Professional Documents
Culture Documents
Geli̇şme Ve Büyüme Fonksi̇yonunda Bozukluk
Geli̇şme Ve Büyüme Fonksi̇yonunda Bozukluk
1
TIBBİ BİYOLOJİ
• Gelişme ve Büyüme bozuklukları
• İnflamasyon
• Genetik Hastalıklar
• Kronobiyoloji
2
GELİŞME VE BÜYÜME
BOZUKLUKLARI
3
GELİŞME VE BÜYÜME
FONKSİYONUNDA
BOZUKLUK
Gelişme ve büyüme;
Hücrelerde;bölünme,
çoğalma
farklılaşma olayları ile sürdürülür.
4
5
Hücrelerin çoğalması ve farklılaşması, sperm ve ovum’un
birleşmesinden sonra başlar
8
Gelişme ve büyüme
fonksiyonundaki bozukluklar
Hiperfonksiyon
Hipofonksiyon
Disfonksiyon şeklindedir.
Bu bozukluklar intrauterin ya da post-natal yaşamda görülür.
1- Hiperfonksiyon sonuçları:
Belirli bir bölgede, bir organ ya da dokuda görülür.
Bütün organizmayı ilgilendirir.
A- Genel hiperfonksiyon
B-Lokal hiperfonksiyon
12
a-Genel hiperfonksiyon
5,8 kg
58,4 cm
13
b-Lokal hiperfonksiyon
14
Fazla sayıda organ
15
2- Hipofonksiyon sonuçları
(Primordiyal cücelik)
İntrauterin yaşamda embriyoda oluşan bir defektten
ötürü yeteri kadar gelişme olmaz.
Böyle çocuklar küçük doğarlar, doğumdan sonra yavaş
gelişirler. Puberte geliştiği yaşta normal zekadadırlar.
Vücut ölçüleri orantılıdır, seksüel olgunluk gelişir.
Çoğunun normal çocukları olabilir.
17
18
-Konjenital iskelet bozuklukları ile
cücelik
Bir organda,
20
Agenez
Bazı organların ya da dokuların oluşmamasıdır.
Örneğin; böbrek agenezi, böbrek oluşumu ile ilgili
rejenerasyonun taslak halinde bile bulunmaması
Kol yokluğu (ameli), bacak yokluğu (fokomeli). Çeşitli
nedenlerle meydana gelen konjenital anomalilerdir.
21
Talidomid’in neden olduğu ekstremite eksiklikleri 22
Aplazi
23
24
HÜCRELERDE BÖLÜNME, ÇOĞALMA
VE FARKLILAŞMA BOZUKLUKLARI
Bir organizmada genellikle aşağıdaki fonksiyonlar görülür.
26
A-) INTRAUTERİN DÖNEMDE GELİŞME VE
BÜYÜME BOZUKLUĞU
Hiperfonksiyon
Hipofonksiyon
Genel
Genel
Lokal
Primordiyal cücelik
Disfonksiyon
İskelet bozukluğuna
Oluşum hataları-anomaliler
bağlı cücelik
Konjenital anomalilerin nedenleri
Lokal
Kolaylaştırıcı faktörler
Agenez
Teratojen etkenler
Aplazi
Hipoplazi
27
Hipoplazi
28
Beyin’in gelişemeyerek küçük kalmasına mikrosefali denir.
Gebelik sırasında uterusa röntgen ışıklarının
uygulanması,
Beyinde kireçlenme ile beraber konjenital
mikrosefalus gözlenebilir
29
30
DİSFONKSİYON
KONJENİTAL ANOMALİLER
(OLUŞUM HATALARI)
31
Konjenital bozukluk gösteren hastaların bir kısmı hayatları
boyunca sakat kalabilirler
(doğuştan kalça çıkıklığı)
32
Etiyoloji patogenez
1--Gen mutasyonları
34
2-Kromozom aberasyonları
Yeni doğanda görülen konjenital anomalilerin %1’i
kromozom aberasyonlarına (anormallik) bağlıdır.
35
3-Intra-uterin kötü
çevresel koşullar
37
4-Birlikte etki eden çevresel
ve genetik faktörler
Konjenital anomalilerin büyük çoğunluğunun genetik
ve çevresel faktörlerle birlikte olduğu görülmektedir
Doğuştan kalça
çıkıklığı
Yarık dudak ve
damak anomalisi örnek verilebilir.
39
Teratojenik Faktörlerin
Önemli Özelliği
40
Genel olarak bir anomalisi olan insanda ikinci
anomali görülme olasılığı yüksektir.
Anomaliler sporadik olarak bulunduğu gibi ailevi
olarak da bulunabilirler.
Çeşitli ırklarda ve çevre koşullarında farklılık
gösterirler
41
DİSFONKSİYON SONUÇLARI
KONJENİTAL ANOMALİLER
Konjenital anomalilerin;
%80’i genetik
%10’u çevresel
%10’u çevresel+genetik nedenlerden kaynaklanır. 43
Konjenital anomalilere neden olan etkilere teratojen
etkiler
Konjenital anomalileri inceleyen bilim dalına teratoloji
denir.
44
TERATOJEN VE EMBRİYO
ETKİLEŞİMİ
47
ANOMALİ OLUŞUMUNA NEDEN
OLAN FAKTÖRLER
2-Annenin yaşı
40 yaşından sonra 15 yaşından önce doğum yapan kadınların
çocuklarında anomalilere sık rastlanır.
Bu yaşlarda germ hücrelerinin bölünmeleri normal şekilde olmaz
Mongolizm, akondroplazi (bir cücelik tipi), hidrosefali, ve
anensefali gibi anomaliler daha sık görülür.
49
B-Teratojen etkenler
1-Genetik faktörler
Genetik nitelik anne ya da babadan çocuğa taşınır, ya da mutasyonla
oluşur. Bu tip anomaliler
Ailesel
Kalıtsal gen düzeyinde anomaliler
Kromozomal aberasyonlar (otozomal, gonozomal) şeklinde
görülebilir.
2-Travma
Gebelikte karına rastlayan travmalar, fetuste hasar yapabilir.
50
51
İmplantasyon hataları
Diabetes mellitus
Hipoksi
61
Otoantikorlar
Gebelikte otoantikorların bulunması fetusta
büyüme ve gelişme bozukluklarına neden olabilir.
Örn; kendi tiroidlerine karşı antikorları olan
kadınların çocuklarında gelişme geri kalır.
TORCHES
T Toxoplasma ve Tüberküloz
R Rubella
C Sitomegalovirus (CMV)
H Herpes ve Hepatit
S Sifiliz
Gibi infeksiyon etkenlerinin baş harflerini göstermektedir.
63
Virus infeksiyonları
65
Rubella:
Gebeliğin ilk 3 ayında kızamıkçık (rubella) geçiren annelerin
çocuklarında;
Konjenital katarakt,
Mikrosefali,
Mikrooftalmi,
Sağırlık,
Mental bozuklıklar,
Dilsizlik,
Konjenital kalp anomalileri sık görülür.
66
Cytomegalovirus
CMV’nin neden olduğu anomali olgularında ;
Mikrosefali
Serebral kalsifikasyon
Körlük
Choriorethinitis
Hepatosplenomegali
Kemik uterus peteşi
Kernik uterus
Peteşi
Renal tubullerde gigantik enklüzyon cisimleri ortaya çıktığı
saptanmıştır. 67
Herpes simpleks
Mikrosefali
Mikrooftalmi
Retinal displasia (Hücre ve dokuların bozuk veya
kusurlu gelişimi, yetersiz veya eksik gelişme)
Mental bozukluklara neden olur.
68
Protozoon infeksiyonu
69
Konjenital toksoplazmosis’de görülen başlıca belirtiler
Koryoretinit
Serebral kalsifikasyon
Hidrosefali
Mikrosefali
Mikrooftalmi
Konvulsiyon
Ayak ve tabanlar dışında papuler ve purpurik dökmeler
Sarılık
Karaciğer ve dalak büyüklüğü
70
Konjenital toksoplazmosise karşı alınması gereken önlemler
71
Konjenital Anomaliye Neden
Olan İlaçlar
72
1-Psikotrop ilaçlar
İlaçlara örnek;
Fenotiyazin
Diazem
Lityum
73
Antikonvülzan ilaçlar
(antiepileptik)
Fenitoin
Gebeliğin ilk dönemlerinde kullananların çocuklarında yarık
damak ve dudak, mikrosefali, herni iskelet anomalileri
74
Antiemetik ve antihistaminikler
75
Analjezikler
Cinsiyet hormonları
78
Gebelikte bazı ilaçların teratojen
etkileri
Talidomid Çocukta ekstremite noksanlığı, kalp ve böbrek gibi iç
organlarda anomaliler
84
Gebelikte olasılıkla tehlikesiz
antimikrobikler
1-Penisilinler
(Ampisilin, amoksisilin, amoksisilin+klavulonik asit,
antipseudomonas penisilinler, mesilinam, sefalosporinler,
spektinomisin, fusidik asit)
2-Sülfonamidler
İlk üç ayda tehlikesizdir. Doğumu izleyen ilk iki gün
kullanılmamalıdır.(kernikterus=bilirubinin beyine zarar vermesi)
3-Trimetoprim
Folik asit antogonistidir. Olasılıkla tehlikesizdir. Megaloblastik
anemi yapabilir.
85
Gebeler tarafından kullanılmaması
gereken antimikrobikler
1-) Tetrasiklinler
2-) Kloramfenikol
3-) 5-Nitroimidazoller
4-) Polimiksinler
5-) Aminoglikozidler
6-) Vankomisin
7-) Linkomisin, klindamisin
8-) Antimikotikler
9-) Kinolonlar
86
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler
1-) Tetrasiklinler
Dişlerde ve kemiklerde renk değişimi
Displazi
Katarakt
Annede hepatotoksisiteye neden olur.
2-) Kloramfenikol
Gri bebek sendromu oluşturur.
87
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler
3-) 5-Nitroimidazoller
Teorik olarak teratogenez tehlikesi vardır.
İnsanda teratojen etkisine rastlanmamıştır
Ağır anaerobik sepsiste kullanılabilir.
88
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler
6-) Vankomisin
Yan etkileri aminoglikozidlere benzer
Ototoksisite ve nefrotoksisiteye neden olur.
Dikkatli olunmalıdır.
89
...Gebeler tarafından kullanılmaması gereken antimikrobikler
8-) Antimikotikler
Amfoterisin, ketokonazol, mikanozol kullanımlarında dikkatli
olunmalıdır.
Flusitosin, griseofulvin kullanılmamalıdır. Hayvanlarda
teratojen etkileri vardır.
Nistatin olasılıkla tehlikesizdir.
9-) Kinolonlar
Gebelikte denenmemiştir.
90
Gebelikte antiviral ilaç kullanımı
Asiklovir:
Dikkatli olunmalıdır. Kullanımı teorik olarak tehlikelidir.
Amantadin:
Hayvanlarda embriyotoksiktir. Kullanılmamalıdır.
Vidarabin:
Hayvanlarda teratojen olduğu için kullanılmamalıdır.
91
Gebelikte sıtma ilaçlarının
kullanımı
92
Gebelikte parazit ilaçlarının
kullanımı
93
94
Acrania=kafatasının olmaması
95
Turner sendromu
96
97
98
99
100
101
102
103
104
B-)POSTNATAL YAŞAMDA GELİŞME VE
BÜYÜME FONKSİYONUNDA BOZUKLUK
105
1-Gelişme ve büyümede hiperfonksiyon
a) Genel Hipertrofi: Hücrelerin hacimce artışı-
organ doku büyümesi
b) Lokal Hiperplazi: Hücrelerin sayıca artışı
organ doku büyümesi
- Makrogenitozomia: (Tüm vücudun ve cinsel organların aşırı
büyümesi)
- Hipertrofi
- Hipertrofi tipleri ve nedenleri
1)Hormonal nedenler
2)Fazla çalışmaya bağlı hipertrofi
3-Kompanzasyon hipertrofisi (yapılan görevin ağırlaşması
üzerine, bunu karşılamak üzere meydana gelen hipertrofi.)
Pseudohipertrofi
Hiperplazi 106
2-Gelişme ve büyümede hipofonksiyon
107
a) Genel gelişme ve büyüme faaliyetinin
hipofonksiyonu
108
Hipotalamus Epifiz bezi
Hipofiz bezi
Tiroid
109
1-Gelişme ve büyümede hiperfonksiyon
a) Genel
Bu tip fonksiyon bozukluğu; Gigantizm (devlik),
akromegali (yüz, el, ayak Büyümesi), enukoidizm (boy
uzaması)’de görülür.
Gigantizm’e kemiklerde epifiz kıkırdakları kireçlenmeden
önce hipofizin ön lobundaki eozinofil hücrelerde hiperplazi
ya da adenom şeklindeki değişiklikler neden olur.
Hipofiz’in eozinofil hücreleri gelişme hormonu
(somatotropik hormon) çıkardığından boy çok uzar.
110
Gelişme hormonunun fazla oluşu epifiz kıkırdakları
kireçlendikten sonra (ileri yaşlarda) akromegali oluşur
(eller, alt çene, burun ve dudaklar büyür) Gigantizm ve
akromegalide iç organlarda da büyüme olur.
Gonadların hiperfonksiyonu halinde kemikler özellikle
kollar, bacaklar çok büyür. Bu şekilde boy uzamış olur
(enukoidizm)
b) Lokal
Bazı durumlarda organizmada belirli bir bölgede ya
da bir organda aşırı büyüme görülmesidir.
111
Makrogenitozomia
(Tüm vücudun ve cinsel organların aşırı büyümesi)
Hipertrofi
Organlardaki parenkim hücrelerinin hacimlerinin
artması nedeniyle organın tümü veya bir kısmının
büyümesidir.
Hiperplazi:
Hücre sayısının artması ile organların hacimce
büyümesidir
112
113
Hipertrofide hücre nasıl bir değişim gösterir?
1- Hormonal nedenler
2- Fazla çalışmaya bağlı hipertrofi
3- Komponzasyon hipertrofisi
115
1-Hormonal nedenler
Pseudohipertrofi:
Bazı kas hastalıklarında makroskobik olarak incelendiğinde
kas hipertrofik göründüğü halde mikroskobik incelemede
kasın atrofiye uğradığı yerini yağ dokusunun aldığı görülür.
119
Hiperplazi
120
Tiroid hiperplazisi
121
Hiperplazi (nodüler) dalak
122
Hiperplazi nedenleri
123
2-Gelişme ve büyümede
hipofonksiyon
124
a- Genel gelişme ve büyüme faaliyetinin hipofonksiyonu
126
Tiroide bağlı cücelik
127
Pankreasın iç ifraz sistemine bağlı
cücelik
Çocukluk çağındaki diabet olgularında iskelet
gelişmesi geri kalabilir ve pankreatik cücelik görülebilir
Seksüel gerilik görülebilir.
128
Böbrek hastalıklarına bağlı cücelik
Çeşitli nedenlerle olan böbrek yetersizliği fosfat
retensiyonunu (tutulması) oluşturur. Kanda fosfat düzeyinin
yüksek oluşu paratiroidleri stimüle eder, paratiroid hiperplazisi
ve hiperfonksiyonuna neden olur.
Paratiroid hormonunun (kemiklerden Kalsiyum ve fosforun
ayrılmasını sağlar) fazla yapılması nedeniyle kemik
deformasyonları olabilir.
Organizmadaki fazla fosfat barsak yolu ile atılırken ağızdan
alınan kalsiyum ile birleşir. Absorbe olmayan kalsiyum tuzlarını
oluşturur. Böylece organizmaya giren kalsiyum dışarı atılmış
olur.
Çocuklarda kalsiyum eksikliğinden dolayı kemik
gelişmesinde gerilik görülür.
129
130
Beslenme bozukluğuna ve sindirim
sistemi lezyonlarına bağlı cücelik
132
b- Hücrelerin bölünme çoğalma ve
farklılaşması ile gelişme ve büyümede
disfonksiyon
Metaplazi
Olgun bir dokunun normal olmayan şekilde başka tipteki bir
olgun dokuya değişmesidir. Metaplazide yeni dokunun yapısı
ve fonksiyonu son derece normaldir
1-Epitel metaplazisi
2-Kemik iliği dokusu metaplazisi
3-Bağ dokusu kıkırdak ve kemik metaplazisi
133
Epitel metaplazisi
134
135
Skuamatöz metaplazi
136
Kemik iliği metaplazisi
137
Bağ dokusu kıkırdak ve kemik
metaplazisi
138
Metaplazinin oluşum koşulları ve
etiyolojisi
139
Metaplazinin nedenleri
3-Kimyasal etkiler
5-Otoimmun etkiler
6-Tümoral gelişmeler
140
Displazi (atipik hiperplazi)
Organ ya da dokuda gelişim düzensizliği)
141
....Displazi
142
Displazi serviks
143
Anaplazi
(Hücre veya dokunun embriyonik devreye veya malign
yöne değişimi)
Hücre veya dokunun diferansiye şeklinden
uzaklaşmasıdır.
Hücre veya dokunun primitif oluşu , hücreyi
embriyoner niteliğe kadar götürebilir. Bu terim kanserin
tanımlanmasında kullanılır.
Anaplazide hücreler organizmadaki düzene
uymaksızın düzensiz ve sınırsız gelişirler.
Anaplazi habis tümör hücrelerinde görülen ve
genellikle gerilemeyen bir değişikliktir.
Anaplazi , displaziyi izleyebilir veya displazi
gözlenmeden gelişebilir. 144
....Anaplazi
145
Tümör
147