You are on page 1of 147

TIBBİ BİYOLOJİ

Dr.Öğr. Üyesi Erkan Rayaman


Farmasötik Mikrobiyoloji AbD

1
TIBBİ BİYOLOJİ
• Gelişme ve Büyüme bozuklukları

• Hücre zedelenmesi ve kimyasal radikaller

• İnflamasyon

• Hastalık oluşumunda genetik faktörlerin rolü

• Genetik Hastalıklar

• Gonozomal ve otozomal genetik hastalıklar

• Kronobiyoloji
2
GELİŞME VE BÜYÜME

BOZUKLUKLARI

3
GELİŞME VE BÜYÜME
FONKSİYONUNDA
BOZUKLUK

 Gelişme ve büyüme;
 Hücrelerde;bölünme,
çoğalma
farklılaşma olayları ile sürdürülür.

4
5
 Hücrelerin çoğalması ve farklılaşması, sperm ve ovum’un
birleşmesinden sonra başlar

Döllenmiş yumurta uterus mukozasına implante olur. Hücreler


bölünüp çoğalmaya başlar.
II.hafta Endoderm, Ektoderm
Blastogenez evresi
III.hafta Mezoderm oluşur.

 III.hafta gastrulasyon evresi (hücreler değişik yönlere göç ederler.)


 II. Ayın sonunda embriyogenez tamamlanır. (embriyonun
morfogenezi ve taslak halinde organogenez olur.

 Organ taslaklarının geliştiği bu dönemde hücreler , zarar verici


etkilere karşı duyarlılık gösterir. Hücre çoğalmalarında , hücrelerin
göçünde ve farklılaşmasında bozukluklar görülebilir. 6
7
Fetal evre: (II. Aydan sonra)
 Organlar histolojik olarak gelişmesini sürdürür.
 Fetus büyür.
Bu dönemde fetus hücrelerinde ve dokularda :
 İnfeksiyon etkenleri ve toksik nedenlerle nekroz
ve iltihap gibi lezyonlar meydana gelebilir.

8
Gelişme ve büyüme
fonksiyonundaki bozukluklar

Hiperfonksiyon : Fonksiyon artışı


Hipofonksiyon: Foksiyon azalması
Disfonksiyon: Fonksiyon kaybı
Hipertrofi: Hücrelerin hacimce artışı-organ
doku büyümesi
Hiperplazi: Hücrelerin sayıca artışı organ
doku büyümesi 9
10
Gelişme ve büyüme
fonksiyonundaki bozukluklar

Hiperfonksiyon
 Hipofonksiyon
 Disfonksiyon şeklindedir.
Bu bozukluklar intrauterin ya da post-natal yaşamda görülür.

Konjenital anomalilerin bazıları kalıtım ile ilgilidir.


(Soylarda görülür)
 Bazıları ise kalıtsal değildir (bir bireyde görülür.)
11
İntrauterin dönemde gelişme ve
büyüme fonksiyonunda bozukluk

1- Hiperfonksiyon sonuçları:
Belirli bir bölgede, bir organ ya da dokuda görülür.
 Bütün organizmayı ilgilendirir.

A- Genel hiperfonksiyon
B-Lokal hiperfonksiyon

12
a-Genel hiperfonksiyon

 Diyabetik annelerin çocukları, normal annelerin


çocuklarından daha büyük ve daha ağırdır. Organları da
normalden daha büyüktür.

5,8 kg

58,4 cm

13
b-Lokal hiperfonksiyon

Konjenital hipertrofi ve hiperplazi


 İntrauterin yaşamda kol, bacak ya da iç organlardan
biri normalden büyük olabilir. ( Hücre hacimlerinin
büyüklüğü (hipertrofi) veya o bölgedeki hücre sayısının
fazla olması (hiperplazi).

 Konjenital organ büyüklüğünde hipertofi ve hiperplazi


birlikte görülebilir.

14
Fazla sayıda organ

Lokal hiperfonksiyon sonucunda ;


İki böbrek yerine üç böbrek, çift uterus oluşması,
görülebilir.
Bazen de organların gelişmesi sırasında oluşan, sonraki
evrelerde gerileyen taslakların, gerilemeden kalması fazla
organ ve doku anomalilerine yol açar. (polimasti)

15
2- Hipofonksiyon sonuçları

 İntrauterin yaşamda gelişme ve büyüme faaliyetinin


hipofonksiyonu genel olarak bütün organizmayı ilgilendirir,
ya da bir organda görülebilir.

A-) Genel hipofonksiyon


(Primordiyal cücelik, konjenital iskelet bozuklukları ile gözlenen
cücelik)

B-) Lokal hipofonksiyon


(Agenez, Aplazi)
16
A-) Genel hipofonksiyon

(Primordiyal cücelik)
 İntrauterin yaşamda embriyoda oluşan bir defektten
ötürü yeteri kadar gelişme olmaz.
 Böyle çocuklar küçük doğarlar, doğumdan sonra yavaş
gelişirler. Puberte geliştiği yaşta normal zekadadırlar.
 Vücut ölçüleri orantılıdır, seksüel olgunluk gelişir.
Çoğunun normal çocukları olabilir.

17
18
-Konjenital iskelet bozuklukları ile
cücelik

 Konjenital ve herediter (kalıtımsal) bir hastalıktır.

 Dominant olarak taşınır.

 Özellikle uzun kemiklerde ve kafa tabanı kemiklerinde


görülür.
 Bu tip kimselerin ekstremiteleri çok kısa olduğu için
cücedirler.
 Burunları basık, seksüel organları ve zekaları
normaldir.
19
B-Lokal Hipofonksiyon

 İntrauterin yaşamda gelişme ve büyüme

 Bazen bir bölgede

 Bir organda,

 Organın bir bölümünde geri kalabilir ya da


duraklayabilir.

20
Agenez
 Bazı organların ya da dokuların oluşmamasıdır.
 Örneğin; böbrek agenezi, böbrek oluşumu ile ilgili
rejenerasyonun taslak halinde bile bulunmaması
 Kol yokluğu (ameli), bacak yokluğu (fokomeli). Çeşitli
nedenlerle meydana gelen konjenital anomalilerdir.

21
Talidomid’in neden olduğu ekstremite eksiklikleri 22
Aplazi

Bir organın intarauterin dönemde gelişemeyerek taslak


halinde oluşmasıdır.
Aplazide gelişme taslak halinde durur. Örneğin; Turner
sendromunda over aplazisi.

23
24
HÜCRELERDE BÖLÜNME, ÇOĞALMA
VE FARKLILAŞMA BOZUKLUKLARI
Bir organizmada genellikle aşağıdaki fonksiyonlar görülür.

Hücrelerde bölünme, çoğalma, diferansiyasyon Gelişme ve büyüme


Regenerasyon Korunma
Rezorpsiyon (beslenme) Metabolizma
Sekresyon Eskresyon
Duygu ve impuls iletimi ile refleks Psişik yaşam
Regulasyon ve adaptasyon
Organizma fonksiyonlarında bazen çoğalma (Hiperfonksiyon)
“ “ “ azalma (Hipofonksiyon)
Yanlış yönde fonksiyon (Disfonksiyon)
görülebilir. 25
GELİŞME VE BÜYÜME
BOZUKLUĞU

A-) INTRAUTERİN DÖNEMDE GELİŞME VE BÜYÜME


BOZUKLUĞU

B-)POSTNATAL YAŞAMDA GELİŞME VE BÜYÜME


FONKSİYONUNDA BOZUKLUK

26
A-) INTRAUTERİN DÖNEMDE GELİŞME VE
BÜYÜME BOZUKLUĞU

Hiperfonksiyon
Hipofonksiyon
Genel
Genel
Lokal
Primordiyal cücelik
Disfonksiyon
İskelet bozukluğuna
Oluşum hataları-anomaliler
bağlı cücelik
Konjenital anomalilerin nedenleri
Lokal
Kolaylaştırıcı faktörler
Agenez
Teratojen etkenler
Aplazi
Hipoplazi
27
Hipoplazi

Organların normal sınırların altında gelişme


göstermesidir.
 Organın görünümü normal, fakat hacim bakımından
küçüktür.
 Hipoplazi gösteren organlarda hücre sayısı ve hacmi
normal sınırların altındadır.

28
 Beyin’in gelişemeyerek küçük kalmasına mikrosefali denir.
 Gebelik sırasında uterusa röntgen ışıklarının
uygulanması,
 Beyinde kireçlenme ile beraber konjenital
mikrosefalus gözlenebilir

 Bazı durumlarda beyinin bazı bölgelerinde gelişme


yetersizliği olur ve mikrogri (beyin kıvrımlarının az oluşu)
görülür. Bazen de serebellum (beyincik) ya da hemisfer
(yarı küre) gelişemeyip küçük kalabilir.

29
30
DİSFONKSİYON

KONJENİTAL ANOMALİLER
(OLUŞUM HATALARI)

İlk yıl içindeki çocuk ölümlerinin çoğu, doğumdan hemen sonraki


ilk 4 hafta içinde meydana gelir.
 Ölümlerin başta gelen nedeni konjenital anomalilerdir.
 Embriyodaki anomaliler intrauterin hayatın ilk 3 ayı içinde spontan
düşüklere (abortus) yol açar
 Konjenital anomaliler intrauterin hayatın son 3 ayında da önemli
ölüm nedenleri arasında yer alır.

31
Konjenital bozukluk gösteren hastaların bir kısmı hayatları
boyunca sakat kalabilirler
(doğuştan kalça çıkıklığı)

Bazı konjenital anomaliler hemen teşhis edilebilirler,


(kemik, kalp, barsakları tutanlar)

Bazıları uzun süre gizli kalabilirler


(böbrek anomalileri)

32
Etiyoloji patogenez

Konjenital anomalilerdeki etiyolojik faktörleri 4 grup altında


inceleyebiliriz

1--Gen mutasyonları

2-Kromozom aberasyonları (sayı veya yapı değişikliği)

3-İntrauterin kötü çevresel koşullar

4-Birlikte etki eden çeşitli çevresel ve genetik faktörler


33
1-Gen mutasyonları

Konjenital anomalilerin yaklaşık %10’u tek gen


mutasyonlarına bağlıdır.

 Mendel kurallarına uygun kalıtım gösterirler.

34
2-Kromozom aberasyonları
Yeni doğanda görülen konjenital anomalilerin %1’i
kromozom aberasyonlarına (anormallik) bağlıdır.

Kromozom aberasyonları spontan düşüklerin %20’sine


neden olur.

35
3-Intra-uterin kötü
çevresel koşullar

 Bu tip konjenital anomalilerin görülme sıklığı nispeten azdır.


Maternal (anneden geçen) infeksiyonlar ;
(Rubella, Toksoplazmozis, sitomegalovirus
infeksiyonları)
Maternal irradyasyon
Bazı ilaçlar
Fetusun ölümüne yol açabileceği gibi konjenital anomalilere
de neden olur.
36
Rubella virusu
(kızamıkçık etkeni)
tarafından oluşturulan
konjenital katarakt

37
4-Birlikte etki eden çevresel
ve genetik faktörler
Konjenital anomalilerin büyük çoğunluğunun genetik
ve çevresel faktörlerle birlikte olduğu görülmektedir

 Hipertrofik pilor stenozu (pilor daralması)

 Doğuştan kalça çıkıklığı

 Yarık dudak ve damak anomalisi örnek verilebilir. 38


Hipertrofik pilor stenozu
(pilor daralması)

Doğuştan kalça
çıkıklığı

Yarık dudak ve
damak anomalisi örnek verilebilir.
39
Teratojenik Faktörlerin
Önemli Özelliği

 Etkileri spesifik değidir. Teratojenik ajanın etkisinin şiddetine ve


zamana göre farklı anomaliler oluşur.
(Örn:Rubella ilk 2 ayda ciddi anomaliler oluşturur.
3.ayda etkisi hafifler
4.ayda olumsuz etkisi kaybolur.

 Maternal radyasyon anormal bir gende, etkisini


gösterdiği zamana göre birbirinden farklı sistemlerde
görülen anomalilere sebep olur.

40
 Genel olarak bir anomalisi olan insanda ikinci
anomali görülme olasılığı yüksektir.
 Anomaliler sporadik olarak bulunduğu gibi ailevi
olarak da bulunabilirler.
 Çeşitli ırklarda ve çevre koşullarında farklılık
gösterirler

41
DİSFONKSİYON SONUÇLARI
KONJENİTAL ANOMALİLER

 Organizmanın gelişme ve büyümesi intrauterin yaşamdan


itibaren;

 Hücrelerin proliferasyonu, gerekli bölgelere göçü ve


farklılaşması ile olur.

 Hücrelerin hatalı çoğalma ve farklılaşmaları sonucunda


konjenital anomaliler meydana gelebilir. Gelişme duraklar
veya yanlış yönde sürdürülür.
42
 Konjenital anomaliler hücre faaliyetinin çok yüksek
düzeyde olduğu zamanlarda görülür.(çoğalma, göç,
farklılaşma)
 İntrauterin yaşamın ilk 3 haftasında hücreler
teratojen etkenlere karşı direnç gösterirler. Lezyon
oluştuğu zaman hücreler ölür. Menstruasyon ile atılır.
 Teratojen etki fetal dönemde iltihap oluşmasına
neden olur. Organlarda hücre bozulması , şekil
değişiklikleri meydana gelebilir.

Konjenital anomalilerin;
%80’i genetik
%10’u çevresel
%10’u çevresel+genetik nedenlerden kaynaklanır. 43
 Konjenital anomalilere neden olan etkilere teratojen
etkiler
 Konjenital anomalileri inceleyen bilim dalına teratoloji
denir.

Bir ajanın teratolojik olabilmesi için üç önemli faktöre ihtiyaç vardır.

1- Teratojenik ajan gelişimin kritik bir evresinde etki alanına


girmelidir.
2- Embriyonal ya da fetal evrede plasentayı geçebilmelidir
.(pinositozis, ya da direkt ulaşabilmelidir, (örn; X ışınları.)
3- Deney hayvanlarında sıklıkla anomali oluşturabilmelidir.

44
TERATOJEN VE EMBRİYO
ETKİLEŞİMİ

Embriyogenezis sırasında, gastrulasyon öncesi


teratojenlerin etkisi genellikle negatifdir. Ya da çok az
duyarlıdır. Çünkü implantasyon olayına kadar
yavrunun beslenme yönünden anne ile ilişkisi yoktur.

 Hücre farklılaşması ve organogenezis’in erken


dönemlerinde ve başlangıcında embriyo hücrelerinde
DNA ve RNA sentezlerinin aktivasyonları en yüksek
düzeyde olduğu için fetus teratojen etkilere karşı son
derece duyarlıdır. (60-75.gün)
45
KONJENİTAL ANOMALİLER

A-Küçük anomaliler B-Çoklu anomaliler


(multiple)
1-Fazla parmaklık
1-Beynin oluşamaması (anensefali)
2-Yapışık parmaklılık 2-Kalbin yokluğu (acardia)
3-Heteropi (Doku veya organın 3-Kalpteki bazı hatalar
normal yerindan başka yerde
olması)

Şeklinde görülebilir. Çoklu anomaliler yaşam ya da sağlık için


çekinceli olur. 46
Konjenital anomaliler , sporadik olaylar halinde veya
kitleler halinde görülebilir.
 Japonya’da atom bombası radyasyonuna maruz kalan
annelerin bebekleri konjenital anomalili olarak dünyaya
gelmişlerdir.
 Amerika’da talidomid, Avrupa’da Coptergan’ın
doğumdan önce kullanımı kitle halinde anomali olaylarına
neden olmuştur.

47
ANOMALİ OLUŞUMUNA NEDEN
OLAN FAKTÖRLER

A-Kolaylaştırıcı faktörler B-Teratojen etkiler


-Fazla sayıda doğum
-Annenin yaşı 1-Genetik faktörler
3-Beslenme bozukluğu 2-Travma
5-Radyasyon 4-İmplantasyon hataları
7-Maternal diabet 6-Korion ve amniondaki değişiklikler
9-Hipoksi 8-Otoantikorlar
11-Toksinler ve ilaçlar 10-Çevresel faktörler kimyasal maddeler
12-İnfeksiyonlar 48
A-Kolaylaştırıcı faktörler
1-Fazla sayıda doğum
 5-15 çocuklarda anomali sık görülür Germ plazmasının fonksiyon
yeteneğinin bozulması anomalinin sık görülmesine neden olur.

2-Annenin yaşı
40 yaşından sonra 15 yaşından önce doğum yapan kadınların
çocuklarında anomalilere sık rastlanır.
 Bu yaşlarda germ hücrelerinin bölünmeleri normal şekilde olmaz
 Mongolizm, akondroplazi (bir cücelik tipi), hidrosefali, ve
anensefali gibi anomaliler daha sık görülür.

49
B-Teratojen etkenler

1-Genetik faktörler
Genetik nitelik anne ya da babadan çocuğa taşınır, ya da mutasyonla
oluşur. Bu tip anomaliler
 Ailesel
 Kalıtsal gen düzeyinde anomaliler
 Kromozomal aberasyonlar (otozomal, gonozomal) şeklinde
görülebilir.

2-Travma
Gebelikte karına rastlayan travmalar, fetuste hasar yapabilir.

50
51
İmplantasyon hataları

 Plasenta normal yerinden başka bir bölgeye implante olursa


(yapışırsa) beslenemez.
 Zigotun uterus dışında bir yere implante olması halinde fetusta
anomali görülebilir.
Koryon ve amniyondaki değişiklikler

 Annede gebelik sırasında beslenme bozukluğu, vitamin eksikliği


çocukta anomalilere neden olur.
 Deneysel çalışmalarda A vitamini eksikliğinde mikrooftalmi,
hidrosefali, ürogenital ve kardiyovasküler anomaliler ve hidrosefalus
gözlenmiştir.
 Annede A vitamini fazlalığında yavrularda hidrosefalus ve
damak yarığı anomalilerine sık rastlanmıştır.
52
53
54
55
56
Ectopia cordis : kalbin normal yeri yerine göğüs kafesi dışında yer
alması 57
58
59
60
Radyasyon
 Gebelik sırasında anomalilere neden olabilir.
 Örneğin; beyinde mikrosefali, hidrosefali, gözlerde, kollarda,
bacaklarda anomaliler gözlenebilir.

Diabetes mellitus

 Annenin diabetik oluşu, çocuklarında anomali olasılığını artırır

Hipoksi

 Gebelikte hipoksi durumunda anomali sık görülür. Oksijen


azlığı ya da karbondioksit fazlalığı beyinde veya nöral
sistemde gelişme bozukluğuna neden olur.

61
Otoantikorlar
 Gebelikte otoantikorların bulunması fetusta
büyüme ve gelişme bozukluklarına neden olabilir.
 Örn; kendi tiroidlerine karşı antikorları olan
kadınların çocuklarında gelişme geri kalır.

Çevresel faktörler, kimyasal maddeler


 Bazı ekzogen zehirler (örn: civa, kurşun )
plasentayı geçip nörolojik sistemde anomali
meydana getirir.
 Pestisidlerin teratolojik olduğu saptanmıştır.
62
Epidemik nedenli infeksiyonlar

 Konjenital anomalilere neden olan infeksiyon


etkenlerini TORCHES simgesi ile gösterebiliriz

TORCHES
T Toxoplasma ve Tüberküloz
R Rubella
C Sitomegalovirus (CMV)
H Herpes ve Hepatit
S Sifiliz
Gibi infeksiyon etkenlerinin baş harflerini göstermektedir.
63
Virus infeksiyonları

 Gebelik sırasında annede görülen bazı viral infeksiyonlar çocukta


anomalilere neden olur.
Kızamık (measles)
Suçiçeği
Sitomegalovirus (CMV)
Poliyomiyelit
Herpes simplex
Kabakulak (mumps)
 Coxachii virusu plasentayı geçerek konjenital anomaliler meydana
getirirler. Ayrıca hepatit, coxachii, paratidis epidemica (kabakulak),
tavuk çiçeği, echo virusların da anomali yaptıkları sanılmaktadır.64
....Virus infeksiyonları

 Viruslar yalnızca mitozu engellemezler, bazen de


mitozu sınırsız anarşik duruma sokarlar
 Kanserli dokuların oluşumuna neden olurlar.(Sv40,
Ad viruslar)
 Retinoblastoma(göz kanseri)
 Neuroblastoma
 Wilm’s tümör Burkitt lenfoma gibi viral çocuk
kanserleri de bu gruba sokulmaktadır.

65
Rubella:
Gebeliğin ilk 3 ayında kızamıkçık (rubella) geçiren annelerin
çocuklarında;
 Konjenital katarakt,
 Mikrosefali,
 Mikrooftalmi,
 Sağırlık,
 Mental bozuklıklar,
 Dilsizlik,
 Konjenital kalp anomalileri sık görülür.

66
Cytomegalovirus
CMV’nin neden olduğu anomali olgularında ;
Mikrosefali
Serebral kalsifikasyon
Körlük
Choriorethinitis
Hepatosplenomegali
Kemik uterus peteşi
Kernik uterus
Peteşi
Renal tubullerde gigantik enklüzyon cisimleri ortaya çıktığı
saptanmıştır. 67
Herpes simpleks

 Mikrosefali
 Mikrooftalmi
 Retinal displasia (Hücre ve dokuların bozuk veya
kusurlu gelişimi, yetersiz veya eksik gelişme)
 Mental bozukluklara neden olur.

68
Protozoon infeksiyonu

 Konjenital toksoplazmoz plasenta yolu ile anneden


bulaşır.
 Zorunlu hücre içi parazitidir. Monositlerde, endotelyal
hücrelerde, parenkim hücrelerinde rastlanır.
 Düşüğe, ölü doğuma , erken doğuma, çocukta konjenital
anomalilere yol açar.

69
Konjenital toksoplazmosis’de görülen başlıca belirtiler

 Koryoretinit
 Serebral kalsifikasyon
 Hidrosefali
 Mikrosefali
 Mikrooftalmi
 Konvulsiyon
 Ayak ve tabanlar dışında papuler ve purpurik dökmeler
 Sarılık
 Karaciğer ve dalak büyüklüğü

70
Konjenital toksoplazmosise karşı alınması gereken önlemler

 Gebe kadınların evlerinde kedi beslememeleri


 Kedi dışkısı ile kirlenmiş topraktan uzak
durmalıdırlar.
 Kedi dışkısı ile kontamine besinler yenilmemelidir.
 İyi pişmemiş et, süt ve sebzeleri yememelidirler.
 Toksoplazmozlu çocuk doğuran veya bu nedenle
çocuk kaybeden kadınlar tedavi edilmelidir.

71
Konjenital Anomaliye Neden
Olan İlaçlar

1-Psikotrop ilaçlar 6-Antikonvülzan ilaçlar


2-Antiemetik ve 7-Analjezikler
antihistaminik ilaçlar
8-Cinsiyet hormonları
3-Antiemetikler
9-Kurşun bileşikleri
4-Demir preperatları
10-Antimikrobikler
5-Antidiyabetik ilaçlar

72
1-Psikotrop ilaçlar

 Malformasyon (Doğuştan şekil bozukluğu) ve doğum


defektleri,
 Kalp ve damar sisteminde defektler meydana getirir

İlaçlara örnek;
Fenotiyazin
Diazem
Lityum
73
Antikonvülzan ilaçlar
(antiepileptik)

Fenitoin
 Gebeliğin ilk dönemlerinde kullananların çocuklarında yarık
damak ve dudak, mikrosefali, herni iskelet anomalileri

Primidon+Fenobarbital+Fenitoin Teratojen etki

Sodyum valproat, depakin %2.5 teratojen etki, nöral tüp


defekti

Karbamezepin (Tegretol) Tek başına teratojen değil

74
Antiemetik ve antihistaminikler

 Bu ilaçların bazıları teratojendir.

Meklozin Doğuştan kusur ile kullanımı arasındaki ilişki?

75
Analjezikler

 Teratojen etki kanıtı yok


Aspirin
 Gebeliğin ilk döneminde yüksek doz aspirin kullanılmamalıdır.
(iskelet ve göz kusurları)
 Doğum ağırlığının azalmasına, ölü doğum oranının artmasına
neden olur.
 Doğumdan 2-4 saat önce alınan narkotikler, analjezikler yeni
doğanda solunum depresyonu yapabilir.
 Parasetamol tehlikesizdir.
76
Antiasitler

 Gebeliğin erken dönemlerinde aşırı kullanımları teratojen

Cinsiyet hormonları

 Gebeliğin erken dönemlerinde alındığında;


 Ekstremite ile ilgili kusurlar
 Kalp ile ilgili kusurlar
 SSS ile ilgili kusurlar (nöral bozukluklar) meydana
gelir.
77
Demir preperatları

 Yüksek doz ve gereksiz kullanımı fetal malformasyon


insidansında artış gösterir.
 Yüksek doz A ve D vitamini anomali riskini artırmaktadır

Kurşun bileşikleri iskelette malformasyonlar meydana getirir.

Antidiyabetik ilaçlar Oral hipoglisemik ilaç kullanılmamalıdır

78
Gebelikte bazı ilaçların teratojen
etkileri
Talidomid Çocukta ekstremite noksanlığı, kalp ve böbrek gibi iç
organlarda anomaliler

Hidantoin çocukta gelişme geriliği, mental gerilik, kalp


anomalileri tavşan dudak, damak yarığı parmaklarda
ve tırnaklarda hipoplazi hidrosefali anensefali

Seks hormonları Pseudohermafroditismis tipinde genital organ


anomalilerine neden olur. Gebelikte kortizon
alan kadınların çocuklarında damak yarığı daha
çok görülür
Tetrasiklin Çocuklarda mine dentin hipoplazisi görülür
79
Talidomid’in neden olduğu ekstremite eksiklikleri 80
ANTİBİYOTİKLERİN TERATOJEN
ETKİLERİ
Antibiyotik türünden bir teratojenin , teratojenik etkisi
 Antibiyotiğin yapısı
 Embriyo ve fetusa ulaşabilmesi
 Antibiyotiğin etki zamanı
 Antibiyotik dozunun miktar ve süresi
 Embriyo ve fetusun genetik yapısı ile ilgilidir.

 Fetal dönemde karaciğer enzim konjugasyon sistemlerinin gelişmemiş


olması, yüksek kan/beyin permeabilitesi sonucu fetusun bazı
antibiyotiklerden etkilenmesi söz konusu olabilir.
81
Gebelikte antibiyotiklerin
farmakokinetiği
 Gebelik döneminde annede meydana gelen fizyolojik ve
metabolik değişiklikler nedeni ile antibiyotiklerin
farmakokinetiklerinde farklılıklar görülmektedir. Bu
değişikliklerin nedenleri;
a) Gebelikte böbrek fonksiyonlarında artış olur. Bu nedenle
antibiyotikler hızla atılır.
b) Gebeliğin 2. Yarısından sonra intravasküler hacimde artış olur. Bu
nedenle antibiyotik serum seviyesi gebe olmayanlara oranla
düşüktür.
c) Gebelikte antibiyotiklerin serbest bölümü plasentaya geçer.
Bunun sonucunda anne serumunda proteine bağlanmayan
antibiyotiklerin düzeyi azalır.
82
d) Gebelik ilerledikçe annenin serum antibiyotik seviyesi azalır,
fetusun antibiyotik seviyesi artar.
e) Fetal dokulardaki antibiyotik miktarı farklı değerlerde olur. Kan
akımı fazla olan organlarda antibiyotik yüksek konsantrasyonlarda
bulunur.( Beyin, böbrek)
f) Antibiyotiklerin fetal doku konsantrasyonları gebelik dönemine göre
değişim gösterir.
g) Antibiyotikler amniotik sıvıya fetusun idrarı ile geçer. Antibiyotik
konsantrasyonları;
transplasental diffüzyon,
fetusun serumuna bağlanma,
fetusun enzim sistemleri ve böbrek fonksiyonlarının olgunlaşmasına
bağlı olarak değişim gösterir.
83
Gebelikte görülen infeksiyonlar
ve antibiyotik kullanımı

Gebelik döneminde görülen infeksiyonlar;


1-Üriner sistem infeksiyonları (Akut piyelonefrit, sistit)
2-Üst solunum yolları(ÜSYE) ve akciğer infeksiyonları (Farenjit,
bronşit, lober pnömoni.)
3-Cinsel temasla geçen infeksiyonlar (Sifiliz, gonore, chlamydia )
4-Diğer bakteriyel infeksiyonlar (Streptococcus, shigella, Listeria,tifo)
5-Profilaktik antibiyotik kullanımını gerektiren durumlar (B grubu
streptokok, A grubu beta hemolitik streptokok, sezaryen uygulanacak
hastalar)

84
Gebelikte olasılıkla tehlikesiz
antimikrobikler

1-Penisilinler
(Ampisilin, amoksisilin, amoksisilin+klavulonik asit,
antipseudomonas penisilinler, mesilinam, sefalosporinler,
spektinomisin, fusidik asit)
2-Sülfonamidler
İlk üç ayda tehlikesizdir. Doğumu izleyen ilk iki gün
kullanılmamalıdır.(kernikterus=bilirubinin beyine zarar vermesi)
3-Trimetoprim
Folik asit antogonistidir. Olasılıkla tehlikesizdir. Megaloblastik
anemi yapabilir.
85
Gebeler tarafından kullanılmaması
gereken antimikrobikler

1-) Tetrasiklinler
2-) Kloramfenikol
3-) 5-Nitroimidazoller
4-) Polimiksinler
5-) Aminoglikozidler
6-) Vankomisin
7-) Linkomisin, klindamisin
8-) Antimikotikler
9-) Kinolonlar
86
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler

1-) Tetrasiklinler
Dişlerde ve kemiklerde renk değişimi
Displazi
Katarakt
Annede hepatotoksisiteye neden olur.

2-) Kloramfenikol
Gri bebek sendromu oluşturur.

87
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler

3-) 5-Nitroimidazoller
Teorik olarak teratogenez tehlikesi vardır.
 İnsanda teratojen etkisine rastlanmamıştır
 Ağır anaerobik sepsiste kullanılabilir.

4-) Polimiksinler (Polimiksin)


 Plasentadan geçerek biyolojik zarları etkiler. Toksiktir.
 Kullanılmamalıdır.

88
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler

5-) Aminoglikozidler (streptomisin)


 Ototoksisiteye sebep olur.
 Kullanılmamalıdır.
 Tüberküloz ve ağır sepsiste kullanılması, dikkatle
düşünülmelidir.

6-) Vankomisin
 Yan etkileri aminoglikozidlere benzer
 Ototoksisite ve nefrotoksisiteye neden olur.
 Dikkatli olunmalıdır.

89
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler

7-) Linkomisin, Klindamisin


Annede pseudomembranöz kolit oluşturur.

8-) Antimikotikler
 Amfoterisin, ketokonazol, mikanozol kullanımlarında dikkatli
olunmalıdır.
 Flusitosin, griseofulvin kullanılmamalıdır. Hayvanlarda
teratojen etkileri vardır.
 Nistatin olasılıkla tehlikesizdir.

9-) Kinolonlar
Gebelikte denenmemiştir.
90
Gebelikte antiviral ilaç kullanımı

 Hayati tehlike yoksa, gebelikte antiviral ilaç kullanımından


kaçınılmalıdır.
 Kullanılan antiviral ilaçlar;

Asiklovir:
Dikkatli olunmalıdır. Kullanımı teorik olarak tehlikelidir.

Amantadin:
Hayvanlarda embriyotoksiktir. Kullanılmamalıdır.

Vidarabin:
Hayvanlarda teratojen olduğu için kullanılmamalıdır.
91
Gebelikte sıtma ilaçlarının
kullanımı

1-) Olasılıkla tehlikesiz olanlar


Kloroquin: Düşük dozlarda tehlikesizdir. Sağırlığa neden olabilir.
Proquanil: Farelerde teratojen, ancak insanlar için kesin kanıt yoktur.

2-) Kullanılmaması gereken ilaçlar:


Kinin: İlk üç ayda abortus (düşük)
Primetamin+sulfadoksin: Ölüme neden olmuştur.
Primaquin: Ölüme neden olmuştur.

92
Gebelikte parazit ilaçlarının
kullanımı

1-) Olasılıkla tehlikeli olanlar


Piperazin
2-) Tehlikesi henüz kanıtlanmamış olanlar
Tiyabendazol
Praziquantel
3-) Kullanılmaması gerekenler
Mebendazol: Olasılıkla teratojen etkili

93
94
Acrania=kafatasının olmaması
95
Turner sendromu

96
97
98
99
100
101
102
103
104
B-)POSTNATAL YAŞAMDA GELİŞME VE
BÜYÜME FONKSİYONUNDA BOZUKLUK

1-Gelişme ve büyümede hiperfonksiyon


2-Gelişme ve büyümede hipofonksiyon

105
1-Gelişme ve büyümede hiperfonksiyon
a) Genel Hipertrofi: Hücrelerin hacimce artışı-
organ doku büyümesi
b) Lokal Hiperplazi: Hücrelerin sayıca artışı
organ doku büyümesi
- Makrogenitozomia: (Tüm vücudun ve cinsel organların aşırı
büyümesi)
- Hipertrofi
- Hipertrofi tipleri ve nedenleri
1)Hormonal nedenler
2)Fazla çalışmaya bağlı hipertrofi
3-Kompanzasyon hipertrofisi (yapılan görevin ağırlaşması
üzerine, bunu karşılamak üzere meydana gelen hipertrofi.)
Pseudohipertrofi
Hiperplazi 106
2-Gelişme ve büyümede hipofonksiyon

a) Genel gelişme ve büyüme faaliyetinin hipofonksiyonu

b) Hücrelerin bölünme çoğalma ve farklılaşması ile gelişme


ve büyümede bölgesel disfonksiyon

107
a) Genel gelişme ve büyüme faaliyetinin
hipofonksiyonu

Endokrin bozukluklarla ilgili cücelik


Hipofizer cücelik
 Tiroide bağlı cücelik
 Pankreasın iç ifrazatına bağlı cücelik
 Kalp hastalıklarına bağlı cücelik
 Böbrek hastalıklarına bağlı cücelik
 Beslenme bozukluğu ve sindirim sistemi lezyonlarına
bağlı cücelik
 Genel kronik infeksiyonlara bağlı cücelik

108
Hipotalamus Epifiz bezi

Hipofiz bezi

Tiroid

109
1-Gelişme ve büyümede hiperfonksiyon

a) Genel
Bu tip fonksiyon bozukluğu; Gigantizm (devlik),
akromegali (yüz, el, ayak Büyümesi), enukoidizm (boy
uzaması)’de görülür.
 Gigantizm’e kemiklerde epifiz kıkırdakları kireçlenmeden
önce hipofizin ön lobundaki eozinofil hücrelerde hiperplazi
ya da adenom şeklindeki değişiklikler neden olur.
 Hipofiz’in eozinofil hücreleri gelişme hormonu
(somatotropik hormon) çıkardığından boy çok uzar.

110
Gelişme hormonunun fazla oluşu epifiz kıkırdakları
kireçlendikten sonra (ileri yaşlarda) akromegali oluşur
(eller, alt çene, burun ve dudaklar büyür) Gigantizm ve
akromegalide iç organlarda da büyüme olur.
 Gonadların hiperfonksiyonu halinde kemikler özellikle
kollar, bacaklar çok büyür. Bu şekilde boy uzamış olur
(enukoidizm)

b) Lokal
 Bazı durumlarda organizmada belirli bir bölgede ya
da bir organda aşırı büyüme görülmesidir.
111
Makrogenitozomia
(Tüm vücudun ve cinsel organların aşırı büyümesi)

 Epifiz bezinin bozukluğunda erkek çocuklarda


genital organlar büyür.

Hipertrofi
 Organlardaki parenkim hücrelerinin hacimlerinin
artması nedeniyle organın tümü veya bir kısmının
büyümesidir.
Hiperplazi:
 Hücre sayısının artması ile organların hacimce
büyümesidir
112
113
Hipertrofide hücre nasıl bir değişim gösterir?

1- Hücrenin protein sentezi artar


2- Hücrenin büyümesi RNA ve DNA sentezinin
hızlanması ile olur.
3- Hücrenin nükleusu büyür.
4- Sitoplazma organelleri, mitokondri ve ribozomlar
büyür, sayıca artar.
5- ER çoğalır.

Hipertrofinin nedeni kalkınca hipertrofi durur.,


gerileme bile görülebilir, Doku ya da organın eski
haline dönmesine involusyon denir.
114
Hipertrofi tipleri ve nedenleri
Diffuz (yaygın)ya da nodul (kitle ) olabilir.
Diffuz olduğunda organ büyür ve ağırlığı artar,
şeklinde değişiklik olmaz.
Nodül şeklindeki hipertrofi iç salgı bezlerinde sık
görülür.

1- Hormonal nedenler
2- Fazla çalışmaya bağlı hipertrofi
3- Komponzasyon hipertrofisi
115
1-Hormonal nedenler

Gebelikte hormon etkisi ile meme guddeleri büyür.


 Östrojen, progestron ve prolaktin etkisi ile meme
ductuslarının terminal bölgelerinin hücrelerinde hipertrofi ve
proliferasyon olur. (Hücre hipertrofisi ve hiperplazisi
beraberdir)
 Erkekte meme hipertrofisine jinekomasti denir. Östrojen
fazlalığına bağlı olabilir. Pubertede görülebilir.
 Karaciğer sirozunda , testisin sertoli hücre tümörlerinde
görülebilir.
 Gebelikte uterus kaslarında hormonal nedenlerle hipertrofi
meydana gelir. Kas hipertrofisi ile uterus büyür.
116
2-Fazla çalışmaya bağlı hipertrofi

 Çizgili kaslar fazla kullanım sonucu hipertrofiye uğrar


Hipertansiyonda , kalpte sol ventrikül kaslarında hipertrofi
görülür. (kas liflerinde sayıca artma yok, hücrelerin hacmi
büyür)
 Pilor darlığında mide kasları;
 Prostatın büyümesinde mesane kasları kalınlaşır. Mide
ve mesane duvarı hipertrofiye uğrar.
 Bütün bu hipertrofiler bir engele karşı koymak için
oluşur.
117
118
3-Komponzasyon hipertrofisi

 Çift organlarda görülür.


 Organlardan birinin ameliyatla birinin çıkarılması ,
ya da hastalık nedeni ile fonksiyonunu yapamaması
diğer organın hipertrofisine neden olur.

Pseudohipertrofi:
 Bazı kas hastalıklarında makroskobik olarak incelendiğinde
kas hipertrofik göründüğü halde mikroskobik incelemede
kasın atrofiye uğradığı yerini yağ dokusunun aldığı görülür.

119
Hiperplazi

 Organ ve dokularda parankim hücrelerinin


sayısının artmasına denir.
 Hiperplazi sonucunda organ ve doku büyür.

120
Tiroid hiperplazisi

121
Hiperplazi (nodüler) dalak

122
Hiperplazi nedenleri

 Prostat hiperplazisinde guddelerde ve aradaki


fibromusküler dokuda hücreler artar
 Prostat hiperplazisi androjen ve östrojen hormonlar
arasındaki denge bozulduğu zaman görülür.(orta
yaştan sonra)
 Östrojen fazlalığı endometriım guddelerinde
fazlalığa neden olur.

123
2-Gelişme ve büyümede
hipofonksiyon

Bütün organizmayı ya da bir organı ilgilendirir.


İki şekilde görülür.
a) Genel gelişme ve büyüme faaliyetinin hipofonksiyonu
b) Hücrelerin bölünme çoğalma ve farklılaşması ile
gelişme ve büyümede bölgesel disfonksiyon

124
a- Genel gelişme ve büyüme faaliyetinin hipofonksiyonu

 Büyüme ve gelişmedeki hipofonksiyon bütün


organizmayı ilgilendiriyorsa buna cücelik denir.

 Postnatal yaşamdaki cücelik nedenleri

- Endokrin bozukluklar (hipofiz, tiroid, pankreas)


- Kalp hastalıkları
- Böbrek hastalıkları
- Beslenme noksanlığı ve sindirim sistemi ile ilgili nedenler
-Genel kronik infeksiyonlar
125
Hipofizer cücelik

Hipofizin ön lobundai bir lezyondan dolayı olur.


 Çocuklu çağında hipofiz ön lobu bazen teratom gibi
tümörlerin basıncı ile bozunmaya uğramıştır. Bazen kafa
travmalarıda aynı sonucu doğurabilir.
 Bu tip cücelerde orantılı vücut ölçüleri vardır.
 Seksüel olgunlukta gerilik görülür.
 Zeka normaldir.

126
Tiroide bağlı cücelik

 Tiroid yetmezliğine bağlı cüceliğe kretinizm denir.


 Vücut ölçüleri orantısızdır. Baş büyük, boyun kalın
ve kısadır.
 Seksüel olgunluk geçtir.(25 yaş)
 Menopoz erken olur.
 Kretinizm’de tiroid ; intrauterin hayatta veya
doğumdan hemen sonra infeksiyon sonucu bozulur.

127
Pankreasın iç ifraz sistemine bağlı
cücelik
 Çocukluk çağındaki diabet olgularında iskelet
gelişmesi geri kalabilir ve pankreatik cücelik görülebilir
 Seksüel gerilik görülebilir.

Kalp hastalıklarına bağlı cücelik

 Konjenital kalp hastalıkları veya doğumdan hemen


sonra görülen kronik kalp hastalıklarında görülür.

128
Böbrek hastalıklarına bağlı cücelik
 Çeşitli nedenlerle olan böbrek yetersizliği fosfat
retensiyonunu (tutulması) oluşturur. Kanda fosfat düzeyinin
yüksek oluşu paratiroidleri stimüle eder, paratiroid hiperplazisi
ve hiperfonksiyonuna neden olur.
 Paratiroid hormonunun (kemiklerden Kalsiyum ve fosforun
ayrılmasını sağlar) fazla yapılması nedeniyle kemik
deformasyonları olabilir.
 Organizmadaki fazla fosfat barsak yolu ile atılırken ağızdan
alınan kalsiyum ile birleşir. Absorbe olmayan kalsiyum tuzlarını
oluşturur. Böylece organizmaya giren kalsiyum dışarı atılmış
olur.
 Çocuklarda kalsiyum eksikliğinden dolayı kemik
gelişmesinde gerilik görülür.

129
130
Beslenme bozukluğuna ve sindirim
sistemi lezyonlarına bağlı cücelik

 Vitamin eksikliği ve uzun süreli açlığa bağlı olabilir


 D vitamini eksikliğinde görülen raşitizm cüceliğe neden
olabilir.(epifizde kireç birikmez, kemikleşme olmaz, boy
uzayamaz)
 Sürekli açlık durumunda ise çocuklar yaşlarının
gerektirdiği fiziksel gelişmeye ulaşamazlar
 Gastrik intestinal ve pankreatik enzimlerde
bozuklukların bulunduğu durumlarda absorbsiyon
noksanlığına bağlı beslenme yetersizliği gelişebilir ve
büyümede gerilik gözlenir
131
Genel kronik infeksiyonlara bağlı
cücelik

 Uzun süren kronik enfeksiyonlar organizmanın


gelişmesinde gerilemelere neden olur.(kronik bronşektazi,
tüberküloz, sifiliz)

132
b- Hücrelerin bölünme çoğalma ve
farklılaşması ile gelişme ve büyümede
disfonksiyon

Metaplazi
Olgun bir dokunun normal olmayan şekilde başka tipteki bir
olgun dokuya değişmesidir. Metaplazide yeni dokunun yapısı
ve fonksiyonu son derece normaldir
1-Epitel metaplazisi
2-Kemik iliği dokusu metaplazisi
3-Bağ dokusu kıkırdak ve kemik metaplazisi
133
Epitel metaplazisi

 Metaplazi genellikle silindirik epitelin, gudde


epitelinin ya da değişken epitelin , çok katlı
sukuamatöz epitele değişmesi şeklinde görülür.
 Bazen bronşlardaki silyalı epitel , goblet
hücrelerine değişir ve mukoz metaplazi gelişir
(astım)

134
135
Skuamatöz metaplazi

136
Kemik iliği metaplazisi

Kemik iliği dokusunda çeşitli yerlerde metaplazi


oluşabilir
 Örneğin; fibrozis olan olgularda, dalakta ve
karaciğerde miyeloid metaplazi görülebilir.

137
Bağ dokusu kıkırdak ve kemik
metaplazisi

Metaplazi olgun bağ dokusunda da görülebilir.


 Fibroblastlar (bağ dokusu), osteoblast (kemik) ya da
kondreoblastlara (kıkırdak) değişir.
 Deride, çizgili kasta, akciğerlerde, gözde, meninkste
ve arter duvarlarında kemikleşme görülebilir.

138
Metaplazinin oluşum koşulları ve
etiyolojisi

 Hücre ve dokular, değişen koşullara uymak için


metaplazi gösterir.

 Metaplazi sonucunda oluşan hücre doku iltihabı ve


çeşitli zarar verici etkenlere karşı daha dirençlidir.

139
Metaplazinin nedenleri

1- Viral veya bakteriyel infeksiyonlar (kronik iltihap)

2-Fiziksel etkiler (mekanik, ışın)

3-Kimyasal etkiler

4-A vitamini yetersizliği

5-Otoimmun etkiler

6-Tümoral gelişmeler
140
Displazi (atipik hiperplazi)
Organ ya da dokuda gelişim düzensizliği)

 Displazi gösteren hücreler hacim ve biçimleri


bakımından birbirinden farklıdır.
 Farklılaşma ve olgunlaşma aynı düzeyde değildir.
 Hücrelerin nükleusları büyük, hiperkromatikdir.
Nükleus ve sitoplazma arasındaki oran büyüktür.
 Displazi tipinde hücre değişikliği kronik iritasyon ile
olur.

141
....Displazi

 Displaziyi yapan etki kaybolunca bu değişiklik


genelllikle kaybolur. Hücreler normal görünüm ve
fonksiyonuna kavuşur.
 Displazi tümöre dönüşebilir.
 Kronik servisiti olan kadınlarda kollum uteri epitelinde
displazi görülür. Konjenital hastalıklarda da görülebilir ve
gelişme bozukluğu meydana gelir.

142
Displazi serviks

143
Anaplazi
(Hücre veya dokunun embriyonik devreye veya malign
yöne değişimi)
 Hücre veya dokunun diferansiye şeklinden
uzaklaşmasıdır.
 Hücre veya dokunun primitif oluşu , hücreyi
embriyoner niteliğe kadar götürebilir. Bu terim kanserin
tanımlanmasında kullanılır.
 Anaplazide hücreler organizmadaki düzene
uymaksızın düzensiz ve sınırsız gelişirler.
 Anaplazi habis tümör hücrelerinde görülen ve
genellikle gerilemeyen bir değişikliktir.
 Anaplazi , displaziyi izleyebilir veya displazi
gözlenmeden gelişebilir. 144
....Anaplazi

 Anaplazide hücreler normal hücrelerden , hacim, şekil,


boyanış ve birbirine karşı ve stroma hücrelerine karşı durum,
bağlanma ve yapı birliklerini oluşturma bakımından
uyumsuzluk gösterir.
 Nükleus ile sitoplazma arasındaki oran çok büyümüştür.
 Anaplazi halindeki hücrelerde anormal hücre
bölünmelerine rastlanır.

145
Tümör

Sürekli anormal , nispeten otonom hücre proliferasonudur.


Oluşan hücreler aşağıdaki özelliklere sahiptir.

1-Anormal hücreler bazen normal hücrelere benzer


2-Tümör oluşumu otonomdur. Kan damarı içeriği zenginse
çabuk gelişir. Tümör gelişimi hormon, ilaçlar, kimyasal
maddelerle gelişme gösterebilir.
3-Tümör bazen kendi kendine gerileyebilir
4-Genellikle tümör onu oluşturan etkene bağlı değildir.
146
Normal hücre sayısındaki
anormal artış

Kanserden önceki basamak


farklılaşma dzüeyleri değişik
hücler
Bir doku başka bir dokuya
dönüşür

Anormal hücrelerin çoğalması

147

You might also like