You are on page 1of 6

KMÜ402

KİMYA MÜHENDİSLİĞİ TASARIMI II

= Ders Notları =
1

KISIM I PROSES VE TESİS TASARIMINA GİRİŞ


Bölüm 1. Proses Tasarımına Giriş
Tasarım, istenen bir amaca ulaşmak için fikirlerin bir araya getirilmesi, sentezlenmesidir
(Sinnot, 1985). Tasarım, bir problem için yenilikçi bir çözümün ortaya konduğu bir faaliyettir,
bir sanattır. Bir moda tasarımcısı giysi modeller; bir otomobil tasarımcısı araba modeller; bir
proses tasarımcısı ise belli ürünleri elde etmek üzere kurulacak üretim tesisleri tasarlar. Bu
örneklerin her birinde, yeni bir ürün yaratılır ya da varolan eski bir ürün yeni bir yöntemle
üretilir (Baasel, 1990).
Tasarımın alışılagelmiş bir matematik probleminden farkı, birden çok kabul edilebilir
cevabın olmasıdır. Teorik olarak bir “en iyi” cevap olabilir, fakat bunu kesin olarak
gösterecek veriler nadiren bulunur. Saptansa bile, “en iyi” tasarım, zamana, yere ve firmaya
göre değişebilir (Baasel, 1990). Tasarım problemlerini diğer tipte mühendislik
problemlerinden ayıran temel özellik, tasarım problemlerinin az tanımlanmış olmasıdır;
problemin ifadesinde, tasarım problemini tanımlamak için gerekli bilginin yalnızca çok küçük
bir kısmı verilir. Eksik bilgileri sağlayabilmek için, kullanılacak proses birimlerinin ne tipte
olacağı ve birbirine nasıl bağlanacağı; ayrıca, uygulanması gereken sıcaklık, basınç ve akış
hızı değerleri hakkında kabuller yapılmalıdır. Proses sentezi olarak bilinen bu faaliyet zordur,
çünkü aynı amaca ulaşmak için çok sayıda (104 – 109) yol vardır. Proses tasarımı ardışık
olarak daha ayrıntılı olan bir seri sentez ve değerlendirme kademesinden ilerler. Bu tipte bir
çözüm yaklaşımı “mühendislik yöntemi” olarak tanımlanır. Mühendislik yöntemi, başlangıçta
basit bir çözümün oluşturulmasını ve sonrasında bu basit çözüme ayrıntıların eklenmesini
gerektirir (Douglas, 1988).

1.1 Kimya Mühendisinin Rolü

Bir mühendisin amacı, insanlığa faydası olan madde ve sistemleri tasarlamak ve üretmektir.
Dolayısıyla, kendi çalışma alanının dışında olanların da nasıl ve neden yapıldığını bilmesi
gerekir. Sonuçta, o alanlarda uzman olan birçok kişiyle iletişim halinde olması gerekecektir.
Sanayi, zor bir görevi üstlenecek ve onu en kısa zamanda, en düşük maliyetle ve en az
çabayla başarılı bir şekilde tamamlayacak kişiler aramaktadır (Baasel, 1990).

Kimya mühendisleri kimyasal proses sanayilerinin başlıca dört alanında görev


yapmaktadır: araştırma-geliştirme, tasarım, üretim ve satış. Tasarımda, hangi yeni ürünün,
neden ve nasıl üretileceğinin bulunmasında yaratıcılıklarını ortaya koyarlar (Biegler, 1997).
Kimya mühendisinin görevi; miktarları ve verimleri hesaplamak, proseste ve depolamada
maddelerin ele alınmasını ve işlenmesini takip etmek, madde ve enerji denklikleri, kütle ve ısı
aktarımı, akışkanların akışı, ayırma işlemleri, reaksiyona giren sistemlerin denge durumu ve
termodinamiği, katalizörlerin davranışı ve kimyasal reaksiyonların kinetiğiyle ilgili teknik
bilgileri uygulamaktır. Ayrıca, bir mühendis, her bir temel işlem için ayrıntılı maliyet
hesapları da yapabilmelidir. Bir kimya mühendisi, bir tasarımdaki pratik sınırlamaları asla
gözden kaçırmamalıdır. İyi bir mühendis, projeyi ticari olarak hayata geçirme kararının
verilmesinde en iyi katkıyı sağlayabilmesi için, kimya mühendisliği ekonomisi bilgisine de
sahip olmalıdır (Peters and Timmerhaus, 1980; Vilbrandt and Dryden, 1959).
İyi bir kimya mühendisliği tasarımı yapabilmek için, mühendislik problemlerini çözme ve
kimyasal tesis donanımı ile yerleşimi konularında ilgili olmak; ayrıca, koşulları ve verileri
başarılı bir biçimde analiz etme ve gözlemci olma becerilerine de sahip olmak gerekir.
Tasarımcı, sıcaklık, basınç, korozyon, erozyon, metal yorulması ve aşırı basınç veya vakum
gibi başka etkenler ile ilgili problemleri de içeren belli bir kimyasal işlem için uygun en
2

ekonomik sistemin ya da cihaz biriminin saptanması ile ilgilenir. Tasarım yapabilmek için
gerekli teknik beceriler, matematik, kimya, fizik, teknik çizim, termodinamik, akışkanlar
mekaniği, mekanik, elektrik, yapı malzemeleri gibi pek çok konularda kapsamlı bir eğitimi
gerektirir (Vilbrandt and Dryden, 1959).

1.2 Kimya Mühendisliği Tasarımı

Kimya mühendisliği tasarımı, tüketicilerin ürün ihtiyacını karşılamak için kurulacak üretim
tesisine ilişkin proses, cihaz ve bina tasarımlarını içerir. Bina ve cihaz, proseste minimum
madde işlemi yapılarak en verimli üretimi verecek şekilde tasarlanmalıdır. Tüm değişkenler
göz önüne alınarak, her bir cihazın en ekonomik şartlarda çalışmasını, hammaddelerin ve
ürünlerin depolamasını ve varolan tesisin çalışmasını aksatmadan genişlemesini sağlayacak
öngörüler yapılmalıdır. Kütle ve enerji aktarım hızları ve kimyasal değişim problemleri
tasarımın merkezinde yer alır. Bina tasarımı ve tesis yerleşimine ilişkin tasarım yapılırken,
patlama, yangın ve kimyasal yaralanma riskleri, çalışanların güvenliği, proses buharı ve
gücünün ekonomik bir biçimde dağıtılması ve gerektiğinde üretimin artırılması göz önüne
alınması gereken başlıca faktörlerdir. (Vilbrandt and Dryden, 1959).

Herhangi bir tasarım problemine uygulanan “mühendislik yaklaşımında”, birçok varsayım


yapılır. Bu yaklaşım sonuçlara belisizlikler şeklinde yansıyacağından, kabuller sadece gerekli
durumlarda ve kesin olarak doğru olduklarında yapılmalıdır. Bir tasarım projesini sürdürme
yaklaşımları, içerdikleri ayrıntı ve doğruluk derecelerine bağlı olarak, aşağıdaki şekilde
sınıflandırılabilir (Peters and Timmerhaus, 1980):

 Ön tasarım ya da hızlı kestirim tasarımı, önerilen proses üzerinde daha fazla çalışmanın
yapılmasına ilişkin kararın verilmesinde temel oluşturmak üzere yapılır. Tasarım, yaklaşık
proses yöntemleri ve kaba maliyet kestirimlerine dayanır. Hesaplamalarda harcanan
zaman minimum düzeyde tutulur.
 Ayrıntılı kestirim tasarımı daha ileri seviyede çalışmanın uygun görüldüğü durumlarda
yapılır. Prosesin maliyet-kâr potansiyeli ayrıntılı analiz ve hesaplamalarla belirlenir.
Tasarım, cihazların kesin teknik özelliklerini içermez.
 Ayrıntılı tasarım, önerilen prosesin ticari açıdan başarılı olacağı kestirim tasarımında
belirlenmişse yapılır. Tesisin tüm bileşenleri için tam teknik özellikleri verilir ve hassas
maliyetler çıkartılır. Bu tip bir tasarım, tesisin yapımına imkân verecek son planların hızlı
geliştirilmesine yetecek bilgiyi içerir.

Bir hedefe ulaşmak amacıyla izlenebilecek olası yollar incelediğinde, tasarımcı olası
tasarım sayısını azaltacak birçok faktörle kısıtlanır; ancak yine de nadiren tek bir olası
çözüm, tek bir tasarım olacaktır. Kısıtların doğasına bağlı olarak, hedefe ulaşmak için
genellikle birkaç alternatif yol, hatta birkaç “en doğru” tasarım olabilir. Dış kısıtlar, yani fizik
yasaları, hükümet yönetmelikleri ve standartlara dayanan bazı kısıtlar, sabittir ve hiç
değişmezler. Ancak, proses tipi ve koşulları, malzeme ve cihaz seçimi gibi iç kısıtlar sabit
değildir, esnektir ve tasarımcının seçimine bağlıdır. Kurulan tesislerin kar sağlama
zorunluluğu olduğundan, ekonomik faktörler ana kısıtlardır. Zaman da bir diğer kısıttır. Bir
tasarımın tamamlanması için verilen süre, göz önüne alınacak alternatif tasarım sayısını
genellikle kısıtlar. Bir tasarımın gelişme aşamaları Şekil 1.1’de gösterilmektedir.
3

Hedef
(tasarım özellikleri)

Veriler, fiziksel özellikler


ve tasarım yöntemlerinin
toplanması

Olası tasarımların
yapılması

En uygun tasarımın
seçilmesi ve
değerlendirilmesi
(optimizasyon)

Son tasarım

Şekil 1.1 Tasarım Prosesi (Sinnott, 1985)

Tasarımcı, belirli bir ihtiyacı karşılamak üzere, bir ürün ya da bir üretim prosesi için bir
tasarım oluşturur, genel hedef çerçevesinde tüm prosesi oluşturan çeşitli birimlerin
gereksinimlerini de belirler ve karşılar. Tasarıma başlarken, önce bütün etkiler ve veriler
toplanır. Bu kademe, tasarımda en fazla zamanın harcandığı kısımlardan biridir. Olası
çözümlerin analiz, değerlendirme ve seçim için ortaya konması, tasarım prosesinin yaratıcı
kısmıdır. Olası çözümler için fikirlerin üretilmesi, seçim aşamasından ayrı tutulamaz. Seçim
prosesi aşağıdaki aşamaları içerir:

 Olanaklı tasarımlar (inanılır, güvenilir) – dış kısıtlar çerçevesinde,


 Olasılı tasarımlar (uygun, yapılabilir) – iç kısıtlar çerçevesinde,
 Olası tasarımlar – uygun aday tasarımlar,
 En iyi tasarım (optimum) – en uygun çözüm olarak seçilen.
Olası tasarımlar arasından en iyi tasarımı seçmek, genellikle ayrıntılı bir çalışma ve
maliyetlendirme gerektirir (Sinnott, 1985).

1.3 Tasarımın Hedefi

Ürün tasarım programlarının temel hedefi, firmanın ürünlerini ve ürün yelpazesini rekabet
açısından güçlü bir pozisyonda tutarak, daha fazla mal satmak ve daha fazla kar elde etmektir.
Bu hedefe, ürün yelpazesini çeşitlendirmek, kar getirisi düşen bir ürünü geliştirmek veya yeni
bir ürün ile değiştirmek ve/veya yan ürünlere ya da atık ürünlere değer kazandırmakla
ulaşılabilir. Yeni bir ürünün üretilmesine, var olan bir tesisin genişletilmesine ya da
yenilenmesine karar verilirken en önemli faktör genellikle ekonomi faktörüdür (Vilbrandt and
Dryden, 1959).
4

Tasarım, sanayinin ya da toplumun var olan ya da planlanan bir gereksinime olasılı bir
cevap bulunduğunda, ortaya çıkar. Bu gereksinim çoğunlukla o an piyasada bulunan bir
ürünle karşılanabilmesine rağmen, yeni bir ürünün daha iyi iş göreceğine, maliyetinin daha az
olacağına, daha kısa sürede ve daha az çabayla üretilebileceği öngörülebilir. Birçok firma,
rekabet gücünü koruyabilmeleri ve piyasada tutunabilmeleri için ürünlerinin ve ilgili
proseslerinin sürekli olarak değiştirilmesi gerektiğinin farkındadır. Bir şirketin herhangi bir
ürününü satabilmesinin nedeni, ürününün rakip ürünlerden daha kaliteli ya da daha ucuz
olmasıdır. Eğer bir firma sürekli olarak proses maliyetlerini düşüremez, kaliteyi artıramaz ve
eski ile yeni ihtiyaçları karşılamak adına yeni ürünler geliştiremez ise, pazardaki payını
kolayca kaybedebilir. Yeni bir ürünün icadı iki farklı araştırmacı tarafından yaklaşık olarak
aynı zamanlarda gerçekleştirilebilir. İlk üreten standartları belirler ve pazara hakim olur.
Dolayısıyla, yeni bir ürünün mümkün olan en kısa süre içinde geliştirilmesi son derece
önemlidir. Zaman, araştırmacılar açısından da önemli bir faktördür. Bir icadın sadece birkaç
ay önce gerçekleştirilmesiyle, firma ürün patentine rakip firmalardan daha önce sahip olabilir
(Baasel, 1990).

1.4 Tasarımın Kapsamı

Bir tasarım projesinin gelişimi her zaman bir ilk fikir ya da plan ile başlar. Bu ilk fikir
projenin kapsamının belirlenebilmesi için mümkün olabildiğince açık şekilde tanımlanmalıdır.
Tasarımcı, gereksinimleri tam olarak öğrenebilmelidir. Genel özellikler, ilgili laboratuar ve
kimya mühendisliği verileri ilk fikir ile birlikte sunulmalıdır (Peters and Timmerhaus, 1980).

Herhangi bir projede, kapsamın yazılmasının yapılan ilk işlem olması önemlidir. Böylece,
proje çok fazla ilerlemeden hatalar düzeltilebilir. Ön tasarımın ana amacı kabul edilebilir
hassasiyetle maliyet kestirimini sağlamak olduğundan, böyle bir projenin kapsamında
kestirimin neleri içereceği belirtilmelidir. Mühendis dikkatli olmaz ise, ilk kapsam gerekli
olan her şeyi içermeyebilir. Eklenen her yeni şey kestirilen maliyeti arttırır. Öngörülen bu
maliyet çok artarsa, proje iptal edilebilir. Kapsamı tanımlamak için gerekli olan bilgiler
Çizelge 1.1’de verilmektedir.

Çizelge 1.1 Kapsamın İçeriği (Baasel, 1990)


1. Ürün (paket boyutlarını da içermeli)
2. Ürün miktarı (her bir ürün için)
3. Ürün kalitesi (her bir ürün için)
4. Depolama ihtiyacı (her bir ürün için)
5. Ham maddeler (her bir ürün için)
6. Ham maddelerin kalitesi
7. Ham madde depolama gereksinimi
8. Yan ürünler
9. Kullanılacak proses (dönüşümleri ve verimi de içermeli)
10. Atıkların yok edilme gereksinimi
11. Servis akımı ihtiyaçları
12. Genişleme gereksinimi
13. Tesisin konumu
14. İşletme süresi (saat/yıl)
15. Tamamlama tarihi
16. Nakliye gereksinimi
17. Laboratuar gereksinimi
18. Özel güvenlik şartları
5

Sınai proses kuruluşlarının birçoğunun bünyesinde, yeni iş değerlendirme ve/veya


geliştirme ya da tüzel gelişim planlama grubu bulunur. Proje kapsam önerisi yetkili kişilerce
onaylanır, aksi takdirde çaba ve harcamalar amaçsız şekilde artabilir. Bu aşamada, bir genel
proje yöneticisi görevlendirilir (Ludwig, 1988).

You might also like