You are on page 1of 14

SU- JOK TERAPİ

Kore dilinde Su kelimesi el, Jok kelimesi ise ayak demektir. Kısaca sujok el ayak
terapisi olarak adlandırılır. SU JOK Terapi yöntemini ise Güney Koreli Profesör
Park Jae Woo keşfetmiş. Hem batı hem de Çin tıbbını bilen ve yakından takip
eden Park Jae Woo, organlara uygun noktaların bütün vücudumuzda
bulunduğunu, el ve ayakların organları çok kolay çalıştırdığını fark etmiş. Bu
durumda el ve ayaklarımız bizim bedenimizin birer uzaktan kumandası gibi
düşünülebilir.
Tohumlarla terapide sadece bitki tohumları değil bazı bitki parçacıkları da
uygulanır, dallar, yapraklar gibi.
Peki elimize (ayağımıza) vücudumuz nasıl yansır?

Baş parmağımızı başımız ve boynumuz olarak kabul edelim. Avuç içimize tüm iç
organlarımız yansır, parmaklarımıza da kol ve bacaklarımız. Baş parmağımızı
elimizin yan tarafından kaldırıp bileğimize çevirsek insan bedeninin şeklini
aynen görürüz. Şöyle;

Peki bu yansımada hangi bölge nereye denk gelir?


Acaba iç organlarımız nasıl yerleşir?

Elimizin ve ayağımızın içine, yani avucumuz ve tabanımıza vücudumuzun ön


yüzüne, içine yerleşir. Buna yin bölgesi denir.
Vücudumuzun arkası ise elimizin ve ayağımızın üst, dış kısmına yerleşir. Buna da
yang bölgesi denir.

BÖCEK SİSTEMİ
Elimizde ve ayağımızdaki bu yansımalar sujok'ta ana sistem denilmekte.

Tohumla tedavi kısmına geçmeden önce önemli bir vücut yansıması daha var.
Bu da parmaklarımızda. Sujok'ta bu yansımaya "böcek sistemi" deniliyor. Bu her
bir parmağımız için aynı.
Yani 20 parmağımızın her biri tek tek bütün vücudumuzu temsil ediyor

Peki vücudumuz parmağımıza nasıl yansıyor? İşte böyle;


Parmaklarımıza yansıyan böcek sistemi elimizde genel olarak bu şekilde
görünür. Düşünün ne çok tedavi noktamız var.

Şifalı bitkileri ağızdan da alabiliriz ama, onların da ilaç etkisi olduğunu


unutmayalım, doğru bitki, hatta bitkinin doğru kısmı, doğru doz, doğru
toplanma zamanı gibi önemli pek çok konu var.
SUJOK tohum terapisinde ise bunların önemi yok, yanlış veya eksik birşey
yaparsanız kendinize zarar vermeniz imkânsız.
Çünkü sujok tohum terapi uygulamayı yanlış noktaya yaparsanız çalışmıyor.
Doğru noktaya yanlış uygulama yaparsanız yine çalışmıyor.
İnsana zarar verecek hiçbir uygulama çalışmıyor.
Peki sol avuç içimize bakalım, parmaklarımız baş aşağı konumda, başparmak
yukarıda.
Bu durumda vücudumuzun solu neresi? Elimizin sol tarafı değil, bunu
unutmayalım.
Elimizi ayrı bir birey olarak düşünelim, yüz yüze bakıyoruz (avcumuz bize
dönük), bu el kişisinin sol tarafı neresidir?
Bizim bakışımıza göre sağa düşen tarafı el kişinin sol tarafıdır.
Siz de bütün organlarımızın vücuttaki yerlerine göre kısaca elimizdeki
yerleşimini aklınızdan geçirin. Hatta, elinize çizebilirsiniz, Her organın yerini hem
ana sistemde hem böcek sisteminde hızla düşünmeden bulabilmemiz için teker
teker elinize çizebilirsiniz.

İlk başta vücudumuzun yin ve yang bölgeleri olduğunu söylemiştik.


Yin bölgeyi kısaca katlanan kapanan karanlıkta kalan, gölge bölge olarak
düşünelim.
Bu durumda gövdemiz öne kapanınca ön tarafı yin bölge arka tarafı yang bölge
oluyor. Avucumuza yerleşiyor.

Peki bacaklarımızın neresi kapanıyor?


Bacaklarımızın arkası kapanıyor, bacaklarımızı kendimize çektiğimizde kapanan
gölgede kalan kısım yin, güneşte kalan kısım yang. Bir de bacakların iç kısmı var
gölgede kalan.

Elimizin iç kısmına hep yin bölgeler yerleşiyor demiştik, öne kıvrılan gölge
bölgeler;

Yüzümüz, başımız öne kıvrılıyor yin, gövdemizin ön yüzü, belden kırıldı


gölgelendi yin, bacaklarımızın da arkası yin olduğuna göre elimizin iç kısmına
bacakların arkası yerleşiyor.

Yani normalde vücudun önünde olan dizlerimiz sujokta arkada.


Diz ağrılarında hangi tohumun uygulanacağını anlatırken bunu bilmeniz gerek.
Dizin yerini bilmezseniz tohumu uygulayamazsınız.

Kısaca şöyle;
Gördüğünüz gibi parmak uçlarımıza ayak tabanımız yerleşiyor, yani çizim hatalı
değil.

Terapide kullanılan tohumların çimlenme yeteneğini kaybetmemiş, canlı


tohumlar olması çok önemli bir konu.
Tohum kendi yaşam enerjisini bize iletiyor, hasta bölgeyle iletişime geçiyor. Bu
iletişim sonucu tohumun yapısı bozulabilir, yumuşama, kırılma, çatlama, ezilme,
kararma, içinin boşalması vs gibi değişimler görülebilir. Bunlar normal,
şaşırmayın. Bunlar tedavinin iyi gittiğini gösterir.

Tohumlar kendi verdikleri enerjinin dışında birer küçük masaj aleti gibi de
çalışırlar. Ağrılı noktaya uygulandıklarında o noktaya masaj yaparak ağrı
bilyesinin yok olmasını sağlarlar. Tohumun altındaki noktada ağrı azaldıkça
bedendeki sıkıntı da iyileşir.

Peki tohumları nasıl kullanacağız?

Genel olarak tohumları cilt üstüne ağrılı noktaya bir parça plaster yardımıyla
yapıştırırız ve üzerine baskı uygulayarak masaj yaparız.
Büyük tohumları ise avucumuzda yuvarlayarak kullanırız. (Örneğin ceviz
tohumu. Cevizi avuçlarımızın içinde bastırarak saat yönünde yuvarlarsak
kabızlığa iyi gelir. Saat yönünün tersine yuvarlarsak ishali keser. Kabukları en
girintili çıkıntılısından bir çetin ceviz seçin. Çantanıza atın. Sıkıntılı anlarda
imdadınıza yetişir. Ayda bir çantanızdaki cevizi yenileyin. Avucunuzun neresinde
yuvarlayacağınızı tam olarak anlamak için ilk avuçta barsakların yerleşim şekline
bakın. Hem sıkı bastırıp hem yuvarlamayı unutmayın, yumuşak yumuşak
çevirmek, cevizi elde gezdirmek işe yaramaz

Tohum terapiyi hem akut hem kronikleşmiş hastalıklarda uygulamak mümkün.

Uygulama yüzeyi genişse büyük tohumlar kullanılabilir, kestane, ceviz, koçanıyla


beraber mısır, şeftali çekirdekleri, çam ve servi kozalakları gibi.

Organın veya uygulama alanının büyüklüğüne göre hurma çekirdeği, palamut,


kiraz çekirdeği, nohut, fasulye, buğday, keten tohumu, kabak, salatalık tohumları
hep kullanılır.

Hangi tohumu seçeriz?

Uygulanacağı organın şekline göre tohum seçmek uygun yöntemlerden biridir.


Örneğin uzun tohumlar uzun organ ve parçalara (kol bacak, bağırsak, dudak,
burun vs.), yuvarlak organlara ( göz, baş, meme) yuvarlak tohumlar gibi.

Örneğin böbreklere ve mideye böbrek şeklinde bir tohum olan fasulye, börülce
tohumu kullanılabilir. Pankreas hastalıklarında üzüm çekirdeği kullanılır.

Tohumlar ait oldukları bitkinin tüm şifa gücünün bilgisi ve enerjisini aynen taşır,
bitkinin neye iyi geldiğini biliyorsanız, tohumunu şifa için kullanabilirsiniz.
Örneğin kimyon gaz söktürür tohumları uzundur, bağırsaklarda kullanılır gibi.

Genel olarak en çok kullanılan tohumlardan elma çekirdeği için bütün ailemi
tembihledim, yiyince sakın çekirdeklerini atmayın, biriktirin bana verin diye.
Yazın biriktirdiğim üzüm çekirdekleri bitti sayılır Mutlaka kara buğday, siyah
tane karabiber, kırmızı tane biber, yeşil tane biber, pirinç tohum kutumda
bulunur.

Sizi seçimlerle yormayıp ders notlarımdan genel tanımlama listeleri veriyorum


elinizin altında olsun;
Uzun tohumlar: kol ve bacaklar, barsaklar, dudaklar, burun;
Küre şeklinde tohumlar: göz, kafa, meme;
Fasulye şeklinde: böbrek, mide;
Şeftali biçiminde: mesane ve safra kesesi;
Salkım şeklinde, üzümsü: pankreas.
Göz problemleri, baş ve meme problemleri küresel tohumlarla iyileşir (kiraz,
karabiber, bezelye);
Bir şeye odaklanma eksikliği: ceviz;
Kalp: nohut, kartopu, kranberry, karabuğday, kızılcık, kabak çekirdeği ;
Böbrek, mide: fasulye, börülce, bakla;
Bağırsaklar, damarlar, uzun kemikler: yulaf, brom otu, kimyon;
Omurga ve eklemler: elma çekirdeği, karabuğday; burada başka bir enteresan
nokta var, karanfil sağı, kırkeklem otu (efedra) gibi boğum boğum dalları olan
bitkileri bu parçaları eklem hastalıklarında doğrudan kullanılır.
Manolya asması (Schisandra rubriflora) (beyin bölgesine) - çalışma verimliliğinin
arttırılması, uyuklamaya engel olma ( Bu tohumu mutlaka bulmam gerek,
bulamadım
Kuş kirazı (kalın ve ince bağırsakların bölgesi)- ishal;
Kuşburnu (karaciğer ve safra kesesi bölgesi)- genel bütün karaciğer hastalıkları
Nar çekirdekleri (kulak ve göz bölgesi)- işitme ve görme hastalıkları;
Keten tohumu (ağız ve kalın bağırsak)- kabızlık ve diş ağrıları;
Bezelye (böbrek ve idrar yolları şikayetleri)-böbrek ve mesane taşları;
Mısır (pankreas)- diabet;
Akasya (bacaklar)-varis,tromboflebit;
Pirinç (bronş bölgesi)-bronşit, bronşiyal astım, sinüzit (eşim pirinç sayesinde bu
kışı sinüziti için antibiyotik kullanmadan geçirdi);
Kartopu (viburnum dentata), alıç (kalp ve baş bölgesi)-hiper tansiyon;
Dereotu ve rezene (ince ve kalın bağırsaklar)-karında şişkinlik, gerginlik, aşırı
gaz;
Karpuz (böbrek ve idrar yolları bölgesi) - ödemler
Evde yakı varsa (hani eczanelerde satılan yakı bantları) şerit halinde kesip, daha
önce yüklediğim fotoğraflara bakarak, elinizin üzerinde ve parmaklarınızda bel
omurlarını gösteren bölgeye yapıştırın. Dayanana kadar tutun, belinizi
yumuşatır.

Yapabileceğiniz ayrı bir çalışma ise fincan tabağıyla; mümkün olduğu kadar düz
bir kahve fincanı tabağı alın, elinizi bir yüzeye koyun, avucunuz yere bakacak.
Tabağı dik tutarak, tekerlek gibi elinizin üzerinde yüzük ve işaret parmaklarınız
arasından başlayıp bileğinize kadar bastırarak ileri geri yuvarlayın. İki üç dakika
yapın sonra bırakın yarım saat kadar sonra yeniden yapın. Bu yuvarladığınız hat
fotoğraflara bakarsanız kuyruk sokumundan sırtınızın ortasına uzanıyor.

Evet, tohumların kullanımına devam edelim.

Bitkide eğer bir yeri kırılınca beyaz süt çıkıyorsa, tohumları emziren annelerin
sütünü arttırmak için kullanılır.
Sarı süt çıkaran bitkilerin tohumları karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında
kullanılabilir.
Keten tohumu gibi sıvısı bol tohumlar nezle, bronşit gibi ifrazatlı hastalıklara iyi
gelir.
Soğuğa dayanıklı bitkilerin tohumları soğuk algınlığında iyi sonuç verir.
Kanatlı tohumlar, paraşüt gibi uçarak yayılanlar yabani hindiba, kavak, dişbudak,
bazı akasyalar eklem, bağ, kas hastalıklarında kullanılır.
Dulavrat, domuz pıtrağı gibi dikenli meyvelerin bitkilerin tohumları cilt, saç,
tırnak hastalıklarında kullanılır.
Acı kırmızı biber tohumları adet sancılarını giderir, ayrıca kırıkların çabuk
kaynamasını sağlar.
Limon çekirdeği beynin uygun bölgesine bağlanır, beyin ve beden yorgunluğuna
iyi gelir, beyinciğe bağlanırsa kalp-damar ve solunum sistemini uyarır.
İnci çiçeği tohumları kalbin uygun bölgesine bağlanırsa kalp sorunlarında
yardımcı olur.
At kestanesi varislerde kullanılır. Bacaklarda varisli bölgelere uçtan merkeze
doğru masaj yapılır.
Arpa tohumu, nar çekirdeği hemeroitte kullanılır.
Nohut anemide de faydalıdır.
Mısır tohumları epilepside de kullanılır.
Portakal nergisi göz iltihaplarında faydalıdır.
Kuşburnu tohumları kan hastalıklarında göğsün uygun bölgesine bağlanır.
Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, sarılıkta da faydalıdır.
Nohut tohumları temel enerji noktalarına uygulanırsa halsizliğe iyi gelir.
Küçük mısır tohumları baldırlardaki kas spazmlarında faydalıdır.
Armut çekirdekleri akciğer iltihabına iyi gelir, pirinç de akciğer hastalıklarına iyi
gelir.
Sistit karabuğday ile şifalanır.

Tohumları şu şekilde tuttururuz;

İri tohumlarda veya böcek sisteminde bazen tek tohum bağlamak yeter,

Bazı minik tohumlar grup halinde bantlanır (Dere otu tohumu uygulaması ile ile
mide ve barsak gazlarının tedavisi). Çok ince tohumlarda tohumu bantın üzerine
tek tek dizmeye gerek yok. Yapışkan şeridi tohuma batırır ve yüzeye bantlarız.
Bazı durumda elimde gördüğünüz gibi tohumlar sıra halinde dizilerek bantlanır.
Elimde bantlı olan tohumlar karabuğday tohumu.

Tohumların aktif ve pasif olduğu zamanlar var. Bir tohum normal halinde
pasiftir, uykudadır. Eğer ona uygun koşulları sağlarsak hepimizin bildiği gibi
uyanırlar ve içlerindeki enerjiyi aktive edip çimlenmeye başlarlar. Sujokta buna
aktif zaman denir. Kronik hastalıklarda tohum pasif halde kullanılır. Ancak
hastalık akutsa ve çok şiddetliyse tohumu aktive etmek şifayı hızlandırır.

Tohumu aktive etmek için bir turuncu veya kızıl ışığa maruz bırakabiliriz, ılık
suda ıslatıp şişirebiliriz.

Odunsu çok yıllık bitkilerin (ağaç, ağaççık ve çalılar) tohumlarını kronik


hastalıklarda, otsu bitkilerin tohumlarını akut hastalıklarda kullanabiliriz.

Tohumların kullanımında enerjilerinin çeşidine de dikkat etmek mümkün.

Ateş
Nem
Kuruluk
Soğukluk
Rüzgâr
Sıcaklık enerjileri.

Buna 6 enerji teoremi deniyor. Buraya fazla girip akılları karıştırmayacağım. Ama
şunu söylemek isterim, burada benim en çok kullandığım bilgi rüzgâr. Bu enerji
yeşildir ve kurutur, rüzgâr hareket demektir. Nasıl sizde de birçok fikir canlandı
mı? El bileklerini hareket ettirirken ağrı ve kısıtlılık hisseden bir arkadaşıma yeşil
mercimek tohumu bağladım 1 hafta uyguladık, çok iyi geldiğini söylüyor.

Bugün kendiliğinden her sene aynı yerde çıkan ve hiç toplanmayan bir
pamuktan çiğitlerini topladım. Yeşil renkli, uzun, üzerinde biraz beyaz bir hav
var. Düşünün bakalım neler yapabilirim bu tohumlarla.

Temel bilgiler doğrultusunda aklıma yatan bir tohum olduğunda mutlaka


deniyorum. İşe yararsa listeme alıyorum. Ama en çok kullandıklarım
karabuğday, yeşil, siyah, kırmızı tane karabiberler, pirinç, elma ve üzüm
çekirdeği.

Tohumları yapıştırdıktan sonra en az 8 en fazla 24 saat yerinde tutuyoruz. Bu


süre içinde ıslatmıyoruz. Bu sebeple tek ele uygulama yapmak bazen daha
pratik oluyor.

Şifa etkisini hızlandırmak için hasta olan noktanın hem standart sistemde hem
de böcek sisteminde bütün yansımalarına tohum bağlamak mümkün. İki önceki
mesajda dereotu tohumları hem standart sistemde hem de böcekte karın
bölgesine bağlıydı. Tabii bütün parmaklarda böcek uygulaması yapılması daha
iyi.
Buraya kadar anlaşılmayan bir konu var mı?

Not: Anlatımlarda kullandığım diyagramlar Prof. Dr. Park Jae Woo' nun Su Jok Tohum
Terapi kitabından alıntıdır.

You might also like