You are on page 1of 104

DOĞUM EYLEMİ

DOĞUM EYLEMİ
Doğum eylemi; son menstrual periyoddan
40 hafta sonra, gebelik ürünü olan fetüs ve
eklerinin uterustan dış ortama atıldığı bir
süreçtir. Normal bir doğum eylemi, uterusun
daha fazla büyümediği ve fetüsün dış ortamda
yaşayabilecek olgunluğa eriştiği bir zamanda
gerçekleşir.
Normal bir doğum eyleminin;
•Termde (son menstrual period’dan 40 hafta sonra),
•Kendiliğinden başlaması,
•Tek ve canlı bir fetüsün varlığı ile,
•Verteks pozisyonunda,
•Baş-pelvis uyuşmazlığı olmadan,
•Sağlıklı bir fetüs ve annenin varlığı ile gerçekleşmesi
beklenir.
Doğum eyleminde rol oynayan
faktörler;
Doğum eyleminde rol oynayan 4 önemli
faktör vardır. Bunlar;

A)Doğum kanalı
B)Fetüs
C)Doğum eleminin gerçekleşmesini
sağlayan güçler
D)Annenin psikososyal durumu
1) DOĞUM KANALI

Doğum kanalı ile ilgili olan faktörler


şunlardır:
1.Kemik pelvis ve ölçüleri (pelvis giriminin, orta
pelvisin ve çıkımın ölçüler),
2.Pelvis tipi (Jinekoid, android, andropoid,
platipelloid veya karışık tip denilen birkaç pelvis
tipinin özelliğini bir arada taşıyan pelvis)
3.Serviks’in silinme ve diliate olma özelliği ile
vajinal kanal ve vajinanın dış açıklığının
esnekliğidir.
2) FETÜS

Fetus ile ilgili faktörler şunlardır:


•Fetüs başı (Fetüs başının özellikleri)
•Fetüsün duruşu (Fetüsün vücudunun ve
ekstremitelerinin fleksiyonda veya ekstansiyonda
olması)
•Fetüsün yatışı (Fetüsun uzun eksenini annenin uzun
ekseni ile olan ilişkisi önemlidir. Fetüsün yatay
(transvers) pozisyonu eylemi zorlaştırırken,
uzunlamasına (longitidunal) pozisyonu eylemi
kolaylaştırır)
•Fetal prezentasyon (Tek veya ikiz gebeliklerde
fetüsün felvise giren vücut parçasıdır).
•Fetüsün pozisyonu (Prezente olan vücut parçasının,
anne pelvisi ile olan ilişkisidir)
•Plasenta (Plasentanın implante olduğu bölge
önemlidir)
3) DOĞUM EYLEMİNİN GERÇEKLEŞMESİNİ
SAĞLAYAN BİRİNCİL GÜÇLER
1.Fetüsün doğum kanalında ilerlemesini sağlayan
uterus kontraksiyonlarının sıklık, süre ve şiddeti
2.Annenin bebeği itmek için kullandığı gücün
etkinliği (Abdominal vediyafragmatik kasların itici
güçleri)

4) ANNENİN PSİKOSOSYAL DURUMU


1.Annenin doğuma bedensel olarak hazır olması
2.Annenin doğuma ilişkin daha önce yaşadığı
deneyimler
3.Annenin eylemde aldığı destek
4.Annenin duygusal durumunu içerir.
DOĞUM KANALI

1)KEMİK PELVİS
Doğum eyleminde önemli rolü olan kemik pelvis,
aşağıdaki kemik ve eklemlerden oluşur.
İki kalça kemiği (önde ve kenarlarda)
Sakrum ve lumbar vertebra
Koksiks
Sakro-iliak eklem
Simfisis pubis.
 Pelvis, linea terminalis adı verilen hayali bir çizgi ile ikiye
ayrılır. Bu çizginin üstünde kalan kısıma büyük veya yalancı
pelvis, altında kalan kısıma ise küçük veya gerçek pelvis
denir.

Büyük Pelvis (Yalancı)


Kemik pelvisin leğene benzeyen üst
kısmı büyük pelvistir. Büyük pelvisin sınırları
arkada lumbar vertebra, kenarlarda iliak fossa
ve önde karın duvarlarından oluşur. Yalancı
pelvisin doğum açısından çok fazla önemi
olmamakla birlikte, uterusu desteklemesi
açısından önemlidir.
Küçük Pelvis (Gerçek)
Linea terminalisin altında kalan kısım küçük pelvis olarak
adlandırılır. Küçük pelvis, yanlarda iskium, arkada sakrum ve
koksiks, önde ise pubis ile çevrilidir. Küçük pelvis;

•Pelvis girimi
•Pelvis kavitesi (boşluğu)
•Pelvis çıkımı olmak üzere üç kısma ayrılır
Pelvis Girimi
Pelvis girimi önde pubis kemiğinin üst ramusu,
yanlarda linea terminalis ve arkada sakral promontoryum
tarafından oluşturulur. Pelvis giriminin dört kutru vardır.
Bunlar;
 Ön arka kutur
 Transvers kutur
 İki tane oblik kuturdur
Ön-arka kutur, promontoryumun ortasından,
simfisis pubisin üst ucuna uzanır. Bu kutrun değişik
noktalardan ölçülmesi ile 3 tane konjugata elde edilir.
Bunlar;
Konjugata vera
Konjugata obstetrika
Konjugata diyagonaldır
Konjugata vera: Promontoryumdan simfisis pubis’in üst kenarına uzanır.
Uzunluğu 11.5 cm’dir.
Konjugata obstetrika: Promontoryumdan simfisis pubisin ortasına kadar
uzanan mesafedir. Uzunluğu 11 cm’dir.
Konjugata diyagonale: Promontoryumdan simfisi pubisin alt ucuna
uzanan mesafedir. Uzunluğu 12.5 cm’dir. Pelvisin dıştan ölçülebilen tek iç
kutru diyagonal konjugatadır.
Pelvis giriminin en geniş kutru transvers
kuturdur. Transvers kutrun uzunluğu yaklaşık
13.5 cm’dir.
Pelvis giriminin diğer iki kutru ise sağ ve sol
oblik uzunluktadır. Bu kuturların uzunlukları
yaklaşık 12.5 cm’dir.
Pelvis Kavitesi
Pelvis kavitesi (boşluğu), üstte pelvis girimi, altta
pelvis çıkımı ve etrafında pelvis kemikleri ile çevrili
olan bölgedir. Üst tarafı silindire benzeyen pelvis
kavitesi, çıkıma yaklaştıkça öne doğru eğrilik
gösterir. Kavitenin arka duvarını oluşturan sakrum 12
cm, ön duvarını oluşturan simfisis pubis ise 4,5-5 cm
uzunluğundadır.
Kavitenin ön-arka kutru, pubisin iç yüzeyinin orta
noktasından, ikinci ve üçüncü sakral vertebraya
kadar uzanan mesafedir. Yaklaşık 12.75 cm
uzunluğundadır.

Pelvis kavitesinde fetüsün geçmesi gereken en dar


kutur iskial spinalar arasında yer alan transvers
kuturdur. Uzunluğu yaklaşık 10-10.5 cm’dir.
Pelvis Çıkımı

Pelvis çıkımı, üçgen şeklinde bir yapıdır.


Pubis kavisi, pubisin kolları, arka da koksıksin alt
ucu ve ligamentlerle çevrili olan bölgedir.

Pelvis çıkımının kuturları,


 Ön-arka kutur: Simfisis pubisin alt ucundan,
sakro-koksigial ekleme kadar uzanan mesafedir.
Uzunluğu 11.5 cm olup, çıkımının en uzun
kutrudur.
Pelvis Çıkımı

 Tranvers kutur: İskial tüberositlerin iç yüzeyleri arasındaki


mesafedir. Uzunluğu 11 cm’dir. Bu kutur çıkımın en dar kutru
olduğu için normalin altındaki ölçüler doğum eylemi yönünden
önemlidir
 Posterior sagital kutur: Transvers kutrun ortasından
sakrokoksigial ekleme kadar uzanan mesafedir. Uzunluğu 9
cm’dir.
 Anterior sagital kutur: Transvers çapın ortasından, suppubik açıya
kadar uzanan mesafedir. Uzunluğu 6 cm’dir.
2)PELVİS TİPLERİ
 Jinekoid Pelvis: Girimi yuvarlak, kalp şeklinde kadın tipi pelvistir. Pelvis
girimi, kavitesi ve çıkımı normal bir doğum eylemine izin verecek
yapıdadır.
 Android Pelvis: Android pelvisin girimi kalp şeklindedir. Posterior sagital
kutru kısadır. Orta pelviste ve çıkımda darlık vardır. Bu pelvis tipinde bebek
başının rotasyon yapması zorlaşır. Genellikle rotasyon için forsepse ihtiyaç
duyulur.
 Antropoid Pelvis: Antropoid pelvisin girimi oval şekilde, ön-arka kutru
uzundur. Doğum sırasında baş sıklıkla oksiput posterior pozisyondadır.
Orta pelvisin ve çıkımın ölçüleri vajinal doğum için uygundur.
 Platipelloid Pelvis: Kadın tipi pelvisin daha transvers doğrultuda, elips
şeklini almış halıdır. Orta pelvisin ve çıkımın ölçüleri dardır. Fetüs başının
pelvise transvers girmesi nedeni ile, orta pelvisten ilerlemesi zorlaşır. Bu
nedenle platipelloid pelvis tipi, vajinal doğum için uygun değildir. Doğum
genellikle sezeryanla gerçekleştirilir.
3)SERVİKSİN SİLİNME VE DİLLATE OLMA
ÖZELLİĞİ

 Doğum mekanizması açısından


kemik pelvis kadar önem taşımasa da,
doğum kanalının yumuşak dokularını
oluşturan servikal os’un silinme ve
dilatasyon yeteneği ile vajinal kanalın
gerilme yeteneği de önemlidir.
DOĞUM EYLEMİNDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER

2- FETUS

- FETUS BAŞI
- FETUSUN DURUŞU
- FETUSUN YATIŞI
- FETAL PREZENTASYON
- FETUSUN POZİSYONU
- PLASENTA
1) Fetüs Başı

 Fetüs başı, normalden gövdeden daha


büyük olması nedeni ile, doğum mekanizması
yönenden de önemli vücut kısmını oluşturur.
Fetüsün kafatasını;
 iki temporal
 iki frontal
 iki pariyetal ve
 bir oksipital kemik oluşturur.
SÜTUR VE FONTANEL
.

Fetüs başının kemiklerinin sınırlarında


bulunan membranlarla kaplı alanlara sütur denir.
Süturların birleşmesi ile meydana gelen yapılara
fontanel denilmektedir
Fetal Başta Bulunan Önemli Süturlar
 Frontal Sütur: iki frontal kemik arasında yer alır.
 Sagital Sütur:Pariyetal kemikle arasında yer alır.
Kafatasını sağ ve sol olmak üzere ikiye ayırır.
Önden arkaya doğru devam eder. Ön fantanelin
arka ucu ile, arka fontanelin üst ucu arasındaki
mesafedir.
 Koronal Sütur: Frontal ve pariyetal kemikler
arasında yer alır, transvers olarak uzanır.
 Lomboidal Sütur: İki pariyetal kemik ve oksipital
kemik arasında yer alır.
Fontaneller

Bebek başında ön ve arka olmak üzere iki tane


fontanel bulunur.
 Ön fontanel veya Bregma, sagital ve coronal süturların
birleşmesi ile oluşur. Yaklaşık 2x3 cm büyüklüğünde,
elmas şeklindedir. Doğumdan sonra 12-18 aya kadar
açık kalır. Ön fontanelin doğumdan sonra açık
kalmasının nedeni, beyin dokusunun büyüyüp,
gelişmesine olanak sağlamaktır.
 Arka fontanel ya da lambda, ön fontanele oranla daha
küçüktür. Sagital ve lomboidal süturların birleşmesi ile
meydana gelen Y şeklinde bir açıklıktır. 0.5-1 cm
büyüklüğündedir. Doğumdan sonra 8-12 haftalarda
kapanır
Kafatasının Özel Noktaları

 Sinsiput: Frontal kemiğin üstünde, büyük fontanelin önünde


kalan kısımdır.
 Ön Fontanel (Bregma): Elmas şeklinde ön fontanelin olduğu
bölgedir.
 Verteks: Ön ve arka fontaneller arasında kalan bölgedir.
 Oksiput: Küçük fontanelin arkasında, oksiput kemiğinin üstünde
kalan kısımdır.
 Arka Fontanel: Arka süturların birleştiği bölgedir.
 Mentum: Fetüsün çenesidir. Yüz prezentasyonları için referans
noktasıdır. Bu prezentasyon, kafanın bütünü ile ekstansiyonda
olduğu durumlarda görülür.
 Alın: Fetüs başının alın bölgesidir.
Fetal kafatasının kuturları
Transvers Kutur

-Bipariyetal kutur
-Bitemporal kutur
Ön-arka Kutur
- oksipito-frontal kutur
- Suboksipito-bregmatik kutur
- Oksipito-mental kutur
- Submento-bregmatik kutur
2) Fetusun Duruşu –Habitus
Fetüsün vücut kısımlarının birbirleri ile olan ilişkisine
fetüsün anne karnında duruşu denilmektedir. Fetüs,
genellikle anne karnında sırtı kavisli, baş göğüse
doğru eğik, kollar ve bacaklar vücudun ön kısmında
katlanmış, dizler bükülü durumda bulunur.
3) Fetusun Yatışı- Situs
Annenin uzun ekseninin, fetüsün uzun ekseni ile olan
ilişkisine fetüsün yatışı denir. Fetüsün yatışı,
uzunlamasına (longitidunal) veya yanlamasına
(transvers) olabilir.
4)Fetüsün Prezantasyonu
Fetüsün anne pelvisine giren vücut
kısmına prezante olan veya önde gelen kısmı
da verilir. En sık görülen prezantasyon baş,
ikincisi de makattır. Baş ve makat
prezantasyonları, fetüsün anne karnında
uzunlamasına duruşlarında görülür.
Transvers duruşlarda, prezante olan
vücut kısmı omuz, kol veya gövde olabilir. Bu
tip prezantasyonda eylem zorlaşır ve vajinal
doğum gerçekleşemeyebilir. Bu duruma Mal
Prezantasyon denir.
5)FETUSUN POZİSYONU
Fetüsün prezente olan kısımlarından
seçilen özel noktaların anne pelvisi ile olan
ilişkisine pozisyon denir.
PLASENTA
Plasentanın uterusta yerleştiği yer,
doğum eyleminin ilerlemesi açısından
önemlidir. Plasentanın alt segmente yerleşim,
servikal açıklığı kapattığı durumlarda önde
gelen kısım ilerleyemez.
3- Doğum Eyleminin Gerçekleşmesini Sağlayan
Güçler
 Fetüsün doğum kanalında ilerlemesini
sağlayan uterus kontraksiyonlarının
sıklık, süre ve şiddeti (Birincil Güçler)
 Annenin bebeği itmek için kullandığı
gücün etkinliği (Abdominal
vediyafragmatik kasların itici güçleri)
UTERUS KONTRAKSİYONLARININ
ÖZELLİKLERİ

Kontraksiyonlar uterus kaslarının geçici


olarak kısalması ve kalınlaşması sonucu
oluşur. Sempatik sinir sisteminin etkisi ile
gerçekleşir, endokrin sistemden etkilenir.
Kontraksiyonlar normalde uterusun üst
kısmından başlarve aşağılara inerler. En
yüksek noktaya uterusun tüm bölgelerinde
aynı anda ulaşırlar.
Etkin bir eylem için kontraksiyonların ritmik
olması önemlidir.
Bir kontraksiyonda üç faz vardır. Bunlar;
1) Artış Fazı: Kontraksiyonun güçlenmesi (En
uzun faz)
2) Kontraksiyonun Zirve Fazı
3) Azalma Fazıdır
Uterus kontraksiyonları tanımlanırken sıklık, süre
ve şiddet’ten söz edilir.
 Sıklık: Bir kontraksiyonun başlangıcından, diğer
kontraksiyonun başlangıcına kadar geçen süredir.
 Süre: Kontraksiyonun şiddetinin artmaya
başladığı süre ile, azalması arasındaki zamandır
(kontraksiyonun başlaması ile bitimi arası).
 Şiddet: Uterus kaslarının kasılma gücüdür.
Kontraksiyonların şiddeti palpasyon ve elektronik
fetal monitörle saptanabilir.
•Uterus duvarının bombeleşmesinden sonra
kolaylıkla içe çöktüğü durumlarda hafif
kontraksiyon,
•kolay çökmediği ve bombeliğini uzun süre
koruduğu durumlar şiddetli kontraksiyon
olarak adlandırılmaktadır.
•Orta şiddetli kontraksiyonda ise, uterus
duvarı şiddetli ve hafif arasında bir çökme
özelliğine sahiptir.
Doğum eyleminde rol oynayan ikincil
güçler, eylemin ikinci devresinde annenin
bebeği itmek için karın kaslarını kullanması
sonucunda oluşur.
Bu sırada oluşan ıkınma hissi eylemin
ilerlemesine yardım eder. İkincil güçler
silinme ve dilatasyonun tamamlanmasından
sonra bebeğin doğumuna yardım eden en
önmeli gücü oluşturur.
4) ANNENİN PSİKOSOSYAL DURUMU
Ebeveynlerin olumlu bir doğum
deneyimi yaşamalarına yardım edebilmek
için,
Ebeveynler için gebeliğin planlanmış
olması,
Gebenin prenatal bakım almış olması,
Eşler arasındaki ilişkinin olumlu olması,
Eylemde annenin ağrı ve çevre kontrolünü
sağlayabilmesi,
4) ANNENİN PSİKOSOSYAL DURUMU
 Eylemde anneye destek olabilecek eş
ya da bir yakının bulunması,
 Sağlık ekibine güven duyabilme.
 Rahatlama ve solunum tekniklerinin anne
tarafından kullanılması,
 Annenin hekimini veya doğumunu
yaptıracak ebeyi seçebilmesi,
 Yapılan işlemlere ilişkin bilgilendirilme
önemlidir.
DOĞUM EYLEMİ
Eylem normalde 38-42. haftalarda
gerçekleşir. Buna term’de gebelik denir.
Termde bir fetüs ortalama 50 cm
uzunluğunda, 3500 gr ağırlığındadır.
DOĞUM EYLEMİNİ BAŞLATAN FAKTÖRLER

1) Uterusun gerilme teorisi


2) Hormonal uyarı
3) Miyometrial aktivitedir.
DOĞUM EYLEMİNİN BAŞLAMA
BELİRTİLERİ
 Hafifleme
 Servikal Değişiklik
Olgunlaşma
Silinme
Dilatasyon (Servikal Açılma)
 Nişane (Show)
 Membranların Açılması
 Ani Enerji Yüklenmesi
 Hafifleme: eylemin başlamasından 10-14 gün

önce başın hakiki pelvise girmesi ile uterus


aşağı doğru iner, diyafragma üzerindeki
baskısı kalkar. Böylece annenin gebelik
boyunca şikayet ettiği solunum sorunu
ortadan kalkar.
Servikal değişiklik
Normal şartlarda oldukça dayanıklı bir bağ
dokusundan oluşan, giriş kısmı kapalı, sert, koni
biçiminde bir yapıdır. Eylemin başlaması ile
fetüsün geçebileceği kadar açılır ve yumuşar.
Serviksin bu yumuşama özelliğine olgunlaşma
denir.
SİLİNME: DİLATASYON:
Kontraksiyonların etkisi Servikal açılmadır.
ile internal osun Silinmeden sonra
yakınında yakınında başlar. Eksternal
bulunan kas lifleri osun 10 cm
uterusun alt segmentine açıklığa ulaşarak
her iki yana doğru genişlemesi
çekilir. Böylece servikal anlamına gelir.
kanal ortadan kalkar,
uzunluğu kaybolur,
uterusun alt kısmının bir
parçası haline gelir.
Yüzde ile ifade edilir.
NİŞANE: Silinme MEMBRANLARIN
ve dilatasyonla AÇILMASI
birlikte serviksi
tıkayan müköz
tıkacın dışarı
atılmasıdır.
GERÇEK VE YALANCI DOĞUM AĞRILARI ARASINDAKİ
FARKLILIKLAR

Gerçek Doğum Yalancı Doğum

- Ağrılar düzenli aralıklarla gelir - Ağrılar düzensizdir.

- Ağrı aralarındaki süre gittikçe azalır. - Ağrı araları değişmez

- Kontraksiyonların süre ve şiddetleri - Kontraksiyonların süre ve şiddetinde


artar. değişiklik olmaz.
- Ağrı belden başlayıp karına yayılır. - Ağrı genellikle karındadır.

- Ağrı yürümekle artar - Yürüme ağrının şiddetini etkilemez.

- Servikal silinme ve dilatasyon - Değişiklik olmaz.


düzenli olarak artar. - Analjeziklerle ağrı kontrol edilir
- Analjeziklere rağmen ağrı devam eder.
DOĞUMUN EVRELERİ
 Birinci aşama; gerçek doğum ağrıları ile
başlar, servikal silinme ve dilatasyonun
tamamlanması ile sonlanır.
 İkinci aşama; Servikal silinme ve
dilatasyonun tamamlanması ile başlar,
bebeğin doğumu ile sonlanır.
 Üçüncü aşama; Bebeğin doğumu ile başlar,
plasentanın doğumu ile sonlanır.
 Dördüncü aşama; Plasentanın doğumundan
sonraki 1-4 saatlik süreyi içerir. Erken
postpartum iyileşme dönemi olarak ta
adlandırılır.
ANNENİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Doğum yapan anneyi değerlendirmek için anneden
bilgi toplanır.
 Yaş

 Doğum öncesi izlem sayısı

 Kan grubu, gebelik öncesi ve şimdiki kilosu, allerji


durumu
 Önceki hastalıklarına ilişkin bilgi

 Gebeliğinde ortaya çıkan sorunlar

 Geçmiş obstetrik öyküsü (GPYA)

 Annenin doğuma ilişkin öğrenmek istediği konular


Fiziksel değerlendirme
 Yaşam bulguları
 Ağırlık
 Fundus
 Ödem
 Perine
 Pelvis (Girim, kavite, çıkım, simfisis pubis)
 Eylemin durumu (Kontraksiyonlar, silinme ,
dilatasyon, angajman, membranlar, amniyotik mayi)
 Fetüsü durumu (FKH, prezentasyon, pozisyon,
aktivite)
 Laboratuvar değerleri
Annenin doğuma hazırlanması

Vulvanın hazırlanması
Bağırsakların hazırlanması
Doğum eyleminin latent fazında lavmanla barsakların
boşaltılması genellikle yapılan bir işlemdir.
Barsakların boşaltılmasının nedenleri:
• Uterus kontraksiyonlarını stimüle etmek

• Rektumun boş olmasını sağlamak

• Eylemin ikinci devresinde anne ıkınırken fekal


materyalin gelmesi ile perinenin
kontaminasyonunu önlemek
• Doğum kanalını genişletmek
 Lavman, eylemin aktif faza geçtiği,
dilatasyonun ve angajmanın
ilerlediği, annede kanamalı bir
durumun söz konusu olduğu,
eylemin hızlı ilerlediği durumlarda
kontraindikedir.
Enfeksiyonların önlenmesi
El yıkama
Kullanılan aletlerin temizliği
Giyim
Doğumu gerçekleştirecek personelin
enfeksiyonlu olmaması gerekir. Üst
solunum yolu enfeksiyonun, deri lezyonları,
diyare ve enfeksiyonlu hastalığı olanlar
doğum yaptırmamalıdır.
Annenin rahatının sağlanması
* Annenin fiziksel rahatını sağlamak
* Anksiyetesini azaltmak
* Bilgi temin etmek
* Gevşemesinin destekleyen teknikleri
kullanmak
* Solunum tekniklerinin kullanmasını
destekleme
* İhtiyaç duyulan farmakolojik ajanları
uygulamak
 Anneye kesin yatak istirahati indikasyonları
arasında bebeğin prezentasyon ve pozisyon
bozuklukları, gebelik komplikasyonları
(preeklemsi gibi), vajinal kanamanın
normalden fazla olması, ilerlemiş eylem,
anneye analjezik ve sedatif ilaçların verilmesi
sayılabilir. Membranlar açıldığı sırada prazente
olan fetüs kısmı hala yüksekte ise, kord
prolapsusunu önleme açısından yine yatak
istirahati indikasyonu vardır.
 Annenin dudakları hızlı solunum,
kusma ve mayi kaybı nedeniyle
kuruyabilir. Bu durumda dudakların
ıslatılması hastayı rahatlatabilir.
Anksiyetenin azaltılması
Bilginin temin edilmesi
Destekleyici gevşeme teknikleri

Solunum tekniklerinin uygulanması


Solunum teknikleri doğru olarak
kullanıldığı takdirde kadının ağrı
eşiğini yükseltir, gevşemesini sağlar,
uterus kontraksiyonları ile baş
etmesini arttırır ve uterus
fonksiyonlarının daha etkili olmasını
sağlar.
 Prenatal sınıflarda annelere Lamaze
solunum teknikleri öğretilmektedir.
 Bu tip solunumun üç düzeyi vardır.
Kadın solunuma ilk düzey ile başlar,
ve sonra bir sonraki düzeye geçer.
Eylemin Birinci Evresi
Fazlar Multipa-primi Dilatasyon Kont. Sıklığı Kont. Süresi

Latent 4.5 saat 0-3 cm 10-20 dk 15-20 sn


Faz 6 saat 5-7 dk 30-40 sn
Aktif Faz 2 saat 4-7 cm 3-5 dk 40-60 sn
3 saat
Geçiş 1 saat 8-10cm 2-3 dk 60-90 sn
Fazı 3 saat
Servikal Muayene
Servikal muayenede 5 önemli parametre değerlendirilmelidir.

1. Silinme (efansman) : Servix uzunluğunun azalmasıdır. Servix


uzunluğu yarısına inmiş ise %50 silinme var demektir.
2. Açılma (Dilatasyon) :Servikal açıklığın değerlendirilmesidir.
İki parmak serviks içine sokularak değerlendirilir.Komplet
durumunda 10 cm açılma vardır.
3. Prezente olan kısmın seviyesi : Sıfır hattı tam spina ischia
düzeyinde olan hattır. Bunun üzerinde ise -1, -2, -3, -4, -
5 altında ise +1, +2, +3, +4, +5 olarak ifade edilir. +5
durumunda fetal baş introitusdan görülür.
4. Membranların değerlendirilmesi : Membranlar yırtılmış mı ?
Bu ele poş gelip gelmemesi ile değerlendirilir.
5. Servix pozisyonu : Anterior, posterior, orta pozisyonda
olabilir. Doğuma hazır serviks öne döner. Ayrıca muayenede
pelvik kemik çatı da değerlendirilmelidir.
1. Evrede Takip
• Anne değerlendirilir.
• Vulva hazırlanır.
• Fetal elektronik monitörizasyon : Yakın ÇKS takibi, veya
kardiotokografi ile izlem.
• Kontraksiyon takibi
• 4-6 saatte bir annede vital bulgu takibi.
• 2-3 saate bir pelvik muayene
• Oral alımın kesilmesi
• 60-120 ml/saatten sıvı verilmesi (elekrolit ve % 5 dextroz)
• Boşaltıcı lavman yapılması
• Mesanenin boşaltılması
• Membranlar açıldıktan sonra amniyotik mayinin gözlenmesi
• Anneye nasıl ıkınması gerektiği öğretilmelidir.
• Doğumu hızlandırmak için gerekirse amniotominin yapılması
• Anne bilgilendirilir.
Serviksin dilate olmasından sonra primiparlarda
30 dak ile 2 saat arasında, multiparlarda ise 5-30
dak arasında değişir. Bu sırada kontraksiyonlar
1.5-2dak da bir gelip, 60-90 sn sürer.
İkinci evrede baş perineyi gerdikçe vulvar açıklık
ileri ve yukarı doğru yönelir. Perine 5 cm
kalınlıktan 2.4 mm lik bir zar inceliğine ulaşır.
Başın çıkışı sıraında çok gerilen vulvar açıklık
yırtılabileceğinden bu bölgeye epizyotomo
yapılarak vajinal açıklık genişletilir.
Doğum eylemi sırasında başın
yaptığı kardinal hareketler

ANGAJMAN

İNİŞ

FLEKSİON

İÇ ROTASYON
EKSTANSİYON

DIŞ ROTASYON
EXPULSİON
Angajman
Başın bipariyatal çapının pelvis girimini
geçme mekanizmasıdır. Fetüs başı
genellikle ön arka kutrunu pelvisin
transvers kutruna paralel olacak şekilde
pelvise girer. Bu pozisyonda başın en
küçük kutrui pelvis giriminin en geniş
kutruna paralel gelecek şekilde pelvise
girer. Buna sinklitizm denir.
FLEKSİON İLE BAŞIN ÇAPININ
KÜÇÜLMESİ
İç rotasyon
Başın pelvis çıkımından kurtulabilmesi
için oksiputun öne yani simfisis pubise
doğru dönmesi gerekir. Böylece başın en
uzun kutru çıkımın uzun kutruna uyum
yapar.
Ekstansiyon
İnternal rotasyon tamamlanıp baş vulvaya
ulaştığında ileri drecede fleksiyon
halindedir. Başın perineden sıyrılıp
çıkabilmesi için geriye doğru bükülmesi
yani ekstansiyon hareketini yapması
gerekir.
Dış Rotasyon
Omuzların pelvisin ön arka çapı ile
paralel pozisyonu alabilmeleri için
yaptıkları 45 derecelik dönme hareketi ile
gerçekleşir.
Ekspulsiyon

Eksternal rotasyondan sonra önce üst


omuz simfisis pubisin altından doğar,
daha sonra annenin bebeği itme gücü ile
alt omuz doğar. Omuzların doğmasından
sonra vücudun geri kalan kısmı hafif bir
traksiyonla doğar.
2. Evrede Takip
 Annenin tekniğe uygun ıkınması sağlanır.
 Annenin tekniğe uygun solunum yapması sağlanır.
 Yakın fetal monitörizasyon yapılmalı : 15 dakikada bir
ÇKS dinlenmeli veya monitörizasyon yapılmalıdır.
 Vajinal tuşe ile bebek başının ilerleme durumu takip
edilir.
 Taçlanma sırasında epizyotomi yapılır.
 Annenin gayreti övülür.
 Anne bilgilendirilir.
Annenin tekniğe uygun solunum yapması
sağlanır.
Kontraksiyon başladığında paramedik
anneye iki kısa nefes almasını sonra üçüncü
nefesini alıp tuttuktan sonra doğum
masasının kenarlarından tutarak ,
abdominal kasları ile bebeği aşağı doğru
itmesini söyler.
Bu itme sırasında valsalva manevrasının
fizyolojik etkisinden kaçınmak için yavaşça
nefes verilmesi tercih edilir.
Bu yöntem ile kadın birkaç kez derin
solunum yapar, sonra nefesini 5- 6 sn tutar
ve bebeğini aşağı doğru iterken üfler gibi
ağzından çok yavaşça nefes verir.
Annenin ağzını açarak bağırması yararlı
değildir.
Kontraksiyon arasında annenin tam
gevşemesi ve dinlenmesi sağlanır.
Eylemin Üçüncü Evresi
Plasentanın Ayrılma Belirtileri
Ani vajinal kanama
Umblikal kordun boyunda uzama
Uterusun fundusunun umblikus hizasına
yükselmesi
Uterusun küre şeklini alması
Simfisis üzerine bastırıldığında
kordonun içeri çekilmemesi
3. Evrede takip
 Plasentanın ayrılma bulguları gözlenir.
◦ Uterus yuvarlak, sert hale gelir
◦ Ani bir kan boşalması olur
◦ Plasenta ayrılması ile beraber abdomen seviyesinde olan uterus pelvis
boşluğuna iner
 Plasentanın aşağıya inmesi ile beraber kord uzunluğu da artar.
 Plasentanın doğumu sağlanır. İki türlü plasenta çıkışı vardır.
◦ Duncan : Matenal yüzden doğma, plasentanın doğumundan önce
kanama görülür.
◦ Shultze : Fetal yüz ile doğma
 Plasenta tam ayrılmadan önce asla çıkarılmamalıdır.
 Kendiliğinden çıkmayan plasenta manuel olarak çıkarılabilir.
 Plasenta ve eklerinin tam olup olmadığı değerlendirilmelidir.
 Anne bilgilendirilir.
Eylemin Dördüncü Evresi

Eylemin dördüncü evresi plasentanın


doğumundan sonraki ilk 4 saati ve
annenin vital bulgularının stabilleşmeye
başladığı süreci içerir.
4. Evrede takip
 Epizyotomi ve diğer laserasyonların onarımı yapılır.
 Perine temizliği yapılır, perineye steril ped kapatılır,
bacaklar indirilir.
 Bebek anneye verilir.
 Kanama takibi yapılır.
 Atoniye karşı dikkatli olunur. (fundus kontrolü)
 Yaşam bulguları alınır.
 Perine ödem, hematom yönünden gözlenir.
 Anne yalnız bırakılmamalı, anneyle sözel iletişim
sürdürülür
 Annede titremeler görülebilir. Battaniyelerle örtülebilir.
Epizyotomi
Doğum eyleminde fetus başı perineye gelip, perineyi
kabarttığı durumda perinedeki direnci kırmak ve olası
yırtılmaları önlemek için perinede bulbo-kavernos
kasına yapılan insizyondur. Vulvada yaklaşık 4-5
cm’lik bir insizyondur. Hemen hemen her doğuma bu
insizyon açılır.Tamiri kolaydır. İki türlüdür :
◦ Median : Orta hattadır.
◦ Mediolateral : Orta hattan uzaktadır
Uygulandığı durumlar
• İlk doğum, makat geliş
• Rijit perine
• Önceki doğumlardan kalma skar dokusu
olduğunda
• İri fetüs
• Prezentasyon-pozisyon bozukluğu
• Gelen kısım perineye dayandığı halde 5
dakikada doğum olmamış ise
• Forseps ve vakum uygulamaları
Epizyotomi işleminden sonra paramediğin
sorumlulukları, ağrıyı ve rahatsızlığı
gidermek, enfeksiyonu önlemek ve
iyileşmeyi sağlamaktır.
İyileşmeyi hızlandırmak ve rahatsızlığı
gidermek için;
Kuru sıcak uygulama (lamba)
Nemli sıcak uygulama
Buz uygulaması
Eylemde annenin rahatlatılmasında
kullanılabilecek nonfarmakolojik
yöntemler
çiftlerbu konuda daha önce hazırlanmamış
olsalar da eylem sırasında solunum teknikleri,
masaj, dokunma anneyi rahatlatmak için
kullanılabilir.
Dikkat ve dikkati dağıtma her ikisi birlikte
ağrının algılanmasını etkileyen faktörlerdir.
Eylemde gerginlik ve stres azaltılarak
gevşeme tekniklerine odaklanma enerjinin
doğum için kullanılmasını sağlar.
Doğum eyleminin sonunda paramedik;

Plasenta ve zarları dikkatli bir şekilde dışarı çıkarır


ve tümünün çıkıp çıkmadığını değerlendirmek için
amniyos zarı ve plasentayı dikkatlice gözden
geçirir.
Bebeğin 1. dakika ve 5. dakika Apgar skorlaması
yapılır.
Neonatal bakım
Solunum yolu açılır
Sıcak ve kuru tutulur
K vit uygulanır
Aşı yapılır.
Annesinin bebeğini kucağına alması ve
emzirmeye başlaması sağlanır
APGAR
Görünüm
◦ 2: Tam pembe
◦ 1: El ve ayaklar mor
◦ 0: Tüm vücut soluk ve mor
Nabız (en önemli bulgu)
◦ 2: >100 atım/dk
◦ 1: <100 atım/dk
◦ 0: Yok
APGAR
Tonus
◦ 2: Normal
◦ 1: Zayıf
◦ 0: Yok
Refleks (ayak tabanına fiske vurma)
◦ 2: Uyarıya yanıt verir
◦ 1: Uyarıya zayıf yanıt verir
◦ 0: Yok
APGAR
Solunum (ikinci en önemli bulgu)
◦ 2: Düzenli solunum
◦ 1: Zayıf solunum
◦ 0: Yok

7 -10 hafif destek yeterli veya gerekmez


4 - 6 orta derecede destek gerekir
0-3 canlandırma gerekir
KAYNAKLAR
TAŞKIN L (2016). Doğum ve Kadın
Sağlığı Hemşireliği. XIII.
Basım. Akademisyen Tıp Kitabevi Ankara.

You might also like