Professional Documents
Culture Documents
Bilgide Acziyet:Haddini Bilme
Bilgide Acziyet:Haddini Bilme
Alim; ilmi faaliyetleri ilerledikçe bilgisinin de ilerlediğini düşünür. Oysa Arif’in marifeti arttıkça
hayreti artar ve acizliğini idrak eder.
İlim, gerçeği, bölerek anlamağa çalışan, sınırlı olmağa mahkûm bir tecessüs. Karanlık bir
ormanda dolaştırılan çıra. Bu Ülke Cemil Meriç 180
Sokratın savunması
٣٢ َقاُلوا ُسْبَح اَنَك اَل ِع ْلَم َلَنا ِإاَّل َم ا َع َّلْم َتَنا ِإَّنَك َأْنَت اْلَعِليُم اْلَح ِكيُم
«Cevap verdiler: "Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz
Sen hem bilensin, hem Hakim'sin"(32)» Al-Baqara
١٠٩َيْو َم َيْج َم ُع ُهَّللا الُّر ُس َل َفَيُقوُل َم اَذ ا ُأِج ْبُتْم َقاُلوا اَل ِع ْلَم َلَنا ِإَّنَك َأْنَت َع اَّل ُم اْلُغ ُيوِب
«Allah peygamberleri topladığı gün, "Size ne cevap verildi?" der; onlar, "Bizim bir bildiğimiz
yoktur, doğrusu görülmeyenleri bilen ancak Sen'sin" derler(109)»Maide
İlimsiz Tartışmak;
٦٦ َها َأْنُتْم َهُؤاَل ِء َح اَج ْج ُتْم ِفيَم ا َلُك ْم ِبِه ِع ْلٌم َفِلَم ُتَح اُّج وَن ِفيَم ا َلْيَس َلُك ْم ِبِه ِع ْلٌم َو ُهَّللا َيْع َلُم َو َأْنُتْم اَل َتْع َلُم وَن
«Siz, hadi bilginiz olan şey üzerinde tartışanlarsınız. Ama bilginiz olmayan şey hakkında niçin
tartışırsınız? Oysa Allah bilir, sizler bilmezsiniz(66)» Al-i'Imran
Bilgi/Tevazu;
»Ama, insanoğlu kendini müstağni sayarak azgınlık eder(6)« ٦َك اَّل ِإَّن اِإْل ْنَس اَن َلَيْط َغى
Ama, insanoğlu kendini müstağni sayarak azgınlık eder(7)» Al-Alaq« ٧َأْن َر آُه اْسَتْغ َنى
7067- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Saîd bin Cübeyr dedi ki: İbn Abbâs'a şöyle dedim:
"Nevf el-Bikâlî, İsrâİloğullarmın Musa'sının Hızır'ın arkadaşı olan Mûsâ olmadığını iddia ediyor,
ne dersin?"
Şu cevabı verdi: "Allah'ın düşmanı yalan söylüyor. Ben Ubeyy bin Ka'b'ın: Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle buyurduğunu naklettiğini bizzat duydum:
"Mûsâ, isrâiloğullarına hitap etmek üzere ayağa kalktı. Kendisine 'En bilgin insan kimdir?' diye
sorulduğunda: 'En bilgin insan benim' diye cevap verdi.
'En iyi bilen Allah'tır' demediği için Allah onu kınadı ve iki denizin birleştiği yerde kullarımdan
bir kul vardır ki o, senden daha bilgilidir' diye ona vahyetti.
'Sen Allah'ın sana öğretip de bana öğretmediği bir ilim üzeresin. Ben de Allah'ın bana öğretip
sana Öğretmediği bir ilim üzereyim' dedi.
7068- İbn Abbâs (r.a) rivayetlerindendir: "Musa kavmine vaaz ederken, Allah'ın
günlerini hatırlatıyordu. Allah'ın günleri nimetleri ile belâlarıdır. Bunları anlatırken bir ara
şöyle dedi: 'Yeryüzünde kendimden daha hayırlı ve daha bilgin birini tanımıyorum'."
Kıyamet
ُقْل اَل َأْمِلُك ِلَنْفِس ي َنْفًعا َو اَل َض ًّر ا ِإاَّل َم ا َش اَء ُهَّللا َو َلْو ُكْنُت َأْع َلُم اْلَغْيَب اَل ْسَتْكَثْر ُت ِم َن اْلَخْيِر َو َم ا َم َّس ِنَي الُّسوُء ِإْن َأَنا ِإاَّل َنِذ يٌر
١٨٨ َو َبِش يٌر ِلَقْو ٍم ُيْؤ ِم ُنوَن
«De ki: "Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim.
Görülmeyeni bileydim, daha çok iyilik yapardım ve bana kötülük de gelmezdi. Ben sadece,
inanan bir milleti uyaran ve müjdeleyen bir peygamberim."(188)»Araf
٦٣َيْس َأُلَك الَّناُس َع ِن الَّس اَع ِة ُقْل ِإَّنَم ا ِع ْلُمَها ِع ْنَد ِهَّللا َو َم ا ُيْد ِر يَك َلَع َّل الَّس اَع َة َتُك وُن َقِر يًبا
«İnsanlar senden kıyametin zamanını soruyorlar; de ki: "Onun bilgisi ancak Allah katındadır;
ne bilirsin, belki de zamanı yakındır."(63)»Ahzab
Ruh;
٨٥ َو َيْس َأُلوَنَك َع ِن الُّر وِح ُقِل الُّر وُح ِم ْن َأْم ِر َر ِّبي َو َم ا ُأوِتيُتْم ِم َن اْلِع ْلِم ِإاَّل َقِلياًل
«Sana ruhun ne olduğunu soruyorlar, de ki: "Ruh, Rabbimin emrinden ibarettir. Bu hususta
size pek az bilgi verilmiştir."(85)» İsra
«Yusuf kardeşinin yükünden önce onlarınkini aramaya başladı; sonra kardeşinin yükünden su
kabını çıkardı. İşte biz Yusuf'a böyle bir plan kullanmasını vahyettik. Çünkü hükümdarın
kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı, meğer ki Allah dileye. Dilediğimizi derecelerle
yükseltiriz. Her ilim sahibinden üstün bir bilen bulunur(76)»Yusuf
Müteşabih;
٣٦ َو اَل َتْقُف َم ا َلْيَس َلَك ِبِه ِع ْلٌم ِإَّن الَّس ْمَع َو اْلَبَص َر َو اْلُفَؤ اَد ُك ُّل ُأوَلِئَك َك اَن َع ْنُه َم ْس ُئواًل
«Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu
olur(36)» İsra
َقاَل ِإَّنَم ا ُأوِتيُتُه َع َلى ِع ْلٍم ِع ْنِد ي َأَو َلْم َيْع َلْم َأَّن َهَّللا َقْد َأْهَلَك ِم ْن َقْبِلِه ِم َن اْلُقُروِن َم ْن ُهَو َأَشُّد ِم ْنُه ُقَّو ًة َو َأْكَثُر َجْم ًعا َو اَل ُيْس َأُل َع ْن
٧٨ ُذ ُنوِبِهُم اْلُم ْج ِر ُم وَن
«Karun: "Bu servet ancak, bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiştir" demişti. Allah'ın,
önceleri, ondan daha güçlü ve topladığı şey daha fazla olan nice nesilleri yok ettiğini bilmez
mi? Suçluların suçları kendilerinden sorulmaz(78)» kasas
٢٦ ُقْل ِإَّنَم ا اْلِع ْلُم ِع ْنَد ِهَّللا َو ِإَّنَم ا َأَنا َنِذ يٌر ُم ِبيٌن
«De ki: "Onu bilmek ancak Allah'a mahsustur. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."(26)» Mülk
٢٣ َقاَل ِإَّنَم ا اْلِع ْلُم ِع ْنَد ِهَّللا َو ُأَبِّلُغُك ْم َم ا ُأْر ِس ْلُت ِبِه َو َلِكِّني َأَر اُك ْم َقْو ًم ا َتْج َهُلوَن
«"Doğrusu bunun ne zaman geleceğini Allah bilir; ben size benimle gönderileni tebliğ
ediyorum; fakat sizin cahil bir millet olduğunuzu görüyorum." dedi(23)» ahkaf
-----bilmiyorum diyebilmek
BİLGİ VE KUTSAL
Şu satırlarıyla Cusa bilmezlik olarak bilgiyle neyi kastettiğini Hazret-i Süleyman'ın "Hikmetin ve
anlayışın mahalli tüm canlıların gözlerinden gizlenmiştir" sözünü yorumlayarak açıklar:
... güneşe bakmaya çalışan baykuşlarla karşılaştırılabiliriz; ancak, içimizde bilgi için doğal
isteğimiz maksatsız değildir ve yakın hedefi kendi bilmezliğimizdir. En coşkulu bilgi
araştırıcısı için bile başka hiçbir şey onun özellikle kendi bilmezliği içinde en bilgili oluşundan
daha yararlı olamaz. Ve, kişi için kendi bilmezliğine vakıf olmak ilminin artışı için daha iyi
olacaktır.42