You are on page 1of 81

DERMAL PATOLOJİ-I

Prof. Dr. Demet Etit


İAÜ Tıp Fakültesi
Patoloji
● Deri hastalıkları akneden yaşamı tehdit eden melanoma
kadar yaygın ve çeşitli
● Lokal veya sistemik lupus eritematozus vb multipl doku
hastalığı veya nörofibromatozis gibi genetik ..
● Deri hastalıkları görüp tanıyacak “pencere”
● Karmaşık-vücudun en büyük organı
● Çevresel mikrobial, non-mikrop antijenler intraepitelyal Langerhans
hücreleri tarafından işlenir
● Skuamöz hücreler (keratinositler) fiziksel bariyer
● Dermis CD4+ helper ve CD8+ sitotoksik T lenfosit popülasyonları
içerir
● Bellek T hücreleri, düzenleyici T hücreleri (T regs) seyrek B
hücreleri vardır
● Epidermis doğal bağışıklıa ait γ/δ T hücreler,
intraepitelyal lenfositler,
● Dermiste aynı sisteme ait perivasküler mast hücreleri
ve makrofajlar bulunur
● Dermatopatoloji uygulaması klinisyenlerle ile yakın
iletişim gerektirir
● Klinik öykü, lezyonların dış görünümü, dağılımı
mikroskobik bulgular kadar önemli
● Deri hastalıkları öğrenci için kafa karıştırıcı
● Anlaşılabilir nomenklatür önemli
AKUT İNFLAMATUAR DERMATOZLAR
● Deneyimli klinisyenleri bile zorlayan binlerce inflamatuar dermatoz
mevcuttur
● Günler-birkaç hafta süren akut lezyonlar, inflamasyon, ödem,
epidermal, vasküler veya subkutan injüri ile karakterize
● Akut dermatozlar başka yerlerdeki akut inflamatuar bozuklukların
tersine PNL yerine mononükleer hücre infiltrasyonu içerir
● Bazen kronikleşir bazen kendini sınırlarlar
Ürtiker
● Ürtiker ("kurdeşen") dermal mikrovasküler hiperpermeabiliteye yol açan
lokalize mast hücre degranülasyonunun aracılık ettiği diffüz bir hastalık
● Eritemli, ödemli ve kaşıntılı plaklar- kabartı
● Patogenez- antijenler Fc reseptörler aracılığıyla mast hücre yüzeyinde
immünoglobulin E (IgE) antikorlarına bağlanarak degranülasyon
● Ani (tip 1) aşırı duyarlılık reaksiyonu
● Sorumlu antijen virüs, polenler, gıdalar, ilaç, böcek zehiri..
● IgE'den bağımsız ürtiker opiatlar ve bazı antibiyotikler ile mast hücre
degranülasyonunu doğrudan tetikleyen madde maruziyeti
● Çoğu olguda neden bilinemez
Klinik
● 20-40 yaş baskın, lokalize ya da yaygın lezyon
● Saatler içinde çıkar kaybolur, ataklar günler-aylarca sürebilir
● Boyutu küçük, kaşıntılı papüllerden büyük ödemli, eritemli plaklar
● Basınç ürtikeri spesifik ürtiker tipi- Sadece basınca maruz
bölgelerde ayaklar, kalça.. olur
● Şiddetli kaşıntı ve sosyal utanç yaşam kalitesini bozar
● Antihistaminiklere yanıt (+)
● Dirençli hastalıkta lökotrien antagonistleri, IgE’yi bloke eden
monoklonal antikorlar, immünosupresif tedavi
Morfoloji
● Belli belirsiz
● Mononükleer hücreler, nadir nötrofiller,
izole eozinofillerden oluşan yüzeyel
perivenüler infiltrat
● Yüzeyel dermal ödem, kollajen demetleri
aralıklı
● Yüzeyel dermal perivenüller mast
hücrelerinin degranülasyonunun rutin
hematoksilen-eozin (H&E) ile anlamak
zor
● Giemsa boyası yardımcı
resim: pathology outlines
Akut ekzamatöz dermatit

● Ekzama klinik bir terim


● Yeni lezyonlar üzeri nemli kabuklu veziküllü eritemli papül
● Zamanla plaklar halinde birleşir
● Kaşıntı karakteristik
● Alerjik kontakt dermatit bir alerjene topikal maruziyet- geç aşırı
duyarlılık reaksiyonu
Atopik dermatit
● Atopik dermatit keratinosit
bariyer işlevindeki kusurlar??
● İlaçla ilişkili ekzamatöz
dermatit
● Fotoekzamatöz dermatit. UV
veya bir ışığa karşı
● Primer irritan dermatit.
Kimyasal, fiziksel, mekanik
madde maruziyeti
Alerjik kontakt dermatit
● Self proteinleriyle kimyasal reaksiyona giren, adaptif bağışıklık sisteminin T
hücreleriyle tanınan zehirli sarmaşık vb çevresel bir ajana maruziyetle tetiklenir
● Ajanın modifiye ettiği proteinler drene olan lenf düğümlerine göç eden antijeni naif
T hücrelerine sunan epidermal Langerhans hücreleri tarafından işlenir
● Bu duyarlılaşma immünolojik hafıza kazanılmasına yol açar
● Antijene yeniden maruziyetle aktive memory CD4+ T lenfositler dolaşımdan
etkilenen deri bölgesine göç eder
● Geç tip aşırı duyarlılık reaksiyonu diğer inflamatuar hücreleri toplayan ve epidermal
hasara aracılık eden sitokinleri serbest bırakırlar
Klinik
● Veziküller- büller içeren kaşıntılı, ödemli, ıslak plaklar
● Kalıcı antijen maruziyeti ile lezyonlar epidermiste akantoz,
hiperkeratoz
● Atopik dermatite yatkınlık kalıtsal
● Atopik dermatitli çocuklarda astım ve atopik triad olarak alerjik
rinit görülür
Morfoloji
● Kontakt dermatitte cilt tutulumu ajanla doğrudan temas bölgesiyle sınırlıdır
● Diğer egzama formlarında lezyonlar yaygın
● Spongiosis-epidermal ödem tüm akut ekzamatöz dermatit formlarında
karakteristik: spongiotik dermatit
● Ayrışan keratinositlerin arasında ödem sıvısı
● Hücreler arası köprüler gergin, belirgin
● Yüzeyel perivasküler lenfositik infiltrat, dermal papillada ödem, mast hücre
degranülasyonu
● Öz. ilaca bağlı spongiotik erupsiyonlarda eozinofiller
● Klinik korelasyon şart
A-Zehirli sarmaşık
B-Nikel ilişkili kontakt dermatit

Nikel
Eritema multiforme
● Deride lokalize CD8+ sitotoksik T lenfositlerin aracılık ettiği epitel
hasarı ile karakterize
● Nadir, genellikle kendi kendini sınırlar
● Bazı enfeksiyon ve ilaçlara sekonder olabilir

Herpes simpleks, mikoplazma, mantarlar


Sülfonamidler, penisilin, salisilat, hidantoin, anti-malaryal ilaçlar
Klinik

● Enfeksiyonla ilişkili formlar herpes virüs vb daha az şiddetli


● İlaçlara bağlı olanlar Stevens-Johnson sendromu veya toksik
epidermal nekroliz gibi ciddi formlara ilerleyebilir
● Bu formlarda yaygın epidermal dökülme yanıklı hastalardaki gibi
sıvı kaybı ve enfeksiyon komplikasyonlarıyla hayatı tehdit
Morfoloji
● Makül, papül, vezikül, büller (multiforme terimi) içerebilen çok çeşitli
lezyonlar
● Tam gelişmiş lezyonda karakteristik "targetoid=hedef tahtası"
görünümü
● Erken lezyonlarda apoptotik keratinositlerle temas eden
dermoepidermal bileşke boyunca lenfosit marjinasyonu, dermal
ödem, yüzeyel perivasküler lenfositik infiltrat
● Zamanla bül formasyonu ve bazal epidermal nekroz odakları
● Nadiren şiddetli formu olan toksik epidermal nekrolizde nekroz
epidermisin tüm katmanlarında izlenir
Targetoid görüntü

Dermoepidermal bölgede dizilen lenfositler


(interface dermatit), apoptotik keratinositler
Erythema multiforme (EM) and Stevens-
Johnson syndrome (SJS). A, Targetoid
papule on the lateral finger that resolved with
acyclovir therapy. B, Bullous eruption on the
palms associated with a cold sore. C,
Hemorrhagic crusted lesion with lip
involvement in SJS. D, Basket-weave
orthokeratosis, vacuolar interface dermatitis,
and superficial lymphocytes in the dermis. E,
Prominent single necrotic keratinocytes at all
levels of the epidermis. F, Biopsy from the
patient in part A reveals a denser lichenoid
infiltrate.
G, Prominent
keratinocyte necrosis.
H, Satellite cell
necrosis. I, J, SJS is
characterized by
confluent epidermal
necrosis and
subepidermal clefting.
These changes are
indistinguishable from
some cases of bullous
EM. In toxic epidermal
necrolysis,
inflammation may be
absent or minimal, but
biopsy of perilesional
skin may reveal
changes
indistinguishable from
SJS or EM.
KRONİK İNFLAMATUAR DERMATOZLAR

● Akut başlayabilir ancak en karakteristik özellikleri aylar-yıllar


boyunca kalıcı cilt tutulumu vardır
● Bazı kronik inflamatuar dermatozlarda cilt yüzeyi aşırı veya anormal
skuam oluşumu ve dökülmesi (deskuamasyon) sonucu kabalaşır
Psöriazis
● Amerika Birleşik Devletleri'nde nüfusun %1-%2'si, yaygın bir
kronik inflamatuar dermatoz
● Kronik inflamasyonla ilişkili kalp krizi ve felç riskinin artmasıyla
ilişkili
● Artritli hastaların %10'unda mevcut
Patogenez

● Otoimmün T hücre aracılı inflamatuar bir hastalık


● Genetik (HLA tipleri vb) ve çevresel faktörler riske katkı
● CD4+ TH 17 ve TH 1 hücreleri ve CD8+ T hücreleri dermise
yerleşir ve epidermiste birikir
● Keratinosit hiperproliferasyonunu indükleyen sitokinler ve büyüme
faktörleri salgılanır
● Duyarlı bireylerde lokal travma ile lezyon gelişimini kolaylaştıran
lokal inflamatuar bir yanıt (Koebner fenomeni)
Klinik
● En sık dirsek, diz, kafa derisi, lumbosakral bölge, intergluteal yarık,
glans penis ve vulva derisini etkiler
● Tırnak değişiklikleri vakaların %30'unda
● Dağılım genelde sınırlıdır bazen yaygın ve şiddetli
● Hafif hastalık kortikosteroidler veya immünomodülatör ajanlar
içeren merhemlerle topikal tedavi
● Şiddetli hastalık fototerapi (immünosupresif etki), metotreksat veya
TNF antagonistleri
Morfoloji
● Tipik lezyon gevşek gümüş-beyaz skuam içeren iyi sınırlı, pembe-somon
renginde plak
● Rete sırtlarının aşağı doğru düzenli uzamasıyla belirgin epidermal kalınlaşma
(akantoz)
● Aşağı yönlü büyüme modeli "bir raftaki test tüpleri"ne benzetilmiş
● Artmış epidermal hücre döngüsü ve matürasyon eksikliği stratum granülozum
kaybına ve geniş parakeratotik skuamasyona neden olur
● Dermal papillaların (suprapapiller plaklar) uçlarını kaplayan epidermal hücre
tabakasında incelme
● Papilla içinde geniş kıvrımlı damarlar skuam kaldırılınca kolayca kanar ve
multipl noktasal kanamalara (Auspitz işareti) yol açar
● Spongiotik yüzeyel epidermiste ve parakeratotik stratum korneumda küçük
nötrofil kümeleri
Psoriasis. A, B, Classic well-
demarcated plaques with a thick scale.
C, Pustular psoriasis. A few intact
pustules are present at the base of the
great toe. D, Erythrodermic psoriasis.
E, At scanning magnification, there is
regular elongation of the rete ridges.
F, Parakeratotic crust,
hypogranulosis, and a thinned
suprapapillary plate.
G, Neutrophilic spongiosis. H,
Layered neutrophils within
parakeratosis. I, Collections of
neutrophils in the stratum corneum
(Munro microabscess) and in the
stratum malpighii (spongiform
pustule of Kogoj). J, Spongiform
pustule at higher magnification. K,
L, Pustular psoriasis may be
generalized or localized to acral skin
(where upon the clinician has no
choice but to biopsy at this site, as
shown in the figure)
Liken planus
● "Kaşıntılı (pruritik), mor (purple), poligonal, plantar papüller ve
plaklar" P’ler
● Viral enfeksiyon, ilaç vb ile bazal tabaka ve dermoepidermal
bileşkedeki antijenlere karşı CD8+ T hücre aracılı sitotoksik yanıt
Klinik
● Orta yaş, erişkin
● Lezyonlar multipl genellikle simetrik
● Ekstremiteler öz. bilek ve dirsek çevresinde, vulva, glans penis
● %70 ağsı veya ağ benzeri görünümlü beyaz papüller olarak üçıktığı
oral mukoza tutulumu
● Kutanöz lezyonlar 1-2 yıl içinde kendiliğinden düzelir
● Oral lezyonlar kalıcı ve beslenmeyi engelleyecek kadar şiddetli
olabilir
Morfoloji
● Kutanöz lezyonlar fokal alanlarda birleşerek plaklar oluşturan kaşıntılı,
morumsu, tepesi düz papüller
● Papüllerin üstünde Wickham stria adı verilen beyaz noktalar veya çizgiler
● Hiperpigmentasyon hasarlı keratinositlerden dermise melanin kaçağı
nedeniyle
● Skuamöz epitel ve papiller dermis arayüzünde yoğun inflamasyon ve injüri-
prototipik interface (arayüz) dermatiti
● Dermoepidermal bileşke boyunca yoğun, sürekli bir lenfosit dizilimi
● Lenfositler atrofik veya nekrotik bazal keratinositlerle yakın ilişkili
● Hasara yanıt olarak bazal hücreler stratum spinosumun matür hücrelerine
benzer (squamatization)
● İnflamasyon paterni dermoepidermal arayüzün açılı, zikzak bir kontur
(testere dişi)
● Anükleer, nekrotik bazal hücreler inlamasyon gösteren papiller dermiste
izlenir: kolloid cisimler=Civatte cisimleri
● Eritema multiformenin tersine epidermal hiperplazi, hipergranüloz ve
hiperkeratoz dahil kronikleşme bulguları belirgin
Lichen planus. A, Round and
polygonal papules with Wickham
striae on the inner wrist. B,
Reticulated white patch on the
buccal mucosa. C, D, Lichenoid
interface dermatitis with epidermal
hyperplasia, sawtooth-shaped rete
ridges, and wedge-shaped
hypergranulosis. E, Colloid bodies
and melanophages in the papillary
dermis.
Lichen planus. (A) Flat-topped pink-purple polygonal
papule with white lacelike markings referred to as
Wickham striae. (B) Microscopic examination shows a
bandlike infiltrate of lymphocytes along the
dermoepidermal junction, hyperkeratosis,
hypergranulosis, and pointed rete ridges
(“sawtoothing”), which results from chronic injury of
the basal cell layer.
Liken simpleks kronikus
● Derinin kronik kaşıntı sonucu ağaç
yosunlarını andıran görünüm alması
● Sürtünme veya travmaya yanıttır
● Prurigo nodularis nodüler formu
● Liken simpleks kronikusun patogenezi?
Travma muhtemelen epitelyal
hiperplaziye ve dermal skarlaşmaya yol
açar
Klinik
● Lezyonlar kabarık, eritemli ve pullanma artışı gösterir
● Keratinositik neoplazmlarla karıştırılabilir
● Liken simpleks kronikus başka bir (genellikle kaşıntılı) dermatozun
üzerine binebilir ve maskeleyebilir
● Altta yatan başka bir nedeni dışlamak önemli
● Akantoz, hiperkeratoz ve hipergranüloz ile karakterizedir
● Rete sırtlarında uzama, papiller dermada fibrozis, dermal kronik
inflamatuar infiltrat
● Lezyonlar cilt kalınlaşmasının tekrarlayan mekanik strese adapte
olduğu normal volar (avuç içi ve ayak tabanları) cilde benzer
görünümde
Lichen simplex chronicus. A, Thickened,
hyperpigmented plaque with decreased numbers
of more prominent skin lines. B, C, Compact
orthokeratosis, hypergranulosis, papillary dermal
fibrosis, and vertically oriented blood vessels
within papillary dermal tips. In this case, the
dermal fibrosis is more obvious because it
displaces solar elastosis.
Lichen simplex
chronicus. Note the
distinctive
acanthosis,
hyperkeratosis, and
hypergranulosis.
Superficial dermal
fibrosis and vascular
ectasia, both
common features,
also are present.
ÖZET
İNFLAMATUAR DERMATOZLAR

• Birçok spesifik inflamatuar dermatoz mevcut, IgE antikorları (ürtiker),


antijene özgü T hücreleri (ekzama, eritema multiforme, psöriazis) veya
travma (liken simpleks kronikus) aracılık edebilir
• Atopik dermatit ve sedef hastalığında altta yatan genetik yatkınlık

• Pek çoğu örtüşen, spesifik olmayan histolojik özelliklere sahip

Spesifik cilt hastalıklarının tanısı için klinik korelasyon esas!


ENFEKSİYÖZ DERMATOZLAR
Bakteriyel-İMPETİGO

● Derinin en sık görülen bakteriyel enfeksiyonlarından


● Çocuklarda baskın
● Staphylococcus aureus daha az Streptococcus pyogenes
● Tipik olarak doğrudan temas yoluyla bulaş
● İmpetigo sıklıkla tek bir küçük makül olarak başlar
● Ekstremitelerde veya yüzde burun veya ağza yakın bölgelerde hızla
daha büyük bir lezyona dönüşüm
● Bal renginde kuru serum kabuğu
● Stratum corneumun altında
subkorneal püstül oluşturan
nötrofil birikimi ile karakterizedir
● Nonspesifik reaktif epidermal
değişim, yüzeyel dermal
inflamasyon
● Yüzeyel epidermiste bakteriyel
koklar Gram boya ile
gösterilebilir
Fungal
● Tinea veya Candida spp. ile yüzeyel enfeksiyonlar yaşamı tehdit
eden Aspergillus spp. enfeksiyonları…
● Mantar enfeksiyonları yüzeyel (stratum corneum, saç ve tırnaklar),
derin (dermis veya subcutis)
● İmmunsupresif hastada hematojen yayılımla sistemik olabilir
Klinik

● Yüzeyel enfeksiyonlar kaşıntılı eritemli maküller


● Aspergillus spp. gibi daha derin enfeksiyonlar eritemli, nodüler,
lokal kanama
● Yüzeyel mantar enfeksiyonları halka şeklinde görünüm
● Ayırıcı tanıda mantar enfeksiyonu olasılığını düşünmek önemli
● Histolojik görünüm organizmaya, konak yanıtına ve
süperenfeksiyonun derecesine bağlı
● Yüzeyel enfeksiyonlarda epidermiste nötrofilik infiltrat izlenir
● Derin mantar enfeksiyonlarında doku hasarı ve granülomatöz yanıt
● Aspergillus anjiyoinvaziv olabilir
● Periyodik asit-Schiff (PAS) ve Gomori metenamin gümüş boyaları
mantar organizmalarını tanımlamada yardımcı
Tinea cruris Tinea capitis
Tinea barba Tinea pedis
Kıl şaftında funguslar MSG
Kandida

PAS
Mucor Aspergillus
Viral- Verruka/Siğil
● Verrucalar insan papilloma virüsünün (HPV) neden olduğu skuamöz
epitel hücrelerinin proliferatif lezyonları
● En sık çocuk-ergen
● HPV enfeksiyonu enfekte bir kişiyle doğrudan temas veya
otoinokülasyonla bulaşır
● Verrucae kendi kendini sınırlar çoğunlukla 6 ay-2 yıl içinde
kendiliğinden geriler
Patogenez


Bazı HPV suşları anogenital preneoplastik ve invaziv kanserler ile ilişkili

Kutanöz siğiller transformasyon potansiyeli olmayan düşük riskli HPV alt
tiplerinden kaynaklanır

Düşük riskli virüsler de düzensiz epidermal hücre proliferasyonuna neden olan
viral E6 ve E7 onkoproteinlerini eksprese eder

Düşük riskli virüslerin kanser yerine siğillere neden olmasının nedeni muhtemelen
E6 ve E7 proteinlerindeki yapısal varyasyon

İmmun yetmezlikte çok sayıda ve daha büyük verruka
Morfoloji
● En yaygın tür verruca vulgaris
● Her yerde en sık ellerin dorsal yüzleri ve periungual alanlarda gri-beyaz-ten
renginde, dışbükey, pürüzlü, çakıl benzeri yüzeye sahip 0,1-1 cm papül
● Verruca plana düz, yüz ve el dorsalinde sık, pürüzsüz ten rengi maküller
● Verruca plantaris ve verruca palmaris tabanlarda ve avuç içlerinde Pürüzlü,
pullu lezyonlar 1-2 cm çapta. Sıradan nasırlarla karışabilir
● Condyloma acuminatum penis, kadın genital, üretra ve perianal bölgelerde
Ortak histolojik özellikler
★ Dalgalı epidermal hiperplazi (verrüköz veya papillomatöz epidermal
hiperplazi)
★ Yüzeyel epidermal katmanlarda sitoplazmik vakuolizasyonlu
hücreler (koilositoz), perinükleer halolar
★ İmmatürite sonucu belirgin keratohyalin granüller
★ Eozinofilik intrasitoplazmik kaba protein agregatları
Verruca vulgaris Verruca plana
Verruca vulgaris. A, Silhouette: there is
papillomatous epidermal hyperplasia with
hyperparakeratosis. B, Viral cytopathic changes
(keratinocytes with hyperchromatic small nuclei
surrounded by a clear halo) are present. There
is associated hypergranulosis. Serum is present
in the stratum corneum, and the dermal papillae
show ectatic capillaries.
BÜLLÜ (BLİSTERLİ) HASTALIKLAR
● Veziküllü ve büllü lezyonların primer ve en ayırt edici özelliği olduğu bir grup
hastalık vardır
● Blister formunun oluştuğu tabaka düzeyi morfolojik ayrımda önemlidir
Pemfigus (Vulgaris ve Foliaceus)
Pemfigus epidermis ve skuamöz mukozal epitelde normal hücreler arası
bağlantıların kaybından kaynaklanan nadir otoimmün bir bozukluktur.
Üç temel varyant mevcut
• Pemfigus vulgaris (en yaygın tip)
• Pemfigus foliaceus
• Paraneoplastik pemfigus
Patogenez

● Pemfigus vulgaris ve pemfigus foliaceus antikor aracılı (tip II) aşırı duyarlılık
reaksiyonlarının neden olduğu otoimmün hastalıklar

● Patojenik antikorlar deride ve mukozada bulunan hücreler arası dezmozomal


proteinlere (desmoglein tip 1 ve 3) bağlanan IgG otoantikorları
● Antikorlar dezmozomların hücreler arası adezyon işlevini bozar, hücreler arası
proteazları aktive edebilir
● Desmoglein proteinlerinin epidermis içindeki dağılımı lezyonların yerini belirler
● Direkt immünofloresan ile lezyon bölgelerinde hücreler arası IgG birikimlerinin
balık ağına benzer paterni görülür
Klinik

● Pemfigus vulgaris en sık ileri yaş kadınlarda nadir


● Lezyonlar rüptüre ise ağrılı, ikincil enfeksiyonlar sık
● Hastaların çoğunda bir noktada orofaringeal tutulum
● Tedavide bazen ömür boyu immünosupresif
Morfoloji
● Pemfigus vulgaris saçlı deri, yüz, koltuk altı, kasık, gövde ve basınç
noktalarında mukozayı ve cildi tutar
● Krutla kaplı derin ve geniş erozyonlar kolayca rüptüre olan yüzeyel
veziküller ve büller
● Hafif ve nadir bir form Pemfigus foliaceus çoğunlukla ciltle sınırlı
nadiren mukozal büllere neden olur
● Büller yüzeyel, daha sınırlı eritem bölgeleri ve rüptüre ise krut içerir
● Pemfigusun tüm formlarında ortak tanısal özellik komşu skuamöz
epitel hücreleri arasındaki intersellüler adezyonlarının lizisi ile
kopmuş hücrelerin yuvarlaklaşmasına yol açan akantoliz
● Pemfigus vulgariste akantoliz suprabazal akantolitik büle yol açar
Pemfigus foliaceusta akantoliz seçici olarak stratum granulosum
seviyesinde yüzeyel epidermisi içerir
● Lenfositler, makrofajlar ve eozinofillerden oluşan değişken yüzeyel
dermal infiltratlar pemfigusun tüm formlarında izlenir
Pemfigus vulgaris Pemfigus foliaceus

Suprabazal blister
Subkorneal blister
İmmunflöresan mikroskopta
keratinosit membranı boyunca yeşil
renkte balık ağı görünümlü
immunglobulin birikimi

A-Pemfigus vulgaris

B- Pemfigus foliaceus
Büllöz Pemfigoid
● Bül epidermal bazal membranda otoreaktif IgG antikorları ve
komplemanın lineer birikimi ile tetiklenir
● Çoğu büllöz pemfigoid antijenin (en yaygın tip XVII kollajen)
bulunduğu bazal membran bağlantı plaklarında (hemidesmozomlar)
meydana gelir
● Otoantikorlar tarafından tanınan proteinler dermoepidermal
adezyonda yapısal rollere sahiptir
● Hemidesmozom bileşenlerine karşı IgG otoantikorları komplemanı
sabitler, nötrofilleri ve eozinofilleri toplayarak doku hasarına neden
olur
● Büllöz pemfigoid ve pemfigus vulgarise benzer patojenik
mekanizmalar neden olur
● Hedef antijenin lokasyonundaki (büllöz pemfigoiddeki
hemidesmozomlar, pemfigustaki desmozomlar) varyasyon nedeniyle
klinik seyri farklı
Klinik
● Büllöz pemfigoid lezyonları pemfigus gibi kolay rüptüre olmaz ve
enfeksiyonla komplike değilse skar bırakmadan iyileşir
● Hastalık hafifleyerek tekrarlayan bir seyir izler
● Topikal veya sistemik immünosupresif ajanlara yanıt verir
● Gestasyonel pemfigoid gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesterinde
aniden ortaya çıkar
● Gestasyonel pemfigoid tipik olarak doğumdan sonra düzelir sonraki
gebeliklerde tekrarlayabilir
Morfoloji
● Berrak sıvı ile dolu gergin subepidermal büller
● Üstteki epidermiste karakteristik olarak akantoliz olmaz
● Erken lezyonlarda dermal-epidermal bileşkede değişken sayıda
eozinofil, ara sıra nötrofil, yüzesel dermal ödem, bazal tabakada
vakuolizasyon
● Vakuollü bazal hücre tabakası sıvı dolu blistere yol açar
● Blister tavanı pemfigustan farklı olarak sağlam hücreler arası
bağlantılara sahip tam kat epidermisten oluşur
A-Direkt immunflöresanda
subepidermal bazal
membranda IgG birikimi

B- Gergin sıvı dolu büller

C- Eozinofilden zengin
infiltrat içeren subepidermal
vezikül
Dermatitis herpetiformis
● Aşırı kaşıntılı gruplar halinde veziküller, papüller ile karakterize
gluten duyarlılığı ile ilişkili otoimmün büllöz bozukluk
● Üçüncü-dördüncü dekat erkeklerde sık
● %80 çölyak hastalığı ile ilişkili
● Çölyak hastalığı olan hastaların sadece küçük bir kısmında
dermatitis herpetiformis gelişir
● Dermatitis herpetiformis de glutensiz diyete yanıt verir
Patogenez

● Genetik yatkın bireyler diyet glutenine (buğday proteini gliadin


türevli) IgA otoantikorları geliştirir
● Direkt immünofloresanda seçici olarak dermal papilla uçlarında
lokalize olan kesintili, granüler IgA birikimleri
● Subepidermal bül
● Lezyonlar bilateral, simetrik gruplar
● Ekstansör yüzeyler, dirsekler, dizler, sırtın üst kısmı, kalçalarda sık
Başlangıçta nötrofiller dermal papillaların uçlarında seçici olarak
birikir mikroapseler oluşturur
● Mikroapselerin üzerini örten bazal hücreler, vakuolizasyon ve fokal
dermoepidermal ayrışma gösterir
● Sonunda gerçek bir subepidermal blister oluşturmak üzere birleşir
A- Dermal papillaların tepesinde IgA birikimi

B- Gruplar halinde kaşıntılı lezyonlar

C- Papillalarda mikroabse
ÖZET
BÜLLÜ HASTALIKLAR

• Etkilenen epidermis düzeyine göre sınıflandırılır


• Akantolize yol açan epitelyal veya bazal membran proteinlerine özgü otoantikorlar neden olur
• Pemfigus subkorneal (pemfigus foliaceus) veya suprabaziler (pemfigus vulgaris) büllerle
sonuçlanan çeşitli hücre içi desmogleinlere (dezmozomun bir parçası) karşı IgG otoantikorları
ile ilişkilidir
• Büllöz pemfigoid bazal membran proteinlerine (hemidesmozomun bir parçası) karşı IgG
otoantikorları ile ilişkili ve subepidermal bül oluşturur

• Dermatitis herpetiformis keratinositlerde transglutaminaz için IgA otoantikorları ile


ilişkilidir ve subepidermal büllerle karakterizedir

You might also like