You are on page 1of 6

Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg.

KARACA, ÖZTÜRK
Derleme/ Review
J Dent Fac Atatürk Uni
Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 164-169

ÇENELERDE GÖRÜLEN OSTEOMİYELİT

OSTEOMYELİTİS OF THE JAWS

Dt. Dilara Nur ÖZTÜRK* Prof. Dr. İnci Rana KARACA*

Makale Kodu/Article code: 2584


Makale Gönderilme tarihi: 03.02.2016
Kabul Tarihi: 04.04.2016

ÖZ ABSTRACT

Diş hekimlerinin karşılaştığı kontrol altına alınması en Odontogenic infections are one of the most difficult
zor problemlerden biri odontojenik enfeksiyonlardır. and hard to manage problems that dentists encounter.
Çürük, periodontal hastalık ve pulpitis gibi başlangıç Early infections such as caries, periodontal diseases
enfeksiyonları dişlerden alveoler kemiğe ve yüzün, oral and pulpitis may spread from the teeth to the alveolar
kavitenin, baş ve boynun derin dokularına yayılım bone and to deeper tissues of oral cavity, head and
gösterebilirler. Odontojenik enfeksiyonlar; minimal neck. Odontogenic infections could differ from
tedavi gerektiren, iyi lokalize, düşük dereceli enfeksi- localized, low-grade infections which require little
yonlardan, hayati tehlike arz eden, derin fasiyal yapıla- treatment to infections of deep facial structures which
rın enfeksiyonuna kadar farklılık gösterebilir. Her ne may be life threatening. Although a majority of
kadar odontojenik enfeksiyonların büyük çoğunluğu odontogenic infections may easily be controlled with
minor cerrahi müdahalelerle ve antibiyotik uygulan- minor surgical interventions together with antibiotic
masını da içeren destekleyici tedavilerle kolayca applications; clinicians should always keep in mind
kontrol altına alınabiliyorsa da; hekim her zaman bu that these infections may become very serious and life
enfeksiyonların kısa süre içinde ciddi ve hayati tehlike threatening in a short amount of time. Osteomyelitis
arz edebilecek duruma gelebileceğini aklından çıkar- of the jaws may occur as a consequence of such
mamalıdır. Çenelerin osteomiyeliti bu gibi inatçı, persistent, hard to treat infections. Although the
tedavisi zor enfeksiyonların bir sonucu olarak ortaya diagnostic and treatment processes of osteomyelitis
çıkabilir. Tıp ve diş hekimliği alanlarındaki gelişmeler have become easier and the mortality rates dropped
ve antibiyotiklerin devreye girmesiyle birlikte tanı ve down with the advancements in dentistry and
tedavi süreci kolaylaşmış ve mortalite oranları azalmış medicine and antibiotics coming into play in the
olsa da osteomiyelit hala oldukça ciddi bir hastalıktır. treatment of infections; osteomyelitis is stil a very
Bu derlemede çenelerde görülen osteomiyelit tipleri ve serious disease. In this review osteomyelitis types and
tedavilerinden bahsedilecektir. treatments will be discussed.
Anahtar Kelimeler: osteomiyelit, kronik reküren Keywords: osteomyelitis, chronic recurrent multifocal
multifocal osteomiyelit, kemik hastalıkları osteomyelitis, bone diseases

GİRİŞ Osteomiyelit, literatürde korteks ve periosteumu da


içerecek şekilde kemiğin tamamının enflamasyonu
Osteomiyelit kelimesi yunanca “osteon” (kemik) olarak tanımlanmaktadır1,2. Enfeksiyonun ilerleyişinden
ve “mualinos” (ilik) kelimelerinden köken almakta ve kısaca bahsetmek gerekirse; medüller kavite ve Havers
kemiğin medüller kısmının ve dolayısıyla kemik iliğinin kanallarından başlar, buradan yayılım göstererek
enfeksiyonu anlamına gelmektedir. kemiğin etkilenen bölgesindeki periosteuma ulaşır.
*Gazi Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız Diş ve Çene Cerrahisi A.D.

164
Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. KARACA, ÖZTÜRK
J Dent Fac Atatürk Uni
Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 164-169

Medüller kavite ve periosteumun altında biriken pü ve etiyolojisi ve patogenezi temel alınarak yapılmıştır.
ödem sonucu kemiğin dolaşımı bozulur ve iskemi Kullanılan sınıflamaların bazıları tablo 1’deki gibidir2.
oluşur. İskemiyi takiben zaten enfekte olan kemikte Çenelerin osteomiyeliti, klinik özelliklerine göre
nekroz ve sekestr formasyonu gözlenir2,3. kabaca süpüratif ve non-süpüratif olarak ikiye ayrıla-
Çenelerin osteomyelitinin prevalansı, klinik bilir. Bunun dışında, pek sık görülmemekle birlikte
seyri ve tedavisi son 50 yılda bir hayli değişmiştir. Bu sifilitik, tüberkülöz, aktinomikotik ve viral osteomiyelit
değişimin ana sebebi başta penisilin olmak üzere tipleri de mevcuttur. Bunların yanı sıra bazı sınıflan-
antibiyotiklerin çeşitli enfeksiyonların tedavisinde dırmalarda osteoradyonekroz ve bifosfonata bağlı
yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıdır. Antibiyotik- osteonekroz da çene osteomiyelitleri sınıflamasına
lerin yanı sıra, tıp ve diş hekimliği bilimlerinin gelişimi, dahil edilmektedir3; ancak bunların daha kapsamlı bir
hastalıkla ilgili bilginin çoğalması sonucu uygun şekilde, ayrı bir başlık olarak değerlendirilmesi gerek-
tedaviye erişimin artması ve modern diagnostik görün- tiği düşünülerek bu derlemeye dahil edilmemiştir.
tüleme yöntemleri sayesinde kemik enfeksiyonlarının SÜPÜRATİF OSTEOMİYELİTLER
daha erken, daha lokalize safhada yakalanması deği- Süpüratif osteomiyelit hastalığın dominant
şimin diğer sebepleri olarak sıralanabilir2. Osteomiyelit, formu olup, kemik dokunun nekrozu ve pü oluşumuyla
geçmişte olduğu kadar sık görülmemekle birlikte ciddi karakterizedir. Akut ve kronik olmak üzere iki ayrı
kozmetik ve fonksiyonel sekellerle sonuçlanabilen klinik formu vardır. Akut osteomiyelit sıklıkla sistemik
inatçı bir hastalıktır3. etkileri de olan akut enfeksiyon tablosudur. Buna
SINIFLAMA karşın, kronik osteomiyelitte sistemik belirtiler minimal
Uzun kemiklerin osteomiyelitiyle ilgili ilk sınıfla- düzeydedir. Kronik süpüratif osteomiyelitin, primer ve
manın Waldvogel ve Medoff tarafından tanımlandığı sekonder olmak üzere iki alt tipi vardır. Primer kronik
bildirilmektedir. Bu sınıflama hastalığın etiyolojisi ve formda akut bir dönem gözlenmezken sekonder kronik
patogenezi temel alınarak yapılmış olup, cerrahi ve form uzamış inflamatuar bir süreçle seyreder3,6.
antibiyotik tedavisi açısından yol gösterici bir sınıflama ETİYOLOJİSİ
değildir. Daha sonra, Cieny ve ark. ve Mader ve Çenelerin osteomiyelitinin en sık sebebi odon-
Calhoun kemik enfeksiyonunun anatomisi ve konağın tojenik enfeksiyonlar olmakla beraber; bunun yanı
fizyolojisini temel alan daha kapsamlı bir sınıflama sıra, periimplantitis, enfekte kist ve tümörler, cerrahi
yapmışlardır. Böyle bir sınıflama, her ne kadar iskelet veya travma yaralarının enfeksiyonu gibi sebepleri de
sisteminin çeşitli bölgelerindeki osteomiyelitle başa vardır. Kemik iliğine bakteriyel invazyon sonucu mikro-
çıkmada ve daha kapsamlı bir tedavi protokolü oluştur- dolaşım bozulur ve intramedüller boşlukta basınç artışı
mada faydalı olsa da, çenelerde görülen enfeksiyon- meydana gelir. Bu basınç artışı, vasküler kollapsa,
ların tedavisi için gereksiz derecede kompleks ve venöz staz ve iskemiye, sonucunda da kemik nekro-
kullanışsızdır2,4,5. zuna neden olabilir. İskemik ve nekrotik kemiğin dola-
Çenelerin osteomiyeliti, dişleri içermesi ve dişler şımı yetersizdir ve konak defans mekanizmaları bu böl-
aracılığıyla oral kaviteyle periodontal dokuların ilişkili gedeki bakteri invazyonuyla ve proliferasyonuyla başa
olması gibi önemli özellikleri nedeniyle uzun kemiklerin çıkmada yetersiz kalmaktadır. Bakterilerin çoğalmaya
osteomiyelitinden ayrılmaktadır. Hastalığın etiyoloji ve devam etmesiyle birlikte inflamasyon artar, inflames-
patogenezini dolayısıyla da tedavi yaklaşımını belirle- yon etraftaki kemik dokunun nekrozunu ilerletir ve
yen major faktörlerden birinin lokal olarak dokunun enfeksiyonun yayılımı gerçekleşir3.
im- münolojik ve mikrobiyolojik özellikleri olduğu göz PATOGENEZİ
önünde bulundurulursa uzun kemiklerin enfeksiyon- Osteomiyelitin başlangıcını, şiddetini ve inatçı-
larında kullanılan yöntemlerin çenelerde uygulana- lığını etkileyen en önemli faktörler: kemiğin kan dolaşı-
bilirliğinin sınırlı olduğu anlaşılacaktır. Çenelerdeki mı, konak savunma mekanizmaları ve patojenlerin
osteomiyelitin uzun kemiklerdeki osteomiyelitten farklı virülansıdır. Özellikle kemiğin dolaşımının sınırlanması
bir klinik durum olarak kabul edilmesiyle birlikte, bil- kritik bir faktördür. Böyle durumlarda, mandibuler kan-
hassa çenelerdeki osteomiyelit için çeşitli sınıflandır- sellöz kemik iskemik hale gelmeye ve enfeksiyona
malar yapılmıştır. Bu sınıflandırmalar hastalığın klinik maksiller kemiğe göre daha yatkındır çünkü, mandi-
seyri, patolojik, anatomik ve/veya radyolojik özellikleri, bulayı besleyen rejyonel arterle gelen kan maksillaya

165
Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. KARACA, ÖZTÜRK
J Dent Fac Atatürk Uni
Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 164-169

gelen kana göre daha az oksijenizedir. Dahası, man- Akut osteomiyelitin tanısında hasta hikâyesi,
dibulanın dens kortikal yapısı periosteal kan damar- klinik bulgular ve kan tahlil sonuçlarının değerlendi-
larının penetrasyonunu engellemektedir. Dolayısıyla rilmesi gereklidir. Bu tanı kriterlerine ilave olarak kro-
mandibula gövdesi hastalığın en sık görüldüğü bölge nik osteomiyelitlerde çeşitli görüntüleme yöntemle-
olup bu bölgede görülen osteomiyelitler inatçı rinden de faydalanılabilir. Bu amaçla, konvansiyonel
olmaktadır. Kronik dolaşım bozukluğu olan ve dejenere radyografiler, bilgisayarlı tomografi(CT), manyetik
veya fibröz iliğe sahip kemik doku enfeksiyona rezonans görüntüleme(MRI) ve radyonüklid taramaları
yatkındır. Fibröz kemik displazisi, kemiğin radyasyona kullanılabilir. Radyografilerde doku kaybının gözlene-
maruz kalması, osteoporoz, osteopetrozis, Paget bilmesi için kemik dokunun kalsifiye içeriğinin %30-
hastalığı ve kemik tümörlerinin bulunması osteomiyelit 50’sini kaybetmesi gerekmektedir; bu da, osteo-
için predispozan faktörlerdir ve diğer tüm enfeksiyon miyelitin akut başlangıcından 1-3 hafta sonra tespit
tablolarında olduğu gibi osteomiyelitin de immünitesi edilebilmektedir. Bu nedenle konvansiyonel radyog-
baskılanmış hastalarda ortaya çıkması daha olasıdır3,7. raflar enfeksiyonun durumu ve yayılım miktarı hakkın-
MİKROBİYOLOJİSİ da az bilgi verir; ancak, muhtemel etkenin belirlen-
Çenelerin osteomiyeliti odontojenik enfeksiyon- mesinde faydalı olabilir. İlgili bölgedeki kemik daha
larla benzer mikrobiyolojiye sahiptir. Viridans strepto- radyolusent görüntü verir. Sekestrler radyoopak kemik
koklar ve fusobacterium türleri, Eikenella corrodens, adacıkları şeklinde görülür. CT taramaları, özellikle
prevotella, actinomyces türleri ve peptostreptococcus lezyonun esas sınırlarının izlenebilmesi açısından
türleri sık izole edilen bakterilerdir; bunların yanı sıra, faydalıdır. MRI lezyonun erken tanısında faydalıdır;
odontojenik enfeksiyonlarda nadiren karşılaşılan ancak, ayırıcı tanı konusunda fikir vermez yalnızca
staphilococcus aureus da izole edilebilir2,3,7. kemik iliğinin yerini enflamatuar hücreler ve sıvının
AKUT SÜPÜRATİF OSTEOMİYELİT aldığını düşündürecek şekilde görüntü verir3.
Akut süpüratif osteomiyelit predispozan olay- KRONİK SÜPÜRATİF OSTEOMİYELİT
dan kısa süre sonra oluşur. Başlangıç fazında, derin, Akut safha genellikle 1-2 hafta devam eder ve
yoğun ağrı, aralıklı yüksek ateş (38-40°C) ve etken diş eğer tedavi edilmez veya tedaviye cevap vermezse
mevcuttur. Bunlar dışında titreme, halsizlik, baş ağrısı subakut ve kronik aşamaya ilerler. Subakut dönem
ve iştah kaybı mevcuttur. Bu dönemde dişler henüz akut ve kronik dönemler arası geçiş dönemidir3 ve 1
mobil değildir, şişlik minimumdur ve fistül oluşumu ayda iyileşmeyen, gerilemeyen osteomiyelitler kronik
gözlenmez. Enfeksiyon henüz intramedüller bölgede osteomiyelit olarak kabul edilmektedir2,6.
sınırlıdır ve uygun tedaviyle ilerlemesi engellenebilir. Kronik fazda ateş normale döner, diğer subjek-
Enfeksiyonun yayılmasıyla beraber sistemik belirtiler tif sistemik belirtiler minimuma inmiş durumdadır. İlgili
şiddetlenir ve sepsis tablosu ortaya çıkabilir. Kan bölgedeki dişlerde çeşitli derecelerde mobilite gözle-
tahlilinde lökositoz ve CRP seviyesinde artış gözlenir. nebilir, perküsyon ve palpasyona hassasiyet mevcut-
Rejyonel lenf nodları büyür ve hassaslaşır. Kortikal tur. Şişlik daha lokalize bir hal almıştır ve subperiosteal
kemik ve periodonsiyum pürülan eksuda ve pü sebe- apseler belirgindir. Radyografide güve-yeniği şeklinde
biyle erode olur. Sonuçta, yaygın sert bir şişlikle karak- kemik yıkım odakları ve sekestrler izlenebilir. Nekrotik
terize fasiyal veya submandibular selülit, ısı artışı ve kemiğin etrafında yeni bir kemik katmanı oluşabilir,
eritem belirginleşir. Eğer çiğneme kasları da etkilen- buna involukrum adı verilir. Etkilenen bölgedeki
mişse trismus oluşur. Enfeksiyona komşu bölgedeki hiperinflamatuar cevaba bağlı osteosklerotik kısımlar
dişlerde mobilite gözlenir. Çenede zonklayıcı tarzda bulunabilir3.
ağrı, şiddetli hassasiyet ve dişlerde uzama hissi mev- Bazı durumlarda sekestrler granülasyon doku-
cuttur. Etken dişin anteriorundaki dişlerde çiğneme sunun içinde tamamen rezorbe olabilir ya da mukoza
esnasında ve perküsyonda hassasiyet vardır. Enfek- veya ciltten spontan olarak atılabilir. Böyle durumlarda
siyon inferior alveoler siniri etkiledikçe ilgili taraftaki alt enfeksiyonun tamamen ortadan kaldırılması daha
dudakta ve gingivada his kaybı ortaya çıkar, buna kolaydır. Buna karşın nekrotik kemik ilgili bölgede daha
Vincent semptomu adı verilir. Gingival sulkustan pü uzun süre kaldığında tedavi daha zor olabilmektedir.
çıkışı, mukozada çoklu fistül odakları, kutanöz fistüller Çok ilerlemiş vakalarda sekestrasyondan dolayı azalan
oluşabilir. İlgili bölgede kemikteki değişimler henüz kemik volümü ve kemiğin zayıflaması sebebiyle
radyografik olarak izlenemez3,7. patolojik fraktürler görülebilir3,7.

166
Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. KARACA, ÖZTÜRK
J Dent Fac Atatürk Uni
Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 164-169

MAKSİLLER OSTEOMİYELİT Cerrahi Tedavi


Maksillada görülen osteomiyelit tabloları daha Akut osteomiyelitlerin tedavisinde agresif
önce de bahsedildiği gibi mandibulaya göre daha nadir cerrahi tedavinin rolü genellikle sınırlıdır. Mobil dişlerin
olup, daha kısa sürede lokalize bir hal alıp subperios- çekimi, sekestrlerin uzaklaştırılması veya kolay ulaşıla-
teal apseler oluşturur ve daha az sekestr oluşturur3. bilen yabancı cisimlerin çıkarılması gibi minör işlemler
TEDAVİ yapılabilir; ağrının çok olduğu durumlarda trepinasyon
Antibiyotik Tedavisi teknikleriyle pü drenajı sağlanabilir. Buna karşın,
Tedavide antibiyotikler, cerrahi müdahaleler ve kronik osteomiyelitlerin tedavisinde cerrahi uygula-
destekleyici tedavilerin tek başına ve kombinasyon maların yeri büyüktür3.
halinde uygulanmalarından faydalanılır. Çenelerde Cerrahi tedavinin amaçları: 1) ilgili bölgeye
görülen akut süpüratif osteomiyelit primer olarak yeterli antibiyotik penetrasyonu sağlanabilmesi için kan
antibiyotik tedavisiyle kontrol altına alınabilmektedir. dolaşımının iyileştirilmesi, 2) konak savunma mekaniz-
Hastalığın erken safhasında başlanan uygun antibiyotik maları ve kendi kendini iyileştirme yetisinin optimize
tedavisi ve etkenin ortadan kaldırılması ile enfeksiyon edilmesidir. Cerrahi müdahale esnasında, sekestrler,
kronik safhaya geçmeden tamamen elimine edilebilir. devital kemik, yabancı cisimler, inflamatuar granülas-
Ancak, enfeksiyon kronik safhaya geçtikten sonra yon dokusu, uzun inflamatuar cevaptan kaynaklanan
cerrahi tedavi enfeksiyonun kontrol altına alınmasında sklerotik kemik ve vasküleritesi bozulmuş olan bütün
kritik rol oynamaktadır3,8. devital dokular temizlenmelidir. Operasyon esnasında
Osteomiyelitin genellikle dolaşım bozukluğu lezyon sınırları net olarak ayırt edilemeyebilir; bu
olan kemiklerde veya immünsüprese hastalarda göz- nedenle, her yönde vital kanama odakları elde edilene
lendiği göz önünde bulundurulduğunda genel olarak kadar kemik kaldırılmalıdır ve bu esnada çok iyi
yüksek doz antibiyotik kullanımı önerilmektedir ve irrigasyon yapılmalıdır3.
kanda yeterli antibiyotik konsantrasyonunun sağlandı- Sık kullanılan cerrahi teknikler: 1) sekest-
ğından emin olabilmek adına oral uygulamalardan rektomi, 2) oluk oluşturma(saucerization) 3) dekor-
ziyade intravenöz uygulamanın tercih edilmesi gerek- tikasyon ve 4) çene rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonu3.
mektedir. Hastalık etkeni bakterilere karşı etkinliğinden Sekestrektomi işlemi, sekestr tam olarak oluştuktan
dolayı sıklıkla penisilin grubu antibiyotikler; penisiline sonra minimal cerrahi travmayla uzaklaştırılmasıdır.
alerjisi olan hastalarda ise klindamisin ve metronidazol Böyle minimal invaziv prosedürler işlem sonrası kemik
gayet iyi alternatifler olabilir. İzole edilen patojenlere ve diş kayıplarını azaltır9. Her ne kadar bu yaklaşım
göre tercih edilen antibiyotik rejimleri Tablo 2’deki sekestr oluşumunun yüzeysel olduğu lokalize osteo-
gibidir. Mümkün olan durumlarda ampirik antibiyotik miyelitlerde uygulanabilir olsa da enfeksiyon yayılı-
vermek yerine ilgili bölgeden örnek alınıp antibiyogram mının fazla olduğu daha ileri vakalarda ve kemiğin
yapılması ve bu doğrultuda antibiyotik verilmesi her daha derin bölgelerinde kontraendikedir. Böyle vaka-
zaman daha doğru bir yaklaşım olacaktır2,3. larda sekertrektomi yalnızca operasyonun ilk safhasını
Akut osteomiyelitlerde klinik belirtiler tamamen oluşturan bir işlem olabilir arkasından dekortikasyonla
ortadan kalkana kadar intravenöz antibiyotik uygula- debridman yapılmalıdır. Enfekte kemiğin cerrahi deb-
masına devam edilmeli; ardından, enfeksiyonun ridmanında sekestrasyondan sonraki daha kapsamlı
tamamen ortadan kalktığından emin olunabilmesi için yaklaşım oluk oluşturma(saucerization)dır. Bu işlem, iyi
de ilave oral antibiyotik uygulaması verilmelidir. Kronik bir debridman sonrasında medüller boşluğun tavanının
osteomiyelitlerde ise ameliyattan sonra yara kapan- kaldırılarak ağız içine açılması işlemidir. Osteomiyelitin
ması tamamlanana kadar intravenöz antibiyotik odağının üzerini örten nekrotik kemiğin sınırları, en-
uygulaması tavsiye edilir. Hatta rekürrens riskinin en fekte medüller boşluğun direk görülmesini sağlayacak
aza indirgenmesi için intravenöz uygulama sonrası oral şekilde eksize edilir. Bu işlem, oluşmuş ve oluşmakta
uygulama da tavsiye edilmektedir. Eğer tedavinin olan sekestraya, granülasyon dokusuna ve etkilenen
başarısızlığına işaret eden, geçmeyen postoperatif ağrı, kemiğe direk ulaşımı sağlar. Lezyonun üzerinin
pü çıkışı ve agresif antibiyotik uygulamasına rağmen tamamen açıldığı sığ bir oluk oluşumundan ibaret
uygun olmayan yara iyileşmesi gibi bulgular varsa, olduğundan ölü boşluk oluşumu önlenmiş olur; bunun
antibiyotik rejiminin değiştirilmesi ve hatta yeniden yanı sıra uzaklaştırılan kemik miktarı sınırlı olduğundan
cerrahi müdahale yapılması gerekmektedir3. kemik çok fazla zayıflamamış olur. Dekortikasyonun

167
Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. KARACA, ÖZTÜRK
J Dent Fac Atatürk Uni
Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 164-169

esas amacı enfekte bölgedeki dokuların kanlanmasının, Daha geniş çaplı enfeksiyon yayılımı söz konusuysa diş
bukkal periostu besleyen damarlar aracılığıyla artırıl- germlerini koruyabilmek adına yapılacak cerrahi
masıdır. Bunun için, çene kemiğinin kronik enfekte müdahale en fazla konservatif bir sekestrektomi
korteksinin uzaklaştırılarak intramedüller basıncın azal- olmalıdır3,10,11.
tılması, direk görüş altında cerrahi debridman yapıl- NONSÜPÜRATİF OSTEOMİYELİTLER
ması, kavitenin irrige edilmesi ve kaldırılan mukope- KRONİK FOKAL SKLEROZAN
riosteal flep gibi iyi perfüze bir dokuyla kemiği direkt OSTEOMİYELİT (KONDENSİNG OSTEİTİS)
temasa getirecek şekilde defektin üzerinin primer Düşük dereceli enfeksiyonların olduğu vakalar-
olarak kapatılması gerekmektedir. Daha az agresif da veya çok yüksek doku direnci olan bölgelerde,
cerrahi uygulamaların tedavide yetersiz kaldığı ya da kemiğin enfeksiyona karşı gösterdiği olağandışı reaksi-
etkilenen bölgenin çok geniş olduğu durumlarda en- yondur. Sıklıkla 20 yaş altındaki bireylerde, enfekte
fekte bölgenin rezeksiyonu ve immediyat veya gecik- mandibular premolar ve molar dişlerle ilişkili olarak
miş rekonstrüksiyon seçenekleri değerlendirilmelidir2,3. görülür. Klinik olarak asemptomatiktir. Radyografik
Destekleyici Uygulamalar ola- rak etkilenen dişin kökleri etrafında sınırları
Herhangi bir agresif cerrahi müdahale için belirgin veya belirgin olmayan sklerotik radyoopak
hasta mutlaka hospitalize edilip intravenöz antibiyotik kemik alan- ları gözlenir. Tedavisi dişin çekilmesi veya
tedavisi uygulanmalı, sıvı dengesi ve beslenme düzen- kanal tedavisi ile sağlanır12.
lenmelidir. İyileşmeyi geciktirebilecek tüm faktörler KRONİK DİFFÜZ SKLEROZAN OSTEOMİYELİT
ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır3. Sıklıkla mandibulada görülür ve tekrarlayan ağrı
Cerrahi tedaviyle birlikte hiperbarik oksijen ve şişlikle karakterizedir. Tekrarlayan ağrı, şişlik, tris-
(HBO) tedavisi de uygulanabilir. HBO tedavisi hastaya mus, baskı ve parestezi tanı için önemli klinik belirti-
normal atmosferik basıncın üzerinde bir basınçta, lerdir. Herhangi bir süpürasyon veya apse formasyonu
%100’lük oksijen solutulmasıyla yapılan bir tedavi gözlenmez. Radyografide düzensiz sınırlı diffüz skleroz
şeklidir. Bunun amacı, kanda çözünmüş oksijen mikta- ve çeşitli miktarlarda kemik depozisyonu izlenir. İç içe
rının arttırılıp kanlanması zayıf olan dokulara taşınan geçmiş sklerotik ve osteolitik alanlar gözlenir ve
oksijen miktarının arttırılmasıdır. Bunun yanı sıra, enfeksiyonun süresi uzadıkça osteoskleroz artmaktadır.
neovaskülerizasyonu sağlar, immün sistemi stimüle Hastalık sinsi başlangıçlı, inatçı seyirlidir. Etiyolojisi tam
eder ve bazı bakterilerin ölümünde direkt etkisi vardır3. olarak bilinmemekle birlikte, hiperaktif immün cevap-
İNFANTİL OSTEOMİYELİT lar, kasların fazla kullanımına bağlı kronik tendosi-
Genellikle doğumdan sonraki birkaç hafta içinde novitis ve sinovitis, akne, püstülozis, hiperostozis veya
ortaya çıkar ve daha çok maxillada görülür. Etiyolojisi osteitis(SAPHO) sendromunun ortaya çıkması muhte-
tam olarak bilinmese de, perinatal travma, maksiller mel etiyolojik faktörler olarak değerlendirilmektedir.
sinüs enfeksiyonu, annenin kontamine meme ucu veya Tanı için spesifik bir laboratuvar testi bulunmamak-
vücudun diğer bölgelerinden hematojen yayılım tadır. Radyografik incelemede; panoramik radyog-
olabileceği düşünülmektedir. Enfeksiyon göze ve rafiler, CT ve radyonüklid taramaları ve MRI teknikleri
beyne yayılım gösterebilir. Ciddi optik ve serebral kullanılabilir3,13,14.
sekeller, fasiyal deformiteler oluşturabilir; çene gelişi- Diffüz sklerozan osteomiyelitler tamamen
mine ciddi zarar verebilir ve dişlerde ve kemikte kayıp- ortadan kaldırılması zor, tedavisi yıllarca sürebilen,
lara neden olabilir3,10. inatçı enfeksiyonlardır. Tedavisine yönelik uygulamalar
Enfeksiyonun lokal belirtileri, alveolar mukoza tedavi edici olmaktan çok palyatif uygulamalardır. Bu
ve damakta subperiosteal apseler ve göz kapaklarında amaçla, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar(NSAİİ),
ödemle birlikte yüzde şişilik gözlenir. Sık karşılaşılan kortikosteroidler, HBO terapisi ve kas gevşeticiler
sistemik belirtiler ise; halsizlik, yüksek ateş, hızlı nabız, kullanılır. Bu hastalarda antimikrobiyal tedavi genellikle
kusma ve deliriumdur3. başarısızdır ve debridman ve dekortikasyonu içeren
Tedavisinde sıklıkla intravenöz antibiyotiklerle cerrahi uygulamalarla da sıklıkla sınırlı derecede
birlikte apse drenajı yapılması uygundur. En sık izole başarılı olunur3.
edilen patojen s.aureus’tur. Antibiyotik seçiminde GARRE’NİN SKLEROZAN OSTEOMİYELİTİ
öncelikle antibiyogram yapılması önerilmektedir; Bir başka nonsüpüratif osteomiyelit tipidir. İlk
ancak, sıklıkla penisilin ve klindamisin kulanılmaktadır. olarak 1893’te Dr. Carl Garré tarafından rapor edil-

168
Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. KARACA, ÖZTÜRK
J Dent Fac Atatürk Uni
Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 164-169

miştir. Bu hastalık apse formasyonu ve pürülan eksuda the literature. Oral Maxillofac Surg 2011; 15: 41-
olmaksızın aktif periost proliferasyonu ve subperiosteal 50.
kemik formasyonu ile karakterizedir. İlgili bölgedeki 7. Krakowiak PA. Alveolar Osteitis and Osteomyelitis
periostun aşırı enflamatuar reaksiyonu sonucu oluştu- of the Jaws. Oral Maxillofacial Surg Clin N Am
ğu düşünülmektedir. Sıklıkla çocuklarda ve genç eriş- 2011; 23: 401-13.
kinlerde görülür; çünkü bu yaşlar periosteal osteob- 8. Hupp JR, Ellis E III, Tucker MR. Contemporary
lastik aktivitenin pik yaptığı dönemlerdir. Sıklıkla man- Oral and Maxillofacial Surgery. 5th ed. St. Louis;
dibula gövdesinin lateral yüzeyini etkiler. Kaynağı be- Mosby: 2008. p. 317-36.
lirlenemeyen vakalar olsa da etiyolojisinden daha çok 9. Topazian RG, Goldberg MH, Hupp JR. Oral and
periapikal apseler ve çekim sonrası enfeksiyonlar maxillofacial infections. Philadelphia; Saunders:
sorumludur3,15,16. 2002. p. 214−42.
Dokunmaya hassas, lokalize, unilateral ve sert 10. Feng Z, Chen X, Cao F, Lai R, Lin Q.
şişilikle karakterizedir. Üzerini kaplayan cilt normal olsa Osteomyelitis of Maxilla in Infantile with
da şişlik yüzde asimetriye neden olabilir. Ağrı, sessiz Periorbital Cellulitis. Medicine 2015; 94: e1688.
dönemlerin de olduğu episodlar şeklinde seyreder. 11. Street M, Puna R, Huang M, Crawford H.
Ateş, lökositoz ve lenfadenopati gibi belirgin sistemik Pediatric Acute Hematogenous Osteomyelitis. J
belirtiler yoktur. Radyografik incelemede ise periosteal Pediatr Orthop 2015; 35: 634-9.
yeni kemik oluşumuna bağlı olarak kalınlaşmış kortikal 12. Sanghai S, Chatterjee P. A Concise Textbook of
kemik ve “soğan kabuğu” görüntüsü vardır3,17. Oral and Maxillofacial Surgery. New Delhi;
Ayırıcı tanısında Ewing sarkom, osteosarkom, Jaypee Brothers: 2009.
cherubism, fibröz displazi, sifilitik osteomiyelit ve kırık 13. Monsour PAJ, Dalton JB. Chronic recurrent
sonrası oluşan kallus değerlendirilmelidir. Tedavisinde multifocal osteomyelitis involving the mandible:
enfeksiyonun kaynağının ortadan kaldırılması gerekir ki case reports and a review of the literature.
bu da diş çekimi veya kanal tedavisiyle sağlanır; antibi- Dentomaxillofacial Radiology 2010; 39: 184-90.
yotik tedavisi gereksizdir. etken ortadan kaldırıldıktan 14. Marí A, Morla A, Melero M, Schiavone R,
sonra spontan düzelme yoksa cerrahi müdahale Rodríguez J. Diffuse sclerosing osteomyelitis
seçeneği değerlendirilebilir3. (DSO) of the mandible in SAPHO syndrome: A
novel approach with anti-TNF therapy.
KAYNAKLAR Systematic review. J Craniomaxillofac Surg 2014;
42: 1990-6.
1. Chen L, Li T, Jing W, Tang W, Tian W, Li C, Liu
15. Kadom N, Egloff A, Obeid G, Bandarkar A, Vezina
L. Risk factors of recurrence and life-threatening
G. Juvenile mandibular chronic osteomyelitis:
complications for patients hospitalized with
multimodality imaging findings. Oral Surg Oral
chronic suppurative osteomyelitis of the jaw.
Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2011; 111:
BMC Infectious Diseases 2013; 13: 313.
e38-e43.
2. Baltensperger MM, Eyrich GKH. Osteomyelitis of
16. Erişen E, Bayar ÖF, Ak G. Garre Osteomiyeliti: bir
the Jaws. Berlin; Springer: 2009.
olgu sunumu. J Dent Fac Atatürk Uni 2014; 9:
3. Andersson L, Kahnberg KE, Pogrel MA. Oral and
49-53.
Maxillofacial Surgery. United Kingdom; Blackwell:
17. Belli E, Matteini C, Andreano T. Sclerosing
2010. p. 467-582.
Osteomyelitis of Garré Periostitis Ossificans. The
4. Cierny G 3rd, Mader JT, Pennik JJ. A clinical
journal of Craniofacial Surgery 2002; 13: 765-8.
staging system for adult osteomyelitis. Clin
Orthop Relat Res. 2003; 414: 7-24.
5. Lew DP, Waldvogel FA. Osteomyelitis. Lancet Yazışma Adresi
2004; 364: 369-79. Dt. Dilara Nur ÖZTÜRK
6. Theologie-Lygidakis N, Schoinohoriti O, Iatrou I. Emek Mah. Bişkek Cd.
Surgical management of primary chronic (8.Cd.) 82.Sk. No:4
3122034142
osteomyelitis of the jaws in children: a e-mail: dilaranurozturk@gmail.com
prospective analysis of five cases and review of

169

You might also like