You are on page 1of 136

Çözüm 01

1. Öncüldeki parçaya bakıldığında bu söz- 6. Verilen cümlelerin sıralanışı şu şekildedir:


leri söyleyen kişinin kitabı okuduğu za- III - IV - V - I - II
man kendi yaşamından izler bulduğuna
Bizi biz kılan konuşma gücümüzdür. /
değindiği görülmektedir. Buna göre altı
Bu gücü yitirdiğimizi düşünelim. / Sus-
çizili cümeyle anlatılmak istenenin A se-
kunluğun dayanılmaz köleliğine düşe-
çeneğinde verildiği sonucuna ulaşılır.
riz. / Böylece dış dünyayla bağlantımız
Cevap A kopar, büyük bir boşlukta buluruz
kendimizi. / Sonuçta evrendeki öbür
2. Öncüldeki cümlede geçen “yalan” sözcü- varlıklardan hiçbir üstünlüğümüz kal-
ğüne farklı bir anlam yüklenmiştir. Yazar, maz.
yazdıklarının tamamen kendi düşünceleri
olduğunu, başkalarına göre doğru olma- Cevap D
yabileceğini ifade etmiştir. Bu da yazarın
öznel davrandığı göstermektedir. 7. IV. cümlede geçen “vakit ve imkân olma-
yınca” ifadesi, bu cümlenin II. cümleden
Cevap E
sonra geleceğini gösterir. Çünkü II. cümle
3. Öncülde “… 5’i çocuk oyunu olmak üze- “vakit ve imkân yok” şeklinde bitmekte-
re 9 oyun sergiliyor.” ifadesi yetişkinler dir. Buna göre, II ve III. cümleler yer değiş-
için de oyun sergilendiğini göstermek- tirmelidir.
tedir.
Cevap C
Cevap B
8. Parçanın bütününde D vitaminin işlevle-
4. Verilen cümlede saygının işlevinden söz rinden söz edilirken III. cümlede çocukla-
edilmiştir. Buna göre cümle, dil ve anlam rın D vitamininden faydalanması için ya-
akışı dikkate alındığında B seçeneğinde pılması gerekli bir durum dile getirilmiş,
verilenlerle tamamlanabilir. parçanın anlam bütünlüğü bozulmuştur.

Cevap B Cevap C

5. Verilen parçada I. cümlede porsukların 9. “Bazı şairlerimiz eleştiriye tahamül


yaşadıkları yerler (ormanlar, step ve yarı edememektedir.” cümlesinde “taha-
step özelliği gösteren alanlar...) belirtil- mül” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Söz-
miştir. II. cümlede diğer yırtıcılardan farklı cüğün doğru yazımı “tahammül” şek-
yönleri (daha az kavga eder...) dile getiril- lindedir.
miştir. IV. cümlede porsukların soylarını
tehdit eden durumlara (aşırı avlanma, Cevap C
kirlilik...) değinilmiştir. V. cümlede varlık-
larını tehlikeye sokan nedenler (az sayıda 10. İlk boşluğa cümlenin devamında açıkla-
oldukları için...) anlatılmıştır. III. cümlede ma yapılacağını belirtmek için iki nokta
besinleri nasıl buldukları değil, porsukla- (:), ikinci ve üçüncü boşluklara yargının
rın besin kaynaklarının neler olduğundan tamamlandığını belirtmek için nokta (.)
söz edilmiştir. konmalıdır.

Cevap C Cevap E

3
11. Cümlede geçen “bazı” sözcüğü belgisiz 14. I. cümledeki “bizler” zamiri “Her kış koyu
sıfat, “âdeta, öylesine” sözcükleri zarf, “ki” renkler giymekten sıkılan” sıfat-fiil gru-
sözcüğü bağlaç, “hissedersiniz” fiili “his” buyla nitelenmiştir.
ismi ve “etmek” yardımcı fiiliyle oluşturul- II. cümlede “yarattı” sözcüğü yüklem, “çok
muş birleşik bir sözcüktür. daha renkli bir sezon” ifadesi öznedir.
Cümlede herhangi bir belgisiz zamir kul- III. cümlenin yüklemi “dikkat çekiyor” şek-
lanılmamıştır. linde bir deyimdir ve birleşik yapılıdır.

Cevap A V. cümlede “çekinmeyin” sözcüğü emir ki-


piyle çekimlenmiştir.
IV. cümlede nesne yoktur. Cümle ögeleri-
ne şu şekilde ayrılır:
Kazağınız / siyah ya da toprak tonlarda
/ olsun, / altına giyeceğiniz kırmızı ya da
yeşil bir kumaş pantolonla / bütün hava-
12. V numaralı söz dolaylı tümleç değil, özne-
nız / değişecek. (Ö./Z.T./Y./E.T/Ö./Y.)
dir. “Bu eser” ifadesinin arkasından gelen,
“de” bağlacıdır ve zaten cümle dışı unsur- Cevap D
dur. Cümlenin öznesi “Bu eser” ifadesidir.
İfade “Bu eserde” şeklinde olsaydı dolaylı
tümleç olarak düşünülebilirdi.

Cevap E 15. Parçanın bütününde yazar, ele aldığı


konuları ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır.
Dolayısıyla sorunun bu yönde olması
gerekir. D seçeneğinde de yazara, hangi
konuları ele aldığı sorulmaktadır. Soruyla
yanıt birbirine uymaktadır.

Cevap D
13. Birleşik cümleler çok çeşitli şekillerde olu-
şabilir: Girişik birleşik, iç içe birleşik, şartlı
birleşik, ki’li birleşik cümleler. Bunlar için-
de en çok karşılaşacağımız birleşik cümle
türü ise girişik birleşik cümledir. Girişik 16. Verilen parçada, Sezai Karakoç’un şiirle-
birleşik cümle, yüklem dışında kalan yan rinin gelenekten tamamen kopmadığın-
yargının fiilimsi ile kurulduğu cümleler- dan ve derin anlamlar taşıdığından söz
dir: “Fiilimsi + Yüklem” Buna göre, edilmiştir. Karakoç’un okurun önüne ha-
zır bir şey koymak istemediği, yani oku-
A seçeneğinde “ders çalış” çekimli fiili ve
run çaba göstermesini istediği belirtilse
“oturacağına” fiilimsisi kullanıldığı için
de anlaşılmaz olmak istediğinden söz
cümle birden fazla yargı bildirmektedir.
edilmemiştir.
Dolayısıyla birleşik yapılıdır.
Cevap E
Cevap A

4
17. Parçada şiir okuyucusunun, diğer türler- 20. Parçanın sonundaki “... bulutların yüksek-
den farklı olarak, şiiri okuduktan sonra liklerini ve yer değiştirmelerini, nemin
değil, okuma esnasında düşündüğünü; ve sıcaklığın dikey dağılımlarını, yağış
bu süreç ne kadar uzun olursa şiirden miktarını yeryüzündeki ve deniz yüzeyin-
alınacak tadın da o kadar artacağı vurgu- deki sıcaklığı hesaplayabilmektedir.” ifa-
lanmaktadır. desinde A, B, C ve E seçeneklerinden söz
edilmiştir. Parçada rüzgârların şiddetine
Cevap C yönelik bir bilgiye yer verilmemiştir.

Cevap D

18. Parçada “Biz, bir yönüyle ön plana çıkan


eserleri, bütüne varamayan eserler olarak
görürdük.” ifadesinde yeni nesil şairleri-
nin şiiri tüm yönleriyle kavrayamadıkları, 21. Parçada geçen “Kurumları, gruplar
şiirin estetik yönüne odaklandıkları vur- içerisindeki insan davranışlarını ince-
gulanmıştır. leyen sosyoloji, insan doğasını bilme-
den toplum içindeki insanı (toplumsal
Cevap E insanı) anlayamaz.” cümlesinden sosyo-
lojinin insan doğasıyla ilgili bilgileri psi-
kolojiden aldığı sonucuna varılır.

Cevap A

19. “Dolgun liflerin oluşturduğu kaslar, ge-


nellikle beyazdır. Ama bazı türlerde farklı
renklerdedir.” ifadesinde A ve E seçeneği-
ne,
“Bu çeşitli organlar, balıkların genellikle 22. Parçada “…yurttaşlarımızın söylediğini
büyük bir hızla yüzmelerini sağlar.” ifade- anlamak, istediğini yapmak, yapmasını
sinde C seçeneğine, istediğimizi ona kolayca anlatarak onla-
“hızları yaklaşık olarak saatte 100 km’dir.” rı belirli bir eğitim ve kültür seviyesine
ifadesinde D seçeneğine değinilmiştir. ulaştırmaktır.” ifadesiyle yazar, halkın an-
layacağı bir dil ortaya koyma çabasında
Parçada balıkların nasıl avlandıklarına yö-
olduğunu belirtmiştir.
nelik bir bilgiye yer verilmemiştir.
Cevap B
Cevap B

5
23. Parçada “eğreti eğreti” sözü ikilemedir, 28. Verilen ilk bilgilere yapılabilecek tablo şu
sözü edilen iki sokak arasında karşılaştır- şekildedir:
ma yapılmıştır, “evin duvarlarında geç-
Yüzme Satranç Seramik Jimnastik Dans
mişimizin o acı tatlı anılarından hiçbir
Ayşe Canan Burcu Elif
iz yoktur.” cümlesinde somutlama ve
parçanın genelinde betimleyici ögeler- Demet Elif Ferhan

den yararlanma vardır. Parçada birinci ?


kişili (yaptım, ettim, anladım gibi...) bir Bu tabloda Elif hem dans hem de jimnas-
anlatım yoktur. tik dersinde görülmektedir. Öncüllerde
Cevap E Elif ve Ferhan’ın dans dışında da bir dersi
beraber seçtikleri ifade edildiğine göre
24. Parçada eleştirmenin bir okurdan farkı Elif yüzme dersi seçemez. Çünkü yüz-
olmadığı, eleştirmenin sadece düşünce- mede üç kişi vardır. Elif ve Ferhan birlikte
lerini bir okur olarak dile getirdiği vurgu- yüzme dersi seçemez. Elif, yüzme dersine
lanmıştır. yazılırsa dört ders almış olur. Elif dışında
öncüllerdeki herkes yüzme dersi almış
Cevap C
olabilir.
25. “Ne üstündür ne de aşağı ondan.” cümlesi
“eleştirmen, herhangi bir okuyucudan Cevap C
başka nedir ki” ifadesi dikkate alınarak V
numaralı yere getirilmelidir.
29. Ferhan ve Gülenay aynı dersi seçemeye-
Cevap E
ceğine göre E seçeneği kesin olarak yan-
26. Parçada geçen “Bilgisayar teknolojisinin lıştır.
ucuzlaması ve halkın alım gücünde mey-
Cevap E
dana gelen artış, bilgisayarı dolayısıyla
İnternet’i herkesin evine soktu.” cümlesin-
den II ve III. maddelere ulaşılır. 30.

Cevap D Yüzme Satranç Seramik Jimnastik Dans


Ayşe Canan Demet Burcu Elif
27. “Özellikle gençler arasında İnternet kul- Demet Gülenay Elif Ferhan
lanımı yaygın” sözünden A seçeneğine,
?
“bankacılık, hastanelerde” sözünden B
seçeneğine, “Bilgisayar teknolojisinin Demet ve Gülenay, seramik dersini birlik-
ucuzlaması...” sözünden C seçeneğine, “... te aldıysa tablo yukarıdaki gibi olacaktır.
modern yaşamda yer edinmesi imkân- Bu durumda Elif ve Ferhan’ın dans dışın-
sız olmuştur.” ifadesinden D seçeneğine da alacağı ikinci bir ders gerekir. Bu ders
ulaşılır. Parçada bilgisayar teknolojisinin de ancak satranç olabilir. Satranç dışında
İnternet’in yaygınlaşmasını sağladığından hangi derse yazılırsa dörde çıkacaktır. Ön-
söz edilmiştir. E seçeneğinde ise tersi bir cülde bir dersi en fazla üç kişinin alabile-
ifade verilmiştir. ceği belirtilmektedir.

Cevap E Cevap C

6
Çözüm 02

1. Parçada geçen “sokak dili” ifadesi halkın 5. Verilen cümlelerle V - III - II - I - IV şek-
konuştuğu günlük dili, “sırıtmadan” ifa- linde sıralama yapıldığında anlamlı bir
desi de dilin doğal bir şekilde kullanıldı- paragraf elde edilir:
ğını anlatmaktadır. Bu da D seçeneğinde-
Yunus Emre konusunda sağlıklı bir
ki yargıda ifade edilmiştir.
bilgiye ulaşmak gerçekten zor./ Ne-
rede doğup yaşadığı konusunda bir
Cevap D
bilgi yok ne yazık ki./ Tam olarak ne
zaman doğduğu, ne zaman öldüğü de
bilinmiyor./ Ama tahminler on üçüncü
yüzyılın ikinci yarısıyla on dördüncü
yüzyılın başlarında yaşadığı yönün-
2. Verilen cümlede “Almanya’nın da tur- de./ Tahminler doğruysa karışık bir dö-
nuvanın favori takımlarından biri nemde yaşadığı kesin.
olduğu ve herkesi şaşırtarak bekle-
nenden öte başarı kazanan Cezayir’le Cevap A
bir üst tura geçmek için oynayacağı”
anlatılmıştır. Buna göre D seçeneğinde
verilen ifade, öncüldeki cümleden kesin
olarak çıkarılabilir. 6. II. cümlede “bu iki söz” ifadesi geçtiği
için bu cümleden önce iki sözü içerecek
Cevap D
ifadeler olmalıdır. Yani I. ve III. cümlelerin
arasına açıklanan sözler getirilmelidir. Bu
nedenle II. cümlenin yeri kesinlikle değiş-
melidir. Sözü edilen açıklama, III. cümle-
3. Öncüldeki metinde lavların akarsular ta- de verilmiştir. Buna göre II. ve III. cümleler
rafından değiştirildiği anlatılmıştır. İlk bö- yer değiştirmelidir.
lüme “püsküren” sözü gelmelidir. Çünkü
Cevap B
lavlar dağdan püskürerek çıkar. İkinci bö-
lüme de akarsular dendiği için “aşındırıl-
masıyla” sözü daha uygundur.

Cevap B 7. I. cümlede “zaman zaman” sözcüğü iki-


lemedir.
II. cümlede “kaybolmak” sözcüğü me-
caz anlam kazanmıştır.
III. cümlede “yazarın, malzemeleri” söz-
4. Verilen cümlede “yazarın mürekkebine cükleri yinelenmiştir.
kendinden bir şeyler katarak” ifadesi
yazarın eserini oluştururken öznel dav- IV. cümlede “işten bile değil, hoşuna
randığını gösterir. Bu şekilde oluşturulan gitmek” sözleri deyimdir.
eserler de değerli sayılmaktadır. V. cümlede terim olarak kullanılmış bir
sözcük yoktur.
Cevap C
Cevap E

7
8. Yön bildiren sözcükler; bir ülke, kıta, me- 10. Sıfat-fiil grubu, içerisinde sıfat-fiil geçen
deniyet vs. anlamlarında kullanılırsa özel bir söz grubudur. Soruda hangi sıfat-fiil
isim sayılır ve büyük harfle başlar. Bu özel grubunun içerisinde isim tamlamasının
adların üzerine gelen çekim ekleri kes- kullanılmadığı sorulmuştur.
meyle ayrılır: Batı’da (I).
Pencere parmaklığına konmuş (bir
B) 
Noktayla biten kısaltmalara gelen ek, kes- meyve suyu bardağı)
meyle ayrılmaz: 19. yy’dan (II).
Sahra kumlarından dökülmüş (minik
C) 
Dönem, devir bildiren ifadeler büyük parçacıklar)
harfle başlar ve üzerine gelen çekim ek-
Çöl rüzgârından kurumuş (menekşe
D) 
leri kesmeyle ayrılarak yazılır: Tanzimat
parçaları)
Dönemi’nde (III).
E) 
Orman ekosisteminin bizimkilere
Özel ada bağlı olmayan ve tür bildiren
benzeyen (sinir sistemleri)
sözcükler küçük harfle yazılır: Türk edebi-
yatına (IV). B, C, D ve E seçeneklerinde isim tamla-
ması, sıfat-fiil grubu içinde yer almıştır. A
“Nobel Barış Ödülü” özel isim olduğu
seçeneğinde “geçen gezegende yaşayan
için büyük harflerle başlar ve üzerine ge-
canlılar” sıfat-fiil grubuna dikkat edilirse
len çekim eki kesmeyle ayrılarak yazılma-
içinde isim tamlaması yoktur.
lıdır: Nobel Barış Ödülü’nü (V).
Cevap A
Cevap E

11. I. cümle yüklemi söylenmediği için bit-


memiş (eksiltili) cümledir.
II. cümledeki altılı çizili sözcük hem yapım
hem de çekim eki almıştır.

( zor - luk - lar - a)


isim isimden çoğul yönelme
kökü isim eki hâli eki
9. İlk boşluğa, cümlenin devamında açıkla- yapan ek
ma yapıldığı için iki nokta, ikinci boşluğa III. cümledeki “dönülemez” sözcüğü, ye-
eş görevli sözcükleri ayırmak için virgül, terlik birleşik fiilinin olumsuzudur. (dönü-
üç ve dördüncü boşluğa yargılar tamam- lebilir > dönülemez)
landığı için nokta getirilmelidir.
V. cümlede bağlaç özneleri bağlamıştır.
C seçeneği çeldiricidir. Parçada “iki
önemli konu” ifadesi geçtiği için üçüncü Oyunun galibi ve dönüşü yoktur.
boşluğa üç nokta düşünülemez çünkü Özne Yüklem
“iki önemli konu” dendikten sonra “iki
tane” önemli konu sayılmıştır. IV. cümle sıralı cümle değildir. Çünkü bu
cümlede bir yüklem vardır.
Cevap D
Cevap D

8
12. C seçeneğindeki ‘’köpüklü ejderhalara’’ “dünya edebiyatına yön verebileceğini
dolaylı tümleci, kendisinden önceki ‘’ok- de kanıtladı” ifadesinden C seçeneğine
yanusun dev dalgalarına’’ dolaylı tüm- ulaşılabilir.
lecinin açıklayıcısıdır.
Parçada Latin Amerika edebiyatının fan-
tastik unsurlar içerdiğiyle ilgili bir ifadeye
Cevap C
yer verilmemiştir. (Fantastik: Gerçekte var
13. I.deki ‘’ışı-k-lar’’ sözcüğünde hem yapım olmayan, gerçek olmayan, hayali)
eki hem de çekim eki (+lar) vardır.
Cevap E
III.deki ‘’Bu (oltayı)’’ sözcüğü işaret sıfatı,
yani belirtme sıfatıdır. 16. Parçada “söz sanatlarından arınmış”
sözüyle A,
IV.deki ‘’birisi’’ sözcüğü belgisiz zamirdir.
“halkın konuştuğu gündelik dille” sö-
V.deki ‘’ağız-ı(n)a’’ sözcüğü çekim eki al-
züyle B,
dığında ses düşmesine uğramıştır.
“şiire yeni bir yön vermek” sözüyle D,
II. söz, yer-yön zarfı değil isimdir çünkü ‘’-
a’’ yönelme ekini almıştır. Sözcük “aşağı” “halka götürmek” sözüyle E seçeneğine
şeklinde olsaydı yer-yön zarfı olurdu. ulaşılabilir.
Verilen parçada Garipçilerle ilgili olarak
Cevap B
“edebiyatımızda varlık gösteremedik-
14. “Yazarın bu romanı, dili bakımından lerine” değinilmemiştir.
açıklıktan uzak ve anlatımı ---- olduğu
Cevap C
için pek tutulmadı.” cümlesinde dilin
kapalı olduğu ve pek tutulmadığı vurgu-
17. Parçanın bütününde sanatın başlangıç
lanmıştır. Cümle olumsuz bir ifadeye yer
noktasını saptamanın güç olduğu ele
verdiği için “arı” sözcüğü boş bırakılan
alındığına göre sorunun bu yönde olması
yere getirilemez çünkü “arı” sözcüğü
gerekir. “Gerçek anlamda sanatın do-
“saf, katıksız, duru...” gibi anlamlar taşır
ğuşu ne zaman olmuştur?” sorusu bu
ve bu, eser için olumlu bir özelliktir. Boş
konuya uygundur.
bırakılan yere “kapalı, ağır” sözcükleri
getirilebilir. Cevap C

Cevap D 18. Parçada Alanya’nın Damlataş Mağara-


sı’ndaki havanın astım hastalığına iyi
15. “Latin Amerika romanları, konularının
geldiği kanıtlanmıştır.” ifadesinden I.
özgünlüğü ve zengin yaratıcı tarzları
öncüle,
sayesinde eleştirmenlerin ve halkın
ilgisini çekti.” ifadesinden A ve B seçe- “Akdeniz Bölgesi ayrıca çağlayanlarıy-
neklerine, la ünlüdür.” ifadesinden de II. öncüle
ulaşılabilir.
“...önemli boyutlara ulaşan verimlili-
ğiyle kendini kanıtlamakla kalmadı” Parçada diğer bölgelerden söz edilme-
ifadesinden D seçeneğine ve miştir.

Cevap C

9
19. Parçada geçen “Bundan kastım, bir 22. Parçada altı çizili sözlerin ve kelimelerin
savaşı yazmak için savaş muhabirliği anlamları şu şekildedir:
yapmanız gerektiği değil ama hayat- Ülkü: Amaç edinilen, ulaşılmak istenen
la içli dışlı olmak, gözlem yapmak, bu şey, ideal
arada ufku geniş olmak, diğer sanat Kök salmak: (1) İyice tutunmak, sağlam-
dallarıyla ilişkisi olmak.” cümlelerinde laşmak, yayılmak, köklenmek. (2) Bir yere
insanın yaşama farklı açılardan bakabil- iyice yerleşmek
mesi gerektiği üzerinde durulduğu için A İçselleştirmek: Özümsemek
seçeneğine ulaşılabilir. (Kaynak: TDK.gov.tr)

Cevap A Buna göre, parçadaki altı çizili kelimelerin


anlamları D seçeneğinde verilmiştir.

Cevap D

23. Parçada “atmosferin olmadığı bir yerde


canlılıktan söz edilemeyeceğini kanıt-
20. Parçanın bütününde gelecekteki uzay lamıştır.” cümlesinden B seçeneğine,
projelerinden söz edilirken II. cümlede
“Yer çekimi nedeniyle yerküreye bağlı
uzay araştırmalarının ne kadar et-
olan atmosfer...” cümlesinden C seçene-
kileyici bir şekilde ilerlediğinden söz
ğine,
edilmiştir.
“Güneş’in etkisine bağlı olarak meyda-
Cevap B na gelen hareketlilik; ısı, yağış ve rüz-
gârlar gibi çeşitli iklim olaylarını orta-
ya çıkarır.” cümlesinden D seçeneğine,
“hiçbir zaman statik (durağan) bir du-
ruma getirmemiştir.” cümlesinden E se-
çeneğine ulaşılabilir.
21. Parçada geçen “Felsefenin bilgi kura-
Parçada Ay’daki atmosferin zaman içinde
mı, etik, estetik, metafizik, varlık bil-
yok olduğuna” değinilmemiştir.
gisi gibi ana kollarında etkisi çağımız
düşünürlerine dek ulaşan görüşlerin Cevap A
sahibi büyük Alman filozofu Kant’ın;”
ifadesinde A ve C seçeneklerine, 24. “(I) Dünya’nın uydusu Ay’a ayak basıl-
“…koyu Protestan bir aile ortamında masının ardından yapılan bilimsel de-
yetişmiş…” ifadesinde B seçeneğine, neyler atmosferin olmadığı bir yerde
“…kendi felsefesinde içselleştirme- canlılıktan söz edilemeyeceğini kanıt-
siyle felsefe tarihinde yeni bir dönem lamıştır.” cümlesinde Ay’a ayak basıldık-
başlamış…” ifadesinde E seçeneğine de- tan sonra atmosferle ilgili yeni bulgulara
ğinilmiştir.
ulaşıldığı belirtildiği için birinci cümle
Parçada, Kant’ın başlangıçta tam olarak doğru seçenektir.
anlaşılamadığından söz edilmemiştir.
Cevap A
Cevap D

10
25. “Bu eylem insanın var oluşundan bu 28. Verilen bilgilere göre, 2 tablo yapılabilir.
yana onunla birlikte gelişip farklılaşa- Verilen tablolara göre dördüncü rafın sol
rak günümüze dek ulaşmıştır.” cümle- tarafında “top” vardır.
sinden A ve E seçeneğine,
ÇM YM
“Mimarlık, en genel şekilde ‘insan
gereksinimlerini barındırmak üzere 5 araba bebek
fiziksel çevrenin düzenlenmesi’ ola- 4 top uçak
rak tanımlanmaktadır.” cümlesinden B
3 gemi araba
seçeneğine,
2 bebek/uçak top
“Bu süreç, her türlü toplumsal deği-
şimden etkilenir.” cümlesinden C seçe- 1 uçak/bebek gemi
neğine ulaşılabilir.
ÇM YM
Parçada “Mimari estetiğin gittikçe gelişti-
ğine” değinilmemiştir. 5 araba bebek
4 top uçak
Cevap D
3 bebek gemi
2 uçak top
1 gemi araba
26. “Bu eylem insanın var oluşundan bu
yana onunla birlikte gelişip farklıla- Cevap C
şarak günümüze dek ulaşmıştır.” cüm-
lelerinde mimarinin devamlı bir değişim
sürecinde olduğundan söz edildiği için D
seçeneğine ulaşılabilir. 29. Verilen tabloların ikisinde de “Çin malı
araba” en üstteki raftadır. Buna göre B
Cevap D
seçeneği kesin olarak doğrudur. (Seçe-
neklerde verilenlerin kesin doğru olması
için iki tabloda da aynı şekilde bulunması
gerekiyor.)
27. “(III) Bilindiği gibi, ilkel insanın barın-
dığı mağaralardan ve yerleşik uygarlı- Cevap B
ğa geçtiğinde oluşturduğu ahşap ku-
lübelerden günümüzün çelik ve cam
gökdelenlerine dek uzanan mimarlık
serüveni, tarih öncesi dönemden gü- 30. Verilen tablolara bakıldığında A, B, C, E se-
nümüze kadar olan geniş bir gelişim çeneklerinin doğru olabileceği, D seçene-
sürecini kapsamaktadır.” cümlesinde ğinin kesin olarak yanlış olduğu görülür.
mimarinin zaman içindeki değişimiyle il- Çünkü her iki tabloda da yerli malı top ve
gili örneklere yer verilmiştir. yerli malı gemi arasında oyuncak yoktur.

Cevap B Cevap D

11
Çözüm 03

1. Parçanın yazarının filmlerin de kitap- 5. Parçanın V. cümlesinde yazar için olum-


lar ya da plaklar gibi evde bulunmasını suz bir sonuçtan söz edilirken E seçene-
ve bunların da çocuklara bırakılmasını ğinde sözlüğün neden olduğu bir olum-
istemesinin nedeni aslında kalıcılıktır. suzluktan söz edilmiştir.
Çünkü sinema eserleri diğer ürünler gibi
saklanmamaktadır. Öncülde verilen sözle Cevap E
anlatmak istediği eksiklik de dolayısıyla
6. Verilen dizelerde geçen “benziyor <
kalıcılıktır.
benze - yor” ünlü daralması,
Cevap A “kalabalıkta < kalabalık - da” ünsüz
benzeşmesi,
2. B seçeneğindeki “Güzün derelere verir- “Türkçe < Türk - ce” ünsüz benzeşmesi,
sin öğüt” ifadesinde kişileştirme yapıl-
“gidiyorsun < git - iyor”, “ekmeğin < ek-
mıştır. Öğüt, insana verilebilir; bu mısrada
mek-in” ünsüz yumuşaması,
derelere öğüt vermekten söz edildiğine
göre insana ait özellik doğaya aktarılmış “beniz-e < benze” hece düşmesi,
olmaktadır. “nasıl < ne + asıl” ünlü (hece) düşmesi
vardır. Dizelerdeki hiçbir kelimede ünsüz
Cevap B
düşmesi olmamıştır.

3. Verilen sözlerin anlamlı ve kurallı cümle Cevap A


oluşturacak sıralaması II - III - I - V - IV şek-
lindedir: 7. Numaralanmış yerlerdeki “pek çok, peşi
Küçük promosyonlar, bizlerde o mar- sıra, bir şey, sık sık” sözlerinin yazımı
kadan alışveriş / yapma davranışını doğrudur, “tarafta” sözündeki “ta” ek
tetikliyor; teknik olarak / herhangi bir değil, bağlaçtır; ayrı yazılmalıdır (her iki
zorunluluğumuz olmamasına rağmen taraf da).
/ yine de içimizde bir huzursuzluk ya-
Cevap B
ratarak kendimizi / oradan bir şeyler
almak zorunda hissettiriyor. 8. I numaralı virgül, sıralı cümleleri değil, eş
görevli sözleri (iki sıfat-fiili) ayırmak için
Cevap A
kullanılmıştır:
“… çok sık yer veren, … kovuşturmaya
4. “Bunları engellemek ancak kullanıla-
uğrayan Can Yücel”
bilir su kalitesinin artırılması ve sağlık
şartlarının iyileştirilmesi ile mümkün Cevap A
olacak.” ifadesinde olumsuz bir durum-
dan söz edildiği anlaşılmaktadır. Dolayı- 9. D seçeneğinde yüklem “yırttı” sözcüğü-
sıyla bu cümleden önce olumsuzlukların dür. Yükleme “Neyi yırttı?” diye soruldu-
belirtildiği bir cümle olmalıdır. Bu neden- ğunda “kitabın kapağını” cevabı alınır.
le III. ve V. cümleler birbiriyle yer değiştir- Bu söz de belirtili isim tamlamasıdır. Aynı
melidir. zamanda cümlenin belirtili nesnesidir.

Cevap D Cevap D

12
10. Parçada geçen “parmaklarımın” kelime- 13. Öncüldeki parçada şehri, insanları bir
si sırasıyla çokluk (-lar), iyelik (-ım), tamla- senfoni gibi dinleyen, onu yeniden ya-
yan (-ın) eki almıştır; bunlar çekim ekidir. ratmak isteyen bir sanatçıdan söz edil-
miştir. Buna göre, C seçeneğinde verilen
“Bembeyaz” kelimesi, “kaşları, kirpik-
“Sanat, dünyayı ve insanları bir mizaca
leri” adlarını nitelemektedir.
göre yeniden yaratmaktır.” sözü, par-
“Gülmüyordu” kelimesi, şimdiki zama- çadaki sanat yaklaşımını destekler nite-
nın hikâye birleşik çekimidir. liktedir. Çünkü parçadaki vurgu, sanatın
“Şeydi” kelimesi ek fiil (şey idi) almıştır. var olanı daha güzel bir şekilde sunumu
üzerinedir.
“Gizem” kelimesi ise fiilden isim yapma
eki değil, isimden isim yapma eki almıştır Cevap C
(giz-em). 14. Parçada, yazar adaylarının okumamaları,
gündelik beğenilerin peşine düşme eği-
Cevap C
limleri, Türk ve dünya edebiyatlarından
uzak oluşları ve geleneği bilmemeleri
eleştirilenler arasındadır. Ancak “siyasi
ve toplumsal konulara uzak durma-
11. Parçada “her” sözcüğü ve “bir” sözcüğü ları” değil, bu durumlara yakın olmaları
önündekileri belirten belgisizlik sıfatıdır. eleştirilmiştir.
“canlandırır”, “yansıtır”, “bürünür” ey- Cevap C
lemleri kip eki almış çekimli fiildir.
15. Parçada geçen “Hiçbirinin, giriş-geliş-
“böyle” sözcüğü “doğar” fiilini durum ba- me ve sonuç gibi geleneksel yapıları
kımından belirttiği için zarftır. yoktur.” ifadesinden A seçeneğine,
“ya da”, “ama”, “ve” bağlaçtır. Cümlede “Şiirsel öykülerde az sözcük kullanı-
edat yoktur. mıyla çok yoğun duygular anlatılmak-
tadır.” ifadesinden C seçeneğine,
Cevap D
“Onların altyapılarının içinde okuyucu-
ların çözmeleri gereken ve okuyucula-
rının zihinlerinde bir dizi sorular oluş-
turan kimi gizler saklıdır.” ifadesinden D
12. Öncüldeki parçada eleştirinin, sanatçıla- seçeneğine,
rın yarattıklarını kavramak ve yaratılmış
“Kimi zaman alışılmamış, sıra dışı ve
olanı incelemek olduğundan söz edilmiş-
mantık dışı gibi görülen ancak aslında
tir. Güzel şeyler olsa da bir eleştirmenin
uyumlu olan sözcük ve cümleleri bir-
içinden gelenleri aktarmasının eleştiri
likte kullanarak okuyucularını şaşırt-
olmadığı vurgulanmıştır. Buna göre, I ve
maktadırlar.” ifadesinden E seçeneğine
III. öncüllerde verilenler eleştirinin özel-
ulaşılabilir.
liklerinden değildir.
II.de verilen “Başkalarının eserlerine Şairlerin estetik kaygılarının olmadığına
yönelmek” eleştirinin özelliklerindendir. yönelik bir bilgiye parçada yer verilme-
miştir.
Cevap B
Cevap B

13
16. Parçada, magazin gazeteciliği ve nitelikli 19. “Genel açıklamalara göre, pişirildikçe
gazetecilik kavramları karşılaştırılmakta- yiyecekler yumuşamakta, yemek ve
dır. IV. cümlede ise magazin gazeteciliği- sindirim kolaylaşmaktadır. Bu şekilde
nin kamuoyunca tartışılması ele alınmak- onları küçük parçalara ayırarak yiye-
tadır. bildiğimiz için, zaman ve enerji kaybı
en aza indirilmiş olur. Ayrıca pişirilen
Cevap D yiyeceklerde, bazı hoş olmayan koku-
lar ve sağlığımıza zararlı toksik bakte-
riler de yok olmaktadır.” cümlelerinden
I ve II. öncüllere ulaşılabilir.
17. Ağaçların köklerine boyun eğmesinin
gerekçesi III. öncülde “Kökleri onlara Cevap E
gereklidir.” şeklinde verilmiştir. 20. “İnsandan başka yiyeceğini pişirerek
Devamındaki “karanlıklarda dal budak yiyen hiçbir canlı türü yoktur.” cümle-
salar” ifadesinin açıklaması da I. öncülde sinden A seçeneğine,
verilmiştir. “Yine et yemenin insan sağlığı üzerine
olumsuz etkisi olduğu gibi damakta
Parçanın sonunda da karşılaştırmaya ge-
tat alma hissini de bozmaktadır, dü-
çilmiş ve insanlardan söz edilmiştir. “Biz
şüncesi de hâkimdir.” cümlesinden C
ışığı soluruz.” ve “Gözümüz göklerde-
seçeneğine,
dir.” ifadeleri de birbirine uyumludur.
“Ancak etoburların gözleri önde, oto-
Buna göre 1. boşluğa III. cümle, 2. boş-
burların ise yanda olur teorisine göre,
luğa I. cümle ve 3. boşluğa da II. cümle
insanın etobur olduğunu iddia et-
getirildiğinde parçanın anlam bütünlüğü
mek...” cümlesinden D seçeneğine,
sağlanır.
“sağlığımıza zararlı toksik bakteriler
Cevap D de yok olmaktadır.” cümlesinden E se-
çeneğine yanıt alınabilir.
Cevap B

18. Parçada geçen “yemyeşil ağaçlar, be- 21. Parçada geçen “Hiçbir kültürde donma
yaz örtüler ...” ifadelerinde betimleme, olmaz.” cümlesinden A seçeneğine,
“gezginlere seslenen, deniz kokusu ile “İstanbul bugün de 16-19. yüzyıl şair-
bütünleşir ...” ifadelerinde mecazlı sözler lerinin yaptığı gibi düşüncesini, ede-
vardır. biyatını, sanatını tek kelime ile yeni
kültürünü harmanlayıp edebiyatını
Parçanın bütününde görme duyusu hâ-
üretiyor.” cümlesinden B seçeneğine,
kimdir ve “deniz kokusu” ifadesinde kok-
lama duyusuna yer verilmiştir. “Bu işlem esnasında kuru dallar kesil-
di ama bazı yaşayan dallar da kesildi,
“Amasra, otel, bahar...” sözcükleri de çare yok budama böyle olur.” cümlesin-
yinelenmiştir. den D seçeneğine,
Parçada herhangi bir tanık göstermeye “Namık Kemal, Sezai Karakoç, Nâzım;
(yani alıntıya) yer verilmemiştir. bir Bâki olmasa” cümlesinden E seçene-
ğine ulaşılabilir.
Cevap C
Cevap C

14
22. Parçada geçen “Hiçbir kültürde donma 25. Parçada geçen “yaşamımızın her anın-
olmaz.” sözünde kültürün her zaman de- da matematiğe başvururuz” cümlesin-
ğişkenlik gösterdiği, kendini yenilediği den A seçeneğine,
anlatılmaktadır. Buradan da “Değişime
“İşte bilim insanları bu soruya cevap
açık olduğu” ifadesine ulaşılabilir.
aramaktadır.” cümlesinden C seçeneği-
ne,
Cevap B
“Korku, hayatımıza yön veren, türü-
müzün devamlılığını sağlayan temel
duygulardan biridir.” cümlesinden D
seçeneğine,
23. Parçada geçen “Gelenin kimliğini daha
kolay tanıyabilmek için kimi kapılara “Korkular bazen deneyimlenerek ba-
büyük ve küçük olmak üzere iki ayrı zen de genetik miras misali aktarılarak
tokmak konurdu.” cümlesinden iki ayrı kazanılabilir.” cümlesinden E seçeneği-
tokmağın konmasının amacının gelen ne ulaşılır.
kişiyi daha iyi tanımak olduğu sonucuna Parçada “korkuyu yenmenin mümkün
ulaşılabilir. olduğuna” yönelik bir ifadeye yer verilme-
miştir.
Cevap A
Cevap B

24. “Bugünkü kapı zillerinin işlevini, eski-


den ana giriş kapıları üzerinde bulu-
nan tokmaklar yapıyordu.” cümlesinde
26. Parçanın IV. cümlesinde matematiğin
A seçeneğine,
günlük hayatın bir parçası olduğundan
“Mabet kapısı ilahî huzura, mektep söz edilmiştir. D seçeneğinde ise mate-
kapısı ilme, irfana; kervansaray kapısı, matiğin önemli bir bilim dalı olduğun-
emniyete, güvene; hane kapısı ise aile dan söz edilmiştir. Dolayısıyla açıklama
huzuruna ve bir çeşit sığınmaya açılan, yanlıştır.
küçük bir dünyaya geçiş unsuru gibi-
dir.” cümlesinden B seçeneğine, Cevap D

“Evet, normal şartlarda hane halkı dı-


şında kimsenin bu kapıdan izinsiz gir-
meye ve onu zorlamaya hakkı yoktur.
Keza bunun aksi haneye tecavüz sayı-
lır. Bu, geçmişte böyleydi, bugün de
27. Parçanın son cümlesinde “İşte bilim in-
böyle” cümlesinden D seçeneğine,
sanları bu soruya cevap aramalıdır.”
“Bu, geçmişte böyleydi, bugün de böy- ifadesinde öneri, yani yol gösterme söz
le” cümlesinden E seçeneğine ulaşılabilir. konusudur.

Cevap C Cevap E

15
28.

Yüksek Lisans Lisans


L M K N R

bağ- keman
Ahmet
(Derya) (Derya) lama / / bağ-
kanun
keman lama

İki yüksek lisans öğrencisi vardır. Bunlar


da L ve M sınıflarındandır. O hâlde R sını-
fında olan Ahmet yüksek lisans öğrencisi
olamaz.

Cevap A

29. Ahmet kesinlikle lisans öğrencisidir. Der-


ya da bağlama veya keman dersi alma-
dığından K ve N sınıflarında olamaz. L ya
da M sınıflarından birinde olan Derya da
kesinlikle yüksek lisans öğrencisidir.

Cevap D

30. Bağlama ve keman dersi alanlar, K ve N


sınıflarında olduklarından yüksek lisans
öğrencisi olamazlar. Bu durumda bağla-
ma ve keman dersi alanlar, lisans öğren-
cisidir.

Cevap B

16
Çözüm 04

1. Cümlede geçen “edebiyatın genel ha- 3. Numaralı cümlelerin anlamlı bir paragraf
vuzuna sokulamayan eserler yazma” oluşturacak sıralaması III - I - V - IV - II şek-
ifadesinde “genel havuz” sözü bildik, lindedir:
tanınan, özgün olmayan eserleri karşılar. Gopnik, yetişkinlerin, çocuklarının
Sözü edilen yazar da özgün, yani farklı davranışlarını gözlerken müdahaleci
ürünler ortaya koyduğu için onun eserleri olmaktan kaçınmalarını tavsiye edi-
genel havuza sokulamamaktadır. yor. / Çünkü herhangi bir şekilde ye-
A seçeneği çeldiricidir. Sözü edilen eser tişkinin müdahalesi veya katkısı oldu-
tabii ki edebiyatla ilgilidir fakat alışılmışın ğunda çocuklar kendi araştırmalarını
dışındadır. bir kenara bırakıp yetişkinleri dinle-
meyi tercih ediyor. / Gopnik bu duru-
Cevap D
ma açıklık getirmek için “gıcırdayan
2. Parçada, kişilerin, kendi başlarına gelme- oyuncak” deneyini örnek gösteriyor. /
diği sürece olumsuzluklara, çirkinliklere Bu deneyde öğretmen, yanlışlıkla bir
duyarsız kaldığı vurgulanmaktadır. A, B, C oyuncağa çarpınca oyuncaktan bir gı-
ve D seçeneklerindeki atasözlerinde aynı cırtı gelir. / Öğretmen, bir şey söyleme-
vurguya yer verilmektedir. E seçeneğinde den odadan çıkar ve çocuk oyuncakla
ise merhametli olma anlamında bir ata- yalnız kalır; çocuk, önce oyuncağı gı-
sözüne yer verilmiştir. cırdatır ama oyuncakla oynamaya de-
vam ederek onun başka özelliklerini
Seçeneklerdeki atasözlerinin anlamları şu
de keşfeder.
şekildedir:
Cevap B
El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.
4. V. cümlede verilen örnek cümle III. cüm-
İnsanın kendi sıkıntı ve sorunlarına baş- ledeki örneklerin devamı ve IV. cümle de
kaları gereken önemi vermez, gerektiği sonuç cümlesi olduğu için IV. ve V. cümle-
kadar ilgilenmez. ler yer değiştirmelidir.
Eldeki yara, yarasıza duvar deliği: Cevap E
Bir kimsenin acı ve sıkıntısı başkasına dert 5. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla
gibi görünmez. “yoğunluğunun-yol açtığını-kaynak-
Ateş düştüğü yeri yakar: landığını” sözleri getirilmelidir.

Bir acıyı onu çekenden başkası tam anla- D seçeneği çeldiricidir. İlk boşluğa “ora-
yamaz veya aynı ölçüde üzülemez. nının” sözcüğü düşünülebilir fakat seçe-
nekteki diğer sözcükler uymamaktadır.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın:
Cevap C
Birçok kimse, kendilerine kötülüğü do-
6. II. cümlede, evrenin ve maddenin ölçüle-
kunmayan kişiye ilişmek istemez.
bilen çeşitli boyutlara sahip olduğundan
Aman, diyene kılıç kalkmaz: söz edilmiştir.
Mertliğinize güvenip size teslim olan düş- Evrenin başka boyutlara da sahip olduğu
manın canına kıyılmamalıdır. ya da bunların ölçülemediğine yönelik bir
(Kaynak TDK) ifadeye II. cümlede yer verilmemiştir.
Cevap B
Cevap E

17
7. “Farklı kültürel unsurların kültürümü- 10. “-ınca, -arak, -ıp, -dıkça, -madan, -mak-
ze girmesinin, kültürümüze zenginlik sızın” zarf-fiil eklerinden sonra (cüm-
getireceğini düşünüyorum.” ifadesinde lede başka zarf-fiil yoksa) virgül kul-
“getireceğini düşünüyorum” sözüyle lanılmaz. Bu kurala göre III numaralı
gelecekte olabilecek bir durum hakkında virgülün kullanımı yanlıştır.
öngörüde yani tahminde bulunulmuştur.
Cevap C
NOT:
Tahmin: Akla, sezgiye veya bazı verilere
dayanarak gelecekte olacak bir şeyi, olayı 11. I numaralı sözcük geniş zamanın olumsu-
kestirmektir. zuyla çekimlenmiş birleşik bir fiildir. (geri
Örneğin, kalır > geri kalmaz)

I. Küresel ısınma konusunda önlem II. sözcük “tut - ku - (s) - u” şeklinde ve


alınmazsa yaklaşık 30 yıl sonra dünya “kök / yapım eki / çekim eki” kalıbın-
yaşanmaz bir çöl hâline gelecek. dadır.

II. Hall’in dediği gibi yabancı dilde eği- III. sözcük adlaşmış sıfat - fiildir. (sevdi-
tim yapmak, o ulus için felaketlere ğim şey)
yol açacaktır. IV. sözcük “de - (ye) - e” şeklinde ve “kök
III. Çok geçmeden sen de o kadar şiş- / zarf-fiil eki” kalıbında bir zarf - fiilidir.
manlayacaksın ki sonunda seni kral V. sözcük dönüşlü değil, edilgen çatılı bir
yapmak zorunda kalacaklar. fiildir çünkü “anıl-” fiilinin gerçek öznesi
belli değildir.
Cevap D
Cevap E

8. II ve IV numaralı sözcüklerde ünlü düşme-


si vardır. 12. I. cümle yüklem dışında fiilimsiyle kurul-
ayır- > ayrı muş bir yan yargı (kıvranan, olduğu) içer-
diği için girişik birleşik cümledir.
ağız > ağzında
III. cümle, “eriyor” ve “durumda” yük-
Cevap B lemlerine sahip, anlamca bağlantılı olan
ve peş peşe gelen bir sıralı cümledir.
V. cümle yüklemi isim olan (yok) isim
9. Özel isimler her zaman büyük, özel isim- cümlesidir.
lere gelen tür adları ise küçük yazılır: Türk
medeniyeti, Ankara keçisi, Maraş dondur- VI. cümle, yüklemi sonda (normal) oldu-
ması, İngiliz edebiyatı... ğu için kurallı cümledir.

“Anadolu Medeniyetleri” sözünde II. cümle ise basit değil, “sarhoş” ve “te-
“medeniyet” özel isim olmadığı için kü- kinsiz” yüklemlerine sahip olan sıralı bir
çük yazılmalıdır. cümledir.

Cevap C Cevap B

18
13. Türkçede “ki”; sıfat yapan ki, ilgi zamiri ve 17. Parçadaki “...seramikçilik, yöntemleri
bağlaç olarak kullanılmaktadır. en az değişikliğe uğramış sanatlardan
A seçeneğindeki “Bizimkiler” sözcüğün- biridir. Sanayi makineleri, bileşimi te-
de yer alan “-ki”, zamir olan yani ismin melde hep aynı kalan bir hamura (yağ
yerine kullanılan “-ki”dir. gidericilerle karıştırılmış kil) biçim ver-
B, C ve D seçeneklerinde sıfat yapan “-ki”, mek için, çömlekçinin hareketlerini yi-
E seçeneğinde ise bağlaç olan “ki” kulla- nelemekten başka bir şey yapmaz.” ifa-
nılmıştır. “Belki” sözcüğündeki bağlaç delerinde, teknolojik gelişmelere rağmen
artık kalıplaşmış olduğundan bitişik ya- seramikçiliğin fazla değişmediğinden ve
zılmaktadır. eski yöntemlerin hâlâ kullanıldığından
söz edilmiştir.
Cevap A
Cevap B
14. Parçada geçen “Ülkemizde yapılan iş-
lere önlem alınır ancak felaketlerden 18. Parçanın bütününde İnternet Destekli
sonra” ifadesi ve buna dayalı örnekler- Öğretim’in nasıl gerçekleştiğinden söz
den III ve V. öncüllere ulaşılabilir. edilirken III. cümlede İnternet sayesinde
gerçekleşen büyük devrimlerden söz
Cevap D edilmiş ve konunun farklı bir yönüne de-
15. Parçada sanatçının güzeli bulduğunda, ğinilmiştir.
keşfettiğinde yani bir duygulanma ve dı- Cevap C
şavurum ihtiyacı hissettiğinde yazdığın-
dan, belli fikirleri ortaya sürmek için planlı 19. Parçanın ilk dört cümlesinde insan aklı-
ve sistemli yazmadığından söz edilmiştir. nın öneminden söz edilmiştir. IV. cümle-
B seçeneğindeki “yeni baştan daha gü- den itibaren ise bilim ve akıl arasındaki
zel yaratmak için” ifadesi bu vurguya ilişkiden söz edilmiştir. Dolayısıyla ikinci
uygundur. paragraf IV. cümleyle başlar.

Diğer seçenekler, “toplum için sanat” Cevap C


anlayışı yönünde vurgular yapmaktadır. 20. Parçada geçen “Daha çok oda, sofa,
koğuş, bahçe, dükkân, ameliyat odası
Cevap B
gibi küçük ve dar mekânları ele alır.”
16. “Kepler Teleskobu’nun başarılı av se- ifadesinden A seçeneğine,
zonunda sağlanan verileri değerlendi- “Safa, bir romancının dilediği gibi ve
ren araştırmacılar, gök adamız Saman- yerli yersiz tasvir yapmasını yapmacık
yolu’nda yaşama elverişli koşullara bir tutum sayar.” ifadesinden B ve C se-
sahip yaklaşık 100 milyon gezegen bu- çeneğine,
lunabileceğine inanıyorlar.” cümlesin- “Çünkü çevrenin her kişiye, kişilerin
de Kepler Teleskobu’nun verilerine göre ise o andaki ruh hâllerine göre deği-
dünyaya benzeyen başka gezegenlerin şik olacağını, herkese göre objektif
olabileceği sonucuna varılmıştır. bir çevre tasviri bulunamayacağını dü-
Buradan da Kepler Teleskobu’nun Dünya şünmektedir.” ifadesinden E seçeneğine
benzeri gezegenleri de araştırdığı sonu- ulaşılabilir.
cuna ulaşılabilir. Parçada karakterlerin ön plana çıkarıldığı-
na değinilmemiştir.
Cevap D
Cevap D
19
21. “Aslında bebekler aynı zamanda an- 24. Parçadaki “yaklaşık %40’ı, Türkiye’de
nelerinden geçen, immunoglobulin 2-2,5 milyon”, ifadelerinde sayısal veriler
denen bazı antikorlar ile hayatlarına kullanılmıştır.
başlıyorlar.” ifadesinde A seçeneğindeki “Önemli unsurlardan birisi de”, “Özel-
sorunun yanıtı, likle Güneydoğu Anadolu Projesi ile
“Bu etkenlerle bağışıklık sistemlerinin hayat bulan”, “tüketilen en önemli”
mücadele edebilmeleri için doğum- ifadelerinde karşılaştırmalar yapılmıştır.
dan hemen sonra bebeğin vücudunda “... toprakların yaklaşık %40’ı tehdit
yüksek oranda antikor sentezlenmeye altında.” ve “Orta Anadolu Bölgesi tuz-
başlıyor ve bu süreç bebeğin birinci lama tehlikesiyle karşı karşıya.” ifade-
yılını tamamlamasına kadar devam lerinde tehlikeler konusunda öngörüde
ediyor..” ifadesinde B seçeneğindeki so- bulunulmuştur.
runun yanıtı, “Bitkisel üretimde beklenen verimin
alınmasını engelleyen önemli unsur-
“İmmunoglobulin G, hamilelik sırasın-
lardan birisi de...” ifadesinde neden be-
da plasentadan bebeğe geçebilen tek
lirtilmiştir.
immunoglobulin olup bebeğin anne
karnındayken enfeksiyonlara karşı Parçada tanık göstermeye (yani alıntıya)
korunmasına da yardımcı oluyor.” ifa- yer verilmemiştir.
desinde C seçeneğindeki sorunun yanıtı, Cevap D
“IgA, IgD, IgE, IgG, IgM antikorlarını 25. Parçada geçen “... proje çalışmaları, be-
içeren anne sütü, bebeklerde hasta- lirlenen tuzluluğa dayanıklılık sağlaya-
lıkların ve enfeksiyonların gelişmesini cak bu yeni gen kaynaklarının yüksek
önlüyor ve kendi bağışıklık sistemle- verimli ama tuzluluğa duyarlı buğday
rinin gelişmesine yardımcı oluyor.” ifa- çeşitlerine aktarılmasına yönelik ıslah
desinde E seçeneğindeki sorunun yanıtı çalışmalarına hizmet ediyor.” ifadesin-
bulunmaktadır. de ıslah çalışmalarının amacına,
Parçada bulaşıcı hastalıklara yönelik bir “... önemli unsurlardan birisi de tuz-
bilgiye yer verilmemiştir. luluk sorunu.” ifadesinde tez sorunun
“tuzluluk” olmadığına,
Cevap D
“Dünyada tarım yapılan toprakların
yaklaşık %40’ı tuzluluk probleminin
tehdidi altında.” ifadesinde sorunun sa-
22. VII. cümlede “pasif bağışıklık” kavramı- dece Türkiye’ye özgü olmadığına ve
nın tanımına yer verilmiştir. “Buğday, gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerde tüketilen en önemli gıda
Cevap D
kaynaklarından biri.” ifadesinde geliş-
mekte olan ülkelerin besin maddelerine
değinilmiştir.
23. V. cümledeki “büyük önem taşıyor” ifa- Diğer ülkelerde tuzluluk sorununa yöne-
desi söyleyenin yorumunu içermektedir. lik yapılan çalışmalara parçada değinil-
Yani öznel anlatım yapılmıştır. memiştir.

Cevap C Cevap C
20
26. Parçadaki “... tuzluluğa dayanıklılık Polisiye türündeki kitap kesin olarak bi-
sağlayacak bu yeni gen kaynaklarının linmediği için parantez içinde gösteril-
yüksek verimli ama tuzluluğa duyarlı miştir.
buğday çeşitlerine aktarılmasına yö-
Bu bilgilere göre Yağmur’un polisiye
nelik ...” ifadesinde genetik çalışmaların
türünde kitap alması mümkün değildir
bitkilerin dayanıklılığını artırmada etkili
çünkü polisiye türündeki kitaplar Bur-
olduğu anlaşılmaktadır.
cu ve Emre’ye verilmiştir. Yağmur, şiir ve
Cevap D hikâye türünde kitaplar almış olabilir. Bu
kitaplarla ilgili bir veri yoktur.
27. Verilen örneklere göre başlangıçta sade-
ce aşağıdaki gibi bir tablo çıkmaktadır. Fı- Cevap C
rat ve Seda’nın aldıkları, öncüllerde zaten
verilmiştir.

Ayşe Burcu Emre Fırat Seda Yağmur 28. Bu tabloya göre, yazarının yerli ya da
(2) (2) (2) yabancı olup olmadığı bilinmese de Bur-
bel- bilim cu’nun her durumda polisiye türünde ki-
Yerli ge- - kur-
sel gu tap aldığı görülmektedir.
Ya- ro-
bancı man Cevap E
Elde kalan ürünler ise şunlardır:

Yerli Yabancı
29. Emre yabancı yazara ait polisiye türünde
bilim-kurgu kitap aldıysa bu durumda Burcu’ya da ke-
bilim-kurgu
polisiye sinlikle yerli yazara ait bir polisiye kitabı
polisiye
hikâye kalmaktadır.
belgesel
şiir
roman
roman Cevap D

“Burcu ile Emre’nin aldığı kitaplardan


biri aynı türdendir.” öncülüne ve elde
kalan ürünlere dikkat edildiğinde bu iki 30. “Seda ile Yağmur’un aldığı kitapların
kişinin ortak alabileceği ürün listede sa- türü birbirinden farklıdır.” öncülüne,
dece polisiyedir. Fakat hangisinin yerli ya- tabloda Seda’nın aldığı ürünlere ve elde
zarın hangisinin yabancı yazarın kitabını kalan ürünlerin listesine bakıldığında
aldığı bilinmemektedir. Bunu göstermek Yağmur’un roman ve bilim-kurgu alama-
için de tabloya polisiye türündeki kitaplar yacağı görülmektedir. Bu durumda Yağ-
aşağıdaki gibi eklenebilir: mur’un alabileceği ürünler hikâye ya da
şiir olacaktır. Yani her durumda yabancı
Ayşe Burcu Emre Fırat Seda Yağmur yazara ait kitap alacaktır.
bilim Burcu ve Ayşe için bir sınırlandırma
(poli- (poli- bel-
Yerli - kur- olmadığı için yerli yazara ait kitap almış
siye) siye) gesel
gu
Ya-
olabilirler.
(poli- (poli- ro- (hikâye/
ban-
siye) siye) man şiir
cı Cevap E

21
Çözüm 05

1. Verilen parçada söz edilen “anlam derin- 5. Numaralı cümleler I - III - II - IV - V şek-
liği”, eserin okur üzerinde düşünsel an- linde sıralandığında anlamlı bir bütün
lamda etkisi olduğunu göstermektedir. oluşur:
A, B, C ve E seçenekleri bu doğrultudadır. Çağımızın en tehlikeli bulaşıcı has-
D seçeneğinde bilgi vurgusu yapıldığı talıklarından biri şüphesiz ki AIDS. /
için bu ifade, “okurunu çoğaltan” sözüy- Bu hastalık üç biçimde yayılabiliyor:
le ilgili değildir. / Bunlar HIV (AİDS virüsü) taşıyan bi-
riyle ilişki, virüs bulaşmış kan ve kan
Cevap D ürünleri alma ve doğum sürecinde an-
neden çocuğa geçiş. / Afrika ve Asya’da
virüs daha çok karşı cinsten ilişkiyle
alınmakla birlikte, ABD’de bu oran %
2. “Dokunmuş kilimleri çözer.” sözü ben-
5’in altına indirilebilmiştir. / ABD’deki
zetme olduğu için zaten mecazlıdır. Yine
asıl yayılma ise kan ve kan ürünü akta-
“gerçeklik önüne koyar”, “elektrikten
rımında HIV bulaşmış kişilerin kullan-
doğar”, ve “çatışmasında yaşar” sözleri
dıkları iğnelerle gerçekleşmektedir.
de mecaz anlamlıdır. “İnsanın gizleriyle
ilgili bir sanat” sözünde mecazlı bir kul- Cevap B
lanım yoktur.

Cevap A
6. II. cümlede kazanın meydana gelişinden
ve IV. cümlede kaza sonrası kaza geçiren
kişinin yardım çağrısından söz edildiğine
3. “Amacınızı uygun bir yöntemle anla- göre III ve IV. cümleler yer değiştirmelidir.
tırsanız başarılara ulaşırsınız.” cümle-
Cevap D
sinden hareketle parçanın başına “Bir
konuyu okura en uygun biçemle aktar-
mak gerekir” cümlesinin getirilmesi en
7. Parçanın bütününde dünyada taşıma
uygun seçenek olacaktır. Biçem; yazarın
amaçlı yaygınlaşan akıllı kart kullanımın-
konuyu anlatma tarzını, yöntemini ifade
dan ve bu kartların kullanım alanlarından
eder.
söz edilirken V. cümlede akıllı kartların
Cevap C birçok alanda yenilik getireceğinden söz
edilmiştir.

Cevap E
4. Oscar Wilde’ın aktarılan sözünden herke-
sin doğru dediği bir şeyin doğru olma-
ma olasılığının yüksek olduğu sonucuna 8. Kurum ve kuruluş isimlerine gelen ekler
varılabilir. Burada doğru bir düşünce ya kesmeyle ayrılmadığından I numaralı
da davranışın herkesçe onaylanmasının sözün yazımı “Hacettepe Üniversitesi
mümkün olamayacağı vurgusu yapılmış- Tıp Fakültesi Dekanlığının” şeklinde
tır. olmalıdır.

Cevap B Cevap A

22
9. Son cümlede “dil” sözcüğü özne göre- 11. Öncüldeki cümlenin ögeleri şöyledir:
vindedir. Özneden sonraki kelimeler de Bu yaşına kadar kimseyi dinlemediği ve
virgülle ayrıldığından özneyi belirtmek kendi düşüncelerinin doğru olduğuna
için V. boşluğa noktalı virgül gelmelidir. inandığı için büyük bir şirketi
Ayrıca cümlede ara söz de kullanılma- Z. T. B.li N.
mıştır.
kısa zamanda batırdı.
Cevap E Z. T. Yüklem

Bu cümlenin öge dizilişiyle aynı olan


cümle D seçeneğinde verilmiştir.
İki ders arasında, çocuğun başından
Z. T. B.li N.
geçen ilginç olayları gülerek anlattı.
Z. T. Yüklem

Diğer seçeneklerdeki cümlelerin ögeleri


şu şekildedir:
Küçük bir kasabada yaşayan Hasan,
Özne
olayların bu şekilde gerçekleşeceğini
B.li N.
fark etmemişti.
10. Parçadaki, “akis et-miş-dir” sözcüğü
“aksetmiştir” şeklinde değişirken ünlü Yüklem
düşmesi ve ünsüz sertleşmesi (benzeş- Almanya’dan geçen hafta çarşamba günü
me), gelen küçük kızımı görmek için gitti.
“dip-i-n-de” sözcüğünde “dibinde” şek- Z.T. Yüklem
linde yumuşama,
Birazdan okulumuza yeni gelen ve herkesi
“uyu-ku” sözcüğünde “uyku” şeklinde
ünlü düşmesi ve Z.T.
güldüren adamı sen de tanıyacaksın.
“o-n-un” sözcüğünde iki ünlüyü yan
yana getirmemek için yardımcı ses kulla- B.li N. Ö. Yüklem
nılmıştır.
Kitap yazma alışkanlığını daha üçüncü
II numaralı “yeşilliklerin” sözcüğünün
B.li N.
yapısal incelemesi şu şekildedir: yeşil-lik-
sınıftayken kazandım.
ler-in (kök - y.e. - ç.e. - tamlayan eki)
Z.T. Yüklem
Dolayısıyla sözcükte herhangi bir ses ola-
yı yoktur. Cevap D

Cevap B

23
12. V numaralı “insanı coşkuya boğacak bir 14. Mısralardaki, “gözyaşın - dan” sözcü-
romantizmi” sözü sıfat tamlamasıdır. Bu ğünde çıkma/ayrılma eki kullanılmıştır.
tamlamanın tamlayanı sıfat-fiil eklerini
“doğ - ur - muş idi” sözcüğü duyulan
almıştır. Fakat belirtisiz isim tamlaması
geçmiş zamanın hikâyesi biçiminde hem
olmadığı için E seçeneğindeki ifade yan-
türemiş hem de çekimlenmiş birleşik
lıştır.
çekimli (zamanlı) fiildir.
Diğer seçeneklerdeki sözlerin tür açısın-
“sevinçle” sözcüğü “sev-” fiilinden
dan açıklamaları şu şekildedir:
türemiştir.
Çanakkale / Zaferi (Belirtisiz isim tam.)
“büyü-t-” fiili “büyü-” fiilinden türe-
Bileşik tamlanan
miştir.
sözcük eki
(tamlayan) (tamlanan) “ana - sı” sözcüğündeki “-sı” eki belirt-
me hâl eki değil, iyelik ekidir.
su götürmez gerçek (Sıfat tamlaması)
deyim Cevap C
(tamlayan) (tamlanan)

Nasıl gerçek?
15. Verilen cümlede “Yaz aylarında yeşil
mısır yapraklarına sarıp tuzlandıktan
Onun / edebiyatı sonra tüketilen kaynamış mısır” ifade-
si cümlenin öznesidir. Dolayısıyla “bize”
Zamir tamlayan tamlanan
eki eki sözcüğü I numaralı yere getirilemez. Aksi
(tamlayan) (tamlanan) takdirde özne parçalanır. “Bize” sözcüğü
cümlede dolaylı tümleç görevinde olaca-
Yazılacak olan metinler (Sıfat tamlaması)
ğı için numaralı diğer yerlere getirilebilir.
Sıfat-fiil Sıfat-fiil
(tamlayan) (tamlanan)
Cevap A
Hangi metinler?

Cevap E 16. Parçanın yazarı kendisini etkilemeyen


bir durumdan söz etmekte ve parçada
13. A seçeneğinde “olduğumu”,
anlatılanlardan “etkilemeyen” unsurun
B seçeneğinde “başlayan”, yaşadığı şehir olduğu anlaşılmaktadır.
C seçeneğinde “edemediğimiz”, Dolayısıyla bu parçanın A seçeneğindeki
soruya yanıt olabilecek içeriktedir.
E seçeneğinde “yayımlamanızı” sözcük-
leri fiilimsidir. Cevap A
Dolayısıyla bu cümlelerde yüklem dışın-
da fiilimsiler kullanıldığı için cümleler
bileşik yapılıdır. D seçeneğinde yüklem 17. Parçanın giriş kısmında verilen “nesnel-
dışında yargı bildiren söz olmadığı, yani liğini koruyamaz” ifadesiyle hayat hikâ-
cümlede tek yargı bulunduğu için cümle yesi yazmanın zorluğu, işin içine yorum
basit yapılıdır. katılmasıyla açıklanmıştır.

Cevap D Cevap B

24
18. Parçadaki “o kalıpların içine gene eski 21. Parçadaki “... bu bağlar ona bir ait olma
bildiğimizi döküyoruz” sözünden an- ve bir yerlere köklenmiş olma duygusu
laşılacağı üzere edebiyattaki değişimin ve güvenlik hissi de verir.” ifadesi A se-
yalnızca görünüşte gerçekleştiğinden çeneğindeki sorunun,
yakınılmaktadır.
“Bunlar, normal insan gelişiminin bir
parçası olmaları anlamında organik-
Cevap A
tir.” ifadesi B seçeneğindeki sorunun,
“... asal bağlardan kurtulan insan bazı
yükümlülüklerle karşı karşıya gelir:
19. Parçada geçen “... insan deneyimi” Kendini dünyada yönlendirmek, bir
ifadesinden A seçeneği, yerlere kök salmak, bireycilik öncesi
var oluşuna özgü olandan farklı yollar-
“... yazılı dil” ifadesinden B seçeneği,
dan güvenliği bulmak.” ifadesi C seçe-
“sözcükler aşırı kullanımdan köhne- neğindeki sorunun,
miş” ifadesinden D seçeneği,
“Simgesel konuşursak birey, kendini
“... bunu aktarmak” ifadesinden de E se- dış dünyaya bağlayan göbek kordo-
çeneği çıkarılabilir. nunu koparmadığı sürece özgürlükten
Fakat parçadan, öykü ve romanın sürekli yoksundur.” ifadesi E seçeneğindeki so-
değişen, gelişen bir tür olduğu çıkarıla- runun cevabıdır.
maz.
Cevap D
Cevap C
22. Parçada “asal bağlar”, kişinin kendini
dış dünyaya bağlayan “göbek kordonu”
olarak yani sosyal bağlar olarak tanım-
lanmıştır. Buna göre “çocuğun annesine
20. Parçada geçen “Kahvenin ana vatanı
olan bağı, ilkel insanın klanına olan
olan Etiyopya’nın yüksek yaylalarında
bağı, birinin ait olduğu sosyal sınıfa
yerli halk bu bitkinin tanelerini un hâ-
olan bağı ve kişilerin aileye olan bağı”
line getirip bir çeşit ekmek yapıyordu.”
sosyal bağlar olarak gösterilebilir.
ifadesinden B ve C seçeneklerine,
B seçeneğinde geçen “kendi vicdanına
“Meyveler kaynatıldıktan sonra suyu
olan bağ” ise sosyal değil, bireysel bir
içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılı-
bağdır.
yor ve ‘sihirli meyve’ olarak adlandırılı-
yordu.” ifadesinden D seçeneğine, Cevap B
“Kahveyi günümüzdeki gibi işleyip
içmeye başlayan Yemen’deki bir sufi 23. Parçada beyinle ilgili çalışmaların, ola-
tarikatıdır.” ifadesinden E seçeneğine bilecekler kestirilemez boyuta geldiği
ulaşılabilir. zaman tehlikeli bir hâl alacağı ve bu ça-
lışmaların da bazı kişilerce engellenmeye
Parçada, kahvenin kahvenin nasıl yetişti- çalışılacağı vurgulanmış, bu da “fişi çek-
rildiğinden söz edilmemiştir. mek” benzetmesiyle verilmiştir.

Cevap A Cevap B
25
24. “İnsan beyni öyle gelişmiştir ki ona yö- 27. Parçada bölgeye gelen misyonerlerin sa-
nelik olarak yapılan çalışmalar ancak yesinde bölgede okuma yazma etkinlik-
riskli deneme yanılma yöntemleriyle lerinin başladığı ifade edilmiştir.
gerçekleşmiş ...” ifadesinden A seçene-
ğine, Cevap C
“İnsan beyninin çalışma şekli her za- 28.
man yargılama, yaratıcı düşünce ve
yetersiz kanıtlardan yola çıkıp düş gü- Ayşe Burcu Ceyda Duygu
cüne dayanarak düşünme ve üretme (3) ?, ? X N X
yeteneği doğrultusunda olmuştur ...” makale
ifadesinden B ve E seçeneklerine, (4) tez X N, ? L N
“Acaba insan beyninin (belki daha ba-
sit) bir haritasını çıkarmayı öğrenip ...” Duygu ve Burcu makale okumadığına ve
ifadesinden C seçeneğine ulaşılabilir. Ceyda bir makale aldığına göre kalan 2
makale Ayşe’dedir. Fakat hangi konulara
İnsan beyninin çalışma prensibinin bilgi-
ait makalelerin alındığı bilinmemektedir.
sayarlarla aynı olduğuna yönelik bir ifa-
deye parçada yer verilmemiştir. Ceyda sadece 1 makale 1 tez aldığına
Cevap D göre kalan 2 tez Burcu’da olacaktır. Ön-
cülde iki kişinin N konusuna ait tez aldığı
25. VI. cümlede sözü edilen bölgede yaşa- ifade edildiğine göre bu iki kişi Burcu ve
yanların misyonerler gelinceye kadar Duygu’dur. Burcu’nun aldığı ikinci tez ve
okuma yazma bilmediklerinden söz edil- Ayşe’nin aldığı makaleler bu durumda
miş, bilinmemektedir. Bu bilgilere göre Ayşe
VII. cümlede de bunun sonucu olarak ve Burcu’nun aynı türde ödev alması ola-
edebiyat eserlerine çok az rastlandığı be- naksızdır.
lirtilmiştir. Dolayısıyla VI. cümle VII. cüm- Cevap D
lenin (yani kendinden sonraki cümlenin)
gerekçesi durumundadır. 29. Ayşe’nin tez almadığı bilindiğine göre C,
D ve E seçenekleri elenir. Öncüllerde sa-
Cevap E
dece iki kişinin aynı konuya ait tez aldığı,
26. III. cümlede “Afrika şiirinin büyük bir bunun dışında aynı konuya ait aynı tür
bölümü bin yılı aşkın bir süre önce ya- ödev alınmadığı ifade edilmiştir. Ceyda
zılmış olduğu hâlde …” ifadesinde III. N konusuna ait makale aldıysa Ayşe’nin
öncüle, de N konusuna ait makale alması müm-
V. cümlede “… İslam dininden esinle- kün değildir. Buradan da A seçeneğini
nilmiş dinsel yapıtlar, yazılı edebiyatın eleyebiliriz. Dolayısıyla Ayşe K konusuna
ilk örnekleridir.” ifadesinde de I. öncüle ait makale ve L konusuna ait makale oku-
değinilmiştir. muş olabilir.

Toplumsal yapının edebiyata etkisi ve Cevap B


Hristiyan misyoner- lerin yürüttükleri fa-
aliyetlere yönelik bir bilgiye parçada yer 30. Bu bilgilere göre Duygu’nun aldığı tez N
verilmemiştir. konusuna aittir.
Cevap D
Cevap D
26
Çözüm 06

1. Parçada Necatigil’in şiirlerinde birçok açık 5. “Tıpkı insanlarda olduğu gibi...” ifade-
noktayı kasıtlı olarak bıraktığı belirtilmiş sinde bir karşılaştırma söz konusu olduğu
ve bunun nedeni de mecazlı bir şekilde, için parçada insanlarla roman karakter-
“şiirin okuyucuyla birlikte yazılması” lerinin karşılaştırıldığı anlaşılmaktadır.
şeklinde aktarılmıştır. Burada şiir tabii Buna göre I. cümleden sonra bu cümle
ki okuyucuyla birlikte yazılmamaktadır. getirilebilir.
Asıl anlatılmak istenen okurun da yorum
yapmasını ve şiiri anlamlandırmasını sağ- Cevap A
lama çabasıdır.

Cevap D

2. C seçeneğindeki “rüzgârların saçına”


ifadesinde kişileştirme yapılmıştır.

Cevap C

3. Öncülde “… klinik incelemelerde ço-


ğunlukla kesin bir teşhis koyulmakla
birlikte…” ifadesi röntgenin her zaman
zorunlu olmadığını göstermektedir.
6. I cümlede “Ural - Altay dil ailesinin, Al-
Cevap D tay koluna bağlı bir dildir.” ifadesiyle
Türkçenin kökeni,

4. Gerekçe; bir olayın, olgunun, durumun II. cümlede Türkçeyi ana dili olarak kulla-
nedeni demektir. Bu tip sorularda yük- nan insanların sayısı hakkında bilgi veril-
lemlere “Niçin?” sorusunu sorup bir son- miş,
raki cümlenin bu soruya cevap oluşturup III. cümlede Türkçenin diğer dillere göre
oluşturmadığına bakılır. sıralamadaki yeri belirtilmiş,
III. cümleye “Deleuze neden özneyi, V. cümlede Türkçeye uygun olmayan
imgeleri, olguları vs. sorgulayarak metinlerin tartışmaları körüklediği anla-
ve yapı sökümüne ayırarak gerçekli- tılmıştır.
ği sunmuştur?” sorusu sorulduğunda
D seçeneğinde Türkçenin anlam sıkıntısı
“Aksi takdirde modern dünya üzerine
oluşturacak “hiçbir” özelliğinin olmadığı
yapılan tüm yorumlar modernliğin
söylenmiştir ancak parçada IV. cümlede
şekillendirdiği bir düşünce sisteminin
“yok denecek kadar azdır.” ifadesiyle
doğmasına yol açacaktı.” cevabı alınır.
bazı olumsuz özelliklerin de olduğu be-
Yani III. cümlede belirtilen durumun ne- lirtilmiştir. Bu bakımdan ifadeler birbirini
deni (gerekçesi) IV. cümlede açıklanmıştır. tam olarak tutmamaktadır.

Cevap C Cevap D

27
7. Verilen cümlelerin anlamlı bir paragraf 10. C seçeneğindeki cümlede bir alıntıya (kişi,
oluşturacak sıralaması II - V - IV - I - III kendi sözünü aktarmış) yer verilmiştir. Bu
şeklindedir: alıntı cümle tırnak içinde olmadığı için
soru işareti yerine virgülle kapatılmaldır.
Şarj edilebilen piller, fotoğraf maki-
nesi, kamera gibi enerji gereksinimi Eğer alıntı cümle tırnak içinde verilseydi
yüksek elektronik aygıtlar için normal soru cümlesi olduğu için, cümlenin sonu-
pillere göre çoğu zaman daha kullanış- na soru işareti getirilebilirdi.
lı oluyor. / Ancak onları şarj edebilmek
“Hayatın güzel olduğunu nasıl anlata-
için fotoğraf makinesi boyutlarında bir
biliriz?” diye soruyorum kendime.
şarj cihazını ve kablolarını da yanınız-
da taşımanız ve bir priz bulmanız ge- Diğer seçeneklerdeki işaretler boş bırakı-
rekiyor. / Koreli tasarımcılar bu soruna lan yerlere getirilebilir.
yel değirmenlerinden esinlenen küçük
Cevap C
bir aygıtla çözüm bulmuşlar. / Febot
adı verilen aygıt, pervaneli bir tüp bi-
çiminde ve içine şarj edilecek kalem pil
konuyor. / Aygıt, vantuzu yardımıyla 11. Parçada verilen kelimelerin yapısal ince-
pencerenin dışına yapıştırıldığında, lemesi şu şekildedir:
içindeki pil, esen rüzgârın pervaneyi kullan - ıl - arak
döndürmesiyle birlikte şarj oluyor. kök y.e. y.e.

Cevap D yap - ıl - dık - ı


kök y.e. y.e. t amlanan
eki

barın - dır - ıyor


8. I. cümlede sözü edilen durumun yani kök y.e. kip
kurbağa bacağının yemek listelerinden eki
çıkarılmasının gerekçesi III. cümlede eko- aç - ıl - mış
sistemin bozulmasına yol açılması şeklin- kök y.e. kip
de verildiği için III. cümlenin I. cümleden eki
sonra gelmesi gerekir.
temiz - le - n - miş
kök y.e. y.e. kip
Cevap B
eki

Cevap E

9. “Önümüzdeki ay okulca Kaçkar dağla-


rına bir gezi düzenliyoruz” cümlesinde
12. Öncüldeki kelimede “keyif-i > keyfi”
“Kaçkar dağları” sözü coğrafi yer adı
şeklinde ünlü düşmesi görülmektedir.
olarak geçtiği için dağ sözcüğü büyük
Aynı ses olayı (C) seçeneğinde “oyun-a- >
harfle başlamalıdır. (Kaçkar Dağları’na)
oyna-” şeklinde verilmiştir.
Cevap D
Cevap C

28
13. Altı çizili kelimelerden “bunun” sözcüğü 16. Parçanın bütününde sözü edilen eserin
işaret zamiri, anlaşılmasının sabır istediği ve buna de-
ğeceği vurgulanırken IV. cümlede sözü
“nesne” sözcüğü isim,
edilen eserin bir üslüp özelliğine değinil-
“olarak” sözcüğü zarf-fiil, miş ve özel bir yargı oluşturulmuştur.
“bambaşka” sözcüğü niteleme sıfatıdır, Ayrıca parçadaki III. cümlede sözü edilen
“bir” kelimesi ise sayı değil belgisizlik an- romanın dilinin ağır ve sanatlı olduğu dile
lamındadır, yani belgisiz sıfattır. getirilmiş, V. cümlede ise bu ağırlığın kat-
lanılması gereken bir durum olduğundan
Cevap A söz edilmiştir.
IV. cümlede metnin “ben” anlatıcı etra-
14. A seçeneğinde “bize” sözcüğü dolaylı
fında oluşturulduğu söylenerek paragra-
tümleç,
fın anlam akışı bozulmuştur.
C seçeneğinde “yıllar geçtikten sonra”
ifadesi zaman anlamlı zarf tümleci, Cevap D
D seçeneğinde “durmadan” sözcüğü
durum anlamlı zarf tümleci,
17. Parçada geçen “İnsanların duymaktan
E seçeneğinde “iki arkadaşını” ifadesi de
kaçındıkları, söylemeye çekindikleri
belirtili nesnedir.
her şeyi ortaya çıkarmak, onların üze-
B seçeneğinde belirtisiz nesne kullanıl- rine korkusuzca gitmek...” sözünden
mamıştır. yazarın insanların duymak istemedikleri
gerçekleri dile getirmek için çabaladığı
Cevap B yargısına ulaşılabilir.

15. İlk cümlede “inceledi” sözcüğü yüklem- Cevap D


dir ve cümlede geçen “uyandığında,
kavrayamadan” sözcükleri fiilimsidir.
Dolayısıyla cümle birleşik yapılıdır.
18. Bu parçada sanatçıların bazı tavırlardan
“İlkokula giden öğrencilerin her sabah- olumsuz etkilendiğine değinilmemiştir.
ki olağan görüntüleriydi onu uyandı-
“Bir kişiyi sanata götüren eğilimi bil-
ran, hemen yakınlarda olmalıydı okul.”
miyorlar...” ifadesinde A seçeneğine,
cümlesi sıralı yapıdadır.
“... bunu söylemek, sanata saygısızlık
“Artık evindeydi.” cümlesi hem basit ya-
etmektir.” ifadesinden B seçeneğine,
pılı cümledir hem de yüklemi isim olduğu
için isim cümlesidir. “... illa ısmarlama yapıtlara çalışmasını
istiyorlar?” ifadesinde D seçeneğine ve
Son cümlede yüklem sonda olmadığı için
cümle devrik yapılıdır. “... çocukca bir eğlence olduğunu sanı-
yorlar.” ifadesinde E seçeneğine değinil-
Parçada herhangi bir ara sözlü cümle kul-
miştir.
lanılmamıştır.
Cevap C
Cevap D

29
19. Parçada “Rusya’da tümülüs mezarların- 21. Verilen parçanın V. cümlesine kadar Leyla
da ortaya çıkarılan bronz ve altından Erbil’in hikâyelerine ve bunların kahra-
süs eşyaları, eyerler, koşum takımları, manlarına genel bir bakış söz konusudur.
baltalar vs. büyük bir özgünlük içinde V. cümleden itibaren yazarın öykülerin-
işlenmiştir.” ifadesinden A, B ve E seçe- deki kahramanların kimler olduğu anla-
neklerine ulaşılabilir (“eyer” atın evcilleş- tılmıştır.
tirildiğinin göstergesidir)
Cevap D
“Kaynağı konusunda tartışmaların gü-
nümüzde hâlâ sürdüğü” ifadesinden de 22. Parçada geçen “Rothacker, ülkeler ara-
C seçeneğine ulaşılabilir. sı çekişmeler sonucu bir ülkenin rakip
Parçada bozkır sanatının kaynağı konu- medeniyet karşısında güçsüz duruma
sunda tartışmalar olduğundan söz edil- düştüğü ve çeşitli çareleri aradığı dö-
miştir. Dolayısıyla sanatın nasıl oluştuğu nemleri ‘kültürel kriz dönemleri’ adıy-
bilinmemektedir. la anar.” cümlesinde siyasi gelişmelerin
kültürel yapı üzerindeki etkilerinden söz
Cevap D edilmiştir.

Cevap A

23. “Masal anlatılır, sonra çocuk uyutulur.


Ninnilere benzer biçimde... Masal, bir
dil oysa, farklı bir dil...” yargısından A
seçeneğine,
“Toplumları, onların yaşamlarını, kül-
20. Parçanın bütününde dergilerde yazan
türlerini, bilimsel, düşünsel, sanatsal
yazarlar ile şairler arasında kıyaslama ya-
tüm birikimlerini ele veren çetele, bu
pılmıştır.
yöndeki bütün çıktıların dilsel göster-
Şairlerin söyleyişlerinin daha nitelikli ol- gesi de denebilir.” yargısından B seçe-
duğuna parçanın girişinde değinilmiştir. neğine,
“Süssüz, sade dilleri var.” cümlesiyle B “...bilinçaltının hamur gibi yoğrulduğu
seçeneğinde söylenene değinilmiştir. bir tekne, masal.” yargısından D seçene-
“Uzun uzun, yamrı yumru cümleler” ğine,
ifadesiyle nesir yazarların dil kurallarına “Çünkü dil, bir toplumun nabzı, yaşam
uymadıkları, “bilginlerin ağzından alın- göstergesi; bunu da en ilkelinden en
mış, neyin adı olduğu bilinmez kelime- gelişmişine toplumların masallarında
lerle okuyanı bunaltıyorlar.” cümlesiyle gözlemek olası.” yargısından E seçene-
düzyazı yazanların kullandığı sözcüklerin ğine ulaşılabilir.
anlamlarının bilinmediğine değinilmiştir.
Parçada, masallardaki dilin toplumların
Bu parçada nesir yazarların şiir yazmayı gelişmişlik düzeylerini gösterdiğine deği-
denediğine değinilmemiştir. nilmemiştir.

Cevap D Cevap C

30
24. Parçada geçen “Toplumları, onların 27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi bir
yaşamlarını, kültürlerini, bilimsel, dü- tablo oluşturulabilir:
şünsel, sanatsal tüm birikimlerini ele Cemil, Efe ve Hamit’in doktora yaptığı
veren çetele, bu yöndeki bütün çıktı- bilinse de bölümler bilinmediği için tab-
ların dilsel göstergesi de denebilir.” ifa- lonun dışına yerleştirilmiştir. Aynı şekilde
desinde sayıp dökmelere yer verilmiştir. Ankara Üniversitesinde okuyanlarla Gazi
Parçanın ilk cümlesinden anlaşıldığı üze- Üniversitesinde okuyan kişiler tablonun
re tartışmacı (eleştirel) bir üslup vardır. dışındadır.
“Bu yüzden değil mi zaten dünya top-
Üniver-
lumlarının kendilerini olduğu gibi ele Bölüm YL Doktora
site
verdiği bir panayır aynı zamanda dün-
ya masalları.” cümlesi devrik cümledir. Iletişim 1 -
Parçada öznel yargılar (ninnilere benzer, Felsefe 1 1
hücreler dinleniyor, bir panayır aynı za- AÜ Fatin
manda...) bulunmaktadır. Arkeo-
- 1
loji
Parçanın anlatımında ikilemelere yer ve-
rilmemiştir. Fizik 1 -

Cevap D Mate- Hamit


GÜ - 1
matik Gülben

25. Parçada geçen “Ancak İnternet bilgi- Jeoloji 1 1


lendirirken bilinçsizleştiriyor. Bilgiyi
Cemil
ve kültürü kapsüller hâlinde sunuyor.”
Efe
cümlelerinde insanların bilinçsizleşme- Hamit
sinden söz edilmiştir. Buradan da insan-
ların sorgulamadan her tür bilgiyi aldığı Parçada Berk ve Demir’in aynı bölümde
ifadesine ulaşılabilir. eğitim aldığı belirtildiğine ve hem yüksek
lisansı hem de doktorası bulunan sadece
Cevap B felsefe ya da jeoloji bölümleri olduğuna
göre Berk ve Demir felsefe ya da jeoloji
26. “İnternet bir taraftan ulusal sınırları bölümlerinden birinde eğitim almaktadır.
yıkmayı mümkün kılıyor.” cümlesinden
Her iki durumda Berk ya da Demir’den biri
A seçeneğine,
doktora öğrencisidir.
“Edebiyata etkileri de dolayısıyla iki
yönlü oluyor.” cümlesinden B seçeneği- Diğer bir öncülde de Cemil, Efe ve Hamit’in
doktora eğitimi aldığı belirtildiğine göre,
ne,
doktora öğrencileri Cemil, Efe, Hamit ve
“Bir taraftan fırsatlar, özgürlükler or- dördüncü kişi olarak Berk ya da Demir’dir.
tamı” ifadesinden C seçeneğine Bu durumda Fatin’in arkeoloji bölümünde
“İnternet iki gövdeli bir yaratık. Bir ta- eğitim alması mümkün değildir. Çünkü
raftan fırsatlar, özgürlükler ortamı, bir arkeoloji eğitimi alan kişi doktora eğitimi
taraftan sığlıklar, saçmalıklar ve kolay- yapmaktadır.
cılıklar diyarı.” cümlelerinden D seçene-
Cevap B
ğine ulaşılır.

Cevap E
31
28. Doktora öğrencilerinin kim oldukları (Ce- 30. Cemil, felsefe bölümünde eğitim alıyorsa
mil, Efe, Hamit, Berk ya da Demir) bilin- aşağıdaki gibi bir tablo çıkar. Tabloda I, II
diğine göre, Gülben’in fizik ya da jeoloji ve IV. öncüllerdeki ifadelere kesin ulaşılır.
alanında yüksek lisans eğitimi aldığı ke- Jeoloji bölümünde yüksek lisans yapanın
sinlikle doğrudur. kim olduğu belli değildir.

Cevap A Üniver-
Bölüm YL Doktora
site

İletişim 1 -

Felse-
1 Cemil
AÜ fe

Arkeo-
- Efe
loji

Fizik Gülben -

Mate-
- Hamit
GÜ matik

Berk/ Berk/
Jeoloji
29. Demir Demir

Üniver- Cevap D
Bölüm YL Doktora
site

İletişim Fatin -

Felse- Cemil /
Aytuğ
AÜ fe Efe

Arkeo- Efe /
-
loji Cemil

Fizik 1 -

Mate-
- Hamit
GÜ matik

Berk/ Berk /
Jeoloji
Demir Demir

Aytuğ, felsefe bölümünde eğitim alıyorsa


felsefe bölümünde eğitim alan ikinci kişi
Cemil ya da Efe’dir. Bu durumda Berk ve
Demir da Gazi Üniversitesindende eğitim
almaktadır. Bu durumda Cemil’in Gazi
Üniversitesinde alanında eğitim alması
mümkün değildir.

Cevap E

32
Çözüm 07

1. Cümlede geçen “yorumlarında fazla- 6.


sıyla tutumlu davranmış” ifadesi yaza-
I. cümlede “ilginç”,
rın fazla yorum yapmadığını, dolayısıyla
III. cümlede “hiç sönmeyen yıldızı”,
nesnelliğe ağırlık vermeye çalıştığını gös-
IV. cümlede “kıvanç duyuyor” ve
termektedir.
V. cümlede “düşünmeye çalışmıyor
kimseler” ifadeleri öznel anlatımdır, yani
Cevap C
söyleyenin yorumunu içermektedir.
II. cümlede herhangi bir kişisel ifadeye
yer verilmemiştir.
2. A, B, D ve E seçeneklerinde hoşgörüyle
Cevap B
ilgili sözlere yer verilirken C seçeneğinde
insanın temel ihtiyaçlarının sosyal ihti-
yaçlarından daha önemli olduğu vurgu-
lanmaktadır.

Cevap C 7. Numaralı cümlelerin anlamlı bir paragraf


oluşturacak sıralaması V - I - III - IV - II
şeklindedir:
Deville, gençliğinde yıllar boyunca
3. Cümlede geçen “daha fazla turist” ifa- Arap ülkelerinde kültür elçiliği yapmış
desi, bölgeye daha önce turistlerin geldi- ve işi gereği sürekli yolculuk etmek du-
ğini göstermektedir. rumunda kalmış. / Şimdilerde yazarlı-
ğının yanı sıra bir edebiyat dergisinin
Cevap E
yayın yönetmenliğini yapıyor. / Şu an,
derginin son sayısı için, görevdeyken
gezdiği Pekin ve İstanbul eksenli bir
4. Cümledeki boş yerlere düşüncenin akışı- içerik hazırlıyor. /Ayrıca bu son sayıda
na göre sırasıyla “kullanılabilen - geliş- Türk yazarlara yer veriyor. / Hem de
tirmeye - akıl ettiği” sözcükleri getiril- Fransa’da kitapları yayımlanmış, ta-
melidir. Burada Amerikalıların zor yoldan nınmış Türk yazarlar bunlar.
yaptığı işi Ruslar daha kolay bir yoldan
Cevap A
yaptıkları için “akıl etmek” ifadesi ön
plana çıkmaktadır.

Cevap B

8. I. cümle, giriş cümlesi olamayacağı (fay-


tonlara koşulmasına ise) için bu cümle
5. V. cümlede elin diğer bir organdan, ayak- yer değiştirmelidir. Bu durumda seçenek-
tan, üstünlüğü vurgulanmıştır. Organla- lerde A ve B’ye bakılmalıdır. III. cümle pa-
rın uyumuna yönelik bir bilgiye cümlede ragrafın başı için uygun olmadığına göre
yer verilmemiştir. en uygun değişiklik I ve II değişikliğidir.

Cevap E Cevap A

33
9. E seçeneğinde “anadil” sözcüğünün 12. D seçeneği sadece özne ve yüklemden
doğru yazımı “ana dil” şeklinde ayrıdır. oluşmuştur.

Cevap E Adanalıydı (Yüklem) → Adanalı olan kim?


Edebiyatımızdaki en başarılı yazarlardan
biri olan Yaşar Kemal (Özne)
Diğer cümlelerin ögelere ayrımı da şu şe-
kildedir:
A→ K
 aradeniz sahilinde bulunan
10. “O ( ) herhangi bir yaşam kesitini anla-
Akçakoca, / yerli ve yabancı birçok
tır tüm eserlerinde.” cümlesinde boş bı-
turistin beğenisini / hak ediyor.
rakılan yere, özneyi belirtmek için virgül
getirilmelidir. (Özne / B.li N. / Yüklem)

Özneden sonra virgülle ayrılmış başka B → E ve dönüş yolunda kaza geçiren


sözcükler gelseydi özneyi belirgin hâle sporcular, / çevre illerdeki hastane-
getirmek için noktalı virgül kullanılabilir- lerde / tedavi ediliyor.
di. (B seçeneğindeki gibi) (Özne / D.T. / Yüklem)

Cevap D  üzensiz beslenme, / kalp rahat-


C→ D
sızlıkları başta olmak üzere birçok
hastalığa / davetiye çıkarıyor.
(Özne / D.T. / Yüklem)
E→ B
 ildiklerimizin üzerine yenilerini
eklemedikçe / başarılı olamayız.
11. I. cümlede “gönderildi” yüklemiyle edil- (Z.T. / Yüklem)
gen çatı örneklenmiştir. (Gönderen kim?
→ bilinmiyor) Cevap D
II. cümlenin yüklemi “Yaşar Kemal’inkiy-
13. V numaralı “vermezler” sözcüğü “verir-
miş.” şeklinde isimlerden oluştuğu için
ler” geniş zaman çekimli fiilinin olumsuz
cümle, isim cümlesidir. Cümlede fiilimsi de
çekimidir. Dolayısıyla E seçeneğindeki
kullanıldığı için birleşik yapılıdır.
açıklama yanlıştır.
III. cümlenin yüklemi “-ıvermek” tezlik
Diğer seçeneklerdeki açıklamalar doğru-
birleşik fiilidir.
dur.
IV. cümlede yüklem dışında bir yargı olma-
dığı için basit yapılıdır. Cevap E

“Toplum bu kanı bozuk insanlardan


14. Parçanın bütününde evcilleştirilmiş kedi
temizlenmelidir.” cümlesinin yüklemi
ile insanın tarihsel dostluğundan söz
haber kipi değil, dilek kipiyle (gereklilik)
edilirken III numaralı cümlede bir insanla
çekimlenmiştir.
birlikte gömülü “yaban kedisi”nden söz
Cevap E edilmektedir.

Cevap C
34
15. I ve II. cümlede depremin büyük bir afet 18. “Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altın-
olduğu fakat tek afetin deprem olmadığı da tutulmasında da...” ifadesinden A
yönünde bir saptama yapılmıştır. III. cüm- seçeneğine,
leden itibaren insanların afetler karşısın- “Dünyada kalp hastalıklarının en az gö-
daki tutumları anlatılmaya başlanmıştır. rüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun
olarak tüketildiği...” ifadesinden B seçe-
Cevap B
neğine,
“zeytinyağının, sindirim sisteminin
düzenlenmesini sağlarken” ifadesin-
16. Parçada “…burjuva-kapitalist düzeni
den C seçeneğine,
sert bir dille eleştirmiş. Aynı zaman-
da, toplumsal baskıyı ve insanın insan “en önemli etkisi, kandaki ‘kötü koles-
tarafından aşağılanmasını ortadan terol’ miktarını düşürmesi” ifadesinden
kaldıracak her türlü somut olanağı da E seçeneğine ulaşılabilir.
geri çevirmiştir.” ifadesinden Dostoyev- Dokuların yenilenmesine yönelik bir ifa-
ski’nin çelişkili bir tutum sergilediği anla- deye parçada yer verilmemiştir.
şılmaktadır. Dostoyevski hem kapitalizme
karşı çıkmış hem de onu engelleyecek çö- Cevap D
zümlere yanaşmamıştır.

Cevap C

17. Parçada geçen “Nedeni ise bir bilinç,


belki de farkındalık meselesi.” ifadesin-
den A seçeneğine,
“Klasikler genelde okur kitaplıkların-
da okunmak üzere bekleyen kitaplar-
dır.” ifadesinden C seçeneğine, 19. Parçanın yazarı, şiirin sadece içeriğiyle ya
da sadece biçemiyle (üslubuyla) değer-
“Ancak her ne hikmetse -gündeliğin
lendirilemeyeceğini, içerik ve biçemin
hayhuyu mu dersiniz ya da güncel
bütünleşmiş olması gerektiğini belirtmiş-
kitapların daha cazip gelmesi mi- bir
tir.
türlü sıra gelmez onlara” ifadesinden D
seçeneğine, Ayrıca, “şiirin insanların hayatlarına
girmesi” benzetmesiyle de şiirin özüm-
“Daha çok güncelle bir bağlantısı ya-
senmiş olması gerektiğini vurgulamak-
kalandığında uzanır eller o klasiğe.”
tadır.
ifadesinden yine D ve E seçeneklerine
ulaşılabilir. C seçeneğinde verildiği gibi sözcüklerin
ustaca kullanımı, iyi şiir için yeterli değil-
Klasiklerin içeriğine yönelik bir bilgiye
dir. Parçanın son cümlesinde bu durum,
parçada yer verilmemiştir.
dile getirilmiştir.
Cevap B
Cevap C
35
20. Parçadaki gibi görüşlere sahip olan ya- 24. “Prosopagnosia hakkındaki bilgimiz
zarın şiirle ilgili kurabileceği en kapsamlı özellikle son yıllarda artıyor fakat, ra-
yargı: “Şiir, biçemiyle içeriği özdeşleş- hatsızlık tıp literatüründe yarım asır-
miş, okuyanın diline yerleşen parça- dan beri biliniyor.” ifadesinden A seçe-
lanmaz sözler bütünüdür.” neğine,

Cevap D “Dış dünyamızı yüzümüzle algılar di-


ğer insanlarla onun sayesinde sosyal
21. “Kendilerinden çıkamazlar, başların- ilişkiler kurarız.” ifadesinden C seçe-
dan geçmemiş şeyleri yaşanmış saya- neğine,
maz, kendilerini başkalarının yerine
“...beyninde meydana gelen zedelen-
koyamazlar.” ve “Yeknesak yaşayışları
me sonucu…” ifadesinden D seçeneğine
vardır, ömürlerine binbir çeşit insanın
yaşayışını sıkıştıramazlar, insanlığın ve “Hastalığın en iyi bilinen formu yüz
karşısında anlayışsızlıkları vardır her körlüğü olmakla birlikte değişik türle-
zaman.” ifadelerinden A, B, C ve E seçe- ri de vardır.” ifadesinden E seçeneğine
neklerine ulaşılabilir. ulaşılabilir.
Bu parçada roman okumayı sevmeyenle-
Cevap B
rin yalnız kalmayı tercih ettiklerine deği-
nilmemiştir.

Cevap D 25. Parçada, Osmanlıda şehirlerde yoğun


hissedilen bir sanat anlayışının en ücra
22. Parçada anlatılmak istenen “Yeknesak köylere ulaşıncaya kadar etkisinden pek
yaşayışları vardır.” ifadesinde özetlen- bir şey kaybetmediği anlatılmaktadır. B
miştir. Burada “Roman okumak farklı seçeneğinde bunun tersi ifade edildiği
hayat tecrübeleri sağlayarak insanı için bu anlam çıkarılamaz.
sıradan bakıştan kurtarır.” mesajı veril-
mektedir. Cevap B

Cevap A

23. Parçada “yüz, tanıma, yüz körlüğü, 26. Parçada Osmanlının sanat anlayışının
hasta…” kelimeleri yinelenmiş; “daha iyi günümüzdekinden (merkezden taşraya
anlıyoruz, …yaşımız yüzümüzde işlen- doğru yayılma açısından) farklı bir özel-
miştir, pencere aralayınca” ifadelerinde lik gösterdiği belirtilmiştir. Dolayısıyla D
anlatıcının yorumuna yer verilmiştir. seçeneğindeki soruya “evet” yanıtı ve-
rilmiştir.
“Ancak aramızda her yüz kişiden bir
veya iki kişinin…” ifadesinde sayısal veri Cevap D
kullanılmış ve “daha iyi anlıyoruz, özel-
likle son yıllarda artmakta, en iyi bili-
nen formu” ifadelerinde karşılaştırmalar 27. Parçanın girişinde “fikirler sürekli de-
yapılmıştır. ğişmiş” ifadesinden B seçeneğindeki
Parçada herhangi bir tanık gösterme yargıya ulaşılabilir.
(alıntı yapma) söz konusu değildir.
Cevap B
Cevap B

36
28. Verilen bilgileri adım adım yerleştirelim: 29. Bu bilgilere göre Ufuk ve Vedat’ın ödevle-
ri kesinlikle farklı konulardadır.
Öncelikle soruda kesin olanlar yerleştirilir,
buna göre Reyhan’ın yerlerinden biri ve
Cevap B
Vedat’ın yeri kesindir.

K (2) L (3) M (4)


Reyhan Vedat
Ufuk’un bir ödevi varsa ve hem K hem M
konusunda ödevleri bulunan iki öğrenci
bulunuyorsa buradan Reyhan’ın K ko-
nusunda ödevi olmadığına, M’de ödevi
bulunabileceğine; Ufuk’un bir ödevi ol- 30. Pelin’in ödevlerinden birinin M olduğu
duğuna göre bu ödevin ancak L olabile- zaten kesindir. Selim’in L konusunda
ceğine ulaşılır. ödev hazırlaması durumunda Tarık M
konusunda ödev hazırlayabilecektir. Bu
Bu durumda Pelin’in iki ödevi bulundu-
bilgilere göre M konusunda ödev hazır-
ğuna göre, hem K’de hem M’de ödevi bu-
layabilecekler Tarık ve Pelin’dir. Ufuk’un
lunan iki kişiden birinin Pelin olduğuna
ödevi zaten L konusundadır.
kesinlikle ulaşılabilir.
Cevap D
K (2) L (3) M (4)
Pelin Reyhan Vedat
Ufuk Reyhan
Pelin
Son olarak hem K hem de M konusunda
ödevi bulunan ikinci kişinin bulunması
gerekir; bu kişi de ya Selim ya da Tarık’tır.
Selim K konusunda ödev hazırlarsa Tarık L
konusunda ya da tam tersi olarak Tarık K
konusunda ödev hazırlarsa Selim L konu-
sunda ödev hazırlar.

K (2) L (3) M (4)


Pelin Reyhan Vedat
Ufuk Reyhan
(Selim ya Pelin
da Tarık)
(Selim ya (Selim ya
da Tarık) da Tarık)
Bu tabloya göre Reyhan’ın ödevlerinden
birinin K konusunda olması mümkün de-
ğildir.

Cevap D
37
Çözüm 08

1. Ayna karşında roman kahramanlarının 5. Verilen sözlerden anlamlı ve kurallı bir


görülmesi elbette gerçek değil, mecazlı cümle oluşturmak için önce yüklemi
bir ifadedir. Aynada gerçek karakterler içinde bulunduran sözler, sonra da di-
görülebiliyorsa bu, o karakterlerin ger- ğer sözlerin birbiriyle ve yüklemle olan
çekçi olduğunu göstermektedir. ilişkisi belirlenmelidir. Buna göre I. öncü-
lün yüklemin bulunduğu öncül olduğu
Cevap D
anlaşılır. Ayrıca tamlama oluşturan IV ve
2. Öncüldeki cümlede usta yazar olmanın II. öncüller art arda gelmelidir. Bu açık-
koşulu olarak, kişinin kendi hayal dün- lama doğrultusunda oluşabilecek an-
yasını yansıtması anlatılmıştır. Bu açık- lamlı ve kurallı sıralama şöyle olmalıdır:
lamaya göre seçeneklere baktığımızda; IV – II – III – V – I
B seçeneğindeki “kendi hayal dünyasını
Cevap C
eserlerinde başarıyla aktarmasından…”
sözlerinin öncüldeki cümleye en yakın
anlamlı cümle olduğunu görürüz.

Cevap B

3. I.deki atasözü; bir kimsenin sıkıntısına


çare bulacak olan kimse, içinden acı du-
6. III. cümlede yer alan “Bu çalışmalarda” ifa-
yarak değil, zevk ve eğlencesinden geri
desi IV. cümlede sözü edilen çalışmalara
kalmayarak bu işi yapar,
gönderme yaptığı için III. cümlenin IV.
II.deki atasözü; bir konuda çok ileride bu- cümlenin arkasına gelmesi gerekir. III ve
lunan kimse, o konunun en ulaşılmazı sa- IV. cümleler yer değiştirirse parçanın an-
yılmaz, mutlaka iyinin de iyisi vardır, lam bütünlüğü sağlanır.
III.deki atasözü; ağırbaşlı kimse ufak tefek
Cevap D
olaylar karşısında soğukkanlılığını yitir-
mez,
IV.deki atasözü; insanlar çeşitli durum-
larda istemeseler de birbirlerinden etki-
lenirler,
V.deki atasözü; bir kimsenin acı ve sıkıntı-
sı başkasına dert gibi görünmez, anlam-
7. Öncülde verilen cümlede Real Madrid
larına gelmektedir. Bu bilgiler ışığında I ve
takımının 16 maçtır La Liga’da kaybetme-
V. atasözleri anlamca birbirine yakındır.
diğinden ve bir maç daha oynadığından
Cevap B bahsedilmiştir. Futbolda kaybetmemek,
hep kazanmak anlamına gelmez. Bera-
4. “The Godfather” serisinin en çok izlenen bere kalan takımlar da kaybetmemiş sa-
filmler listesinde üst sıralarda yer alması, yılmaktadır. Bu bilgiler ışığında öncüldeki
filmin pek çok izleyici tarafından beğenil- cümleden çıkarılabilecek kesin yargı E
diğini göstermektedir. seçeneğinde verilmiştir.

Cevap E Cevap E
38
8. I. cümlede Çatalhöyük’le ilgili bilgi veril- 11. Birinci ayraca tamamlanmamış bir cümle-
diğinden A, nin sonunda yer aldığı için üç nokta (…),
II. cümlede bölgenin coğrafi (jeopolitik) ikinci ayraca yargısı tamamlanmış bir
konumundan bahsedildiğinden B, cümlenin sonunda yer aldığı için nokta (.),
üçüncü ayraca özneyi belirtmek için vir-
IV. cümlede “Dünyanın en eski yerleşim- gül (,),
lerinden…” ifadesinde geçen “en” karşı-
dördüncü ayraca ünlem ifadesinin henüz
laştırma zarfı kullanıldığından D,
bitmediğini göstermek için virgül (,) ve
V. cümlede mevcut bir durum hakkında beşinci ayraca ise telaş anlamı içeren bir
tespitte bulunulduğundan E seçeneği cümlenin sonuna koyulması gereken ün-
doğrudur. lem işareti (!) getirilmelidir.
Ancak C seçeneğinde verilen bilgiler bir Cevap E
olasılık değil, tahmin anlamı içermekte- 12. Dizelerdeki “hiçbir” sözcüğü bir ismi nite-
dir. leyen sözcük olduğundan sıfat, “şey” söz-
cüğü bir kavram adı olarak kullanıldığın-
Cevap C
dan isim, “kapkaranlık” sözcüğü bir ismi
niteleyen sözcük olduğundan sıfat, “gibi”
sözcüğü ise cümleye benzerlik anlamı
kattığından ve tek başına anlamı olmadı-
9. Parçadaki “yapıt-ın” sözcüğünde ünsüz ğından edattır.
yumuşamasına aykırılık, Cevap A
“keşif-edilmesinin > keşfedilmesinin” sö- 13. Bir isim tamlamasının, sıfat-fiil eklerin-
zünde ünlü düşmesi, den birini almış ve sıfat görevindeki bir
sözcükle nitelenmesi ile oluşan tamlama
“art-ından > ardından” sözcüğünde ünsüz
grubuna sıfat-fiil grubu denir.
yumuşaması,
Verilen cümleler dikkatle incelendiğinde
“et - gi - leyen > etkileyen” sözcüğünde A seçeneğinde “dağ yamaçları” isim tam-
ünsüz benzeşmesi (sertleşmesi) görül- laması “kaplanmış” sıfat-fiiliyle,
mektedir. B seçeneğinde “trafik kazaları” isim tamla-
Ancak parçada ünsüz türemesine uğra- ması “hiç beklenmedik” sıfat-fiiliyle,
mış bir sözcük bulunmamaktadır. C seçeneğinde “köy havası” isim tamla-
ması “kokan” sıfat-fiiliyle,
Cevap A D seçeneğinde “ekmek parası” isim tam-
laması “yetecek” sıfat-fiiliyle nitelenerek
sıfat-fiil grubu oluşturmuştur.
Ancak E seçeneğinde “mis kokulu bahçe-
miz” tamlaması bir sıfat tamlamasıdır. Bu
10. III numaralı cümlede geçen “Ortado-
nedenle bu cümlede sıfat-fiil grubu bu-
ğu’da” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Söz-
lunmamaktadır.
cüğün doğru yazımı “Orta Doğu’da” şek-
“Çiçeklerle bezenmiş mis kokulu bahçe-
linde olmalıdır.
mizde dolaşmak” ifadesi isim-fiil grubu-
Cevap C dur.
Cevap E
39
14. I. cümlede “uyanır uyanmaz” sözcükleri 16. Öncüldeki parça dikkatle okunduğunda
zarf-fiil eki aldığından A, I, II, III ve V. cümlelerde genel olarak Ayşe
Kulin’in edebî kişiliğinden bahsedildiği
II. cümle noktalama işaretiyle sıralanan iki
anlaşılmaktadır. IV. cümlede ise Ayşe Ku-
ayrı cümlenin birleşiminden oluştuğun-
lin’in yaşamından söz edilmiştir. Bu bilgi-
dan B,
ler ışığında verilen parçada düşüncenin
III. cümle bağlaçla birleştirilmiş iki cümle- akışını bozan cümle IV. cümledir.
den oluştuğu için C,
Cevap D
V. cümlede ise “karın görüntüsü” belirtili
isim tamlamasının arasına “bembeyaz”
17. Öncüldeki parçada “İngilizce sokak jar-
niteleme sıfatı girdiğinden E seçenekleri
gonuna özentisi her geçen gün artıyor”
doğrudur.
sözleriyle A’ya,
IV. cümlede bağlaç kullanılmamıştır.
“Alt yazılı filmlerde kullanılan argo söz-
“Sonra” sözcüğü zarf görevindedir.
cükler … esir alıyor.” sözleriyle C’ye,
Cevap D “İnternet üzerinden oynanan oyunlar
gençlerimizi dilimizden uzaklaştırmaya...”
sözleriyle D’ye,
15. Nesne - yüklem ilişkisi fiillerin çatı özellik- “ilgililerin bu konuya en kısa sürede çö-
lerinin sorulduğu soru kalıplarıdır. Buna züm bulması gerektiğini” sözleriyle E’ye
göre yüklemlerin nesne alıp alamaması değinilmiştir.
bakımından incelenmesi gerekir.
Ancak İngilizcenin kötü etkilerinden daha
A seçeneğinin yüklemi (dur - dur - ul - du)
çok genç yaştakilerin etkilendiğinden söz
B seçeneğinin yüklemi (dertlen - dir - i - yor) edilmemiştir.
C seçeneğinin yüklemi (bit - ir - e - me -
di - m) Cevap B
D seçeneğinin yüklemi (biçimlen - dir - il
- i - yor)
18. Parçanın genelinde atasözlerinin olu-
şumundan ve günümüze kadar nasıl
şeklinde oldurgan çatılı fiillerden oluş-
ulaştığından söz edilmiştir. Atasözlerinin
maktadır.
Türk diline ve kültürüne katkılarına vurgu
E seçeneğinde ise yüklem “çiz-dir-dik”
yapılmıştır. Buradan hareketle C seçene-
şeklinde oluşturulmuştur. “Çiz-” eylemi-
ğinde verilen yargı, parçanın ana düşün-
nin geçişlilik derecesi artırıldığı için bu
cesini oluşturmaktadır.
eylem ettirgen çatılıdır.
Fiilin nesne alıp almadığı şu şekilde kont- Cevap C
rol edilebilir:
– onu çizmek (uygun) 19. Parçadaki “masalımsı bir roman’’ ifadesin-
– onu durmak (uygun değil) den B seçeneğine,

– onu dertlenmek (uygun değil) “ayrıntının meraklandıran, coşturan tasvi-


– onu biçimlenmek (uygun değil) ri’’ ifadesinden C seçeneğine,
– onu bitmek (uygun değil) “toplumsal, siyasi tartışmalarda’’ ifadesin-
den D seçeneğine,
Cevap E
40
“betimlemelerin güzelliği” ifadesinden E 23. Parçanın genelinde mimiklerin insan-
seçeneğine ulaşılabilir. ların genel durumları hakkında bilgi
verebileceğinden ve insanların duygula-
Parçada eserin özgün bir anlatımının ol-
rını mimikler yoluyla belli ettiklerinden
duğuna değinilmemiştir.
bahsedilmektedir. Duyguların mimikler
Cevap A nedeniyle gizlenmediğine vurgu yapıl-
mıştır. Bu nedenle parçanın sonuna C se-
20. Öncüldeki parçada “Kar taneleri düşüyor- çeneğindeki ifade getirilmelidir.
du şehrin üzerine” sözleriyle A’ya,
Cevap C
parçanın genelinde bir devinim (hareket-
lilik) söz konusu olduğundan B’ye,
“yoksul bir kent, yırtılmış pantolon” gibi 24. Parçada, sözü edilen bölgenin doğal
sözlerde geçen betimleyici sözcüklerle özellikleri nedeniyle sosyal-kültürel ve
D’ye, ticari alanda toplumlar arasında etkileşim
kurmaya imkân verdiğine ve toplumların
“dost olmak … her bir kar tanesiyle…” sosyal-kültürel alanda gelişmelerine katkı
sözleriyle E’ye ulaşılabilir. sağladığına değinildiğinden B seçene-
Ancak bir ögenin açıklayıcısı olan veya ğindeki yargıya ulaşılabilir.
cümlede bir görev teşkil etmeyen ara
sözlere yer verilmemiştir. Cevap B

Cevap C
25. I. cümlede geçen “muhteşem doğa ve
21. Öncüldeki parça anlam bütünlüğü dik- tarihin”,
kate alınarak okunduğunda bir öykü ya- III. cümlede “göz alıcı kiliseler”,
zarının, yazılarını nasıl oluşturduğundan,
IV. cümlede “İpek Yolu’nun en önemli kav-
yazma amacının ne olduğundan ve yazarı
şaklarından biridir” ve
güdüleyen etkenlerden söz edilmektedir.
Bu bilgilerin cevap olacağı en doğru ve V. cümlede geçen “tüm dünya tarihi açı-
kapsamlı soru ise E seçeneğinde veril- sından önemli olduğu da su götürmez bir
miştir. gerçektir” ifadelerinde yoruma yer veril-
miştir. Ancak II. cümlede yorum (öznellik)
Cevap E söz konusu değildir.

22. Verilen parça anlam bütünlüğü göze- Cevap B


tilerek dikkatle okunduğunda ve soru
cümlesinde yerleştirilmesi istenen cüm-
le incelendiğinde, soru kökünde verilen 26. Parçadaki “tekrarlanabilir olmamaları ne-
cümlenin IV. cümleden sonra getirilmesi deniyle” ifadesinden II. öncüle,
uygundur. “…birileri girsin diye.” şeklinde “farklı bilimsel ve etnik topluluklar arasın-
bitirilen cümleyi destekleyen yargı “Girsin da çatışmalara neden olmuştur.” ifadesin-
de anlasın…” şeklinde başlayan cümledir. den III. öncüle ulaşılabilir.

Cevap D Cevap D

41
27. III. cümlede verilen “… eleştirilen teleki- Elazığ’da gıda şirketine ait anket doldu-
nezi deneyleri, bazı konularda yanılsa- rulmadığı için Berk, Elazığ’da oturuyor
malara neden olmuştur.” yargısının ortaya olamaz.
çıkış nedeni IV. cümledeki “Bu yanılsa-
malar deneyi yürütenlerin telekineziye Cevap E
duyduğu inançla doğrudan orantılıdır.”
sözleriyle açıklanmıştır.

Cevap C

29. Bu bilgilere göre Fatih, İzmir’de oturduğu


için kesinlikle aylık bir anket doldurmuş-
28. Öncüllerde kesin olarak verilenler tabloya tur.
yerleştirildiğinde tablo şu şekilde olacak-
tır: Cevap D

Temizlik Gıda
Ankara + + (aylık /
yıllık)
(Ceyda /
Efe)
Bolu + (aylık) 30. Soru kökündeki “Demir’in yıllık bir anket
doldurduğu biliniyorsa” ifadesinden aşa-
İzmir + (aylık) ğıdaki tablo oluşturulur.
(Fatih)
Elazığ + (yıllık) Temizlik Gıda

Rize + (aylık) Ankara + + (aylık /


yıllık)
(Berk) (Ceyda /
Efe)
Öncüllerde “Aynı şehirde bulunan Cey- Bolu + (aylık)
da yıllık, Efe ise aylık bir anket doldur-
muştur.” ifadesinden Ceyda ve Efe’nin (Aylin/
Ankara’da yaşadığına ulaşılabilir. Çünkü Berk)
Ankara hariç her şehirde yalnız bir anket İzmir + (aylık)
uygulanmıştır. (Fatih)
Daha sonra “Toplam 4 kişi aylık anket dol- Elazığ + (yıllık)
durmuştur.” ifadesinden şu çıkarılabilir: (Demir)
Rize, İzmir ve Bolu’da yaşayanlar aylık bir Rize + (aylık)
anket doldurmuştur.
(Aylin/
Berk’in gıda şirketine ait anket doldur- Berk)
duğu bilinse de hangi şehirde oturduğu
Bu bilgilere göre Aylin her durumda aylık
bilinmemektedir. Bu yüzden tablonun
bir anket doldurmuştur.
kenarında gıda şirketi anketi doldurduğu
unutulmasın diye gösterilmiştir. Cevap E
42
Çözüm 09

1. Parçada sözü edilen kişi, antolojinin seç- 5. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
melerini yaparken her şaire aynı mesa- turacak biçimde sıralanışı IV – II – I – V –
fede duramadığını, kendi beğenilerini III şeklinde olmalıdır. Bu durumda baştan
dikkate aldığını açıkça dile getirmiştir. ikinci cümle, II numaralı cümle olur.
Buradan kişinin öznel bir tutum içerisin-
de olduğu anlaşılmaktadır. Cevap B

Cevap C 6. Türkiye’nin 3. büyük camisi ve İstan-


bul’daki en büyük cami Süleymaniye Ca-
misi olduğuna göre, Türkiye’nin en büyük
camisinin İstanbul’da olmadığı sonucuna
2. Parçada anlatılan ülkelerin aydınlatma
kesin olarak ulaşılabilir.
teknolojileri üzerinde çalıştığı ve bunun
nedenininse aydınlatmaya ayrılan bütçe-
Cevap D
nin yüksek olması olduğudur. Bu nedenle
ilk boşluğa “çalışmayı” ve ikinci boşluğa 7. Çıkarım “Belli önermelerin kabul edilen
“harcamaların” ifadelerinin gelmesi en veya gerçek olan doğruluklarından, yan-
uygundur. lışlıklarından, başka önermelerin kabul
edilen veya gerçek olan doğruluklarını,
Cevap D
yanlışlıklarını çıkarma” anlamına gelmek-
tedir. (Kaynak TDK Güncel Türkçe sözlük)
II. cümlede bahsedilen Risaletü’n-Nushiy-
3. I. cümlede çok hücreli hayvanlardaki sin-
ye adlı eserin sonunda geçen ifadeden
dirim sisteminin genel tanımı yapılmış, III.
yola çıkılarak Yunus Emre’nin yaşadığı
cümlede hayvanların sindirim sistemi; II,
dönemle ilgili bir sonuca ulaşılmaya ça-
IV ve V. cümlelerde ise insan sindirim sis-
lışılmıştır.
temi açıklanmıştır. Buna göre cümlelerin
anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için II Cevap B
ve III. cümlelerin yer değiştirmesi gerekir.
8. C seçeneğinde geçen “yapıt” sözcüğü
Cevap B
fiilden türemiş bir sözcüktür (yap-) ve “t”
ünsüzü kendisinden sonra gelen ünlü
harf nedeniyle yumuşamaya uğraması
4. Verilen sözlerin anlamlı ve kuralı bir cüm-
gerekirken bu kurala uymayarak yumuşa-
le oluşturacak biçimde sıralanışı V – III – II
mamıştır. (yap-ı-t-ı)
– I – IV şeklinde olmalıdır.
Orta Asya’daki Çin egemenliğinden Cevap C
kurtulmak ve özgür / bir şekilde ha-
yatlarını devam ettirebilmek ümidiyle 9. B seçeneğinde geçen “önyargılarımızdan”
/ MS 350’li yıllarda batıya hareket eden sözünün yazımı yanlıştır. Sözcüğün doğ-
/ Hun grubu, Volga-Don nehirleri ara- ru yazımı “ön yargılarımızdan” şeklinde
sında yaşayan / Hunların daha batıya olmalıdır. Diğer seçeneklerdeki altı çizili
göçmelerine neden oldu. sözcüklerin yazımı doğrudur.

Cevap A Cevap B

43
10. Birinci boşluğa eş görevli ögeleri ayırmak 13. Parçada geçen II numaralı sözcük “gel-“ fi-
için virgül (,) , iline getirilmiş “an-en” sıfat-fiil eki almıştır.
ikinci boşluğa tamamlanmamış bir yargı III numaralı sözcükte geçen “-ım-im”, aitlik
olduğu için üç nokta (…), bildiren iyelik ekidir.
IV. sözcük “kitap-evi” sözcüklerinden olu-
üçüncü boşluğa tamamlanmış bir yargı
şan birleşik isimdir.
olduğu için nokta (.),
V. sözcükte “oku-y-ucu” şeklinde yardımcı
dördüncü boşluğa ise kendisinden sonra ses görülmektedir.
açıklaması yapılan bir ifadeye yer verildiği
Ancak I numaralı sözcük zarf-fiil değildir.
için iki nokta (:) getirilmelidir.
Çünkü fiilimsiler iş ve hareket anlamı taşı-
Cevap E yan yani fiil soylu sözcüklerdir. “Boyunca”
sözcüğünde ise fiil anlamı yoktur.

11. Fiilleri, fiilimsileri soru yoluyla buldurma- Cevap A


ya yarayan sözcüklere soru zarfı denir. D
seçeneğinde geçen “Nasıl bulabilirim?” 14. Yüklemi isim veya fiilimsilerden oluşan
ifadesinde fiile soru sorulmuş ve cevap cümlelerde çatı özelliği aranmaz. E se-
olarak bir zarf aranmıştır. (Örn: Nasıl ula- çeneğinin yüklemi “okuldur” şeklinde bir
şabilirim? Çalışarak ulaşabilirsin.) isimdir. Dolayısıyla E seçeneğindeki cüm-
lede çatı özelliği aranmaz.
A ve B seçeneğinde soru anlamı zamirle,
C seçeneğinde “mi” soru edatıyla, E seçe- Cevap E
neğinde soru sıfatıyla sağlanmıştır.

Cevap D
15. Parçanın I, II, IV ve V. cümlelerinde bakıcı
annelerle ilgili genel bilgiler verilirken III.
cümlede korunmaya muhtaç çocuklar-
dan bahsedilmiş ve parçanın anlam bü-
12. I. cümle, tek bir yüklemi olan (basit), yük-
tünlüğü bozulmuştur.
lemi sonda olmayan (devrik) ve yüklemi
çekimli fiil olan bir fiil cümlesidir.
Cevap C
II. cümle, içinde fiilimsiler bulunan (açma-
ya, başlayan) ve yüklemi fiil olan girişik
16. Parçada geçen; “Yazarın sanatlı anlatım
kaygısı yoktur.” ifadesinde I. öncüle,
birleşik bir fiil cümlesidir.
“Toplumu; bilimsel, siyasal, sanatsal ya da
IV. cümle hiçbir ögesi ortak olmayan iki
sosyal bir konuyla ilgili düşündürmeyi”
ayrı cümleden oluşan bağımsız sıralı bir
ifadesinde III. öncüle,
cümledir.
“Genellikle gazetelerden tanıdığımız yazı
V. cümle içinde fiilimsiler bulunan (yetiş- türleridir.” ifadesinde IV. öncüle değinil-
meye, çalışan), yüklemi sonda olmayan miştir.
(devrik) ve fiil olan birleşik bir fiil cümle- Parçada düşünce yazılarının gerçekler-
sidir. den yola çıkılarak yazıldığına dair bir bil-
Ancak III. cümle biçimce olumlu, anlamca giye yer verilmemiştir.
olumsuz bir cümledir.
Cevap B
Cevap C

44
17. “... Kurtuluş Savaşı devrelerini Sakarya 19. Öncülde verilen parçada geçen “Bilinen
Savaşı sonrasına kadar vermeye çalışır.” ilk okuryazar toplulukların yaşadığı böl-
ifadesinden A, gede…” ifadesinden A,
“Türk edebiyatında aydın-halk arasındaki “Tarih boyunca birçok medeniyetin beşi-
uçurumu açık ve kaygıdan uzak şekilde ği olan bölge…” ifadesinden B,
ele alan...” ifadesinden B,
“her tür bitkiye uygun verimli tarım arazi-
“... 4 - 4,5 aylık bir “kabusun” gözlemlerin- leri…” ifadesinden C,
den ortaya çıkarır.” ifadesinden C,
“belirli bir idari bölge olarak nitelendiril-
“... okuyucunun daha iyi anlamasını ve memiştir.” ifadesinden D seçeneğine ula-
Ahmet Celal’in çaresizliğini anlatmak şılabilir.
ister.” ifadesinden D seçenekleri Yakup
Ancak parçada Mezopotamya’nın birçok
Kadri’nin Yaban romanını yazma amaçları
kez saldırıya uğradığına dair bir bilgiye
arasında gösterilebilir.
yer verilmemiştir.
Ancak parçada yazarın okuyucuyu yön-
lendirme çabası içinde olduğuna dair bir Cevap E
bilgiye yer verilmemiştir.

Cevap E

20. Öncülde verilen parçada yazarın çocuk-


luğuyla şimdiki çocukluk arasındaki fark
anlatılmıştır. IV cümlede yazar her şeyi
oyun malzemesine çevirebildiklerini söy-
lemiş ve “çünkü” sözcüğüyle bunu başka
bir duruma (soru kökündeki cümleye)
gerekçe olarak dile getirmiştir.

Cevap B

18. Öncülde verilen parçada yazarın eser-


lerini oluştururken nesnel durumlardan
yararlandığı ancak ne olursa olsun eserle-
rinde kendi yorumunun ön planda oldu- 21. Öncülde verilen parçanın genelinde Evli-
ğu anlatılmaktadır. Yazar eserlerini özgün ya Çelebi’nin edebî kişiliğinden ve Seya-
bir biçimde oluştururken nesnel veriler- hatname’nin öneminden bahsedilmiştir.
den yararlanmıştır. Bu nedenle verilen Bu nedenle parçanın konusu da en doğru
parçada anlatılmak isteneni en iyi özetle- biçimde D seçeneğinde verilmiştir.
yen durum B seçeneğinde verilmiştir.
Cevap D
Cevap B
45
22. Öncülde verilen parçanın II. cümlesinde 25. Öncülde verilen parçanın ilk üç cümlesin-
geçen “benzer eserlerde olduğu gibi…” de İkinci Dünya Savaşı’nın genel özellik-
ifadesinde, lerinden ve savaşa katılan devletlerden
bahsedilmiş, IV. cümleden itibaren sa-
III. cümlede geçen “birçok seyahatname-
vaşın başlaması ve gelişen olaylarla ilgili
deki gibi sadece belli bir çalışma alanını
bilgi verilmiştir. Dolayısıyla yeni paragraf
değil, insanla ilgili olan her şeyi kapsar.”
IV. cümle ile başlamalıdır.
ifadesinde,
IV. cümlede geçen “birçok seyyahta ol- Cevap D
duğu gibi gezdiği yerlerde gördüklerini,
duyduklarını yalnız aktarmakla kalmamış,
onlara kendi yorumlarını, düşüncelerini
de katarak” ifadesinde karşılaştırmaya
başvurulmuştur.
Parçanın I ve V. cümlelerinde herhangi bir
karşılaştırma söz konusu değildir.

Cevap C

23. Öncülde verilen parçanın ilk dört cümle-


sinde Seyahatname’nin ele aldığı konu-
lardan (içerik) bahsedilirken son cümlede 26. Parçada geçen “... yüzeyi iyice parlatılmış
Evliya Çelebi’nin üslubundan söz edilmiş- düz metal levhalardan yapılan aynalar...”
tir. ifadesinden A,

Cevap E “Ancak Fransızlar ... Murano Adası’ndan


kaçırdıkları cam ustaları sayesinde ayna
yapımının bir sır olmaktan çıkmasını ve
diğer medeniyetlere yayılmasını sağla-
24. Öncülde verilen parçada geçen, mışlardır” ifadesinden C,
“…1939’dan 1945’e kadar süren küresel “Kolaylıkla şekil verilip cilalanabilmeleri
bir askerî çatışmadır.” ifadesinden B ve E, ve dayanıklı olmaları nedeniyle metal-
parçanın geneli bilgi verme amaçlı oldu- ler...” ifadesinden D,
ğundan C, “Bu gizemli buluşun tek sahibi ve kulla-
“20. yüzyılda dünya çapında yapılan en nıcısı olmak istiyorlardı.” ifadesinden E
büyük ikinci savaş olup…” ifadesinden D seçeneğindeki soruların cevaplarına ula-
seçeneğine ulaşılabilir. şılabilir.

Ancak parçada öznel anlatıma ağırlık ve- Ancak kimler tarafından icat edildiğine
rilmemiştir. dair bir bilgiye parçada yer verilmemiştir.

Cevap A Cevap B

46
27. Öncülde verilen parçanın V. cümlesi 29. Soru kökündeki “Kaan tüm dersleri
kendinden önce gelen cümlenin gerçek- Lale ile alıyorsa…” ifadesi dikkate alın-
leşme nedenini yani gerekçesini anlat- dığında tablo aşağıdaki gibi olacaktır.
maktadır. (17. yüzyıla kadar cam ve ayna Kaan, piyano dersini ve Lale de flüt der-
yapımında söz sahibi olan ve bunu tüm sini almadığına göre Kaan ve Lale sadece
medeniyetlerden gizleyen Venedikliler bağlama ve şan dersini birlikte alabilirler.
bu sırrı özenle saklıyorlardı. (V) Çünkü bu Aşağıdaki tablodan Kaan ve Lale’nin flüt
gizemli buluşun tek sahibi ve kullanıcısı dersini birlikte alması düşünülemez. Yok-
olmak istiyorlardı.) sa piyano ya da şan dersleri boşta kalır.

Cevap D Kaan Lale Mert Nihan

bağla-
bağlama
ma flüt flüt
şan
şan

piyano flüt

Cevap D

30. Soru kökündeki “Kaan bağlama dersini


Nihan ile alıyorsa…” ifadesi dikkate alın-
28. Verilen bilgilere göre, ilk aşamada aşağı- dığında tablo bu sefer aşağıdaki gibi ola-
daki gibi bir tablo ortaya çıkar. caktır. Mert’le Nihan’ın dersleri aynı olaca-
ğı için Mert’in de bağlama aldığı anlaşılır.
“Mert’le Nihan tüm dersleri birlikte
almaktadır.” ifadesine dayanarak Mert’in Her dersin en az bir kişi tarafından alınma
de flüt aldığına ulaşılabilir. zorunluluğu ve herkesin iki ders aldığı
düşünüldüğünde, piyano dersinin de
Kaan Lale Mert Nihan açıkta kalmaması gerekir. Kaan, Nihan ve
Mert bu tabloda piyano dersi almadığına
bağlama flüt flüt göre piyano dersini alabilecek tek kişi La-
le’dir.

piyano flüt Kaan Lale Mert Nihan

“Nihan ile Kaan bir dersi ortak alıyor- flüt flüt


sa...” ifadesi dikkate alınırsa Nihan’la Ka- bağlama piyano
bağlama bağlama
an’ın birlikte alamayacağı ders piyanodur.
Çünkü Kaan’ın piyano dersi almadığı par- piyano flüt
çada belirtilmiştir.
Cevap D
Cevap E

47
Çözüm 10

1. Altı çizili söz, “kültür çatışması” yaşayan 6. IV. cümlede Sultan Süleyman’ın Belg-
bir kişinin psikolojik durumunu belirtmek rat’a yürümek için hazırlık yaptığından,
için kullanılmıştır. A, B, D ve E seçenekle- III. cümlede Belgrat’ın düştüğünden söz
rindeki ifadeler bu duruma (yani kültür edilmektedir. Dolayısıyla III. cümle IV.
çatışmasına) uygundur. cümlenin arkasına getirilmelidir. Ayrı-
ca IV. cümlede “Avrupa’nın bölünmüş
C seçeneğindeki “toplumla barışık ola-
olması” ifadesi V. cümlenin devamında
mama” farklı yönde bir yargıdır.
olması gereken bir ifadedir. Buna göre III
Cevap C ve V. cümleler yer değiştirdiğinde parça
anlamlı bir bütün oluşturur.
2. I. cümlede “bir adım önde” sözüyle,
Cevap D
II. cümlede “kıskanır” sözüyle,
IV. cümlede “ne keyifsiz ne hüzünlü” 7. D seçeneğindeki “mekânlarda” sözcü-
sözüyle, ğünde “-de bulunma eki” değil, “dâ-
hil olma, karşılaştırma” anlamı veren
V. cümlede “selamını getirir” sözüyle
“de bağlacı” kullanılmıştır. Dolayısıyla
cümlelerde kişileştirme yapılmıştır.
“mekânlar da” şeklinde yazılmalıdır.
“Yazarların esin kaynağı, şairlerin vaz-
geçilmezidir.” cümlesinde kişileştirme Cevap D
yapılmamıştır.
8. Numaralanmış virgüllerden I, II ve III.sü sı-
Cevap C fat tamlamasındaki tamlayanlar arasında;
V.si isim tamlamasındaki tamlananlar ara-
3. Öncüldeki cümlede geçen “Asur, sağlam
sında kullanılmıştır.
kurumları sayesinde” ifadesinden Asur-
luların çeşitli örgütlenmeler meydana IV.sü özneyi (bunlar) vurgulamak için kul-
getirdiği yargısına kesin olarak ulaşılabilir. lanılmıştır.

Cevap D Cevap D

4. Parçada sözü edilen tartışmaların fay- 9. B seçeneğinde “kişileri-n-i” kelimelerin-


dalarının görüldüğü belirtildiğine göre de yardımcı ses,
birinci boşluğa “sürüp gidiyor” ifadesi, C seçeneğinde “hak-k-ımı” kelimelerin-
ikinci boşluğa ise cümlede olumlu bir de ünsüz türemesi,
sonuçtan söz edildiği için “sağlıyor” söz-
D seçeneğinde “kayıp etmedi > kaybet-
leri getirilirse en uygun anlam bütünlüğü
medi” kelimelerinde ünlü düşmesi,
sağlanır.
E seçeneğinde “yürek-i > yüreği” keli-
Cevap B melerinde ünsüz yumuşaması vardır.

5. Numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün A seçeneğindeki cümlede ünlü daralması


oluşturacak sıralaması I - III - II - V - IV yoktur.
şeklindedir.
Cevap A
Cevap B

48
10. Türkçede bildirme eki ‘’-dır (-dir, -dur, C) Halk şiirinin temel yapı taşı,
-dür, -tır, -tir, -tur, -tür)’’ ekidir. Bu ek ya Özne
isimlere gelerek onları yüklem yapar ya kaynağının toplum hayatı oluşudur.
da çekimli fiillere eklenerek onlara çeşitli Yüklem
anlamlar katar.
D) Yazar, insan ilişkilerini çözümlemeyi
Buna göre, numaralanmış cümlelerden Özne Nesne
I.deki ‘’vardır’’, III.deki ‘’talebedir’’, IV. hedef alır.
deki ‘’sorumludur’’, V.deki ‘’yoktur’’ ke- Yüklem

limelerinde bildirme eki isimlere; II.deki E) Akşam çökünce içimizdeki yalnızlık


‘’kilitlenmemiştir’’ sözünde ise çekimli Zarf tümleci
fiile eklenmiştir. duygusu bizi iyice sardı.
Özne Nesne Zarf t. Yüklem
Cevap B
Cevap C
11. Parçadaki “sever-idi-m” ve “arar-idi”
sözcükleri birleşik zamanlı, 13. Parçada bilimsel olarak doğru kabul edi-
len bir kanunun bir süre sonra geçerlili-
“yazarken” ve “dediğinden” sözcükleri
ğini yitirdiği ifade edildiğine göre mut-
fiilimsi,
lak (değişmez) kabul edilen bilgilerin de
“sık sık” ve “uzun uzun” ikilemeleri zarf, değişebileceği söylenebilir. Bu düşünceyi
“o” ve “ben” sözcükleri zamirdir. özetleyen yargı da C seçeneğinde veril-
miştir.
“dönmezdi” ve “olurdu” sözcükleri birle-
şik değil, basit yapılı fiillerdir. Cevap C

Cevap E 14. Parçada teknolojinin insanı aslında kısıt-


ladığı ve bu kısıtlanma içinde özellikle
12. Öncülde ve seçeneklerde verilen cümle- de değerli eserlerin okunmamasının yol
lerin ögeleri şu şekildedir:
açtığı durum (İnsan, tüm yaşamını barın-
Zihinsel yanılgı faaliyeti, dış gerçeklik dıran bu sonsuz eserlerden uzak kaldık-
Özne ça mutlu olmayacaktır.) aktarılmış ve bu
algısının iç gerçekliği bastırdığı durumlar- olumsuzluktan yakınılmıştır.
da ortaya çıkan bir süreçtir.
Yüklem Cevap A

A) Aspendos, Balkız köyünün yakınında 15. Öncüldeki parçada, İhtiyarlar Balladı adlı
Özne Dolaylı tümleç şiirin, çevresinde ihtiyarlar bulunan kişi-
kurulmuştur. lerce daha çok beğenildiğinden söz edil-
Yüklem miştir. Buna göre E seçeneğinde verilen
“Bir eserin içeriği, kişinin kendi haya-
B) Yapısalcı eleştiri, metnin iç düzenini
tıyla örtüştüğü ölçüde onu etkiler.” ifa-
Özne Nesne
desi parçadan çıkarılabilir.
dilsel bütünlükten kopmadan verir.
Zarf tümleci Yüklem
Cevap E

49
16. Parçadaki “Ancak ölen kimsenin zen- 18. Parçadaki “güllaç paketlerini ramazan
ginlik, fakirliğine, önemli bir kişi olup ayı içinde tüketiyorlar” ifadesinde B se-
olmadığına göre mumya tekniği ve çeneğine,
mumyalama töreni değişirdi.” ifadesin-
“Ramazan gülü” ifadesinde C seçeneği-
den A seçeneğine,
ne,
“… hayvanların ölülerini inceleme fır-
“mısır nişastası, buğday unu ve su” ifa-
satı bulduğundan, Antik Dönem’de
desinde D seçeneğine,
Mısır’da tıp çok ileriydi.” ifadesinden
B ve D seçeneğine, “Türklere özgü” ifadesinde E seçeneği-
ne değinilmiştir.
“Mısırlılar, insanın öldükten sonra ye-
niden eski hâlini alacağına inandıkla- Yurt dışında da tüketildiğine yönelik bir
rından” ifadesinden E seçeneğine ulaşı- bilgiye yer verilmemiştir.
labilir.
Cevap A
C seçeneğiyle ilgili bir yargıya parçada yer
verilmemiştir.

Cevap C

19. Parçada Çemişgezek’teki coğrafi güzellik-


ler betimlenmiş ve bu yer hakkında oku-
yucuya bilgi verilmiştir. (A ve E seçeneği)
Parçada Çemizgezek’in düşünüldüğü
gibi bir yer olmadığı vurgulanmış ve soh-
bet havası oluşturularak okurun dikkati
çekilmeye çalışılmıştır. (C ve D seçeneği)
Herhangi bir anıya parçada yer verilme-
17. Parçadaki “Buna karşı, bireysel çıkarcı-
miştir.
lık” ifadesinden A seçeneğine,
“yurtseverlik bilinci giderek yitiril- Cevap B
mektedir.” ifadesinden C seçeneğine,
“ülkesi ve çağına ilişkin kaygılar,
amaçlar taşıyan, kendi toplumuna ve
halkına yabancılaşmamış kişilerin sa-
yısı azalmaktadır.” ifadesinden D seçe- 20. Parçanın bütününde çocuğun doğma-
neğine, sıyla kadın ve erkeğin evliliğe karşı tu-
“Değişen, farklılaşan, çatırdayan top- tumlarının değişebildiği, bu durumun da
lumsal değerler sistemi” ifadesinden E zaman zaman olumsuzluklara yol açabi-
seçeneğine ulaşılabilir. leceği vurgulanırken III. cümlede çocuk
bakımının zorluğuna yönelik bir ifadeye
B seçeneğiyle ilgili bir yargıya parçada yer
yer verilmiştir.
verilmemiştir.
Cevap C
Cevap B

50
21. “Kuşkusuz organizmanın her gün ...” 24. Parçadaki “gözle okunsun diye yazıl-
ifadesinde A seçeneğine, mış” ifadesinden “yazarların dilinin
monoton, ahenksiz olmasından ve
“... hatta bu durum zararlı bile olabilir.”
duygulara hitap etmemesinden” yakı-
ifadesinde B seçeneğine,
nıldığı görülmektedir.
“... biyokimyasal olaylarda yardımcı ...”
ifadesinde C seçeğine ve Cevap B
“Hastalıkların engellenmesinde ...” ifa-
desinde D seçeneğine değinilmiştir.
Vitaminlerin doğal yolla alınması gerekti-
ğiyle ilgili bir bilgiye parçada yer verilme-
miştir.
25. II. cümlede sıcak suyun akarsuya karıştığı,
Cevap E III. cümlede de bu durumun farklı bir hay-
van ve bitki topluluğuna vesile olduğu
belirtilmiştir. Buna göre II ve III. cümleler
arasında neden - sonuç ilişkisi olduğu gö-
22. Parçada “Bazı alanlarda başarılı sonuç- rülmektedir.
lar alınmış ...” ifadesinde karşılaştırma,
Cevap A
“Aşırı C vitamini ...” ifadesinde örnekle-
me yapılmıştır.
Parçada geçen “... zararlı bile olabilir, ...
karaciğer bozukluğuna yol açabilir.”
ifadelerinde olasılık söz konusudur.
Parçanın bütününde bilgi verildiği için 26. Parçada “çevre bozkırdan hemen he-
anlatım biçimi açıklamadır. men tümüyle ilişkisini keserek … mik-
roklimasıyla …” ve “… akarsuya katılan
Parçada betimleyici ögelere, yani görsel
sımsıcak …” ifadesinden A seçeneğine,
unsurlara yer verilmemiştir.
“... çevreden farklı bir bitki örtüsü ve
Cevap A hayvan topluluğu” ifadesinden C seçe-
neğine,
“... yaban hayatı koşulları başlar.” ifade-
sinden B seçeneğine,
23. Parçanın yazarı, kalıplaşmış anlatımlar-
“... farklı bir ortama girilir.” ifadesinden
dan sıyrılmaya çalıştığını, bu yüzden üslu-
D seçeneğine ulaşılabilir.
bunu tek bir çizgiye oturtmadığını anlat-
tığına göre, sorunun da bu yönde olması Çevresinden farklı özellikler gösterdiği
gerekir. “Bir yazar üslup bakımından belirtilse de ülkedeki tek örnek olduğuna
niçin bu kadar farklılaşır?” sorusu, par- ulaşılamaz.
çanın bütününe uygundur.
Cevap E
Cevap C

51
27. Ceyhun hafta sonu çağrıldığına göre 28. Verilere göre pazartesi günü mülakata
pazar günü mülakata girmiştir. Efkan’la çağrılan Dilara’dır.
Ceyhun arasında sadece bir kişi olduğu-
na göre Efkan perşembe gününe, petrol Cevap D
mühendisliğinde okuyan çarşamba gü-
nüne ve kız öğrencilerden biri de cuma
gününe denk gelir.

P.tesi Çar. Per. Cuma Pazar


petrol Efkan kız Ceyhun
öğrenci

Burak, Dilara’dan sonraki bir günde ise


Dilara pazartesi, Burak da çarşamba günü
çağrılmıştır. Bu durumda cuma günkü kız
öğrenci de Ayfer olmaktadır. Dilara ile
Ayfer’in bölümleri de inşaat ve maden
mühendisliğidir. Tabloya bu veriler de
yerleştirilebilir.
Efkan’la Ceyhun’un bölümleri ise bilgisa-
yar ya da makinedir.

P.tesi Çar. Per. Cuma Pazar 29. Ayfer’in Efkan’dan sonra mülakata çağrıl-
Dilara Burak Efkan Ayfer Ceyhun dığı kesindir.
(in- petrol (ma- (inşaat (makine
Cevap A
şaat kine ya da ya da
ya da ya da ma- bilg.)
ma- bilg.) den)
den)

Bu bilgilere göre Burak’ın bölümü petrol


mühendisliğidir.

Cevap C

30. Bilgilere göre inşaat mühendisliğine baş-


vuranlar bilinmemektedir.

Cevap C

52
Çözüm 11

1. Günlük hayatta da sıkça kullanılan “sırtı- 6. Verilen cümlelerin sıralanışı şu şekildedir:


nı dönmek” deyimi, bu cümlede sanatçı- (III - IV - V - II - I)
nın şiirle ilgilenmemesi anlamına gelecek
Kırışıkların incelenmesine dayanan ve
şekilde kullanılmıştır. Buna uygun seçe-
yaşları / 40-50 arasında değişen katı-
nek de C seçeneğinde verilmiştir.
lımcılarla / gerçekleştirilen bir araştır-
mayla bilim / insanları kırışıklığın ta-
Cevap C
mamen önlenebileceği / konusundaki
tezlerini kanıtladıklarını söylüyorlar.
2. II. numaralı “etek” sözcüğünün ilk (te-
Cevap D
mel) anlamı kadınların giydiği bir kıya-
fettir. Dağın yamacını ifade etmek için
kullanılan “dağın eteği” ifadesi ise yan
anlamdır. 7. Varsayım, olmayan bir durumu olmuş
gibi kabul etmektir. “Tut ki, diyelim ki,
Cevap B
düşün ki…” ifadeleriyle oluşturulur.
IV. cümlede herhangi bir varsayıma yer
verilmemiştir. Cümlede sadece bir sapta-
3. V. cümlede “uyumlu bir şekilde har-
ma yapılmıştır.
manlayamamış” sözüyle olumsuz eleş-
tiri yapılmıştır.
Cevap D
Cevap E

8. Ünsüz benzeşmesi, bir diğer ismiyle ün-


4. Cümlede kişinin el yumruğunu yiyene ka-
süz sertleşmesi “hafifçe” sözcüğünde
dar yani başkalarının gücünü fark edince-
görülmektedir. (hafif + ce = hafifçe)
ye dek kendini herkesten güçlü göreceği
vurgulanmıştır. Cevap D

Cevap A

9. III numaralı “tranvay” sözcüğünün doğ-


5. İlk cümlede “üç büyük dönemden” ru yazımı “tramvay” şeklindedir.
söz edildiğine göre sonraki cümlede bu
dönemler olmalıdır. II. cümlede de “bu Cevap C
güçler” dendiğine göre önceki cümlede
“güç” ifadesiyle ilgili bir cümle olmalıdır.
Bu nedenle II. cümlenin yeri değişmelidir.
10. Sıralı cümleleri (cümlelerde başka virgül
I. cümledeki üç dönem IV. cümlede açık-
yoksa) ayırmak için virgül kullanılmalıdır.
landığı için I. cümleden sonra IV. cümle
Üç numaralı yerdeki noktalı virgülün yeri-
gelmelidir. II ve IV. cümleler yer değiştir-
ne virgül kullanılmalıdır.
melidir.
Cevap C
Cevap C

53
11. Verilen parçada geçen “bildik (akşa- Tekstil ürünlerini dışarıya satan ülkemiz
müstü), denizden esen (rüzgâr)” söz- Ö
cükleri niteleme sıfatıdır; dışarıdan bu tür ürünleri de sık sık
D.T. B.li nesne Z.T
“sığmıyordu (sığmıyor idi, gidecekti
almaktadır.
(gidecek idi), heyecanlıydı (heyecanlı
Y.
idi)” ek fiil almış kelimelerdir;
Batı Anadolu’nun verimli toprakları ve
“bu” sözcüğü işaret zamiridir; doğal güzellikleri insanı derinden
“... heyecanlıydı” ismi ile biten cümle Ö B.li N Z.T.
isim cümlesidir. etkiliyor.
Y.
Parçada zaman zarfı yoktur.
Cevap D
Cevap B

12. E seçeneğinde “başında” sözcüğü iş ya 15. Parçanın bütününde toplumuzdaki in-


da hareket anlamı taşımamaktadır. Diğer sanların mutlu olup olmadığı sorgula-
sözcüklerde ise iş ve hareket anlamı oldu- nırken II. cümlede mutlu olmanın insa-
ğu için sözcükler fiilimsidir. nın elinde olmadığından söz edilmiştir.

Cevap E Cevap B

13. Tamlamalar türce isim ve sıfat tamlama-


sı şeklinde birbirinden ayrılır. Parçadaki 16. Öncüldeki parçada bir yazarın (Yaşar
“gece başında” ifadesi isim tamlaması, Kemal’in) romanında yarattığı kahrama-
diğerleri sıfat tamlamasıdır. nının yazardan izler taşıdığı ve yine aynı
yazarın başka bir romanında babasını
Cevap A anlattığından söz edilmiştir. Buna göre
parçadan, A seçeneğinde verilen “Edebî
14. D seçeneğindeki cümlenin ögelere ayrıl- eserler yaratıcılarının hayatından bazı iz-
mış şekli “özne, nesne, yüklem” şeklin- ler taşır.” genellemesine ulaşılabilir.
dedir.
Cevap A
Dağ turizminin giderek gelişmesi / de-
niz turizmine yatırım yapanları / endi-
şelendiriyormuş. 17. “Zaman acımasız bir kavramdır.” cümle-
sinden E, “insanların ömrünü yavaş ya-
Diğer cümlelerin ögeleri şu şekildedir: vaş azalttığı gibi...” ifadesinden D, “Bunu
Ege Bölgesi’nde orman alanları giderek yapmak zamanın doğasında var.” cümle-
D.T. Ö Z.T. sinden B, “...insanların büyük zorluklarla
azalıyor. meydana getirdiği meslekleri de eskitir.
Y Örneğin kalaycılık.” cümlelerinden A se-
çeneği çıkarılmaktadır. Bu parçada “bazı
Akdeniz Bölgesi’nde halkın geçim kaynağı,
mesleklerin yeniliklere ayak uyduramadı-
D.T. Ö.
ğı” ifadesi yer almamıştır.
tarımsal üretime dayanır.
D.T. Y. Cevap C

54
18. “İnsanı, diğer canlılardan ayıran temel 22. “Fakat hiçbir konu sadece konu oluşuyla
nitelik aklını kullanarak düşünme faaliye- sanatta kendini kurtaramaz.” ifadesin-
tinde bulunmasıdır.” cümlesinde karşılaş- den A seçeneğine, parçanın genelinden
tırma yapılmıştır. “Bazı hayvanlar bizden B seçeneğine, “Siz, sanat toplum içindir,
daha hızlı koşabilir ancak biz herhangi bir diyenlere aldırış etmeyiniz. Onların en
hayvandan daha hızlı olmamızı sağlaya- kabadayıları bile sanat, sanat içindir di-
cak arabalar yapabiliriz. Bazı hayvanların yenler kadar topluma mal olmamıştır.”
görme yetisi bizimkinden daha üstün- ifadesinden C ve E seçeneğine ulaşılabilir.
dür ancak hiçbir hayvan, teleskop ya da Parçada toplum menfaatinin sanatçının
mikroskop kullanan bir insandan daha yaratma yeteneğini sekteye uğratacağın-
iyi göremez.” cümlelerinde örnekleme dan söz edilmemiştir.
yapılmıştır. Bilgi verme amaçlı bir parça
olduğu için anlatım biçimi açıklamadır. Cevap D
Parçada geçen “akıl, düşünce” sözcükleri
soyut anlamlıdır. Herhangi bir betimle-
meye parçada yer verilmemiştir. 23. Parçada geçen III ve IV. cümlelerde öy-
künün şiire ve romana bir yönüyle yakın
Cevap D ancak bunlardan uzak, göz kamaştırıcı bir
cevherinin olduğundan söz edilmektedir.
19. Parça dikkatli okunduğunda anlatılan
Buradan öykünün kendine has özellikleri-
kişinin “hırsını dizginlediği” anlaşılır. Bu
nin olduğu ifadesine ulaşılabilir.
durumda “Başarıyı hırsıyla yakaladığı” se-
çeneği bu parçada anlatılan kişi hakkında Cevap C
söylenemez.
Cevap B
24. II. cümlede “kuşatmak”, III. cümlede “zeh-
20. Parçada gelişmiş ülkelerin eğitim siste- ri”, IV. cümlede “dünya”, V. cümlede “de-
mine yönelik bir bilgiye yer verilmemiştir. ğip kaçan” sözcükleri mecaz anlamlıdır.
Ülkemizde yapılması gerekenler ise par- I. cümlede (Öykü, öteki türler arasında
çada (üniversitelerde, laboratuvarlarda, önemsiz duruma gelmediyse bunun ne-
araştırma enstitülerinde, fabrikalarda ve denleri olmalı diye düşünmüştüm.) me-
caz anlamlı bir kullanım yoktur.
benzeri yerlerde çalışan bilgili insanlara
...) sıralanmıştır. Cevap A
Cevap B

21. Parçada geçen “Sanat, fotoğrafçı reali- 25. Parçada “...ayrıca akupunktur ve hipnoz-
tesiyle olacak şey değildir.” cümlesinde dan da yararlanılmaktadır.” ifadesinden
“Gerçekliğin, var olduğu hâliyle akta- A ve D seçeneklerine, “Elektrik uyarıları
rılması”ndan, “... sanatı bir politika aracı tedavisi, masaj, ağrı duyulan yerlerde kü-
yapmak isteyenlerdir.” yargısında “Sanat çük kan dolaşımını artırmak gibi tedavi
eserinin propaganda aracı yapılması”n- yöntemlerinden de” ifadesinden B ve C
seçeneklerine ulaşılabilir.
dan yakınılmıştır. Parçada, “Sanatın bir
kurtuluş olarak algılanmaması”ndan ya- Parçada bitkisel tedavi yöntemleriyle ilgili
kınılmamıştır. bir ifadeye yer verilmemiştir.

Cevap A Cevap E

55
26. Ağrı kesicilerin bağımlılık riski taşıması 29. Emre’nin şeftali ağacı dikme olasılığı yok-
doktorların bu ilaçları verirken daha dik- tur.
katli davranmalarına neden olmaktadır.
Cevap B
Cevap A

27. Parçada “ayrıca akupunktur ve hipnoz- 30. Aslı’nın dikeceği ağaçlar, kayısı ve elma
dan da yararlanılmaktadır” ifadesinde D olabilir.
seçeneğiyle, “... ağrı dindirici sistemleri
harekete geçiren ve doğal olarak üreti- Cevap E
len maddeleri taklit eder” ifadesinde A
ve E seçeneğiyle, “Geçmişte, bu tür bir
alışkanlığa yol açma korkusu, migren te-
davisinde doktorların söz konusu ilaçları
vermekten çekinmelerine yol açmıştır”
ifadesinde B seçeneğiyle ilgili bilgiye yer
verilmiştir.
Parçada migrenin nedenleriyle ilgili bir
bilgiye yer verilmemiştir.

Cevap C

28.
(3) Elma (2) Kayısı (1) Şeftali
Ceyda, Emre Deniz
I. durum

Deniz Aslı
/
/
Ferda Bora Ferda
Ceyda Deniz
Deniz
II. durum

/
Aslı /
Ferda
Bora Emre Ferda

Her iki duruma da bakıldığında Aslı ve


Deniz’in farklı türde ağaçlar diktiği tablo-
dan görülmektedir.

Cevap D
56
Çözüm 12

1. Cümledeki altı çizilmiş “kendi şiirini 5. I. cümlede çoğu öykü ve romanın belli bir
klişelere sokmadan diri tutan” sözüy- zaman dilimini ele aldığı ifade edilmiş,
le kendini yenilemekten söz edilmiştir.
V. cümlede de “Oysa…” ifadesiyle I. cüm-
Kendini yenilemek sözünden de kendini
leye karşıt bir yargı verilmiştir.
tekrarlamamak anlamına ulaşılabilir.
Dolayısıyla V. cümlenin I. cümlenin ar-
Cevap B kasından gelmesi gerekmektedir. II ve V.
cümleler yer değiştirirse parça anlamlı bir
bütün oluşturur.

Cevap C
2. I. cümlede “miskin yapı” sözüyle,
6. Verilen cümlede her şairin kendi hayat
II. cümlede “heyecanlar var” sözüyle,
hikâyesini yazdığı vurgulanmıştır. Bura-
IV. cümlede “baharın gülüşü” sözüyle, da otobiyografiden kastedilen aslında
V. cümlede “gülücükler yağdırıyorsa” şiirlerdir. Yani şair, şiiriyle kendini anlat-
sözüyle insan dışındaki varlıklara insan maktadır. Bu nedenle şairlerin kendi ha-
özelliği kazandırılmış yani kişileştirme yatlarını şiirlerinde yansıttığı sonucuna
yapılmıştır. ulaşılabilir.

Cevap C
Cevap C
7. Verilen cümlede şairin zihnini meşgul
eden en önemli kavramlardan birinin
“zaman” olduğu “başrolde” ifadesiyle
3. Verilen cümlede boş bırakılmış yerlere vurgulanmıştır.
sırasıyla, D seçeneğindeki “özgür - ka-
Dolayısıyla D seçeneğindeki yargıya kesin
pılmaksızın - bütünsel” sözleri getiril-
olarak ulaşılabilir.
melidir.
Cevap D
Cevap D
8. I. cümlede, “Tanzimat nedir?” sorusu-
nun yanıtı verildiği için tanım yapılmıştır.
II. cümlede, Tanzimat aydınının Tanzimat
4. Verilen sözler anlamlı bir bütün oluştura- Dönemi’ndeki kazanımları verilmiştir.
cak biçimde sıralandığında sıralama “IV IV. cümlede, halkın edebî zevkinin geliş-
- I - II - III - V” şeklinde oluşur. Buna göre mesi Tanzimat’a bağlanmıştır.
baştan dördüncü, III. söz olur.
V. cümlede, Servetifünun’un amaç ve
“Kişilik yapısında belli ihtiyaçlar bir üslubu hakkında bilgi verilerek dönemin
kez geliştikten sonra / bu ihtiyaçlara edebî anlayışı aktarılmıştır.
paralel olan davranışlar / aynı zaman-
III. cümlede ise Şinasi’nin çıkarmış olduğu
da hem ruhsal açıdan doyurucu / hem
gazetenin önemi üzerinde durulmuştur.
de nesnel başarı açısından / pratik bir
Dolayısıyla onun, bu dönemin en önemli
değere sahip olur.”
sanatçısı olduğu söylenemez.
Cevap C
Cevap C

57
9. Mısralarda “deme-y-ecek-im > deme- 14.
yeceğim” şeklinde ünsüz yumuşaması I. D
 ürüstlük, kişinin kendi davranışlarının
örneklenmiştir. sonuçlarını yöneten ilkeler ve doğal
Özne
Cevap E
yasalarla kendini bütünleştirmesine
Dolaylı Tümleç
denir.
Yüklem
10. Verilen parçada geçen “varsayımlar,
zannedilir, birçoğunun, görebiliriz” II. Doğruluksa gerçeği söyleme ilkesidir.
sözlerinin yazımı doğrudur. “Ne varki” Özne Yüklem
sözünde yazım yanlışı vardır çünkü “ki” III. D
 ürüstlük kişinin kendine ve başkala-
bağlaçtır ve ayrı yazılmalıdır (ne var ki). Özne
rına verdiği sözleri tutmasıyla başlar.
Cevap C Zarf Tümleci Yüklem
IV. Olgunluk, kişi dürüstlüğün bedelini
Özne
ödeyip benlik üzerinde özel zaferini
11. “De, ve, ya da, ile, veya...” gibi bağlaçlar-
kazandıktan sonra gelişir.
dan sonra virgül kullanılmaz. Bu yüzden
Zarf Tümleci Yüklem
II. cümledeki virgül yanlış kullanılmıştır.
V. B
 u da onun cesur ve iyi kalpli olmasını
Cevap B Özne Nesne
sağlar.
Yüklem
Buna göre V. cümle “özne-nesne-yük-
12. Verilen tamlamalardan “marangozluk
lem” dizilişindedir.
sanatı, sevme sanatı, sanat pratiği, sa-
nat uygulaması” belirtisiz isim tamlama- Cevap E
sıdır, “genel şartları” tamlaması ise sıfat
tamlamasıdır.

Cevap D 15. Bütün cümlelerde yüklemler sonda olma-


dığı için cümleler devriktir.
“Mahalle evlerinin tekdüze bahçele-
rinde” sözünde isim tamlamasının ara-
13. I. sözcükteki “-ki” eki sıfat yapan “-ki” sında “tekdüze” sıfatı vardır,
ekidir. İlgi zamiri olan “-ki” eki ise ismin
“kesilmiş, okunmuş, gelince” sözcükleri
yerini tutar: benimki, Murat’ınki …
yapım eki aldıkları için türemiştir.
Dolayısıyla A seçeneğindeki açıklama
“okunmuş gül dikenleri” sözünde sı-
yanlış, diğer seçeneklerdeki açıklamalar
fat-fiil kullanılmıştır. Parçada sıralı cümle-
doğrudur.
ye yer verilmemiştir.
Cevap A
Cevap D

58
16. A, B, D ve E seçeneklerinde geçen cümle- 20. “Onları nereye ve nasıl sürükleyebi-
ler tek bir yüklemi olan ve yan yargısı bu- leceklerini hemen hissederler. Zaten
lunmayan basit cümlelerdir. C seçeneğin- bunu yapamadıkları anda...” ifadesinde
de geçen “Artık anlıyorum ki bensiz de liderlerin etkileyici olması insanları etkile-
yürütebiliyorsun şirketi” cümlesi ise -ki me yeteneğine bağlanmıştır.
bağlacıyla bağlanmış iki farklı cümleden
oluşan -ki’li birleşik bir cümledir. Cevap A

Cevap C

21. Doğa bilimlerinin konu edildiği bu parça-


17. Parçada “yazarın, eserlerinde çevreden
daki “...doğa bilimlerini model alması
edindiği izlenimlere kendinden de bir
neredeyse bir zorunluluktu” ifadesinde
şeyler katarak anlattığı” vurgulanmıştır.
A seçeneğine,
Buna göre, C seçeneğindeki cümle sözü
edilen yazarın eserleriyle ilgili bir değer- “...toplum yaşamına getirdiği katkıla-
lendirme olabilir. rın...” ifadesinde B seçeneğine,
“Buna karşılık felsefe, ...” cümlesinde C
Cevap C
seçeneğine,
“... teknolojik uygulamalarla...” ifade-
sinde E seçeneğine değinilmiştir.

18. Parçanın bütününde edebiyatta sanat- Ancak parçada doğa bilimlerinin, değiş-
çının kendisini tanıtması, duyurması ge- mez bilginin tek kaynağı olmasına deği-
rektiğinden söz edilirken “(III) Ülkemiz- nilmemiştir.
de de durum buna gidiyor korkarım.”
ifadesinde farklı bir konuya değinilerek Cevap D
parçanın anlam bütünlüğü bozulmuştur.

Cevap B

22. “Öznellik daha çok hâkim.” ifadesinde B,

19. “Sanatçının da payı var şüphesiz. An- “Eleştirinin yanlı olması nitelikli eser-
cak toplum sanatçıya gerekli ilhamı lerin ortaya çıkmasını engelliyor.” ifa-
vermeseydi...” ifadesinde parçanın ana desinde C,
düşüncesi özetlenmiş ve bu da B seçe- “Sevdiği yazarın yapıtını yuvarlak söz-
neğinde “Sanatçının, içinden çıktığı lerle geçiştirirken sevmediklerine sa-
ve kendine ilham veren toplum için vaş açıyor.” ifadesinde D,
sanatını yapmasıdır.” şeklinde ifade
parçanın son cümlesinde ise E seçeneği-
edilmiştir.
ne değinilmiştir.
Cevap B
Cevap A

59
23. “Biçimle içerik ayrımı bizde hâlâ üze- 26. “Çarpıcı bir kitap adı, kolay mutluluk
rinde durulan konudur.” cümlesiyle ve başarıya ulaşma egzersizleri, iyim-
B’de, ser ve hayalleri süsleyen bir geleceğe
kısa yoldan ulaşma vaadi...” cümlesi A
“Roman bizde Avrupa’da kazandığı
ve C’yi,
bütünlüğü kazanmadı.” cümlesiyle
C’de, ilk cümle B’yi, “Kişisel Gelişim Kitabı
Yazmanın Yolları diye kitaplar bile var.”
“anlatılması istenen bir şeyler var da
cümlesi de E’ yi vermektedir.
hazır kalıplara dökülüyor sanılır bir-
çok romanımız okunurken.” cümlesiyle D seçeneğindeki ifadeye parçada değinil-
D’de, memiştir.
“Romancılarımız bunlarla pek ilgilen-
Cevap D
miyor galiba.” cümlesiyle E’de söylenen-
lere ulaşılabilir. 27. “Çarpıcı bir kitap adı, kolay mutluluk
Bu parçada “Avrupa’da roman tekni- ve başarıya ulaşma egzersizleri, iyim-
ğinde yeni yöntemlerin denendiğine” ser ve hayâlleri süsleyen...” ifadesinde
değinilmemiştir. kişisel gelişim kitaplarının insanların
ulaşamadıklarını kullanarak insanları bu
Cevap A kitapları okumaya yönlendirdiğinden ya-
kınılmaktadır.
24. “Hayatımızı bütünüyle etkisi altına alan
İnternet’in edebiyat dünyasına etki etme- Cevap E
mesi düşünülemez. Bana göre İnternet’in
28. 3 numaralı park yerindeki araç beyaz, 1
edebiyata en büyük katkısı, edebiyat-
ve 6 numaralı park yerlerindeki araçlar si-
çının okurlarına ulaşmasında sağladığı
yahsa bu durumda siyah araçlar 5, 7 ve 9
kolaylıktır.” cümlelerinde İnternet’in ede-
nolu park yerlerinde olacaktır. Diğer park
biyata katkısı olduğu belirtildiği için
yerlerindeki araçların yerleri kesin olarak
A seçeneğindeki soruya ulaşılabilir.
bilinmemektedir. Verilenlere göre 4 ara-
cın rengi kesin bellidir.
Cevap A
1 2 3 4 5 6 7 8 9
25. “Tarihe baktığımızda edebiyatçı ol-
B B B B B
manın, yazdıklarınızı yayımlamanın B S S S
M M M M M
çok zor olduğunu görmekteyiz” cüm-
lesinden A seçeneğine, “Her ne kadar Cevap B
matbaanın icadı ile edebi eserlerin kit-
lelerle buluşması kolaylaşsa da...” cüm- 29. Tabloya göre 5 numaralı yerde duran ara-
lesinden B seçeneğine, “Hayatımızı bü- cın rengi siyahtır.
tünüyle etkisi altına alan İnternet’in...”
cümlesinden C seçeneğine, “Bir yazar Cevap D
her şeyden önce okunmak ister” cüm-
lesinden D seçeneğine ulaşılabilir. 30. Tabloya göre 2 ve 9 numaralı yerlerde du-
ran araçlar farklı renklerdedir.
Cevap E
Cevap E

60
Çözüm 13

1. Parçada Şükrü Erbaş’ın şairliği üzerinde 5. Giriş cümlesi I. cümle olur. Bu cümleyi
durulmuştur. Şükrü Erbaş’ın en önemli “bu yüzey şekilleri” ifadesinden dolayı
özelliği ise haremini ele güne açmasıdır. III. cümle takip eder. III. cümlede havanın
Altı çizili sözde harem sözüyle gizli olan, soğumasından söz edildiği için III. cümle-
insanların bilmediği özellikler anlatıl- den sonra bu cümleye örnek gösterilen II.
mıştır. Bunların ortaya çıkması ise gün cümle gelir. Sonraki cümlelerde sırasıyla
ışığına çıkması sözüyle anlatılmıştır. Yani IV ve V. cümleler olur.
parçada geçen altı çizili sözle şairin gizli
(I - III - II - IV - V)
yanlarını gün ışığına çıkarması anlatılmak
istenmiştir. Cevap B

Cevap C 6. “Bu sefer de onu azaltmak için çeşitli


yollara başvurmak zorunda kalıyoruz.”
cümlesinde olumsuz bir durumdan söz
edildiği için önceki cümlede bir olumsuz-
2. Verilen cümledeki “bu ay da” ifadesin-
luk olmalıdır. Bu da III. cümlede vardır. II.
den Mars’ın daha önce de gözleme uy-
cümleyle III. cümle yer değiştirmelidir.
gun olmadığı kesinlikle çıkarılır.
Cevap B
Cevap B
7. I. cümlede kutup ışıklarının nerelerde
gözlemlendiği, II’incide de kutup ışıkları-
nın isimlendirilişi anlatılmıştır.
3. Cümledeki “bir gün siber savaşlara
dönüşeceğini” ifadesinden şimdilerde IV. cümlede kutup ışıklarının oluşumu-
geçmişe göre savaş yöntemlerinin değiş- nun başlangıcı,
tiğine kesin ulaşılır. V. cümlede de nasıl oluştuğu dile geti-
rilmiştir.
Cevap D
III. cümlede herhangi bir hayranlık uyan-
dırma durumu verilmemiştir.

Cevap C
4. İlk boşluktan önceki “zaten” sözcüğü
kendinden önceki ifadeyi pekiştiren bir
8. Cümledeki “küçücük” sözcüğünde “kü-
sözcüktür. Parçanın girişinde yazarken
çük-cük > küçücük” şeklinde ünsüz düş-
zorlanıldığı ifade edildiğine göre ilk boş-
mesi,
luğa zorlanmanın doğal olduğunu ifade
eden bir söz gelmelidir. “yapayalnız” sözcüğünde “yap-a-yal-
nız” şeklinde ünlü türemesi,
İkinci boşlukta da yetkin ürünler vere-
bilmenin bir koşulundan söz edildiği “bilme+yor” sözcüğünde ünlü daralma-
anlaşılmaktadır. Her iki iletiyi de bir ara- sı,
da karşılayabilecek ifade B seçeneğinde “kalmıştım” sözcüğünde ünsüz sertleş-
verilmiştir. mesi vardır.

Cevap B Cevap E

61
9. II numaralı “ayırtetmiyor” sözcüğü 13. Verilen cümle iki cümlenin noktalı virgül-
“ayırt etmek” şeklinde ayrı yazılmalıdır. le sıralandığı bir cümledir. (A)
Diğer sözcüklerde yazım yanlışı yoktur.
“Titriyor ve işliyordu” sözcüklerinde
ünlü daralması olayı vardır. (C)
Cevap B
“Toprağın, ağaçların ıslak soluğu”
tamlamasında birden fazla tamlayan aynı
tamlananı kullanmaktadır. (D)
“işliyordu” sözcüğü birleşik zamanlı (iş-
10. Parçada I, II, III ve V numaralı cümleler bit- le-yor-idi) bir fiildir. (E)
miş cümleler olduğundan bu sonlarına
Bu parçada fiilimsi kullanılmamıştır.
nokta; IV numaralı cümlenin sonuna ise
üç nokta getirilmelidir. Cevap B

Cevap D

14. İsim cümlelerinde çatı özelliği aranmaz.


11. Birinci cümlede “nasıl bir gelecek” sözü Bu yüzden B seçeneğindeki cümle de
soru sıfatıdır. isim cümlesi olduğundan çatı özelliği
Üçüncü cümlede fiilimsi olduğu için bir- aranmaz.
leşik cümledir.
Cevap B
Dördüncü cümlede “aile içi” isim tamla-
masıdır.
Beşinci cümlede “ve” bağlaç, “yepyeni”
sıfattır.
İkinci cümle kurallı isim cümlesidir. Yük-
15. “Roman dediğin, uzun bir yol üzerinde
lem “doğru mu” sözcüğüdür.
dolaştırılan bir ayna gibidir. Benim de
Cevap B görevim, bu aynayı okuyucularıma tu-
tarak onların kendilerini tanımalarını
sağlamak.” cümlelerinde yazarın okurla-
rı etkilemesi, onları değiştirebilmesi anla-
tılmaktadır.
12. Sözcüğün yapısı sorularında bakılacak Bununla ilgili olmayan cümle “Bir ro-
şey sözcüğün basit, türemiş ya da bileşik man, yaratıcısının yaşamından izler
oluşudur. D seçeneğindeki sözcük basit- taşırsa evrenselliği yakalayabilir.”
tir, yani yapım eki almamıştır. Diğer söz- cümlesidir. Bu cümlede yazarın eserle-
cükler yapım eki almış ve yeni bir anlam rinde kendinden izler taşıması gerektiği
kazanmıştır. anlatılmaktadır.

Cevap D Cevap D

62
16. Parçanın genelinde kum fırtınaları ve bu 20. “Bu anlayış; şiirde anlamı, düşünceyi,
fırtınaların en çok görüldüğü bölgelerin konuyu, temayı ya önemsemez ya da
nereler olduğu söylenmiştir. II. cümle- dışlar.” cümlesinden A seçeneğine,
de ise “patlama sırasında dışarı akan
“şiirin geleneksel ölçüler içerisinde
rüzgârların etkilerinden” söz edilmiştir.
boy vererek büyümesine izin vermez-
Dolayısıyla II. cümle parçanın anlam bü-
ler.” cümlesinden B seçeneğine,
tünlüğünü bozmaktadır.
“şiirde gerçeğin akla dayalı değil, duy-
Cevap B gulara bağlı olduğunu söylemiştir.”
cümlesinden C seçeneğine,
“şiirlerini içgüdüsel olarak ve hayal gü-
cüne dayanarak yazarlar.” cümlesinden
17. Parçada sanatçının geçmişle bağlantısını E seçeneğine ulaşılabilir.
koparmaması gerektiğinden, geçmişin-
den kopan sanatçıların evrensel dokuyu Cevap D
yakalayamayacağından söz edilmiştir. Bir
sanatçının evrensel olabilmesinin geçmi-
şine ve kendi kültürel değerlerine sahip
çıkmakla mümkün olabileceğinden bah-
sedilmiştir.

Cevap C
21. Boşluktan sonra gelen “Yaratıcılığın
yanı sıra...” ifadesi yaratıcılığın yeter-
siz kaldığını anlatır. Boş bırakılan yere
18. Parçada öykünün kesintili bir şekilde “yaratıcılığın çeviri yapmak için yeterli
okunmaması yani bir bütün hâlinde ele olmadığını da anladım” cümlesi getiril-
alınması gerektiği vurgulanmak istenmiş melidir.
ve öykünün bu yönüyle romandan ayrıl-
Cevap B
dığı belirtilmiştir. Öyküden keyif almanın
koşulu da bu şekilde anlatılmıştır.

Cevap C

19. Parçanın girişinde “İşin kolayı zoru yok-


22. Parçada geçen “Yaratıcılığın yanı sıra
tur; insanın titiz olanı olmayanı, işini
Türkçenin de çok iyi bilinmesi gerekti-
gerçekten seveni sevmeyeni vardır.”
ği düşüncesine vardım...” ifadesinden,
ifadesiyle anlatılmak istenen verilmiştir.
çeviride dikkat edilmesi gereken duru-
Dolayısıyla işin zorluk ya da kolaylığı ki-
mun ana dilin imkânlarını iyi bilmek ol-
şinin tutumuna bağlıdır, sonucuna ulaşı-
duğu anlatılmak istenmiştir.
labilir.
Cevap C
Cevap C
63
23. “Avrupa’da oldukça nemli ve ılıman bir 26. VI numaralı “Yaradılışımı zorlayacağım
iklim yarattı. Bunun sonucunda, gür da ne olacak?” cümlesinde şairliğin bir
bir bitki örtüsü yerden mantar gibi bi- yetenek işi olduğu dolaylı olarak anlatıl-
terek Kuzey Kutbu’nun altındaki kuşa- mıştır.
ğın mamut, Ren geyiği, bizon ve birçok
farklı türdeki etoburlarını beslemeye Cevap D
başladı. Bu durum, ilkel insanlar ve
avlanarak beslenen hayvanlar için 27. Bu parçadan “bir sürü gereksiz, boş
zengin yiyecek kaynakları oluşturdu.” sözlerle” ifadesinden I, parçanın gene-
cümlelerinde ipuçları verilmiştir. Buz çe- linden de III numaralı yargılar çıkarılabilir.
kilmişse yeni alan oluşmuştur. Nemli ve
ılıman iklim dediğine göre C seçeneği de Ancak “yazarın doğallıktan yana oldu-
elenir. Ancak yeni kıtaların oluşması söz ğu” bu parçadan çıkarılamaz.
konusu değildir.
Cevap B
Cevap C

28. 4 paket balon, 3 paket konfeti, 2 paket fe-


ner, 1 paket grafon kağıdı alınmıştır.
Cem balon almamışsa diğer dört kişi ba-
lon almıştır.
24. “Bunun sonucunda” sözüyle neden ilgi- Konfeti alan herkes balon da almış ola-
si verilmiştir, cağından Cem ne konfeti ne de balon
“nemli, ılıman iklim” sözleriyle betimle- almaktadır. Sadece fener ve grafon kağıdı
yici sözler kullanılmıştır, alacaktır.

“mantar gibi biterek” sözlerinde ben- Ayla Beray Cem Dilan Elem
zetmelere, dolayısıyla mecazlı anlatıma Balon Balon Fener Balon Balon
yer verilmiştir.
Konfeti Konfeti/ Grafon Konfeti Konfeti/
Parçada kanıt olabilecek herhangi bir bul- Fener Fener
guya yer verilmemiştir.
Cevap C
Cevap E

29. Tabloya göre Cem fener ve grafon kağıdı


aldığı için grafon kağıdı alan kişi fener de
almıştır, ifadesi kesinlikle doğrudur.

25. VI numaralı “Bunları biliyorum ama Cevap E


yazıya her oturuşumda gene bir boy
şairliği deneyeceğimi de biliyorum.”
cümlesinde genel tavrı değiştirememe 30. Tabloya göre Ayla, Cem ve Dilan’ın aldık-
anlamı vardır. ları kesin olarak bilinmektedir.

Cevap E Cevap D

64
Çözüm 14

1. Parçada yer alan “terazinin bir kefesine 6. IV. cümlede en çok ayı fosiline rastlandığı
daima dili koymak” sözüyle “terazi” ifade edilmiş, V. öncülde de kazılarda or-
sözcüğünün de gerçek anlamından hare- taya çıkarılan hayvanlar örneklenmiştir.
ket edilerek “sözü ölçüp biçerek kullan- Bu nedenle parçanın anlam akışına göre
mak” vurgusu yapılmıştır. “III ve V.” öncüllerin yer değiştirmesi ge-
rekmektedir.
Cevap D
Cevap D

2. Verilen cümlede “trafik kazalarının ana


nedeni”nden söz edilmiştir. Buna göre D
seçeneğinde verilen yargı, cümleden ke-
sin olarak çıkarılabilir. 7. I. cümlede, “epifit” bitkilerin tanımı ya-
pılmış,
Cevap D
III. cümlede, konuyla ilgili olarak “ökse
otu” örnek verilmiştir.
3. Parçadaki ilk boşluktan sonra “bu tesa-
IV. cümlede, “civarında” sözcüğüyle yak-
düf”den söz edildiği için boş bırakılan
laşık bir durumdan söz edilmiştir.
yere “rastlantı” ile ilgili bir ifade gelme-
lidir. Bu da “rastlantı eseriydi” sözüdür. V. cümlede de ökse otlarına “parazit”
İkinci bölüme de “sıçramayla” sözü gel- denmesinin nedeni belirtilmiştir.
melidir. II. cümlede seçenekte söylendiği gibi
türün gereksinimlerinin farklılığı söylen-
Cevap A
memiş, özellikleri arasında karşılaştırma
yapılmıştır.
4. “Edebiyatçılara kara çalarak onları
Cevap B
daha da zor durumda bırakıyoruz.”
cümlesinde “iftira etmek, haksız yere
suçlamak” anlamına gelen “kara çal-
mak” deyimi kullanılmıştır.
8. IV numaralı virgül (,) bir zarf-fiil ekinden
Cevap D
(-arak) sonra kullanıldığı için yanlış kulla-
nılmıştır.
5. Verilen sözler kurallı ve anlamlı şekilde “
Cevap D
III-I-V-II-IV” şeklinde cümle oluşturur.
“Panik atakları konusunda yapılan
araştırmalar kişinin yaşadığı stres
düzeyinin önemli bir etken olduğunu
düşük düzeydeki bir stresin bile panik 9. Parçada geçenlerden “haketmek” söz-
atağının başlamasına neden olabile- cüğünün yazımı hatalıdır. Çünkü “hak
ceğini gösteriyor.” Bu durumda üçüncü etmek” ayrı yazılan bir birleşik eylemdir.
cümle “V” olur.
Cevap B
Cevap E

65
10. “sanatçı” kelimesinde ünsüz benzeşmesi 14. “bir süre, tarihî yer” tamlamaları sıfat
(sertleşmesi), tamlamasıdır. “Kasabanın sokakları”,
“geçmişin izleri” ve “buranın havası”
“ayağında (ayak)” kelimesinde ünsüz
tamlamaları da isim tamlamasıdır. I ve III.
değişimi (yumuşaması),
tamlamalar farklı türde kullanılmıştır.
“his et- (hisset)” kelimesinde ünsüz tü-
remesi ve Cevap B
“ayrıldığı (ayır-)” kelimesinde ünlü düş-
mesi vardır.
“taşıyorlar” sözcüğünde ise ünlü daral-
ması yoktur.

Cevap E
15. Parçanın bütününde dilin iletişim işlevi
ve bunun önemi üzerinde durulurken IV.
11. I numaralı “ufak” ve II numaralı “eğreti” cümlede dilin ve düşüncenin birbirini or-
sözcükleri, arkalarından gelen isim soylu taya çıkardığı vurgulanmıştır.
sözcükleri nitelediği için sıfat görevinde-
dir. Cevap D

III numaralı sözcük zarf, IV numaralı söz-


cük isim ve V numaralı sözcük ise bağlaç
görevindedir.
Nasıl oyunlar? Ufak oyunlar
Nasıl sevinçler? Eğreti sevinçler

Cevap A 16. “Genç Neolitik Dönem ekonomisinde


avcılığın yeri oldukça azalmış, bunun
yerine kuru tarım yaygınlaşmıştır.”
cümlesinden A seçeneğine,
12. “kaçınma” sözcüğünde isim-fiil vardır.
“ya da” bağlaçtır. “için” edattır. “sosyal, “Çanak çömlek yapımı da iyice yaygın-
toplumsal” sözcükleri sıfattır. Cümlede laşmış, elde biçimlendirmenin devam
zarf-fiil kullanılmamıştır. etmesine rağmen daha ince çeperli,
daha iyi pişirilmiş, kahve, gri, devetü-
Cevap E yü renklerinde seramikler yapılmıştır.”
cümlesinden B seçeneğine,
“kuru tarım yaygınlaşmıştır.” cümlesin-
13. Yüklemine göre farklı olan cümle sorul- den C seçeneğine,
duğunda yüklemin türüne bakılmalıdır.
“Çanak çömlek yapımı da iyice yaygın-
I, III ve V. cümlelerde yüklem isimdir.
laşmış” ifadesinden D seçeneğine ulaşı-
II ve IV. cümlelerde ise yüklemler eylem-
labilir.
dir.
Cevap E
Cevap C
66
17. Parçada geçen “... ikinci yapıtıyla tekrar 20. Parçada geçen “... bizde Orhan Veli’nin
selamladı bizleri.” ifadesinden A seçe- açtığı şiire devam ediyor” ifadesinden
neğine, A seçeneğine,
“... kimi şiirleri, edebiyat dergileriyle “... olgunluğa erişmemiş ama genişleti-
tanışmakla...” ifadesinden B seçeneğine, yor o şiiri” ifadesinden B ve aynı cümle-
den C seçeneğine,
“Yeni şiirimizin önemli imzalarından...”
ifadesinden C seçeneğine, “... Henüz genç olduğu için ustasının
söyleyişindeki olgunluğa erişmemiş...”
“... kendiyle söyleştiği, kendini aradı-
ifadesinden D seçeneğine ulaşılabilir.
ğı...” ifadesinden E seçeneğine ulaşılabilir.
Şiirinin geniş kitlelere ulaşabileceğine
D seçeneğiyle ilgili bilgiye parçada yer
dair bir bilgiye parçada yer verilmemiştir.
verilmemiştir.
Cevap E
Cevap D

18. Parçada bir yapıt oluşturulurken üzerinde


durulması gereken noktalar belirtilmiştir.
Bu noktalar içerisinde de en dikkat çeki- 21. “Henüz genç olduğu için ustasının söy-
ci olanı ikinci cümlede verilmiştir. Yani leyişindeki olgunluğa erişememiş ama
sanatçı eserini oluştururken olaylar, dü- genişletiyor o şiiri.” cümlesinde hem
şünceler paralelinde oluşturulur, olaylar olumlu hem olumsuz eleştiri dile getiril-
düşünceleri belirlemez. Bu ifade de en iyi miştir.
şekilde B seçeneğindeki “Olgun bir eser
meydana getirilirken düşünceler olay- Cevap A
lara değil, olaylar düşüncelere uygun
bir şekilde seçilmelidir.” cümlesinde
verilmiştir.
22. Parçada geçen “Evren bizim gördüğü-
Cevap B müzden ibaret değil” ifadesinden A
seçeneğine,
19. Parçada geçen “... geçmişin tanıklığını
“Son yıllarda moda kavramları olan
yaparlar” ifadesinden A seçeneğine,
yoga, çakra...” ifadesinden B seçeneğine,
“Anıların biyografilerle, günlüklerle iç
“... gevşemeleriyle oluşan ve çıplak
içe girdiği ...” ifadesinden C seçeneğine,
gözle görülmeyen enerji alanı...” ifade-
“... tarih belirterek kanıtlama kaygısı sinden C seçeneğine,
yoktur...” ifadesinden D seçeneğine,
“... “enerji alanları” görüntülenerek
“Fakat bu türlerden belirleyici taraf- bilim adamları tarafından kullanılma-
larıyla ayrılır hatıralar.” ifadesinden E ya başlandı.” ifadesinden D seçeneğine
seçeneğine ulaşılabilir. ulaşılabilir.
B seçeneğiyle ilgili bilgiye parçada yer Kirlian aşamasının yalnızca insanda gö-
verilmemiştir. rüldüğünden söz edilmemiştir.

Cevap B Cevap E

67
23. Parçada “Evren, bizim gördüğümüzden 26. C seçeneğinde kişi, sınavı kazanamayaca-
ibaret değil.” ifadesiyle evrende henüz ğını düşünerek kendine olumsuz yönde
tespit edilemeyen varlıklar olduğu ve telkinde bulunmuş ve sonuçta olumsuz
bunların tespit edilememiş olmalarının bir durumla karşılaşmıştır. Parçada anlatı-
yok oldukları anlamına gelmediği açık- lanlara uygun bir durumdur.
lanmıştır.
Cevap C
Cevap B

27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi dört


olasılık ortaya çıkar:

1 2 3 4 5 6
1. Olasılık B A F D/E E/D
24. “Birinden hoşlanabileceğinize ina-

Ceyhun
2. Olasılık D/E E/D B A/F F/A
nırsanız onunla ilgili hoşlanacak bir
şeyler bulabilirsiniz. Kişisel problem- 3. Olasılık B D/E E/D A/F F/A
lerinize çözüm bulabilirsiniz, eğer bu- 4. Olasılık F A B D/E E/D
labileceğinize inanırsanız.” ifadelerinde
koşula ve daha önceki ifadelerde sözü Bu bilgilere göre hiçbir durumda Fatih ve
edilen durumun örneğine yer verilmiştir. Demir’in odaları yan yana gelememekte-
dir.
“Yaratıcı düşünce basitçe bir şeyi yap-
mak için yeni ve gelişmiş yollar bul- Cevap E
maktır.” cümlesinde tanıma yer verilmiş-
tir.
Parçada soru sorarak, ikinci kişili anlatım 28. Bengü 3 numaralı odada olduğu zaman
yapılarak sohbet havası oluşturulmuştur. (2. olasılık) Ayfer’in odası ya 5 ya da 6 nu-
maralı oda olmaktadır. Dolayısıyla 1. oda-
Eleştirel bir anlatım söz konusu değildir.
da olması mümkün değildir.
Cevap C
Cevap A

29. Efe’nin oda numarası 3 olduğu zaman (3.


olasılık) Bengü 1 numaralı odada, Demir
de 2 numaralı odada bulunmaktadır.
25. Özellikle “Bir şeyin yapılabileceğine
Cevap C
inanmak yaratıcı çözümlerin yolunu
açar.” ifadesinde ve parçanın bütünün-
de, kişinin kendi üzerindeki olumlu ya da
olumsuz telkinlerinin yine olumlu ya da 30. Efe’nin oda numarası 5 olduğu zaman
olumsuz sonuçlar doğurabileceği vurgu- Ayfer’in odasının 3 numaralı oda olması
lanmıştır. mümkün değildir.

Cevap B Cevap B

68
Çözüm 15

1. Öncüldeki parçada altı çizili sözde yer 6. II. cümledeki “bu büyüme” ifadesi III.
alan “sessizliğin kuşağı” sözü “gürültü- cümledeki “büyüme” ifadesinin açıkla-
süz”, “olan” sözü “olmak” anlamındadır. ması olduğu için bu iki cümle yer değiş-
Buna göre altı çizili sözü “gürültüden tirmelidir.
uzak olmak” olarak yorumlayabiliriz. Bu
da D seçeneğindeki ifadede verilmiştir. Cevap A

Cevap D 7. Dizelerde verilen “kahrettim ve aklını”


sözcüklerindeki ortak ses olayı ünlü düş-
2. Verilen parçadan bir annenin çocuğunun mesidir.
“doğrular için savaşırken yanlışlara
kahır et- > kahret-
düştüğü” kesin olarak çıkar çünkü “keş-
ke daha iyi yol” sözcüğü olumsuz bir du- akıl-ı > aklı
rumun geliştiğini anlatır.
Cevap B
Cevap D
8. Özel isimlere getirilen yapım ekleri ve
3. Öncülde verilen cümlede var olan kanun- bunlardan sonra gelen diğer ekler kesme
ların tam olarak uygulanması için üretici, işaretiyle ayrılmaz. Bu kural gereğince
satıcı ve tüketicilerin hak ve yükümlülük- “Avrupa’lılara” sözcüğünün doğru ya-
lerini (sorumluluklarını) tam olarak bilme- zımı “Avrupalılara” şeklinde kesmesiz
si gerektiği anlatılmaktadır. Buna göre, olmalıdır.
cümlede boş bırakılan yerlere D seçene-
“Avrupa’da” sözcüğünün yazımı doğ-
ğinde verilen “yükümlülüklerini - uygu-
rudur çünkü bu sözcüğe gelen ek çekim
lamak” sözleri sırasıyla getirilmelidir.
ekidir.
Cevap D
Cevap A
4. Öncülde geçen “ziyan edilmiş” sözün-
den gençlerin gençliğin kıymetini tam 9. A, B, D ve E seçeneklerinde virgül (,) sıralı
olarak anlayamadıkları vurgulanmıştır. cümleleri ayırmada kullanılmıştır. C seçe-
neğinde ise özneyi vurgulama göreviyle
Cevap C kullanılmıştır.

5. Öncülde verilen sözler “II - III - V - I - IV” Cevap C


şeklinde sıralandığında anlamlı ve kurallı
bir cümle elde edilir. 10. I numaralı söz özne,
Juneau, bozuk kentleşmenin bir / so- II numaralı söz zarf tümleci,
nucu olarak daha fazla arabaya bağım- III numaralı söz özne,
lı insanları görmeyi / beklediklerini fa- IV numaralı söz dolaylı tümleç görevin-
kat kesinlikle iyi bir haber olarak hem dedir.
/ kadınlarda hem erkeklerde yürümek V numaralı ifadede “beden dilini kul-
ve bisiklete / binmek gibi sağlıklı dav- lanmamız” sözü özne, “gereklidir” söz-
ranış alışkanlıklarının arttığını söylü- cüğü de yüklemdir.
yor.
Cevap E
Cevap C

69
11. D seçeneğinde “seçilmelidir” yüklemi 14. I numaralı sözcükte “-dık” sıfat-fiil eki
edilgen yapılıdır. Çünkü edilgen çatılı ey- (yaşa - dık - ı),
lemlerde işi yapan belli değildir. II numaralı sözcükte “-den” ayrılma-çık-
“Burada kullanacağınız sözcükleri ma durum eki (dönem-den),
özenle seçmelisiniz.” şeklinde olsaydı III numaralı sözcükte “si” tamlanan eki
cümle, etken çatılı olacaktı. (dönemden önce-si)
Cevap D V numaralı sözcükte “ölçü - sü - n - ü”
şeklinde yardımcı sesler kullanılmıştır.
12. siyah üniforma
IV numaralı sözcükte sadece “-ın” tamla-
yan eki (adam - ın) kullanılmıştır. Sözcük-
yünlü eldiven
te herhangi bir yapım eki yoktur.
kırık asfalt Cevap D

uyuşuk su şişesi
15. Cümlede geçen “... bunun tarihsel ne-
denleri arasında aydın üretiminin, ki-
Yukarıdaki sözcükler arkalarından gelen tap üretiminin bir türevi olduğunu...”
sözcükleri nitelemektedir. Altı çizili “ara- sözlerinden, aydın yetişmemesi durumu-
sında” sözcüğünün önünde herhangi bir nun yayın alanındaki yetersizliğe paralel
sıfat yoktur. olduğu açıklanmak istenmiştir.
Cevap E
Cevap C
13. II numaralı cümlede sadece yüklem bu-
lunduğu ve yüklem dışında herhangi bir
fiilimsi ya da ikinci bir yüklem bulunma- 16. Fıkranın edebiyatımıza ne zaman girdi-
dığı için bu cümle basit yapılıdır. Diğer ğine yönelik bir bilgiye parçada yer ve-
cümlelerde yüklemin dışında fiilimsiler rilmemiştir. Diğer soruların yanıtları şu
bulunduğundan bu cümleler girişik bir- şekildedir:
leşik yapılıdır. A) Fıkra, yazarın yorumunu içerir mi?
“...ve yazarın kişisel fikirlerini ifade et-
• Spor dünyasının dopingle tanışması
mesidir.”
ilk çağlara kadar uzanıyor.
B) Fıkra, başka türlerle benzerlik gös-
• Ancak bilimsel ilaçların kullanım tari-
terir mi?
hi o kadar eski değil.
“...kimi fıkra yazarları söyleşi, deneme
• Örneğin Amsterdam’da kanal yüzü-
türlerine kayabilmektedir.”
cülerinin güç veren ilacı aldıkları
D) Fıkranın ayırıcı özelliği nedir?
ortaya çıktığında takvim 1865 yılını
“Fıkranın en önemli özelliği kişisel fi-
gösteriyordu.
kirler taşıması ve bu yüzden de öznel
• Yakın bir zaman önce bir bisikletçi
olmasıdır.”
yarışmada ölünce doping kullanımı-
E) Fıkra, nasıl bir üslupla yazılır?
na ilişkin sınırlamalar kondu.
“Yazar, kendi fikirlerini başkalarına
• Böylece 19. yüzyıl, sporda ilaç kul-
kabul ettirmek için yoğun ve etkili bir
lanımının başladığı dönem olarak
dil kullanır.”
tarihe geçti.
Cevap B Cevap C

70
17. Parçadaki “Dil ve dille üretilen eserler, 21. Paragrafın bütününde metinde okurun
dilin içinde geliştiği milliyet ruhuyla kendini bulabilmesinin nasıl mümkün
yakından ilişkilidir.” ifadesinde A seçe- olacağından söz edilirken beşinci cüm-
neğine, lede sanatçının kendini nasıl anlatabile-
“sıra dışı zengin bir cümle yapısı” ifade- ceğinden söz edilerek parçanın anlam
sinde B seçeneğine, bütünlüğü bozulmuştur.
“Şiir dilini nesne başarıyla yedirebil-
miştir.” ifadesinde E ve C seçeneğine de- Cevap E
ğinilmiştir.
Başarılı şiirler ortaya koyduğuna yönelik
22. Parçadaki düşüncelere sahip biri “Ede-
bir ifadeye parçada koyduğuna yönelik
biyat eserinin vurgulamak istediğinin
bir ifadeye parçada yer verilmiştir.
dizileştirme sırasında göz önüne alın-
Cevap D maması”ndan yakınmaktadır. Bu seçene-
ğe “Ama kitabın asıl anlatmak istediği
uçup gitmişti.” ifadesinden ulaşılmakta-
18. Parçada geçen “yaşam tarzlarından, ya- dır.
şadıkları mekânlardan” sözünden yaşa-
nılan ortamın insanın kişiliğini etkilediği Cevap E
sonucuna ulaşılmaktadır.

Cevap A 23. Parçadaki “... o besteyi dinlerken duy-


duğunuz, düşündüğünüz şeyleri sözle
anlatamazsınız.” ifadesinden “Beste-
19. Parçada insanların ihtiyaçlarını dile ge-
lerin anlamı cümlelerle anlatılamaz,
tirmek için resimler çizdikleri ve farkında
beste dinlenirken duyumsanır.” yargı-
olmadan bu çizimlere beğenilerini yan-
sına ulaşılabilir.
sıttıkları ifade edilmişse de bu resimleri
başkalarına beğendirmeye çalıştıklarına Cevap D
yönelik bir ifadeye parçada yer verilme-
miştir.
24. Parçada geçen “... diğer kültür unsur-
Cevap C
larının da başlıca taşıyıcısı” ve “millî
damgası en belirli olan...” ifadelerinde
20. “Yazar olmak için tek bir şey, aslında karşılaştırma vardır.
iki şey, yapmak gerekiyor. Bunlardan “Dil bir milletin ... ona damgasını vur-
birincisi yazmak. Yazın! Birinci kural masıdır.” ifadesinde soyut kavramlar so-
bu. Yazmadan, yalnızca ‘Ben yazar ola- mutlanarak dile getirilmiştir, “değerlerin
cağım.’ diyerek yazar olamazsınız.” ifa- müşterek hazinesidir.” ifadesinde ben-
desinde yazar olabilmek için gerekli do- zetme vardır.
nanımlardan söz edildiğine göre sorunun Parçada dilin çeşitli yönleri açıklanmıştır.
yanıtı da buna uygun olmalıdır. Buna en Parçanın anlatımında örneklere yer veril-
uygun soru da D seçeneğinde verilmiştir. memiştir.

Cevap D Cevap C

71
25. Parçada dilin düşünme ve düşünülenle- roman alındıysa bu kişiler Ceren, Duygu
ri ifade etmeye yarayan bir araç olduğu ve Burak’tır.
vurgulanmıştır. Toplumların dünyayı nasıl Ayrıca, şiir kitabı ve öykü alanlardan biri
algıladıkları da dillerinden anlaşılmakta- roman almamışsa bu kişi de Arda olacak-
dır. Dolayısıyla “kainatı kendine göre tır.
seslendirme” ifadesi toplumun yaşama
öykü (3) roman (3) şiir (2) deneme (2)
bakışını, yaşama nasıl bir anlam verdiğini
Ceren Ceren Arda Ceren
gösteren bir anlam taşımaktadır.
Arda Burak ? ?
Cevap A ? Duygu

26. Parçada “insana romantik duygular Verilere göre yukarıdaki gibi bir tablo or-
kazandırdığını söyleyerek” ifadesinde taya çıkmaktadır. Kalan kısımlar için farklı
I. öncüle, olasılıklar düşünülebilir.
“...Kristof Kolomb’un Amerika’yı keş- Tabloya göre öykü alanlardan birinin
finden sonra Avrupa’ya gemilerle (yani Arda’nın) şiir kitabı aldığı kesin ola-
gönderilmiştir.” ifadesinde IV. öncüle rak söylenebilir.
değinilmiştir.
II ve III. öncüllere yönelik bir bilgiye yer Cevap B
verilmemiştir.

Cevap D 29. Deneme alanlardan biri roman almadıysa


27. I. cümlede “ilginç” bu öğrenci Arda’dır. Çünkü roman alma-
yan Arda vardır.
IV. cümlede “vazgeçilmez”
V. cümlede “lezzet katmaya” ve öykü (3) roman (3) şiir (2) deneme (2)
VI. cümlede “ne eski tadı ne de kokusu” Ceren Ceren Arda Ceren
ifadeleri söyleyenin yorumunu içermek- Arda Burak ? Arda
tedir, dolayısıyla bu cümlelerde öznel an- ? Duygu
latıma yer verilmiştir.
Cevap A
Cevap C

28. “Bir öğrenci öykü, bir öğrenci roman,


iki öğrenci şiir kitabı ve iki öğrenci 30.
deneme almamıştır.” öncülüne göre 3
öykü (3) roman (3) şiir (2) deneme (2)
öğrenci öykü 3 öğrenci roman, 2 öğrenci
Ceren Ceren Arda Ceren
şiir kitabı ve 2 öğrenci deneme türünde
Arda Burak ? ?
kitap almıştır.
Duygu Duygu
Ceren sadece şiir kitabı almadıysa kalan
üç kitap türünden de almış olacaktır. Ön- Tabloya göre Duygu öykü ve roman aldıy-
celikle Ceren yerleştirilir. sa Burak’ın öykü almadığı kesin doğrudur.

öykü (3) roman (3) şiir (2) deneme (2) Cevap A


Ceren Ceren Ceren
Arda roman almadıysa ve toplamda üç
72
Çözüm 16

1. Parçada altı çizili olarak verilen söz grubu 5. Numaralanmış cümlelerin IV.sünde “tam
metinden bağımsız ele alınmamalıdır. Bi- bir dil işçiliği gerçekleştirememek”
reysel ve toplumsal hassasiyetin denge- sözü olumsuz; “okurlar etkileyici bir
sini kurmak, bir sanatçı için amaç hâline anlatıma tanık oluyor” sözü olumlu
gelmişse altı çizili kısım metnin ana fikrini eleştiridir.
içermiştir. Altı çizili söz iki hassasiyeti bir-
leştirmek onları bir potada eritmek sö- Cevap D
züyle eş değerdir.
6. Cümledeki “herkese hitap eden bir
Cevap A gerçeğin” ifadesinden D seçeneğine,
“nesnel olmayan” ifadesinden B, C ve E
seçeneklerine ulaşılabilir. A seçeneği ise
2. Parça içerisinde yer alan “güngörmüş”
cümleyle anlamca çelişmektedir. Çünkü
sözcüğünün anlamı “deneyimli”dir. Ama
parçada sanatın öznel, yani kişisel yorum
parçada yanlış bir şekilde “sakin” sözcü-
olduğu vurgulanmıştır.
ğü ile anlamlandırılmıştır.
Cevap A
Cevap E

7. I. cümledeki “yaklaşık” sözcüğüyle “za-


3. Verilen cümleler IV - II - V - I - III şeklinde manın tam belli olmadığı”, II. cümledeki
anlamlı bir paragraf oluşturur. Bu durum- “son buldu” sözüyle “bitiş”, anlatılmıştır.
da üçüncü cümle V olacaktır. III. cümlede II.de söylenenin sonucu söy-
lenmiştir. V. cümledeki “insanlık tarihi
Bakırın insanlar tarafından ilk kulla-
için bir dönüm noktasıdır.” ifadesi “bir
nımı MÖ 8.000’li yıllarda başlamış. /
buluşun bazı şeyleri değiştirme özel-
Taşın yerini alan bakır, 4.000 yıl sonra
liğine” vurgu yapmıştır. IV. cümlede bir
da Mısır’da tavlama işlemine tabi tu-
nesnenin en son değil, ilk olma özelliği
tulmuş./ Anadolu’da ise bakırcılığın
söylenmiştir.
temeli 10.000 yıl önceye dayanıyor. /
Çatal Höyük, Çayönü ve Suberde kazı- Cevap D
larında, doğal bakırdan dövme tekni-
ğiyle yapılan takılar ve küçük aletler 8. Verilen parçada geçen “yaşıyoruz” ke-
bulundu. / Bu örnekler doğal bakırın limesinde (yaşa-yor-uz) ünlü daralması
ilk kez Anadolu’da kullanıldığını ka- olmuştur.
nıtladı.
Cevap D
Cevap E

9. Alt çizili “18. yy.’da” sözü yanlış yazılmıştır.


4. II. cümlenin açıklaması I. cümlede yapıldı- Çünkü kısaltma için nokta koyulduğunda
ğı ve III. cümle de I. cümleye gönderme kısaltmadan sonra ek geliyorsa kesme
yapıldığı için I ile II. cümleler yer değiştir- işareti kullanılmaz. İfadenin doğru yazımı
melidir. “18. yy.da” şeklinde olmalıdır.

Cevap A Cevap E

73
10. Parçada “başlamazsam” sözcüğünde 14. Verilen cümlede II numaralı “eğer” söz-
“se, sa” şart eki bulunduğundan bu söz- cüğünün anlamını IV numaralı “olsay-
cükten sonra virgül getirilmez. dım” sözcüğü karşılamaktadır. II’nin çıka-
Cevap D rılması bir bozulma ya da daralmaya yol
açmaz.
11. V. sözcük sadece çekim eki almıştır. Söz-
cüğün kökü “yıldız”dır; “-ın” eki çekim Cevap B
ekidir. Diğer sözcüklerle ilgili açıklamalar
doğrudur.
Cevap E
15. Parçanın genelinde kısa yazı türlerinde
12. Parçadaki “bilim adamları, İnternet yazarın okurun ilgisini başlangıç cüm-
ortamı” sözcükleri belirtisiz isim tamla- lesinde çekmesi gerektiği üzerinde du-
masıdır, “kendi” sözcüğü dönüşlülük za- rulurken V. cümlede kısa yazı türlerinin
miridir, “ya da, ve” sözcükleri bağlaçtır, anlam özelliklerine değinilmiştir. Bu cüm-
“yaptığı, veren” sözcükleri sıfat-fiil, “sal- lenin parçanın konusuyla ilgisi yoktur.
gılama” sözcüğü de isim-fiildir. Bu cümle
isim cümlesi değil, fiil cümlesidir. Cevap E
Cevap E
13. (I) Hindistan’da türbe deyince bunu
Z.T. N.
16. Hendek ya da çit korunma amacıyla ya-
Osmanlı mimarisindeki anlamıyla
pıldığı için güvenli bir ortam yaratmak
Z.T.
amacıyla bu yola başvurulmuştur.
düşünmeyin.
Y. Cevap D
(II) Süleymaniye bir büyük camidir, etrafı
Ö. Y. Ö.
medreseler ve imaretlerle çevrilidir.
Z.T. Y.
17. Paragrafta geçen “Mutlaka her insan
(III) Kanunî, bu yapılar takımının belki en
rastladığı bir şeyin, olayın ardını me-
Ö.
rak eder. Sıradan kişiler için bu merak
küçüğünde yatar.
kısa sürebilir; olayın ortadan kalkma-
D.T. Y.
sıyla ondaki merak da sona erebilir.
(IV) Hindistan türbelerini anlamak için
Fakat romancı, keşfetme arzusuyla baş
Z.T.
edemeyen, adeta ona yenik düşüp em-
bu ölçüyü tersine çevirin.
rine girendir.” sıradan birinin olayı kısa
N. Y. (Gizli özne vardır.)
sürede unuttuğu anlatılırken romancının
(V) Burada büyük ana yapı türbedir.
olayın peşini bırakmadığı anlatılmıştır.
D.T. Ö. Y.
Buradan da romancının çevresindeki
Buna göre III. cümle “özne - dolaylı olaylardan kendini soyutlamadığı sonu-
tümleç - yüklem” biçiminde bir öge cuna ulaşabiliriz.
dizilişine sahiptir.
Cevap C
Cevap C

74
18. Parçada “dünün ve bugünün sanat me- 21. Parçadaki “... o çevre birer gölge can-
selelerini iyi bilmeli” sözünden A seçe- lılığına bile erişemiyor, gölgeleri yok
neğine, onların. Yazar, görmemiş onları.” ifade-
sinde eserin bazı yönlerinin kurgu oldu-
“başka milletlerin belli başlı sanat
ğu belirtilmiştir. Buradan B seçeneğine
eserlerini tanımalıdır.” cümlesinden B
gidilebilir.
seçeneğine,
“peşin yargılardan kendini uzak tut- Cevap B
malı” sözünden D seçeneğine ve
“alışılmış güzelliklerden başka güzel-
likler bulunabileceğini düşünmeli”
cümlesinden E seçeneğine ulaşırız. 22. Parçanın genelinde kuşların bazı may-
mun türleri kadar akıllı olduğundan söz
Cevap C
edilmiştir. Paragrafın sonuna getirilmesi
gereken cümle, kuşların aklından şüphe
edilmemesi gerektiğidir. D seçeneğinde
19. “Ciltteki kuruluk zeytinyağı, hardal verilen cümle: “Bundan sonra, kuş be-
yağı ve badem yağı ile yapılacak ma- yinli derken durup düşünmeniz gere-
sajla giderilebilir.” cümlesinden A seçe- kiyor.” sonuç cümlesi olmaya uygundur.
neğine,
Cevap D
“Kışın gelmesiyle birlikle cildimizin
kuruması kendini cilt gerginliği olarak
göstermektedir.” cümlesinden B seçe-
neğine,
23. Parçanın bütününde, saksağanlar üzerin-
“kışın cilt ve vücut bakımına özen gös-
de yapılan araştırmalardan bu canlıların
termeliyiz.” cümlesinden C seçeneğine,
sanılandan daha akıllı oldukları anlaşıl-
“masajla eski ışıltısına kavuşur.” cümle- maktadır.
sinden D seçeneğine ulaşılabilir.
Cevap B
Cevap E

20. Parçada mimik kaslarının hareket etme- 24. Parçada geçen “Modern yer biliminin
siyle derinin büzüşmesinden söz edilmiş- sağladığı bilgilerden önce tuzun nere-
tir. Yüzdeki kasları hareket geçirmeyen de bulunduğunu bilmeyen insanoğlu,
bir mimik bulmamız istenmiştir. “gülme, 20. yüzyıla kadar umutsuz bir biçim-
konuşma, ağlama, sinirlenme” davra- de tuzun peşinde koştu.” cümlesinden
nışlarında yüzdeki kaslar harekete geçer tuzun yerinin daha kolay bulunmasında
ancak “düşünme” davranışında yüzdeki bilimdeki ilerlemelerin etkili olduğu so-
kaslar harekete geçmez. nucuna ulaşabiliriz.

Cevap E Cevap B

75
25. “(II) Tarih boyunca tuz o kadar değer- 28. İlk cümleyle hem bir karşılaştırma hem
liydi ki bazı ülkelerde asker ve işçiler de saptama yapılmıştır. Sonlara doğru bir
maaşlarını tuz olarak alıyordu. (IV) bilim adamından alıntı yapılmıştır. Bu da
Çinliler, Romalılar, Fransızlar, Venedik- tanık gösterme tekniğidir.
liler, Habsburglar ve diğer birçok yö-
Bu parçada benzetmelere yer verilme-
netim, savaşlar için para bulmak üzere
miştir.
tuz vergisi koymuştur.” cümlelerinde
tuzun ekonomik olarak da kullanıldığı Cevap B
anlatılmaktadır.

Cevap B

26. Paragrafın ilk dört cümlesinde tuzun öne- 29.


minden ve hangi amaçlar için kullanıldı- Elma (3) Armut (2) Vişne (1)
ğından söz edilirken V. cümleden itibaren Can
(Çin’de tuz üretimine ilişkin en eski ya- (Demir / Ali ve Burak Ferda / Demir
zılı kaynak, İÖ 800’e aitti. Belgede, Xia Ferda / Elif )
Hanedanlığı sırasında bin yıl önceki Can Ferda / Demir
deniz tuzu üretimi ve ticaretinden söz Demir / Ferda
(Ali ve Burak) / Elif
ediliyordu.) Çin’deki tuz üretimiyle ilgili
Verilen bilgilere göre yukarıdaki gibi bir
kayıtlardan söz edilmiştir.
tablo ortaya çıkmaktadır. Bu bilgilere
Cevap D göre Ali ve Demir her durumda farklı tür-
de ağaç dikmektedir.

Cevap D

27. Parçadaki “Eski Sovyetler Birliği zama-


nında Kazakistan topraklarında 237
milyon ton radyoaktif atık gömüldü-
ğü belirtiliyor.” ifadesinden I. öncüle,
“Genetik bir başkalaşım yaşanmaya
başlandı. Hâlâ kanserli, zihin hastası
ve genel bağışıklık sistemi bozukluk-
ları olan çocuklar doğuyor.” ifadesinde 30. Bilgilere göre Ali hiçbir durumda vişne
III. öncüle değinilmiştir. II ve IV. öncüle yer ağacı dikmemektedir.
verilmemiştir.
Cevap E
Cevap D

76
Çözüm 17

1. Parçada geçen “muamele görmüş be- 6. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
sinler” sözüyle besinlerin doğal hâlinden turacak sıralaması II – V – III – I – IV şek-
uzak olmaları anlatılmaktadır. lindedir:
Akciğerleri etkileyen bazı hastalıklar
Cevap A
buradaki atardamar duvarlarının ka-
lınlaşmasına yol açar. / Bu damarların
kalınlaşması, akciğerlere kan getiren
ve “pulmoner arter” olarak adlandı-
2. Öncüldeki cümlede içme suyuna erişim-
rılan damarın iş yükünü artırarak bu
de sıkıntı olduğu ve farklı bir yolun de-
damarda basıncın yükselmesine ne-
nendiği belirtilmiştir. Buradan da içme
den olur. / Pulmoner yüksek tansiyon
suyunun farklı yollarla elde edilebileceği
denen bu durum, akciğere kirli kan
yargısına kesin olarak ulaşılır.
pompalayan kalbin sağ karıncığında
Cevap B büyümeye yol açarak kalp yetmezliği-
ne yol açar. / Hastalık yaklaşık olarak
100.000 kişide bir görülür. / En önemli
bulguları nefes darlığı, bayılma nöbet-
leri ve kanlı balgamdır.
3. “Başarının sırrı, başkalarının gözüyle
de kendi gözü kadar iyi görebilmekte Cevap E
saklıdır.” cümlesinde başarılı olmanın
bir koşuluna yer verilmiştir. Bu koşul da
başkalarının dünyayı nasıl yorumladığını
anlamaya çalışmaktır.
7. V. cümlede “yani aynı sinir hücresin-
Cevap C de...” ifadesi I. cümleyi açıkladığından II
ve V numaralı cümleler yer değiştirmeli-
dir.

4. IV. cümlede herkesin kendi düşüncelerin- Cevap C


de direttiği ifade edilmiştir. Sevgi uğruna
sıkıntılar çekildiğine yönelik bir ifadeye
yer verilmemiştir.
8. Öncülde verilen parçada “Bir eserde
Cevap D
fikrin, besleyici gıda gibi erimiş oldu-
ğundan ve A. Hamdi’nin eserlerinin bu
nitelikte olduğundan, okurun bunları
okurken masal âlemine girmiş gibi
5. Parçada geçen “önce var olanı redde- büyülendiğinden” söz edilmiştir. Buna
deceksin.” cümlesinden anlaşıldığı üze- göre IV. cümlede konu dışına çıkılmıştır,
re yazarın ilk işi “kendinden öncekilere bu cümle parçanın düşünce akışını boz-
karşı çıkmak” olacaktır. muştur.

Cevap E Cevap D

77
9. Dizelerde geçen ses olayları şu şekildedir: 12. Parçada verilen kelimelere yönelik bilgi-
• Ünlü düşmesi " akıl + ına > aklına ler şu şekildedir:
• Ünsüz değişimi " git + ebilirsin > I. duvar " hiç ek almamıştır, yalın hâl-
gidebilirsin dedir.
• Ünsüz benzeşmesi " Bizans’da > II. kapatılmak " –mak isim-fiil ekini
Bizans’ta almıştır.
• Ünlü daralması " de + yemem > di- III. kanat–sız " isimden isim yapım eki
yemem almıştır.
Dizelerde ünsüz türemesi (hissetmek,
IV. manasını " –sı iyelik, –ı belirtme ek-
affı...) örneklenmemiştir.
lerini almıştır.
Cevap E V. kaybeder " kayıp + eder kelimele-
rinden oluşan birleşik kelimedir.
“Kanatsız” kelimesi “kanat–sız” şeklin-
de yapım eki almıştır.

Cevap C

10. “Yer yarıldıda içine girdi sanki bir ay-


dır ortalıkta görünmüyor.” cümlesinde
“de” bağlacının bitişik kullanımından
kaynaklanan bir yazım yanlışı yapılmıştır,
“yarıldıda” sözcüğünde “da” bağlaç ol-
duğu için ayrı yazılmalıdır.

Cevap E

13. Öncüldeki cümlede yüklem “bir ürünün


tamamının veya bir parçasının çizgi,
şekil, renk, biçim, doku, malzemenin
esnekliği veya süslemesi gibi insan du-
yuları ile algılanabilen çeşitli unsur ve
özelliklerinin oluşturduğu görünüm-
dür.” sözüdür. Özne ise “tasarım” sözcü-
ğüdür. Dolayısıyla bu cümle özne ve yük-
11. Noktalı virgül, ögeleri arasında virgül bu- lemden oluşmuştur. “Küçük bir ağacın
lunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak altına saklanan kedi yavrusu kimsesiz-
için konur. Bu parçada da III numaralı yere di.” cümlesinde de yüklem “kimsesizdi”
noktalı virgül, diğer boşluklara da virgül sözüdür. Özne ise “Küçük bir ağacın
getirilmelidir. altına saklanan kedi yavrusu” sözüdür.

Cevap C Cevap B

78
14. I. cümle “bakınca” " fiilimsi olduğu için 16. Parçada geçen “Bu tür eserlerde olağa-
birleşik cümledir. nüstü kahramanların olağanüstü serü-
II. cümle “Yağmur dinmiş , hava ince- venleri sergilenir.” ifadesinden serüven
den inceye ayaza kesmişti.” " sıralı romanlarının gerçek dışı karakterlerle
cümledir. oluşturulduğu söylenebilir.
IV. cümle " “.... yoktu aslında.” " isim
Cevap D
cümlesidir.
V. cümle " “tek yüklemden oluştuğu
için basit yapılı”
III. cümlede bağlaç yargılar arasında de-
ğildir, bu sebeple cümle bağlı değildir.

Cevap C

17. Parçada geçen ‘’Çağdaş insan kendine,


çevresindekilere, doğaya yabancılaş-
mıştır, ticari bir metaya dönüşmüştür.’’
cümlesinden A ve B seçeneklerine,
‘’İnsan ilişkileri, temelde kendi güven-
liğini sürüye yakın olarak sağlayan ve
düşüncede, duyguda veya eylemde
15. Cümlede geçen “sanat dalları” ve “dü- farklı olmayan yabancılaşmış robotla-
şünce ögeleri” ifadeleri belirtisiz isim rın ilişkileridir.’’ cümlesinden C seçene-
tamlamasıdır. ğine,

“an – la – t – ım, düş – ün – ce, baş – ar – ‘’Herkesin, diğer herkese olabildiğin-


ı – lı” sözcükleri türemiş yapılıdır. ce yakın olmaya çalışmasına karşın
gerçekte insan, ayrılığının üstesinden
“çok” sözcüğü, sıfatı pekiştiren ölçü–mik-
gelmediğinde mutlaka baş gösterecek
tar zarfı görevindedir.
olan derin bir güvensizlik, kaygı ve
çok başarılı nokta suçluluk duygusuna gömülmüş olarak
zarf sıfat isim
kesin anlamda yalnız kalır.’’ cümlesin-
den D seçeneğine ulaşılabilir.
“içinde” sözcüğünde bulunma hâl eki “–
Parçada ‘’Bireyselleşen insanın çevresi
de” kullanılmıştır.
tarafından kınanabileceğine” değinil-
Cümlede fiilimsi kullanılmamıştır. memiştir.

Cevap E Cevap E

79
18. Öncüldeki parçada, sanatın; doğanın, 21. “Uyarlama yaparken kendinizi eserin
toplumun ve insan duygularının estetik yazarının hayal gücüyle sınırlamak zo-
olarak yansıtılması olduğunu ve sanat runda değilsiniz.” cümlesiyle A’ya, son
eserinde bunlardan birinin eksik olama- cümleyle B’ye ve C’ye, “Edebiyat uyar-
yacağını düşünen bir yazardan söz edil- laması, bir edebî eserin başka anlatım
miştir. Buna göre, B seçeneğinde verilen araçlarıyla yeniden ifade edilmesidir.”
“Temanın estetik bir güzellikle yan- cümlesiyle E’ye ulaşılabilir.
sıtılması sanat eserlerinin en belirgin
Bu parçada uyarlamaların izleyiciler tara-
yönüdür.” sözü verilen parçanın yazarına
fından anlaşılmadığına değinilmemiştir.
ait olabilir.
Cevap D
Cevap B

19. Verilen parçada geçen ‘’Olayları birer bi- 22. Parçada “sorgulamadan kabul etmenin
rer sıralamak sıkıntı veriyor bana. Hem doğru olmadığı” anlatılmak istenmiştir.
olay da nedir ki? Önemli olan bizim iç
Cevap B
yaşamamızdır...” sözünden, yazarın bir
olayı değil kahramanının iç dünyasını
anlattığını çıkarıyoruz. Buna göre yazar,
romanında ‘’Hayatın son günlerini ya-
23. Bu parçada;
şadığını düşünen, geçmişiyle hesap-
laşması bitmemiş mutsuz bir ihtiyarın Baudlaire’in sözü alınarak “tanık göster-
iç dünyasını” anlatıyor olabilir. meye” (A),
“Sarhoş olunda ne ile sarhoş olursa-
Cevap B
nız olun: Büyük işler hep inanmakla
başarılırmış...” cümleleriyle “alaycı bir
tutum”a (B),
20. A seçeneğine “Çukurova yöresi ve To-
roslar”, “Sağa – sola, ilerisi–gerisi” gibi ifadeler-
le “zıt kavramlar”a (D),
B seçeneğine “değişmez iki teması var-
dır: aşk ve doğa”, öznel ifadelere yer verildiğinden “tartış-
macı anlatım”a (E) yer verilmiştir.
C seçeneğine “çok canlı, bir o kadar da
sade anlatımıyla”, Bu parçada betimleyici anlatıma yer veril-
memiştir.
E seçeneğine “Dinî ve tasavvufi terim-
leri, temaları gör mezsiniz onda.” ifa- Cevap C
delerinden ulaşılmaktadır.

D seçeneğindeki “Doğanın aşktan daha


baskın oluşu” ifadesi verilen parçadan
24. Bu parça I–II–III ve IV–V–VI şeklinde iki
çıkarılamaz.
ayrı paragrafa bö– lünebilir. Bu durumda
Cevap D ikinci paragraf “IV.” cümle ile başlar.

Cevap D
80
25. I numaralı cümlede “gitgide” sözcüğüyle 28.
aşamalı gelişen bir durum anlatılmıştır.
Roman (2) Şiir (3) Hikâye (3)

Cevap A P. H. E. T. Uyar Ö. Seyfettin H.


Safa Ziya Cansever Ziya

Işıl Ayşe? Beril Elif Deniz Can?

Can? Gamze Halil Ayşe?


− Şiir ve hikâye türündeki eserleri üçer
kişi okumaktadır.
− Ayşe ve Can aynı yazarın farklı tür-
26. “(I) Genel donma, kişinin uzun süre
deki eserlerini okuyorsa bu yazar H.
soğukta kalmasıyla vücut sıcaklığının
Ziya’dır, türler de roman ve hikâyedir.
düşmesiyle oluşur.” cümlesinden C se-
Can hikâye okuyorsa Ayşe roman
çeneğine,
okur ve bu durumun tam tersi olabi-
“(II) Donmak üzere olan kişilerde gör- lir. Bu durum tabloda gösterilmiştir.
me bozukluğu, derinin soluklaşması, − Deniz ve Halil hikâye türünde bir ese-
morarması ve mumsu bir görünüm ri okuyorsa bu yazar Ömer Seyfettin
alması, halsizlik ve uyuşukluk, engel- olacaktır.
lenemeyen uyku isteği, zamanla bilin- − Işıl roman türünde bir eseri okumak-
cin kaybolması gibi belirtiler görülür.” taysa bu yazar P. Safa olacaktır.
cümlesinden A ve E seçeneğine,
− Bu bilgilerle “Elif ve Gamze”nin de
“(III) Donma olayının oluşması duru- şiir türünde Turgut
munda, vakit geçirilmeden ilk yardım
Uyar’ı okuduğu anlaşılır.
uygulamasına geçilmelidir.” cümlesin-
den D seçeneğine ulaşılır. Buna göre Elif’in şiir türünde bir kitabı
okuduğu kesindir.
Cevap B
Cevap D

29. Ayşe ve Beril aynı tür kitabı okuyamaz.


Ayşe roman veya hikâye okumaktadır.
27. “(III) Donma olayının oluşması duru- Beril ise şiir kitabı okumaktadır.
munda, vakit geçirilmeden ilk yardım
uygulamasına geçilmelidir. (IV) Donan Cevap A
kisi ani olarak sıcakla temas ettirilme-
den serin bir yere yatırılır. (V) Daha
sonra üzerindeki giysiler çıkarılarak
bir örtü ile örtünmesi sağlanır.” cümle- 30. Verilen isimlerden Gamze ve Beril aynı
lerinde önerilerde bulunulmuştur. Dola- türdeki eserleri okumaktadır.
yısıyla III. cümleyle önerilere başlanmıştır.
Cevap D
Cevap B

81
Çözüm 18

1. Sözü edilen sanatçı ulaştığı noktadan 6. I. cümledeki “ilk keşfi yapmıştır.” ifade-
sonra yeni hedeflere yönelmektedir. Do- siyle bir gelişmeye öncülük etme anlamı
layısıyla parçada geçen “vardığı noktayı verilmiştir. III. cümle II’ncideki yargının
sabit bir yazı durağı saymamıştır.” sözüyle nedenidir. IV. cümlede bir belirsizlik dile
anlatılmak istenen “ulaştığı noktayı yeter- getirilmiştir. V. cümlede de “yaşayabilir”
siz bulmak, kendini sürekli geliştirmeye ifadesiyle ihtimalden bahsedilmiştir. II.
çalışmak” olmaktadır. cümlede istisna bir durumdan bahsedil-
miş, gözden kaçırılan bir duruma yer ve-
Cevap B rilmemiştir.

Cevap B
2. V numaralı cümledeki “en iyi başaran
kent” ifadesiyle karşılaştırma anlamı sağ-
lanmıştır.
7. I. cümledeki “... bu kitabı, kişilerin sosyal
“En” sözcüğü, cümlelere karşılaştırma an- konumlarını dikkate alarak okumalısınız.”
lamı katan bir zarftır. cümlesinde geçen “okumalısınız” sözüyle
öneri dile getirilmiştir.
Cevap E
Cevap A
3. Verilen cümlede “söz”ün kişi için bir refe-
rans olduğu vurgulanırken A seçeneğin-
de bu durumun tersi vurgulanmıştır. 8. Cümlede “ikincilik-e > ikinciliğe” sözünde
ünsüz yumuşaması,
Cevap A
“yüksek-l > yüksel” sözcüğünde ünsüz
düşmesi,
4. I. cümledeki “önemli”, II. cümledeki “diri “asır-ın > asrın” sözcüğünde ünlü düşmesi
ve kararlı bir karşı duruş”, IV. cümlede- vardır.
ki “okurlarının kucağına bırakmıştır”, V.
cümledeki “ince bir ayar çekeceği” ifade- “gerçekleştirmek, çekmekte, kürekçi” söz-
leri cümlelere öznellik kazandırmıştır. III. cüklerinde ünsüz sertleşmesi vardır.
cümlede nesnel bir durum söylenmiştir. Ünlü türemesi görülen bir sözcük yoktur.
Kişisel düşünce yoktur.
Cevap D
Cevap C

5. IV. cümlede “kişi buna inanmaz” ifadesi 9. Verilen parçanın II. cümlesinde geçen
geçtiğine göre önceki cümlede inanma- ‘’Kurtuluş savaşının’’ sözünün yazımı yan-
yacağı şeyi ifade eden bir yargı olmalıdır. lıştır çünkü tarihî olay, olgu adları ve bun-
Bu da V. cümlede verilmiştir. Bu nedenle lara bağlı tür adları büyük harfle başlar.
IV ve V. cümleler birbirleriyle yer değiştir- Sözün doğru yazımı ‘’Kurtuluş Savaşı’nın’’
melidir. şeklindedir.

Cevap E Cevap B

82
10. Cümlede alıntı yapıldığı için ilk boşluğa 13. Parçadaki “aldım, istiyor, beklemekteyim,
tırnak işareti (“) alıntı cümle tamamlandı- veremiyorum” filleri etken, “gönderilsin”
ğı için ikinci boşluğa nokta (.) ve alıntının fiili ise edilgen çatılıdır.
bittiğini göstermek için de üçüncü boşlu-
ğa da tırnak işareti (”) getirilir. Dördüncü Cevap E
boşluğa sıralı cümleleri ayırmak için nok-
talı virgül (;) ve son boşluğa da özneyi
ayırmak için virgül (,) konmalıdır.

Cevap E 14. D seçeneğinde cümledeki “benim” sözcü-


ğünün çıkarılması cümlenin anlamını et-
11. Verilen parçada geçen “herkes” kelimesi kilemeyecektir çünkü cümlede zaten “an-
belgisiz zamirdir; lattıklarımı” ifadesinde “-ım” eki “benim”
“demektir, yoksuldur, zayıftır” kelimele- sözcüğünü karşılayan bir iyelik ekidir.
rinde “-dır” ek fiili, Diğer cümlelerdeki kelimeler kendilerin-
“olursa” kelimesinde “-ise” ek fiili vardır; den sonraki sözcüklerin anlamını sınırlan-
dırmaktadır. Bu sözcükler çıkarıldığında
“demektir, kaybetmekten, olmak” kelime-
sözcüklerin anlam kapsamları da değişe-
leri isim - fiildir;
cektir.
“nesnel, çok, veren...” kelimeleri niteleme
sıfatıdır. Parçada yeterlik fiili (-ebilmek) Cevap D
yoktur.

Cevap A

12. A) Sanatçı kendi bildiklerini anlatmak için


Özne Z.T. 15. Parçanın bütününde Can Yücel’in şiirinin
uğraşıyor. geniş yelpazesinin ancak nitelikli okurlar-
Yüklem ca anlaşılabileceği bir benzetmeyle açık-
B) Manzara bizi eski günlere götürüyor. lanmıştır. II. cümlede ise Can Yücel’in en
Özne Nesne Z.T. Yüklem güzel şiirlerinin hangileri olduğuna karar
C) Şefimiz tabakların bir an önce vermenin güç olduğundan söz edilmiş ve
Özne farklı bir konuya geçilmiştir.
yıkanmasını emretti.
Cevap B
Nesne Yüklem
D) Çocukluk arkadaşım eskiden beri
Özne Z.T.
resimle meşgul oluyor.
E.T. Yüklem
E) İşlerin yavaşlamasına neden olan kişiler, 16. Parçada çeşitli örnekler (hırsızlığın farklı
Özne toplumlarda farklı algılanması) verile-
şirketimizin düşmanlarıdır. rek toplumsal kuralların evrenselliğinin
Yüklem mümkün olmadığı anlatılmıştır.

Cevap E Cevap D

83
17. Paragrafta geçen “Bu gizemli yapıları 21. Parçada sonda balonlarının kullanım ko-
gerçekten de alnından ter damlayan ve laylığından ve yüksek yerlere (40 km’ye
kırbaç altında zorla çalıştırılan binlerce kadar) ulaşabildiğinden söz edilmektedir.
köle mi inşa etmiştir? Tek parça tonlar-
Cevap A
ca ağırlıktaki dev taş blokları sadece kas
kuvvetiyle mi üst üste yerleştirildiler? İşte 22. Parçada sonda balonları ile bağlı balon-
akılları karıştırmaya başlayan ilk sorular lar karşılaştırılmıştır. (A seçeneği)
bunlardı.” cümlelerinde piramitlerin na-
Sonda balonların kullanım kolaylığından
sıl yapıldığının öğrenilmeye çalışıldığı
dolayı tercih edildiği (B seçeneği) ve at-
anlatılmaktadır. Buradan da piramitlerin
mosferin üst tabaklarını incelemede kul-
nasıl yapıldığı sorusuna yanıt arandığına
lanıldığı (C seçeneği) ifade edilmiştir.
ulaşılmaktadır.
Son cümlede ise bağlı balonların yakın
Cevap C
gelecekte gözlem platformu olarak kul-
18. Parçada geçen “İnsan, bugün de evrenin lanılabileceği öngörülmektedir (E seçe-
yapısını, ölümden sonra neler olacağını neği)
bilmek ister. İşte bundan dolayıdır ki…” Betimleme sözcüklerle resim çizme işi,
ifadesinde metafiziğin ilgi görmesinin yani tasvirdir. Parçada anlatılan kavram-
nedeni belirtilmiştir. E seçeneğindeki ifa- lardan herhangi biri ya bir mekân tasvir
de de bu doğrultuda bir yargıdır. edilmemiştir.
Cevap E Cevap D
19. Hipnozun daha çok hangi alanlarda kul-
23. Parçada “Yazılışının üzerinden beş yüzyıla
lanıldığıyla ilgili bir bilgiye parçada yer
yakın bir süre geçmesine karşın” ifadesin-
verilmemiştir.
den I. öncüle; “dünyanın dört bir yanın-
“Uzmanlar hipnozu” ifadesinden B seçe-
daki yöneticilere hükmetme sanatının
neğine,
inceliklerini öğreten bir kitap olmasıdır.”
“halk arasında bulunan yaygın inanç” ifa-
ifadesinden III. öncüle ulaşılabilir.
desinden C seçeneğine,
“belki de sigarayı bırakmak” ifadesinden Parçada sözü edilen kitabın üslubuyla
D seçeneğine, ilgili bir ifadeye yer verilmemiştir. Dolayı-
“kalıcı bir iz burakmasına” ifadesinden E sıyla edebî bir dille yazıldığına ulaşılamaz.
seçeneğine ulaşılabilir. Eserin idarecilik sanatıyla ilgili olduğu ifa-
de edildiğinden sanatsal içerikli olduğu
Cevap A
da söylenemez.
20. Bu parçada geçen “ufuk açıcı” ifadesiyle A, Cevap C
“bambaşka bir bakış açısı ve yer yer miza-
hi bir dille anlatılmış olması” ifadesiyle B 24. Sözü edilen eserin yöneticileri çeşitli
ve C, “gündelik birçok konunun yanı sıra” dersler vermesi (Bunun nedeni, Prens’in,
ifadesiyle E seçeneklerine yer verilmiştir. dünyanın dört bir yanındaki yöneticilere
Bu parçada yazarın “nesnelliğini” akla ge- hükmetme sanatının inceliklerini öğreten
tiren ifade yoktur. bir kitap olmasıdır.) bugün de önemini
korumasını sağlamıştır.
Cevap D
Cevap B

84
25. Parçada “En sık rastlanan konular arasın- Arda (3) Berk (3) Ceyhun (3)
da kölelik, beyaz adamın buyruğunda
zor koşullar altında çalışma, yoksulluk, G, P A, F
1. olasılık E, B, H
başıboşluk, tutukluluk ve aşk sayılabilir.” (C/D) (D/C)
cümlesiyle bluesda yer verilen konular
belirtilmiştir. Bağımsızlık mücadelesin- Arda (3) Berk (3) Ceyhun (3)
den söz edilmemiştir.
G, P A, F
1. olasılık E, B, H
Cevap E (C/D) (D/C)

Bu bilgilere göre G ve A marketlerinden


her durumda farklı kişiler alışveriş yap-
mıştır.

26. Parçada bluesun ortaya çıkmasıyla ilgili Cevap E


olarak “Koro hâlinde söylenen şarkılar,
çalışanlara belli bir ritim kazandırmayı
hedefliyordu.” ifadesi kullanılmıştır.

Cevap C

29. Tabloya göre F marketinden her iki ola-


sılığa göre de Ceyhun alışveriş yapmıştır.
27. Parçada bluesun içeriğine bakıldığında
Cevap D
toplumun yaşadıklarını anlattığı görül-
mektedir. Dolayısıyla ulusal müziklerin
toplumun yaşadıklarını yansıttığı söyle-
nebilir.

Cevap C

30. Soru kökündeki “B marketinden Arda


alışveriş yapmışsa” öncülü dikkate alın-
dığında 1. olasılığa bakılır. Bu durumda
28. Verilen bilgilere göre kesin olan sadece A
C marketinden Arda’nın alışveriş yapması
marketinden alışveriş yapan öğrencidir.
mümkün değildir. Çünkü her market için
E, B ve H marketlerinden aynı kişiler alış- üç kişi sınırlaması vardır.
veriş yapmışsa Ceyhun bunların arasında
olamaz çünkü her marketten üç kişi alış- Arda (3) Berk (3) Ceyhun (3)
veriş yapacaktır. G, P A, F
1. olasılık E, B, H
E, B ve H marketlerinden ya Arda ya da (C/D) (D/C)
Berk alışveriş yapabilir. Bu durumda ilk
olasılık şu şekildedir: Cevap A
85
Çözüm 19

1. “Dantel” kumaşların kenarına örülen bir 5. “Fatih ilçesindeki tarihî semtlere ve


çeşit örgüdür. Dantelin özelliği ince bir mekânlara bir yolculuk yapmak istiyor-
işçilik, özen ve emek gerektiren bir ürün duk.” cümlesinde bir yere gitmeye karar
olmasıdır. Verilen parçada mecaz anla- verildiğine göre üçüncü cümle dördüncü
mıyla düşünüldüğünde sözcükler için de cümleden sonra gelmelidir. Üçüncü ve
benzer anlamlar düşünülmelidir. Sözcük dördüncü cümleler yer değiştirirse an-
seçimindeki titizlik, özen, yerli yerinde lamlı bir parça ortaya çıkar.
kullanım… gibi özellikler bu kapsamda
düşünülebilir. Buna en uygun ifade de D Cevap C
seçeneğindeki “anlam incelikleri” ifadesi-
dir.

Cevap D

2. Verilen cümlede anlatılanın konusu ne 6. Numaralı cümlelerin anlamlı ve kurallı


kadar iyi olursa olsun, eserin başarısının cümle oluşturacak sıralaması şu şekilde-
anlatan ve anlatım tarzından bağımsız dir: III - I - V - II - IV
olamayacağı vurgulanmaktadır. C seçe-
Miami’nin ünlü bir sahil ve turizm ken-
neğinde bu yönde bir yargı yoktur.
ti olma özelliği dışında ilginç bir özel-
Cevap C liği daha var. / Kübalı bir mülteciler
kenti olması. / Söylendiğine göre bu
mülteciler kentinde üç yüz bin kadar
3. Kişileştirme, insana ait özelliklerin doğa- Kübalı yaşıyor. / Bu oldukça kalaba-
daki varlıklara aktarılmasıdır. Buna göre, lık sayılabilecek göçmenler sayesinde
II. cümlede “Dere ... kıyameti koparıyor- İspanyolca, kentin ikinci dili olmuş. /
du.” ve V. cümlede “Dağ ve su perileri öy- Kübalılar hem özgün ten renkleri hem
lesine açmışlar ki” ifadesinde kişileştirme de konuşurken İspanyolcayı tercih et-
vardır. meleriyle kente kültürel bir renklilik
katmışlar.
Cevap D
Cevap B
4. I’incide “eşi benzeri bulunmayan” ifade-
siyle beğeni,
II’ncide “Şapkayı andıran” ifadesiyle ben-
zerlik, IV’üncüde “bir daha” ifadesiyle ey-
lemin daha önce de gerçekleştiği,
7. II. cümlede, istenilen özelliklerin türden
V’incide “maar ve maar gölü” kavramları
türe değiştiği belirtilmiş; III. cümlede bazı
açıklanmıştır.
bitkilerin su bakımından zengin, bazıları-
III numaralı cümlede bir durumun aniden nın ise kurak bölgeleri tercih ettiği ifade
geliştiği anlamı yoktur. edilerek II. cümle örneklenmiştir.

Cevap C Cevap B

86
8. Dizelerde “çalmış-dır > çalmıştır” şeklinde 12. I. cümlede “uzanan (ova)” sözcüğü sıfat-fi-
ünsüz sertleşmesi (benzeşmesi), ildir.
“yalın-ız > yalnız” şekinde ünlü düşmesi, II. cümlede “iyice” sözcüğü zarf, “sessiz”
sözcüğü sıfattır.
“kendi-n-i” sözcüğünde kaynaştırma har-
fi, III. cümlede “ancak” sözcüğü bağlaçtır.
V. cümlede “güneşin ışığı” ifadesi belirtili
“sev-dik-ini > sevdiğini” şeklinde ünsüz
isim tamlamasıdır.
yumuşaması (değişimi) örneklenmiştir.
IV. cümlede herhangi bir zamir kullanıl-
Parçada herhangi bir ünsüz düşmesi yok-
mamıştır.
tur.
Cevap D
Cevap E
13. Altı çizili tamlamalardan “Kayıhan’ın an-
latımında, öğüt tarzında, halkın acıları-
nı, kişilerinin kimine” isim tamlamasıdır,
9. “Kerem ile Aslı Hikâyesi” sözünde büyük “söyleyecek düşünceleri” ise sıfat tamla-
harflerin kullanımına bağlı bir yazım masıdır.
yanlışı yapılmıştır. Hikâye sözcüğü küçük
harfle başlamalıdır. (Kerem ile Aslı hikâ- Cevap B
yesi)
14. Cümledeki “yan-lar-ı-n-ı” sözcüğü “çokluk
Cevap A eki - iyelik eki - kaynaştırma ünsüzü ve be-
lirtme hâli eki” almıştır. Dolayısıyla yapım
eki almamıştır.
Diğer sözcükler “ol-ay, gül-dür-, yansıt-ıl-,
10. Verilen parçanın I. cümlesindeki virgül tanı-m-lan-mak” şeklinde yapım ekleri
özneden sonra, II. cümledeki parantez bir almıştır.
kelimenin eş anlamlısını açıklamak için,
III. cümledeki soru işareti soru cümlesinin Cevap B
sonunda, IV. cümledeki virgül eş görevli
kelimeler (birden çok zarf-fiil) arasında 15. Öncüldeki cümle ögelerine şu şekilde
kullanılmıştır, bu noktalama işaretleri ayrılır:
doğrudur. V. cümlenin sonundaki soru Küresel ısınmanın neden olacağı doğal
işareti yanlıştır çünkü bu cümlede soru olayları görmek istemeyen devlet adamları /
anlamı yoktur. özne
zamanı gelince / pişman olacaklardır.
Cevap E
zarf tümleci yüklem
Aynı öge dizilişi C seçeneğinde vardır:
Büyük bir şehirde işe başlayan Hasan Ali
11. I. sözcük belgisiz sıfat, II. sözcük edat, III. özne
sözcük bağlaç ve IV. sözcük de işaret za- iki ay sonra kapının önündeydi.
miridir. zarf tümleci yüklem

Cevap B Cevap C
87
16. II. cümlenin, ne I ne de III. cümleyle bağ- 21. Parçada “ehil olmayanların” ifadesinden A
lantısı vardır. Düşüncenin akışını bozmak- seçeneğine,
tadır.
“kanun ve yönetmelikler yayımlanıyordu”
Parçanın I. cümlesinde insan yüzünün ki- ifadesinden E seçeneğine,
şilik analizinde önemli olduğu vurgulan-
“... bir zamanlar ise yarar ve etkiliydiler”
mış, III. cümlede de bunun ayrıntılarına
ifadesinden D seçeneğine,
yer verilmiştir.
“pek çok geçim kolunda olduğu gibi” ifa-
Ancak II. cümlede konu yüz güzelliğine
desinden B seçeneğine ulaşılabilir.
getirilmiş ve düşüncenin akışı bozulmuş-
tur. Verilen parçada arzuhâlcilerin meslekleri-
ne dair herhangi bir eğitim aldıklarından
Cevap B söz edilmemiştir.

17. Parçanın bütününde medyanın iktidara, Cevap C


iktidarın da medyaya bağımlı olduğu, bir-
birlerine bağımlı olmalarının gerekçeleri
ve iki grubun da birlikte gündemi belirle- 22. Parçada geçen “Yaratıcısının fizik, moral
diği vurgulanmaktadır. ve davranışlarıyla sıkı sıkıya bağlantısı
olan bir fotoğraf âdeta.” cümlesinden, “bir
Cevap B
şiirin, şairinin hayatıyla bağlantılı olduğu”
anlamı çıkarılır.
18. “arıtılmış sözcük” ifadesinden A seçene-
ğine,
Cevap E
“gazeteci, çevirmen ve editör olarak” ifa-
desinden C seçeneğine,
23. Parçada “şiirin, şairinin hayatından ayrı
“edebiyat ve düşün dünyamıza ilham ver-
düşünülmeyeceği” hakkında kişisel dü-
miş çok yönlü bir şairimizdir.” ifadesinden
şünceler aktarılmıştır. Buna göre, parça-
D seçeneğine,
nın anlatımında tartışma anlatım biçimi
“az sözcükle daha çok şey anlatmayı” ifa- ağırlıklı olarak kullanılmıştır.
desinden E seçeneğine ulaşılabilir.
Cevap A
Cevap B

19. Parçada farklı öğrenci gruplarının ders


24. Öncülde verilen parçada uçurtmanın
çalışmalarının nedenleri örneklenmiştir.
rastlantı sonucu bulunduğuna farklı
Buradan C seçeneğindeki ifadeye ulaşı-
amaçlar için kullanıldığına, farklı şekiller-
labilir.
de yapıldığına, ilk kez Çin’de kullanıldığı-
Cevap C na değinilmiştir.
Buna göre, A, B, C, E seçenekleri cevap
20. Parçada sözü edilen yazarın bireysel ya değildir. Parçada, D seçeneğinde verilen
da toplumsal konuları ele aldığıyla ilgili “Kullanımının basit olduğuna” değinilme-
bir bilgi verilmemiştir. miştir.

Cevap A Cevap D
88
25. Öncülde verilen parçada uçurtmanın Ja- “Uluslararası Amatör Basketbol Federas-
ponya’ya ne zaman götürüldüğünden, yonunun kurulmasıyla, günden güne
Budist rahiplerin uçurtmayı hangi amaçla yaygınlaşmıştır.”
kullandığından, uçurtmanın hangi ül-
E) Oyun nasıl oynanır?
kelerde kullanıldığından, bulunmasına
neyin sebep olduğundan söz edilmiştir. “Karşılaşma on iki dakikalık dört devre
Buna göre A, B, C, D seçeneklerindeki so- hâlinde oynanır ve...”
ruların cevabı öncüldeki parçada vardır.
Cevap C
Parçada, uçurtmanın yapımında neler
kullanıldığından söz edilmemiştir bu yüz-
den E seçeneğinde verilen sorunun ceva-
29. Gömlek Gömlek
bı parçada yoktur.

Cevap E gri gri gri kahve


Verilen ilk bilgiler aşağıdaki gibidir:

Ceket Pantolon
26. IV. cümlede federasyonun kurulmasıy-
la basketbolun yaygınlaştığı söylenerek
neden belirtilmiştir.
gri siyah gri kahve
Cevap C
Yukarıdaki renkleri düşürdükten sonra
3 siyah kıyafet elde kalır. Bu kıyafetlerin
içinde gömlek olamayacağına göre kalan
27. VI. cümlede (... on ikişer dakikalık dört
3 siyah kıyafet kesinlikle cekettir. Bu du-
devre hâlinde oynanır ve oyun...) basket-
rumda I. öncül kesinlikle doğrudur.
bolun kuralları anlatılmıştır.
II. ve III. öncül için yorum yapılamaz. Bu-
Cevap E rada elde kalan 2 gömlek için iki durum
söz konusudur.

28. Cevap A

A) İlk kim tarafından ve nerede bulun-


muştur? 30. Ceketlerin ikisi gri ise aşağıdaki gibi tablo
“1891 yılında ABD’de Springfield Kolejin- çıkar.
de beden eğitimi öğretmeni olan James
ceket pantolon gömlek
Naismith tarafından bulundu.”
B) Olimpiyat programına ne zaman alın-
mıştır? 2 gri 3 siyah siyah gri kahve gri kahve
“1904 yılında olimpiyat programına alı-
nan...” Bu durumda A seçeneği kesinlikle yan-
lıştır.
D) 
Yayılmasında etkili olan gelişmeler
nelerdir? Cevap A

89
Çözüm 20

1. Parçada yer alan “geçiştirmek” sözcüğü 5. I. cümlede şaşırtıcı bir durumdan söz edil-
“beğenilmemek” anlamında değildir. Söz- miş, IV. cümlede de bu şaşırtıcı durumun
cüğün anlamı, cevaplamadan atlamaktır. normal karşılanacağı belirtilmiştir.
Dolayısıyla IV. cümlenin I. cümlenin arka-
Cevap E
sından gelmesi gerekir.

Cevap B
2. Verilen cümleden (1200–1500 arası ço-
cuktan 300’ünün öldüğü belirtildiği için) 6. Öncülde numaralanmış cümlelerden I’de
“Ateşli hastalığa yakalananların bir bölü- “Şemsiyenin hangi medeniyet tarafından
mü tedavi edilebilmektedir.” yargısı kesin- kullanıldığının net olmadığı anlatılmıştır.
likle çıkarılabilir.
II’de, şemsiyenin güneş ışınlarından ko-
runmak için kullanıldığından söz edilmiş-
Cevap D
tir.
III’de, Çinlilerin şemsiyeyi yağmurdan ko-
3. I. cümlede fotoğrafın çağımızın önemli runmak için kullandığı aktarılmıştır.
buluşlarından biri olduğu belirlemesinde V’de şemsiyenin önceleri Batı’da kadın
bulunulmuştur, öneri söz konusu değil- aksesuarı olarak görüldüğü anlatılmıştır.
dir. III. cümlede fotoğrafçılık eğitiminin Buna göre A, B, C, E seçenekleri cevap
sağlıklı olması için bilimsel araştırma ve değildir.
çalışmalar yapıldığı belirtilmiş ve öneriye
IV’de ise şemsiyenin bugünkü hâlinden
yer verilmemiştir.
değil, eski Çin’de nasıl su geçirmez hâle
Cevap B getirildiğinden söz edilmiştir; buna göre
D seçeneğinde verilen bilgi numaralan-
mış cümleyle ilgili yanlış bir bilgilidir.

4. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- Cevap D


turucak sıralaması şu şekildedir.
Yediğimiz hemen her şey bir canlıdan 7. “Şairanelikten, mecazdan, süsten, gerek-
gelir, bir bitkiden ya da bir hayvandan. siz sözcükten, uzun cümlelerden kaçın-
mıştır.”(II) ve,
Bitkiler güneşten aldıkları enerjiyi kul-
lanarak kendi besinlerini oluştururlar. “Halkın anlamını bilmediği yabancı söz-
cükleri hiç kullanmamıştır.” (IV) cümlele-
Hayvanlar bitkileri ve başka hayvan- rinde Ömer Seyfettin’in dili hakkında bilgi
ları yer. verilmiştir.
İnsanlar da bitkiler ve diğer hayvanlar-
la beslenir. Cevap C

İşte enerjinin bir canlıdan diğerine 8. Parçada geçen “edildi” sözcüğünde ünsüz
böyle aktarılmasına besin zinciri denir. yumuşaması vardır. Sözcük “et–il–di >
(III – I – V – II – IV) edildi” şeklinde incelenebilir.

Cevap D Cevap C

90
9. E seçeneğinde “Türk Müzecisi” sözünde 13. Öncülde verilen parçada geçen “fakat”
müze özel bir isim değildir, bu nedenle kelimesi bağlaçtır, “kaidesidir” kelime-
küçük harfle başlamalıdır. sinde “dır” ek fiili vardır. “Asla, sadece”
kelimeleri zarftır. “Bağlanmamanın, sev-
Cevap E menin” kelimeleri isim-fiildir. Buna göre B,
C, D, E seçenekleri doğru cevap değildir.
10. Numaralanmış yerlerden I’deki virgül, sı- Parçada zamir yoktur.
ralı cümleleri ayırmak için;
II’deki nokta, tamamlanmış cümlenin so- Cevap A
nunda;
14. Sıralı cümleler birden çok yargı içerir ve
IV’deki soru işareti, soru cümlesinin so-
bu yargılar birbirinden noktalama işaret-
nunda;
leriyle ayrılır. Buna göre C seçeneğinde
V’deki ünlem, ünlem bildiren cümlenin ‘’kırmayacağım,... diyeceğim’’ cümleleri
sonunda kullanılmıştır. Bu işaretler doğ- yer alır, bu cümle sıralı cümledir.
rudur.
Cevap C
III’deki üç nokta ise yanlıştır çünkü “... kırı-
şa kırışa akan bir su(dur), bu” cümlesinde
yargı tamamlanmıştır, bu cümlenin so-
15. Parçada bir kişinin başka bir kişiyi koruma
altına alması, onu koruması ve o kişinin
nunda nokta kullanılmalıydı.
de bu durumdan hoşnut olmasından söz
Cevap C edilmiştir. III. cümledeyse diğer insanların
yapıp ettiklerinden söz edilerek parçanın
11. B seçeneğinde “Yaşamı sevenlerle yücelt- anlam bütünlüğü bozulmuştur.
mek isteyenler” ifadesinde “ile” bağlacı
kullanılmıştır. (Yaşamı sevenler ile yücelt- Cevap B
mek isteyenler)
16. Parçada “zeki olma” sadece düşünen in-
NOT: “İle” sözcüğü yerine “ve” sözcüğü
sanların değil, düşünen ve düşünmeyen
getirilebiliyorsa “ile” sözcüğü bağlaç gö-
insanların ortak özelliği olarak verilmiştir.
revindedir.
(Düşünce tembeli ise zeki de olsa işlete-
Cevap B mediği zekâsıyla…)
Diğer özellikler; düşünen ve düşüneme-
12. Verilen cümlenin ögeleri şu şekilde ayrı- yen insan arasındaki farklar olarak veril-
labilir: miştir.

Deniz kenarındaki otele giderken bir Cevap C


Zarf Tümleci

hafta boyunca dinlenmenin vereceği keyfi 17. Verilen parçada “sanatçının, kendi bilin-
çaltını ve gerçekliğini sanatın kurallar,
Belirtili Nesne
çerçevesinde aktardığı” anlatılmak isten-
kalabalık otobüste düşünüyordum. miştir.
Dolaylı Tümleç Yüklem
Cevap C
Cevap D

91
18. Parçada “sanatıyla ilgili birçok kitap ya- 22. Parçada sinema ve sinemanın maddi
yımlanmıştır.” ifadesinde A seçeneğine, boyutuna yönelik bir ifade bulunmamak-
tadır. Parçada sinema ve işlevine ilişkin
“dünya edebiyatının da önemli adların-
değerlendirmeler yapılmıştır.
dan biridir.” ifadesinde C seçeneğine,
“Öykücü kimliğiyle çağdaş Türk öykücü- Cevap B
lüğünün gelişiminde etkileyici olmuştur.”
ifadesinde D ve E seçeneğine değinilmiş-
tir.

Cevap B
23. “Niteliksiz sinema ürünleri ise sadece
para getirsin, diye piyasaya sürülmekte-
dir.” cümlesinde niteliksiz ürünlerin hangi
19. IV. cümleye kadar gözlüğün bulunuşuna
amaçla piyasaya sürüldüğü belirtilmiştir.
yönelik tahminlerden söz edilirken IV.
cümleden itibaren gözlüğün yapısına yö- Cevap E
nelik bir süreçten söz edilmiştir.

Cevap C

20. “Edebiyat metnini oluşturan dil, gündelik 24. Parçada nitelikli eserlerin desteklenme-
yaşamda işaret edilen anlamlardan farklı mesi eleştirilmiştir. Dolayısıyla parçanın
anlamlar yaratmaktadır.” ve “ Yazar, var anlatım biçimi tartışmadır. Tartışma ya-
olan gündelik dille metnini üretir. Ancak pıldığına göre öznel anlatım hâkimdir. I
kullandığı dille, çeşitli yan ve ve mecaz ve III. cümlelerde gerçek sanat eserleriy-
anlamlar oluşturmuştur.” ifadelerinde le niteliksiz eserler karşılaştırılmıştır. IV.
yazarın gündelik dile yeni anlamlar yük- cümlede sinemanın geleceğine yönelik
lediği, dolayısıyla eseri anlamanın sadece bir öngörüde bulunulmuştur.
gündelik dille mümkün olmayacağı vur- Parçada tanık gösterme yani alıntıya yer
gulanmaktadır. Buradan A, B, C ve E seçe- verilmemiştir.
neklerindeki ifadelere ulaşılabilir.
Cevap E
Parçada edebî eserlerin niteliğine yönelik
bir ölçüt belirtilmemiştir.

Cevap C

25. Parçada verilen örnekler, farklı toplum ve


21. Parçadaki “var olan binlerce dilden sade- kültürlerden olmasına rağmen kişilerin
ce 106’sı yazıya bağlanabilmiş” ifadesin- benzer davranışlar sergilediğini göster-
den B seçeneğine kesin olarak ulaşılabilir. mektedir. Buradan karikatürün evrensel
nitelikler taşıdığı yargısına ulaşılır.
Cevap B
Cevap C

92
26. Parçada olay ya da durumların en rahat Ayakkabı Giyim
karikatür aracılığıyla anlatılabildiğinden Bijuteri
Mağazası Mağazası
söz edildiği için boş bırakılan yere bu an- (3)
(2) (4)
lama uygun olarak A seçeneğindeki ifade
Kübra Lale Pınar
getirilebilir.
Merve/Naz Öykü Lale
Cevap A
Naz/ Kübra
Merve
Merve/Naz
Merve ayakkabı ve giyim mağazasına
gitmişse Naz bijuteriye; Naz ayakkabı ma-
ğazasına giderse Merve bijuteriye gider.
Verilen bilgilere göre Merve ve Naz biju-
27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi bir teriye gitmiş olabilir.
tablo yapılabilir:
Cevap E
Ayakkabı Giyim
Bijuteri
Mağazası Mağazası
(3)
(2) (4)
x Lale Pınar
28. Verilen bilgilere göre Öykü’nün giyim ma-
y x
ğazasına gitmesi mümkün değildir. Giyim
y mağazalarına gidenler Pınar, Lale, Kübra,
Merve/Naz’dır.
Ayakkabı ve giyim mağazasına giden
kişiler bilinmediği için (x, y) olarak gös-
Cevap C
terilmiştir. Lale’nin gittiği iki mağazadan
biri bijuteri olduğuna göre, gittiği ikinci
mağaza giyim mağazasıdır.

Ayakkabı Giyim
Bijuteri 29. Verilen bilgilere göre Merve’nin giyim
Mağazası Mağazası
(3) mağazasına gittiği biliniyorsa Naz bijute-
(2) (4)
riye gitmiştir. Buna göre Lale ve Naz aynı
x Lale Pınar türdeki mağazaya gitmişlerdir.
y Öykü Lale
Cevap A
? x
y
Tabloya göre x ve y şeklinde gösterilen
kişiler ve bijuteriye giden üçüncü kişi bi- 30. Tabloya göre hem ayakkabı hem de gi-
linmemektedir. Ancak bu kişiler Kübra, yim mağazasına giden Kübra ve Merve
Merve ve Naz olabilir. Kübra iki mağazaya olabilir.
gittiğine göre ayakkabı ve giyim mağaza-
sına gidenlerden biri kesinlikle Kübra’dır. Cevap B

93
Çözüm 21

1. Öncüldeki parçada geçen “kendini bir 6. Verilen sözler, anlamlı ve kurallı bir cümle
çırpıda ele veren” sözü, bir şiirin kolay oluşturacak biçimde sıralandığında, sı-
anlaşılmasıyla ilgilidir. “Ele vermek” deyi- ralama “III – IV – II – V – I” şeklinde olur;
minde bu anlama ulaşılabilmektedir. buna göre, baştan dördüncü, V. cümle
olur.
Cevap E
Cevap E

2. “Dersi anlatan öğretim görevlisi, her 7. I, II ve IV. cümlelerde sadeleşme hareketi-


insanoğlunun sahip olmasını diledi- ni anlayamayanlardan III ve V. cümlelerde
ğim kalitesi ile bana ilham veriyordu.” yabancı hayranlığından söz edilmektedir.
cümlesinde geçen “kalitesiyle ilham Dolayısıyla cümleler gruplandırılmalıdır.
veriyor” sözü cümleye beğeni anlamı III ve IV. cümleler yer değiştirdiğinde an-
katmıştır. lamlı bir parça oluşur.

Cevap B Cevap D

8. IV. cümlede diyet yapılmasının amacı be-


3. “Ulaştığı noktayı yetersiz bulan sanatçı, lirtilmiştir. Diyetin önemine yönelik bir
gerçek sanatçıdır.” cümlesinde sanatçı- ifadeye yer verilmemiştir.
nın her zaman yenilik peşinde koşması,
yaptıklarını yeterli bulmaması anlatıl- Cevap D
maktadır. Bunu içeren yargı da “Bir sa-
9. İki ünlü peş peşe gelemeyeceği için iki
natçının olmazsa olmazı, sürekli daha
ünlü arasına kaynaştırma ünsüzü girer.
iyiye gitme çabası olmalıdır.” şeklinde
verilmiştir. “Kendi–n–i, çayı–n–ı, dikkati–n–i” söz-
cüklerinde kaynaştırma ünsüzü kullanıl-
Cevap B mıştır. II ve IV. sözcüklerde kaynaştırma
ünsüzü yoktur.

4. Öncülde verilen cümle, anlam akışı ve Cevap C


anlam bütünlüğüne göre en uygun şe-
kilde C seçeneğiyle tamamlanır. “Dil, bir 10. Millet adları ve mitolojideki tanrı adları
iletişim aracıdır ve bunun sınırları vardır. büyük harfle başlar; buna göre, A ve C
Bu sınırların dışı estetik tat verecektir. Bu seçeneklerinde yazım yanlışı yoktur. Sa-
yapıldığı taktirde insan–toplum gerçeği nat eseri adları büyük harfle başlar; buna
(iletişim açısından) ayıklanarak ortaya ko- göre, B seçeneğinde yazım yanlışı yoktur.
nabilecektir.” Ay ve gün adları sayıyla belirlenmişse
büyük harfle başlar; buna göre, E seçene-
Cevap C ğinde yazım yanlışı yoktur. Tarihî, kanıtsal
yapı adları ve ona bağlı tür adları büyük
harfle başlar, D seçeneğindeki “yazıtların-
5. I. cümledeki “sırtlarını tepeye dayamış”
da” kelimesinin yazımı yanlıştır, doğrusu
ifadesinde “köy evleri” kişileştirilmiştir.
“Köktürk Yazıtları’nda” şeklindedir.
Cevap A
Cevap D

94
11. A seçeneğinde “ile” bağlacından sonra 16. Parçada, Esperanto’yu kullananların
virgül kullanıldığı için noktalama hatası oluşturdukları gruplardan ve bunların
yapılmıştır (acımasızlık ile, yoksulluk). ne kadar yaygınlaştığından söz edil-
mektedir. V. cümlede ise bu dille çifte va-
Cevap A tandaşlığı seçenlerden söz edildiği için
parçanın anlam bütünlüğü bozulmuştur.
12. Soruda altı çizili sözcükten önce sıfat
Cevap E
kullanılıp kullanılmadığı sorulmaktadır.
I numaralı sözcükten önce sıfat kullanıl-
mamıştır. Diğer sözcüklerden önce sıfat-
lar kullanılmıştır:
sevincini artıran türküler
bin yıllık tarih
yeni bir duyarlılık
doygun ve duru bir ses
17. “İnsanlara yardım eder, yardım alır, soru-
Cevap A larına cevap verir ve kendi sorularınızı so-
rarsınız. Bu bakımdan sosyal medya resmî
13. “Dişim ağrıyor da hastaneye gideceğim.” olmayan eğitim yollarından da biridir.” ifa-
cümlesi neden–sonuç cümlesidir. Bu an- desinden A ve D seçeneğine,
lamı “de” bağlacı sağlamıştır. “Zaman ve mekân sınırlaması olmadan
(mobil tabanlı) paylaşımın, dışa vurumun,
Cevap E tartışmanın esas olduğu bir insani iletişim
şeklidir.” ifadesinden B ve E seçeneğine
ulaşılabilir.
14. Edilgen çatılı fiillerin yüklem olduğu
cümlelerde gerçek özne olmaz. “Öğren-
Cevap C
ciler tören için okul bahçesine çıkarıldı.”
cümlesinde “çıkar–” işini yapan belli de-
ğildir.

Cevap C

15.
Genç kaplan , hızlı adımlarla 18. III. cümleye kadar sağlığın önemi ve sağ-
sıfat isim sıfat isim lığı korumak için kimlere görev düştüğü-
dikenli tel , dar kafes nüden söz edilirken III. cümleden başla-
sıfat isim sıfat isim narak ülkemizde bebek ve çocuk sağlığı
konusuna yönelik bilgiler verilmiştir. Do-
Bu parçadaki II numaralı sözcük isim gö-
layısıyla III. cümleyle yeni bir paragrafa
revindedir ve belirtisiz isim tamlamasın-
geçilebilir.
da tamlayan olmuştur.
Cevap B
Cevap B

95
19. Parçadaki “İç mimarlık bir yandan güzel 23. Parçadaki III. cümlede “geleneksel teknik-
sanatların gerektirdiği plastik değer- lerle üreterek gelişmiş ülkelerin maddi ve
leri içeren, estetik bilgi ile yoğrulmuş, manevi baskısından kurtulamayacağı-
diğer yandan mimarlığın bina olgu- mız...” ifadesi,
suyla ilişkilendirilen bir konumda da IV. cümlede “o miktarda zihinsel değerler
yer almaktadır. İç mimarın bir bina içinde üretmekle mümkündür” ifadesi,
yer alan mekânların hacim ve yüzeyle- V. cümlede “kitabın önemsenmediği bi-
rini değerlendiren bir boyutta konuya zimki gibi ülkelerde gerçekleşemez” ifa-
yaklaşmasının yanı sıra, yapı sistemleri, desi koşul belirtmektedir.
fiziksel çevre kontrolü, aydınlatma, I ve II. cümlede koşul belirtilmemiştir.
ergonomi, ısıtma gibi mekân konforu
konularında da bilgili olması gerekmek- Cevap A
tedir.” ifadeleri, iç mimarlığın farklı alan-
larda hâkimiyet gerektiren bir meslek 24. “Frig bezeme sanatına özgü geometrik
olduğunu vurgulamaktadır. oymalarla süslenmiştir” ve “ süslü kumaş-
lara ait izler” ifadelerinden A,
Cevap D “en özgün zanaat dalı mobilyacılıktır” ifa-
desinde B,
20. Verilen parçanın IV. cümlesinde “Amaçlar- “Orman bakımından zengin bir bölgede
la birlikte araçları da seçmemiz gerekir.” yaşayan Friglerin” ifadesinden D ve
ifadesinden itibaren öneri dile getirilmiş-
“Ege dünyasında MÖ 2000’li yıllardan
tir.
beri bilinen fibulalar (çengelli iğne), tü-
Cevap D mülüs mezarlar gibi Anadolu’da ilk kez
Frigler tarafından kullanılmıştır.” ifadesin-
21. I. cümledeki “insanlıktan çıkabilir” ifade- den E seçeneğine ulaşılabilir.
sinde A seçeneğine,
Cevap C
III. cümledeki “seçimler yapmak zorunda
olmamız” ifadesinde B seçeneğine, 25. “en özgün zanaat dalı”, “Daha çok maden-
IV. cümlede C seçeneğine ve II. cümlede E ciliğin etkisinde gelişmiş olan Frig çanak
seçeneğine değinilmiştir. çömlekçiliğinde”, “Friglerde madencilik
D seçeneğine yönelik bir bilgiye parçada de çok gelişmiştir” ifadelerinde karşılaş-
yer verilmemiştir. tırma,
“makarayı andıran kulpları” ifadesinde
Cevap D
benzetme,
22. Öncüldeki parçada “insanın kendini ma- “çok güzel örnekler” ifadesinde yorum,
nevi kültür ve maddi değerlerle donat- “makarayı andıran kulpları”, “bitki liferin-
tığından ve bu donanımların en önemli den yapılmış dokumalar”, “yerlere serilmiş
taşıyıcısının kitaplar olduğundan” söz süslü kumaşlar” ifadelerinde betimleme
edilmiştir. Parçada “ülkemizde düşünce yapılmıştır.
ve kitapların yeterince önemsenmediğin- Parçada herhangi bir kavramın tanımına
den” yakınılmaktadır. yer verilmemiştir.

Cevap D Cevap D

96
26. IV. cümlede “... göbekli kâseler, büyük ka- 28. Tabloya göre televizyon kanalında ya-
zanlar ve kepçeler Frig maden sanatının yımlanan filmlerden B ile F kesinlikle aynı
ne kadar geliştiğini göstermektedir.” ifa- yönetmene (Türk yönetmene) ait olduğu
desinde çıkarım yapılmıştır. kesindir.

Cevap B Cevap E

27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi bir


tablo yapılabilir:

Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

B F C 29. Tabloya göre B filminin E filminden önce


yayımlanması mümkün değildir. E filmi
Öncüllerde verilen bilgilere göre B adlı
pazartesi, B filmi salı günü yayımlanmıştır.
film salı günü, F adlı film çarşamba günü,
C adlı film cuma günü yayımlanmıştır. A Cevap B
ve D filmleri aynı gün yayımlanmışsa bu
filmler pazartesi ya da perşembe günü
yayımlanabilir. Türk yönetmene ait film-
lerin art arda olduğu ve E filminin ya-
yımlandığı gün Türk yönetmene ait bir
filmin yayımlanmadığı öncüllerde veril-
30. B ve C filmlerinin aynı yönetmene ait
miştir. Buna göre E filminin perşembe ya
olduğu biliniyorsa G filminin yabancı
da cuma günü yayımlanması mümkün
yönetmene ait olduğu ve cuma günü ya-
değildir. Dolayısıyla E filminin pazartesi
yımlandığı kesindir.
günü yayımlandığı kesindir. A ve D film-
leri de perşembe günü yayımlanmıştır. Cevap E
Cuma günü iki film yayımlandığından
filmlerden biri G adlı filmdir.

Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma


A C
E B F
D G
Tabloda da görüldüğü gibi Türk yönet-
mene ait olan filmler; art arda dört gün
yayımlanacağından ve E filmiyle aynı gün
yayımlanmaması gerektiğinden salı, çar-
şamba, perşembe ve cuma günleri (top-
lamda dört film) yayımlanmıştır. Buna
göre yabancı yönetmene ait olan filmler
soru öncülünde verilen filmlerden B filmi
dışında hepsi olabilir.

Cevap D

97
Çözüm 22

1. Parçada geçen “sonraki kuşaklara yol ha- 7. II numaralı cümle bir özetleme cümlesiyle
ritası olmak” ifadesinde “harita” sözcüğü- (İnsandaki durum işte bunların tam tersi-
nün anlamından yola çıkılarak kendinden dir...) başladığı için II. cümlenin en sonda
sonrakilere örnek olunduğu anlaşılmak- olması gerekir. V. cümlenin örneği de III.
tadır. cümlede verildiği için II ve V numaralı
cümlelerin yer değiştirmesi gerekir.
Cevap D
Cevap B
2. Öncüldeki cümlede geçen “Ülkemizde ve
8. A seçeneğinde “nasıl” sözcüğü, “ne” ve
ülkemiz dışında birçok ödül almıştır.” ifa-
“asıl” sözcülerinin birleşmesiyle oluşur-
desinden yazarın yurt dışında da tanındı-
ken “ne” sözcüğü bir ses kaybına uğra-
ğı sonucuna kesin olarak uluşabiliriz.
mıştır.
Cevap C
Cevap A
3. Parçanın IV. cümlesi olan “İşte bu noktada
vücudumuz gerçek anlamda yaşlanmaya 9. Özel isimlerin yanına gelen gelen coğrafi
başlar.” ifadesinde vücudun yaşlanmaya yer adları büyük harfle başlar: Van Gölü,
başlayacağından söz edilirken D seçene- Amik Ovası, Rodos Adası… örneklerinde
ğinde insanın her durumda yaşlanaca- olduğu gibi. “İspanya Kıyıları” sözünde
ğından söz edilmiştir. Cümlede böyle bir kıyı bir yer adı olarak kullanılmadığı için
anlam yoktur. küçük harfle başlamalıdır.
Cevap D
Cevap E
4. Verilen parçada “yanlış bir şey yaptığımız-
da iki şeyin meydana geleceği, bunlar-
10. I numaralı işaret sıralı yüklemlerin arası-
na, II numaralı işaret soru anlamı katmak
dan birinin kendimizi suçlu hissetmemiz,
için, III numaralı işaret ögeleri arasında
ikincinin er geç diğer insanların bunu öğ-
virgül kullanılan sıralı cümleleri ayırmak
renmesi” olduğu anlatılmıştır. Buna göre,
için, IV. numaralı işaret açıklama yapmak
parçada boş bırakılan yerlere C seçene-
için kullanılmıştır. V numaralı yere ta-
ğinde verilenler getirilmelidir.
mamlanmış bir ifadeye yer verildiği için
Cevap C nokta konmalıdır.

5. V. cümlede şehirlerin, medenileşmenin Cevap E


merkezi olmasının gerekçesi “başkaları-
nın yaşama hakkına da saygı göstererek "Caddeler sokaklar
11. ve bugün sanki
yaşayabildiklerini” ifadesiyle verilmiştir. özne özne

Cevap E sakin"
daha cümlesinde bağlaç, özne-
yüklem
6. Numaralanmış sözlerin anlamlı ve kurallı
bir cümle oluşturacak sıralaması III – I – V leri bağlamıştır. A’da nesneleri, B’de zarf
– IV – II şeklindedir. Bu durumda üçüncü tümleçlerini, C’de dolaylı tümleçleri, D’de
cümle “V” olur. ise yüklemleri bağlamıştır.
Cevap E
Cevap E

98
12. Verilen parçanın I. cümlesinde geçen “... 15. Parçanın bütününde okulun sosyal iş-
şeylerin üstü...” belirtili isim tamlaması- levinden söz edilmektedir. II. cümlede
dır. II. cümledeki “bu evde” ifadesinde ise okullardaki eğitim programlarının
“bu” sözcüğü işaret sıfatıdır. III. cümlede çocukların tutum ve becerilerine göre
geçen “süzülüp” zarf-fiilidir, V. cümlede düzenlenmesi gerektiği ifade edilmiş ve
“olabiliyordu, yaşayabilirdi” yeterlik fiildir konunun farklı bir yönü ele alınmıştır.
(–ebilmek). Parçanın IV. cümlesinde ge- Dolayısıyla bu cümle anlam akışına uy-
çen “ile” edat değil, bağlaç görevindedir. mamaktadır.
Çünkü “ölenler ile kalanların birbirinden
farkı” tamlamasındaki tamlayanları yani Cevap B
eş görevli kelimeleri bağlamıştır. “ile” söz-
cüğünün yerine “ve” konarak da bağlaç
olup olmadığını anlaşılabilir; ile, “ve” anla-
mında kullanılmışsa bağlaçtır. Buna göre
“ölenlerle kalanların birbirinden farkı”
tamlamasında “ve” anlamı taşımaktadır. 16. Parçanın bütününde “müzik” sözcüğünün
eski Yunan efsanelerine dayandığı ifade
Cevap D
edilmiş, sonrasında da kelimenin değişik
şekillerinden söz edilerek son hâline ka-
dar getirilmiştir. Buradan parçada müzik
sözcüğünün nasıl ortaya çıkarıldığının
13. Cümlenin yüklemi, çekimli fiil olduğu üzerinde durulduğu anlaşılmaktadır.
için cümle fiil cümlesidir, “her zamanki
gibi” ifadesi ara söz olarak kullanılmıştır. Cevap D
Yüklem sonda olduğu için cümle kurallı,
olumlu çekimlendiği için de biçimce ve
anlamca olumlu bir cümledir.
Cümlede yüklem dışında yargı bildiren
bir fiilimsi olduğu için cümle birleşik ya-
pılıdır. 17. Parçanın bütününde sigaranın zararları
konusunda uyarı yapılmıştır.
Cevap E
“Sigara yalnızca bağımlılara değil, sigara
dumanına maruz kalan tüm canlılara za-
rar veriyor.” ifadesinde karşılaştırma,
“sigarayı bırakmak zor olsa da olanaksız
14. Görevi yönünden farklı olan sözcük sorul-
değil” ifadesinde yorum yapılmıştır.
duğunda “sıfat, zarf, edat, bağlaca” bakılır.
Parçadaki “basit, yabancı, yerli, kültürler “maruz kalanlar, kendini toparlamaya” ifa-
arası” sözleri, arkalarından gelen sözleri deleri deyimdir.
niteledikleri için sıfat görevinde kullanıl-
Parçada herhangi bir kavramın tanımına
mıştır. “Çaba” sözcüğü ise isim görevinde
yer verilmemiştir.
kullanılmıştır.
Cevap B
Cevap C

99
18. “Alzaymır hastalığının tanısını koymak, 22. “Yeme isteği, çok iyi biliyoruz ki her za-
şimdilik ancak diğer olası zihinsel rahat- man açlık duygusuna paralel gitmiyor”
sızlıkların dışlanmasıyla mümkün.” ifade- ve “Araştırmacıları asıl şaşırtan bölgeyse,
sinde A seçeneğine, beynin ön lobunda bulunan ve beynin
haz duyumlarıyla ilişki bölgelerinden
“bellek, düşünme ve davranışla ilgili işlev-
olan “orbitofrontal korteks” olmuş.” ifade-
lerde ciddi kayıplara yol açan” ifadesinde
lerinden B seçeneğine ulaşılabilir.
B seçeneğine,
Cevap B
“beyin hücrelerinde gelişen hasara bağlı
olarak” ifadesinde C seçeneğine, 23. “Sonuçlar, belki de obezliğe çare ara-
“genellikle yaşlı kesiminde ortaya çıkan”
yışlarında yeni kapılar açabilecek.”
ifadesinde E seçeneğine değinilmiştir. ifadesinde olasılık belirtilmiştir.
Cevap B
Gelecekte hastalığın teşhis edilebileceği-
ne yönelik ifadelere yer verilse de tedavi 24. “Şu anda oldukça gündemde olan “kar-
edilebileceğine yönelik bir ifadeye yer bon yakalama ve depolama” yaklaşımı,
verilmemiştir. daha çok büyük endüstriyel tesislerden
karbondioksit salımını azaltmak, yani kar-
Cevap D bondioksiti atmosfere salınmadan önce
yalıtmak üzerine kurulu.” ifadesinden A
seçeneğine,
19. “Doğal ortamlarında ağırlıklı olarak ço-
“karbondioksit uzaklaştırmayı garanti
ğunlukla tohumla beslenen bu tür” ifade-
eden projeyi geliştirene 25 milyon dolar
sinden muhabbet kuşlarının farklı türde
ödül sözü veren İngiliz girişimcinin bu
besin tükettiklerine değinilmiştir.
konudaki gayret ve araştırmalara hare-
Cevap C ketlilik kattığı bir gerçek.” ifadesinden B
seçeneğine,
“Araştırmacıların ’son çare’ olarak uygu-
20. IV ve V. cümlelerde aile ve okuldaki sos- lanabileceğini öne sürdükleri...” ifadesin-
yalleşmeler arasında çatışmalar olabi- den D seçeneğine,
leceğinden söz edilmiş ve VI. cümlede “yalnızca büyük tesislerden kaynaklanan
ilkokula yeni başlayan çocuk üzerinden büyük miktarlardaki karbondioksit değil;
örnek verilmiştir. araba, uçak, evlerden salınan küçük mik-
tarlar da sorun” ifadesinden E seçeneğine
Cevap E
ulaşılabilir.
Çevre sorunların geri döndürülemez bo-
21. Çocuğun sosyalleşmesinde en önemli iki yutlara ulaştığına yönelik bir ifadeye yer
kurumun aile ve okul olduğu ilk cümlede verilmemiştir.
belirtilmiş ve bunun gerekçeleri ve kanıt- Cevap C
larından söz edilmiştir. Dolayısıyla parça-
25. III. cümledeki “yabana atmak” deyimi
nın vurgusu aile ve okul kurumunun ço-
“önem vermemek” anlamında kullanılan
cuk üzerindeki etkisine yöneliktir.
bir deyimdir.
Cevap C Cevap B

100
26. Parçadaki “Ancak yalnızca büyük tesis- 1 2 3 4 5 6 7 8
lerden kaynaklanan büyük miktarlardaki R
karbondioksit değil; araba, uçak, evler- O
K/N L
N/K S
P
M Da-

I. durum
den salınan küçük miktarlar da sorun...” Orto-
Cil- Da-
Cil- Dahi-
Cil-
Orto-
hili-
di- hili- di- ye/
ifadesinden A seçeneğine, pedi diye liye pedi
ye ye ye Cil-
“...25 milyon dolar ödül sözü veren İngiliz diye

girişimcinin bu konudaki araştırmalara R


K/N L N/K P Da-
O S M
gayret ve hareketlilik kattığı bir gerçek.” Orto-
Cil- Da- Or-
Da-
Cil-
Orto-
hili-

II. durum
di- hili- to- di- ye/
ifadesinden C seçeneğine, pedi
ye ye pedi
hiliye
ye
pedi
Cil-
diye
“... karbondioksiti atmosferden doğru-
dan emip almaya dayalı çözümleriyse O’nun ortopedide, L ve S’nin dahiliye
bu güçlüğü aşma konusunda bir umut polikliniğinde muayene oldukları ve art
olacak gibi görünüyordu.” ifadesinden D arda aynı poliklinikte muayene olunma-
seçeneğine, dığı öncüllerde belirtilmiştir. Tabloda iki
durum görülmektedir. II. duruma göre N
“Hava, atmosferden çekilerek sodyum
ya da K adlı kişiler ortopedi polikliniğinde
hidroksit içeren bir odacığa pompala-
muayene olmuş olabilirler.
nıyor; sodyum hidroksit havadaki kar-
bondioksitle tepkimeye girerek sodyum Cevap D
karbonat oluşturuyor. Karbon içeren bu
çözelti daha sonra...” ifadesinden E seçe-
neğine ulaşılabilir. 28. Tabloya göre her iki durumda da ortope-
di polikliniğinde muayene olan kişi sayısı
Parçada farklı görüşlerin karşılaştırıldığı- dört olamaz. I. durumda iki kişinin, ikinci
na yönelik bir ifade yoktur. durumda ise üç kişinin ortopedide mua-
Cevap B yene olduğu tabloda görülmektedir.

27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi bir Cevap B


tablo yapılabilir:

1 2 3 4 5 6 7 8
29. Tabloya göre her iki durumda da beşinci
sırada S adlı kişinin muayene olduğu ke-
O L S M sindir.
Orto- K/N Dahi- N/K Dahi- P Orto- R
pedi liye liye pedi Cevap D

O adlı kişinin hastaneye ilk sırada geldiği


ve ortopedide muayene olduğu, M adlı 30. En az muayene olunan polikliniğin cil-
kişiden hemen sonra sadece bir kişinin diye olduğu biliniyorsa (II. durum) R adlı
muayene olduğu öncüllerde belirtilmiş- kişinin dahiliye polikliniğinde muayene
tir. Dolayısıyla M adlı kişi yedinci sıradadır. olduğu kesindir. Çünkü bu durumda or-
P ve R kişilerinin arasına M’nin geldiği ve topedi ve dahiliye polikliğinde muayene
S’den hemen sonra P’nin muayene oldu- olan kişi sayısı üç, cildiye polikliğinde mu-
ğu bilindiğine göre S beşinci, P altıncı, R ayene olan kişi sayısı ikidir.
sekizinci sırada yer alır. K ve N adlı kişiler
Cevap E
de ikinci ya da dördüncü sıradadır.

101
Çözüm 23

1. Şiirde “ahenk” ve “şekil” unsuru, ölçü ve 5. “Şu muhakkak ki hayata girdiğimizde


uyak gibi biçimsel unsurları kasteder. ömür kısa değildir, onu kısaltan biziz.”
Buna göre “şekli ve ahengi dışlayan” ifa- cümlesinde “hayatı kısaltan biziz” sö-
desi de ölçü ve uyağa bağlı kalmamayı züyle hayatın niceliksel yani sayılan kıs-
ifade etmektedir. mının değil; yaşamın kalitesinin azalması,
boşa geçirilmesi kastedilmektedir.
Cevap C
Cevap E

2. B seçeneğindeki “yolcu etmek” ifadesi 6. II. cümledeki ifade, I. cümlenin devamı


deyimdir. olmayacak niteliktedir. Dolayısıyla I. cüm-
lenin (İtiraf etmemiz gereken bir gerçek
Cevap B vardır:) devamına en uygun cümle V.
cümledir. V. cümleyi I. cümlenin arkasına
getirmek için de en uygun seçenek II ve V.
3. Verilen sözlerin anlamlı ve kurallı bir cüm- cümlelerin yer değiştirmesidir.
le oluşturması için V - I - III - IV - II şeklinde
sıralanması gerekir: Cevap B
Avrupa Birliği esas itibarıyla Avrupa Eko-
nomik Topluluğu olarak ortaya / çıktığın- 7. III. cümlede matematiğin resim ve müzi-
da yalnızca ekonomik anlamda bir ortak ğe benzediği ifade edilse de etkileşimde
pazar yaratma ideali, ekonomiyi iyileştir- bulunduğuna değinilmemiştir.
me anlayışına / dayanmaktayken günü-
Cevap C
müzde salt ekonomi alanıyla sınırlı kal-
mayan, ortak para birimi, ortak anayasa,
kimlik, / kültür meseleleri gibi ulus-dev- 8. Parçanın bütününde LED’lerin avantajla-
let sınırlarını aşan ve Avrupa uluslarının rından söz edilirken IV. cümlede LED’lerin
tek çatı / altında birleşme idealini taşıyan, geleneksel ışık kaynaklarına göre daha
rasyonel bir örgütlenme biçimine dönüş- pahalı olduğu ifade edilmiştir.
müştür.
Cevap D
Cevap A
9. “-se, -sa” şart ekinden sonra virgül kon-
maz. Bu yüzden IV numaradaki virgül
4. Parçadaki “Resimden müziğe, edebiyat- yanlış kullanılmıştır.
tan mimariye, sinemadan tiyatroya, dan-
sa ve heykele…” ifadeleri sanat dalları Cevap D
olduğu için ilk boşluğa “sanat dalının” ifa-
desi uygundur. Ayrıca “kendini ifade edişi 10. D seçeneğindeki ““Bu oyuncaktan Duy-
farklı farklıdır” ifadesi de ikinci boşluğa gu’da aldı mı?” ifadesinde “-de, -da” eki
gelecek ifadenin “kendine özgü” olduğu- değil, “dâhil olma anlamı veren “de” bağ-
nu göstermektedir. Son boşluğa da “anla- lacı kullanılmıştır. Dolayısıyla ayrı yazıl-
mak” sözcüğü getirilebilir. malıdır.

Cevap C Cevap D

102
11. C seçeneğinde “tıp” kelimesi ünlü ile baş- 15. A seçeneğindeki cümlenin ögeleri şu şe-
layan bir ek (iyelik eki) aldığı için “tıp - ı > kilde, doğru ayrılmıştır:
tıbbı” hâline dönüşmüş, ünsüz türemesi-
tasvir etmez (yüklem)
ne uğramıştır.
Gerçek bir romancı (kim? - özne)
Cevap C
kahramanlarından birini daha önce an-
latmadığı bir yere götürdüğü zaman (ne
zaman? - zarf tümleci)
o yeri (neyi? / nereyi? - belirtili nesne)
12. Verilen parçadaki “ölç - ü”, “kur - ul - an”,
kendi gözleriyle (ne ile? - zarf/edat tüm-
“ol - an”, “de - n -“ sözcüklerinde yapım eki
leci)
kullanıldığından bu sözcükler, türemiş
sözcüklerdir. II numaralı “kümeleriyle” Diğer cümlelere ilişkin ayrımlar yanlıştır.
sözcüğünde kullanılan eklerin tamamı
Cevap A
çekim olduğundan, sözcük basit yapılıdır.

Cevap B

16. Parçanın genelinde insanın yaşamı bo-


13. Parçadaki “var(dır), değildir” yüklemleri yunca merakla evreni araştırdığından,
geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir, onun yapısını merak ettiğinden ve bu
merakı yenmek için bilimle uğraştığından
“ancak” sözcüğü ama anlamında kullanıl-
bahsedilmektedir. Son cümlede geçen
dığı için bağlaç görevindedir,
“insan, her geçen gün yeni bir şey üret-
“yazdıkları” sözcüğü adlaşmış sıfat-fiildir. mektedir.” ifadesinden hareketle bilimin
(yazdıkları şey), birikimli olarak ilerlediği sonucuna ulaşı-
“hiçbiri” sözcüğü belgisiz zamirdir. labilir.

Parçada zarf-fiil kullanılmamıştır. Cevap B

Cevap E

17. Öncülde verilen parçanın ilk üç cümlesin-


14. A seçeneğinde birden fazla yüklem kulla-
de yiyeceklerin nasıl oluştuğundan ve vü-
nıldığı için sıralı, B, D ve E seçeneklerinde
cuda etkilerinden bahsedilirken IV. cümle
fiilimsiler (bilerek, yazarken, tanıyan) kul-
itibarıyla toplumların yiyeceklerini ne
lanıldığı için girişik birleşik cümledir.
şekilde temin ettiklerinden söz edilmeye
C seçeneği, tek yargı bildiren basit yapılı başlanıştır. Bu nedenle ikinci paragraf IV.
bir cümledir. cümleyle başlamalıdır.

Cevap C Cevap C

103
18. Parçada geçen “İslam Orta Çağı’nda tas- 21. “medya kültürünü soluma” sözüyle med-
vir, suret ya da figür dediğimiz şekillerden yanın hayatımıza etkisinin soluk alıp ver-
kaçınıldığı açıktır. Sözü edilen semboller mek kadar önemli bir hâle geldiği anla-
yanında bitkisel formlar da Selçuklu sana- tılmak istenmiştir. Medyanın bu etkileri
tında genişce bir yer tutmuştur.” ifadesin- arasında kültürel anlamda kalkınma gibi
den A ve D seçeneğine, bir etki söz konusu değildir.
“Bu sembollere de İslam dünyasında an-
Cevap B
lamlar yüklenmiştir.” ifadesinden C seçe-
neğine,
“Gamalı haç (svastika), altı köşeli yıldız vb.
şekillerin dinî ve mistik köken anlamlarını
düşünmek mümkündür.” ifadesinden E
seçeneğine ulaşılabilir.

Cevap B
22. Parçada geçen “iklim değişimleri de uzun
19. Parçanın genelinde insanın karmaşık ve bir zamanda meydana gelecektir.” ifade-
çözülmesi zor bir varlık olmasına rağmen, sinden A seçeneğine,
çoğu zaman benzer birçok özellik göste- “Bunun için öncelikle iklim koşullarının
ren bir varlık olduğundan, tüm insanların değişmesi gerekir.” ifadesinden C seçe-
menfaat, gerçek, iyilik ve güzellik adı al- neğine,
tındaki eğilimlerde birleştiğinden bah-
“Günümüzde, birkaç yerdeki kalıtıları dı-
sedilmektedir. Bundan hareketle tüm in-
şında artık hiç ormanın bulunmadığı Orta
sanların temel özelliklerinin aslında aynı
Anadolu, tarımın yoğun olarak yapıldığı...”
olduğu sonucuna ulaşılabilir.
ifadesinden D seçeneğine,
Cevap C “... Orta Anadolu’nun giderek daha da
nemli bir yer olmasını ve dolayısıyla ye-
20. Parçada geçen “Toplumsal yaşamın, kül- niden ormanlaşmasını sağlayabilir.” ifade-
türel alanın ve siyasi arenanın önemli bir sinden E seçeneğine ulaşılabilir.
ögesi hâline gelen medya; tüm toplusal
ilişkileri, günlük yaşam pratiklerini ve Cevap B
ahlak sistemlerini de giderek daha çok
etkilemektedir.” cümlesinden B ve D se-
çeneğine,
“... modern toplumların en önemli top-
lumsal kurumlarından biri hâline gelen
medyanın...” ifadesinden C seçeneğine,
“... milyarlarca insanın günlük yaşamının
23. Parçanın II. cümlesinde, Evliya Çelebi’nin
en önemli parçasını kitle iletişim araçları,
Anadolu’yu tasvir edişinde abartılı bir
yani medya oluşturuyor.” ifadesinden A
söyleyişe yer verdiği iler sürülebilir.
seçeneğine ulaşılabilir.
Cevap A
Cevap E
104
24. Parçada geçen “Bu sefer değiştirilmiş vi- 27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi bir
rüsü öldürücü olmayan dozda verdikleri tablo çıkarılabilir:
farelere, bir de zatürre oluşturan bakteri-
den enjekte etmişler. Farelerin 4 gün gibi 1 2 3 4 5 6 7 8
çok daha hızlı bir sürede öldükleri göz-

tarçın / kekik

kekik / tarçın

biber

tarçın / kekik

nane

kekik / tarçın

sumak

zerdeçal
lenmiş.” ifadesinden farelerin daha hızıl
ölmesinin nedeni olarak zatürre bakterisi
ile PBI-F2 proteinin birleştirilmesiyle ger-
çekleştiği sonucuna ulaşılabilir.

sumak

tarçın / kekik

nane

kekik / tarçın
Cevap B

Bilgilere göre 5. kavanoza sumak geleme-


mektedir.

Cevap A

25. Parçanın genelinde, yapılan deneylerin


28. Bu bilgilere göre 6. kavanoza kekik, tarçın
grip virüsünün yapısının değiştirilmesi-
ve nane gelebilir.
ne veya yapısıyla oynanmasına yönelik
olarak gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Cevap E
Buradan hareketle, parçadan C seçene-
ğindeki sorunun yanıtına ulaşılabilir.

Cevap C

29. 4 numaralı kavanozda sumak varsa (alt-


taki satıra göre) 6. kavanozda kesinlikle
nane vardır.

Cevap A

30. 7. sıradaki kavanoza tarçın konursa 5.


26. Öncülde verilen parçada grip virüsüyle sıradaki kavanoza da kekik kalır. Kekik
ilgili tarihten örnek verilmiş ancak bu ko-
ayrıca 1 ve 2. sırada da olabileceğinden,
nuda önlemler alınmasını sağlamak gibi
cevap 1, 2 ve 5 olacaktır.
bir görüşe yer verilmemiştir.
Cevap E
Cevap A

105
Çözüm 24

1. Parçada geçen altı çizili sözcükte sanat- 5. Parçanın II. cümlesinde Ataç’ın edebiyat
çının resimlerini öykü tadında oluşturdu- dünyasını etkilediğinden değil, edebiyat
ğu ifade edilmiş, resimleri sanki bir olay dünyasına adım attığından bahsedilmiş-
örgüsünü anlatır gibi kâğıda geçirdiği tir. Cümlede Ataç’ın edebiyat dünyasını
anlatılmak istenmiştir. Öykülerde yer alan etkilediğine dair bir bilgiye ulaşılamaz.
olay örgüsü, ressamın resimlerinde çiz- Cevap B
diklerine benzetilmiştir.
6. Öncülde verilen parçanın ilk dört cüm-
Cevap D lesinde ekosistemler ile ekonomik faali-
yetler arasındaki ilişkiden, ekosistemlerin
2. I. cümledeki “sanatçının penceresinden ekonomik değerdeki faydalarından bah-
görünüşüdür” ve III. cümledeki “sanat- sedilirken parçanın V. cümlesinde eko-
çının iç dünyasını” ifadeleri sanatın öz- sistemdeki fiziksel ve kimyasal şartların
nelliğini vurgulamaktadır. değişmesinin canlı yaşamına etkisinden
bahsedilmiş ve farklı bir konuya geçil-
Cevap B
miştir.
3. Çıkarım, belli önermelerin sonuçlarından Cevap E
başka sonuçlara ulaşma işidir. Yani bir
sonucu başka bir sonuca bağlamaktır. A 7. Cümle tamamlanmışsa, devrik cümle
seçeneğinde verilen cümlede ise tek bir dahi olsa, sonuna üç nokta konmaz. Bu
durumdan söz edilmiş ve anlatılan du- sebeple B seçeneğindeki cümlenin so-
rum başka bir sonuca bağlanmamıştır. Bu nundaki üç nokta (...) yanlış kullanılmıştır.
cümlede, var olan bir araştırma sonucu-
nun okuyucuyla paylaşıldığı bir saptama Cevap B
söz konusudur.
8. D seçeneğindeki “biz de” ifadesinde kul-
Cevap A lanılan “de” bulunma hâl eki olan “-de”
ekidir ve bitişik yazılmalıdır:
4. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
“Derler ki bizde ölmüş eşek kurttan
turacak biçimde sıralaması IV – III – V – I –
korkmaz.”
II şeklinde olmalıdır. Bu durumda baştan
üçüncü cümle V numaralı cümle olur:
Cevap D
Nüfusu artan bir toplumda herkes aynı işi
9. A seçeneğindeki “somutlaştırırsa (so-
yaparsa o toplumda yaşamak güçleşir. /
mutlaştırır ise)” sözcüğü birleşik çekim-
Ancak iş bölümü yapılırsa toplumu oluş-
lidir.
turan bireylerin birlikte yaşaması kolay-
B seçeneğindeki “yaşanan (krizler)” söz-
laşır. / Sanat için de bu geçerlidir. / Sanat
cüğü sıfat-fiildir.
ürünlerini yaratanlar yalnız bir türde yo-
D seçeneğindeki “olarak” sözcüğü
ğunlaşırsa sanat tehlikeye girer. / Biri ya-
zarf-fiildir.
zacak, diğeri eleştirecek; diğeri sinemaya,
E seçeneğindeki “sahip ol-” fiili, yardımcı
tiyatroya uyarlayacak.
fiille (et-, ol-, kıl-, eyle-) kurulmuştur.
Cevap E C seçeneğinde isim-fiil yoktur.

Cevap C
106
10. II. cümledeki “Seni sevdiğim için bana 14. Parçada “güzel” kavramının estetik için
borçlusun düşüncesidir” ifadesi, tamla- önemli bir kavram olduğu ifade edilmiş
yanı cümle biçiminde olan belirtisiz isim ve “hatta” sözcüğüyle sadece önemli bir
tamlaması şeklindedir: kavram olmakla kalmayıp bu alanın da
Seni sevdiğim için bana borçlusun / adını belirleyen temel öge olduğu vurgu-
tamlayan lanmıştır. Buradan hareketle B seçeneğin-
düşünce -s -i deki ifadenin boşluğa uygun olabileceği
tamlanan görülmektedir. Boşluğa A seçeneğindeki
ifadenin de gelebileceği düşünülebilir.
Cevap B
Fakat boşluktan sonraki “hatta” sözcüğü
A seçeneğindeki cümleyle örtüşmemek-
11. B seçeneğinde “nefis - im > nefsim” ve “
tedir. Çünkü bu durumda aynı ifade tek-
akıl - ım > aklım” şeklinde ünlü düşmesi
rar edilmiş olacaktır.
görülen iki sözcük vardır.
A seçeneğinde “ayır - ıl > ayrıl-” Cevap B

C seçeneğinde “bağır - ı > bağrı”,


D seçeneğinde “uğur-u> uğru”,
15. Parçada geçen “Bu yüzden zihin felse-
E seçeneğinde “resim - in > resmin” şek- fesiyle uğraşanların, zihin-beden iliş-
linde ünlü düşmesi görülen birer sözcük kisi, bilinç, yapay zekâ, kişisel özdeş-
kullanılmıştır. lik, bilgi-zihin ilişkisi gibi başlıca sorun
alanlarının felsefe tarihindeki yerini
Cevap B
dikkatle izlemesi gerekir.” ifadesinden
12. C seçeneğindeki “yalnız” sözcüğü “ama” zihin felsefesinin doğrudan düşünmeye
anlamında kullanıldığı için bağlaçtır. dayalı bir felsefe olduğu sonucuna ulaşı-
labilir. Buradan hareketle zihin felsefesi-
Cevap C nin çok boyutlu bir disiplin olduğu sonu-
cuna ulaşılır.
13. I numaralı sözcük “yay-ıl-dık-ı” şeklinde
birden çok yapım eki almıştır. Cevap B

II numaralı sözcük “var-lık-ları-n-ı” şek-


linde hem yapım eki (–lık –lik) hem de
çekim eki (iyelik ve hâl eki) almıştır. 16. Parçada geçen “Son yapılan araştırma-
IV numaralı sözcük herhangi bir hâl eki lar, bu dünya haritasının büyük ölçüde
almadığı için yalın hâlde bir sözcüktür. doğru olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu
durum, ancak uydular ve uzay gemi-
V numaralı sözcük “yayılış alan-ları” lerinden çekilen dünya fotoğraflarıyla
şeklinde isim tamlaması oluşturmuş ve 3. haritalar karşılaştırılınca anlaşılmıştır.”
çoğul iyelik eki almıştır. ifadesinden Piri Reis’in yaşadığı dönem
Ancak III numaralı sözcük “yayılış alan- göz önünde bulundurulduğunda çağının
ı-n-da” şeklinde tamlanan (iyelik) eki ve çok ilerisinde bir coğrafya bilimcisi oldu-
bulunma hâl (–de –da) eki almıştır. ğu sonucuna rahatlıkla ulaşılabilir.

Cevap C Cevap C
107
17. Öncülde verilen cümlede karacaların din- 20. V cümlede geçen “Bir yandan güzele
lenirken toprakta belli izler bıraktığından ulaşmada metafiziksel bir temel ara-
söz edilmektedir. III. cümlede de dene- ma çabası ön plana çıkarken…” sözle-
yimli bir biyoloğun karacaların işaretleri- rinden güzele ulaşma amacında olundu-
ni fark edebildiğinden bahsedilmiştir. Bu ğu bilgisine ulaşılabilir.
nedenle soru kökünde verilen cümle III
numaralı cümleden sonra getirilmelidir. Cevap E

Cevap C

18. Parçada geçen “Bu dönemlerde ilkel


ve küçük de olsa yerleşim yerleri oluş-
turmaya başlayan insanlar bu sayede
yavaş yavaş tarımı da öğrenmeye baş- 21. Parçada verilen ilk cümlede semenderle-
ladı.” ifadesinden A, rin çeşitli özellikleri dolayısıyla kertenkele
veya kurbağaya benzetildiği anlatılmıştır.
“İlkel yerleşim yerlerinin gelişmesiyle
Bu yargının önüne yani parçanın başına
birlikte ağaçlara olan gereksinim arttı
gelebilecek en uygun cümle de “Semen-
ve her geçen gün daha çok ağaç kesil-
derlere ilk bakıldığında kertenkele ya
di.” ifadesinden B,
da kurbağa oldukları düşünülebilir.”
“Tarım, aynı zamanda insanların yer- cümlesi olmalıdır.
leşik düzene geçmeye başlamasını da
sağladı.” ifadesinden C, Cevap B

“Bu dönemin insanları, verimli top-


raklarda tarım yaptılar ve bu bölgeler
kuruyunca, bırakıp başka yerlere göç
ettiler.” ifadesinden E seçeneğindeki ne-
den-sonuç ilişkilerine ulaşılabilir. 22. Parçada geçen “Suyun dışında kaldık-
Ancak parçada, ateşin bulunmasının ta- larında, derilerindeki kurumayı, salgı-
rımsal üretimin artmasına neden olduğu- ladıkları özel bir maddeyle kısa süreli
na dair bir bilgiye ulaşılamaz. de olsa önler. Bu salgılar bazı türlerde
zehirli olur. Böylece düşmanlarından
Cevap D
da gizlenir.” ifadesinden A,
19. Parçada geçen “Modern estetik kuram- “Yaşamak için hem karaya hem de
lardan farklı olarak Antik Çağ ve Orta
suya gereksinim duyar.” ifadesinden B
Çağ sanat ve estetik anlayışları, dö-
ve E,
nemin egemen metafizik ve ideolojik
anlayışı üzerine kuruludur. Güzellik “Pulsuz ve parlak renkli derileri, sulak
üstüne Sokrates ile sofistler arasında yerlere uyum sağlamalarıyla kurbağa-
gerçekleşen tartışmanın odak nokta- ya benzer.” ifadesinden D seçeneğine
larından biri bu sorun olmuştur.” cüm- ulaşılabilir.
lelerinden hareketle sanatın bazı dönem- Parçada semenderlerin beslenme şekille-
lerde çeşitli fikir akımlarından etkilendiği rine ilişkin bilgiye yer verilmemiştir.
sonucuna ulaşılabilir.
Cevap C
Cevap B
108
23. Parçada geçen “MÖ 5. yüzyılın Yuna- 25. Parçanın ilk dört cümlesinde Helenistik
nistan ve Anadolu’daki önemli sanat Dönem sanat anlayışının ortaya çıkışın-
merkezleri eski önemlerini yitirmiş, dan ve genel özelliklerinden bahsedilir-
bunların yerini Büyük İskender’in ko- ken V. cümle itibarıyla Helenistik Dönem
mutanları tarafından kurulan krallıkla- heykelciliğinden bahsedilmeye başlan-
rın başkentleri almıştır.” ve “Antioche- mış ve farklı bir konuya geçilmiştir. Do-
ia (Antakya), Pergamon (Bergama) ve layısıyla parça iki paragrafa ayrılmak iste-
Alexandria (İskenderiye) gibi birbir- nirse ikinci paragrafın başlayacağı cümle
leriyle rekabet hâlinde olan krallık V. cümle olmalıdır.
merkezlerinde, Doğulu ve Yunanlı sa-
natsal unsurlar bir arada görülmeye Cevap C
başlanmıştır.” ifadeleri göz önünde bu-
lundurulduğunda, siyasi gelişmelerin sa-
natsal akımları etkileyebileceği sonucuna
ulaşılabilir.

Cevap B

24. Parçada geçen “Bol kıvrımlı elbiseler,


vücudun farklı yönlerinde zıtlık oluş-
turacak biçimdeki duruşlar, dönem 26. Parçanın VI. cümlesinde Helenistik Dö-
heykeltıraşlarının asıl ilgi kaynakları- nem’in sanatsal alandaki değişikliklerine
dır.” ifadesinden A, değinilmemiş, bu dönem heykeltıraşla-
“Acı, korku, keder ve sevinç...” ifadesin- rının heykellerini oluştururken yararlan-
den B, dıkları ilgi kaynaklarından söz edilmiştir.
II. cümlede “yeni üslup ve ekolleri orta-
“Acı, korku, keder ve sevinç gibi ifade-
ya çıkmıştır”, III. cümlede, “Anadolu’daki
ler ve bu duygularla uyumlu, zaman
önemli sanat merkezleri eski önemlerini
zaman abartılı hareketler nedeniyle
yitirmiş”, IV. cümlede “Doğulu ve Yunanlı
heykelde Helenistik Dönem…” ifade-
sanatsal unsurlar bir arada görülmeye
sinden D,
başlanmıştır”, V. cümlede “konuları ve eği-
“önemli sanat merkezleri” ifadesinden limleri açısından yeniliklere açık bir sanat
E seçeneğine ulaşılabilir. anlayışı görülmeye başlar” ifadelerinde
Parçada herhangi bir kavramın tanımına sözü edilen dönemdeki sanatsal değişim-
yer verilmemiştir. ler ifade edilmiştir.

Cevap C Cevap E

109
27. Esra ve Ceren sadece tatlılar ve et yemek- 29.
leri dalında, Duygu da sadece çorbalar
dalında ve Burcu da et yemekleri dalında Tatlılar Çorbalar Et yemekleri
yarıştığı için başlangıçta aşağıdaki gibi bir Burcu
tablo ortaya çıkar: Ceren Duygu
Ceren
Esra Ayşe
Esra
Tatlılar Çorbalar Et yemekleri Ayşe Burcu
(Ayşe ya da
Filiz Filiz
Burcu Filiz)
Ceren
Duygu Ceren
Esra Burcu yalnızca iki yarışmaya katıldıysa
Esra
bunlar çorbalar ve et yemekleri dalında-
Her daldaki yarışmada 4 kişi yarışacağına kiler olabilir. Bu durumda tatlılar dalında-
göre çorbalar dalını 4’e tamamlamak için ki yarışmaya katılamaz.
üç kişi daha yazılmak zorundadır. Bu üç
kişi arasında Ceren ve Esra olamayacağı- Cevap C
na göre Ayşe, Burcu ve Filiz olur. Bu du-
rumda tablo şu şekilde olacaktır:

Tatlılar Çorbalar Et yemekleri

Duygu
Burcu
Ceren Ayşe
Ceren
Esra Burcu
Esra
Filiz

Dolayısıyla Filiz’in çorbalar dalındaki ya-


rışmaya katıldığı kesindir.

Cevap A

30.

Tatlılar Çorbalar Et yemekleri

Ceren Duygu Burcu


Esra Ayşe Ceren
Ayşe Burcu Esra
Filiz Filiz Ayşe

Bütün yarışmalara katılan Ayşe ise Burcu


ve Filiz et yemekleri dalında yarışamaz,
bu durumda Burcu’yla Filiz, sadece çor-
28. Tabloya göre Burcu, çorbalar dalındaki
balar dalında birlikte yarışır.
yarışmaya da katılmaktadır.
Cevap D
Cevap D

110
Çözüm 25

1. Parçada eseri, onu oluşturan kişiden daha 4. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
iyi kimsenin anlayamayacağı düşünce- turacak sıralaması şu şekildedir: III - IV - I
sine karşı çıkılmaktadır. Bu düşüncenin - V - II
yanlış olduğu da “su götürür (tartışılır)”
Börek, hem evlerde hem de lokantalarda
deyimiyle ifade edilmiştir.
hazırlanabilir. / Evlerde hazırlanan bö-
A seçeneğinde de yazarın anlatmak iste- rek, hazır yufka veya undan açılan yufka
diği ile anlattığının aynı olmayacağı ifade kullanılarak hazırlanır. / Ancak fırınlarda
edilmiştir. Buna göre eserin ne anlattığını hazırlanan börekler sadece undan açılan
en iyi bilen yazar olmayabilir. Çünkü or- yufka kullanılarak hazırlanır. / Lahmacun
taya konan eser yazarın düşündüğü gibi ve pideler ise sadece lokantalarda fırınla-
değildir. Dolayısıyla A seçeneği, söz konu- ma yöntemiyle hazırlanır. / Bunların çok
su tezin her zaman geçerli olmayabilece- sevilmesi nedeniyle bu konuda ihtisas-
ğini ifade etmektedir. laşan lahmacun ve pide salonları ortaya
çıkmıştır.
Cevap A
Cevap D

5. I. cümlede malzemelerin çeşitlenmesine


bağlı olarak ürünlerin de çeşitlendiğin-
den söz edilmiş fakat yeni madenlerin
bulunduğuna yönelik bir ifadeye yer ve-
2. Parçada çocukların kendilerine yönelik rilmemiştir.
telkinlere pek kulak asmayacakları vur-
gulandığına göre bunun gerekçesi olarak Cevap A
geleceklerini hayal edememeleri düşü-
6. Parçada önce dönüt, sonra da ölçme
nülebilir. İkinci boşluktan önce de eği-
ve değerlendirmenin tanımı ve işlevi-
tim-öğretimin ileriki yaşamlarında (“ne
ne yer verildiği görülmektedir. I, III ve
denli” ifadesinden) önemli olacağı vurgu-
IV numaralı cümleler dönütten, II ve V.
su sezilmektedir. Parçanın bütünündeki
cümle de ölçme ve değerlendirmeden
bu vurguyu en iyi karşılayan ifadeler D
söz etmektedir. II. cümlenin (“ölçme ve
seçeneğinde verilmiştir.
değerlendirme ise” ifadesinden) dönütün
Cevap D açıklamasından sonra verilmesi gerektiği
anlaşılmaktadır. Bunun için II. ve IV. cümle
yer değiştirmelidir.

Cevap B

7. Parçanın bütününde öğretmenin öğ-


3. Cümlede hem kilo hem ilaç kullanımı renciler hakkında hangi şekillerde veri
hem de strese dayalı olarak diyabet ris- topladığından söz edilirken IV. cümlede
kinin arttığı belirtildiğine göre D seçene- öğretim etkinliklerinin planlanmasının
ğindeki ifadeye kesin olarak ulaşılabilir. faydalı olduğuna değinilerek farklı bir ko-
nuya geçilmiştir.
Cevap D
Cevap D

111
8. Eser-yapı adları büyük harfle başlar ve 13. “Alışkanlık, yaman bir hocadır ve hiç şaka-
bunlara gelen çekim ekleri kesmeyle ay- sı yoktur.” cümlesi bağlı cümledir.
rılır. Bu nedenle D seçeneğindeki “Hoşap
“Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımla-
kalesinde” ifadesi “Hoşap Kalesi’nde” şek-
rını atar.” cümlesi hem basit yapılıdır hem
linde yazılmalıdır.
de fiil cümlesidir.
Cevap D “Başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gö-
nüllüdür.” cümlesi isim cümlesidir.

9. “Ne ... ne” tekrarlı bağlacı arasına virgül Parçada girişik birleşik cümle (fiilimsiyle
konmaz. Dolayısıyla III numaralı virgülün kurulan birleşik cümle) yoktur.
kullanımı yanlıştır.
Cevap A
Cevap C

10. V numaralı sözcük “de - mek - tir” şeklin-


de “fiil kökü - isim fiil eki - geniş zaman
ek fiili”nden oluşmuş yüklem görevinde
fiilimsidir. Kip ve kişi eki almadığı için çe-
kimli fiil değildir.

Cevap E

11. I. cümlede “de - y - e > diye” şeklinde ünlü


daralması vardır. 14. Verilen cümlelerin ögeleri şu şekildedir:
Politika basın, eğitim alanlarında çalışan-
Cevap A ların kişilikleri, / onların işlerindeki başa-
rılarını / belirler. (Ö / N / Y)

12. II. sözcükte “el-de” şeklinde bulunma hâl Edebiyatçılar, / kendilerinden önceki ku-
eki, şağın anlayışını benimsemekten / kaçın-
mışlardır. (Ö / DT / Y)
III. sözcükte “sanat-dan” şeklinde çıkma
hâl eki, Bu dönem sanatçıları / Anadolu’ya ya-
bancı olduklarından / yeterince / başarılı
IV. sözcükte “reçete - y - e” şeklinde yönel-
olamamışlardır. ( Ö / ZT / ZT / Y)
me hâl eki,
O, / yapıtlarında / yaşanmışla yaşanacak-
V. sözcükte “uyma - y - ı” şeklinde belirtme
lar arasında köprü kurarak / bugünü / an-
hâl eki kullanılmıştır.
latıyor. (Ö / DT / ZT / N / Y)
I. sözcükte “sanat eser - i” şeklinde tamla-
Ben, / günümüzden geleceğe kalacak
nan eki kullanılmış, herhangi bir hâl eki
değerleri / evrensel ölçütlere vurarak /
kullanılmamıştır. Dolayısıyla sözcük yalın
anlıyorum. (Ö / N / ZT / Y)
hâldedir.
Cevap E
Cevap A

112
15. Seçeneklerde verilen sorulara yanıt olabi- 16. “Afyonkarahisar’da olduğu gibi insanlar
lecek ifadeler şu şekildedir: için savunmanın öncelikli olduğu dö-
nemlerde bölgedeki peribacalarından,
A) Eğitimin sosyalleşmeye etkisi var mı-
lav çıkış merkezlerinden, bazalttan ve
dır?
andezitlerden oluşan doğal kaleler, Eski
Sosyoloji açısından bakıldığında eğitim, Çağ’dan günümüze pek çok uygarlığın
sosyalleşmenin özel bir görünümü ve cazibe merkezi olmuştur. Günümüzde
şekli olarak anlaşılmaktadır ... Köroğlu Beli Geçidi olarak bilinen ancak
C) Eğitimin işlevleri nelerdir? yüzyıllardır ana yol güzergâhının köprüsü
olarak kullanılan doğal kaleler” ifadele-
... çünkü eğitim, belli amaçlar doğrultu-
rinde çeşitli coğrafi şekillerin bulundu-
sunda bireylerde belirli davranış yatkın-
ğu yerlerin özellikle doğal kaleler olarak
lıklarını geliştirme veya istenmeyen bazı
seçildiği ifade edildiğine göre düzlük
davranış ve alışkanlıkları değiştirme sü-
alanlarda güvenliği sağlamanın daha zor
recidir.
olduğu yargısına ulaşılabilir.
D) Sosyalleşme nasıl tanımlanır?
Cevap C
Sosyalleşme, bireyin bir sosyal gruba ka-
tılması sürecidir.
E) Bireyin bir grup içerisinde yer alması
hangi koşullarda gerçekleşir?
Birey bir gruba girerken o grupta geçerli
olan sosyal normları, o grup içinde ala-
cağı rolleri, ulaşacağı sosyal statüleri, bu
rol ve konumların gerektirdiği davranış,
beceri ve yetenekleri, grubun kültürünü
oluşturan değerleri, inançları öğrenip be-
nimsemek durumundadır. 17. Parçadaki “sersemlemiş ve sarsılmış bir
hâlde kalktım başından” ifadesinde etki-
“Eğitim almayan birey, grup içerisinde leyicilik,
nasıl davranır?” sorusuna yanıt olabilecek
bir soruya parçada yer verilmemiştir. “... ağır ilerleyeceğini ve sıkılacağımı söy-
lüyordu çünkü. Fakat günler önce kitabı
Cevap B yeniden elime aldım ve bu kez beynimi
ağır bir kurguya hazırlayarak en baştan
başladım. Ne kadar yanıldığımı anlamak-
ta gecikmedim.” ifadelerinde akıcılık ve
sürükleyicilik,
“Her harfi ağır bir anlam taşıyan bir kitap.”
ifadesinde yoğunluk kavramlarına yöne-
lik vurgu yapılmıştır.
Parçada özgünlük (farklılık) ile ilgili bir ifa-
deye yer verilmemiştir.

Cevap E
113
18. Parçanın bütününde golf toplarının yü- 21. Parçada “... fakat devlet sansüründen ge-
zeyinin çukurlu olmasının teknik açıdan çememiş” ifadesinde A seçeneğine,
işlevlerinden söz edildiği için bu parçanın
“... bize Boris Godunov’un çarlığa geliş
B seçeneğindeki “Golf topunun yüzeyi
dönemini anlatmaktadır.” ifadesinde C
neden çukurludur?” sorusunun yanıtı ol-
seçeneğine,
duğuna ulaşılabilir.
“Günümüzde ise Shakespeare’in Mac-
Cevap B beth’inden esinlenmeler olduğu söylenir.”
ifadesinde D seçeneğine,
“Aleksandr Puşkin’in 1825 yılında yazılan,
1831 yılında yayımlanan oyunu Boris Go-
dunov” ifadesinde E seçeneğine değinil-
miştir.
Eserin üslubuna yönelik bir ifadeye par-
çada yer verilmemiştir.

19. V numaralı “Çünkü kültür, birikimle ivme- Cevap B


si artan bir toplumsal yapı bileşenidir.”
ifadesi öncülde verilen “Her nesil, miras
aldığı kültüre maddi ve manevi katkı ya-
par ve onu kendinden sonrakilere miras
bırakır.” cümlesinin gerekçesini açıkla-
maktadır. Dolayısıyla öncüldeki cümle V. 22. II. cümledeki “ Hele ki bir usta yazmışsa...”
cümleden önce, yani IV. cümleden sonra ifadesi kendinden önceki cümleyi anlam-
getirilmelidir. ca pekiştirmektedir.

Cevap D Cevap A

23. Parçadaki “Doğal elmaslar atomların kris-


tal yapıya tek tek eklenmesi ile yüzyıllar
içinde oluşur.” ifadesinde I. öncüle,
II. cümlede “Karbonun doğal olarak bulu-
20. Parçanın bütününde “Öyle ki adına kültür
nan diğer formu olan grafit ise iki boyutlu
denen ve bir toplumdaki inanç, yaşayış,
karbon katmanları arasında kuvvetli kim-
töre, alışkanlıklar, ilişki sistemleri, davra-
yasal bağlar olmadığı için elmasın aksine
nış kalıpları vb. gibi sosyal alanlarda etkin
hayli yumuşaktır.” ifadesinde II. öncüle,
rol oynayan olgunun ...” ifadesinde kül-
türün birçok toplumsal kurum üzerinde “kuyumculukta ve sanayide oymacılık
etkili olduğu vurgulanmıştır. için kullanılıyor” ifadesinde IV. öncüle de-
ğinilmiştir.
Cevap B
Cevap B
114
24. “Doğal elmaslar atomların kristal yapıya 28. Tabloya göre, Şereflikoçhisar’da mesleği
tek tek eklenmesi ile yüzyıllar içinde olu- dişçi olan Deniz yaşamaktadır.
şur.” ifadesinden yapay elmaslar da oldu-
ğu yargısına ulaşılabilir. Cevap B

Cevap C

25. VI. cümlede ışığın dalgalardan oluştu- 29. Bilgilere göre Arif’in ve Berk’in hem yaşa-
ğunun kanıtlanamadığından söz edilmiş dıkları yer hem de meslekleri bilinmekte-
fakat hâlâ bu şekilde düşünüldüğünden dir.
söz edilememiştir.
Cevap E
Cevap D

26. “Newton ise ışığın tanecikli bir yapıda 30. Bilgilere göre Arif’in doktor olduğu bilin-
olduğunu düşünmüştü fakat ispatlamak mektedir.
için yeterli veriye sahip değildi.” ifadesine
dayanarak bilimsel olarak ispatlanama- Cevap A
yan varsayımların kabul görmeyeceğine
(günümüzdeki duruma da bakarak) ula-
şılabilir.

Cevap C

27. Verilen bilgilere göre aşağıdaki gibi bir


tablo oluşturulur:
Şerefli-
Keçiören Ödemiş Kırıkkale Amasya
koçhisar
Kişi Elif Deniz Cemil Arif Berk

(öğretmen, (öğretmen,
Meslek dişçi doktor avukat
eczacı) eczacı)

Buna göre, C seçeneğindeki “Berk, Amas-


ya’da yaşamaktadır.” ifadesi kesin olarak
doğrudur.

Cevap C

115
Çözüm 26

1. Yazın alanında “dilin hafif olması” anlam 6. Parçanın bütününde Türk toplumunun
derinliği olmaması anlamına gelir. “içine geleneksel eğlence ve oyun kültürünün
çekmek” ifadesi ise eserin, okurun ilgisini ögelerinden ve bu kültürün öneminden
çektiğini ifade eder. Okurun ilgisini çek- söz edilirken III. cümlede Türkiye, oyun ve
mek de “sürükleyicilik” ile ilgilidir. eğlence kültürü açısından diğer ülkelerle
Cevap B karşılaştırılmıştır.

2. Boşluktan önceki “tamamıyla kopma Cevap C


noktasına gelse de” ifadesinde geçen
“de” bağlacı, cümleye beklenen durumun
gerçekleşmediği anlamı katmaktadır. Bu
durumda boş bırakılan yere A seçeneğin- 7. Parçada sözü edilen gölün keşfedilme-
deki “Türkiye’den pek uzaklaşmamıştır” sinden sonraki süreç sırasıyla anlatılmış,
ifadesinin getirilmesi uygundur. VI. cümlede ise göle ulaşıldıktan sonraki
Cevap A durumdan söz edilmiştir. Soru kökünde
3. Parçanın III. cümlesindeki “işler değişecek verilen ifade de V ve VI. cümleyi bağlayan
gibi” ifadesinde öngörü (tahmin) anlamı bir içeriğe sahiptir. Soru kökündeki cüm-
vardır. lede göle ulaşıldığından, VI. cümlede ise
göle ulaşıldıktan sonra gölde hayat olup
Cevap C
olmadığına yönelik yapılan çalışmalar-
4. III. cümlede Çin astronomisinin çeşitli dan söz edilmiştir.
konular hakkında ayrıntılı bilgiler verdi-
ğinden söz edilse de dönemine göre çok Cevap E
ileride olduğuna yönelik bir ifadeye yer
verilmemiştir.
Cevap C
8. Kurum ve kuruluş isimlerine gelen ekler
5. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- kesmeyle ayrılmayacağından V numaralı
turacak sıralaması II - V - IV - I - III şeklin- “İstanbul Teknik Üniversitesi’nin” ifadesi
dedir. “İstanbul Teknik Üniversitesinin” şeklinde
Gelecekle ilgili tahminler yapılırken yıllar- olmalıdır.
ca insanların bir gün denizlerin diplerin-
de yaşayabileceği söylendi. / Su altında Cevap E
kurulacak kentler, insanoğlunun kısıtlı yer
sorununu çözecekti, olmadı. / Çünkü üre-
tilen projeler uygulanabilir olmaktan çok
uzak ya da çok pahalıydı. / Okyanusların 9. Virgül; A, B ve E seçeneğinde eş görevli
diplerindeki kentler düşüncesi de yalnız- ögeleri ayırmak için, C seçeneğinde ise
ca bilim kurgu romanlarında kaldı. / Di- özneyi ayırmak için kullanılmıştır.
ğer taraftan denizlerin yerleşime açılması D seçeneğinde ise “son derece karmaşık
düşüncesinden vazgeçilmiş değil, yeni olan ve en küçük müdahaleden etkile-
projeler denizlerin dibini değil de üstünü nen, iklim sistemi” ifadesinde sıfat tamla-
insanların yaşamasına açmaya yönelik. masını böldüğü için yanlış kullanılmıştır.
Cevap E
Cevap D
116
10. Verilen seçeneklerde altı çizili sözcükler- 13. Parçada “ortaokulda - idi - m, etmiş idi”
de görülen ses olayları şu şekildedir: ifadelerinde hikâye ek fiili,
sev - dik - i > sevdiği (B seçeneği) “-den sonra, -a kadar” edatları,
bekle - yor > bekliyor (C seçeneği) “nasıl” soru zarfı,
ayır - ım > ayrım (D seçeneği)
“ben” zamiri kullanılmıştır.
et - gi - sindedir > etkisindedir (E seçeneği)
Parçada herhangi bir niteleme sıfatı kul-
A seçeneğinde herhangi bir yardımcı ses lanılmamıştır.
yoktur:
(sınır - lan - dır - dı) Cevap C

Cevap A 14. Cümlede “hayattayken” sözcüğü yer aldı-


ğı için “henüz” sözcüğü gereksizdir ve bu
da anlatım bozukluğuna yol açmıştır.
11. I. sözcükte “gör - en” şeklinde sıfat-fiil eki,
Cevap B
II. sözcükte “görmesin - i” şeklinde belirt-
me hâl eki, 15. Parçadaki “Uyku kalitesindeki bozukluk-
III. sözcükte “önle - mek” şeklinde isim-fiil lar; yataktan yorgun kalkmak, yaygın sırt
eki, ve boyun ağrıları, enerji azlığı gibi sorun-
lara yol açar.” ifadesinden uyku bozuk-
IV. sözcükte “tut - ul - ması” şeklinde edil-
luklarının fiziksel ve psikolojik sonuçları
gen çatı eki kullanılmıştır.
olduğu yargısına kesin olarak ulaşılabilir.
V. sözcükte “duruş - u” şeklinde belirtme
hâl eki kullanılmıştır. Sözcükte herhangi Cevap C
bir iyelik eki yoktur.
16. Parçadaki “Bu durum, tanıtımı ve eleştirisi
Cevap E yapılan kitap hakkında okuyucu ve araş-
tırmacıları genel bilgi sahibi kılmak kadar
söz konusu kitabı okumaya teşvik etmek”
ifadesinde eleştiri yazılarının işlevlerin-
12. B seçeneğinde yüklem çekimli fiil olduğu
den söz edilmiştir. Dergi satışına ya da
için cümle fiil cümlesidir,
yeni akademik araştırmalar ortaya koy-
C seçeneğinde iki cümle “ki” bağlacıyla maya yönelik bir bilgiye yer verilmemiştir.
birleştirildiği için “ki”li birleşik cümledir,
Cevap E
D seçeneğinde iki cümle bağlaçla (oysa)
birleştirildiği için bağlı cümledir,
17. Parçada V. cümleye kadar insanı diğer
E seçeneğinde yüklem isim-fiil olduğu canlılardan ayıran özelliklere yer verilir-
için cümle isim cümlesidir. ken V. cümleden itibaren keşiflerin gerek-
Sıralı cümleler, birden fazla cümlenin vir- çesinden söz edilmiş ve yeni bir konuya
gül ya da noktalı virgülle ayrıldığı cümle- başlanmıştır. Dolayısıyla ikinci paragraf V.
lerdir. A seçeneğinde tek cümle vardır. cümleden başlamaktadır.

Cevap A Cevap C

117
18. “Sivas’ı önemli yerleşim ve kültür mer- 20. Parçadaki “Tarihî empati ile psikoloji
kezleri arasına sokmuştur.” ifadesinde A biliminde tanımlanan empati arasında
seçeneğine, birtakım farklılıklar vardır.” ifadesinden I.
öncüle,
“...bibliyografyası itibarıyla en zengin şe-
hirlerimiz arasında bulunduğuna şüphe “Geçmişteki insanları anlamak için daha
yoktur.” ifadesinde C seçeneğine, uygun bir yöntemin olmamasından dola-
yı tarihî empati kavramı ortaya atılmıştır.”
“Fakat her şeye rağmen, haritadaki yeri
ifadesinden III. öncüle ulaşılabilir.
ve kültür birikimiyle Sivas, hiçbir zaman
ilgi odağı olmaktan çıkmamıştır. Millî Mü- Diğer iki öncüle ulaşılamaz.
cadele yıllarına gelindiğinde ise Sivas’ın
Cevap D
önemi daha da belirginleşmiştir.” ifade-
sinde D seçeneğine, 21. Parçada “dolayısıyla Galata da hızla zen-
“İpek Yolu’nun seçeneksizliğini kaybet- ginleşmiş ve büyümüştür” ifadesinde A
mesiyle Sivas’ın da bu durumun sonuç- seçeneğine,
larını kader olarak paylaştığı gözden “Tanzimat Fermanı ile yeni ayrıcalıklar
kaçmamaktadır.” ifadesinde E seçeneğine kazanan yabancılar ve azınlıklar gittikçe
değinilmiştir. güçlenmiş” ifadesinde B seçeneğine,
Çeşitli etnik kültürlerin bir arada yaşadı- “Levantenlerin ‘Pera’ olarak isimlendirdik-
ğına yönelik bir ifadeye yer verilmemiştir. leri Galata’nın bu genişlemiş hâlini halk
Beyoğlu olarak anacaktır.” ifadesinde D
Cevap B
seçeneğine,
“hep çok canlı bir ticaret ve meyhanele-
riyle de gece hayatı merkezidir” ifadesin-
de E seçeneğine değinilmiştir.
Parçada Galata’nın ne zaman kurulduğu-
na yönelik bir bilgiye yer verilmemiştir.

Cevap C

22. II. cümledeki “Kapitülasyonlara ilaveten


19. “Tarihî empati, psikoloji alanında ta-
1839 Tanzimat Fermanı ile yeni ayrıcalık-
nımlanan empatiye göre daha bilişsel-
lar kazanan yabancılar ve azınlıklar gittik-
dir.” ifadesindeki “biliş” sözcüğünden ve
çe güçlenmiş, dolayısıyla Galata da hızla
“Ancak geçmişte olayın nasıl olmuş ya
zenginleşmiş ve büyümüştür.” ifadesinde
da kişinin nasıl davranmış olabileceğine
Galata’nın gelişmesinin,
yönelik kendi düşüncelerimizi ve eldeki
kanıtları kullanarak geçmişle ilgili sağlıklı III. cümledeki “1860’lara gelindiğinde ar-
bir değerlendirme yapabiliriz.” ifadesin- tık Ceneviz surları Galata’ya dar gelmiş,
den tarihî empatinin mantıksal unsurlar böylece surlar yıkılmış ve İstiklal Caddesi
barındırdığının vurgulanmak istendiği görülmemiş bir ihtişama kavuşmuştur.”
anlaşılmaktadır. ifadesinde İstiklal Caddesi’nin ihtişama
kavuşmasının gerekçesi belirtilmiştir.
Cevap B
Cevap B

118
23. Parçadaki “Burada geçmişten kalma ya- 27. Öncüllerden yola çıkarak her bölümde
bancı ülkelerin elçilik binaları ve kiliseleri ikişer kişi olduğu ve işletme bölümüne
vardır.” ifadesinde Galata’da tarihsel un- başvuranların kadın olduğu düşünüldü-
surlar bulunduğundan söz edilmiştir. Bu- ğünde şöyle bir sonuç çıkar: Beyza ulus-
radan Galata’nın tarihsel bir belge niteliği lararası ilişkiler bölümünde, Ceren de
taşıdığı yargısına ulaşılabilir. Efe’nin olduğu bölümdedir. Geriye iki ka-
dın kalmaktadır: Bunlar Duygu ve Gül’dür.
Cevap C
Buna göre Duygu ve Gül’ün bölümleri ke-
sinlikle işletmedir.

24. Parçadaki “aynı zamanda araştırmacılar Kamu Uluslararası


İşletme İktisat
için de yeni sorular ve araştırma alanları Yönetimi İlişkiler
Duygu
oluşturuyor.” ifadesinden A seçeneğine, Beyza
Gül
İnternet, uydu, cep telefonu gibi pek çok
Ceren ve Efe aynı bölümde olduğuna
yeni teknoloji; televizyon, gazete ve film
göre bunlar ya iktisat ya da kamu yöneti-
gibi daha eski iletişim aygıtlarının işlev-
mi bölümleridir. Buna göre iki farklı tablo
lerini farklılaştırırken” ifadesinden B ve D
yapılır. Ceren ve Efe’nin yerleşimine göre
seçeneğine,
de diğer kişiler yerleştirilir.
“hem de ideolojik üretimin önemli bir
Kamu Uluslararası
alanıdır” ifadesinden E seçeneğine ulaşı- İşletme İktisat
Yönetimi İlişkiler
labilir.
Ceren Fatih Beyza
Parçada medyanın kültürel değişim için Duygu Efe (Ata/Halit) (Halit/Ata)
zorunlu bir unsur olduğuna yönelik bir Gül Fatih Ceren Beyza
ifadeye parçada yer verilmemiştir. (Ata/Halit) Efe (Halit/Ata)

Tablo incelenirse Ata ve Gül’ün farklı bö-


Cevap C lümlere başvurduğunun kesinlikle doğru
olduğu görülür.

Cevap E
25. “Mercek altına almak” deyimi “çok titiz-
likle ve etraflıca incelemek” anlamında 28. Tabloya göre Ceren iktisat veya kamu yö-
bir deyimdir. Buna göre C seçeneğindeki netimi bölümlerine başvurmuştur.
“sorgulanmak” fiili “mercek altına almak”
deyiminin yerine kullanılabilir. Cevap B

29. Tablo incelenirse Duygu ve Gül’ün işlet-


Cevap C
me bölümüne başvurdukları görülür. Do-
layısıyla Gül, iktisat bölümüne başvurmuş
olamaz.
26. Parçadaki “düne kadar kesin olarak bakı-
lan kimi görüşler değişmekle kalmıyor” Cevap D
ifadesinden medyanın toplumsal algıları
30. Fatih’in başvurmuş olacağı bölümler İkti-
etkileyebildiğine ulaşılabilir.
sat ve kamu yönetimidir.
Cevap B Cevap A

119
Çözüm 27

1. Altı çizili sözdeki “süzgeç” sözcüğünün 5. Parçanın bütününde güzel kavramına


gerçek anlamından hareket ederek me- yönelik karşıt iki görüşten söz edilirken III.
caz anlama ulaşmak gerekir. Süzgeç, cümlede ruh ve beden güzelliğinin koşu-
istenmeyen unsurları ayıklamak için kul- luna değinilmiştir.
lanılır. “Yüzünün süzgeci olmamak” ifa-
desinden de kişinin hiçbir duygu ve dü- Cevap C
şüncesini ayıklamadığı (yani gizlemediği)
yargısına ulaşılmaktadır.

Cevap B

6. III. cümlede “Bu çalışmalar” ifadesiyle I.


2. I ve IV numaralı “bilgi kaynağı” ve “zararlı cümlede belirtilen ödevlerin nasıl yapıl-
şeylerdir” ifadeleri kalıplaşmış sözler ol- dığına yönelik örnek verilmiştir.
madığı için deyim değildir.
II. cümlede ise “Farklı bir yol tercih eden
Ele almak: Bir şey üzerinde çalışmaya baş- öğrenciler” ifadesi kullanılmıştır. Dolayı-
lamak, bir konuyu görüşmek sıyla II. cümleden önce de ödevlerin nasıl
Yer almak: Bir işi hazırlayanlar arasında yapıldığına yönelik bir ifade olması gere-
bulunmak kir. II ve III cümleler yer değiştirirse anlam-
lı bir bütün elde edilir.
Yol açmak: Bir olayın sebebi olmak
(TDK, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü) Cevap B

Cevap B

3. Çıkarım, verilen yargılardan bir sonuca


7. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
ulaşma demektir. I. cümlede çeşitli ağrı-
turacak sıralaması V - I - III - II - IV şeklin-
lardan söz edilmiş, II. cümlede de bu ağrı-
dedir:
ların vücutta bazı şeylerin yolunda gitme-
diğini gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Cevap C
Cevap B

4. Cümlede güncel konularla ilgili kötü şi-


irlerin de yazılabileceği ifade edildiğine 8. V. cümledeki “Martı’da” ifadesinin doğru-
göre şiirde güzellik kavramının öznel, do- su “Martı da” şeklinde olmalıdır. Buradaki
layısıyla göreceli bir durum olduğu yargı- “da” bulunma eki değil bağlaçtır.
sına ulaşılabilir.
Cevap E
Cevap C
120
9. I, II, III ve IV numaralı virgüller sıralı cüm- 13. Cümlelerin ögelerine ayrılmış hâlleri şu
leleri ayırmak için kullanılmıştır. V numa- şekildedir:
ralı virgül ise tırnak içine alınmayan alıntı A) Hayatın anlamsızlığını
cümleden sonra cümleyi belirtmek için B’li N.
kullanılmıştır. imgesel sözcüklerle eserlerinde
Z.T. D.T.
Cevap E ustaca betimlemiş yazar. (6)
Z.T. Y. Özne
B) Annem tozlu raflarda bulduğu kitabı
10. Cümledeki ses olayları şu şekildedir: Özne B’li N.
bana sürpriz olsun diye saklamış
bilgisizlik-den > bilgisizlikten (sertleşme)
Z.T. Y.
düşme-y-en > düşmeyen (yardımcı ses) dolabında. (5)
et-en > eden (yumuşama) D.T.
B) Senden önce zaman geçmiyordu
ara-yoruz > arıyoruz (ünlü daralması)
Z.T. Özne Y.
II numaralı sözcükte herhangi bir ses bu şehirde yalnız başıma. (5)
olayı yoktur. D.T. Z.T
D) Öğretmen kapıda duran çocuklara
Cevap B Ö. D.T.
nereden geldiklerini kibarca sordu. (5)
B’li N. Z.T. Y.
11. A seçeneğinde “doyurabilecek, olduğu- E) Sana hayatında hiç yaşamadığın güzel
nu” D.T. B’li N.
C seçeneğinde “yapılması gerekenler” günleri çok kısa bir zamanda ben
Z.T. Özne
D seçeneğinde “sunarken” yaşatacağım. (5)
E seçeneğinde “benzeyen, bulunması” Y.
sözcükleri fiilimsi olduğu için bu cümleler
birleşik yapılıdır. Cevap A

B seçeneğinde yüklem dışında yargı bil-


diren bir sözcük olmadığı için bu cümle
basit yapılıdır.
14. I. sözcük “his-et-tik-ini” şeklinde birleşik
Cevap B eylemden türemiş fiilimsidir.
II. sözcük isim soylu bir sözcüktür.

12. I, II ve III. sözcükler türemiş, IV ve V. cümle- III. sözcük bir sıfat-fiildir. (sor-duk-umda)
ler birleşik yapılıdır. V. sözcük bir ismi etkilemeden kullanılan
kayıp olmak > kaybolmak, alınamaz sıfat fiil olduğundan adlaşmış sıfat-fiildir.
(olumlusu “alınabilir”) IV. sözcük sayı sıfatı değil, belgisiz sıfattır.

Cevap E Cevap D

121
15. İlk boşluktan önce Mars’ta uygun yaşam 19. Parçada “büyük bir coşkuyla karşılanmış-
koşulları olmadığından söz edilmiş, II. ön- tır.” ifadesinde A seçeneğine,
cülde ise geçmişte uygun yaşam koşulları
“Naşit’in hayatından hareketle” ifadesin-
olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla ilk
de C seçeneğine,
boşluğa II. öncül getirilmelidir.
“bizzat yazarı tarafından piyes olarak dü-
İkinci boşluktan önce Mars’la ilgili çalış-
zenlenmiş” ifadesinde D seçeneğine,
maların amacına değinilmiştir. I. cümle-
de de bu amaç için hazırlanmış bir uzay “Türk roman sanatının unutulmayan us-
aracından söz edilmiştir. Dolayısıyla ikinci talarından Tarık Buğra” ifadesinde E seçe-
boşluğa da I. öncül getirilmelidir. neğine değinilmiştir.

Üçüncü boşluktan sonra da III. öncülün Cevap B


gerekçesi belirtilmiştir.
20. Gri; daha sıradan, daha monoton, hatta
Cevap C sıkıcı bir renk olarak kabul edilir. Gri ton-
larını renklendirmek ifadesi de yaşamı
16. I. cümlede kültürün kavramsal tanımla- daha güzel, daha eğlenceli, daha iyimser
rının genişletildiği ifade edilmiş, II. cüm- göstermek anlamında kullanılmıştır.
leden başlanarak da bu konuya yönelik
Cevap C
örnekler verilmiştir. Buradan da I. cümle-
nin parçanın en kapsamlı yargısı yani ana
21. Parçada “arkadaşınızla tartışmak, trafikte
düşüncesi olduğu anlaşılmaktadır.
sıkışıp kalmak” ifadelerinde II. ve III. öncü-
Cevap A le yönelik bilgi vardır.

Cevap D
17. Parçadaki “Türkiye’de yaygın olan iki tip
akifer bulunur.” ifadesinde A ve D seçe- 22. V. cümleye kadar strese yol açan unsurlar-
neğine, dan söz edilirken V. cümleden başlanarak
“Üzerine geçirimsiz tabakalarla örtülü stresin kelime anlamından söz edilmiştir.
olan ve basınçlı su içeren” ifadesinde B
Cevap B
seçeneğine,
“Bunlar alüvyon ovalardaki akiferlerle 23. Parçada “savaşlar, depremler, büyük ka-
karstik kireç taşlarının bulunduğu alan- zalar” ifadesinde sayıp dökmeye yer ve-
lardaki akiferlerdir.” ifadesinde E seçene- rilmiştir.
ğine değinilmiştir. “... boşanma ya da evlilik hazırlığı vs. et-
kenler de strese yol açabilmektedir.” ifa-
Cevap C
desinde gerekçe belirtilmiştir.
18. Parçada sağlıklı bir iletişimin koşulu ola- “Bu kelime ‘zorlanma, gerilme, baskı’ an-
rak “inanılırlık” özelliği vurgulanmış ve bu lamı taşımaktadır.” ifadesinde tanımı ya-
konu üzerinde durulmuştur. Dolayısıyla pılmıştır.
C seçeneğindeki soru parçaya en uygun
Parçanın bütününde ise stres kavramına
sorudur.
yönelik açıklama yapılmıştır.
Cevap C Cevap B

122
24. V. cümlede bireyin farklı referans grup- 28. Fatih, Ceyda’nın eşiyse bu çift kursa sade-
larını kullanmasının sonuçlarından söz ce perşembe günü gidebilir.
edilmiş, tercih nedeni olduğuna yönelik
bir bilgiye yer verilmiştir. Salı Çarşamba Perşembe Cuma
Gürkan Demir Fatih Hülya
Cevap D
(Ayça) (Ayça) Ceyda
25. IV. cümlede geçen “Birey kendi çıkarlarına Buna göre Efe’nin eşi kesinlikle Hülya’dır.
bağlı olarak” ifadesinde referans grupları-
nın belirlenmesi işine öznellik karışabile- Cevap A
ceği belirtilmiştir.

Cevap C

26. Parçadaki “Referans grubu kavramının


birçok yetersizliğe sahip olmasına rağ-
men” ifadesinde I. öncüle,
“Referans grubu, bireyin davranışlarını
ve kendi durumunu değerlendirmek için
karşılaştırma yaptığı gruplardır.” ifadesin- 29. Gürkan Ayça’nın eşiyse tablo aşağıdaki
de III. öncüle değinilmiştir. gibi olur:

Cevap D Salı Çarşamba Perşembe Cuma


Gürkan Demir Ceyda Hülya
27. Verilen ilk bilgilere göre aşağıdaki gibi bir
tablo yapılır: (Ayça) Beyza (Fatih / (Efe /
Efe) Fatih)
Salı Çarşamba Perşembe Cuma Bu durumda Ceyda’nın Ayça’dan önceki
(Ayça) Demir Hülya bir gün kursa gittiği bilgisi kesinlikle yan-
(Ayça) lıştır.

Öncülde Efe’nin salı günü gitmediği belir- Cevap C


tilmiştir. Fatih ve eşinin Beyza ve eşinden
sonraki gün gidiyor olduğu bilgisine da-
yanarak Fatih’in de salı günü gitmeyeceği
anlaşılır. Dolayısıyla salı günü gidebilecek
tek kişi Gürkan’dır.

Salı Çarşamba Perşembe Cuma


Gürkan Demir Hülya
(Ayça) (Ayça)
Dolayısıyla Ayça ve eşinin Efe ve eşinden 30. Bu bilgilere göre Gürkan’ın salı günü kur-
önceki bir gün kursa gittiği kesindir. sa gittiği kesindir.

Cevap C Cevap A

123
Çözüm 28

1. Parçada yazar Orçun Türkay’ın çok fazla 5. Parçanın bütününde deneyim türlerin-
eser yazmadığından ancak yazdığı eser- den söz edilmiş ve örnekler verilmiştir. III.
lerin de yetkin eserler olduğundan bah- cümlede ise deneyimlerin faydalarına de-
sedilmektedir. “Kendisine oturacak koltuk ğinilerek konunun farklı bir boyutuna ge-
buluyor.” ifadesinde yazarın eserlerine çilmiş ve düşüncenin akışı bozulmuştur.
vurgu yapıldığı için bu eserlerin yazın
Cevap C
(edebiyat) alanında yer edinebildiği so-
nucuna ulaşılabilir. 6. Numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralanışı I–III–V–IV –
Cevap C
II şeklinde olmalıdır.

2. Parçada klasik koşullanmanın tanımına I. Günümüzde, önemli olsa da olmasa


yer verilmiştir. İlk boşluktan önce geçen da bilinen ve düşünülen her şey yazı-
“tepkide bulunmadıkları” ifadesi ipucu- ya dökülüyor.
dur. Tepkiler belirli uyarıcılara karşı verilir. III. Ciddi bilimsel yayınlardan hiçbir bilgi
Son boşluktan önceki cümlede de bireyin değeri olmayan, dedikodu nitelikli
davranışlarını denetim altında tutamadı- içeriksiz haberlere kadar her şey ya-
ğı anlatılmıştır. Bu nedenle öğrenme sıra- zılı hâle getiriliyor.
sında birey aktif değil pasitftir. V. Dolayısıyla bugünden geleceğe
kalacak yazılı kaynaklarda birçok
Cevap B
önemsiz, hatta gereksiz bilgi yer ala-
cak; bu durum, geleceğin tarihçileri
3. Kanıksama, bir duruma alışma ya da du-
için sorun yaratacak.
yarsızlaşma anlamına gelir. B seçeneğin-
de herhangi bir duruma alışıldığından IV. Eski kültürlerde ise durum çok fark-
söz edilmemiş, sadece propagandanın lıydı.
etkilerine yönelik bir saptama (tespit) ya- II. Okuma yazma küçük bir zümrenin
pılmıştır. becerisiydi ve yazılar yalnızca belli
amaçlara hizmet etmek için yazılıyor
Cevap B ve geleceğe sağlıklı bilgiler bırakıla-
biliyordu.
4. Bir yargının gerçekleşme nedeniyle bir-
likte verildiği cümlelerde gerekçe anlamı Cevap C
vardır.
7. Soru kökünde verilen cümlede bir eserin
IV. cümlede Karagöz ve Hacivat’ı oyna- hangi amaçla yazıldığının önemli olmadı-
yan oyuncular arasındaki iletişimsizliğin ğı vurgulanmıştır. Bu nedenle bu cümle I.
gerekçesi olarak bu oyuncuların farklı cümleden ve II. cümleden sonra getirile-
kültürlere sahip oyuncular olması göste- bilir. III. cümle ile IV. cümle ise birbirlerini
rilmiştir. açıklayan cümlelerdir. Bu nedenle bu iki
V. cümlede ise maddenin bir sonu olduğu cümle arasına başka bir ifade getirilemez.
gerçeğinin kabul edilmesinin gerekçesi Buradan hareketle III. cümleden sonra
olarak kara deliklerin keşfedilmesi veril- soru kökündeki cümlenin getirilmesi
miştir. mümkün değildir.

Cevap E Cevap C

124
8. II numaralı cümlede bel ağrılarının yanlış 13. A seçeneğinde “çalışabilmek” fiili kural-
yorumlandığına değinilmiş, bu durumun lı bir birleşik fiildir. (yeterlik birleşik fiili:
örneği ise V. cümlede verilmiştir. Yani V. -ebil)
cümlenin II. cümleden sonra gelmesi ge-
C seçeneğinde “sipariş etmek” fiili “et-”
rekir. Bu nedenle III. cümle ile V. cümlenin
yardımcı fiiliyle yapılmıştır.
yer değiştirmesi gerekmektedir.
D seçeneğinde “sıcakmış” sözcüğünde
Cevap D “sıcak imiş” şeklinde ek fiil kullanılmıştır.
9. Seçeneklerde verilen ses olayları şu E seçeneğinde “yaparak” sözcüğü zarf-fi-
şekildedir: ildir.
seyir eder > seyreder (A seçeneği) B seçeneğinde isim-fiil kullanılmamıştır.
seç - gin > seçkin (C seçeneği)
Cevap B
aksa - y - an > aksayan (D seçeneği)
borç - u > borcu (E seçeneği)
14. III. cümlede yüklem “ayrıntı” sözcüğüdür
B seçeneğinde ünlü daralması örneklen-
ve bu sözcük cümlenin en sonunda yer
memiştir.
aldığı için bu cümle devrik bir cümle de-
Cevap B ğil, kurallı cümledir.

Cevap C
10. Nokta ile biten kısaltmalara gelen ekler
kesmeyle ayrılmaz. Bu nedenle II numa-
ralı ifadenin yazımı yanlıştır. İfadenin
doğrusu “13. yy.da” şeklinde yazılmalıdır. 15. D seçeneğinde geçen cümle ögelerine
yanlış ayrılmıştır. Cümlenin ögelerine
Cevap B doğru ayrılmış şekli şöyle olmalıdır:
Şair ve filozof olan Eflatun / gerçekleri /
11. Cümlenin yüklemi söylenmişse (yüklem
seçkin hayallerle / dile getirdi / şiirlerinde.
sonda olmasa bile) cümlenin sonuna
nokta konur. Dolayısıyla “Çünkü bu şekil- Diğer ögelerin ayrımı doğrudur.
de bir nevi batıl inanç şekline girer klişe
A) Öğretmenler / çocuklarımızın iyi birer
fikirler.” ifadesinde yüklem bulunduğu
birey olmasını / sağlar. (Ö / B.li N / Y)
için cümlenin sonunda nokta konmalıdır.
B) Son zamanlarda / gümüşler gibi ışılda-
Cevap D yan gözlerini / anımsıyorum. (ZT / B.li
N / Y)
12. Altı çizili “daha” sözcüğü bir sıfatı pekiştir-
C) Toplumsal sorunlara ayna tutan şa-
diği için zarftır: “daha iyi yer”,
irler / toplumumuzda / daha çok / be-
ikinci sözcük olan “ile” ise edat görevin- ğenilmektedir. (Ö / DT / ZT / Y)
dedir,
E) Geçenlerde / öğrencilik yıllarımda tut-
“en” sözcüğü ise yine bir sıfatı pekiştirdiği tuğum notları / gözden geçirdim. (ZT /
için zarftır: “en uygun zaman” B.li N / Y)

Cevap C Cevap D
125
16. Parçada geçen “… sizi içine çekmeye baş- 20. Parçada geçen “… kimi hazneler yeryü-
lıyor. Sonrasında ise zaten okumaya ara zünden yalnızca 30–40 metre derinlikte
veremiyorsunuz.” ifadesinden A ve B, “Ki- olabilir” ifadesinden A,
tap gerçekten çok sarsıcı bir kurguya sa- “Yeryüzünde, yer kabuğu hareket ettikçe
hip.” ifadesinden C, “… Aldous Huxley’in ortaya çıkan farklı jeolojik özelliklere sa-
dahice yeteneğinin eseri.” ifadesinden D hip çeşitli bölgeler vardır.” ifadesinden C,
seçeneğine ulaşılabilir. Parçada özlülük
“Öncelikle belli bir yerde petrol bulunma
(az sözle çok şey anlatma) ile ilgili bilgiye
olasılığı saptanır.” ifadesinden D,
değinilmemiştir.
Cevap E “Keşif, jeolojik verilerin toplanmasını ve
bunların değerlendirilmesini içerir.” ifade-
17. Parçada geçen “… farklı bir kavramsal ya-
sinden E seçeneğine ulaşılabilir.
pısı olan ve sorunların çözümü için pozitif
bilimlerin yöntemlerini kullanan önemli Parçada petrolün uzun bir süreçte oluştu-
bir bilimdir.” ifadesinden A, D ve E ğuna değinilmemiştir.

“Yüzyıllar boyunca rolü, kapsamı, işlevi Cevap B


ve amaçları genişleyen bu bilim dalı, te- 21. Parçanın ilk dört cümlesinde petrol ara-
mel bilim yaklaşımı ile uygulamalı bilim ma yöntemlerinden bahsedilirken V.
yaklaşımını kaynaştıran…” ifadesinden B cümle itibarıyla petrol bulunan bölgele-
seçeneğindeki bilgilere ulaşılabilir. Parça- rin özelliklerine değinilmiştir.
da eğitimin kültürün aktarıcısı olduğuna
Bu nedenle ikinci paragraf V. cümle ile
dair bilgiye ulaşılamaz.
başlatılmalıdır.
Cevap C
Cevap D
18. Parçanın genelinde “medya” kavramının
22. Parçada geçen “Mısır’da yaşamın tüm
tanımına ve bu kavramın hangi kitle ileti-
alanları Nil Nehri’nin dönemlerine ve akı-
şim araçlarını anlatmak için kullanıldığına
şına göre yönlendirilmiştir.” ifadesinden I.
değinilmiştir. Buradan hareketle parçaya
öncüle,
en uygun sorunun E seçeneğinde verildi-
ği görülmektedir. “Satılcak malların taşınmasında ve pira-
mitlerin inşasında” ifadesinden II. öncüle
Cevap E
ulaşılabilir.
19. Parçada geçen “Neyi, ne zaman, niçin ve
Parçada Nil Nehri’ne kutsallık atfedildiği-
nasıl yapacağımızı bize gösteren, bazen
ne ve sanatın gelişmesini sağladığına dair
fikirsel olan bir taslaktır.” ifadesinden A
bir bilgiye ulaşılamaz.
ve B,
Cevap E
“… daha etkili ve verimli kılmak amacıyla”
ifadesinden D, 23. Parçada geçen “…Mısır uygarlığı, kültürel
“… en etkili şekilde nasıl yapılacağının sürekliliğini eşsiz coğrafi konumu nede-
önceden kestirilmesidir.” ifadesinden E niyle yaklaşık olarak üç bin yıldan fazla
seçeneğine ulaşılabilir. devam ettirebilmiştir.” ifadesinden hare-
ketle coğrafi konumun kültürel sonuçları
Parçadan eğitimin deneyim gerektirdiği-
olduğu sonucuna bu parçadan ulaşılabil-
ne dair bir bilgi çıkarılamaz.
mektedir.
Cevap C
Cevap B

126
24. Parçada geçen “Descartes, modern felsefe- Aybars Burcu Cemil Deniz Ece Fuat
nin kurucusu olarak tanınır.” ifadesinde A, (2) (2)
L P P L K
“…Tanrı’nın varlığına ilişkin şüpheciliği
K
reddetme sistemi olarak görülebilir.” ifa-
desinde B, Tabloda sadece Aybars’ın aldığı ikinci
otomobille Burcu’nun aldığı otomobil
“her ne kadar inanmış bir Katolikse de
eksiktir. Bunlar da M ve N otomobili olur.
reform hareketinin kiliseye, özellikle de
Buna göre, tablonun son hâli şu şekilde-
Aristoteles’in Orta Çağ’daki yazımına kar-
dir.
şı getirdiği eleştirilerden etkilenmiştir.”
ifadesinde D, Aybars Burcu Cemil Deniz Ece Fuat
(2) (2)
“… kilisenin egemenliğini hasara uğrat-
L (N ya P P L K
tığı bir dönemde yaşamıştı.” ifadesinde E (M ya da da M) K
seçeneğine değinilmiştir. N)

Cevap C Bu bilgilere göre Aybars’ın aldığı ikinci


otomobil M ya da N’dir.

25. IV. cümlede yer alan, Descartes’ın hem Cevap C


inanmış bir Katolik olduğu hem de re-
form hareketinin eleştirilerinden etkilen-
diği ifadesinden çelişkili bir tutum sergi-
lediği söylenebilir.

Cevap C 28. Bu bilgilere göre, Fuat’ın K otomobili al-


dığı kesindir.

26. VI. cümlede “Descartes, şüphecilerin Tan- Cevap A


rı’nın varlığı bilgisine karşı geliştirdikleri
iddiaları çürütmek üzere…” ifadesinde
amaç belirtilmiştir.

Cevap D

29. Bu bilgilere göre, Deniz K ve P otomobi-


27. Aybars ve Ece’nin aldığı otomobillerle Ce- lini almıştır.
mil ve Deniz’in aldığı otomobiller (Ameri-
kan malı olduğundan) kesindir. Cevap E

Aybars Burcu Cemil Deniz Ece Fuat


(2) (2)
L P P L

Deniz ve Fuat aynı otomobilden aldıkları-


na göre (sadece K otomobilinden 2 tane 30. Tabloya göre Aybars N otomobilini alırsa
kaldığı için) bu otomobil de K otomobili Burcu da M otomobilini alır.
olacaktır. Buna göre, tablo aşağıdaki gibi
olur. Cevap A

127
Çözüm 29

1. “Yoğunluk” az sözle çok şey anlatabilmeyi 5. Parçanın bütününde eski Türklerde ölü
ifade eder. Yoğun anlatımın diğer adı da gömme adetleri ve çeşitli ritüellerden
zaten özlülüktür. söz edilmektedir. IV. cümlede ise bu
ritüellerden birine yönelik bir çıkarım ya-
Cevap B pılmıştır.

Cevap D

2. V. cümlede kitabın içeriğinden değil, kita-


bın son bölümünün bu kitabı diğer kitap-
lardan ayırdığından söz edilmiştir.
I. cümlede “dil felsefesinin bir kısmı”
II. cümlede “temel görüşler”
III. cümlede “Frege, Russell ve Kripke’nin
görüşleri” 6. Numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün
oluşturacak sıralaması IV–I–V–II–III şek-
IV. cümlede “dilin sınırları konusu” ifade-
lindedir.
leri içerikle ilgilidir.
Bu dünyada kalıcı olmak, herkes tara-
Cevap E fından okunmak her yazarın hayalidir. /
Fakat bu hedefe ulaşmak sanıldığı kadar
kolay değildir. / Hele de okur sayısını ar-
tırmak için yazmak gibi bir kaygı varsa
3. Parçada sanatçıların dünyasının farklı gerçek okur, yazarı dışlayacaktır. / Bu yüz-
olduğundan söz edilmiş, buna rağmen den yazar, okur sayısının çokluğuna değil
sanatçıların bizi çok güzel anlattıkları okurunun yetkinliğine bakmalıdır. / Bu
vurgulanmıştır. Sanatçıların bizi böyle şekilde iyi okur, yazarın eksikliklerine de
gerçekçi anlatmaları sonucu bizim de bulup ona yol gösterecektir.
onları aramızda olmamalarına rağmen
sanki içimizdeymişcesine kabul ettiğimi- Cevap E
zin ifadesi de anlatımı iyice pekiştirmiştir.
B seçeneğindeki ifade boşluğa getirilirse
bu anlam bütünlüğü tam olarak sağlana-
caktır.

Cevap B

7. II. cümlede gelişimin kendine özgü nite-


4. Cümledeki “yer ve zaman göstererek” ve lik taşıyan bazı süreçlerden geçtiği ifade
“nesnel olarak” ifadeleri tarihin bilgi ve edilmiş fakat bu süreci dönemlere ayır-
belgelere dayanmak zorunda olduğunu manın mümkün olmadığına yönelik bir
göstermektedir. ifadeye yer verilmemiştir.

Cevap C Cevap B

128
8. A seçeneğinde “his + et + dir- > hissettir-” 11. Parçada geçen “yinele - r - idi / yinelerdi”
şeklinde ünsüz türemesi ve ünsüz sertleş- sözcüğünde hikâye ek fiili kullanılmıştır.
mesi,
“kullanışıyla” sözcüğü isim fiildir.
B seçeneğinde “alış + gan + lık + ın > alış-
“oku - sa - idi” okusaydı” sözcüğünde ge-
kanlığın” şeklinde ünsüz sretleşmesi ve
çen “-se -sa” eki şart kipidir.
ünsüz yumuşaması,
“homurdan - arak” sözcüğü zarf fiil ek-
D seçeneğinde “beniz + e + me + y + en
lerinden “-arak -erek “ eki almış bir zarf
> benzemeyen” şeklinde ünsüz düşmesi
fiildir.
ve yardımcı ses,
E seçeneğinde “aşağı + lan + dık + ı + n + Parçada yardımcı fiil (et-, ol-, kıl-, eyle-)
ı > aşağılandığını” ya da “sanat – cı – y – ı kullanılmamıştır.
> sanatçıyı” şeklinde birden fazla ses olayı
Cevap E
görülen sözcükler kullanılmıştır.
C seçeneğinde birden fazla ses olayı gö-
rülen bir sözcük yoktur.
12. İki veya daha fazla cümlenin virgül ya da
Cevap C noktalı virgülle birleştirilerek tek bir cüm-
le içinde sıralanmasıyla oluşan cümlelere
9. Öncülde verilen cümlede virgül, özneyi sıralı cümle denir.
ayırmak için kullanılmıştır. Aynı kullanım III. cümlede “Oysa top arabaları ve asker-
A, B, C ve E seçeneklerinde görülmekte- ler ağaca çıkamamış” ve “karla kaplı olan
dir. D seçeneğinde ise virgül sıralı cümle- ağacın tepesinde kalmıştır.” ifadeleri ayrı
leri ayırmıştır: cümlelerdir ve virgüllerle tek bir cümlede
Yazınsal yapıtta her şey planlanamaz aslında, sıralanmışlardır. Bu nedenle bu cümleler
yüklem sıralı cümle oluşturur.
bazı durumlar kendiliğinden gelişir.
yüklem Cevap C

Cevap D
13. Parçanın ilk cümlesinin yüklemi “kur-ul-u-
10. A seçeneğinde “Osmanlıca’nın” sözcüğü-
yor” şeklinde edilgen çatılı bir fiildir.
nün doğrusu “Osmanlıcanın”,
“birbirlerine” sözü dolaylı tümleçtir ve bu
B seçeneğinde “19. yy.’da” ifadesinin doğ-
cümlenin öznesi “onlar” gizli öznedir. “ara-
rusu “19. yy.da”,
larında” sözü de dolaylı tümleçtir.
C seçeneğinde “onbeş bine” ifadesinin
doğrusu yazımı “on beş bine”, “Zor koşullara birlikte karşı koyarak birbir-
lerine destek oluyorlar.” cümlesinde “zor
E seçeneğinde “batı Trakya Türkleri” ifade-
koşullara birlikte karşı koyarak” söz grubu
sinin doğrusu “Batı Trakya Türkleri” şeklin-
zarf tümlecidir.
de olmalıdır.
Parçada belirtili nesneye yer verilmemiş-
D seçeneğinde herhangi bir yazım yanlışı
tir.
yoktur.
Cevap C
Cevap D

129
14. I numaralı “katkıda bulunmak” deyimi, 17. Parçadaki “belirli bir kültür içerisinde ve
geniş zaman kipi ve III. tekil kişiyle çekim- belirli tarihsel etkiler altında yaratılmış
lenmiştir. şeylerdir” ifadesinden B,
II numaralı “söz(ün) konusu” ifadesi, belir- “… eşsiz ürünlerdir. Ve bir kere yaratıldık-
tisiz isim tamlamasıdır. tan sonra” ifadesinden C ve D,
III numaralı “bu davranış” ifadesinde “bu” “sahibiyle birlikte yer değiştirebilir” ifade-
sözcüğü işaret sıfatı olduğu için ifade de sinden E seçeneğine ulaşılabilir.
sıfat tamlamasıdır. Toplum eğitme işlevine yönelik bir ifade-
V numaralı “nasıl” sözcüğü “yerine getir- ye parçada yer verilmemiştir.
mek” fiiline işin nasıl yapıldığını sorduğu
için soru zarfıdır. Cevap A

IV numaralı “bunları” sözcüğü işaret sıfatı


değil, işaret zamiridir.

Cevap D
18. Parçada “kişiliği oluşturan özelliklerin bir
kısmı kalıtım yoluyla doğuştan getirdi-
ğimiz biyolojik yapımıza bağlıyken bir
kısmı da sonradan, yaşantılarımız yoluyla
edindiğimiz özelliklerdir.” ifadesinden D
seçeneğine ulaşılabilir.

Cevap D
15. Parçada “… birçok düşünceyi aklımızdan
geçiririz, doğruluğundan emin olmadığı-
mız konularda kuşku duyarız, merak edip
sorular sorarız.” ifadesinde II. öncüle deği-
nilmiştir. 19. Parçanın girişindeki “geçmişte ruh ya da
akıl, günümüzde ise zihin ya da bilinç te-
Cevap A
melinde ele alınan insan” ifadesinden C
seçeneğindeki yargıya ulaşılabilir.

Cevap C

16. Parçanın bütününde sınav kaygısı ya- 20. Parçadaki “bununla ilişkili biçimde ele alı-
şayan bir öğrenciye yönelik gözlemler nabilecek olan kişilik, kimlik gibi kavram-
detaylı bir şekilde ifade edilmiştir. Dola- ları” ifadesinden IV. öncüle,
yısıyla sorunun da sınav kaygısı yaşayan
bir öğrencide ortaya çıkan davranışlara “İnsan bireyinin öteki bireylerle kurduğu
yönelik olması gerekir. C seçeneği buna ilişkiyi” ifadesinden I. öncüle ulaşılabilir.
en uygun sorudur.
Cevap D
Cevap C

130
21. Parçada “Hapsedilenler, çoğunlukla des- 24. Parçadaki “Eski Yunan ve Roma kökenli-
tanların baş kahramanları olmakla birlik- dir.” ifadesinde A seçeneğine,
te” ifadesinde A seçeneğine,
“en eski ilahi tarzlara yeni düzenlemelerle
“Ortak konu olan eş arama, diğer bir ifa- yeni bir form kazandırmıştır.” ifadesinde B
deyle âşık–mâşuk–rakip ilişkisi” ifadesin- seçeneğine,
de B seçeneğine,
“mozaik işleme hemen dikkati çeker” ifa-
“bedenlerin dış dünya ile ilişkisini kesme, desinden C seçeneğine,
tehlikelerden korunma” ifadesinde D se-
“komşu kültürler üzerinde iz bırakmışlar-
çeğine,
dır.” ifadesinde E seçeneğine değinilmiş-
“Özgürlükten yoksun bırakan, en eşitlikçi, tir.
kaybedilmesi herkese aynı bedele mâl
olacak bir ceza olarak görülür.” ifadesinde Cevap D
E seçeneğine değinilmiştir.

Cevap C

25. III. cümlede “dikkati çeker”


V. cümlede “başarılı”
VI. cümlede “önemli eserler”
VIII. cümlede “çok önemli rol oynamışlar”

22. Parçanın girişinde “… avukatlık müessesi ifadeleri yorum içermektedir.


zaten düşünülemez. Bir insan suçlandı-
ğında savunması bedenî güce dayanır.” Cevap B
ifadesinde Türk destanlarında avukatlık
mesleğine rastlanmamasının gerekçesi
belirtilmiştir.

Cevap D
26. Parçadaki “dikkat çekmek, iz bırakmak”
ifadeleri deyimdir. Parçada “Yerebatan
Sarayı, Ayasofya Kilisesi; Selanik ve Trab-
zon kentleri” dinî mimariye örnek olarak
verilmiştir.
“dev boyutlu kubbeler, mozaik işleme”
ifadelerinde betimleme yapılmıştır.
23. IX. cümledeki “çoğunlukla destanların I ve II. cümlelerde saptamalar yapılmıştır.
baş kahramanları” ifadesinden C seçene-
Parçada herhangi bir tanım yapılmamış-
ğine kesin olarak ulaşılabilir.
tır.
Cevap C
Cevap C

131
27. “Edebiyat ve felsefe bölümünde öğrenim 28. Tabloya göre Efe felsefe bölümünde dok-
gören öğrenci sayısı birbirine eşittir ve ta- tora yapmaktadır.
rih bölümündeki öğrencilerden fazladır.”
öncülüne göre edebiyat ve felsefe bölü- Cevap C
münde üçer, tarih bölümünde 2 öğrenci
öğrenim görmektedir.
Filiz ve Halit, edebiyat bölümünde; Filiz
ve Aslan aynı bölümde, farklı akademik
düzeyde öğrenim görüyorsa (Aslan da
doktora yaptığına göre) tablo aşağıdaki
gibi olur.

Tarih (2) Edebiyat (3) Felsefe (3)


29. Tabloya göre Aslan ve Efe ile Berk ve Fi-
YL Filiz Ceren liz adlı öğrencilerinin bölümleri farklıdır.
Doktora Aslan Berk ve Ceren felsefe bölümünde öğre-
nim görmektedir.

Felsefe bölümünde Ceren dışında iki öğ- Cevap D


renci daha gerekir. Bu öğrenciler da Efe
ve Berk olacaktır. Efe’nin doktora yapaca-
ğı zaten soruda belirtilmiştir. Bu durumda
Berk de yüksek lisans yapacaktır çünkü
“Felsefe bölümünde yüksek lisans yapan
öğrencilerden biri Ceren’dir.” şeklinde bir
öncül verilmiştir.
Tüm bilgiler dikkate alındığında tablonun
son hâli şu şekilde olacaktır:

30. Halit’in yüksek lisans yaptığı biliniyorsa


Tarih (2) Edebiyat (3) Felsefe (3) tablo aşağıdaki gibi olacaktır:
YL Filiz Ceren, Berk Tarih (2) Edebiyat (3) Felsefe (3)
Doktora Aslan Efe YL Filiz, Halit Ceren, Berk
Doktora Aslan Efe
(Demir, Gül ve Halit’in bölümü bilinse de Buna göre edebiyat ve felsefe bölümün-
hangisinin hangi akademik düzeyde öğ- de doktora yapan öğrenciler kesin olarak
renim gördüğü bilinmemektedir.) bilinmektedir. Tarih bölümünde de Demir
Bu tabloya göre Aslan ve Berk aynı akade- ve Gül’den biri yüksek lisans biri de dok-
mik düzeyde öğrenim görmektedir. tora yaptığından doktora yapacak öğren-
ci sayısı üç olacaktır.
Cevap D
Cevap C

132
Çözüm 30

1. Parçadan romanın teknik anlamda öykü- 5. Parçanın bütününde, belirtilen bölgedeki


ye göre daha ustalık gerektiren bir tür ol- yer altı sularının seviyelerinin düşüşün-
duğu anlaşılmaktadır. Roman yazmadan den, bu düşüşün özellikle obruklarda
önce acemiliği atmak için öykü yazıldığı fark edildiğinden ve olası nedenlerinden
için “romana geçmek” ifadesinden de söz edilirken III. cümlede obrukların nasıl
“romana geçmek için bir aşama” yargısı oluştuğundan söz edilmiştir.
çıkarılmaktadır.
Cevap C
Cevap B

2. Parçada bilim insanlarının çalışma ko-


nusu seçiminde başlangıçta özgürler-
miş gibi düşünülse de aslında önlerine 6. Verilen cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
konan seçeneklerle sınırlı oldukları için turacak sıralaması I - II - IV - V - III şeklin-
özgür olmadıkları; daha sonraları, ancak dedir.
mesleklerinde yükseldiklerinde bağımsız
Çağımız hızlı davranmayı gerektiren bir
çalışma fırsatı buldukları ifade edilmiştir.
çağ. / Gençler de bu durumun hemen
Parçadaki bu anlamı ortaya çıkaracak söz-
farkına vardı zaten. / Artık hem donanım
cükler D seçeneğinde verilmiştir. İlk cüm-
kazanmış olarak kendilerini iş hayatı-
lede bilim insanlarının aslında serbest
na adapte etmeyi tercih ediyor hem de
olmadığı belirtilmektedir ve buraya çok
bunu süre olarak en kısa zamana yaymak
dikkat edilmelidir.
istiyorlar. / İngiltere de bu konuda onlara
Cevap D üniversite açısından diğer ülkelere göre
daha çok fırsat sunuyor. / Çünkü İngil-
tere’deki dil okulları çok kısa bir sürede
diğer ülkelerde olmayan dil eğitimini ger-
3. VI. cümlede “Buradan da anlaşılacağı
çekleştirebiliyor.
gibi…” ifadesinde V. cümlede verilen bir
durumdan sonuç çıkarılmış, yani çıkarım Cevap D
yapılmıştır.

Cevap E

4. I. cümlede yaşlılar ve gençlerin uyuma


saatleri ve süreleri arasındaki fark belir- 7. V. cümledeki “Öyle ki salyangozlar ecza-
tilmiştir. Soru kökünde verilen cümledeki nelerin sembolü hâline gelmiş…” ifade-
“ortaya çıkan bu farklılığın” ifadesi de I. sinde salyangozların tedavi amaçlı kulla-
cümleye gönderme yaptığı için soru kö- nıldığı vurgusu yapılmıştır. Dolayısıyla bu
kündeki cümlenin I. cümleden sonra ge- cümlenin I. cümleye gönderme yaptığı
leceği anlaşılmaktadır. anlaşılmaktadır. V. cümle, I. cümlenin ar-
kasına gelirse anlam bütünlüğü sağlanır.
Cevap A
Cevap B
133
8. A seçeneğinde “küçük - l - > küçül-” şek- 11. “Ne” sözcüğü, A seçeneğinde sıfatı pekiş-
linde ünsüz düşmesi, tiren zarf görevinde,
B seçeneğinde “murat - ı > murad-ı” şek- B ve E seçeneklerinde soru zamiri göre-
linde ünsüz yumuşaması, vinde,
C seçeneğinde “bir - cik > biricik” şeklinde C seçeneğinde arkasındaki isme soru
ünlü türemesi, sorduğu için soru sıfatı görevinde kulla-
nılmıştır.
E seçeneğinde “koyun - u > koynu” şeklin-
de ünlü düşmesi görülmektedir. D seçeneğinde ise bağlaç görevinde kul-
lanılmıştır.
Cevap D
Cevap D

9. “Özel isimlere getirilen çekim ekleri kes-


meyle ayrılır.” ifadesi doğrudur fakat özel
isimlere yapım eki gelirse yapım eki ve
bundan sonra gelen diğer ekler kesmeyle
ayrılmaz. Dolayısıyla “İngiliz-ce” ifadesin-
de özel ismin (İngiliz) arkasına “-ce” yapım
eki gelmiştir ve bu ekten sonra gelen
ekler, çekim eki dahi olsa, kesmeyle ay-
rılmaz.
İfadenin doğrusu “İngilizceye” şeklinde
olmalıdır.

Cevap C

12. A seçeneğinde “dolmuyordu (dolmuyor


idi)” sözcüğü birleşik çekimli fiildir.

10. I. cümlede “kitapı” sözcüğü “kitabı” şek- B seçeneğinde “dondurulmuş ürünler”


linde, ifadesinde “dondurulmuş” sözcüğü sı-
fat-fiildir,
II. cümlede “yayınladı” sözcüğü “yayım-
landı” şeklinde, C seçeneğinde “yaz gelince” ifadesinde
“gelince” sözcüğü zarf-fiildir,
III. cümlede “içinde” sözcüğü “de” bağlacı
kullanıldığı için “için de” şeklinde, D seçeneğinde “gelebilir” sözcüğü “gel -
ebil -” şeklinde yeterlik birleşik fiilidir.
V. cümlede “tabi ki” sözcüğü “tabii ki” şek-
linde yazılmalıdır. E seçeneğinde isim-fiil kullanılmamıştır.

Cevap D Cevap E

134
13. Verilen cümlelerin özne ve nesne açısın- 15. “Yetenekli sporcuların başarılı olduğu ke-
dan çatı özellikleri şu şekildedir: sin ancak bu, sadece yetenekle olacak bir
iş.” ifadesinde ikinci cümle, “ancak” bağla-
(I) Baskı altında olan sanatçılar zamanla
cından dolayı birinci cümleye zıt bir an-
bir ikilemde kalır. (geçişsiz)
lam taşımalıdır. Oysa verilen ifadede her
(II) Bu ikilem, sanatçıları birbirinden fark- iki cümle de anlamca aynı doğrultudadır.
lı davranışlara iter. (geçişli) (Kimi iter? İkinci cümleyi birinci cümleye karşıt hâle
“sanatçıları” Nesne vardır.) getirmek için de V numaralı yere “değil”
(III) 
Yayınevi sahipleri, sanatçının hare- sözcüğü getirilmelidir. Bu durumda cüm-
ketlerini etkiler. (geçişli) (Neyi etkiler? le anlamca düzelecektir:
“hareketlerini” Nesne vardır.) “Yetenekli sporcuların başarılı olduğu ke-
(IV) Yani sanatçının eserini yayımlama ve sin ancak bu sadece yetenekle olacak bir
yayımlamama kararını veren yayımcı- iş değil.
lar da onun ikinci kişiliğini oluşturan
Cevap E
bir etken olabilir. (geçişsiz)
(V) 
Eserini yayımlatma uğruna çizgisin-
den ödün vere vere, yayımcı karşısın-
da başka, dışarıya karşı başka bir kişi
16. Parçada Batı’daki ülkelerde kitap incele-
olur sanatçı. (geçişsiz)
me etkinlikleri için kurumların da çeşitli
Cevap C düzenler oluşturduğu, buna yönelik ar-
şivler bulunduğu, bu incelemelerin bir
14. Verilen cümlelerin özne ve yüklem şeklin- planla yapıldığı vs. ifade edildiğine göre
de ayrımı şu şekildedir: kitap inceleme işinin ciddiye alındığı ve
A) Tarihi eskilere dayanan önemli şehirle- sistematik bir şekilde yapıldığı yargısına
rin ortak noktası / suya yakın olmaları- ulaşılabilir.
dır.
Cevap D
B) Bilgisayar / belirli komutlara göre işle-
yen ve verileri depolayan bir makine-
dir.
D) Her hastalığın kendine özgü bir has-
17. Parçada “… pek çok kolu bulunan sanatı;
talık seyri ve kişiye özel bir tedavisi /
felsefe, estetik, arkeoloji, …” ifadesinden
bulunuyor.
A seçeneğine,
E) Kahire / 5 yıldızlı ünlü otellere ve zen-
“tüm insanlara hitap eder.” ifadesinden C
gin konaklama imkânına sahip bir şe-
seçeneğine,
hirdir.
“Duygu ve düşüncelerin temellendirdiği
C seçeneğinde ise ögeler şu şekilde ayrı-
bir içeriğe ve biçeme sahip olan sanat”
lır:
ifadesinden D seçeneğine,
Bütün canlılar / kalıtım ve soya çekimle
“kendisini ifade etmekte kullandığı” ifa-
gelen davranışlar / gösterir. (Özne / B.siz
desinden E seçeneğine ulaşılabilir.
Nesne / Yüklem)

Cevap C Cevap B

135
18. Parçada “devrin kralları ve imtiyazlı ailele- 23. III. cümlede Osmanlı Devleti’nde yeni
ri” ifadesinde A seçeneğine, düzenlemelerin başarılı olabilmesi yeni
“Pastacılar Birliğinin nizamnamesinde” bir eğitim anlayışı oturtulmaya çalışıldığı
ifadesinde B seçeneğine, belirtilse de bu çalışmaların gelişim ve
ileri taşıma anlamında başarılı olup olma-
“Amerika’nın keşfi ile tekrar canlılık ka- dığına yönelik bir ifadeye III. cümlede yer
zanmış ve bugünkü butik pasta salonları- verilmemiştir.
nın oluşmasına vesile olmuştur.” ifadesin-
de C seçeneğine, Cevap C
“Şeker ve kakao malzemelerinin bollaş-
masına sebep olmuş” ifadesinde E seçe-
neğine değinilmiştir.
Cevap D
19. Parçada “…bireylerin belirli bir düzeye
getirilmesinden geçer.” ifadesine daya-
narak dilin geliştirilebilir bir yeti olduğu
söylenebilir. Çünkü eğitim ve öğretim 24. Seçeneklerde verilen sorulara yanıt olabi-
mevcut durumu ilerletmeyi, geliştirmeyi lecek ifadeler şu şekildedir:
hedefleyen etkinliklerdir. A) Işığın bitkilerin gelişimi üzerinde etkisi
Cevap C var mıdır?

20. Boşluktan önceki ifadede eleştirinin sıra- “… bir ampulün yetiştirdiği bitkilerin
dan bir izleyici tarafından nasıl yapıldığı boyları…”
ifade edilmiş, boşluktan sonra ise eleşti- E) Yapay ışık kullanımı hangi dönemde
rinin bir uzmanlık işi olduğu belirtilmiştir. daha etkilidir?
Bu iki karşıt yargıyı bağlayabilecek ifade
“Ampul gibi yapay ışık kaynakları, se-
de B seçeneğinde verilmiştir.
raların özellikle de kış aylarında vazge-
Cevap B çilmez bileşenleridir.”
21. Parçada “… bir izleyici eğer sanat yapıtını B) Yapay ışık kaynağının doğal ışık etkisi
değerlendirmeyi iş edinirse eleştirmen var mıdır?
olur.” ifadesine dayanarak B seçeneğine
“Ancak neredeyse gün ışığı kadar etkili
ulaşılabilir.
ampuller ...”
Cevap B
C) Ledlerin enerji kullanımı ne düzeyde-
22. Parçanın bütününde ülkedeki kalkın- dir?
mada eğitimin büyük rolü olduğu, hem
“Ledlerse aldıkları enerjinin tamamına
Osmanlı Devleti hem de Türkiye Cumhu-
yakınını ışık kaynağı olarak kullanırlar.”
riyeti’nde siyasi ve sosyal yaşamdaki yeni-
liklerin başarılı olması için eğitime önem Ledlerin hangi sektörlerde kullanıldı-
verildiği vurgulanmıştır. D seçeneğindeki ğına yönelik bir ifadeye parçada yer
ifade de anlamca parçanın ana düşünce- verilmemiştir.
sini karşılamaktadır.
Cevap D
Cevap D

136
25. Parçada “ampule kıyasla 100 kat fazla 28. Tabloya göre Leyla’nın ikinci sıradaki
ömrü vardır.” ifadesinde I. öncüle, tercihi Erzincan olamaz. Çünkü Erzincan
zaten iki kişi tarafından tercih edilmiştir.
“Havalandırma sisteminin kurulması led
Diğer şehirler tercih edilmiş olabilir.
kullanıldığında gerekli değildir.” ifadesin-
de III. öncüle,
Cevap D
“bu da ek maliyet demektir” ve “100 kat
fazla ömrü vardır.” ifadelerinden IV. öncü-
le ulaşılabilir.
Ledlerin üretiminin ucuz olmasına yöne-
lik bir ifadeye parçada yer verilmemiştir.

Cevap A

26. Parçanın son iki cümlesinde ampullerle


yetişen bitkilerin boylarının ledlerle ye- 29. Verilen bilgilere göre Kaan’ın ilk tercihinin
tişen bitkilere göre biraz daha uzun ol- Erzincan olması mümkün değildir.
duğu fakat aradaki bu farkın da ledlerin
maliyetinden zaten fazlasıyla kurtarıldığı Cevap A
vurgulanmıştır. Dolayısıyla ampullerin
ledlere göre bitki boyu açısından az da
olsa avantajı olduğu görülmektedir.

Cevap C
27.

Kaan Leyla Mert Nadir Osman


1.
x Diyarbakır x y Erzincan
tercih
30. Kaan’ın ilk tercihi Çanakkale’yse tablo
2.
y Erzincan x aşağıdaki gibi olacaktır.
tercih

Verilen bilgilere göre yukarıdaki gibi bir Kaan Leyla Mert Nadir Osman

tablo ortaya çıkmaktadır. Kaan ve Nadir


Çanakkale

Çanakkale
Diyarbakır

Diyarbakır Erzincan
Çanakkale Balıkesir

aynı şehirleri farklı sırayla tercih ettiğine 1. tercih

ve Mert’in birinci tercihi Nadir’in ikinci


tercihi olduğuna göre bu tercihler x ve
Erzincan
Balıkesir

y ile gösterilmiştir. Buna göre, Mert ve 2. tercih


?

Nadir’in tercih ettikleri şehirler arasında


Diyarbakır olamaz. Çünkü Diyarbakır iki
Çünkü Kaan’ın ilk tercihi Nadir’in ikinci
kişi tarafından tercih edilmiş ve bunlar-
tercihi, Nadir’in ilk tercihi de Mert’in ilk
dan biri tabloya yazılmıştır. Bu durumda
tercihi olacaktır. Buna göre, C seçeneği
Osman’ın ikinci tercihi kesinlikle Diyarba-
kesinlikle doğrudur.
kır’dır.
Cevap C
Cevap E

137

You might also like