You are on page 1of 14

Pek Ali Büyük Üstat,

Pek Münevver, Münevver Üstatlarım,


Büyük Kadoş Şövalyesi Kardeşlerim,

Bize verilmiş Tezin konusu << “Bir Kadoş Şövalyesi’ne, ‘Kelâm’ın sırrı’ ne ifade
eder?”sorusu ile tanımlanmıştır.

Tezimin Konusunu gereken özende açıklığa kavuşturabilmek için, Ritimizin inisiyatik öğretisi
ile geçirdiğimiz süreci, sürecin içinde yer alan, her bir derecede açıklanan öğreti ve sırları,
öğrenme ve çözümleme tekniklerini, İnisyatik öğrenmenin yönteminin kazandırdığı derin
düşünebilme, özümseme, Neden ve Niçinleri, daha geniş araştırabilme yöntemleri sayesinde
elde ettiğimiz zengin bilgilerle,Vicdanımızın derinliklerinde kendimizi tanımaya, anlamaya ve
nihayet ‘’NUR,,un kaynağına yaklaşabilmek için, gerek duyageldiğimiz,içimizde varolduğuna
inandığımız Hiper Enerjilerin harekete geçirilmek suretiyle,Sezgimizi artırarak, Şuurlu İnanç
aşamasına geçmek gerektiğini kavramış bulunuyoruz. Kadoş Şovalyeleri için Postülalar
kadar açık olan, olmaz ise olmaz FAZİLETLERİ, görevin üstünlüğü prensibi içinde yoğun
çabalar sarfederek öğrenmeye çalıştık. Gelişmemizi remzeden her derecede, insanlığın
düşünerek özümsediği, yaşama geçirilmesinin sosyal pratikler açısından çevreyle ilişkilen-
dirilmesi de dahil, çabalarımız içine kattığımız çeşitli bilgilenme kaynakları, Ökültizm,
Ezoterizm ve Maji Bilgileri ürünlerinin, günümüz bireyi için de hala geçerli olduğu,her birinin
Işığından ders alarak yaşama katılmasının, Ritimize dair Felsefenin (EKSR Felsefesinin)
omurgasını oluşturduğuna inanadığımız KADOŞ ŞOVALYESİ bir Mason olabilmenin, daha
ilk adımında karşılaştığımız, tefekkür hücresi ve içinde ilk kez gördüğümüz VİTRİOL’(Arzın
Derinliklerine git, gizli taşı bulacaksın.=Gerçeğin aranıp bulunacağı yerin insanın kendi
vicdanı içinde olduğu anlamına karşılıktır.) kelimesinin derin anlamıyla başlıyan sürecin,ilk
basamaklarından birinde yani,Kalfa Derecesinde farkına vardığımız,Yücelerin Yücesi ve
Evr.Geom. Düzenini Kuran Yüce Varlığın, ve O’nun İlahi İrade Kanunlarının, incelememiz
gereken konuların başında geldiği, bu sürecin çok iyi incelenmesinin gerekliliğini Masonik
eğitimimizin daha başında gördük.

Bu eğitimin sonunun KADOŞ ŞOVALYESİ Derecesine bağlanması,ona izafe edilen E.U.M.


Ülküsünün her bir Mason Kardeşime yükümlediği fazilet , davranışların ve toplumsal
pratiklerin neler olması gerektiği, Karanlıkların Aydınlığa nasıl çevirileceği hipotezi ve 3.ncü
Mabedin İnşaasının,yaşamakta olduğumuz zaman kesitinde oluşturulmasının gerekliliği, bu
Mabedin tüm insanları kucaklayabileceğinin,her inanç sahibince anlaşılır olması gerektiği ve
bu uğurda sonsuza dek aralıksız olarak çalışmanın gereğini öğrendik.

EKSR felsefi deredecelerinde aldığımız inisiyatik eğitimin,KADOŞ ŞOVALYESİ Masonu,nasıl


inisiye ettiğini, vasılı bir KADOŞ olabilmenin özeliklerini eksiksiz tekrarlıyarak,KELAMIN
SIRRI’nın anlamını, daha kolay kavrayabiliriz diye düşünmekteyim.

Önce ESKR felsefi dereceleri içinde aldığımız, bu amaca uygun bilgileri daha yoğun aktardı-
ğını düşündüğüm bazı derecelerin bilgilerine kısaca değineceğim.

Page | 1
Bunların başında 13.ncü Derece Süleyman Royal Arch’ı derece bilgisi gelmektedir.
Bu derece bilgileri içinde,Esas varlığın Sefirotlarını,Akik Taş Üzerine yazılı olan Iod, He, Vav,
He ‘nin En Yüce Kavramı oluşturduğunu ve bu kelimelerin teleffuzunun imkansız
olduğunu,zira aradaki tüm kelimelerin Tufanla birlikte kaybolduğunu, derecenin efsanesin-
den elde ettiğimiz bilgilerinden öğrenmeye başladık.Gerçeğin okunabilmesi için, kaybolmuş-
ların araştırılmasının, İlim ile Dini,..Felsefe ile İlahiyatı,..birbirlrin önünü açan,her tür
Nedenleri ve Niçinlerin cevaplanmasına olanak tanıyan,bunlardan her birinin insana özgü
Akıl yürütme alanları olduğunu öğrendik. Biz Masonlar tüm çalışma ve gayretlerimizi bu
uğurda yapacağımıza dair her tür görevi yükümlendiğimizi, özellikle Tam Bağımsız ve Hür
olamnın ilk ve tek koşulunun Hürriyeti temin etmek olduğunu belleğimize kazıdık. Tam ve Ali
bir Mason, olabilmenin eşsiz bilgilerine, vasıflandırılamaz derecelerin sonuncusu olan 14 ncü
derecede verilen bilgiler ile kavuştuk. Bu derecede Faziletin Birleştirdiklerini Allah’ın Ayırma-
yacağı bilgisi ile, Mutlak’ı doğru kavrayabilmenin iki kaynağından birinin, Beşeri,yani İnsanda
var olan Akıl, Zeka ve Çalışkanlıkla elde edildiği, ikincisinin ise, İlahı olduğu yani Peygamber-
lerce ve Vahiy yolu ile gelenler olduğunu öğrendik.Tam ve Ali Bir Mason olabilmenin erdemi-
ne kavuştuk. Mason bu iki kaynağı tam bir Ahenk içinde birleştirendir tümcesini günlük
yaşamımızda tekrarlar olduk. Bu ergin bilgilerle donanımlı Mason,Fazilet bilgilerini almış,
Tekemmüle kavuşmuş,vicdanında Allah kavramı oluşmuş,İnanmanın şartının İman etmekten
geçtiğini kavramış, insanın içinde var olan Hiper Enerjlerle de, Harekete geçerek, Şuurlu
inanacın doğmasını başlatmış, işte bu inanç vicdanları aydınlatan bir’’ NUR,, olmuştur. Bu
dereceden alınan yüce erdemlerle, Hakikati arayan Mason, Aydınlığın aranmasının sonsuz-
luğuna giden yoluna, almış olduğu bu ivme ile yani elde ettiği bu NUR ile katılacaktır artık.
17.Derece Doğu Batı Şovalyeliği derecesi ile Şovalyelik erdemlerinin Mason olabilme
yönünde düşünme,gelişme ve yaşamına rehberlik ettiği , bu yüce duyguları besleyen,bu
uğurda çalışanları canları pasına korumanın gerekli olduğuna inanan Bilgelik yolcu-
ları,Mason Şovalyeler, Gerçeğin aranmasına devam ederek Dinler arasında farklar bulunsun
veya bulunmasın,bütün insanlar EUM inanç ve kavramı etrafında samimi olarak birleşebilir-
lerse, sözü edilen farklar, çeşitli Dinlere mensup olanların birarada barış ve esenlik içinde
yaşamalarına asla engel olmaz fikri uygulamasının,gittikleri doğu dinleri Kutsal topraklarında
olduğunu görmüşler ve bu durumdan etkilenerek,gördükleri toplumsal yaşamın değerlerini,
tüm dünyaya egemen, değişmez bir öz olarak benimsenip hayata geçirilmesinin önemini,
inandıkları Gerçek Din’lerinin her tür baskısına rağmen, yaşamlarına yansıtmışlardır.

Kadoş Şovalyesi adayları,18.Derece ye ait bilgiler içinde verilen, Gerçeğin yani Hakikat’in
bulunabilmesinin koşullarına, Görünen Tabiat ve Tabiat olayları içinde var olduğu kesin ola-
rak bilinen Evrensel Sırların, derinlemesine araştırmakla çözümlenebileceği, İman,Şefkat ve
Ümit’le donanımlı bu yolculuğun, bilgi edinme ve araştıma ve çabalarımızı desteklediği,
Tabiatı yani DOĞA’yı iyi bilenlerin,görünen her olguyu derinlemesine inceleme becerilerini
gösterenlerin, ölümsüzlüğü bulacağını öğrenerek, kaybedilmesine asla tahammül edemedi-
ğimiz yoğun Ümit ile, arama çabalarının sürdürülmesinin gerekliliği bilgilerini de belleklerine
katarak, Ali Skoçyalı derecesine eriştirilmiştir.

Bildiğiniz gibi,19 derece, Ali Skoçyalı derecesi olup, bu derecede ile verilen bilgiler bütünü,
KADOS KONSEYi derecelerine Masonları daha da yaklaştırmaktadır.
Bu dereceden itibarenTüm İnanç Sistemlerindeki Ezotorik Bilgilerle,Tek Tanrılı Dinlere ait
Bilgiler ve bu dinlerin her birine ait, Vahiy Yolu ile gelmiş ve Peygamberleri tarafından
iletilen Her Din’ne ait olduğunu bildiğimiz İlahi İrade Kanunlarını daha detaylı anlatan, her
birini daha anlaşılır kılan İlahiyat Bilgileri (Tevrata ait Kabala ve Talmud, Hırıstiyanlığın ve
Page | 2
Müslümanlığın Kelam Bilgileri,) Doğu Kökenli Evren ve İnanç Bilgileri,Kadim Bilgiler,
Bunlar içinde en Eski ve Kökü yaklaşık 16.000 yıl öncesine kadar gittiği var sayılan Mısır
Hermetizmi, Hz. İbrahimle birlikte başladığı varsayılan Kabala açıklamaları,Talmud, Antik
Çağ Felsefesi, Pagan İnanç Sistemleri,Gnostik Felsefe,Metafizik yaklaşımlar, Ortaçağ ve
Aydınlanma çağı Felsefi bilgilerinin tamammı olabildiğince incelenerek KADOŞ ŞOVALYE-
LİĞİ Derecesine ulaştirildik..Bu derece bilgilerine en yakın içerik 19.ncu ALİ SKOÇYALI
Derecesi bilgileri ile verilmekte olduğunu,daha detaylı araştırdığımızda gördük. Bu
araştımlara dayalı olarak aktarılacak bu Tez ölçeğindeki bilgiler kısaca şöyle sıralanmıştır.
*-Bütün Ruh’lar Allah’dan çıkmıştır. Hiç sönmeyen Ebedi Nur’a dönerler.
*-Cesaret; Şefkat, fedakarlık ve kahramanlıkla karşılaştırılacak olursa, Sürgün,fakirlik ve
ızdıraplar birer mükafattır.
*- Işık;İnsana özgü hataları yendiği,karanlıklar kaybolduğu zaman ebediyyen hür olacağız.
*- Işık ebedi,Hakikat ölümsüzdür.Hata ise böyle değildir.
*- Her yok oluştan sonra,yepyeni bir doğuş meydana gelir.Sevgi ve Işığın Kanunu İhtirasları
yok edecektir.
*- Tozların içinden <<Hayat Ağacı>> yükselecek ve Sevginin,bağışlamanın ve Yapılan iyilik-
lerin gerçek Allah’ını dünyaya gösterecektir.Bu Allah insanlığın velinimeti,gerçek babası,EUM
dır.
*- Aralarındaki farklılıklara ve zıtlıklara rağmen,dünyadaki her şey,hep sonsuz ve ebedi
kozmik Ahengi vücuda getirir.
*- Anlamak istemeyen kimse Doğadakileri, en basit şeyleri bile, bir mucize olarak kabul
eder.Dünyada olup bitenlerin sonuçları ve değişiklikleri üzerinde fazla durmaksızın,bunların
hepsini, Nedenlerini ve Niçinlerini doğru kanıtları ile cevaplıyabilmek için, araştırmalarımızı
kesintisiz sürdürmeliyiz.
*- Kardeş Sevgisini, her insanda bulunan İlahi bir kıvılcım diye adlandırdığımız Evrensel
Kanuna uyarak (İlahi İrade Kanunlarına uyarak) barış içinde yaşamalıyız.
*- İnsanlık, sonsuz Aydınlığı aramakla daima uğraşmış ise de,uzun bir süreçte, karanlıklar
içinde yaşamıştır.Tüm insanlar,Aydınlığın Karanlığa karşı olan bitmeyen savaşında,Allah’ın
tıpkı aletleri olmuşlardır..
*- Tolerans’sızlık,ayrıcalık ve zulüm yapmayacak; fanatizm,kin, nefret ve şiddet tohumlarını
Serpmeyecek; İnsanların kardeşliği ve Allah’ın EUM.nın Babalığı muzaffer olacaktır.
*- İnsanlığı yakıp kavuran kör olası ihtiraslar ateşi, Typhon ve Abiram tarafından körüklen-
meye devam etse bile,İdealin şahane kudreti,Üstadlarımızın sarsılması imkansız,kesin vakar
ve suküneti,insanlarda bulunan İlahi ve de Sonsuz Kıvılcım,Ölümsüzlüğün ve hiç sönmeyen
ışığın zaferini sağlıyacaktır.
*- Yapageldiğimiz her şeyin,diğer İnsanlar üzerindeki etkisi ile yaşamaya devam ettiğini de bu
derece bilgileri ile öğrenmiş bulunuyor ve KADOŞ Yolculuğuna devam ediyoruz.
*- Semavi Şehirde Mabed yoktur.EUM ile Onun açıklanamaz Kelimesi Bütün Evrenin
Mabedidir.
Mason, yukarda sıralanan Adalet ve Hürriyetin elde edinilmesindeki emeğin bilincinde
olup,her zaman Aydınlığın Karanlığa üstün geleceğinin kabulü ile yaşamına devam eder.
Zafer elbette Aydınlığın olacaktır.Alfa ile Omega’yı birlikte okuyabilen kişi sevgiyi öğrenerek,
her insan kendi son’unun yeni bir başlangıç olduğunu,belirli bir zaman diliminin sonsuza dek
uzayıp gitiğini,kötülüğün iyiliğe dönüştüğünü anlar.

Masonlar,Kadoş Konseyi derecelerinde, Evrenin Oluş ve sebelerini, çeşitli Dinleri,Bilimleri ve


Evreni oluşturan olayları derinlemesine inceler. Evrenin yaradılışı, İnsanda var olan Hiper
Enerjiyi harekete geçirerek Bilimin sınırlarını Metafizik olgularla zorlayarak,öbür taraf için de
Page | 3
arınmanın yollarını bulup Şuurlu İnancın tadına ve Erdemine vararak Tanrının Melekut’na
girebilmenin çalışmalarına, yoğun çaba sarfederek başlar.

EKSR.nin öğretisi içinde gördüğümüz 19.ncu derece ile başlıyan ve 27.nci derece bilgilerinin-
de dahil olduğu ara derecelerin herbirinde, Masonun kendini düzeltmesi,kusurlarını tamamen
gidererek sözüne ve hareketlerine güvenilir bir insan olabilmenin, tarihi süreçleri de adeta
yaşatılarak her birinden dersler alması,Tötanik Haç’ın anlamını kavrayıp yeni bir basamağa
sıçrayacağı,mükemmelliği temsil eden her bir eşkenar üçgenden oluşturulmuş, dört eşkenar
üçgenin birleştirilmesi ile oluşturulmuş Tötanik Haç’ın merkezinde bulunan bir Mason
olduğunun farkındalığına kavuştuğu, bu Haç’ın Merkezinin yukarıya, yani Gerçeğe doğru
açılması ile,Merkezden yukarıya doğru yürüme gayretini sürdürebilen Masonların,öğrendikleri
Erdem ve Faziletleri,dört bir yana yayabilecek güç ve yeteneğe kavuşmuş olduğu,nihayet
Kadoş Şovalyeliğine erişmeye ramak kaldığını bu süreçle daha da yoğun anlamağa başlar.

Nihayet,28.nci derece ile başlıyan,29 derece ile devam eden öğretilerle,Doğa,Evren Hareket
halindeki Enerji, Din ve İnanaç ve İman eden İnsanın,kazandığı tüm Erdem ve Faziletlerle,
KADOŞ ŞOVALYE’liğine nasıl gelindiğini ve bir Kadoş Şovalyesinin insancıl donanımlarının
neler olduğunu,bu donanımlı bir Kadoş Şovalyesinine KELAMIN SIRRI’nın neler ifade etiğini
daha bir yoğun anlamaya başlıyacağız.
Tezimizin EKSR felsefesine ve Kadoş Şovalyesi ilkelerine uygun açıklanmasındaki ana
etkenin << Kadoş Konseyi Dereceleri >>ne ait felsefi bilgiler oldğununu ve bu derecelerde
açıklanan Evrensel Sırların derinlemesine incelenebilmesinin içimizdeki Hiper Enerjilerin
harekete geçirilebilmesi ile oluşabileceğinin kesin bir koşul olduğunu anlıyor,seziyor ve
görüyoruz. Kelamı ve Kelamın Sırrı’larını daha iyi anlayıp kavrayabilmek için,KADOŞ
KONSEYİ DERECE’lerinden,28.Derece Güneş Şovalyesi,29.Derece Saint Andre Şovalyesi
Derecesi ve Areopajımızın sonuncu derecesi olan KADOŞ ŞOVALYESİ DERECE’si ile
bizlere verilmek istenen daha bir derin düşünce, hareket ve davranışlarımızdaki belirgin
Metamorfozun ve sonra gelen yetkinliğin, nasıl elde edilebileceğinin yol haritası bu yoğun
bilgilerle belleğimize adeta yerleştirilmiş bulunuyor. Bu derecelerdeki bilgileri,Tezimiz
içeriğine uygun,kısa anlatımlarla ortaya koyarak, KADOŞ ŞOVALYELİĞİ’nin biz Masonlara
neleri yükümlediğini nitelikli bir şekilde anlayıp kavrayarak,KELAMIN SIRRI’nin ne ifade
ettigini daha zengin ve detayli bir sekilde çözümleyebileceğimizi düşünmekteyim

İlk olarak 28 nci Derece de verilmek istenen bilgilerin kaynağının dayandığı noktaları hatırla-
mamız gerekiyor.Bu derecede, bize rehberlik edecek öğretiler ve verilmek istenen mesajların
konusu ve doktriner yapısı ve mesajı, asıl tema’sı kısaca (Zira bu sunumum Tez olduğu için
uzatamıyorum) şöyle sıralanabilir;

*-Doğa bir güçtür. Akıl ve Tanrıya ait tüm Sırları her an gözler önüne serer.Bu nedenle her
devinime ( Hareket Kanunu) ait sırların Tanrıda olduğuna işaret eder.
*-Görünen Her şey, Görünmeyenin görüntüsüdür.
*-Yukarda olan aşağıda olana benzer,
*-Evrendeki her zıt kuvvet, daima bir dengeyi oluşturur.
*-Ölüm yoktur.Sadece olmuş olan, bir değişiklikten ibarettir.
*-Felsefe bir tür yolculuktur,hep öğrenmek ama hiçbir zaman ideal gerçeğe varamamaktır.
*- Masonluğun Ahlak yasası,felsefenin ortaya koyduğu ahlak yasasından daha kapsamlıdır.

Page | 4
Albert Pike Bü.,Üs.,mız bu derece ile ilgili bilgilerin anlatımını Moral and Dogma eserinde
çok uzun olarak açıklamıştır.Bu nedenle bu dereceye ait bilgiler,mesleğmizin bizim gördüğü-
müz kadarı ile bir denizidir.
Biliyoruz ki Masonlugun tek bir amacı vardır.O da Gerçeği Keşfetmektir.Tutkuları ve zayıf
karakterleri yaşamına yansıyanlar, kendini zincire bağlıyanlardan hiç bir farkı olamaz.

*-Evrene hakim olan iki zıt kuvvet, Evrende dengeyi sağlamaktadır.Bu kuvvetler her ne kadar
zıt olsalar da birbirlerinin asla düşmanı değildir. Biliyoruz ki Insan, Gercekte Madde ve
Ruh’tan ibarettir. Burada bir Talmud bilgisine bas vuracagim;
Talmud’a göre bir İnsanın yaradılışında üç ayrı egemen unsur vardır. Bunlar
Anne,Baba,ve daha büyük Baba Tanrıdır. Beyaz Tohum (Sperm) Baba’dan olup doğan
İnsanın Kemiklerini,Tendonlarını,Tırnaklarını,Beynini ve Gözün beyazını
oluşturur.Kırmızı Tohum (yumurta) ise,Cilt,Et,Kan,Saçlar ve Gözbebeğini meydana
getirir.Tanrı ise Ruah (ruhun 2.nci seviyesini) ve Neşama (ruhun 3.ncü seviyesini) yani
Sima veya Yüz ifadesi, Görme, İşitme ,Koku alma,Konuşma,Yürüme, (yani Hareket
Yeteneğini), Anlama, Kavrama ve Sağduyu’yu vererek yaradılmış İnsanın oluşumunu
sağlarlar.İşte Doğan İnsanın Anatomisi bunlarla donanımlı olduğundan,ölüm
gerçekleştiğinde,Tanrı Baba kendisine ait olan Ruh’u alarak,geriye anne ve babdan
olanları bırakır.Sonsuzluğa uzanan hareket devam eder.Bu yüzden,Kun(Ol) her an
vardır.Görüldüğü gibi Anne ve Babadan olanlar Madde ve Tanrısal olanlar ise, Ruh
olup bu da bir ikiliktir.Ancak her ikisi birlikte bir İnsanı oluşturmuş ve bir arada Ahenk
içindedirler.

Ahlaki alanı da düşünürsek; burada da iki egemen fiille karşılaşırız.Birisi sürekli Deneyen,
Digeri ise Dizginleyendir. Adalet ve Merhamet de, hem sonsuz, hemde mükemmel birer
karşıtlardır. Kabalaya göre bunlar, Tanrı’nın içindedir.Her biri, diğeri için imkansız gibi
görünse de, biliyoruz ki bunlarla, Mükemmellik ve Ahenk sağlanmaktadir.
*-Yukarda olan aşağıda olana benzer. Değişiklik Hareketin sürekliliğinin kanıtıdır ve bunlar da
Hayatı gösterir.(Hermetizmden alınmıştır. Hermetiktir.)
Ölümden sonra vücudun ayrışması, vücudu oluşturan tum Hücreler, ve dolayısı ile, Atomların
her birinin kendilerini özgür kılmak suretiyle,bağımsız hareket etmelerinin dogal olarak
görünür ve bilinir olması,bir İlahi yasa ve bir Evrensel süreçtir. Görünmezden çıkan görünür-
dür ki, O da sadece, görünmezin bir görüntüsüdür.
*-Daimi İlham birdir,O dur, ve Evrenseldir.İşte bu DOĞA’nın ta kendisidir.Mantık Doğa’nın
açıklamasını başlatır.Tamamlayıcısı ise, İnançtır.Ne Mantık,ne de İnanç, tek başına Doğa’yı
açıklamaya yeterli görünmüyor. Bu nedenle Mantık,İnanç ve Doğa’nin İlhamı, gercek bir Dini
meydana getirmek için birleşirler.Umut’dan ayrılmayan İnanç, Mantığın birliğine olan, Mantıki
Güven’dir.Bilmediğimiz konuları, bileceğimiz İnanci ile, daima Mantıkla temin ederiz.

*-Tanrı,Kitabı olan(İlahi İrade Kanunları olan) doğal bir etkidir. Bu yüzdenTanrı bir nedendir.
Çeşitli anolojilerle nedenleri anlayabiliriz.Böylelikle etkinin bilinmeyen Sırlarını,çözümleyebil-
me becerilerini elde edebiliriz. Gerçek olan ise, sadece bir Ruh’tur ve İdealin bir parçasıdır.
Tümel Gerçeği ancak Ruh anlıyabilir.
*-Ahengin varlığı zıtlıkların denge içinde olması ile imkanlıdır.Yaşam ve Ölüm birbirlerinin zıt-
larıdırlar. Dengedeki Evren ise, ne Yaşama ve ne Ölüme sahiptir. Anlayıp Kavramaya çalış-
tığımız Evren, daima değişim süreci içindedir.

Page | 5
*-Ruh ölümsüzdür.İnsanın Ruhani kısmını ilgilendiren Ruh,Insanın Ruhundaki ebedi olan bir
payıdır ve her an hareket halindedir.İşte bu nedenle de,ölümsüzdür.İnsanın bilgisi,büyük
ölçüde, duyusu ile sınırlıdır.

*-Bilim Gerçeğin tüm görüntüleri ile aranmasıdır.Araştırılarak öğrenmeye değer bilgilerin


tamamı,Doğa olaylarına dair olanlardır.Doğa Tanrı’nın İnsanlara duyuları ile açıklanan bir
belirtisidir.
KK.,im,biliyoruz ki,asırlar sonra bile,İnsan zihnine sürekli baskı yapan,çözüm isteyen,büyük
felsefi sorular hep sürüp gitmektedir.Bunların başında Tanrı,Yaradılış,İyi ve Kötünün mevcu-
diyeti,yaradılmış İnsanın doğası,Ruh,özgül irade,Ahlak Kanunu ve sonra gelenler........
Bunları yanıtlayabilmek için şu hususlar üstünde büyük emeklerle çalışmamız gerektiğ aşikar
olarak ortadadır.
*- Alber PİKE Bü.Üs.mız, Her Din,esasen Kaynağında bir Embriyo Felsefe,veya Bilinmeyeni
Zihin ile yorumlama gayreti idi der.. Temelde ilerleme kaydeden felsefe,elde ettiklerinin
ötesinde büyüyünce,mevcut olan Dinler,felsefenin terk etmiş olduğu Dogma ve
Kavramları,Aziz tutan ayrı bir şey haline geldi.Esasen Dinler Tarihi,İnsan Zihni’nin
tarihidir.Onun tarafından Tanrı için algılama,her zaman onun Ahlaki ve Entellektüel
kazanımları ile kesin ilişki içindedir.Biri diğerinin tıpkı ölçüsüdür. .
*-Albert PİKE; Büyük felsefi soruları yanıtlamak için Mason’un aradığı GERÇEK SÖZÜN
Tanrı tarfından Musa’ya iletilen ve bunu gizlemek için alınan önlemler nedeniyle,uzun süredir
kaybolmuş olan,Tanrı’nın Sözü dahi Edilemez Adının gizli ve derin anlamında bulunabilir.O
adın doğru telaffuzu gerçekte bir Sır idi.Onun içindir ki,anlamının içinde çok daha derin olan
bir sır vardı.O anlamda,Tanrı’nın Doğası ile ilgili,biz İnsalar tarafından bilinebilecek olan,tüm
gerçekler bulunmaktadır.
Bizler Masonik sürecimiz içinde bu bilgileri,Tanrıyı tanımak üzere heceleyegeldiğimizTetra-
gammaton olarak da bilinen,İbranice dört harften meydana geldiğini artık biliyoruz.Bildiğiniz
gibi bu dört kelime, Iod,He,, Vau, He (Her şey anlaşılmaktadır.) Bu Kelimelerden İlk ikisi
Hz.Süleyman Mühürünün içinde Ters yazılı olarak mevcuttur.

*-Tanrı, Evrendeki hiçbir şeyin gizli olmadığını,varolan herşeyin, Tanrı tarafından İlahi İrade
Kanunları’nda belirtildiği üzere, anlıyabilenlere göstermiştir. Ebedinin,Yücenin,Canlının,ve
Korkunç Varlığın;
O’na hiçbir sıfat yakıştırmayın.O’na derin yalnızlıklarda,münzevi ormanlarda sadece
tapının.Çünkü Olan görünmezdir.O tüm Evreni Ruh’u ile doldurur.O nun hiçbir tapınağı
yoktur.
O,Sözü edilemez adını,.( Eril ve Dişi olarak),En Yüksek ve derin anlamıyla kendi içinde
barındırır.
Evrende görebildiğimiz her maddenin,onun ile bir arada olduğunu,Ondan bağımsız hiçbir
maddenin olamıyacağını,yine Onun sadece,daha önceden var olan bir KAOSU, bir Evren
halinde Şekillendirmiş olmadığını,Olmuş haline ve Onun tarafından bilindiği şekilde,gelmiş
olduğunu,Ruhun Yaratıcı gücünün ve Üretken Maddenin,her zaman Dişi kabul edilmiş
olduğu, gerçeği Tanrı’nın içinde idi. ve O idi ve Olmuş olan ve Olacak Olan her şey Tanrı’dır.
Tüm diğer Şeyler onda yaşar,hareket eder,ve varlık bulur.
Tanrı ve gerçek birbirinden ayrılamaz.Tanrıyı bilmek ve de anlamak Gerçeğin Kurtarıcı
kehanetlerine sahip olmaktır.Ferdin Mutluluğu ilerletildiği oranda,Mevcudiyetinin amacı
gerçekleştikçe,düşüncesi ve amacı ile orantılı olarak,Yüce Zeka tarafından öngörülen,İlahi
İrade Kurallarına uyma yönünde eğitilmeye başlar.Bu şekilde yepyeni bir Hayat doğar.Ferdin

Page | 6
hatalı iradesi,onu gerçek mutluluğunun yolunda bilgilendiren ve adeta şekillendiren daha
yüksek bir İradenin etkisiyle Gerçeğe uyumlu eğitilmiş olur.
Doğa,Düşünen bir insan için, Dini derslerle doludur. O., Evrenin maddelerini Çözer-Eritir ve
sadece Kuvvvetlerini bırakır.Evren,insanlığın yaşam süreci tarihinin, tüm olaylarını çözer,
geriye sadece ölümsüz Ruh’u bırakır.O Maddi ve İnsani Dünyayı oluşturan,İlahi İrade Kanun-
larına göre,Her tür Enerji ve Kuvvetlerin ve Ruh’un eylem biçimini inceler. Maddenin ve Aklın,
tasarlanmış İlahi İrade kanunlarının sahibine,İnsanlar ve Her Şeyler, bu harika Evrenlerini
oluşturan sonsuz Tanrı için,bir Saygı,Güven,Sınırsız Sevgi ile dopdoludur.
İnsanlığa ait hataların,büyük ve de geniş KAOS’unun üzerinde,İnsanlara ait Din’in güzelli-
ği,sakin ve berrak ışığı olan ‘’NUR,, parlar.İşte bu parlayan NUR, Herşeyin Sonsuz Sahibi,
Kusursuz Gücü,Akıllı,Adil,Sevgi dolu,Mükemmel olan Tanrıyı gösterir.Biliyoruz ki Maddi Doğa
Eski Ahit’tir.Milyonlarca yıl yaşındaki,şu ayaklarımızın altındaki ebedi Gerçek’lerle dopdolu
üstelik fiziksel kalınlığını da bildiğimiz Doğa,başlarımız üstünde sonsuz ışıkla parlayan ısı ve
Işık saçan Güneş, ve İnsanın Evrensel Doğası Sonsuz Tanrısı ise, yeni Ahittir.
Akıp giden Zaman, sayfalarını çevirdikçe,doğan her gün yepyeni bir sayfa gösteriyor.
Her şey,ebedi ve sonsuz Tanrı’nın bir düşüncesidir.Doğa ise Onun bir nesiridir.İnsan
ise,Onun adeta bir Şiiridir.Şans yoktur.Kader yoktur.Olan her şey Tanrı’nın Büyük
takdiri’dir.Bütün Evreni bağrında tutan,onu sonsuz ömrü için besliyen yine Tanrı’dır.

Ahlak,sonuçları ne olursa olsun,Görevin, görev olarak başarılmasının ve de iyiliklerlede


kaçınılmaz uyumu içinde farkına varmaktır.Tanrının Adaleti,Herşeye Kadir olması,bir başka
hayatta,gerçekleşmesi gereken bir uyumdur.Din Ahlak kadar gerçektir.Tüm Ahlaki
varlık,birbiri ile çok iyi uyum içinde olan,şu iki kelimede yer almaktadır. GÖREV ve UMUT.

28.nci Derece bilgileri, EKSR nin KADOŞ KONSEYİ dereceleri içinde en geniş bilgi üreten ve
Ritimiz üyelerini düşünce denizine taşıyan bir yapıda olup,esasen,bu zengin bilgilerlin Ruhsal
etkisi ile,büyük bir Metamorfoza uğrayan Mason, Allahı,Kendi vicdanında bulmuş, Vahdeti
Vücudu hissetmiştir.

Bu derecede aktarılan çoğu bilgiler,Evrensel olan kavramlar açısından, 29.ncu derecede


verilen Hristiyan Kateşizmi (Şeriatı),ve Hristiyan Tasavvufu bilgileri ile adeta örtüşmektedir.
Bunu da Hristiyani İlahi Kelam Doktrini bilgilerini tıpkı İSA gibi, inceleyerek göreceğiz.

Bilindiği gibi, İsa Peygamber,Peygamberlik öncesi aldığı dini eğitimini,ağırlıklı olarak,Essene


Ruhban okullarında Essene Rahiplerinden, Mısırdaki Hellipolis Ruhban okulunda Osiris
Rahiplerinden ve Karişna tarafından da Hint’te almıştır. Essene Okullarındaki eğitimin
doktriner yapısı,’’Ruhun Ezelden beri mevcut olduğu,ve bu mevcudiyetini ebediyetler
boyunca sürdüreceği anlayışı,,dır.Bu Doktrin aslında,Orfik ve Fisagorcu doktrin ile
tamamen örtüşmektedir. Bu eğitimlerin Teozofik Yapısı, <<En süptil esirden aşağılara inip,
tabii bir çekime kapılarak bedene girmiş olan Ruh Varlığı,o bedende tıpkı hapis hayatı
yaşar.Beden ile bağlarını kopardığı anda,sevinçle geldiği göksel mekana geri
döner>>.,,
Bu Ezoterik algılama sisteminin temeli,İLAHİ KELAM Doktrini olarak bilinmektedir.Bu
Doktrine uygun düşünme sistemi,Karişna tarfından Hint’de,Osiris Rahiplerince Mısır’da,Orfe
ve Fisagor tarafından Antik Yunan’da,Zerdüşt tarafından ise, İran’da yaşatılmıştır.İsa,İLAHİ
KELAM DOKTRİNİ Bilgilerinin en kapsamlısını ise,Carmel Peygamberler Okulunun Büyük
Mabedinde almıştı.

Page | 7
KK.KELAM anlam olarak Vahiy’dir.İlahi Kelam ise;İlahi İrade kanunlarıdır.Ruhsal bir Tebligat
tır.Hepsi Tanrı’saldır. O halde Sır’larla örtülüdür.
İlahi Kelam öğretisi eğitiminin dayandığı temel nokta,’’Tanrı’nın en yüce tezahürü olan
İnsan’dı,,İnsan Evrensel bir varlığın tezahürüydü. Evren Makrokozmos,İnsan ise
Mikrokozmosdu.İsa, bu Doktriner yapıyı, derin ve İçsel Enerjiyi de yoğun kullanmak suretiyle
gelişti.
Şimdi Hrıstiyani‘’İlahi Kelam Doktrini’nin,,ne olduğu hakkında kısa bir bilgi sunmak
istiyorum.
Bu Dokrtrine ait bilgileri dinlerken 28.nci derecede açıklanan Ezotrik bilgileri de
olabildiğince hatırlayalım ve benzerlikleri kurarak KADOŞ ŞOVALYELİĞİ’ne giden
Arınmışlık yolununun nelerle bezeli olduğunu birlikte görelim.

*-Tüm Evren görünürde çokluk,ancak özelde teklik arzeden bir yapıya sahiptir.Çokluk olarak
gözlemlenen her şey,aslında‘’Tek olan’ın,,farklı zaman ve mekanlardaki görünümünden iba-
rettir.
*-Yardan ve Yaratılan ikilemi yoktur, Varoluşun ‘’Tekliği,,vardır.
*-Varlık yokluğu bilemez.Bu nedenle yoktan vareden Yaradn’la ilgili hiç bir tasavvurda
bulunulamaz.’’O,,na isim ve sıfat asla takılamaz.
*-Ruh’sal tarafıyla ‘’Bütün’ün bilgisini taşıyan İnsan,muhtelif yaşamlar boyunca; içinde
gizlenmiş,perdelenmiş Işığı,daha fazla tezahür ettirme imkanına ulaşır.Böylelikle ‘’İnsanoğlu,,
‘’ Tanrıoğlu,,olur.
*-Evren ‘’ Evrensel İdare Mekanizması,,nın Ruh’sal varlıklarıyla yönetilir.Essene öğretisinde
bu varlıklar ‘’ Melek,, olarak Sembolleştirilmiştir.
*- Dünyada yaşamakta olan insanlık ‘’ Evrensel İdare Mekanizması,,nın varlıklarınca
görüp,gözetilir ve bilgilendirilir.İşte bu Billendirme Ruhsal irtibat ve direkt irtibat şeklinde
gerçekleştirilir.
*- İnsan zaman ve yaşam enerjileri ile kuşatılmış,Ruhsal ve Fiziksel olmak üzere ikili bir
yapıya sahiptir.(Bunu daha öce Talmud öğretisi olarak da söylemiştim.) İnsanın Fiziksel
yönü ölümlü,Ruhsal yönü ise ölümsüzdür ve Tanrısal’dır.
*- Ruhlar,çeşitli yaşamlar boyunca kullandıkları farklı bedenlerle, Evrensel Varoluş sürecine
ŞUUR’lu katkılarda bulunurlar.
*- İnsan bedeni,içinde esasen Ruhun barındığı bir ibadethanedir.Evrensel Varoluşları ve
durmaksızın devam eden Evrimleri, bu pencereden bakarak seyreder.
*- İnisyasyon üç aşamalıdır.İlk aşamada ‘’Arınma,, vardır.Bu arınma ‘’Tanrısal Gücü,,
yeniden kazanmaya yöneliktir.Uygulamaları Majik ayinsel yöntemsel şeklindedir. Başlıcaları
Su ve Ateş vaftizleridir.
*- Kutsal Doktrinler kötü niyetli kişilerden korunmalıdır.Sırlar layık olmayanlara asla açıklan-
mamalıdır.
*-İnisiyeler,beşeri ilişkilerinde çok nazik ve alçak gönüllü olmalıdır.Bu tavırlarını düşmanlarını
dahi koruyacak kapasitede bulunabilmelidir.
Hz. İsa’nın Peygamber olmadan önce aldığı İnisyatik eğitim aşamaları ise Kısaca:
 Okültizm,Ezoterizm ve Maji,
 Evren, yaradılış ve varoluşun hiyerarşik düzeni,
 Galaktik uygarlıklar, ve dünyamıza etkileri
 Evrensel İdare Mekanizması ve dünyamızı görüp gözeten ruhsal planlar.Dünyadki
vazifeliler ve peygamberlik misyonu,
 Tufan ve Tufan öncesi uygarlıklar ve Dinler tarihi,

Page | 8
 Dinlerin Kozmik kökeni
 Yeryüzündeki mevcut İnisyatik merkezlerdeki çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgiler,
 Ruhsal irtibat.Sezgi ve İlham kanallarının kullanılması,
 İç Potansiyel gücünün istendiği zaman,istendiği oranda kullanma becerisi,
 Konsantrasyon ve düşünme gücü ile,pisişik güçlerin ortaklaşa kullanımı,
 Telepati,durugörü,telekinezi,astral seyahat,parapisişik yeteneklerin geliştirilmesi,
 Arınma, sadeleşme ve aydınlanma sürecinde uygulanması gerekli yöntem ve
pratikler,
 Şifacılık yeteneğinin geliştirilmesi,

Yukarda kısaca özetlenmiş İLAHİ KELAM DOKTRİNİ bilgilerini almış ve beklenilen


Metamorfoza uğrayan İSA,eğitiminin ileri bir aşamasında, Essene Rahipler Konseyinin
kararı ile,Doğuya,İran ve Hindistana gönderilerek,bu bölgedeki o günlerin Din ve İnanç
sistemlerini incelenmesi ve öğrenmesini istenmiştir.İsa,.Peygamber olmadan önce yaptığı, iki
yıllık doğu seyahatlerinde, bölgenin dini merkezlerini ziyaret ederek,hem kendi bilgileri ile
oluşturduğu Din ve İnanaç sistemleri üzerine sohbetler yapmış, hemde kendi için, bölge
dinleri hakkında derin bilgiler edinmiştir. Bunun etkilerini,Hristiyan Kateşizmi ve Tasavvufunu
incelerken görmekteyiz. Doğa,Tanrı ve Evren hakkındaki tanrısal bilgi ve mesajlar adeta
örtüştürülmüş tür.
Dönüşünde Doğudan öğrendiği Din ve İnanç bilgilerini, Essene Rahipler Konseyine aktararak
Evren,Tanrı, Yaradılış, Din ve İnanç bilgileri seviyesi Rahiplerce değerlendirilmiştir.Sonra,Bir
yıl süre ile tekrar İskenderiye Rahipler Okuluna gönderilerenk,eğitiminin nihai aşamasına
geldiği,Büyük bir Metamorfozda olduğu, Tanrı ile doğrudan ilişki içinde olduğu görülerek,
Peygamber olduğu bütün dünyaya ilan edilmiştir.
Hz İsa Allah Devletinin her insanın kendi içinde olduğu,bu nedenle Bir Kilise Teşkilatı Kurmak
istemediği,Öldükten Sonra tekrar dirileceği ve İnsanlar arasına tekrar döneceği,İskenderiye
Rahip Okulundan aldığı eğitimle,Tek Tanrı İnancının, Kadir-i Mutlak olduğunu, Allahın
KELAMI ve Enerjisiyle, KAOS halindeki Evrenin,yaratıldığı, her hal ve tavırlarıyla tam
inisye,Hz İsa’nın da bu KELAM’ın maddeleşmiş bir şekli olduğu,Hristiyani tasavvufun en
önemli umdeleri haline gelmiştir.
Yukarda söylenen tümcenin derinliğinin anlaşılması için,temizlenmiş ve tam arınmışlıkla
tefekküre dalıp, Zamanın içindeki Kuvveti anlayıp, Zamnın üstünde Allahın Sembolü
ifadesinin << Belirli bir zaman içinde tezahür eden Enerjinin,zamanın üstünde olan,ezelden
ebede kadar da devam eden ve var olan Allah’dan çıktığı,bu neden de ötürü, KELAM’ın
Enerji olduğu bu Enerjinin de devamlı bir tekamül ve başkalaşım geçirdiği,bazan Deha,bazan
Fazilet,bazan da Aşk şeklinde göründüğü, İncildeki ‘’Yaradılışın, dahi Tekamül Teorisine
uygun bir gelişim içinde olduğu bir Enerjidir. İşte bu Başkalaşıma Asla karşı konulamaz.
Yardılış, KUN (Ol) ile başlamamış ve devam etmektedir.Her an KUN vardır.

İnsanlığın hiç bir zaman durdurulması olanaksız Düşünsel Felsefesi var oldukça, Tufanla
birlikte yeniden başlıyan yepyeni bir hayat, DOĞA,EVREN,Hareket halindeki ENERJİ, DİN ve
Evrim Süreci,Okültizm,Ezotorizm, Maji ve Hermetizm,Kabala ve Antik Çağlardan başlıyarak
günümüze kadar gelen bilgi edinme sürecinde,Gerçeği bulabilme bilgisini edinmek Ülküsüne
dayalı, Nedenler ve Niçinlerle her nedenin sürekli arandığı, Görünen ve Görünmeyenin
gözden geçirilmeye çalışıldığı bilgisi, EKSR derecelerinin her birinde aşama aşama
incelenerek bir Ülkü Mabedi İnşaa etmek amacıyla 30.ncu Dereceye kadar gelinebildi.

Page | 9
Pek Ali B.Ü. 30. Derece iykaf töreninin henüz başında, inceleme ve gözlem ile elde edilen
bütün biilgilerle, namuslu bir insan ve mükemmel bir Mason olabilmek için uygulanması
istenen tüm Faziletlerin,bu Dereceye kadar verilen bilgilerle öğretilmiş olduğu, Ancak Evrenin
son sözünü hala elde edemediğimiz söylendi. İlmin durakladığı yerde, Dinlerin rehberlik
ettiği, Masonluk öğretilerinin, her derecesi için söylenegelen, ancak her ne hikmetse, yerine
bir türlü getirmediği “Kelâm’ın Sırrını bizlere verme” vaaddinde bulunduğu, adaylarında
törenin başında sembolik olarak devirdikleri Mabedi, tekrar inşa etmeye sevkedildikleri
anlatılmış idi.

Aslında hepimiz biliyoruz ki,Devrilen şeyin, Din yada Masonluk değil, Bu güne kadar öğrene
geldiğimiz, belki basit ve safiyane Semboller içinde, kendi koyduğumuzdan başka bir
değerin bulunabileceği kananatidir.Bu Söylem ile, Evrenin Ulu Mimarının, Masonluk
tarafından inşa edilmiş olsa bile,bir Mabedin Sütunları arasında hapsedilmiş olabileceği
zannı olduğu hatırlatılmaktadır.Bu manevi eylem ve gerçek arınma ile KADOŞ ŞOVALYESİ
Erdemine kavuşarak,ona verilen tüm görevleri hatasız yerine getirebilecektir artık.

Yukarda açıklanan tüm Dereceler ve içeriğinde görüp tanıklık etetiğimiz KELAM BİLGİLE Rİ’
nin Sırlarını çözebilecek bilgilerin ışığında, Masonluğumuzun kurmak istediği ideal düzenin,
İdeal İnsan ve İdeal yaşam tasarımının hayata geçirilmesi ile <<NUR>> un kaynağına
varılabileceği hedefi, doktrinimizin yüceliğini ve E.U.M.hipotezinin yaratılmasının doğruluğunu
bir kez daha gözlerimizin önene seriyor.
İyi bir KADOŞ olabilmek için,bu bilgilere eklenecek yepyeni bir değişim geçireceğiz.Bu
dereceye kadar öğrendiklerimize eklenecek bilgiler ve yepyeni görevleri de kısaca derecemi-
zin özlü ve ilkeli kavramlarını,Derecemizin Talimatı ile alacağız.

*-Alem’imizin yaratıcı kudretinin bize nasil göründüğünü,


*- Isının, Işığın ve hayatın kaynağı olan Güneş şeklinde göründüğünü;
*Güneşin de Sırlarla örtülü çok gizli bir odak noktasına tabi olduğunu;
*-Bu Odağın Evrenin Merkezinin olamıyacağını, zira Sonsuzlugun merkezinin olamıyacağını;
*-Bu aşamaya kadar kullandığımız Semboller ve İnisyatik Eğitimle oluşturduğumuz
Mabedin Sütunlarını devirdim ve Sembolleri de ayaklar altına aldım.Hiç bir put yapmamayı
bir kez daha ve arı bir şekilde öğrendim. Hakiki İncili inceledim.Yedi İlmin merdivenlerini
tırmandım.
Yep Yeni bir değişim gecirmeye başladım.Buraya kadar gördüklerim ve düşünebilme
Evrenimin ötesine doğru yeni bir yolculuğa başladım.
*-Sonsuzluk içinde parlıyan yıldızları gördüm; Gördüm ki onlar karanlıkları delip geçmekteler.
*-Karanlıklar otesini de merak ettim.Gördüm ki Yer ve Gök olayları, tekamül çerçevesinin
içine girmekteler.
*-Bir daha sordum,bunların da ötesinde daha neler olabilir diye.
*-Sınırı olmayan uzay içinde,Enerjinin devamlı ve ve sonsuz ve hiçbir zaman sönümmlenme-
yecek titreşimlerini hissettim.
*-Bununla da yetinmeyerek bir daha sordum,acaba titreşimlerini hissettiğim Enerjinin de öte-
sinde neler olabilir diye.
*- Madde ve Ruh olmayan,fakat Madde ve Ruh’tan da önce gelen İLAHİ VARLIĞI Hissettim.
*-İlahi Varlığın Adını bir türlü söyleyemedim.Düşündüm ki bu Ad kelime ile ifade edilemez.
*-Tarif de edemedim.Biliyorumki İlahi Varlik her tür tarifin dışındadır.
*-Sadece Manevi alemde ve Fiziki alemde Evrensel Hukuk Hükümranlığı ile tecelli ettiğini
heceleyebildim.
Page | 10
*-Yukarda sıraladığım bilgiler ışığında uğradığım Metamorfaz ile Mason’luğun söylemeye
çalıştığı son sözü yüksek sesle söyleyebildim.
*-Bütün Peygamberlerin Tanrı’nın Melekut’u dedikleri < Allahların saltanati> şeyin tesisi için
el birliği ile çalışmak olduğunu söyleyebildim.
Biliyoruz ki Tanrı’nın Melekutu,Cuz-i Iradeye ait Aklın, İlham ettiği,Tanrı’sal Aşk ve Tanrı’sal
Sevgi ile oluşan bir Adaletin, serbestce kabul edildiği, bir Hükümranlıktır.
*-Akıl ile beslenmiş,Aşk ve Sevgi ile oluşmuş Adaleti, kendi vicdanımızda gercekleştirip,
sosyal pratikler ölçeğinde çevremize de uygulayabilir isek, bu Hükümranlığı görebilecegimizi
umuyoruz.

Bu saydıklarımızın tamamı KADOŞ ŞOVALYE’leri için Evrensel bir yükümlülüktür.


Hürriyet için,Özellikle de Vicdan Hürriyeti için ödünsüz mücadele etmeye and içmişlerdir..
Vicdan Hürriyeti İrade-i cüziye’mizin doğal bir hakkı değildir.Olgunlaşmamıza elverişli olmakla
birlikte,yetersiz bazı Sembollerden başka, hiç bir şeyle ifade dahi edemediğimiz <MUTLAK>ı,
göstermekteki aczimizin Mantıki ve zorunlu bir sonucudur.
KADOS SOVALYE’liği Masonluğuna ulaşmş her bir K., iki görevi korkusuzca yapacaktır.
Üçüncü Mabedi Yeniden İnşaa etmek, bu uğurda verdiği kurbanlarının intikamını almak.

Bu görevleri eksiksiz yerine getirebilmek için;


Siyasi veya Dini zulümler ile İstibdad’ın her şekliyle, her fırsatta mücadele ederek,
Hakkın saldırıya uğradığı her yerde ve zamanda KADOŞ,onu savunmakla yükümlüdür.
İşte bu, Çağdaş zaman diliminin KADOŞ olabilmiş Mason’unun en büyük görevleri bunlardır.
Yukardaki anlatılagelen yüce umdeleri benimsemiş,özümsemiş MASON, Doğayı, Evreni,
Hareket halindeki Enerjiyi, Dinleri,Bilimi ve Felsefeleri en geniş ve özgürce anlamayı, kendine
rehber edinmiş,KADOS Sovalyesi Masonlar, aslında Tanrının Melekut’una kavuşma aşama-
sına gelmişlerdir.

Bu aşamadaki her KADOŞ, bu Ergin ve Özgün Bilgilerle KELAMIN SIRRI’nın anlamını


daha kolay ifade edebilecektir.
Ben Esasen,Hrıstiyan Kateşizmini ve Hristiyan Tasavvufunu oluşturan İLAHİ KELAM
DOKTRİNİ’nin bazı ifadeleri ile,Buna Ek olarak katabildiğim farklı İnançların KELAM
anlayışlarını aşağıda sıra ile açıklayacağım.

Yuhanna İncili Bap 1’e göre;

Kelâm başlangıçta var idi ve Kelâm Allah nezdinde idi, ve Kelâm Allah idi. Herşey O’nun ile
oldu , ve, olmuş olanlardan hiç bir şey O’nsuz olmadı.
KK.KELAM anlam olarak Vahiy’dir.İlahi Kelam ise;İlahi İrade kanunlarıdır.Ruhsal bir Tebligat
tır.Hepsi Tanrı’saldır. İlahi İrade Kanunları’nın içeriği, Yaradının, Yaradılmışlarının,iyilik ve
esenliklerinin nasıl elde edilebileceğinin Sır’ları ile doludur.Vahiy Mesajlarıyla gönderilen İlahi
İrade bildirgeleri,her Yardılmışın anlıyacağı günlük konuşulan bir dilde olmadığı için,KELAM
BİLİMİ oluşturulduğunu, çeşitli toplumların kültürlerinden öğrenmekteyiz.Bu nedenle Vahiy’ler
yani İLAHİ KELAM, Tanrı Sözü,dür ve Sır’larla örtülüdür.
İlahi Kelam’ın Başında ’’Tanrı’nın en yüce tezahürü olan İnsan’dı,,yı görürürüz.Bu ilk
nedenle İnsanın Evrensel bir Varlığın tezahürü olduğunu anlarız.. Evren Makrokozmos,İnsan
ise Mikrokozmosdu.İsa, bu Doktriner olguyu, derin ve İçsel Enerjiyi de yoğun kullanmak
suretiyle eğitimi sürecinde öğrendi.

Page | 11
Hristiyan Kateşizmi ve Tasavvufu,İlahi olanların çözümünü,Hz.İSA’nın da eğitimini ESSENE
Okullarında aldığı İlahi Kelam Doktrini eğitimi içinde elde ettiğini gördük.Bu doktrini burada
terarlamak istememekle birlikte,hepimizin düşünce gelişimine yardımcı olacağını düşünüyo-
rum.Bu nedenle bazılarının tekrarlanmasını faydalı buluyorum.
*-Tüm Evren görünürde çokluk,ancak özelde teklik arzeden bir yapıya sahiptir.Çokluk olarak
gözlemlenen her şey,aslında‘’Tek olan’ın,,farklı zaman ve mekanlardaki görünümünden iba-
rettir.
*-Yardan ve Yaratılan ikilemi yoktur, Varoluşun ‘’Tekliği,,vardır.
*-Varlık yokluğu bilemez.Bu nedenle yoktan vareden Yaradn’la ilgili hiç bir tasavvurda
bulunulamaz.’’O,,na isim ve sıfat asla takılamaz.
*-Rusal tarafıyla ‘’Bütün,,ün bilgisini taşıyan İnsan,muhtelif yaşamlar boyunca; içinde
gizlenmiş,perdelenmiş Işığı,daha fazla tezahür ettirme imkanına ulaşır.Böylelikle ‘’İnsanoğlu,,
‘’ Tanrıoğlu,,olur.
*-Evren ‘’ Evrensel İdare Mekanizması,,nın Ruhsal varlıklarıyla yönetilir. bu varlıklar ‘’
*- Dünyada yaşamakta olan insanlık ‘’ Evrensel İdare Mekanizması,,nın varlıklarınca
görüp,gözetilir ve bilgilendirilir.İşte bu Billendirme Ruh’sal irtibat ve direkt irtibat şeklinde
gerçekleştirilir.
*- İnsan zaman ve yaşam enerjileri ile kuşatılmış,Ruhsal ve Fiziksel olmak üzere ikili bir
yapıya sahiptir. İnsanın Fiziksel yönü ölümlü,Ruhsal yönü ise ölümsüzdür ve Tanrısal’dır.
*- Ruhlar,çeşitli yaşamlar boyunca kullandıkları farklı bedenlerle, Evrensel Varoluş sürecine
ŞUUR’lu katkılarda bulunurlar.
*- İnsan bedeni, içinde Ruhun barındığı bir ibadethanedir.Evrensel Varoluşları ve durmak-
sızın devam eden Evrim ve Enerjileri, bu pencereden bakarak seyreder.

KELAMI anlamak için Antik Çağ Feylesoflarının düşünce ve Görüşlerine de İhtiyacımız var.
Onlar da özet olarak şunları söylemişlerdir.

Antik Çağ Yunan Feylesofu Herakleitos'a göre "LOGOS", her şeyi yöneten değişmez bir
doğa kanunudur. Evreni değişmez,ancak her an hareketli,düzeni olan bir bütün olarak kuran,
ve hareket ettiren, Evrensel yasalar, Evrenin temelini oluşturan, Evrensel bir zorunluluk olan
"LOGOS".dur. "LOGOS", Tüm oluşumların altında yatan, onların her birini biçimlendiren bir
düzen ilkesidir de.,Herakleitos'a göre, doğada değişmeyen tek şey değişimdir. Karşıtlar
sonunda Ahenkİ oluşturur.(Tıpki bir Hermetizm görüşü), birbirlerinin varlığını belirlerler, biri
ancak öteki var olduğu için vardır. Bütün cisimler yalnız bir ve aynı unsurun değişmeleridir.
Her şey değiştiği halde değişmeden kalan tek şey vardır ki o da"LOGOS"tur.

Yine Antik Çağ Yunan Feylesoflarından Aristo, "LOGOS" deyimini Mantıksal bir Temel
anlamında kullanmıştır. Platon'a göre; fikirler ve Düşünceler, ilksiz ve Sonsuz Nesnelerdir.
Düşünce ile Nesne arasındaki özdeşlik bu şekilde meydana gelmiştir.
"LOGOS"ta İnsansal Aklın işleyişi ve çözümleme tekniği Mantıkla ilerlemedir.; Mantık,
herhangibir düşüncenin, yine herhangibir düşünceyle doğrulanması demektir. Mantığın
çözümleme tekniği, Nesnel Gerçekliğin, İnsana ait öznel bilinçdeki, bir tür yansıma yasaları-
dır.
Tanrı-Birey ilişkisini irdelendiği Tarihi süreçde, özellikle Pagan İnanç biçiminin yaygın olduğu
dönemlerde bireyin, Özgün Tanrı karşısında hep edilgen olduğunu, daha sonra Antik Çağın
son dönemlerine doğru,(İ.Ö.400 -350yılları civarında) Bireyin Tanrı karşısında daha güçlü,
daha etken olduğunu gözlemliyebiliyoruz.Örneğin, Eflatun, Tanrısal Ruhun, aslından
uzaklaşmış, Birbedene girmiş ve hapsolmuş birTanrısallık olduğu savını ortaya atmıştır;
Page | 12
Pisagor,ise, bu Ruhun canlandırılabileceğini düşünerek, Ruh’un Ezoterik ve Ritüelik arınma
yoluyla özgürleşebileceğini ileri sürmüştür. Aristo'ya göre ise, bu Ruhu canlandırılan İnsan,
Tanrısal Aklı da içeren bir küçük Evrendir.Yani İrade-i Cüz-i’ye demiştir.

Lao-Tseu: " Bu günkü göregeldiğimiz Doğanın ve Evrenin oluşumundan önce varolan


Kaos'tan da evvel, tek bir Oluş mevcuttu der. Bu da Sonsuzluk ve Sessizlik; Değişmezlik ve
Daimi Hareketlilik; " Tanrı, insan soyunu yarattıktan sonra adına KELAM ; AKIL dediği bir
"Oluş"u meydana getirdi.
Hz.İbrahim’le başlıyan Dini İnançlar süreci içinde ortaya çıktığı,İlahi kavramların
açıklanmasına bir açıklık getiren Kabala ise, KELAM’a Ainsoph dedi.
******Diğer yanda,Antik Yunanda,İnançlarla ilgili kavramların açıklanmasına açıklık getiren
LOGOS sözcüğü, KELAM yerine kullanıldı.. İşte Tanrı sözü veya Vahiy ile gelmiş Tebligat-
lar,İlahi İrade Kanunları olup, Tanrıya izafe edilen,Yaradanın Yarattığı her şeyi için öngördü-
ğü Postüla,…KUN yani Ol.. ile devam eden Enerjinin bir İvmesi olarak görüyoruz.İşte bu
KELAM Kelimesi içeriği ki, KADOŞ Masonlarının, 3ncü Mabedi’nin kurulmasına yardım
edecek başlıca bir etken olacaktır.
Tanrı yarattığı İnsanlara korkusuzca mücadele etmek cesaretini, yaşamında karşılaşacağı
her yol ayrımında,onu doğru sonuçlara nasıl kavuşturacağının ip uçlarını, serbestçe
Düşünme ve Özgürce Seçebilme Hakkı'nın İdrakini kullanmak ve Aklı ile hareket etmek
şeklinde vermiştir.

“Kadoş Şovalyesi” derecesine kadar gelebilmeyi başarabilmiş ve KADOŞ olmuş bir Mason,
Kutsal, Mukaddes bir hüviyete sahip, Mümtaz bir vasıf ile donanımlı bir MASON’dur artık. Bu
dereceye yükselmiş KK.,bu ayrıcalıklı konuma gelmeyi“Kelâm’ın Sırrı’nı”her tür Dogmalar-
dan uzak,Din ile Bilimi ve Felsefi olguları da birleştirerek çözebilen Akla sahip Kardeşlerdir.
KADOŞ MASON’u Kardeşlerim,KELAMIN SIRRI’nın çözüm ve derin anlamını, olayları tek
pencereden seyreden Din Yobazlarına,Siyaset bezirganlarına ve hiçbir şeyi düşünemez
toplumsal güruha asla bırakmıyacak,E.U.M.Ülküsünün yaratılması için daima çalışacaktır.
Elde ettiği her öz değeri toplumsal pratikler olarak yer yüzündeki tüm insanlarla paylaşacak-
tır.

Sundum.

Zihni TEKİN (30°)


İstanbul…..25.10.2010

KAYNAKÇA

 EKSR TÜM Ritüelleri


 EKSR üzerine Düzenlenmiş No:1.den…………….9 dahil açıklamalar
 Moral and DOGMA B.Ü.Albert Pike, ( 28 nci Derece Öğretisi bölümü)
 28.nci DERECE AÇIKLAMASI B.Ü.Albert Pike,
 Tanrının DİLİ ( Prof.Dr.Francıs S. Collins) (Genom Projesi Bşk.)
 İSA Peygamberin Öğretisi (Ergun Candan,)
 Tanrının Tarihi, (Caren Armstrong)
 Büyük Patlama (Carl SAGAN)
Page | 13
 Hermetizm,Kabala ve Talmud
 Fesefe Sözlüğü (O.Hançerlioğlu)
 Cogito, Ezoterizm ( Yapı ve Kredi Yayınları
 Konferanslar,
 1-Niçin EKSR deyiz. Yüksel ÖNÜR 32° K.,
 2-E.K.S.R. Merdivenlerinde İlk Basamaklar. Pek Mnv. Yılmaz SUNER 33°K.
 Mimar Sinan, Sayı 38, s: 16-24, Evrenin ve Yaratılışı Hakkında Bilimsel Gerçekler
ve Kutsal Kitaplar Arasındaki Görünen Çelişkiler Bağdaştırılabilir mi?(I), Faruk
ERENGÜL
 Mimar Sinan, Sayı 39, s: 37-49, Evrenin ve Yaratılışı Hakkında Bilimsel Gerçekler
ve Kutsal Kitaplar Arasındaki Görünen Çelişkiler Bcğdaştmlabilir mi? (II), Faruk
ERENGÜL
 Mimar Sinan, Sayı 92, s: 34-44, Nur Ve Zıya Bilgeleri, M. Yılmaz SUNER
 Mimar Sinan, Sayı 102, s: 7-17, İMAN - ÜMİT – ŞEFKAT (Masonluğun Uç Dinsel
Erdemi),Vitali SAPORTA
 Mimar Sinan, Sayı 123, s: 82-89, Mitolojik Açıdan Üç Sütun Ve Beş Köşeli Yıldız
Ahmet GİRGİN

Page | 14

You might also like