini (otoimmun hepatit) ve doku transglutami-
Şekil 3. Sarılıklı hastaya tanısal yaklaşım. MRCP: MR kolanjiopan- naz antikorlarını (Çölyak hastalığı için) içermelidir. Bunla-
kreatografi. EUS: Endoskopik ultrasonografi (Sleisenger and ra rağmen tanı doğrulanamıyorsa karaciğer (ya da Çölyak
Fordtran’s gastrointestinal and liver disease. 2016-Tenth edition). hastalığında ince barsak) biyopsisine başvurulur. Karaciğer
biyopsisinin özel histolojik boyaları yapılarak (ve eğer uy-
nebilmektedir. İnvaziv bir yöntem olması dezavantajıdır.
gun ise dokunun demir ve bakır miktarı hesaplanarak) vi-
ERCP’nin yapılamadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda
tamamlayıcı bir modalite olarak perkutan transhepatik ko- ral hepatitlerin, yağlı karaciğer hastalığının, hemokromato-
lanjiografiden (PTK’dan) faydalanılabilir. ERCP’de oldu- zisin, Wilson Hastalığının, Primer biliyer sirozun, granulo-
ğu gibi bu yöntemde de safra yollarına tedavi amaçlı mü- matöz hepatitin ve neoplazilerin tanısı konabilir (Şekil 3) (2).
dahalede bulunulabilmektedir. Endoskopun ucuna ultraso-
nografi probunun yerleştirilmesi tekniği ile işleyen Endos- Kaynaklar
1. Roy-Chowdhury J, Roy-Chowdhury N. Bilirubin metabolism and its
kopik ultrasonografi (EUS) intraluminal ultrasonografinin disorders. Zakim and Boyer’s hepatology: A tetbook of liver disea-
yapılabilmesine olanak tanımaktadır. Bu yöntemle safra yol- se. Edited by Thomas D. Boyner, Michael P. Manns, Arun J. San-
larındaki obstrüksiyonun sebebi ortaya konabilmekte, ba- yal. 2012 (6th ed.): 1079-1109. Elsevier Saunders
zen tedavi imkânı da sağlamaktadır. Nadiren nükleer görün- 2. Lidofsky SD. Jaundice. Sleisenger and Fordtran’s gastrointestinal
and liver disease: pathophysiology, diagnosis, management. Edited
tülemeden de faydalanılmaktadır.
by Mark Feldman, Lawrence S. Friedman, Lawrence J. Brandt. 2016
Görüldüğü üzere safra yollarının görüntüsünü ortaya ko- (Tenth edition): 336-348
yabilen farklı yöntemler mevcuttur. Bunların kullanımı ile 3. Wolkoff AW. The hyperbilirubinemias. Harrison’s principles of internal
ilgili bir stratejinin olması gerekmektedir. Bu strateji han- medicine. 18th ed.7editors, Dan L. Longo…[et al.]. 2012: 2531-2537
gi durumda hangi modaliteye başvurmamız gerektiğini or- 4. Roche SP, Kobos R. Jaundice in the adult patient. Am Fam Physi-
cian. 2004 Jan 15;69(2):299-304
taya koymalıdır. Ekol farklılıkları olmakla birlikte aşağıda
5. Sticova E, Jirsa M. New insights in bilirubin metabolism and their
ifade edilen stratejinin yürütülmesi genellikle çözümü sağ- clinical implications. World J Gastroenterol. 2013 Oct
layabilmektedir. Safra yollarındaki obstrüksiyon ilk önce ab- 14;19(38):6398-407
dominal ultrasonografi ile araştırılmalı. Eğer safra yolu obs- 6. van Dijk R, Beuers U, Bosma PJ. Gene replacement therapy for ge-
trüksiyonu şüphesi yüksekse ve ultrasonografide safra yol- netic hepatocellular jaundice. Clin Rev Allergy Immunol. 2015
Jun;48(2-3):243-53
larında dilatasyon saptanmamışsa, safra yollarını görüntü-
7. Odievre M. Clinical presentation of metabolic liver disease. J Inhe-
leyebilecek ileri testlere başvurulmalıdır. MRCP obstrük- rit Metab Dis. 1991;14(4):526-30
siyonun indirekt bulgusu olan safra yollarındaki dilatasyo- 8. Matsubara S, Kuwata T, Kamozawa C, et al.: Connection between
nu saptamada oldukça duyarlıdır. Fakat sebebi her zaman hyperemesis gravidarum, jaundice or liver dysfunction, and biliary
ortaya koyamamaktadır. Bu durumda kontrastlı BT ya da sludge. J Obstet Gynaecol Res.38:446-448 2012
9. Lim JH, Kim SY, Park CM. Parasitic diseases of the biliary tract. AJR
Magnetik Rezonans (MR) görüntülemeden faydalanılabi-
Am J Roentgenol. 2007 Jun;188(6):1596-603
lir. ERCP hem tanı hem de tedavi amacıyla başvurulan bir 10. Modha K. Clinical Approach to Patients With Obstructive Jaundi-
araçtır. Daha önce yapılan tetkiklerde safra yollarında sap- ce. Tech Vasc Interv Radiol. 2015 Dec;18(4):197-200

www.kliniktipdergisi.com 17

You might also like