You are on page 1of 6

Yazmak: Düşünceyi, sözü harflerle kelimelere dönüştürerek kâğıda geçirmektir.

Yazar: Hayalinde yaşattığı duyguyu, düşünceyi, yaşamı okura aktarmayı başaran kişi. Kurmaca
bir dünyaya, kurmaca bir karaktere okuyucuyu inandırıp empati kurmasını sağlayan kişi.
Kurgu ne kadar kurmaca olaylar örgüsünü anlatsa da inandırıcı olmak zorundadır.
Yaratıcı yazarlık ya da yaratıcı yazı ise insanların kafasındaki yazarlık tanımının teknik ifadesi
gibi düşünülebilir.
Yazar denince akla roman, hikâye gibi kurmaca türlerde yaratıcılıklarını ortaya koyarak yazan
kişiler gelir demiştik. Ancak aslına bakarsanız hepimiz o ya da bu şekilde hayatımızı
yazdıklarımızla şekillendiriyoruz. Yani bir yerde hepimiz yazarız. Biyografi, makale, belgesel
roman, kişisel gelişim, yemek, seyahat, güncel gazetecilik kitapları yazarlarından blog
yazarlarına kadar herkes yazardır.
YARATICI YAZARLIK DERSİNDEN NE BEKLEMELİYİZ, NE BEKLEMEMELİYİZ?
NE BEKLEMELİYİZ?
Yazmak isteyip de yazamama durumunu aşmayı
Dil ve tarz konusunda becerilerinizi geliştirmeyi
Çokça okumak gerektiğini bilmeyi
Alıştırmaların önemini öğrenmeyi…
Beklemeliyiz.
NE BEKLEMEMELİYİZ ?
Ders boyunca konu anlatımı
Roman yazmayı öğrenmeyi
Edebiyat dersi
Senaryo yazmayı öğrenmeyi
Edebi eserlerin derinlemesine incelenmesini…
Beklememeliyiz.
BU DERSLERDEN YAZAR ÇIKAR MI?
Yazarlık, bir ustadan öğrenilemeyeceği gibi yaratıcı yazarlık bölümlerinde ya da kurslarında da
öğrenilmez. Burada amaç bakış açısı sağlamak, fikir üretmek, beyin jimnastiği yaparak
kendimizi eğitmek olmalıdır.
Bu tarz eğitimlerin somut bilgi veren eğitimlerden ayrıldığı nokta deneyimlerin
paylaşılmasıdır.
Okul, kurs, seminer türü öğretim yöntemlerinde öğretici bir konuyu anlatır, örnekler verir,
gerekli durumlarda üzerinde kısa alıştırmalar yapar ve diğer konuya geçer. Ders bittiğinde
genel olarak herkes anlamıştır. Bu yöntem iyi donanımlı, uzman bir öğretici için çok kolay ve
sorunsuzdur. Ancak bizim yaptığımız gibi deneyimlerin paylaşımı üzerine kurulu atölye
derslerinde amaç; deneyimlerden faydalanarak kendi hatalarımızı görme, anlık örneklerle
konuyu pekiştirme şeklindedir. “Bu böyledir, şöyledir,” denmez çünkü herkesin kendi sistemini
oluşturması hedeflenir.
Sanat insanın kendini ve dünyayı keşfetme, ifade etme alanıdır. Ancak eğitimle ve çalışmayla
sanatı yan yana düşünemeyenler için yazarlık da diğer tüm “yetenekler” gibi doğuştan gelir.
Tıpkı resim yapmanın öğretilemeyeceğinin düşünülmesi gibi.
Yazmanın en birinci yolu okumaktan geçer. Bu bizim ilk ve en önemli kuralımız, felsefemiz
olmalıdır. Yaratıcı yazarlık kursunda öğrenilecek en baş bilgi de budur. Okumak gerekir,
okumadan yazılmaz.
Hayal gücünün kuvvetli olması ya da dizi, film izleyicisi olmak sizi gözlemci yapmaz, yazar
olmanızı sağlamaz.
Elbette görsel sanatlar bakış açısı sağlar, hayal gücünü besler çünkü sadece yaşadıklarımızı
yazmak değildir aslolan. Gözlemlemek için diziler, filmler de çok etkilidir. Ama sadece gözlem
değildir yazmamızı sağlayacak olan.
En birinci kural okumak ve okumaktır.
Okumak yazabilmenin en önemli şartıdır. Sadece okumak değil elbette, okuduklarımızı analiz
etmek, incelemek de çok önemlidir. Bazen özet çıkarmak, üzerinde yorum yapmak, bitmiş bir
hikâyeyi devam ettirmek, ben yazsam nasıl olurdu diye değerlendirmek ve en sonunda da
kendi yazdıklarımızı incelemek, yorumlayabilmek… Yazarlık yolunda ilerlemenin
adımlarındandır.
Yazma, yazabilme yeteneği; duyguyu, olayı, düşünceyi; inceleme ve ifade edebilmektir. Evet,
sonuçta yazmak, yazı doğuştan gelen bir yetenek ama öyle tanrısal, mucizevi bir şey değil.
Kişide azıcık dahi olsa ifade edebilme becerisi varsa ve istekliyse o zaman geliştirmek de
mümkün.
Nasıl mı?
Öncelikle çalışarak.
Peki nasıl çalışarak?
Geldik yine ilk ve en önemli şartımıza.
1) Öncelikle çok okuyarak.
2) Çok yazarak. Bir kurguyu öykü haline getirdik. Onun zaman mekân akış bütünlüğünü
sağladık. Tamam, iş bitti, diye bir şey yok. Yazdığımız öykünün, yazının; belirlediğimiz hedef
kitleye hitap etmesi, hedef kitlenin anlayabilmesi, sıkmadan, yormadan ve hayal gücüne
müsaade ederek hikayeye dahil olmasını sağlamak önemlidir. Biz bilimsel ya da uzmanlık
gerektiren terimleri biliyoruz diye herkes bilmek zorunda değil. Ya da yine biz yöresel
kelimeleri biliyoruz diye bütün okuyucular da bunu bilecek diye bir düşüncemiz olamaz,
elbette sadece belli bir yörenin insanı okusun diye yazmıyorsak. İşte burada bahsettiğimiz
hedef kitlenin önemi ortaya çıkıyor.
Herkes okusun istiyorsak; hedef kitlemizi sıkmadan hikayeye dahil olmasını sağlayarak ve onun
hayal gücünü kullanmasına fırsat vererek yazmalıyız.
3) İş gibi görüp emek vererek çalışarak. Kendi düzeninizi kurmanız önemlidir. İster her gün
aynı saatte oturursunuz masanın başına, ister günde iki saat ayıracağım yazmaya, dersiniz bu
tamamen size kalmıştır. Önemli olan disiplinli ve ciddi bir şekilde zaman ve emek harcamak,
çok çalışmaktır.
Peki, yazmak için belli bir yöntem var mıdır?
Her yazarın belli bir yöntemi vardır ve bu yöntemi kendi oluşturur. Başka yazarların
deneyimleri bu süreçte her zaman doğruyu işaret etmez. Ama her deneyim de yanılgılarıyla
birlikte anlamlıdır.
Görüldüğü gibi yaratıcı yazarlık desek de adına bunun gizli bir formülü yoktur. Bu dersten;
eğitmenin deneyimleyerek edindiği tecrübelere çok daha kısa sürede ulaşmayı öğrenirsiniz. Bu
tecrübe de aslında yazmak isteyen, gerçekten yazmak isteyen biri için işleri kolaylaştıracaktır.

BÜTÜNÜ GÖREBİLMEK
İlk bilmemiz gerekenlerden biri bütünü görebilmektir. İleride üzerinde duracağımız bütün
çalışmaların nedeni bu bütüne ulaşabilmektir. Öyküyü tamamlamanın kıstası belli bir sayfa
sayısına ulaşmak değildir.
Ne demiştik: yazarın hayalindeki kurguyu okuyucuya yansıtabilmesiydi yazarlık. Bu kurgunun
içindeki kurmaca karakter, kurmaca dünyasında –gerçek hayatta olduğu gibi– yemek yemeli,
uyuyup uyanmalı, yaşam akışı birbirini takip etmelidir. İster fantastik bir öykü ister bilimkurgu
olsun kurmaca dünya okuyucuyu gerçekliğine inandırmalıdır. Bütün bunlar tamamlandığında
bütün gerçekleşmiş olacaktır.
Aşağıdaki göz modülünde olduğu gibi bütün tamamlandığında hikâyeniz sona ulaşmış
demektir.
Göz Modülü Örneği
YAZMADAN ÖNCE OKUMAYI BİLMEK
İyi yazma meselesine gelmeden önce; iyi bir okur muyuz? Okumadan kitap yazılır mı?

NE OKUMALI
Ne okumalı sorusunun cevabını tekrarlayalım.
Her şeyi okumalı.
Bu arada kötü bir kitabı da okumak gerekir kötünün nasıl olduğunu anlamak için.
Ve tabii klasikler, özellikle beğendiğiniz yazarlar.

Ayrıca yazarların yazmak ve yazarlık üzerine kaleme aldıkları denemelerini, eleştirilerini, kendi
yazma hikâyelerini anlatan kitapları da okumak gerek.
Eserleri okumak, bunları eleştirel gözle analiz etmek, bu yazarların karakterlerini, olayları
anlatışını, kurgusal sıralamalarını, nereleri uzun uzun ifade edip nereleri kısa kestiğini, cümle
ve kelime tasarrufunu nasıl sağladıklarını kurgu ve çatışmaları nasıl ördüklerini, incelemek
önemli bir çalışma şeklidir.
Roman yazarken kurgu nasıl hazırlanır? Roman nasıl kurgulanır?
Roman yalnızca tek bir cümleden doğabileceği gibi bir resimden, filmden, şarkıdan, şiirden,
ağaçtan, kuştan, böcekten, duygulardan, üzüntüden, mutluluktan, öfkeden kısacası hayatın
her alanından esinlenerek kurgulanabilir. Hemen her yazarın roman kurgulamak için kullandığı
yöntemi vardır. Yani Roman nasıl kurgulanır sorusuna, herkes kendi yöntemini belirler
diyebiliriz.
Kimi yazar olay kurgusunu yazının akışına bırakırken, kimi yazar en baştan itibaren bütün olayı
kurgulayıp bir taslak oluşturur. Sonrasında oluşturulan bu taslak ile beraber romanını sahneler
halinde ele alarak yazar.

NE YAZIYORUM
Anlatmak istediğim hikâye ne?

Hikâyemizi anlatmaya karar verdik. Aklımızdaki kurguyu kelimelere, cümlelere çevirirken


nelere dikkat etmeliyiz?
1. Öncelikle karakterlerimizi belirlemek (Yazmak istediğimiz konuya uygun bir karakter
olması gerekli. Karakterin bütün duygularına, geçmişine, geleceğine, hayallerine hâkim
olmalıyız. En sevdiği kişi, en sevdiği yer, en büyük korkusu, onu en çok etkileyen olay)
2. Yer, zaman, mekân ilişkisini oluşturmak (Kurmaca hikâyemizle uyumu önemli)
3. Anlatı dilini seçmek
4. Zaman kiplerine dikkat etmek (-miş’li geçmiş zamanla başlayan cümleyi -di’li zamanla
bitirmemek gibi.)
5. Olabiliyorsa sürprizli son

You might also like