Professional Documents
Culture Documents
Dişlerde görülen anomaliler bazen süt dişlerini bazen daimi dişleri bazen de tüm dentisyonları
etkileyebilir. Bu anomaliler bazen tek dişte lokal olarak bazen de tüm dişlerde gözlenebilir. Dental
anomalilerin nedenleri çok farklı olabilmektedir. Süt dişine gelen bir travmatik yaralanmanın daimi
dişi etkilemesinden, annenin kullandığı ilaçlara, geçirdiği hastalıkların diş sistemini etkilemesine kadar
farklı farklı etkiler nedeniyle dental anomaliler gelişebilmektedir. Bu dersimizde dental anomaliye
sebep olan etkilerden değil dental anomalilerin sınıflandırılmasından bahsedilecektir.
A- Sayı anomalileri
B- Boyut anomalileri
E- Durum anomalileri
A- SAYI ANOMALİLERİ
1- Diş Eksiklikleri
Dental laminadaki fiziksel problem, yer darlığı, dental epitel fonksiyonundaki bozukluk,
mezenşim indüksiyon bozukluğu, damak yarıklığı gibi nedenler etken olabilmektedir. Eksik dişler en
çok; alt çene ikinci premolar dişlerde ve üst çene lateral dişlerde gözlenir. 20 yaş dişlerinin eksikliği ise
diş eksikliği sınıflamasına genellikle dahil edilmez. Diş eksiklikleri farklı hastalıklarla ortaya çıkabileceği
gibi hiçbir hastalığı bulunmayan sağlıklı bireylerde de gözlenebilir. Bu durumda sınırlı sayıda diş
eksiklikleri ile karşılaşılmaktadır. Daimi dişlerde eksiklik daha fazla gözlenmektedir. Diş eksikliklerini 3
alt başlıkta incelemek mümkündür.
1. Hipodonti: (Parsiyel oligodonti) 20 yaş dişleri hariç tutularak 5'den daha az dişin eksik olması
• Ektodermal displazi
• Chondroektodermal displazi
• Akhondroplazi
• Riger’s sendromu
• Williams sendromu
• İncontinentia pigmenti
• Seckel sendromu
Bu hastalıklardan en çok karşılaşılanlardan bir tanesi Ektodermal displazidir.
Ektodermal displazi
Rieger’s sendromu
Yeri gelmişken gözün beyaz kısmında yani sklerada mavilik bulunan hastalara da çok dikkat
etmek gereklidir. Bu hastalarda osteogenezis imperfekta rahatsızlığı diğer bir ismi ile cam kemik
hastalığı gözlenmektedir. Hasta bize gelmeden önce uzun kemiklerinde birkaç kez kırık yaşamış
olabilir. Bu nedenle diş çekimi gibi işlemler çok dikkat gerektirir.
Normal biçim ve boyutta olan fazla dişlere "suplementer diş", normal biçim ve boyutta
olmayanlara "süpernumerer diş" denilmektedir. Fakat genel olarak hepsi fazla diştir. Fazla dişlerden
üst orta kesiciler arasında olanlara "meziodens", azı dişlere yakın fazla dişlere " paramolar diş", azı
dişlerin distalinde yer alan dişlere "distomolar diş" adı verilmektedir.
Süt dişlenmede diş fazlalığı ender gözlenir. Daimi dişlenmede ve erkelerde daha çok
rastlanılır. En çok üst çenede fazla diş bulunur. Fazla dişler diğer dişleri konumsal olarak etkilemiş ise,
çene kavisini bozuyor ise, oklüzyonu engelliyor ise çekilmesi uygundur. Fakat çekim kararı için
ortodonti uzmanına danışmak iyi olur.
• Cleidocranial displazi
• Apert sendromu
• Gardner sendromu
• Down sendromu
• Crouzon sendromu
• Sturge weber sendromu
• Oral fasial dijital sendromu
• Hallermann streiff sendromu
1- Gerçek Genel Mikrodonti veya Makrodonti: Tüm dişler normalden büyük ya da küçük,
anatomik form normal yapıdadır.
2- Genel Relatif Mikrodonti veya Makrodonti: Çene büyüktür. Normal dişler küçük görünür. Ya
da çene küçüktür normal dişler büyük gibi gözükür.
3- Tek Dişte Mikrodonti veya Makrodonti: Tek bir diş büyük ya da küçüktür
ŞEKİL/BİÇİM ANOMALİLERİ
- Carabelli tüberkülü: Özellikle daimi üst 6 yaş dişi meziopalatinal yüzeyinde, bazen de üst süt 2. azı
dişi meziopalatinal yüzeyinde fazladan tüberkül
- Bolk tüberkülü:
-Krona yapışık odontomlar: Odontomlar sert doku oluşumlarıdır. Diş sürerken krona yapışabilirler.
-Kama form dişler: Sivri yapıya sahip bir kron söz konusudur. Kök yapısı normaldir.
-Dens evaginatus: Premolarların lingual ve bukkal kusplarının arasında okluzal yüzeyde fazladan bir
cusp.
B) Kökü ilgilendirenler
-Köke yapışık odontomlar: Odontomlar sert doku oluşumlarıdır. Diş sürerken köke yapışabilirler.
- Taurodontizm: Çok köklü dişlerde pulpa odasının apiko-okluzal yönde normalden daha geniş olması.
Amelogenezis imperfecta, down sendromu, otodental displazi gibi bazı hastalıklarda daha sık
gözlenir. Üç tipe ayırmak mümkündür. Hipotauradontizm: pulpa odasının normale göre apikal yönde
bir miktar genişlemesi, mezotauradontizm: pulpa odasının kökün yarısına kadar genişlemiş olması,
Hipertauradontizm: pulpa odasının apekse kadar geniş olması
- Kök ve kanal sayısında değişiklik: Kök sayısında fazlalık ya da azlık, bazen de kök sayısı normal fakat
kanal anatomisi veya sayısı farklıdır.
- Köklerin biçim anomalisi (Dileserasyon): Dişin gelişimi sırasında travmaya bağlı kron veya kökte
oluşan angulasyon
- Sementin hiperplazisi: Sement dokusunun fazla bir şekilde birikmesi ile daha kalın bir kök yapısı
gözlenmesi. kökün her yerinde olmak zorunda değil. yalnız bir kökte, yada kökün bir kısmında
gözlenmesi mümkündür.
-Kaynaşma (Füzyon): İki dişin dentin seviyesinde birleşmesi, Dişler sayıldığında genellikle bir diş eksik
olarak tespit edilir. Birleşmiş diş tek bir diş olarak sayılır. Fakat bazen diş sayısı olması gerektiği gibi
çıkmıştır. Bu durumda bir dişin fazla bir dişle füzyon yaptığı düşünülebilir. İki ayrı kök fakat büyük bir
diş yapısı gözlenir.
- İkiz dişler (Geminasyon): Bir diş germinin bölünmesi, İki kron tek kök oluşması. Genellikle büyük
tek bir kök ve kocaman bir kron yapısı vardır. Füzyonda ise iki kök yapısı gözlenmektedir.
- Concrescence: Kök oluşumu tamamlandıktan sonra sement seviyesinde birleşme. Posterior dişlerde
görülür.
-Dens in dente: Mine organının katlanarak gelişimini sürdürmesiyle oluşan diş içinde diş görüntüsü.
Kronda, kökte yada dişin tüm uzun ekseni boyunca gözlenebilir. Tip 1: sadece kronda, Tip 2: mine
sement sınırından apekse doğru uzanır. İkinci bir apek yoktur. Torbayı andıran bir yapıya sahiptir. Tip
3: mine sement sınırından apekse doğru uzanır. Apeksde ikinci ibir foramen söz konusudur.
D- DOKU/ YAPI/KALSİFİKASYON ANOMALİLERİ
Amelogenesis İmperfecta
Herediter Mine Displazisi, Herediter Kahverengi Mine, Herediter Kahverengi Opalesent Dişler
gibi farklı isimlerle de anılmaktadır. Mine matrix proteinlerini kodlayan genlerde defekt vardır. 4 farklı
tipe ayrılmaktadır. Tip I (Hipoplastik Tip): Normal ya da renkleşmiş ince bir mine tabakası, dişler
arasında kontak noktaları kaybolmuştur. Tip II (Hipokalsifiye Tip): Minenin kalınlığı normal
kalsifikasyonu hatalıdır. Dentin bazı bölgelerde açığa çıkar. Tip III (Hipomature Tip): En hafif tipi olup
mine kahverengi sarı renktedir. Tip IV: hipoplastik, hipokalsifiye ve taurodontizmin birlikte görüldüğü
tipdir.
Dentinogenesis İmperfecta
Dentin yumuşamıştır. Sağlam mine defektli dentin üzerinde tutunamaz. Dişler ıslanmış şeker
görünümündedir. Kahverengi mor renkli dişler vardır. Kökler kırılgan ve kısadır. 3 farklı tipte
gözlenmektedir. Tip I: Osteogenezis imperfekta (cam kemik hastalığı, en önemli özellik mavi sklera)
ile birlikte görülür. Pulpa odası obliterasyonu vardır. Tip II: Tip I e benzer fakat kemik hastalığı eşlik
etmez. Tip III: Dişler şeffaftır. Pulpa çok geniştir.
Osteogenesis İmperfekta
En önemli karakteristik özellik mavi sklera gözlenmesidir. Cam kemik hastalığı da denilir.
iskelet sistemini oluşturan özellikle uzun kemiklerde spontan kırıklar vardır. Sağırlık, dişlerde
hipoplaziler ve gelişim bozuklukları gözlenir.
Dentinal Displazi
Mine normal yapıdayken atipik dentin formasyonu söz konusudur. Tip I (Radiküler Tip):
kökler kısa, kanallar izlenemez. Apikal radyolusensi gözlenebilir. Tip II (Koronal Tip): Süt dişlenmede
opalesent renk, daimi dişlenme normal renk.Geniş koronal pulpa.Kök kanalları tıkalı.
Rejyonel Odontodisplazi
Bu hastalıkta ilginç olarak çenenin bir yarısı etkilenir. Bazen bu etki orta hattı geçebilir.
lokalize bir duraklama söz konusudur. mine ve dentin tabakası ince yapıda ve kökler kısa
görünmektedir. Bu durumdaki dişler hayalet dişler olarak da anılmaktadır.
E- DURUM ANOMALİLERİ
Enversiyon: Dişin ters dönmesi.Kökün ağız içinde kronun alveol kemikte olması