You are on page 1of 3

Ceza Hukukunda İkili Ayrım:

Ceza Hukuku:
1) Maddi ceza hukuku
a) Genel kısımlar
b) Özel kısımlar

2) Ceza muhakemeleri

● Maddi ceza hukukunda genel ve özel olmak üzere ikili bir ayrım vardır. Genele ilişkin
konular suça ilişkin genel ilkeleri incelerken ceza hukukunun özel kısımları ise kanunda
belirlenmiş olan suç tiplerini inceler.
● Suç tiplerinin bu şekilde ikili bir ayrıma gidilmesinin sebebi suç tiplerinin özel olarak
cezalandırılabilir olup olmadığını yani meşru olanla olmayan arasında bir ayrıma gidilmesi
açısından önem arz eder.

Suç Tiplerinin Cezalandırılabilir Olup Olmaması Neden Önemlidir?


Devletin kanunda belirlenmiş olan suç tiplerinin belirlenen sınırlar dahilinde hangi haller
gerçekleştiğinde ihlale yol açacağı ve bunun sonucunda müeyyideye başvurup
başvurmayacağı konusu açısından önemlidir. Hukuk kurallarının öngörülebilir ve açık olması
gerektiği kabul edildiği için de yapılan bir eylemin suç teşkil edebilmesi için de kanunda
önceden belirtilmiş olması gerekir. Bu durum da kanunilik ilkesi ile bağlantılıdır.

Kanunilik İlkesi:

● Kanunilik ilkesi öze ilişkin kanunilik ilkesi ve biçimsel kanunilik ilkesi olmak üzere ikiye
ayrılır.

Biçimsel kanunilik ilkesinde;

⮚ Biçimsel kanunilik ilkesinin temelini açıklık oluşturur.

⮚ Toplumun hukuk yaratmasına izin verilmez. Kanunlarda belirlenmiş ilkeler ve kurallar


vardır ve yargıçlar kanunlarda belirtilen sınırlar dahilinde karar verirler veya yorum
yapabilirler.
⮚ Bireylerin temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmıştır.

Öze ilişkin kanunilik ilkesinde;

⮚ Kanunlarda kurallar ayrıntılı bir şekilde tek tek yazılmamıştır.

⮚ Genellikle genel hatlar belirlenir ve bu sınırlar içerisinde yargıçların yorum yapma


alanları geniştir.
⮚ Toplumun yerleşmiş davranışları ve anlayışları dahilinde kurallar belirlenir. Yani
kanunları toplum oluşturur.
⮚ Bu ilkenin olumsuz özelliklerinden biri bireylerin temel hak ve özgürlükleri güvence
altına alınmamıştır.

● Suçların tasnifi yapılırken birçok ölçüt kullanılır ama ana tasnif ölçütü olarak suçun
hukuki konusunu göz önünde bulundururuz. Suç teşkil eden fiilin ihlal ettiği
menfaate hukuki konu deriz.
● Suçun maddi konusu ise suç teşkil eden eylemden zarar gören kişiye ya da şeye denir.

● Her suçun ihlal ettiği bir menfaat olurken bu suçtan zarar gören olmak zorunda
değildir. Kısaca her suçun hukuki konusu vardır ancak her suçun maddi konusu
olmayabilir.

1. HAYATA KARŞI SUÇLAR


Suçun hukuki konusu hayat varlığıdır!!!

Öldürme Suçu
● Suçun mağduru insandır.

● Bazı hallerde suçun mağduru ile maddi konusu birleşir. Öldürme suçunda da suçun
mağdurunun ve maddi konusunun objesi aynıdır.
● Suçun mağdurunu düşündüğümüzde ceza hukukunda ve medeni hukukta ele alınan
kişilik kavramı farklı esaslara göre belirlenmiştir. Medeni hukukta sağ ve tam
doğumla birlikte kişilik kazanılır. Ayrıca ceninin ana rahmine düşmesiyle birlikte kişi
haklara ehil olmuş olur.
● Ceza kanununda insan öldürme suçunda mağdur, ceninin anne karnından
ayrılmasıyla kişilik kazanacağı düzenlenmiştir. Burada bebeğin göbek kordonunun
kesilmiş olup olmaması önemli değildir.
● Türk Ceza Kanunu anne karnındaki cenine tamamen kayıtsız kalmamıştır.

● Anne karnındaki ceninin hukuki durumu öğretilerde farklılık arz etse de Fransız
öğretisinde anne karnından çıkarıldığında bebek yaşatılabilecekse (Bu yaklaşık olarak
bebeğin altı aylık olmasından sonraki dönemi kapsıyor) cenin ceza hukukunun
konusu olabilir.
● Tüzel kişiler veya tüzel kişilikleri olmayan topluluklar da suçun mağduru olabilir.

● İnsan olma faaliyeti doğumla başlar ve ölümle sonuçlanır. Ceza hukukunda ceninin
anne karnından ayrılmasıyla birlikte kişilik kazandığından bahsettik. Bireyin hangi an
itibariyle kişiliğinin sona erdiği ile ilgili de iki ihtimal mevcuttur: Beyin ölümü ve
tabii/doğal ölüm.
● Organ ve doku nakline ilişkin ölüm anını düşündüğümüzde kişinin beyin ölümü
gerçekleştiği takdirde kişilik hakkının da sona ereceği kanunda düzenlenmiştir. Ancak
bu düzenleme istisnai bir düzenlemedir. Öldürme suçu bakımından
değerlendirdiğimizde ölüm anı kişinin tabii/doğal ölümüdür. (Ötenazi gibi sebepler
istisnailik oluşturmaz!)
SORU: Kişinin alması gereken tedaviyi reddetmesi halinde ne olur?
o Kişi isnat yeteneğini kaybetmemiş ve alması gereken tedavi kendisi için hayati
önem teşkil etse de kişi bu tedaviyi reddederse bunun sonucunda kişiye bu
tedaviyi alması için hukuk düzeni zorlayamaz. Ancak kişinin isnat yeteneği
varken tedaviyi reddedip sonrasında isnat yeteneği kaybetmesi halinde ise bu
yeteneğini kaybettiği andan itibaren tedavi edilmesi gerekir.
NOT: Bir bireyin sahip olması gereken özelliklerden farklı olarak eksik şekilde doğan
yani insan sayılamayacak kadar fiziksel duruma sahip olan kişiler (hilkat garibesi)
olması halinde de insan suçunun mağduru olabilirler.

● Ceza hukukunda ihmal; kişinin yapması gereken bir davranışı yapmaması olarak
tanımlanır.
● İnsan öldürme suçu her türlü araçla gerçekleştirilebilir.

● İnsan öldürme suçu sonuçlu suçtur. Sonuçlu suç, suç olduran davranış
gerçekleştikten sonra bir zararın ortaya çıkması değil eylemin kanunda belirtilen ve
öngörülen şekilde gerçekleşmesi haline denir. Kanunda sınırları belirlenir.
● Ceza kanununda hazırlık aşaması cezalandırılmaz.

Hazırlık Aşaması Ne Zaman Biter?


Bir örnek üzerinden anlatacak olursak, kişi eski eşini öldürmek amacıyla takip etse ve
öldürmek için birtakım gerekli olan eşyaları almış olsa bu hazırlık aşaması evresidir.
Ancak kişi takip ettiği eşini iş çıkışına kadar görüş açısında bekleyip uygun anı bulup daha
önceden öldürmek için almış olduğu silahı eski eşine doğrulttuğu an itibariyle hazırlık
aşaması bitmiş olur. Yani takip etmesi, silahı satın alması, esi eşini gözetleyecek şekilde
beklemesi bütün bunlar hazırlık aşamasını oluşturur. Silahı doğrulttuğu an itibariyle ise
artık hazırlık aşaması biter. Hazırlık aşamasının başlangıç anı ise kişinin o suçu işlemek
için harekete geçtiği andır.
Bilgilendirme
Güneş Hocanın derste söylemiş olduğu makale: Gebe Olduğu Bilinen Kadına Karşı
İşlenen Kasten Öldürme Suçuna İlişkin Bazı Tespit ve Değerlendirmeler.

-ALEYNA YILMAZ-

You might also like