Professional Documents
Culture Documents
Giriş
Anahtar Kelimeler: Deri konjonktiva ve mukoz membranlardaki sarı renk değişikliği sarılık olarak tanım-
Hiperbilirubinemi, ikter, lanmaktadır. Bilirubinin plazmadaki konsantrasyonunun artışı ile alakalıdır. Plazma bi-
lirubin konsantrasyonu 3-4 mg/dL’yi aştığında sarılık klinik olarak aşikâr hale gelmek-
Keywords: tedir. Hiperbilirubinemi birçok patolojide ortak bir sonuç olabilmekte, bu da ayırıcı ta-
Hyperbilirubinemia, icterus, nıyı önemli kılmaktadır. Sarılıklı hastayı değerlendirebilmek bilirubin metabolizmasını
kavramakla mümkündür.
Bilirubin Metabolizması
Bilirubin “heme”in metabolizmasının nihai ortak son ürünüdür. Heme’in yıkılmasıy-
la insanlarda günlük 250-400 mg (4 mg/kg/gün) dolayında bilirubin açığa çıkmaktadır.
Bilirubinin kaynağı yaklaşık %80 oranında ömrünü tamamlamış eritrositlerdir. Geri ka-
lanı ise heme içeren enzimler (Ör: doku sitokromları, katalaz, peroksidaz, triptofan pi-
rolaz) ve myoglobin oluşturmaktadır (1). Heme oksijenaz enzimi heme halkasının bili-
verdine dönüşümünü katalizler. Biliverdin akabinde biliverdin redüktaz enzimi ile bi-
lirubine çevrilir. Eritrositlerden derive olan hemoglobinin bilirubine katabolize olması
temelde dalak, kemik iliği ve karaciğer (Kupffer hücrelerin)’deki makrofajlarda mey-
dana gelir (2).
Geliş Tarihi - Received
Bilirubin unkonjuge halde plazmada albumine bağlanarak taşınır. Unkonjuge biliru-
17/11/2016 bin hepatositin sinusoidal (bazolateral) membranı düzeyinden bir taşıyıcı mekanizmay-
Kabul Tarihi - Accepted
20/12/2016
www.kliniktipdergisi.com 13
lirubin denir. Unkonjuge bilirubin ise içerdiği internal
hidrojen bağlarından dolayı kimyasal bölünme alanına
diazo ayıracının girişinin zorlaştırır ve dolayısıyla daha ya-
vaş bir şekilde reaksiyona girer. Bu reaksiyonu hızlandır-
mak için ortama etanol gibi akselaratörlerin ilave edilme-
si gerekir. Böylece ortamda akselaratör yok iken yapılan öl-
çüm direkt bilirubin düzeyini verirken, akseleratörün var-
lığında yapılan ölçüm ise total bilirubin konsantrasyonunu
vermektedir. İndirekt bilirubin değeri ise total bilirubinden
direkt bilirubinin çıkarılmasıyla elde edilmektedir.
14 www.kliniktipdergisi.com
bin kan beyin bariyerini geçebildiğinden dolayı, tip I Crig- kimi olmakta. Bu 2 hastalıkta da progresif bir karaciğer ha-
ler-Najjar sendromlu hastalarda beyinde bilirubin birikir ve sarı oluşmamakta, fakat özellikle Rotor sendromunda bazı
yol açtığı nörotoksik etkiler (kernikterus) neonatal periyot- ilaçlara karşı hassasiyet oluşmaktadır (2).
ta ölüme yol açabilir. Bu hastalarda karaciğer transplantas-
yonu hayat kurtarıcı olabilmektedir. Belki de gelecekte gen Karaciğer Hastalıkları
replasman tedavileri de seçenek olarak sunulabilecektir (6). Bilirubin metabolizmasının merkezinde karaciğer yer al-
***Crigler-Najjar sendrom tip II: Bu tip hiperbilirubinemi- maktadır. Dolayısıyla karaciğerin farklı hastalıklarında or-
de B-UGT aktivitesi tamamen kaybolmamıştır. Aktivitede tak bulgu olarak sarılığa rastlanmaktadır. Akut ya da kro-
azalma mevcuttur. Bu azalma Gilbert Sendromundaki nik hepatosellüler hasarlar, intrahepatik kolestaz gibi pato-
azalmadan daha belirgindir. Serum bilirubin düzeyleri tip lojilerde sarılık ortak bulgu olabilmektedir. Viral (A, B, C,
I Crigler-Najjar sendromlu hastalardan daha düşük; Gilbert D, E), iskemik ve toksik hepatitler (ör: asetaminofen, alkol)
sendromlu hastalardan daha yüksektir. Çoğu hasta B-UGT ya da bazı metabolik hastalıklar (ör: Wilson hastalığı) akut
enzim aktivitesini artıran fenobarbital ile başarılı biçimde hepatosellüler hasarla kendini gösterebilir (7). Bu hastalar-
tedavi edilebilmektedirler. Yenidoğanın fizyolojik sarılığın- da aminotransferaz değerlerindeki yükseklik dikkat çekici-
da da B-UGT’ın ekspresyonunun gelişiminde gecikme dir. Kronik hepatosellüler hasarda sarılık genellikle siroz ge-
vardır. Fakat neonatal periyotta hızla düzelmektedir. Kısa liştikten sonra meydana gelmektedir. Karaciğer sirozu vi-
süreli fototerapi kernikterusu engellemek için gerekebilir. ral hepatitler (B, C ve D), herediter metabolik hastalıklar (ör:
Wilson Hastalığı, hemokromatozis), otoimmun hastalıklar,
Konjuge Hiperbilirubinemi kolestatik karaciğer hastalıkları, steatohepatit gibi farklı eti-
Dubin-Johnson sendromu ve Rotor Sendromu Konjuge yolojilerin nihai ortak sonucudur. Karaciğer sirozunda he-
hiperbilirubinemiyle ilişkili olan 2 otozomal kalıtımsal patosellüler rezervin azalması bilirubin metabolizmasının
hastalıktır. Dubin-Johnson sendromunda MRP2’nin ekspres- bozulmasına ve sarılığın gelişmesine yol açmaktadır. Teda-
yon kaybı konjuge bilirubinin safra kanalüküllerine sekres- vi etiyolojiye göre planlanmaktadır. Örneğin ilaç toksisite-
yonunu bozar. Bu durumda sinüzoidal membranda bulunan si zemininde gelişen bir sarılıkta ilacı kesip izlem yeterli ola-
MRP3 sinuzoidal eksport proteinde kompansatuar up-regu- bilir iken, karaciğer sirozu ya da akut karaciğer yetersizli-
lasyon olur ve konjuge bilirubini hücre dışına (seruma) atar. ği gibi bir etiyolojide bazen karaciğer transplantasyon tek
Buda konjuge hiperbilirubinemiye yol açar. Rotor sendro- seçenek olmaktadır.
munun moleküler temeli daha komplekstir. MRP3 tarafın- İntrahepatik kolestaz hastalıkları yaygın hepatosellüler
dan plazmaya sekrete edilen konjuge bilirubinin hepatosit- hasar veya biliyer obstrüksiyon olmaksızın bilirubinin ve saf-
lerin sinusoidal membranındaki sinusoidal transport prote- ranın klirensindeki bozulma ile karakterizedir. Bu hastalık-
inler olan OATP1B1 ve OATP1B3 tarafından re-uptake edil- lardaki prezentasyon ve eşlik eden biyokimyasal anormal-
mektedir. OATP1B1 ve OATP1B3’ün kombine yetersizli- likler biliyer obstrüksiyonu taklit edebilir ve genellikle tanı
ği Rotor sendromuyla sonuçlanmaktadır (Şekil 2) (5). Du- karmaşasına yol açar. İntrahepatik kolestatik hastalıklar his-
bin-Johnson sendromunda karaciğerde siyah pigment biri- tolojik olarak *karaciğer infiltrasyonuyla birlikte olanlar (ör:
sarkoidaz, tüberküloz), **intrahepatik safra duktullerinde-
ki kolanjiositlerde hasarla birlikte olanlar (ör: primer bili-
yer siroz, ilaç toksisiteleri) ve ***belirgin histolojik deği-
şiklik gözlenmeyenler (ör: Benign rekurrent kolestaz, çeşit-
li ilaçlar ve enfeksiyonlar, paraneoplastik) şeklinde sınıflan-
dırılmaktadırlar (2).
Gebeliğe özgü sarılıkla seyreden hastalıklar mevcuttur.
İlk trimesterde görülen ve aşırı bulantı ve kusmayla izlenen
hiperemesis gravidaruma sarılık eşlik edebilir (8). Fakat ge-
beliğin intrahepatik kolestazı tipik olarak 3.trimesterda olu-
şur ve kaşıntı ve nadiren sarılıkla birliktedir. Kolestaz ge-
Şekil 2. Konjenital hiperbilirubinemide moleküler mekanizma HO:
nellikle doğumdan sonraki 2 hafta içinde düzelir ve sıklık-
Heme oksijenaz, BR: Biliverdin reduktaz, UDP: uridin difosfat, la daha sonraki hamileliklerde de tekrarlar. Kanaliküler trans-
UDPGA:UDP glukuronik asit, UGT: UDP glukuronil transferaz, portırların genlerindeki polimorfizm bu hastalıklarla ilişki-
Alb: albümin, MRP: Multidrug rezistans ilişkili protein, OATP: or- li bulunmuştur. Gebelikte görülen ve çok daha ciddi olan sa-
ganik anyon transport protein. rılıkla seyreden hastalık gebeliğin akut yağlı karaciğeridir.
www.kliniktipdergisi.com 15
Bu tipik olarak 3.trimesterda oluşur ve hepatosellüler hasar- Anamnez tamamlandıktan sonra elde edilen belirti ve bul-
la birliktedir. Sarılık olduğunda genellikle bulantı, karın ağ- gular ışığında laboratuvar çalışmalarına başvurulmalı. Bi-
rısı ve karaciğer yetersizliğinin bulgularıyla izlenir. Eğer acil lirubin fraksiyonlarına, aminotransferazlara (ALT, AST), ko-
doğum gerçekleştirilmez ise hastalık fatal olabilir. Üçüncü lestatik enzimlere (gama glutamil transpeptidaz-GGT, al-
trimesterın bir mikrovasküler hastalığı olan preeklampside kalen fosfataz-ALP) bakılmalı. Kolestatik enzimlerin nor-
de (özellikle de ciddi formu olan HELLP-hemoliz, yüksel- malin üst sınırının 3 katından yüksek olduğu konjuge hiper-
miş karaciğer enzimi, düşük platelet sayısı) karaciğer etki- bilirubinemilerde ekstrahepatik kolestazdan şüphelenil-
lenmektedir. Bunlarda tablo doğum yaptırıldıktan sonra dü- meli. Kolestatik enzimlerin belirgin artmadığı, ancak ami-
zelmektedir. notransferazların yüksekliği ile seyreden mikst hiperbiliru-
Yoğun bakın ünitelerinde takip edilen kritik hastalıklı- binemilerde öncelikle akut hepatosellüler hasar akla gelme-
larda sarılık sık bir bulgudur ve geniş bir ayırıcı tanı profi- lidir. Tam kan sayımı bakılmalı. Lökositoz kolanjitin haber-
li mevcuttur. Hepatik iskemi, kan transfüzyonları, hepato- cisi olabilir. Belirgin anemi ile birlikte unkonjuge hiperbi-
toksik ilaçlar, parenteral nutrisyon, sepsis ve böbrek hasa- lirubineminin varlığı hemolitik hastalığa düşündürmeli.
rı gibi faktörler sarılığı tetikleyebilir. Bunlarda genellikle kon- Protrombin zamanı (PTZ) ölçümü yapılmalı. Protrombin za-
juge bilirubin klirensi bozulmaktadır. manı koagülasyon faktörlerinden I, II, V, VII ve X’un ak-
tivitelerini yansıtır. Bu proteinlerin hepatik sentezindeki bo-
Safra Kanalı Obstrüksiyonu zulma protrombin zamanında uzamayla sonuçlanır. PTZ’de-
Ekstrahepatik kolestaz olarak da tanımlanabilen bu tab- ki uzama intrahepatik kolestaz ya da uzamış biliyer obstrük-
loda sorun safranın kanaliküllere atılımından sonraki basa- siyona da bağlı olabilir. Uzamış kolestaz K vitamini emi-
maklarda ortaya çıkmaktadır. En sık sebebi taşa bağlı lumi- limini bozar. Zira, K vitamini yağda eriyen bir vitamindir
nal obstrüksiyondur (koledokolitiasis). Safra kanallarının in- ve yağ emilimi için de safraya ihtiyaç vardır. K vitamini emi-
trinsik darlıkları inflamatuar (ör: primer sklerozan kolanjit- limi bozulduğunda koagulasyon faktörleri yeterli aktivite gös-
PSK), enfeksiyöz (ör: Fasciola hepatica) ya da neoplastik terememekte, buda PTZ’de uzamaya neden olmaktadır.
(ör: kolanjiokarsinom) safra hastalıkları zemininde oluşur Sarılıklı hastaların tanısında görüntüleme modaliteleri çok
(9). Safra kanallarının kist ve biliyer atrezi gibi konjenital önemli yer tutmaktadır. Abdominal ultrasonografi en sık baş-
hastalıkları da safra akımını kesintiye uğratabilir. Safra yol- vurulan yöntemdir. Ultrasonografi (USG) hem safra yolu obs-
larına dıştan basılarda safra akımını engelleyebilir. Safra yol- trüksiyonlarında hem de karaciğer hastalıklarında değerli bil-
larının ekstrinsik kompresyonu etraftaki yapıların neoplas- giler veriri. USG intrahepatik kolestazı ekstrahepatik koles-
tik tutulumları (ör: pankreas başı CA) ya da inflamasyonu tazdan büyük oranda ayırt edebilme özelliğine sahiptir. İn-
zemininde gelişebilir. Nadiren etraftaki vasküler yapıların trahepatik ve ekstrahepatik safra yollarının dilate olması eks-
belirgin genişlemesi (ör: arteryel anevrizma, portal venin ka- trahepatik kolestaz tanısını koyduracaktır. Karaciğerde yer
vernöz transformasyonu-portal kavernoma) safra kanalla- kaplayan lezyonları saptamada da duyarlılığı yüksektir. Hem
rını komprese edebilir. Nadiren, sistik kanal veya safra ke- ucuz, hem portable olması avantajları iken, operatör bağım-
sesi infundibulumundaki taşlar ortak hepatik kanalı dışarı- lı olması dezavantajıdır. Bilgisayarlı tomografi (BT) 5
dan komprese ederek sarılığa neden olabilirler (Mirizzi Sen- mm’den büyük lezyonları ortaya koyabilme duyarlılığı ile
dromu). Tüm bunlar uygun radyolojik incelemelerle orta- önemli bir tanısal araçtır. Kontrastlı çekimlerle lezyonların
ya konmaya çalışılmalıdır (10). tanınabilirliği artırılabilmektedir. BT iyonize radyasyona ma-
ruziyet ve pahalı olması dezavantajlarıdır. MRCP (Magne-
Sarılıklı Hastaya Yaklaşım tik Rezonans Kolanjipankreatografi) tanısal ERCP (Endos-
Hikaye ve fizik muayene tanıda önemli bilgiler sunabil- kopik Retrograd Kolanjiopankreatografi)’nin yerini almış-
mektedir. Geçirilmiş biliyer cerrahi öyküsü biliyer darlık ya tır. Safra yollarını net ortaya koyabilmektedir ve bu alanda-
da biliyer yaralanma açısından yol gösterici olabilir. Sağ üst ki obstrüksiyonların sebebini saptayabilmektedir. Kontrast
kadran ağrısı ile birlikte ateş varlığı kolanjiti çağrıştırır. İş- ajan gerektirmemesi avantajı iken; pahalı olması, ulaşılabi-
tahsızlık, halsizlik, yorgunluk bir viral hepatit atağının prod- lirliğinin daha güç olması ve tedavi imkânı sunmaması de-
romal döneminin göstergesi olabilir. İlaç kullanım anamne- zavantajlarını oluşturmaktadır. ERCP endoskopi ve radyo-
zi bir hepatotoksisiteyi gösterebilir. Etanol kullanımı sorgu- lojik görüntülemenin kombine edilmesiyle yapılan bir işlem-
lanmalıdır. Fizik muayenede portal hipertansiyon (assit, sple- dir. Safra yollarının obstrüktif patolojilerinin teşhis ve te-
nomegali, kollateraller) ve sirozun periferik bulguları olma- davisinde kullanılmaktadır. Tedavi opsiyonunun olması en
sı sirozu düşündürmeli. Abdominal kitlelerin varlığı malign önemli avantajıdır. Bu işlemle safra yollarındaki taşlar çı-
bir hastalığı akla getirmeli. karılabilmekte, darlıklar dilate edilebilmekte ya da stentle-
16 www.kliniktipdergisi.com
tanmış olan taşlar ya da tümörlere ERCP ile müdahalede bu-
lunmak mümkündür. ERCP’nin başarısız olduğu durumlar-
da PTK ile müdahale edilebilmektedir.
Eğer görüntüleme çalışmaları biliyer obstrüksiyonu dü-
şündürmez ise hepatosellüler disfonksiyon veya kolestazın
biyokimyasal kanıtlarını taşıyan sarılıklı hastalar altta yatan
karaciğer hastalığı açısından değerlendirilmelidir. Şüphele-
nilen hastalığa bağlı olarak tarama laboratuvar çalışmaları
viral serolojileri; demirin, transferinin ve ferritinin serum dü-
zeylerini (hemokromatozis için); seruloplazmini (Wilson
için); antimitokondrial antikorları (Primer Biliyer Siroz için);
antinükleer antikorları, düz kas antikorları ve serum immu-
noglobulinlerini (otoimmun hepatit) ve doku transglutami-
Şekil 3. Sarılıklı hastaya tanısal yaklaşım. MRCP: MR kolanjiopan- naz antikorlarını (Çölyak hastalığı için) içermelidir. Bunla-
kreatografi. EUS: Endoskopik ultrasonografi (Sleisenger and ra rağmen tanı doğrulanamıyorsa karaciğer (ya da Çölyak
Fordtran’s gastrointestinal and liver disease. 2016-Tenth edition). hastalığında ince barsak) biyopsisine başvurulur. Karaciğer
biyopsisinin özel histolojik boyaları yapılarak (ve eğer uy-
nebilmektedir. İnvaziv bir yöntem olması dezavantajıdır.
gun ise dokunun demir ve bakır miktarı hesaplanarak) vi-
ERCP’nin yapılamadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda
tamamlayıcı bir modalite olarak perkutan transhepatik ko- ral hepatitlerin, yağlı karaciğer hastalığının, hemokromato-
lanjiografiden (PTK’dan) faydalanılabilir. ERCP’de oldu- zisin, Wilson Hastalığının, Primer biliyer sirozun, granulo-
ğu gibi bu yöntemde de safra yollarına tedavi amaçlı mü- matöz hepatitin ve neoplazilerin tanısı konabilir (Şekil 3) (2).
dahalede bulunulabilmektedir. Endoskopun ucuna ultraso-
nografi probunun yerleştirilmesi tekniği ile işleyen Endos- Kaynaklar
1. Roy-Chowdhury J, Roy-Chowdhury N. Bilirubin metabolism and its
kopik ultrasonografi (EUS) intraluminal ultrasonografinin disorders. Zakim and Boyer’s hepatology: A tetbook of liver disea-
yapılabilmesine olanak tanımaktadır. Bu yöntemle safra yol- se. Edited by Thomas D. Boyner, Michael P. Manns, Arun J. San-
larındaki obstrüksiyonun sebebi ortaya konabilmekte, ba- yal. 2012 (6th ed.): 1079-1109. Elsevier Saunders
zen tedavi imkânı da sağlamaktadır. Nadiren nükleer görün- 2. Lidofsky SD. Jaundice. Sleisenger and Fordtran’s gastrointestinal
and liver disease: pathophysiology, diagnosis, management. Edited
tülemeden de faydalanılmaktadır.
by Mark Feldman, Lawrence S. Friedman, Lawrence J. Brandt. 2016
Görüldüğü üzere safra yollarının görüntüsünü ortaya ko- (Tenth edition): 336-348
yabilen farklı yöntemler mevcuttur. Bunların kullanımı ile 3. Wolkoff AW. The hyperbilirubinemias. Harrison’s principles of internal
ilgili bir stratejinin olması gerekmektedir. Bu strateji han- medicine. 18th ed.7editors, Dan L. Longo…[et al.]. 2012: 2531-2537
gi durumda hangi modaliteye başvurmamız gerektiğini or- 4. Roche SP, Kobos R. Jaundice in the adult patient. Am Fam Physi-
cian. 2004 Jan 15;69(2):299-304
taya koymalıdır. Ekol farklılıkları olmakla birlikte aşağıda
5. Sticova E, Jirsa M. New insights in bilirubin metabolism and their
ifade edilen stratejinin yürütülmesi genellikle çözümü sağ- clinical implications. World J Gastroenterol. 2013 Oct
layabilmektedir. Safra yollarındaki obstrüksiyon ilk önce ab- 14;19(38):6398-407
dominal ultrasonografi ile araştırılmalı. Eğer safra yolu obs- 6. van Dijk R, Beuers U, Bosma PJ. Gene replacement therapy for ge-
trüksiyonu şüphesi yüksekse ve ultrasonografide safra yol- netic hepatocellular jaundice. Clin Rev Allergy Immunol. 2015
Jun;48(2-3):243-53
larında dilatasyon saptanmamışsa, safra yollarını görüntü-
7. Odievre M. Clinical presentation of metabolic liver disease. J Inhe-
leyebilecek ileri testlere başvurulmalıdır. MRCP obstrük- rit Metab Dis. 1991;14(4):526-30
siyonun indirekt bulgusu olan safra yollarındaki dilatasyo- 8. Matsubara S, Kuwata T, Kamozawa C, et al.: Connection between
nu saptamada oldukça duyarlıdır. Fakat sebebi her zaman hyperemesis gravidarum, jaundice or liver dysfunction, and biliary
ortaya koyamamaktadır. Bu durumda kontrastlı BT ya da sludge. J Obstet Gynaecol Res.38:446-448 2012
9. Lim JH, Kim SY, Park CM. Parasitic diseases of the biliary tract. AJR
Magnetik Rezonans (MR) görüntülemeden faydalanılabi-
Am J Roentgenol. 2007 Jun;188(6):1596-603
lir. ERCP hem tanı hem de tedavi amacıyla başvurulan bir 10. Modha K. Clinical Approach to Patients With Obstructive Jaundi-
araçtır. Daha önce yapılan tetkiklerde safra yollarında sap- ce. Tech Vasc Interv Radiol. 2015 Dec;18(4):197-200
www.kliniktipdergisi.com 17