You are on page 1of 3

İnsan Soyunun Eğitimi: Aydınlanma, Din ve Eğitim Gotthold Ephraim Lessing

Dış dünya olduğu gibi değil ,öznenin algıladığı şekilde görünür.-------Algılanan değil algılayan önemlidir. 18
lasin ge göre mutlak hakikat tanrıya mahsustur.” Sınırlı tanrılar” dediği insanlar için asıl mesele hakikat değildir,
çünkü böyle bir hakikat her zaman eksik kalır ve kuşkuyla karşılanması gerekir birgül fakat onun için samimi ve
kararlı araştırmadır. 76
Ve nasıl ki eğitim insan melekelerinin inkişaf düzenine karşı kayıtsız kalamaz ve nasıl ki o insan tekine her şeyi
aynı anda veremez ise, tanrı da vahyin de belli bir düzene ,bir ölçüye riayet etmek zorundadır. 92

Yahudiler için gösterdiği mucizeler, kaydedilmelerinde yol göstericiliğini görmezden gelemeyeceğimiz


kehanetler sadece dönemlerinde gerçekleştiğini ve kaydedildiğini bildiğimiz bir avuç ölümlü Yahudi için değildi.
97

keşke temellendirmesini böyle bir şeriatın böyle bir kavme uygunluğuna dayandırmaya çalışsaydı. 99

Ben bunu vahyin karşı tasavvuru aracılığıyla açıklayacağım. Çocukların ilk okuma kitabı açıkladığı bilgi veya
sanatın şu ya da bu kısmını, eğer öğretmen yazdığı şeyin çocukların anlayış gücü için henüz uygun olmadığı
sonucuna varırsa, pekala sükutla geçebilir. Ama bu ilk okuma kitabının o zamana kadar geri bıraktığı önemli
konulara çocukların yolunu tıkayan bilecek ya da onlara yanlış istikameti gösterebilecek hiçbir şey içermemesi
gerekir. Bila kis bu önemli konulara götüren bütün yollar dikkatli ve özenli bir şekilde açık bırakılmalıdır; ve bu
yolların birinden bile çocukları uzaklaştırmak veya ona girişlerini geciktirmek Kendi başına bu ilk okuma
kitabının yetersiz durumunu temel ve esaslı bir kusura dönüştürmek için yeterli olacaktır. 100

Daha önce kimsenin ilgilenmediği bir şeyi düşünmekle bilgiye giden yolun yarısı kat edilmiş olur. 102

vahiy akıllarına rehberlik etti ve şimdi birdenbire akıl (muhatap oldukları) vahye sarahat kazandırdı aydınlattı.
104

Çıkış 20-5…….. Babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü dördüncü kuşaklardan sorarım.” 107

----tashih kişiye yalnızca kendi çalışıp kazandığı vardır. Hiçbir kimse bir diğerinin günahını yüklenmez.-----

Üslup kimi zaman yalın ve basit, kimi zaman şiirsel, her zaman mesanilerle doludur, fakat bir yerde farklı bir şey
söylese de aslında aynı şeyi söyler, başka bir yerde aynı şeyi söylerken esas itibariyle farklı bir şeyi kasteder
görünerek insanın ince seziş gücüne hitap eder türdendir. 109

bunların hepsinde karşılaştığınız gerek çocuklar gerekse çocuksu bir kavim için birgül bir ilk okuma kitabının
güzel niteliklidir. 109

fakat her ilk okuma kitabı ancak belli bir çağ içindir. Onu geride bırakmış olan bir çocuk için tasarlandığından
daha uzun bir süre kullanmayı sürdürmek zararlıdır. Çünkü bunu herhalde yararlı bir şekilde yapmak için 10'a
çıkart onda olan dan daha fazlasını yüklemek ve ondan onun içerebileceğini den daha fazlasını çıkarmak
gerekir. 110

tanrının insan soyunun tek bir eğitim planı içerisine dahil etmek istediği kısım eğitimin ikinci büyük aşaması için
şimdi olgunlaşmıştı(mamafih o sadece insanlığın diliyle ,etkinlikleriyle, yönetimiyle ve diğer doğal ve siyasi
koşullarıyla zaten kendinde birleşip bütünleşmiş kısmını bu plana dahil etmek istiyordu.) 110

yeni ahit metinlerinin insan soyu için ikinci , daha iyi okuma kitabı olarak hizmet ettiği ve hizmet etmeyi
sürdürdüğü zaten tecrübeyle sabittir. 114
17 asırdan beri bunlar insan idrakini sair her kitaptan daha fazla etkilenmiş ve sair her kitaptan daha fazla
aydınlatmıştır her ne kadar bu aydınlatmayı bizzat insan aklının idrakinin bunlara getirdiği ışıkla yapmış olsalar
da. 114

her bir kavmin bu kitabı bir müddet bilgisinin ötesi olmayan olarak görmesi de zorunluydu. 114

eski ahit ne kadar eskimiş ise yenisinin de o kadar eski yiyeceğini öğretirlerken kesinlikle kötü niyetleri yoktu.
122

bu başı sonu olmayan yolun da beraberinde götüreceğin o kadar çok şey sapacak o kadar çok sapak eğlenecek
o kadar çok eğlence var ki! 123

Bildung zihni, ahlaki, toplumsal ve estetik boyutları itibarıyla insanın teşekkülü ile ilgili bir kavramdı. 130

Bildungun teorik tezahürü olarak aydınlanma akli bilmenin ve düşünüp taşınarak akıllıca karar verme
yeteneğinin bayraktarlığını üstlenir. 130

kant insanın bu kendi kendine düştüğü reşit olmama durumunun başta gelen sebeplerinin tembellik ve
korkaklık olduğunu ve ferdi aydınlanma sürecinin ancak cüretkar bir eylemle Başlatılabileceğini ileri sürer. 131

toplumun aydınlanmasının yegane ön şartı herkesin aklını kullanma özgürlüğüne sahip olmasıdır. 131

aydınlanma erişilecek bir durum değil fakat sürekli bir süreçtir o insan soyunun doğal gelişimidir. 131

Akıl üzerine hep bir ağızdan yapılan aşırı vurgu modern insanın kendine yabancılaşmasına yardım etmişti. 132

----islam-akıl ve cemaat----

Doğanın tarihsel gelişmeyi desteklemek için kullandığı araçlar öncelikle çatışma, mücadele birgül devrim ve
savaştır bu bakımdan kant greklerin hem ferdi hem toplumsal gelişmenin aracı olarak agona(attika komedya
asında 2 karakter arasındaki çekişme ya da tartışma) dayanan gelişme teorisini paylaşır. 140

Bugün batı dünyası siyasi bakımdan tek bir dünya toplumu meydana getirmek üzeredir. 141—İingilizce—

Bilmeye dayalı ahlak teorisi. 157

erdemli eğilim veya istemeyi uyandıran ve ahlaken övgüye değer eylemleri teşvik eden şey sahip olabileceği
bilişsel muhtevasından ziyade bizzat acıma duygusudur-tıpkı duygulara dayalı ahlak teorisinde olduğu gibi. 157

leibniz de kendisine yakın bulduğu şey, bilhassa birbirine ben en uzak felsefi ve dini görüşlerdeki hakikat
unsurunu kabule hazırlığındaydı. 162

hermeneutik biliminin sahip olduğu türden bir güvenilirliğin bütünüyle öznel olduğunu. 165

Her türlü hakikat ve bilginin geçici niteliği 166

insan soyunun zihni-ruhi melekelerinin zaman içerisinde tekamül edebileceğini, insan aklının durağan ve
değişmez bir şey olmadığını ileri sürer. Bu varsayımını insanlar için 5 duyudan daha fazlasının mümkün olduğu
başlat'ı ilginç fragmanda daha da ileri götürür ve nasıl ki ruhlarımız halihazırda 5 duyu ile mücehhez
bedenlerde konaklıyor arsa eski zamanlarda daha az duyulara sahip olmuş olabilecekleri gibi gelecekte de
evrenin şimdi kendilerine kapalı olan boyutlarına nüfuz etmelerine imkan tanıyacak ilave duyular
kazanabileceklerini ileri sürer açık kalsın. Bunu söylerken lessing in zihninin geri planındaki şey elbette biyolojik
anlamda evrim değil, fakat ölümsüz ruhun belki de evrenin başka yerlerinde , sürekli olarak daha karmaşık
bedenlere göç edebileceği metafizik bir süreçtir. 167

Schleiermacher (Din üzerine konuşmalar)


Schleiermacher Burada dini inancın nihai dayanağı olarak duygusal kanaatin kitabı mukaddes'in hem akli
ispatının hem lafzi yorumunun yerini alacağını ifade ediyordu. 168

lessing hakikatin kendisinin ele avuca sığmaz oynak yapısı karşısında uzun düşünme neticesinde vardığı
sonuçların da geçici olduğunun altını çiziyordu. 168

bir iletişim aracı olarak dilin , bilhassa kavramsal dilin yeterliliğine dair bu kuşku Ernst und Falk ın Merkezi
teması ve son yıllarında lessing düşüncesinin temel özelliğidir. 172

hayırhah bir kayra, manevi ve zihni ilerleme ve gelecek hayatta devam eden tekamül inancı 172

tanrı'nın bahislerini ilk Yahudilerin ve hıristiyanların anlayış çıkarına uygun şekilde gönderdiğini ileri süren
bölümler gibi spinoza a'nın öğretilerini hatırlatan bazı pasajlar vardır. 174

lessing, leibniz in iyi anlamak için onu takibe (ahlaken) mecbur olmak gerekir. 175

Jacobi akıl ve akliliğin ister istemez en başta gelen örneği olarak spinoza ayı gördüğü belirlenimcilik ve tanrı
tanımazlık a götüreceğine, hakikat ve kurtuluş yoluna ancak başka ispata gerek duymayan tecrübe olguları
olarak özgür irade ve dini itikadın çıkabileceğine inanan bir Hıristiyan itikatçısıydı. 176

Her türlü felsefi öğretinin ve dini inancın hakikatin belli bir zemine ve zamana özgü biçimini tecessüm ettirdiği
179

You might also like