Professional Documents
Culture Documents
• Neonatal çizgi
Süt dişlerinde mine kalınlığı daimi dişlerin yarısı kadardır. Aynı şartlar altında süt
dişlerinde çürük, daimi dişlerin iki katı hızla ilerler ve kolaylıkla dentine ulaşır.
Süt dişlerinde prenatal mine/dentin daha homojen ve iyi mineralize iken, postnatal
mine/dentin daha yoğun ve mineralizasyonu düzenli olmadığından daha porözdür.
Büyük hacimli ve genç bağ dokusu karakterindeki süt dişi pulpasının ve etrafındaki
dokuların dolaşım kapasitesinin yüksekliği, fizyolojik bir hiperemi meydana getirerek
dişin yapı bakımından zayıflamasına ve çürüğe hazır hale gelmesine neden olmaktadır.
Genç dentin henüz formasyonunu tamamlamış ve organize matriks ile mineral elemanlar
arasında tam bir düzen kurulamamıştır.
Dişin yoğunluğu daha az, dış etkenlere karşı duyarlılığı daha büyük, dayanıklılığı daha
zayıf ve geçirgenliği daha fazladır.
Pulpa odaları geniş, pulpa dokusu bol damarlı genç bağ dokusu karakterinde ve dış yüzeye
daha yakındır.
• Bu polimerler dişlerin düz yüzeyinde yapışkan bir plak meydana getirir ve tükürük
kaynaklı koruyucu elementlerin dişe ulaşmasını engeller.
Oral streptokoklarından mutans streptokokları, diş çürüğü etiyolojisinde önemli bir role
sahiptirler. Mutans streptokok grubunda yedi farklı bakteri türü bulunmakta ve bunların
içerisinde S.mutanslar dental plaktan en sık izole edilenler ve en karyojenik olanıdır.
S.mutanslar dişler üzerinde kolayca koloni oluşturabilirler, yüksek asidojenik ve asidürik
özelliklere sahiptirler. Beslenme ile alınan sukrozu laktik asite fermente eder ve mine
matriksinin çözünmesine yol açar. Suda çözünmeyen ekstraselüler polisakkaritler (glukan
ve fruktan) üretip, bakterilerin diş yüzeyine yapışmasını sağlar. S. mutansların bu
özellikleri çürük meydana getirebilmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca S. Mutanslar
intrasellüler polisakkarit (glikojen) üretimi de yaparlar. Ortamda karbonhidrat olmadığı
durumlarda intrasellüler polisakkariti kullanarak asit üretirler.
Mutans streptokok grubunun üyesi olan S.sobrinus da çürük oluşumunda ikinci önemli
mikroorganizmadır. S. mutanslar sıklıkla fissürlerde bulunmasına karşın, S.sobrinus
aproksimal bölgelerde daha fazla miktarlarda izole edilir. S.sobrinus daha çok düz yüzey
çürüklerinde etkilidir.
Oral floranın %1’ini oluşturan laktobasiller, çürük başlangıcından çok özellikle dentin
dokusunun yıkımında yani çürüğün ileri evrelerinde daha etkilidirler. Laktobasiller,
asidojenik ve asidürik bakteriler olduğundan plak pH’sının düşük olduğu yerlerde ve aktif
çürük lezyonu içerisinde çoğalırlar. Laktobasiller, tükürükten, diş yüzeyinden, dilin
dorsumundan, mukoz membranlar, sert damaktan ve dental plaktan izole edilirler. Diş
yüzeyine afiniteleri düşüktür ve mikrobiyal dental plakta az miktarda bulunurlar.
Çürükle ilişkili bakteri gruplarından aktinomiçesler, her türlü glukozu fermente eder ve
laktik asit, daha az miktarda asetik ve suksinik asit ve eser miktarda formik asit üretirler.
En çok subgingival mikroflora ve insan kök yüzey çürüklerindeki plaktan izole edilirler.
Bütün çocukların supragingival plağında aktinomiçeslerin bulunduğu ve varolan
mikroorganizmaların % 50’sini oluşturdukları bilinmektedir.
ÇÜRÜĞÜN SINIFLANDIRILMASI