You are on page 1of 16

Bölüm 4

Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II


Yeni Klasik Teoriler
1 Yeni klasik ile damgalama teori Eleştirel Kriminoloji
öğrenme çıktıları

ve düşüncelerinin özelliklerinin 3 Eleştirel kriminoloji teori ve düşüncelerinin

1 2
açıklanabilmesi özelliklerinin açıklanabilmesi
2 Yeni klasik ile damgalama teori ve 4 Eleştirel kriminoloji teori ve düşüncelerinin
düşüncelerinin örneklendirilebilmesi örneklendirilebilmesi

3
Günümüzde Kriminoloji Düşüncesi
5 Günümüzdeki kriminoloji düşüncelerinin
özellikleri ve etkilerinin açılanabilmesi

Anahtar Sözcükler: • Rasyonel TercihTeorisi • Mutat Faaliyet Teorisi • Damgalama Teorisi


• Feminist Kriminoloji • Risk Toplumu

68
Kriminoloji

GİRİŞ ayrılabilirler. Bu aslında ceza hukukunda da hakim


Önceki ünitelerde kriminolojinin tarihi gelişi- olan fail temelli değil fiil temelli bir yaklaşımdır.
mi ile birlikte suçluluğun ve suça sebep olan fak- Buna göre, kişiler içinde bulundukları durum (si-
törlerin açıklanmasında önemli rol oynayan bazı tuation) çerçevesinde sapıcı davranışı işleyip işle-
teori ve düşünce akımlarını izah ettik. Bu ünitede memek konusunda hür iradeleriyle menfaat-zarar
de kriminoloji teori ve düşünceleri hakkında açık- hesabına göre bir karar verirler.
lamalarımıza devam edeceğiz. Bu kapsamda ilk Yeni klasik okul ya da yaklaşım çerçevesinde or-
olarak, teorilerinin merkezinde failin suçu kasten taya atılan teorilerden bazıları şunlardır:
işlediği ve bundaki kastının da suçtan menfaat elde • Rasyonel tercih teorisi (rational choice theory)
etme mülahazasının olduğu, rasyonel tercih ve mu- • Mutat faaliyet teorisi (routine activity theory)
tat faaliyet teorileri olarak adlandırılan yeni klasik
Bu teorilerin hepsinin temelinde failin suçu
teoriler ele alınacaktır. Yine “suçlu” gibi etiketlerin
kasten işlediği ve buradaki kastının suçtan menfaat
özelliklerini, tatbik koşullarını, etiketleme süreci
elde etme düşüncesi olduğudur. Buna göre suçlular,
ile bu sürecin suçlu davranışa olan tesirlerini izah
suç işleme kararlarını alırken mümkün olan en iyi
etmeye çalışan bazı damgalama teorileri üzerinde
kararı alırlar. İşlenecek suçun niteliğine göre karar
durulacaktır. Daha sonra ise çoğunlukla Marksist
alma süreçleri de değişmektedir. Bu yaklaşıma göre
ideolojiye dayanan ve klasik ve pozitivist teoriler-
her suçun bir maksadı vardı ve anlamsız suç diye
den farklı bir geleneğe sahip olan eleştirel krimi-
bir şey yoktur. Bir başka deyişle suç davranışından
noloji teorilerine değinilecektir. Bu teorilerden biri
her zaman için beklenen bir yarar vardır. Birçok
olan ve temellerinde kadın suçluluğunun erkek
vakada bu yarar maddi bir yarar olmasına karşın,
suçluluğu üzerinden izah edilemeyeceği mülahazası
bu yararlar heyecan, itibar, eğlence, cinsi tatmin ve
olan liberal, Marksist, radikal ve sosyalist feminist
başkaları üzerinde hâkimiyet gibi yararlar olabilir.
kriminoloji teorileri ele alınacaktır. Son olarak ise
Bu teorinin insan tasavvuru hiç şüphesiz ekonomik
günümüzde önemli gördüğümüz bazı kriminoloji
insandır (homo economicus). Kontrol teorisindeki
akımları ile söz konusu akımların etkileri izah edil-
suçlu insan gibi ekonomik insan da bir kurgudur.
meye çalışılacaktır. Bilhassa bu teori ve düşünce-
Burada bir hayata bakış açısı ve tutumlar bir eko-
lerde yer verilen önemli kavramların başında gelen
nomik insan modeli üzerinden tarif edilmektedir.
“risk toplumunun” kriminolojiye etkisi üzerinde
Buna göre ekonomik insan sürekli fırsat kovala-
durulacaktır.
yan ve kendi menfaatini en üst seviyede temin için
gayrı ahlaki tercihlerden sakınmayan biridir. Bu
YENİ KLASİK TEORİLER teoriye kişileri suç işlemekten alıkoyacak tedbirler
Önceki ünitede ele aldığımız klasik okulun alınmadıkça deyim yerindeyse suç işlemek daha az
düşünce ve tezleri uzun bir süre kriminoloji dü- çekici hale getirilmedikçe kişilerin suç işlemesinin
şüncesinde geri plana itilmiştir. Bilhassa bu ünite önlenmesi mümkün olmayacaktır. Rasyonel tercih
boyunca izah edilen pozitivist gelenek ve determi- teorisine göre, karısını döven bir adam sadece cani
nizme dayanan suçluluğu açıklamaya ve önlemeye bir kişiliğe sahip olduğu için değil, bu eylemin ka-
yönelmiş teoriler en azından 1960lı yıllara kadar rısına istediğini yaptırmanın en kolay yolu olduğu
büyük ölçüde kriminoloji çalışmalarının merkezini için söz konusu suçu işlemektedir. Bu anlayışa göre
teşkil etmiştir. suç rasyonel ve normal bir faaliyet olarak görüldü-
ğünden, siyasetçilerin görevi de ilgili suçluluk ala-
Yeni klasik (neo-classic) teoriler ise klasik okulun
nına müdahale ederek onu daha az çekici kılmak-
insanın irade hürriyetine sahip olduğu ve bu ne-
tır. Ekonomik ve rasyonel insan tipinden hareketle
denle işlenen suçtan bireysel sorumluluğu olduğu
oluşturulan rasyonel tercih teorisinin tezleri şu şe-
düşüncesini tekrar gündeme getirmiştir. Bilhassa
kilde özetlenebilir:
bu kapsamda geliştirilen rasyonel tercih teorisi suç
davranışının kişinin rasyonel menfaat-zarar hesap- • Suçlar belli bir maksatla işlenen fiillerdir. Suç
larına dayandığını ileri sürmüştür. Rasyonel anla- işlemede maksat faile menfaat sağlamasıdır.
yışa göre tüm insanlar eşittir ve aralarındaki farkı • Suçlular mevcut şartlar dahilinde en iyi
sadece yapıp ettikleridir. Buna göre suç işleyenler, kararı vermeye çalışır. Burada belirsizlik ve
suç işlemeyenlerden işledikleri suç fiili marifetiyle riskleri hesaba katarlar.

69
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

• Suçluların karar alma süreçleri işledikleri yanların evlerinde hırsızlık oranının diğerlerine na-
suç tipine göre farklılık gösterir. zaran iki katı fazla olduğu ortaya koyulmuştur. He-
• Belli bir suç tipine iştirak etmekle, tayin deflerin elverişliliği bakımından yükte hafif pahada
edilmiş spesifik bir suçu işlemek birbirin- ağır şeylerin sayısının artmasının da hırsızlık üzerine
den farklıdır. etkisi olduğu ileri sürülmüştür. Bilhassa taşınabilir
bilgisayar, cep telefonu vb. şeylerin sayısının artması
• Bir suça iştirak olma bakımından üç aşama
buna örnek verilebilir. Bu noktada suçun işlenme-
söz konusudur: başlama, alışkanlık ve vaz-
sinin unsurlarından biri olarak sayılan koruyucu
geçme. Bu aşamaların hepsi farklı olgulara
kişiler yalnızca polis veya güvenlik görevlisi kişilerle
bağlı olduklarından ayrı ayrı ele alınmalıdır.
sınırlı olarak anlaşılmaması gerektiği vurgulanmalı-
• Spesifik bir suç işlemeye karar verme (taam- dır. Burada daha ziyade bir aile üyesi, arkadaş veya
müd) halinde ise suça giden her aşamada olaya tesadüfen şahitlik eden veya gözleyen kişiler
alınan bir dizi karar vardır. Bunlar hazırlık, kast edilmektedir. (Newburn, 2017, s. 305-306)
hedefin seçilmesi, fiilin icrası ve sonrasında
Bu teorilerin de modern suç siyaseti üzerinde
kaçma vb. (Newburn, 2017, s. 299-300)
önemli etkileri olmuştur. Bu teorilerin suçu nor-
Bu izahlardan da anlaşılacağı üzere bu anlayışa mal, mutat bir faaliyet olarak görmeleri ve suçlunun
göre suç her zaman bir amaca, bir gayeye yönelmiş- problemli kişiliği veya onu ortaya çıkaran sosyal ko-
tir. Hiçbir zaman anlamsız değildir. şulları hesaba katmaksızın, suça maruz kalabilecek
Mutat faaliyet teorisi ise suç eylemi, suç ve bil- hedefleri daha az çekici kılma ve suç işlenmesi riskini
hassa suçun işlendiği duruma bakar. Buna göre, bir azaltmaya ağırlık vermelerinin bunda etkisi olmuş-
suçun işlenmesi için üç şeye ihtiyaç vardır: motive tur. Erken dönem klasik teorilerde olduğu gibi bu
olmuş bir fail, uygun bir hedef ve koruyucu kişile- teorilerde kendi zamanlarının ürünüdür. 1980li ve
rin bulunmaması (örneğin, polis veya güvenlik ka- 90lı yıllar boyunca suçluların topluma yeniden ka-
merasının bulunmaması). Burada failin suç işleme zandırılmasına yönelik çalışmaların “hiçbir şey işe
temayülü olan ve bunu becerebilecek biri olması; yaramıyor” (nothing Works) ifadesiyle başarısızlığı-
mağdurun veya suçun konusu şeyin fail için uygun nın ilan edilmesi dikkatlerin yeniden failden fiile
bir hedef olması ve ihlalleri önleyecek koruyucu ki- yönelmesine yol açmıştır denilebilir. Bu dönemde
şilerin olmaması gerekmektedir. Bu teoriye göre bu neo-liberal düşüncenin de tesiriyle devletin yeni-
üç unsurun bir arada bulunması “suçun kimyası” den ekonomik alandaki faaliyetlerini sınırlaması ve
olarak adlandırılan durumu ortaya çıkarmaktadır. bireylere suç işlemeleri halinde devletin müdaha-
Bu üç unsurdan birinin bulunmaması halinde su- le edeceği ve onları sert biçimde cezalandırması ve
çun işlenmesi ihtimali azalacaktır. Buna göre suçun toplumdan dışlanması yaklaşımı egemen olmuştur.
işlenmesi için bu üç unsurun aynı zaman ve yerde Bu dönemin ifadesi suçla sert mücadele (tough on
mevcut olması gerekir. Bu teorinin temel görüşü, crime) sloganıdır. Her iki teori de siyasetçiler tara-
suçun yoksulluk gibi sosyal sorunlardan etkilen- fından çekici bulunmuştur. Zira bu yaklaşım tarzları
mediği ve fakat her gün ortaya çıkan imkânlardan suç davranışını sosyal yapıdan kaynaklanan sorun-
kaynaklandığı düşüncesidir. lardan soyutlamakta ve böylece uzak vadeli ve pahalı
Bu teoriye göre günlük hayattaki mutat faali- çözümlerin kaldırılmasını sağlamaktadır. Bu teorile-
yetlerin yapısı suç oranını etkilemektedir. Örneğin, rin suçun işlenmesini zorlaştırmaya yönelik pratik ve
yeterince korunmayan binalarda, hırsızlık daha sık kontrol edilebilir değişiklik önerilerinin çoğu hayata
yaşanmaktadır. Sosyolojik değişimlere paralel olarak geçirilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
değişen mutat faaliyetler de suçluluğun artmasına • Hedeflere ulaşılmasının zorlaştırılması. Ör-
neden olabilmektedir. Örneğin, tek kişinin yaşadığı neğin, daha iyi araba kilitlerinin yapılması;
stüdyo daire vb. yaşam biçimlerinin ABD’de yay- • İnsanların, eşyaları ve kendileri hakkında
gınlaşmasıyla, bu gibi konutlarda fazla hırsızlık ol- daha sorumlu davranmaya ikna edilmeleri;
duğu ortaya konulmuştur. Tek yaşayan kişilerin, ev
• Güvenlik kamerası vb. izleme yöntemleri-
dışında geçirdikleri zamanın artması gibi mutat faa-
nin hayata geçirilmesi. Örneğin İngiltere’de
liyetlerdeki değişimin bu kişilerin evlerinde hırsızlık
bugün yaklaşık 6 milyon güvenlik kamerası
yapılmasında başat unsur olduğu ileri sürülmüştür.
mevcuttur;
Gerçekten, 1970li yıllarda ABD’de tek başına yaşa-

70
Kriminoloji

• Suç mahallinden görülmeden kolayca kaç- sapmanın ağırlığına bağlı olarak toplumun tepkisi
ma ihtimalinin ortadan kaldırılması; ve damgalaması artacağından, sapma davranışının
• Cezaların artırılması; yerleşmesi ve ikincil sapmanın ortaya çıkması ih-
timali yükselmektedir. Bu anlamda ikincil sapma,
• Suçluların yakalanması ihtimalinin güçlen-
kişinin işlediği birincil sapmaya karşı gösterilen
dirilmesi. (Case et al, 2017, s. 335, 339;
tepkilere karşı geliştirdiği savunma, saldırı veya
Newburn, 2017, s. 299-300)
uyum sağlama aracıdır denebilir. Böylece birincil
sapmaya neden olan kişisel ve sosyal sebepler geri
plana itilmekte; bunların yerini toplumun kınayı-
dikkat cı ve dışlayıcı tepkileri almaktadır.
Yeni klasik teorilerin hep- Damgalama teorisine göre, damgalanan kişi
sinin temelinde, failin suçu (the labeled person) suçlu kariyerinin gelişiminin
kasten işlediği ve buradaki nihai safhasında sapıcı davranışlar sergileyen bir
kastının suçtan menfaat gruba girer. Bu durum da kişinin sosyal kimliği,
elde etme düşüncesi olduğu sosyal ilişkileri ve kendisine bakışını önemli ölçüde
yatmaktadır. etkiler. Suç işleyen bir gruba girilmesi de kişinin
işlediği fiilleri akla uydurması, sapma teşkil eden
Damgalama Teorisi davranışlarla ilgili niyet ve tutumlarını güçlendirir.
Damgalama teorisinin bir diğer önemli mesele-
Klasik Damgalama Teorisi si de bir eylemin suç veya sapma teşkil ettiğine nasıl
ve hangi kıstasa dayanılarak karar verildiğidir. Yine
Damgalama ve etiketleme teorisi, birincil ve
buna bağlı olarak bazı kişilerin suçlu ve sapıcı dav-
ikincil sapma ayırımına dayanır. Bu teoride birincil
ranışlar işleyen kişiler olarak tanımlandığı mesele-
sapma değişik psikolojik ve sosyolojik nedenlerle
si de ele alınmıştır. Buna göre, kurallar toplumsal
ortaya çıkan ve aslında sadece suçun işlenmesini
gruplar tarafından oluşturulmakta ve bu kuralların
ifade eden bir kavramdır. Birincil sapma da nihaye-
ihlali sapmayı ortaya çıkarmaktadır. Bu kurallar
tinde suç teşkil eden bir davranış olması nedeniy-
belli kişilere uygulanmaktadır. Bu kuralların uygu-
le arzu edilir bir davranış değildir. Buna mukabil
landığı kişiler “dışardakiler” (outsider) olarak dam-
burada fail bir damgalama ve kendini suçlu olarak
galanmaktadır. Bilhassa dışarıdakiler isimli kitabıy-
görme durumuna girmez. Kişi burada kendini suç
la damgalama teorisinin en önemli isimlerinden
üzerinden tanımlamaz. Daha ziyade suçu akla uy-
biri olan Howard Becker’e göre, suçluluk bir tanım
durur ve zararsız görür. Böylece kendine olan iti-
meselesidir. Becker’e göre nelerin suç olarak tanım-
madını muhafaza etmeye çalışır. Teoriye göre suç
lanacağı konusunda seçici davranıldığı gibi mevcut
işleyen kişi kendini ortalama vatandaş olarak gör-
kurallar da seçici bir şekilde tatbik edilmektedir.
meye devam etmekte ve bir bakıma toplumda şayet
Bu durum tüm kural ihlallerinin yanı şekilde ce-
varsa üstlendği rolü muhafaza etmeye çalışır.
zalandırılmadığı anlamına gelmektedir. Böylece
İkincil sapma ise birincil sapmada icra edilen Becker’e göre birinin suçlu olarak damgalanması
fiile gösterilen tepkileri takip eden sapmadır. Bu- için işlediği fiilin mevcut bir normu ihlal etmiş ol-
rada, birincil sapmaya gösterilen toplumsal tep- ması ve aynı zamanda bu kuralın uygulanmış ol-
kiler sonucunda kişi suçlu olarak damgalanmak- ması gerekmektedir. (Newburn, 2017, s. 233)
tadır. Bu damga aslında birincil sapmayı işleyen
Klasik damgalama teorisi olarak adlandırabile-
kişiye uymasa da kişi buradaki bilişsel uyumsuz-
ceğimiz bu yaklaşım şu tenkitlere uğramıştır:
luğu aşmak için “sapkın” veya “suçlu” damgası,
etiketini kabullenmekte ve daha da önemlisi bu • Birinci önemli eleştiri, damgalanan herke-
yeni rolüne uygun davranışlar sergilemektedir. sin suç işlemeye devam etmediği tespitidir.
Kişi böyle bir durumda deyim yerindeyse baskın Cezanın önleyici işlevine vurgu yapan eleş-
(master) statü olarak suçluluğu benimsemektedir. tirmenler, cezalandırmanın failin yeniden
Kişinin arkadaş, çalışan, öğrenci, aile babası vb. suç işleme ihtimalini zayıflattığını ileri sür-
sosyal rolleri bu damgalama sonucu oluşan suçlu müştür. Damgalama teorisinin bu ihtimale
statüsü tarafından adeta geri itilmektedir. Birincil pek dikkate almadığı söylenebilir.

71
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

• Bu konudaki ikinci eleştiri de damgalama ve nizamlara uyan veya saygın vatandaşlar züm-
teorisinin kişinin kendisine vurulan dam- resine dahil edilmesi için çaba gösterilir. Burada
gayı dikkate almamasıdır. Herkesin damga- kişiyi yeniden kazanmak için hareket veya sözlerle
lamaya aynı şekilde tepki vereceği ve hatta affedildiğinin gösterilmesi, kişiden çok davranışa
aynı sosyal tepkinin gösterileceği tespitinin vurgu yapılması veya törenlerle kişinin artık suçlu
bireyler arasındaki farkları görmezden gel- olmadığının gösterilmesi gibi şekillerde tezahür
diği ifade edilmiştir. eder.
• Yine bazı eleştirmenler de şayet toplumun Dışlayıcı utandırma adı verilen tepkide ise daha
suça ve sapmaya her tepkisi damgalama ve ziyade ABD gibi bireyci toplumlarda görülmekte-
yeni suçlara sebebiyet veriyorsa toplumun dir. Burada utandırmada merkezde sadece kişinin
suça nasıl tepki vermesi gerektiği konu- işlediği fiil değil bizatihi kişinin kendisi yer almak-
sundaki endişelerini dile getirmiştir. Bu tadır. Utandırılan insan bir bütün olarak aşağılan-
çerçevede, bir takım damgalama teorisi makta ve yaşadığı utanma tüm hayatını etkilemek-
taraftarlarının savunduğu suça radikal mü- tedir. Örneğin, kişinin işe girmesi imkanı ortadan
dahalesizlik yaklaşımının suçlulukla müca- kalkmakta veya çok zorlaşmaktadır. Dışlayıcı utan-
delede tatmin edici bir yaklaşım olmadığı dırma, klasik damgalama teorisinde olduğu gibi ki-
ifade edilmiştir. (Triplett/Upton, 2016, s. şinin başarılı olmasının önünde kapılar kapanması-
275-276) na, suçlu alt kültürlerinin oluşmasına ve ihtiyaçları
temin için gayrı meşru yollara sapılmasına ve ni-
hayet tüm bu olgular daha yüksek suç oranlarına
Braitwaite: Utandırma Teorisi sebebiyet vermektedir.
Klasik damgalama teorisine getirilen eleştiriler
Kişiyi yeniden topluma kazandırıcı utandırmayı
neticesinde veya bu teoriden yola çıkarak zamanla
merkeze alan Braithwaite, suç teorisi bakımından
yeni görüşler ortaya atılmıştır. Bunlardan en önem-
onarıcı adalet uygulamalarını çözüm olarak öner-
lilerden biri hiç şüphesiz John Braithwaite tarafın-
mektedir. Onarıcı adalet kapsamında, suçlunun
dan Suç, Utanma ve Reentegrasyon isimli 1989
mağdurla bir araya gelerek hatasını telafi etmesi,
yılında yayınlanan eserinde ortaya atılan görüşler-
yaptığıyla yüzleşmesi deyim yerindeyse mağdurdan
dir. Braithwaite bu eserinde sosyal kontrol, fırsat,
kendisini affetmesini istemesi gibi uygulamalar yer
alt kültür ve damgalama teorilerini harmanlayarak
almaktadır.
yeni bir görüş ortaya atmıştır.
Braithwaite teorisine sosyal kontrol teorisin-
den iktibas ettiği yaklaşımla başlamaktadır. Buna Sherman: Başkaldırma Teorisi
göre insanların birbirleriyle daha yakın temas ve ABDli kriminolog Lawrence Sherman tarafın-
dayanışma içinde oldukları toplumlarda, karşılıklı dan ortaya atılan ve yine damgalama teorileri için-
bağımlılık ve ilişkilerin zayıf olduğu toplumlara de değerlendirilen başkaldırma (defiance) teorisi
nazaran daha az suç işlenecektir. Bu iki toplum cezalandırmaya karşı failin verdiği tepkiler üzerine
tipinin suç oranları arasındaki farkı ise toplumla- bina edilmiştir. Diğer damgalama teorilerinden
rın suça verdikleri tepkiler veya utandırmayla izah farklı olarak Sherman cezanın sadece olumsuz so-
etmiştir. Bu yazarın terminolojisinde utandırma, nuçları değil olumlu sonuçları da olabileceğini ka-
toplumun bir davranışı onaylamadığını gösteren bul etmektedir. Sherman’a göre cezanın üç sonucu
ve kişinin pişmanlık duymasını amaçlayan veya bu olabilir. Bunlar:
tesiri doğuran tepkinin gösterilmesine ilişkin tüm 1. Cezanın caydırıcı etkisi olabilir ve böylece
süreci ifade etmektedir. Bu yazara göre Japonya arzu edilen neticeyi verebilir. (Caydırma)
gibi daha komüniter bir başka deyişle insanların
2. Cezanın bir etkisi olmayabilir. Bir başka
daha çok grup ve aidiyet bilinciyle hareket ettik-
deyişle yeni suçların işlenmesine bir tesiri
leri toplumlarda utandırma, suç işleyen ve sapma
olmayabilir. (kayıtsızlık)
teşkil eden davranışı işleyen kişinin yeniden kaza-
nılmasına yönelik bir yeniden entegre edici utan- 3. Cezanın aksi yönde etkisi olabilir. Bir baş-
dırmadır. Burada toplumun kişinin davranışını ka deyişle ceza, sapma teşkil eden davranışı
kınayıcı tepkisinden sonra onun yeniden kanun güçlendirebilir. (başkaldırma)

72
Kriminoloji

Sherman’a göre başkaldırma, reddetme davranı- • Kişilik tipi ve cezanın etkisi arasında müna-
şı şu dört durumda ortaya çıkar: sebet vardır.
1. Fail cezayı adil bulmayabilir. • İş sahibi erkeklerde cezanın etkisi işsizlere
2. Fail cezayla damgalandığını hissedebilir. göre daha tesirlidir.
3. Fail işlediği fiilden utanç duymayabilir. • Ceza yaşlı erkeklerden gençlere nazaran
daha tesirlidir.
4. Failin toplumla bağı olmayabilir.
Sherman da Braithwaite gibi onarıcı adalet bu
Bu ihtimallerden birinin varlığı halinde kişi çok
kapsamda da alternatif uyuşmazlık çözüm yön-
ağır bir suç işlemiş olsa da başkaldırma tepkisi ge-
temlerini çözüm olarak önermektedir. Bu nedenle
liştirmişse, imkanını bulduğunda yeni suçlar işleye-
yaptırım cezadan ziyade bir iyileştirme süreci ola-
bilecektir. Diğer taraftan bu şartların hiçbiri yoksa
rak anlaşılmaktadır. Sherman’ın teorisi genel ola-
yeni sapıcı davranış önlenmiş olacaktır. Sherman
rak damgalananların cezayı nasıl algıladıklarının
ayrıca ampirik çalışmalara göre hangi hallerde han-
anlaşılmasının önemini vurgulaması
gi cezaya karşı hangi tipinin ortaya çıkabileceğine
bakımından önemli görülmektedir.
ilişkin araştırmalar yapmıştır. Buna göre ampirik
(Triplett/Upton, 2016, s. 278-279)
çalışmalar ışığında aşağıdaki durumlarla verilen
tepki arasında münasebet tespit edilmiştir:

araştırmalarla
ilişkilendir
DAMGALAMA TEORİSİ VE SUÇ
Hasan Dursun

“Damgalama teorisi Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’lı yıllarda yaygın olarak taraftar bulmaya
başlamıştır. 1938 yılında Frank Tannenbaum, “Kötülüğün Tiyatrosu” (Dramatization of Evil) adlı ma-
kalesi ile damgalama teorisinin kurucusu olarak anılabilir. Tannenbaum’e göre, kişinin tutuklanması ve
yargılamaya tabi tutulması bir kamusal tanıma işlemidir ve tutuklanan kimseye bir etiket yapıştırılması
toplum tarafından o kimsenin suçlu olduğunu göstermeye yarayan bir işarettir. Bu teori suçun açıklan-
masında, bakış açısını suçluya değil toplumsal tepkiye veya damgalamaya yöneltir. Suç davranışı belki de
başka insanların o kimseye yaptığı sosyal tepki veya kişinin veya toplumsal kuvvetin bu sosyal tepkiye uyan
hareketi sonucudur. Bu· bakış açısından; toplumsal otorite, potansiyel olarak hukuku ihlal konularını ve
kişinin davranışının toplumsal bir düzeltme veya ceza gerektirip gerektirmediğini tayin eder. Bu teori, bir
kimse niçin suç işler yerine, toplumsal gücün resmi veya resmi olmayan yollardan ne zaman ve hangi tep-
kilerde bulunacağı sorunu ile ilgilenir. Mesela bir kişi veya bir grup hırsız olarak damgalanır ve toplumdan
soyutlanır. Kişi veya grup tutuklanabilir, hapishaneye atılabilir veya akıl hastanesine gönderilerek kişinin
veya grubun gelecekte işleyecekleri hırsızlık suçunun azaltılabileceği ümit edilebilir. Konuyu sembollerle
ifade edersek, kişi toplumdaki normallerden soyutlanır ve şu şekilde markalanır: “bir kere hırsız her zaman
hırsızdır”, “bir kere suçlu her zaman suçludur” (Wickman ve Whitten, s. 190).”

Kaynak: Makalenin tamamı için bkz. http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m1997-19974-1099 (e.t. 18.08.2017)

73
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

Öğrenme Çıktısı
1 Yeni klasik ile damgalama teori ve düşüncelerinin özelliklerinin açıklanabilmesi
2 Yeni klasik ile damgalama teori ve düşüncelerinin örneklendirilebilmesi

Araştır 1 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Rasyonel tercih teorisinin


Rasyonel tercih teorisi ile
Rasyonel tercih teorisinin modern suç siyaseti üzerin-
mutat faaliyet teorisi arasın-
özelliklerini kısaca açıkla- deki etkilerini araştırarak
daki ilişkiyi değerlendiriniz.
yınız. neticelerini arkadaşlarınızla
paylaşınız.

ELEŞTİREL KRİMİNOLOJİ ve devlet adına sosyal mühendislik yapan görüşler


Şimdiye kadar ele aldığımız teoriler eleştirel olarak görmektedir.
kriminoloji çerçevesinde değerlendirilen görüş- Eleştirel kriminoloji bilhassa 1960lı yıllarda
leri savunanlar tarafından ana akım kriminoloji bir grup radikal görüşlü kriminolog tarafından
olarak adlandırılmaktadır. Bu kapsamda, şimdiye geliştirilmiştir. Büyük ölçüde Marksist ideolojiye
kadar ele aldığımız klasik ve pozitivist okul ile bu dayanan bu kriminoloji anlayışında suçluluğun ne-
okulların temel yaklaşımlarını benimseyen teori denlerini gerilim ve anomi teorilerinin de ötesine
ve görüşler yer almaktadır. Tekrarlamak gerekirse geçerek toplumsal yapıda aramışlardır. Bu krimi-
klasik okulda insanın hür iradesi ön plandayken, nologlara göre suçluluğun esas nedenleri kapitalist
pozitivist okul insan davranışını onun hür iradesin- toplumdaki yapısal eşitsizlikler ve güç ilişkileridir.
den ziyade biyolojik, kültürel veya sosyal faktörlere Bu çerçevede damgalama teorisinden de esinlenen
bağlamaktadır. eleştirel kriminologlar hangi fiillerin, niçin suç ha-
Eleştirel kriminoloji ise klasik ve pozitivist line getirildiği meselesine odaklanmıştır.
okuldan farklı bir gelenekten gelmektedir. Bu yak- Marks’ın siyasal iktisada ilişkin görüşlerinden
laşımda, insanın iradesine bağlı unsurlar ve insanın yararlanan ilk kriminologlardan biri Hollandalı
iradesi dışındaki sosyal, kültürel ve fiziki dünyanın Willem Bonger (1876-1940) olmuştur. Bonger, 19.
birlikte değerlendirildiği görülmektedir. Bir diğer ve 20. yüzyıl başındaki suç oranlarını incelemiş ve
önemli fark da ana akım kriminoloji klasik, yeni ortaya çıkışını gördüğü yeni düzene ağır eleştiriler
klasik ve pozitivist düşünceye yaslanırken, eleştirel yöneltmiştir. Bonger kapitalizmi bir sömürü düzeni
kriminoloji Marksist düşünceye dayanmaktadır. olarak görmekteydi. Bonger’e göre, günümüz kapi-
Karl Marks (1818-1883) kapitalizmin esaslı bir talizminde mevcut ekonomik eşitsizlikler, iktisadi
eleştirisini yaptığı sermaye ve komünist manifesto başarıya yapılan vurgu ve bireyselleşmiş, bencil haz
gibi eserleriyle tanınmaktadır. Marks’ın kendisi suç arayışı bir egoizm türü üretmiş ve bu da suçluluğu
olgusuyla doğrudan ilgilenmemiş olsa da O’nun artırmıştır. Durkheim gibi Bonger de yeni işbölümü
fikirleri eleştirel kriminologların görüşlerini büyük düzeninde insanların üzerindeki yetersiz kontrolü
ölçüde etkilemiştir. tespit etmiştir. Buna karşılık Bonger, Durkheim gibi
Bu noktada vurgulanması gereken bir husus da daha etkili kontrol mekanizmaları önermek yerine
eleştirel kriminoloji başlığı altında toplanan görüş sorunu sistemin kendisinde aramıştır. Bonger, kapi-
ve teorilerin bir bütünlük arz etmediği çok farklı talist sosyal örgütlenmenin esasının adaletsiz oldu-
bakış açılarına sahip olabildikleri gerçeğidir. Ara- ğunu ve hakim sınıfın menfaatlerine dokunmayan
larındaki bağı tesis eden şey kendilerini ana akım neredeyse hiçbir fiilin suç haline getirilmediğini ileri
kriminoloji karşısında konumlandırıyor olmaları- sürmüştür. Bir başka deyişle, bu yazara göre kapita-
dır. Gerçekten eleştirel kriminologlar ana akım kri- list toplumda hukuk fakiri cezalandırmakta zengin-
minolojiyi bireye ve sokak suçlularına yoğunlaşan lere de bencil ve açgözlü şekilde cezalandırma korku-

74
Kriminoloji

su olmadan yaşama imkanı tanımaktadır. Bu teoriye yanında radikal kriminolojinin bazı unsurlarının
göre komünist toplumda sadece mülk sahipleri değil uğradığı eleştirilerin de rol oynadığı ifade edilmek-
herkes hukuk tarafından korunacağından suç or- tedir. Bu eleştirilerin başında, radikal kriminolog-
tadan kalkacaktır. Gerçekten beyaz yaka suçluluğu lardan bazılarının suç ve sapmayı doğrudan kapi-
kavramını ortaya atan Edwin Sutherland 1930lu yıl- talizmin bir ürünü olarak görmeleri ve ceza adaleti
larda büyük şirketlerin suç olarak değerlendirilebi- sisteminin hiç sektirmeden kapitalizmin ihtiyaç-
lecek fiiller işlemelerine rağmen siyasi ve ekonomik larını karşıladığını düşünmeleridir. Bu görüşlere
nüfuzları nedeniyle sorumluluktan kurtulduklarını getirilen bir başka eleştiri de aslında eleştirdikleri
ifade etmiştir. Bu yaklaşımların radikal ve eleştirel determinist anlayışa radikal kriminologların da dü-
olarak değerlendirilmelerinin sebebi de bu tespit ve çar olmalarıdır. Gerçekten bazı radikal kriminolog-
görüşlerde yatmaktadır. Zira eleştirel kriminologlara lara göre suçluluk sadece kapitalist düzenin yapısal
göre mevcut durum eşitsiz ve sömürgeci olduğun- sorunlarıyla açıklandığından, bireylerin tercih ve
dan radikal bir şekilde ıslah edilmelidir. Aslında bu iradelerine bir rol verilmemektedir. Ayrıca eleştirel
teoriler bu nedenle bir bakıma yapısalcıdır; çünkü kriminoloji, gerçekle temasını yitirmesi, suçluları
meseleyi toplumdaki mevcut eşitsiz yapıyı esas ala- adeta siyasi bir eylemde bulunmuşlar gibi mağdur
rak suç ve adalet kavramlarını tahlil ederler. (New- konumuna oturtması ve genel olarak suç olgusun-
burn, 2017, s. 266-267) dan uzaklaştığı ve sadece devlete yoğunlaştığından
ABD’de 1960 ve 70li yıllar boyunca Markist gerçek suç mağdurlarını dikkate almadığı tenkidi-
düşünceye dayanarak görüşlerini inşa eden ‘radi- ne uğramıştır. (Newburn, 2017, s. 277-278)
kal’ kriminologlar olmuştur. Austin Turk, William Eleştirel kriminoloji yukarıda izah ettiğimiz eko-
Chambliss ve Richard Quinney bu düşüncenin en nomi politik zeminden hareket etmektedir. Bugün
önemli temsilcileridir. Bu ABDli kriminologlarını ise eleştirel kriminoloji ana akım kriminoloji tara-
anlamak bakımından Quinney tarafından suçlu- fından ihmal edilen konu veya grupları da ele alan
lukla mücadele hakkında yapılan şu altı tespit bu bir şemsiye kavrama dönüşmüştür denebilir. Bu
yaklaşım tarzının anlaşılmasını kolaylaştıracaktır: kapsamda şu kriminoloji alanları ortaya çıkmıştır:
1. Amerikan toplumu, ileri kapitalist bir eko- • Feminist kriminoloji: Feminist krimi-
nomiye dayanmaktadır. noloji ana akım kriminoloji düşüncesinde
2. Devlet, hâkim ekonomik sınıfın yani ka- kadınlar ve kadın suçluluğunun ya hiç ya
pitalist hâkim sınıfın menfaatlerine hizmet da yeterince ele alınmadığı eleştirisinden
etmek üzere örgütlenmiştir. doğmuştur. Burada özellikle, kadın suçlu-
luğu konusunda ampirik çalışma yapılması;
3. Ceza hukuku, devletin ve hâkim sınıfın
kadınların mağduriyet süreçlerinin ihmal
mevcut sosyal ve ekonomik düzeni devam
edilmesi ve ceza adaleti sisteminin erkek
ettirmek için kullandıkları bir araçtır.
suçlular üzerindeki etkisine fazla vurgu ya-
4. Kapitalist toplumda suç kontrolü, hâkim pılması eleştirileri ve bu konularda araştır-
sınıfı temsil eden devlet yöneticileri tarafın- malar yapılması feminist kriminolojiyi or-
dan oluşturulan çok sayıda kurum ve kuru- taya çıkarmıştır. Feminist kriminologların
luş tarafından sağlanmaktadır. çalışmaları neticesinde artık bugün krimi-
5. İleri kapitalizmin çelişkileri, hangi şekilde nolojinin cinsiyet konusunda duyarsız bir
olursa olsun baskı altında tutulmalarını ge- disiplin olmadığı ifade edilmektedir.
rektirmektedir. Burada bilhassa hukuk sistemi • Mahkûm kriminolojisi: Bu eleştirel krimi-
marifetiyle tehdit ve şiddet kullanılmaktadır. noloji yaklaşımı da kriminoloji araştırmala-
6. Yalnızca kapitalist toplumun yıkılması ve rında mahkûmların sesinin duyurulması
sosyalist ilkelere dayanan yeni bir toplu- amacı gütmektedir. Bilhassa daha evvel
mun yaratılması suç sorununa çözüm ola- mahkûm olup sonra üniversite okuyarak
bilir. (Newburn, 2017, s. 272) hoca olan kişilerle diğer meslektaşlarının
Günümüze gelindiğinde eleştirel kriminoloji- yaptıkları çalışmalar bunda önemli rol oy-
de radikal kriminoloji daha kenarda kaldığı ifade namıştır. Burada amaç mahkûmların psiko-
edilmektedir. Bunda kriminolojinin kendi zamanı- loji ve deneyimleri konusundaki tek yanlı
nın eğilimleri ve siyasi bağlamına bağlı olmasının bilgi akışını tamamlamaktır.

75
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

• Yeşil kriminoloji: Son yıllarda krimino- suçluluğunu gizlemesi nedeni olarak daha hilekar
loglar çevre sorunları ve çevre suçları ko- ve suçluluğunu gizleme konusunda daha başarılı
nusuyla yakından ilgilenmeye başlamıştır. olduğunu ifade etmiştir. (James Treadwell, Crimi-
Bu alanda işlenen suçlar, ekolojik dengenin nology the Essentials, 2.ed., Sage, s.107)
korunması, örgütlü ve ulus ötesi suçluluğun Özetle feminist kriminoloji, cinsiyet ve cinsel-
çevre üzerindeki etkileri gibi konular yeşil lik ilişkileri tarafından şekillenen sosyal dünyanın
kriminolojinin inceleme konuları arasında anlaşılması çalışmaları olarak ortaya çıkmıştır. Fe-
yer almaktadır. minizm ve kriminoloji üzerine ortaya koydukları
çalışmada Daly ve Chesney-Lind feminist düşün-
Feminist Kriminoloji ceyi geleneksel kriminolojik araştırmalardan ayıran
5 faktörü ortaya koymuştur. Bunlar;
Suçun yapısı ve kapsamı çalışmaları genellikle
erkek suçlular üzerinde yapılagelmiştir. Ancak bu • Cinsiyet doğal bir gerçeklik değil, karmaşık
çalışmalar neticesinde ortaya çıkan tabloya göre sosyal, tarihi ve kültürel bir üründür; ayrıca
alınan önlemler, geliştirme programları ve cezalar biyolojik cinsiyet farklılığı ve kapasitenin
ise kadın erkek fark etmeksizin herkese, tek tip el- yeniden üretimidir.
bise gibi her suç, ceza, önleme yöntemleri olarak • Cinsiyet ve cinsiyet ilişkileri sosyal hayatı ve
uygulanmıştır. Ancak 20. ve 21. yy. araştırmacıları, en temel yollarla sosyal kurumları düzenler.
kadın suçluluğu ile erkek suçluluğunun aynı ol- • Cinsiyet ilişkisi ve erkeklik ve kadınlık oluşu-
duğu, aynı saiklerle suç işlediklerini ve ceza adalet mu simetrik değildir fakat erkeğin üstünlüğü
sisteminde de aynı muameleye tabi tutulma düşün- ilkesine ve kadının üzerindeki sosyal ve poli-
cesi ile mücadele etmeye başlamışlardır. (Janet Da- tik-ekonomik hakimiyete dayanmaktadır.
vidson, Meda Chesney-Lind, Gender and Crime, • Bilgi sistemi erkeğin doğal ve sosyal dün-
21.st Criminology, A Reference Handbook, Ed. yasının bakış açısını yansıtmaktadır, bu ne-
Mitchell Miller, Sage, s.76) Bunun temelleri ise denle bilgi üretimi cinsidir.
1960’lardaki feminist hareketteki meydana gelen
• Kadınlar düşünsel araştırmanın merkezin-
hızlı gelişim, farklı akademik disiplinlerin bir dizi
de olmalı, çevresel, görünmez ya da erkeğin
yeni kritizim ve düşüncelerin de ortaya çıkmasında
mütemmim cüzü olarak değil. (Jody Mil-
yatmaktadır. 1970’lerin başında bu etki özellikle
ler/ Christopher Mullins, The status of fe-
kriminoloji alanında daha çok hissedilmeye başlan-
minist Theories in criminology, s.218)
dı. Öncelikli olarak, kadınların bu disiplinde red-
dedildiğini gözlemlemekle başlayan feminist bakış Bihassa son durum feminist kriminolojinin
açıları, kriminolojideki temel görüşün eleştirisi ha- kurulmasına hizmet etmiştir. Buna göre kadınlar
line geldi. Zira literatür erkek ve oğlanlara yönelik araştırmanın odağında yer almalı ve kadın suçlulu-
çalışmalara dayanmakta, kadınların ortaya çıkması ğunun erkek suçluluğu üzerinden anlaşılması yak-
rahatsızlık uyandırmakta ve kadınlara basmakalıp, laşımı terk edilmelidir.
cinsiyet ayrımı gözeten biyolojik ve psikolojik var- Feminist kriminoloji, daha önceki bölümde
sayımlara göre istenmeyen bir şekilde davranılıyor- üzerinde durduğumuz üzere, Lombrosso eleştirisi
du. Örneğin Otto Pollak’a göre, kadınların hilekar ile öne çıkmaktadır. Lombrosso, kadınların erkek-
ve aldatıcı, yalancı doğaları onların suça katılım- lere göre daha zayıf psikolojik karakter taşıdığını
larını gizlemeleri resmi istatistiklere geçmemesine ileri sürmüştür. Biyolojik Feminist teoriler toplum-
neden olmaktaydı. Lombrosso, kadınların erkek- da mevcut cinsiyet ilişkilerine yeni ve daha derin
lerden daha az kriminal olmasını, ‘The Female Of- bir anlayış üretmek, cinsiyet ilişkilerinin adaleti na-
fender’ eserinde, onların gelişmemiş zeka, zayıflık, sıl etkilediğini gösterme amacına hizmet etmiştir.
cinsel isteksizlik, dindarlık, annelik duygularına (Tülin Gülşen İçli, Kriminoloji, Seçkin, s.150.)
bağlamıştır. Wilhelm Bonger ise ortalama bir ka- Kadın suçluluğunun toplumsal cinsiyetle bağlan-
dının erkeğe göre daha az dayanıklı ve cesaretsiz tılı nedensel açıklamaları, kadın suçluluğunda biyolo-
olduğu bu nedenle daha az suç işlediğini ileri sür- jik özelliklerden çok, ekonomik ihtiyaçların belirleyici
müştür. Pollack ise kadınların biyolojik olarak zayıf olduğu gibi düşünceler, esas olarak feminist krimino-
cinsiyette olduklarını, aslında erkeklerle aynı suç loji çalışmalarının ürünüdür. Bunlarla birlikte, femi-
işleme potansiyellerinin olduğunu ancak kadının

76
Kriminoloji

nist kriminoloji çalışmalarında kadın deneyimlerinin sist feminizm, liberal feminizmle hemfikir olarak
önemi ve belirleyiciliği gündeme gelmiştir. Örneğin, kadınların erkekler tarafından hükmedildiği, top-
kadın suçluluğu veya sapmış davranışlarıyla ilgili her- lumda her açıdan katılımlarının önlendiğini ileri
hangi bir alan, erkek araştırmacılara genellikle ilgi sürmüştür. Marksistler, işte cinsiyet ayrımının işçi
çekici gelmemektedir. (Dilara AĞAOĞLU CANAY, sınıfının ayırımının yarattığı bir durum olarak orta-
Kadın Suçluluğu, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler ya çıktığını ifade etmiştir. Zira kadınlara erkeklerin
Enst. Kamu Hukuku ABD, Yayınlanmamış yüksek yanı sıra hatta onlardan daha önce sermaye tarafın-
lisans tezi, 2004, s. 27 vd.) dan hükmedilmektedir. Bunu değiştirmek için en
Feminist kriminoloji dendiğinde liberal, Mark- önemli strateji kapitalizmden demokratik sosyalist
sist, radikal ve sosyalist feminizm teorileri başta topluma geçiş yapmak olmalıdır. Marksist feminiz-
gelmektedir. Bütün bu feminist teoriler; min öncüleri Julia ve Herman Schwendiger’dir.
• Kadına karşı ayrımcılığın altını çizmek;
• Bireysel ve toplumsal düzeyde gerçekleşen Radikal Feminizm
erkek şiddeti ve zulmüyle ilgilenmek; Radikal feminizme kadın istismarına bakış açısı
• Kadının toplumdaki adaletsiz pozisyonuna egemen olmuştur. Radikal feministler erkek gücü-
ve kadının mağduriyetine odaklanmakta- nü ve ayrıcalığını bütün sosyal ilişkilerin eşitsizli-
dır. ( James Treadwell, Criminology the Es- ğin ve suçun çatısı olarak görmüştür. Herhangi bir
sentials, 2.ed., Sage, s.107) toplumda en önemli ilişkiler ataerkil yapıda bu-
lunmaktadır. İş gücünün eril kontrolü ve kadının
cinselliği gibi. Cinsiyet eşitsizliğinin en önemli ne-
Liberal Feminizm denleri erkeğin kadının cinselliği üzerindeki kont-
1960’larda ortaya çıkan bu teori, kadınların rol ihtiyacı ve ataerkilliktir. Radikal feminizmin
cinsiyet temelinde ayrımcılığa uğradığı, bu nedenle çalışmaları genellikle kadın mağduriyeti ve erkek
erkeklerle aynı politik, mali, kariyer ve kişisel fır- şiddeti üzerine yoğunlaşmıştır. Erkeğin kadını fi-
satlardan faydalanamadıklarını ifade etmektedir. ziksel, cinsel ve psikolojik olarak mağdur etmesinin
Bu durum ancak kadınların eğitim kanallarının nedeni kadınları kontrol altında tutma isteğidir.
önündeki engellerin kaldırılması, istihdam edinil-
mesi, politik faaliyetlere dahil edilmesi ve kadın-
ların erkeklerle kamusal alanlarda eşit şartlarda yer Sosyalist Feminizm
almaları ile mümkün olabileceğini ifade etmiştir. Marksist ve radikal feminizmi harmanlayan sos-
Cinsiyet eşitsizliği, kadınların hızlı bir şekilde erkek yalist feminizme göre cinsiyet ve sınıf ilişkileri eşit
dünyasına entegrasyonu yolunun temizlenmesi ile derecede önemlidir. Sınıfın ne olduğunu anlamamız
çözülebilir. Freda Adler ve Rita Simon, Lombros- için cinsiyetin nasıl şekillendiğinin kavranması ge-
socu kriminolojistlerin cinsiyet savı ile mücadele rektiğini ileri sürmektedir. Özetle sosyalist teori hem
etmiştir. Adler ve Simon, sosyolojik faktörlerin ka- sınıf hem de cinsiyet ilişkisinden etkilendiğimizi id-
dın suçluluğunu izah etmede en iyi yol olduğunu dia etmektedir. Suç da ataerkil kapitalizmin ürünü
ileri sürmüşlerdir. Kadınların serbestliği ile kadın olarak görülmektedir. Öncüleri Piers Beirne ve James
suçluluğu oranlarının artışı arasında ilişki bulun- Messerschmidt’tir. (Case/Johnson/Manlow/Smith/
maktadır. Kadınlar özgür oldukça ve tam zamanlı Williams, Criminology, Oxford, 2017, s.287 vd)
işlerde çalıştıkça erkeklerin işlediği suçları işlemeye Smart ve Harding, feminist yaklaşımların bilgi
başlamışlardır. Ancak bu ifade empirik destekten durumları (epistemoloji) ve metodolojileri açısın-
yoksundur. Kadınların işlediği suçlar iş pazarının dan da farklılık arz ettiğini ileri sürmüşlerdir. Teo-
yarattığı fırsat kaynaklı değildir. rik durumlara ek olarak feminist araştırmacılar, bir-
çok epistemolojik pozisyonlardan da etkilenmiştir.
Bunlar feminist empirisizm, bakış açısı feminizmi
Marksist Feminizm
ve postmodern feminizmdir. Feminist empirizme
Marksist teori, bir toplumun ekonomik oluşu- göre, tahkikatın bilimsel metotlarının kullanılma-
munun cinsiyet ilişkileri gibi diğer sosyal ilişkilerde sı yoluyla suçun doğasının önyargısız, cinsiyetten
öncelikli olarak belirleyici rol üstlendiğini ileri sür- arınmış bilgisinin üretilebilmesi mümkün olabilir.
mektedir. 1960ların sonunda ortaya çıkan Mark- Bakış açısı feminizmine göre daha fazla araştır-

77
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

ma, daha fazla bilgi, feminist amaca hizmette çok yan yapıların adeta maskesini düşürmektir. Diğer-
önemli değildir; bilgi, kadınların kendi deneyimle- lerine benzer olarak, nasıl en iyi sosyal gerçekliğin
ri ve bakış açılarının aktarımıdır. Post-modern fe- bilgisinin üretilebileceğinin epistemolojik sorusu-
minizme cinsiyet gibi sosyal kategorileri aşılamakta nu keşfe yönelmiştir. Post modern feministler kadı-
kullanılan söylemleri ya da baskın dilleri çözme nın gerçekliklerini gizlemeyecek söylev geliştirmeyi
amacını gütmektedir. Bunun yapılması ile cinsiyet amaçlarlar. (Clive Coleman/ Clive Norris, Introdu-
eşitsizliğinden doğan ve kadınlara dezavantaj sağla- cing Criminology, Routledge, 2011, s.78)

araştırmalarla
ilişkilendir
FEMİNİZMİN ÜÇ ANA AKIMI: LİBERAL, MARXİST VE RADİKAL FEMİNİZM
TEORİLERİ THREE MAINSTREAM OF FEMINISM: THEORY OF LIBERAL, MARXIST
AND RADICAL FEMINISM

Öğr. Gör. Erkan DİKİCİ

“Öz
Kadınların özgürlük ve hak mücadelesi olarak tanımlanan feminizm kavramının ortaya çıkışı 18.
yüzyıla dayanmaktadır. Bu hareket üzerinden kadınların mücadele anlayışı zamanla değişmiştir. Sanayileş-
menin etkisi ve ideolojik hareketler, bu değişimin temel nedeni olmuşlardır. Feminizm hareketinde yaşa-
nan değişim, ortaya çıktığı süreçteki anlayıştan uzaklaşmıştır. Toplumsal cinsiyet bağlamında kadın-erkek
eşitliğine vurgu yapan birinci dalga feministlerden oluşmuştur. Liberal feminizm olarak da adlandırılan
feministlerin sonrasında, cinselliğe ve biyolojik farklılığa dikkat çeken ikinci dalga feministler gelmektedir.
İkinci dalga feministler, Marxist feminizm akımı içerisinde de ele alınmaktadır. Günümüzde ise, üçüncü
dalga olarak da ifade edilen radikal feministlerle birlikte feminizm anlayışı, farklılıklar üzerine inşa edil-
miştir. Böylelikle 18. Yüzyılda ortaya çıkan feminizm akımının 21. Yüzyıla kadar içeriğinin ve anlamının
değişime uğradığı bu şekilde gözler önüne serilmiştir. Bu bağlamdan hareketle çalışmamızda feminizm
akımı etrafında ortaya çıkan feminist teoriler içerisinden liberal feminizm, marxist feminizm ve radikal
feminizm teorileri temel argümanları çerçevesinde ele alınacaktır. Çalışma esnasında söz konusu feminist
teorilerin sıralaması, tarihsel süreç göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur.”

Kaynak: Makalenin tamamı için bkz. http://www.jasstudies.com/Makaleler/1376569194_31-


%C3%96%C4%9Fr.%20G%C3%B6r.%20Erkan%20D%C4%B0K%C4%B0C%C4%B0.pdf (e.t.
17.08.2017).
Öğrenme Çıktısı

3 Eleştirel kriminoloji teori ve düşüncelerinin özelliklerinin açıklanabilmesi


4 Eleştirel kriminoloji teori ve düşüncelerinin örneklendirilebilmesi

Araştır 2 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Feminist teorilerin günü-


Feminist teorilerin müşte- Feminist teorilerin libera-
müzdeki etkilerini araştı-
rek özelliklerini kısaca açık- lizm, Marksizm ve sosyalizm
rarak, ulaştığınız neticeleri
layınız. ile ilişikisini açıklayınız.
arkadaşlarınızla paylaşınız.

78
Kriminoloji

GÜNÜMÜZDE KRİMİNOLOJİ dır. Örneğin, son otuz yılda Çin birçok çok ulus-
DÜŞÜNCESİ lu şirketin üretimini gerçekleştirdiği ana merkez
haline gelmiştir. Burada ucuza üretilen mamul
veya yarı mamul ürünler sanayileşmiş ülkelere ve
Genel Olarak diğer pazarlara satılmış ve yüksek kar oranlarına
Kriminolojinin tarihsel gelişimi ve bu gelişim ulaşılmıştır. Sanayileşmiş ülkeler bakımından bu
seyri içinde ortaya atılan belli başlı teori ve düşün- üretim tarzının ortaya çıkardığı netice geniş kitle-
ce akımlarını izah ettik. Kriminoloji diğer sosyal lerin işsiz kalması ve esnek çalışma modelinin ge-
bilimler gibi içinde bulunduğu zaman ve siyasal niş kitlelere dayatılması olmuştur. Bu yeni üretim
şartlara göre şekillenen yönsemelerin tesiri altın- ilişkileri, yeni tüketim kültürünün de temellerini
daysa, günümüzde bilhassa Batı ülkelerinde suç ve atmıştır. Bu bağlamda modernlikten geç modern-
suçluluk ilgili temel yaklaşım tarzları nelerdir soru- liğe geçiş neticesinde zuhur eden önemli sosyal,
su doğal olarak akla gelmektedir. ekonomik ve kültürel değişimler arasında şunlar
Günümüzde kriminolojide etkili olan yakla- gösterilebilir:
şımlar daha ziyade küreselleşme, geç modernlik • Üretim ve tüketim tarzlarında meydana ge-
veya post-modernlik, yönetimsellik ve risk toplu- len değişimler. Bu değişimler arasında piya-
mu gibi kavramlarla ifade edilmektedir. Örneğin, saların küreselleşmesi ve yeni bir istihdam-
dünya çapında teknolojik gelişmelere bağlı olarak da güvensizlik durumu yer almaktadır.
oldukça gelişen gözetleme (surveillance) uygula- • Ailelerinin ve meskenlerin yapısının değiş-
maları, bu “yeni” modern dönemin önemli özel- mesi. Bu değişimler arasında kadın istihda-
likleri arasında gösterilmektedir. Artık iletişimin mının artması ve artan boşanma oranları
dinlenmesi bir ülkenin kendi sınırlarıyla kalma- yer almaktadır.
makta, diğer devletlere kadar uzanmaktadır. İleti- • Sosyal ekolojide meydana gelen değişimler.
şim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmeler Bu değişimler arasında ulaşım ve iletişim
sosyologları artık “zamanın hızlandığı” düşüncesi- teknolojilerine bağlı olarak mekan ve za-
ne sevk etmiştir. Bazıları tarafından bilgi toplumu man algılarının değişmesi yer almaktadır.
olarak adlandırılan bu yeni dönemde artık üretim
modellerinin de mal, hizmet, para ve insanların • Elektronik kitlesel medyanın sosyal etkileri.
sınır aşan şekilde dolaşıma girmesiyle esnekleş- • Sosyal hayatın demokratikleşmesi. Burada
mesi neticesinde artık post-fordist üretim mode- kast edilen kadın ve erkek arasında veya
linden bahsedilmektedir. Daha önce geçerli olan sosyal gruplar arasındaki itaat, saygı ve güç
adını Ford otomobil fabrikasının sahibi Henry dengesinin ortadan kalkması yer almakta-
Ford’dan alan üretim döneminde endüstrileşmiş dır. (Newburn, 2017, s. 342 vd.)
ülkeler üretim bandı, katı iş bölümüne dayanarak
ürettikleri mamul ürünleri satıyor ve hammadde Risk Toplumu ve Kriminoloji
ve enerjiyi genelde sanayileşmemiş çevre ülkeler-
den elde ediyorlardı. 1980li yıllardan itibaren ise İlk defa Alman sosyolog Ulrich Beck tarafından
post-fordist üretim sistemi olarak adlandırılan bu kullanılan risk toplumu kavramı, yukarıda izah
sistemde, küresel iktisadi sistemde ve ulus devlet- edilen teknolojik gelişmelerin modern dönemde
lerin iktisat ve sosyal politikalarında önemli de- olumlu yönleri, insanları huzur ve refaha kavuştu-
ğişmeler yaşanmıştır. Post-fordist esnek üretim rulacağı inancı hakimken, gittikçe bilimsel ve tek-
modeli, üretim aşamalarının dış kaynaklardan nolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı risklere vurgu
satın alınması (outsourcing) şeklinde çalışmakta yapan karamsar bir bakış açısını tanımlamaktadır.
ve çok uluslu şirketler sistemin başat aktörü ha- Yeni teknolojiler ve insanların onları kötüye kul-
line gelmekte ve devletleri geriletmekte zaman lanmaları yıkıcı riskler ortaya çıkarmaktadır. Çevre
zaman da savaşlara sürüklenmektedir. Bir başka kirliliği, küresel ısınma, nükleer silahlanma ve kuş
ifadeyle bu yeni üretim modelinde, sanayileşmiş gribi gibi yeni salgın hastalıklar bu risklerden ba-
ülkeler emek yoğun üretim aşamalarını ucuz iş- zılarıdır. Bu risklerin bir özelliği de tüm dünyayı
gücü piyasalarından bu nevi ülkeler arasındaki etkileyebilecek nitelikte olmalıdır. Dünyanın bir
kıyasıya rekabetten de yararlanarak satın almakta- yerinde olan bir olay başka bir yeri de etkisi altı-

79
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

na alabilmektedir. Peki risk toplumu tezinin suç ve • Her şeyden önce halkın korunması gere-
ceza adaleti üzerinde nasıl bir etkisi vardır? Geç mo- kir düşüncesi: Halkın korunması her ceza
dernlik, risk toplumu gibi güncel gelişmelerin suça adaleti sisteminin amacı olmasına karşın
ve suçun kontrolü üzerine olan etkileri İngiliz sos- bu dönemde bu konuya yapılan vurgu ve
yolog ve kriminolog David Garland tarafından ele aciliyet duygusu çok daha merkezi yer işgal
alınmıştır. Garland’in kontrol kültürü (The Cultu- etmektedir. Örneğin, failin ıslahı yerine,
re of Control) isimli eseri, son 15 senede Batı’daki suç işleyememesi için hapsedilmesi; koşullu
kriminoloji çalışmalarında en önemli ve etkili eser salıverme ve denetimli serbestlik kurumla-
olarak görülmektedir. Gerçekten, Garland İngil- rının birer risk yönetim aracı olarak kul-
tere ve ABD’de suç siyaseti ve uygulamalarındaki lanılmaları vb. uygulamalar bu kapsamda
değişimleri ve ortaya çıkan yeni olguları “kontrol değerlendirilmektedir.
kültürü” başlığı altında toplayarak günümüzdeki • Siyasileşme ve yeni popülizm: ABD ve
uygulamaların anlaşılmasına ve yorumlanmasına İngiltere’de siyasi partiler geçmişte suç ve
önemli katkılar sunmuştur. Garland, çalışmasında ceza modelleri bakımından pek farklı gö-
adı geçen iki ülke örneğinde ceza adaleti sisteminde rüşler ortaya koymazken, günümüzde suç
meydana gelen değişimleri tespit etmiştir. Bunlar- ve ceza siyasi rekabetin ana konularından
dan bazıları şunlardır: biri haline gelmiştir.
• Islah düşüncesinin önemli ölçüde zayıfla- • Hapishanenin yeniden icadı: Daha öncele-
ması: Yirminci yüzyıl boyunca ıslah fikrinin ri hapis cezasına alternatif yaptırımlar üze-
cezalandırma ve ceza infaz rejimleri üzerin- rinde durulurken 1970li yıllardan itibaren
de önemli tesiri olmuştu. Buna mukabil ABD, 1990lı yıllardan itibaren İngiltere’de
1970li yıllardan itibaren ıslah düşüncesinin yeni hapishaneler inşa edilmesinin başarılı
temelini teşkil eden herkesin ıslah edilebi- bir ceza adaletinin gerekli ve önemli unsur-
leceği düşüncesi geçerliliğini ve etkinliğini ları olduğu düşüncesi egemen olmuştur.
yitirmeye başlamıştır.
• Kriminoloji düşüncesinin dönüşümü:
• İntikam ve kısas düşüncesinin geri dönüşü: Kriminolojide 1970li yıllara kadar suçlu-
Modern dönemde cezalandırmada intikam luk topluma uyum veya sosyal adaletsizlik
ve kısas düşüncesi çok ağır ve sert bulun- gibi sebeplere bağlanıyordu. Buna muka-
muş ve ceza adaletinde yeri olmadığı ileri bil 1970li yıllardan itibaren kontrol teori-
sürülmüştü. Bugün ise kısas düşüncesi ve lerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Bu
hapis cezasının ötesinde faile eza çektirecek dönemdeki kontrol teorilerinin ise insana
uygulamalar gündeme gelmektedir. Ger- itimadı yok denecek seviyededir. Bunun
çekten günümüze gelindiğinde birbirine sonucu olarak kriminoloji düşüncesi suçlu
zincirle bağlı mahkûmlar, suçlu listelerinin ve onun ıslahı yerine, suç fiili ve onun nasıl
ilan edilmesi gibi uygulamalar siyasiler tara- önlenebileceği meselesine yoğunlaşmıştır.
fından talep edilmektedir.
• Suç önleme ve mahalle güvenliği altyapının
• Suç siyasetinin duygusal tonunda meydana genişlemesi: Kendi özel güvenliğini tutan ma-
gelen değişmeler: Suç korkusunun artması halle örneklerinde olduğu gibi korku ve zarar
ve güven duygusunun oldukça zayıflaması endişesini gidermek üzere güvenlik yatırımları
karşısında siyasiler suç ve suçla mücadele bu dönemde yoğunlaşmaya başlamıştır.
konusunda daha duygusal bir üslup benim-
• Suçla mücadelenin özelleşmesi: Bu dönem-
semektedir.
de özel güvenlik endüstrisinin muazzam şe-
• Mağdurun geri dönüşü: Mağdur günümüz kilde geliştiği görülmektedir. Güvenlik, alı-
ceza adaleti sisteminde daha önemli bir fi- nıp-satılan bir ticari metaya dönüşmüştür.
gür haline gelmiştir. Mağdur hakları ve yeni
• Sürekli kriz hali hissi: Bu döneme hakim
daha ağır ceza kanunlarının çıkarılması ta-
olan bir başka olgu da sürekli kriz ve ceza
lepleri veya belli mağdurların adına çıka-
adaletinin kendisine verilen görevleri yerine
rılan yasalar (Megan yasası gibi) ABD’de
getiremediği düşüncesidir. (Garland, 2001,
daha yaygın hale gelmiştir.
s. 8 vd.; Newburn, 2017, s. 353-354)

80
Kriminoloji

Bu ve benzeri tespitler ve yeni penalojik manza- olduğunu en baştan kabul etmek mümkün değil-
ranın tasviri pek de yeni bir şey söylenmediği ve de- dir. Her ne kadar gelişmiş Batı toplumlarında uzun
vamlılıkların gözden kaçırılmaması gerektiği tenki- yıllardır yürütülen çalışmalar sayesinde suçluluk
dine uğrasa da Garland vb. yazarların çizdiği çerçeve için risk oluşturan etkenlerin belirlenmesi yönünde
en azından İngilizce konuşan ülkelerde ceza adaleti ciddi ilerleme gösterilmiş ve birçok risk etkeninin
sistemlerinin serencamını ortaya koymaktadır. farklı ülkelerde farklı sosyo-kültürel ortamlara rağ-
men benzerlik gösterdiğine ilişkin sağlam bulgular
ortaya koyulmuş olsa da bazı etkenlerin sosyal, eko-
Kriminoloji Teorileri ve Türkiye nomik ya da kültürel farklılıklardan dolayı sadece
Şimdiye kadar ele aldığımız tüm teoriler başta belli ülkelerde geçerli olduğu yönünde de elimizde
ABD olmak üzere diğer Batı ülkelerinde suç ve veri bulunmaktadır Hatta aynı ülke sınırları içinde
suçlu davranışını açıklamak üzere geliştirilmiştir. bile risk etkenleri cinsiyet ya da etnik gruba bağ-
Hiç şüphesiz bu teorileri ortaya atanlar suçluluğa lı olarak önemli oranda değişiklik gösterebilmek-
ilişkin görüşlerinin zaman ve mekandan bağımsız tedir. Öyle ki bir sosyal grup için risk teşkil eden
bir şekilde geçerli olduğu düşüncesini taşımaktay- bir etken, bir diğer grup üyeleri için koruyucu ya
dı. Ayrıca teorilerin geçerliliği konusunda ampirik da nötr özellik bile gösterebilmektedir. Dolayısıyla,
çalışmalar da Batı ülkelerinde yapılan anket ve di- bu teorik modellerin öne çıkardığı risk etkenlerin
ğer alan araştırmalarına dayanmaktadır. Bu hususta ve bu etkenlerin suçluluğa yol açtığı ileri sürülen
Topçuoğlu şunları kaydetmektedir: nedensel mekanizmaların, Batı kültüründen belli
Ülkemizde suçluluğun nedenlerini ortaya çıkar- noktalarda farklılık gösteren Türk toplumunda ne
mak için gerçekleştirilen ampirik çalışmalara de- derece geçerli olup olmadığının test edilmesi, gere-
ğinmeden önce ilk olarak şunu belirtmek gerekir ki kirse bu modellerin revize edilmesi gerekmektedir.
bilinen suç teorilerinin neredeyse tamamı gelişmiş (Topçuoğlu, 2014, s. 247-248)
Batı toplumlarındaki araştırmacılar tarafından ve Geçtiğimiz on yıl boyunca bu ve benzeri soru-
orta sınıf AngloAmerikan insan üzerinden geliştiri- lara yanıt vermek üzere İngilizce konuşmayan Batı
lip ileri sürülmüştür. Söz konusu teorileri geliştiren- ülkeleri ve Batılı olmayan ülkelerde yukarıda izah
ler kuramsal modellerinde kendi toplumlarındaki ettiğimiz teorilerin geçerliliği konusunda çalışma-
belli başlı sorunlara cevap aramışlar ve bunu yapar- lar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda bazı teori-
ken ileri sürdükleri kuramsal kavramlarla da içinde lerin diğerlerine nazaran daha fazla başarılı olduğu
bulundukları toplumun tutum ve davranışlarını tespit edilmiştir; ancak bu konudaki çalışmalar he-
yansıtmışlardır. Herhangi bir sosyo-kültürel grup- nüz dağınık ve az sayıda olduğu için genellemeler
ta geliştirilen kuramsal bir modelin ve bu modelin yapmak pek mümkün değildir.
ortaya çıkardığı belli başlı risk etkenlerinin evrensel

Öğrenme Çıktısı

5 Günümüzdeki kriminoloji düşüncelerinin özellikleri ve etkilerinin açılanabilmesi

Araştır 3 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Günümüzdeki kriminoloji
düşünceleri ile geçmişte yer
Günümüzde kabul edilen
Risk toplumu ile krimino- alan kriminoloji düşünce-
kriminoloji düşüncelerinin
loji arasındaki ilişkiyi açık- leri arasındaki farkları ve
genel özelliklerini kısaca
layınız. benzerlikleri araştırarak,
açıklayınız.
ulaştığınız neticeleri arka-
daşlarınızla paylaşınız.

81
Suçluluğu Açıklayan Teoriler-II

Yeni klasik ile damgalama


1 teori ve düşüncelerinin
özelliklerinin açıklanabilmesi
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti

Yeni klasik ile damgalama


2 teori ve düşüncelerinin
örneklendirilebilmesi

Yeni klasik (neo-classic) teoriler, klasik okulun kişinin irade


Yeni Klasik Teoriler hürriyetini haiz olduğunu ve bu sebeple işlediği suçtan şahsi
sorumluluğunun söz konusu olduğu mülahazasını yeniden
gündeme getirmiştir. Bu teorilerden biri olan rasyonel tercih
teorisi, suçlu davranışın, kişinin rasyonel menfaat-zarar hesap-
larına dayandığını iddia etmiştir. Mutat faaliyet teorisi ise suçlu
davranışa, suç ve hususiyetle suçun işlendiği duruma bakar. Bu
teoriye göre, bir suçun işlenmesi için üç şey gereklidir: Motive
olmuş bir fail, uygun bir hedef ve koruyucu kişilerin bulun-
maması. Bu üç unsurdan birinin eksik olması halinde suçun
işlenmesi ihtimali zayıflayacaktır.
Damgalama teorisi ise birincil ve ikincil sapma tefrikine dayanır.
Birincil sapma farklı psikolojik ve sosyolojik sebeplerle kendi-
ni gösteren ve gerçekte sadece suçun işlenmesini ifade eden bir
kavramdır. Burada kişi, kendini suç üzerinden tanımlamaz. Suçu
akla uydurur ve zararsız kabul eder. İkincil sapma ise birincil
sapmada gerçekleştirilen fiile karşı gösterilen tepkileri takip eden
sapma türüdür. Burada, birincil sapmaya karşı gösterilen sosyal
tepkiler neticesinde kişi suçlu olarak damgalanmaktadır.

Eleştirel kriminoloji teori ve


3 düşüncelerinin özelliklerinin
açıklanabilmesi
Eleştirel kriminoloji
4 teori ve düşüncelerinin
örneklendirilebilmesi

Eleştirel kriminoloji teori ve düşünceleri esasında bir bütünlük


Eleştirel Kriminoloji arz etmemektedir. Söz konusu teori ve düşüncelerin araların-
daki bağı, kendilerini ana akım kriminoloji karşısında konum-
landırmaları teşkil etmektedir. Eleştirel kriminoloji daha çok,
suçlu davranışın ortaya çıkmasında sosyal yapının etkili olduğu
savunan Marksist ideolojiye dayanmaktadır. Günümüzde eleşti-
rel kriminolojinin, ana akım kriminolojinin üzerinde çok fazla
durmadığı, feminist kriminoloji, mahkum kriminolojisi ve yeşil
kriminoloji gibi alanlarda da çalışmaları bulunmaktadır. Femi-
nist kriminoloji suçlu davranışın yapısı ve kapsamı açıklanırken
sadece erkeklerin kıstas olarak alınmamasını, kadınların da yapı-
lacak çalışmalarda dikkate alınması gerektiğini ileri sürmektedir.
Başlıca feminist kriminoloji teorilerini, liberal, Marksist, radikal
ve sosyalist teoriler teşkil etmektedir.

82
Kriminoloji

Günümüzdeki kriminoloji
5 düşüncelerinin özellikleri ve
etkilerinin açılanabilmesi

öğrenme çıktıları ve bölüm özeti


Günümüzde kriminolojide etkili olan yaklaşımlar, düşün-
Günümüzde Kriminoloji
Düşüncesi celerini daha ziyade küreselleşme, geç modernlik veya post-
modernlik, yönetimsellik ve risk toplumu gibi kavramlarla izah
etmektedirler. Yeni teknolojik gelişmeler ile insanların bunları
menfi yönde kullanmaları çevre kirliliği, küresel ısınma ve nük-
leer silahlanma gibi yıkıcı riskler meydana getirmektedir. Söz
konusu riskler, tüm dünyayı etkileyebilecek bir mahiyettedir.
Bu sebeple, risk toplumu ile kriminoloji arasındaki ilişki önem
arz etmektedir. Risk toplumu ve geç modernlik gibi aktüel ge-
lişmelerin, suç ve ceza adaletini nasıl etkilediği hususunda ça-
lışmaları olan Garland’ın birçok önemli tespiti bulunmaktadır.

83

You might also like