Professional Documents
Culture Documents
CHOH - Kasten Öldürme Suçu
CHOH - Kasten Öldürme Suçu
HÜKÜMLER
üBir başka örnekte, bir kişi bir kayıkçıyı öldürecek derecede yaralar.
Kayıkçı, henüz yaranın etkisi ile ölmeden önce ani bir fırtınanın
çıkması sonucunda kayığının devrilmesi nedeniyle ölür. Bu
durumda, kayıkçı yaralanmasaydı bile ölecek olduğu için, ölüm
neticesi ile yaralama fiili arasında nedensellik bağı yoktur.
üDiğer taraftan, yukarıdaki örneğe benzer şekilde, bir kişi bir
kayıkçıyı öldürecek derecede yaralar ve kayıkçı, bu yaranın
etkisiyle yelkeni iyi yönetemediği için kayığın batması sonucunda
ölürse, ölüm neticesi ile yaralama fiili arasında nedensellik bağı
mevcuttur.
üBu bağlamda “izin verilen risk” kavramına da değinmek gerekir. Zira, failin
fiilinin, suçun konusu üzerinde, izin verilen riskin dışında bir tehlike
yaratmamış olması gerekir. Eğer izin verilen riskin dışında bir tehlike
yaratılmışsa, objektif isnadiyetin varlığı kabul edilmelidir.
ü“İzin verilen risk”, hukuken izin verilen tehlike yaratma alanıdır. Toplumsal
gelişmenin sağlanabilmesi için, tehlikeli nitelikteki bazı faaliyetlerin
yapılmasına ve böylece daha az önemli olan hukuki değerlerin ihlal edilmesi
tehlikesinin göze alınmasına hukuken müsaade edilmektedir. Müsaade edilen
bu alanlara izin verilen risk alanı denir.
üÖrneğin, kara trafiğine katılmak risk içerdiği halde mevcut yasal
düzenlemelerle bunlara izin verilmekte ve izin verilen risk alanı içerisinde
hareket eden kişi sorumlu tutulmamaktadır.
Dr. F. Umay GENÇ
Nedensellik Bağı ve Objektif İsnadiyet
üÖrneğin, A, B’yi öldürmek üzere ateş eder ve B yaralanır. Hastaneye kaldırılan
B, hastanede yangın çıkması sonucunda ölür. Bu olayda, A’nın fiili ile B’nin
ölümü arasında nedensellik bağı mevcuttur. Ancak, bu netice, A’ya objektif
olarak isnat edilemez.
Zira A, olayın gelişimine hakim/egemen değildir. Ölüm sonucu, rastlantı
sonucunda failin hareketiyle birleşen başka bir sebepten kaynaklanmıştır. Bir
başka deyişle, olayın gelişimi itibarıyla netice atipik bir nitelik arz etmektedir.
• Sonuç olarak;
o Objektif isnadiyet, hareket ile netice arasındaki bağın varlığı tespitte şart teorisinin
ilkelerinin benimsenmesini ve fakat neticeye sebebiyet veren her hareket eşit
değerde olmadığından doğal anlamda nedenselliğin hukuki bir değerlendirmeyle
tamamlanmasını esas alır.
o Ceza hukuku bakımından sadece sebep-sonuç ilişkisi yeterli değildir. Ayrıca, bir
neticenin; faile, insan olma özelliğinden kaynaklanan kabiliyet durumuna göre, kendi
eseri olarak yüklenip yüklenemeyeceği de önemlidir.
o Bir başka anlatımla, hareket ile netice arasında nedensellik bağı mevcut olsa bile eğer
netice faile objektif olarak isnat edilemiyorsa failin sorumlu tutulması mümkün
değildir.
• Suçun maddi unsurlarında hata - TCK m. 30/1: “(1) Fiilin icrası sırasında
suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten
hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır.”
ØBu hatanın konusunu suçun maddi unsurları oluşturur. Suçun maddi
unsurlarına ilişkin bilgisizlik veya eksik ya da yanlış tasavvur söz
konusudur.
ØKast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilinmesini gerektirir (TCK m.
21/1).
ØSuçun kanuni tanımındaki unsurların bilinmemesi halinde kasten işlenen
bir haksızlıktan söz edilemez.
ØSuçun maddi unsurundaki hata kastı kaldırır ise de, failin taksirli
sorumluluğu saklıdır.