Professional Documents
Culture Documents
1. SICAKLIK (ЖЫЛУУЛУК
Sıcaklık artışı moleküllerin kinetik enerjilerini artırdığından dolayı, substratların enzimlerin aktif
bölgelerine bağlanmasını kolaylaştırır.
Reaksiyon hızını (ылдамдыгын) artırır.
Ancak enzimler protein yapılı olduğu için sıcaklığın aşırı artışı enzimlerin denatüre olmasına neden
olur.
Reaksiyon yavaşlar ve durur.
2. PH
Enzimler genellikle nötr (нейтралдуу) pH'ta iyi çalışır.
Bazı enzimler asidik, bazı enzimler ise bazik pH'larda iyi çalışır.
3.SU
Enzimler ancak sulu ortamda çalışır.
Eğer ortamdaki su oranı %15'in altına düşerse enzimler çalışmaz.
Ancak yapısı bozulmaz.
Ortamda yeterince su olduğunda tekrar çalışabilir.
Örnek Besinlerin kurutularak saklanması ve tohumların sulu ortamda çimlenmesi.
4. AKTİVATÖRLER:
Enzimin çalışma hızını artıran madde veya faktörlere aktivatör denir.
45
2.2.5. VİTAMİNLER (ВИТАМИНДЕР)
46
SUDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLER (СУУДА ЭРҮҮЧҮ ВИТАМИНДЕР-
ВОДОРАСТВОРИМЫЕ ВИТАМИНЫ)
B VİTAMİNİ
Genellikle et, süt, yumurta, karaciğer, yeşil sebzeler, kuru yemiş, tahıllar ve meyvelerde bulunur.
Bazı bileşik enzimlerin yapısında koenzim olarak iş yapar.
Bazı B vitaminleri insanın kalın bağırsağında yaşayan bakteriler tarafından üretilebilir.
B grubu vitamin eksikliğinde görülen sorunlar:
yorgunluk (чарчоо),
kaslarda kramp,
anemi,
tırnaklarda kırılma,
saç dökülmesi,
sinirsel bozukluk,
zihin bulanıklığı
erken bunama
B1 vitamini fonksiyonları
47
Piidoksin (B6)-Пиридоксин (В6)
B6 vitaminin çok önemli bir etkisi de kandaki homosistein seviyesini kontrol etmesidir.
Homosistein, çok yaygın bir amino asittir.
Tüketilen proteinin sindirimi sonucu ortaya çıkar ve kan dolaşımına katılır.
Vücudumuzun B6 vitaminine ihtiyaç duymasının bir diğer nedeni ise B12 vitaminin emilimidir.
B6 vitamininin varlığı B12 vitamininin emilimini arttırmaktadır.
B6 vitamininin eksikliğinde lenfositlerin (lenfatik sistem hücreleri) büyümesi ve lenfositlerin
bir alt kümesi olan T hücrelerinin aktivitesinin azaldığı gözlemlenmiştir.
B6 vitamini fonksiyonları
Biotinin fonksiyonları
Vücudun besinleri enerjiye çevirmesine yardım eder. VücuVücudun glukoz ve yağ asidisentezinde rol alır.
48
Folik Asit (B9) - Фолий кослотасы
Folasin olarak da isimlendirilen folik asit, antihemorajik bir vitamin olarak bilinir ve
antianemik etkisinden dolayı ile de vitamin B12 ile yakından ilişkilidir.
49
Kobalamin (B12) – Кобаламин
12 vitamini insan ya da bitki hücrelerinde doğal olarak sentezlenemez; dolayısıyla bitkisel besin
kaynağı bilinmemektedir.
Bu yüzden hayvansal gıdalarla ya da besin takviyeleri ile almak durumundayız.
Kolon bakteriler tarafından sentezlenen vitaminin emilimi sınırlıdır.
Kırmızı kan
Kandaki homosistein
hücrelerin
dengesini ayarlar
formda
kalmasında
yardımcı Kandaki homosistein
olur dengesini ayarlar
Beyin ve sinir sisteminin (нерв Genetik materyalin formunu
системанын) sağlıklı kalmasına korumasında korumasında
yardımcı olur yardımcı olur
Antioksidanlar
hakkında
araştırma
yapınız.
C VİTAMİNİ (ASKORBİK ASİT) – АСКОРБИН КИСЛОТАСЫ
C vitamini, ya da diğer adıyla askorbik asit, immün sistemimiz üzerinde en etkili vitaminlerden
birisidir. Çünkü C vitamini bir antioksidandır (kanser önleyici).
Vücudumuzun serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmasını sağlarken aynı zamanda
patojenlere karşı da savaşır.
İmmün sistemimizde yer alan birçok hücre C vitaminine ihtiyaç duyar.
C vitamini eksikliğinde görülen hastalıklar:
eklemlerde şişme,
diş eti kanamaları
anemi
iskorbüt (цинга)
Bu hastalık kolajen (коллаген белогу) sentezindeki bozukluk nedeniyle ortaya çıkar.
50
D VİTAMİNİ
kalsidiol
(2) Bağırsaklarda
7-dehidrokolesterol kolekalsiferol
(ичеги) emilim
(D3)
kalsitriol
51
E VİTAMİNİ
E vitaminin en önemli görevi antioksidan etkiye sahip olmasıdır.
Membranlar içinde bulunan doymamış yağ asitlerinin oksitlenmesini önleyerek, membranda
meydana gelebilecek yıkımlarınönüne geçmektedir.
İmmün sistem üzerinde de önemli etkileri vardır.
E vitamini eksikliği bazı sorunlara neden olur.
erkeklerde sperm üretiminin azalmasına,
kadınlarda rahim fonksiyonlarının bozulmasına,
kasların zayıflamasına,
alyuvarların parçalanmasına
hücrelerde zar yapısının bozulmasına neden olur.
K VİTAMİNİ
K1 (fillokinon-филлокинон); pek çok yiyecekte özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
K2 (menakinon-менахинон); barsaklarda doğal olarak bulunan bakteriler tarafından sentezlenir.
K vitaminin fonksiyonları
52
2.2.6. HORMONLAR (ГОРМОНДОР)
Hormon:İç salgı bezleri (ички секреция бездери) tarafından salgılanan kimyasal düzenleyici maddelere
denir.
Hormonlar genellikle protein yapılıdır (белоктордон түзүлөт). Ancak bazıları amino asit,
bazıları steroit (стероид) yapılı olabilir.
Hormonlar hayvanlarda (жаныбарларда) kan yoluyla (кан аркылуу) hedef organlara taşınır
(ташылат).
Hormonlar düzenleyici (жөнгө салуучу) moleküllerdir (молекулалар).
Hormonların miktarındaki artış veya azalma çeşitli metabolik aksaklıklara neden olabilir.
İnsanda hipofiz bezinden salgılanan ve kan yoluyla tüm vücuda dağıtılan büyüme hormonu,
vücuttaki hücreleri etkileyerek büyümeyi ve hücre yenilenmesi ile hücrenin bölünmesini uyarır.
Az salınması cüceliğe,
Fazla salınması ise devliğe yol açar.
İnsanda bulunan tiroksin ve insülin hormonu;
Tiroksin (тироксин) hormonu → Metabolizmayı hızlandırır.
İnsülin (инсулин) → Glikozun hücrelere geçişini (клеткаларга өтүүсүн) sağlayarak kan
şekerini düzenler.
Bitkilerde üretilen hormonların düzenlediği olaylardan bazıları;
büyüme,
çiçeklenme,
meyve oluşumu,
yaprak dökümü
Hücrede DNA ve RNA olmak üzere iki çeşit nükleik asit bulunur
Nükleik asitlerin görevileri:
o Hücredeki metabolik olayları yönetir (башкарат)
o Kalıtımı (тукум куучулук) sağlar.
Nükleik asitlerin yapısında (түзүлүшүндө) bulunan elementler:
karbon (C)
hidrojen (H)
oksijen (O)
azot (N)
fosfor(P)
DNA ve RNA nükleotit adı verilen yapı birimlerinin birbirine şeker fosfat bağı ile bağlanması
sonucu oluşturulur.
Nükleik asitler hidrolize (гидролизге) uğrayabilir.
Bir nükleotit üç kısımdan meydana getirilmiştir;
Azotlu organik baz
5 C'lu şeker
Fosfat grubu
Azotlu organik baz 5C'lu şekere glikozit bağı ile, fosfat 5C'lu şekere ester bağı ile bağlanır.
53
Nükleik asitler yapısında bulunan şekere göre adlandırılır.
Nükleik asitlerin yapısında riboz ve deoksiriboz şekerleri bulunabilir.
Riboz → Ribonükleik asit (RNA)
Deoksiriboz → Deoksiribonükleik asit (DNA)
54
DNA YAPISI (ДНКНЫН ТҮЛҮЛҮШҮ)
DNA'nın yapısı (РНКнын түзүлүшү)
Çift iplikli, sarmal (heliks) yapısına sahiptir.
Şekeri;Deoksiriboz
Özel bazı:Timin
Nükleotitleri birbirine bağlayarak DNA'nın tek ipliğini oluşturan bağ şeker fosfat bağıdır.
İki iplik birbirine zayıf hidrojen bağı (суутектик байланыш) ile bağlanır.
55
RNA (РНК) YAPISI (РНК ТҮЛҮЛҮШҮ)
Sitozin Sitozin
azotlu bazlar
Guanin Guanin
nukleotitler
Adenin Adenin
Timin
Utasil
RNA DNA
Tek ipliklidir.
Şekeri: Riboz
Özel bazı: Urasil
Nükleotitler birbirine şeker fosfat bağı ile bağlanır.
Zayıf hidrojen bağı bulunmaz (tRNA hariç).
RNA molekülünde
Nükleotit sayısı = Fosfat sayısı = Riboz sayısı = Azotlu baz sayısı = A + U + G + C
RNA molekülü kendini eşleyemez.
DNA tarafından sentezlenir.
RNA mutasyona uğrayabilir.
Hücrede protein sentezinde görevli
Hücrede 3 çeşit RNA bulunur
rRNA (р-РНК)
mRNA (и-РНК же м-РНК)
tRNA (т- РНК)
56
DNA ve RNA molekülünün özelliklerinin karşılaştırılması
57
ATP - АТФ (АДЕНОЗИН ТРИФОСФАТ КИСЛОТАСЫ)
Canlılık faaliyetleri için gerekli enerji molekülüne ATP denir.
ATP'nin yapısında üç molekül bulunur;
Adenin bazı
Riboz şekeri
3 tane fosfat
ATP sentezine →Fosforilasyon
ATP hidrolizine → Defosforilasyon
Adenin
(Аденин)
Riboz (Рибоза)
ATP’nin yapısı
58