You are on page 1of 3

KORONAVİRÜS TERMİNOLOJİSİ

(VERSION FRANÇAISE-TURQUE)

Ali Hasar, 18 Haziran 2020

A
cellule hôte: konak hücre; içinde virüslerin
achat de panique: panik alışverişi.
çoğaldığı veya virüs tarafından enfekte
agent infectieux: enfeksiyöz ajan;
edilen hücre.
enfeksiyon etkeni.
céphalée: baş ağrısı (mal de tête).
ageuesie: agüzi, tat alamama.
chaîne de l’infection: bulaşma/enfeksiyon
angine: anjin, boğaz ağrısı. (mal de gorge)
zinciri.
anosmie: anozmi, koku kaybı.
chambre à pression négative: negatif
aplatir la courbe: eğriyi düzleştirmek;
basınçlı oda; bir hastalığın, enfekte bir
salgın grafiklerinde virüsün yayılımını
hastadan diğer insanlara yayılmasını
engellemek için uygulanan strateji ve
önlemek için kullanılan tıbbî oda.
önlemleri kapsar.
charge virale: virüs yükü.
assistant virtuel: sanal asistan;
clinique de dépistage: tarama kliniği.
koronavirüsle ilgili bilgi sağlayan aygıt.
cluster (grappe): yığılım (anglicisme).
asymptomatique: belirti göstermeyen,
confiné: sokağa çıkması kısıtlanmış,
semptomsuz, bulgusuz.
karantina altına alınmış.
atténuation: azaltma, hafifletme.
confinement: sokağa çıkma kısıtlaması,
auto-isolement: kişinin diğer insanlarla
karantina.
iletişimini kısıtlaması, dış çevreye karşı
contact étroit: yakın temas.
kendini tecrit etmesi.
contagiosité: bulaşıcılık.
autosurveillance: kendinin gözetimi;
coude-à-coude: iki kişinin dirsekleriyle
kendini denetleme, kendini izleme; kişinin
birbirini selamlaması.
bulunduğu ortama göre kendini ayarlaması.
courbe épidemique: salgın eğrisi.
B
D
bilan: bilanço, tetkik.
décès: ölüm.
blouse: doktor önlüğü, cerrahî önlük.
déconfinement: kısıtlamanın kaldırılması,
karantinanın sona ermesi.
C
démondialisation: küreselleşmenin geri
çevrilmesi.
capacité d’intensification: kapasitenin
désinfectant: dezenfektan; el antiseptiği.
artması, artış kapasitesi.
diagnostic: teşhis.
cas: vaka.
diarrhée: ishal.
cas confirmé: doğrulanmış vaka.
dyspnée: nefes darlığı.
cas index (patient zéro): bir salgında
hastalığa yakalanan ve bunu yayan ilk kişi;
E
hasta sıfır, sıfır numaralı hasta.
cas primaire: ilk vaka.
échantillon: (hastadan alınan) numune.
cas probable: olası vaka.
cas suspect: şüpheli vaka.
écouvillonnage: burun ya da ağız gibi interruption de service: hizmetin kesilmesi.
yerlerden ucunda pamuk olan steril bir isolement: izolasyon, tecrit.
çubukla numune alınması işlemi. (eküvyon)
éclosion: salgın. L
écran facial: yüz siperliği.
éloignement social (sanitaire/physique): latence: gecikme, gizlilik, henüz ortaya
sosyal mesafe. (distanciation sociale) çıkmama.
épreuve sérologique: serum testi. lavage des mains: el yıkama.
éradication: kökünü kazıma, imha, yok
etme. M
espérance de vie: ortalama yaşam süresi.
expectoration: balgam. masque (chirurgical): (cerrahî) maske.
matière contaminée: mikrobik
enfeksiyonları taşıyabilen cansız nesne.
F menace pour la santé: sağlık tehditi.
mésinformation: yanlış bilgilendirme.
fatigue: hâlsizlik. mettre en quarantaine: karantinaya almak.
fièvre: ateş. mode de transmission: bulaşma yolu.
filiation: filyasyon, virüsün kaynağını tespit mortalité: ölüm oranı.
etmek amacıyla virüsün temas hâlinde
olduğu kişilerin taranması. N
foyer d’infection: salgının yoğunlaştığı yer.
frisson: titreme. nausée: bulantı.
nouvelle flambée: yeni dalga.
G

gant (médical): (tıbbî) eldiven. O


goulette: damlacık.
guérir: iyileştirmek, tedavi etmek. organisation mondiale de la santé: dünya
sağlık örgütü.
H oxygénothérapie: oksijen tedavisi.

hémoptysie: hemoptizi, öksürükle kan


tükürme. P
hypoxémie: hipoksemi, kandaki oksijen
seviyesinin azalması. pandémie: küresel salgın.
pénurie: kıtlık.
I pneumonie: zatürre.
poignée de main: tokalaşma, el sıkma.
immunité collective (grégaire): sürü poing-à-poing: iki kişinin yumruklarıyla
bağışıklığı, toplum düzeyinde bağışıklık. selamlaşması. (fist bump)
incubation: kuluçka (epidemiyoloji). propagation: yayılma. (vitesse de
infection nosocomiale: hastane propagation)
enfeksiyonu.
inflammation: iltihap, kızarma. R
insuffisance respiratoire: solunum
yetmezliği. récession: durgunluk, küçülme, daralma,
intubé: entübe, solunum güçlüğünün yavaşlama (ekonomi).
iyileştirilmesi için cihaza bağlı kişi.
(intubation)
réservoir: enfeksiyona neden olan
bakterinin doğal çevresi ya da kaynak aldığı
yer, konakçı, rezervuar.
rétabli: iyileşen hasta.

soins intensifs: yoğun bakım.


stigmatisation: damgalama, etiketleme; bir
kişiye ya da gruba karşı alaycı aşağılama.
super-contaminateur: süper bulaştırıcı.
système immunitaire: bağışıklık sistemi.

thermomètre infrarouge: kızılötesi


termometre.
toux sèche: kuru öksürük.
transmissible: bulaşıcı, yayılabilir.

vague: dalga.
ventilateur: solunum cihazı.
virologie: viroloji; virüsleri inceleyen bilim
dalı. (virologue)
virucide: virüs öldürücü.
virulence: virülans, bir mikrobun hastalık
yapabilme şiddeti.
volatilité: uçuculuk, değişkenlik, fiyatlarda
görülen dalgalanma.
vomissement: kusma.

zoonose: zoonoz; hayvandan insana,


insandan hayvana geçen hastalık.

KAYNAKÇA

* Ressources du Portail linguistique du


Canada, Gouvernement du Canada.

* Santé Publique France.

* Tıp Terimleri Sözlüğü, ODTÜ.

You might also like