You are on page 1of 252

Dr.

Şule GÖKŞİN
Dermatoloji Anabilim dalı
• Değişik çap ve görünümde olabilen, mukoza epitelinin
bazen alt dokulara kadar uzanan kaybıyla karakterize
lezyonlardır
• Bazen bir dermatolojik hastalığın bazen bir enfeksiyon
hastalığının veya bir sistemik hastalığın bulgusudur
• Küçük travmalardan, malignitelere ve sistemik hastalıklara
kadar uzanan geniş bir yelpaze içerisinde çok sayıda
hastalıktan söz edilebilir.
• Hastanın yaşı
• Ülserin süresi
• Seyri
• Ağrılı olup olmaması
• Sistemik ve/veya dermatolojik hastalık varlığı
• İlaç kullanım öyküsü
• Varolan ülserlerin;,
• Yeri
• Şekli
• Sayısı
• Palpasyonla indure olup olmadığı
• Varsa ağız içindeki değişikler incelenmeli
• Genellikle parlak eritemli bir halo ile çevrili olan ülserin
tabanı frajil, sarımsı-beyaz renkte bir eksüdasyonla
kaplıdır.
• Pek çok farklı nedene bağlı gelişmelerine rağmen oral
ülserler hem klinik hem de histolojik olarak sıklıkla benzer
morfoloji gösterirler
• AKUT
• Travmalar, rekürren aftöz stomatit ve enfeksiyon
• KRONİK
• Maligniteler, sistemik hastalıklar, liken planus, pemfigus, pemfigoid,
paraneoplastik pemfigus gibi kronik inflamatuar veya büllöz dermatozlar)

• Akut oral ülserler 4 haftadan kısa süredir var olan ülserlerdir. Bu


ülserler tek bir atak veya tekrarlayan ataklar şeklinde (rekürren)
seyredebilir.
• Dört haftadan uzun sürenler ise kronik oral ülserler olarak
değerlendirilir.
• Oral ülserler ya vezikülobüllöz lezyonların açılıp önce erozyona,
zamanla derinleşerek ülserasyona dönüşmeleri sonucu ya da bazı
inflamatuar, enfeksiyöz, hematolojik veya neoplazik hastalıklara bağlı
doğrudan ülseratif lezyonlar olarak gelişirler
• Rekürren aftöz stomatit (RAS)/Behçet hastalığı
• Yuvarlak veya ovoid şekilli, etrafında eritematöz bir halonun, tabanında gri-
sarı renkte bir psödomembranın bulunduğu ağrılı ağız ülserlerinde ilk akla
gelen hastalıklardır. İyileştikten bir süre sonra tekrar eden bu ülserler RAS ve
Behçet hastalığının en belirleyici özellikleridir.
• Çoğunlukla izole bir hastalık olmakla birlikte, RAS’ı olan her hasta Behçet
hastalığı yönünden de sorgulanmalıdır
• Aft ya da aftöz ülser olarak adlandırılan ülserler klinik olarak üç formdur
• En sık görülen 5 mm’den küçük , 7-10 gün içerisinde yerinde herhangi bir
skar bırakmadan kendiliğinden iyileşen minör aftlardır
• Çapı 5 mm’den büyük, iyileşmesi 2-3 haftaya kadar uzayabilen ve skar
bırakma eğiliminde olan aftlara ise majör aftlar denir.
• Daha nadir görülen , 2 mm’den küçük,sayısı 10 adetle yüzlerce arasında
değişen herpetiform aftlardır
• Heredite, yiyecek ve ilaç alerjileri, mukozal
bariyerin bütünlüğünün bozulmuş olması,
hematolojik ve immunolojik bozukluklar, emosyonel
stres ve travma başlatıcı olabilir
• Her zaman bir neden bulmak mümkün değil
• Folat, B-12 vitamin, Demir eksikliği vakaların
%20’sinde neden
• Miyelodisplazilerde, siklik nötropenilerde,
malabsorbsiyon, Çölyak hastalığı, Crohn hastalığı,
Sistemik lupus eritematozus ve Reiter
hastalıklarında görülebilir
• Oral aftöz ülserler hemen hemen tüm dünyada bu hastalığın universal
bir bulgusu olarak kabul edilmiştir.
• Sıklıkla hastalığın haberci bulgusu olabilir
• Uluslararası Behçet hastalığı tanı kriterlerine göre;
• Senede en az 3 kez tekrarlayan oral aft olmak üzere
• Tekrarlayan genital ülserler
• Paterji pozitifliği
• Papülopüstüler-nodüler deri belirtileri
• Uveit-retinal vaskülit gibi göz bulgularından ikisinin varlığında Behçet hastalığı
tanısı konur.
• Altı ay-6 yaş arası
çocuklarda sık
• HSV-1’e bağlı gelişir,
• Ateş,halsizlik, iştahsızlık
gibi semptomlarla birlikte
• Hemen her zaman jinjival
tutulum
• Genç ve erişkinlerde sık
• Ateş, travma, güneş, soğuk,
stres ve HIV enfeksiyonları
tetikleyebilir
• Ateş, halsizlik,lenfadenopati
eşlik etmez.
• Etken Koksakivirüslerdir
• Çocuklarda ve gençlerde
daha sık
• Ateş, boğaz ağrısı,
disfaji, baş ağrısı ve
halsizlik gibi semptomlar
eşlik eder.
• Yumuşak damak uvula ve
farinkste herpetiform
ülserlerle karakterize
• Bir hafta-10 gün
içerisinde kendiliğinden
geriler.
• Trigeminal sinirin 2 ve 3.
dalının tutulumuna bağlı oral
kavitede herpetiform ülserler
• Tek taraflı yerleşim
• Aynı tarafta bölgesel
lenfadenopati
• Şiddetli ağrı ile karakterize
• Postherpetik trigeminal
nevralji gelişimi riski yüksek!
• Çocuklarda deride veziküllerin eşlik
ettiği akut gelişen oral ülserlerde
varisella, sadece el içi ve ayak
tabanında veziküllerin eşlik ettiği oral
ülserlerde ise el-ayak-ağız hastalığı
(etken:coxsackie A-16, enterovirus 71)
akla gelmeli
• Hastaların %90’nında genital bölgeye yerleşmekle birlikte oral kaviteye
de yerleşebilir.
• Genellikle tek, kenarları silik, ortası kırmızı et renginde, tabanı sert,
ağrısız, yuvarlak bir erozyondur
• Bu erozyona servikal yada submandibuler, bilateral yerleşimli, tespih
tanesi şeklinde dizilmiş, mobil,ağrısız, lenf bezleri eşlik eder.
• Tedavi edilmese bile lezyon 3-4 hafta içerisinde kendiliğinden, skarsız
iyileşir.
• Tersiyer sifilizde özellikle damakta veya dilde zımba ile delinmiş gibi
ülserler (gom ülserleri) tipiktir.
• Akut gelişen, düzensiz
kenarlı ve etrafı
eritematöz, ağrılı, geniş
ülserler ile karakterizedir.
• Dudakta üzeri krutlu
erozyonlar, deride
“hedef” lezyonlar bu
ülserlere eşlik edebilir
(Resim 3a, Resim 3b).
• Benzer ülserler toksik
epidermal nekrolizde de
sık görülür, hatta bazen
derideki yaygın
erozyonlardan önce
gelişebilirler (Resim 3c).
• Genellikle baş-boyun
tümörleri için uygulanan
radyoterapilerden
1hafta sonra oral
ülserasyonlar gelişebilir.
• Her seans sonrası
tekrarlayabilir.
• İlaçlara bağlı Eritema multiforme
• Stevens-Johnson Sendromu
• Toksik epidermal nekroliz (TEN)
• İntraoral fiks ilaç reaksiyonu
• Otoimmün büllöz hastalıklar:
• Ağızda kenarları düzensiz,
uzun süredir iyileşmeyen,
inatçı, geniş erozyonlara
neden olurlar.
• Ağızda gelişen büller
kolayca rüptüre oldukları
için nadiren sağlam bül
şeklinde, buna karşın hemen
her zaman erozyon veya
ülserasyon oluştururlar
• Pemfigus Vulgaris
• Genellikle bu hastalığın öncü belirtisi iyileşmeyen oral ülserlerdir
• Hastalık ağızdan başlamasa bile seyir sırasında hemen her zaman
tutulur.
• Bazen ülserlerin kenarında bül artığı izlenir.
• Nikolsky belirtisi +
• İnatçı ve kronik oral ülserler, pemfigus varyantlarından paraneoplastik
pemfigus için de önemli bir bulgu
• Pemfigusa göre oral kaviteyi daha az tutar (Hastaların ¼’ü)
• Pemfigustan farklı olarak oral kaviteden başlama gibi bir
eğilimi de yok
• Pemfigusa nazaran sağlam bül görme olasılığı daha yüksek
• Endürasyonun olmadığı, mobil, üzerinde kirli-sarı renkte nekrotik
bir dokunun bulunduğu, kenarları düzensiz kronik ülserlerle
karakterize
• Ülserlere liken planusun diğer oral mukoza belirtileri olan ağ
şeklinde veya plak tarzında beyaz lezyonların da eşlik
edebilmesi tanı için önemli bir ipucu!
• Hem diskoid hem SLE seyrinde oral mukozada diskoid plaklar,
erozyonlar ülserler görülebillir.
• Isırık, yiyecekler, diş fırçaları, kırık dişler, kötü protezler, aspirinin
ağızda tutulması, oral medikasyonlara bağlı kimyasal yanıklar.
• Oral skuamöz hücreli karsinomlar
(SCC) düzensiz sınırlı ülsere alanlar
halinde görülebilir. Etyolojide sigara,
alkol kullanımı, genetik eğilim,
immunsupresyon, HPV infeksiyonları,
geçirilmiş radyoterapilerin rolü
vardır.
• Tükrük gland karsinomları
• İntraoral melanom.
• Hodgkin, Nonhodgkin, Burkitt
lenfomalar
• Langerhans hücreli histiyositozlar
• Kalıcılık gösteren oral lezyonlarda
mutlaka biyopsi yapılmalı!
AFTÖZ STOMATİT
Prof.Dr.Şeniz DUYGULU
Deri ve Zührevi Hastalıklar AD, Denizli
“Oral mukozanın, ağrılı, tekrarlama eğiliminde olan bir hastalığıdır”
▪ Küçük, kırmızı, birbirinden ayrık ya da grupe papüller şeklinde belirir

▪ Bir kaç saat içinde nekrotizan ülserasyona dönüşür

▪ Küçük, yuvarlak, beyaz, yüzeyel ülser oluşur

▪ Etrafında kırmızı hiperemi halkası bulunur

▪ Hassas ve ağrılıdır

▪ Ağrı; konuşma ve çiğneme eylemini etkileyebilir

▪ Prodromal belirti; 2-48 saat önce yanma hissi şeklinde


Minor aft

▪ Boyutları yaklaşık 5 mm çapındadır


▪ 3-10 mm arasında değişken olabilir

Minor; 2-6 mm çaplı ve çok sayıda


Major; derin ve ağrılı Major aft
Herpetiform; küçük, grupe
Dudak mukozası, ağız tabanı, bukkal mukoza, dilde
Nadiren yumuşak damakta
Dudakların deri ile kaplı bölümü tutulmuyor !
C. Scully, S. Porter / British Journal of Oral and Maxillofacial Surgery 46 (2008) 198–206
Clin Exp Dermatol 2009;34:289–294
Herpetiform
Küçük ülserler
Gruplar halinde
Klinik Özellik Minör Major(Sutton) Herpetiform
Sıklık %80-90 %10 %5
Yaş 2.dekad 2.dekad 3.dekad

Cinsiyet K=E K=E K>E

Sayı <10 <10 10-100

Boyut <10 mm >10 mm 1-2 mm

Skarla iyileşme Yok Var Yok


▪ Genelde; bir atakta lezyon sayısı 1-5 arasındadır

▪ Çok sayıda da olabilir

▪ Minör: Bir-iki haftada iyileşme olur

▪ Major: 2-6 hf ya da fazla

▪ Herpetiform: 1-2 hf.da iyileşir

▪ Nüksler izlenir JDDG; 2009 • 7:242–257


▪ En sık gözlenen oral mukoza hastalığı

▪ Toplumda %5-25 sıklıkta

▪ 10-30 yaşlar arasında ortaya çıkar

▪ Yaşam boyu değişik aralıklarla tekrarlama eğiliminde

▪ Yenidoğan ve çocuklarda olduğunda → Otoinflamatuvar sendromlar !


Tetikleyen ve ortaya çıkaran faktörler
Kalıtım Travma
1. derece yakınında %42 sıklıkta ısırma, fırçalama, dental girişimler
Annede ve babada aft varsa çocukta aft sıklığı %90
İmmünolojik faktörler Emosyonel stres
Hormonal etki İlaçlar
Menstrüel siklus, menarş , gebelik, menapoz Diclofenac, Flurbiprofen
ACE inhibitörleri, ACE II antagonisti (losartan)
Nicorandil
Hematolojik Mikroorganizmalar ?
Herpes simplex vi
- Demir eksikliği Streptococcus mitis Varicella zoster vi
- B12 vitamini eksikliği Streptococcus sanguis Human herpes vi-6,7
- Folat, Çinko eksikliği Helicobacter pylori Human papilloma vi
Diyet alışkanlığı ve gıda hipersensitivitesi Sigarayı bırakma
Baharatlı gıdalar, turunçgiller, ananas,ceviz, gluten
İdyopatik Sodyum lauryl sülfat
- Lezyonların ciddiyeti artmışsa
- Hasta 25 yaş üzeriyse
- Diğer hastalıkları ekarte etmek gerektiği düşünülüyorsa

BİYOPSİ

Histopatoloji:
Fibrinöz eksudayla örtülü yüzeyel ülser
Kronik iltihabi infiltrasyon
Erken dönemde;
- Büyük granüler lenfositler
- Bazal hücrelerin fokal dejenerasyonu
- Küçük intraepitelyal vezikül formasyonu
- CD4 lenfositler
Viral hastalıklar Behçet Hastalığı
Herpes simplex virus enfeksiyonu Siklik Nötropeni
El-ayak ağız hastalığı Eritema multiforme
Pyositomatitis vejetans
Varicella (su çiçeği) Travmatik ülserler
Cytomegalovirus enfeksiyonu
Yanık ülserleri
Herpanjina
Pyositomatitis vejetans
Bakteriyel hastalıklar
Liken planus
Sifiliz siklik nötropeni-moby’s dental dictionary 2008

Reiter sendromu
Deri tüberkülozu
Fungal hastalıklar İnflamatuvar barsak hastalıkları
Cryptosporidium, Otoimmün büllü hastalıklar
Mucormycosis, Pemfigus, pemfigoid
Lupus eritematozus
Histoplasma enfeksiyonları Lupus eritematozus
--- Tetikleyici faktörlerin uzaklaştırılması ---
TOPİKAL SİSTEMİK
Triamsinolon asetonid (Kenakort-A Orabase); 2x1 Kolşisin (1-1,5 mg/gün)
Antiseptik-analjezik-antiinflamatuvar 2-3x1 Dapson (100 mg/gün)
%0.12 klorheksidin glukonat; 30 sn kadar
%0.15'lik benzidamin HCL; gargara şeklinde
Kortikosteroid (20-40 mg/gün prednizolon kısa süreli)
%2 lidokain; bir kaç dk (5 mg/gün prednizolon 3 ay)
%5 5-aminosalisilik asit krem Azatioprin (1,5 mg/kg/gün)
Etanol ve çinko sülfat içinde %0.15’lik triklosan gargara
Talidomid
Amlexanox %5 pasta veya 2 mg tablet
300 mg ilk 10 gün
Tetrasiklin kap. 250mg 5 ml suspansiyon; 4x1
200 mg/gün iki ay
Doksisiklin 100 mg 1-2 damla SF’le 100 mg/gün idame ve nükslerde
Sukralfat suspansiyon ile gargara 4x1 Hematolojik tetkik sonucu ile ek tedavi
İLS (Triamsinolon asetonid 0,1-0,5 ml/lezyon )
Prof. Dr. Şeniz DUYGULU
Deri ve Zührevi Hastalıklar AD, Denizli
▪ Hulusi Behçet, 1937
▪ Oral, genital aft

▪ İridosiklit, üveit

▪ Viral etyoloji

▪ Mischner, 1947
▪ "Morbus Behçet“
Deri tutulumu yanında; artiküler, intestinal, nörolojik tutulum

Pulmoner ve renal bulguların olduğu

“Multisistem bir vaskülit”

Rekürren aftöz stomatitte vaskülit bulunmaz !


vaskülite yol açan dolanan immün kompleksler Behçet hastalığı için patognomiktir
▪ Hastalığın en sık olduğu ülke; TÜRKİYE

▪ İran, Tunus, diğer Akdeniz ülkeleri

İpek yolu sınırı ülkelerde; Asya, Orta doğu, Japonya


▪ 4/1000

▪ 20-40 yaş

▪ Çocuk ve 50 yaş  nadir

▪ E/K = 3/2
Nat Rev Rheumatol. 2018 Jan 3. doi: 10.1038/nrrheum.2017.208.
[Epub ahead of print]
▪ Genetik

▪ Mikrobiyal etkenler

▪ İmmunolojik faktörler
Genetik faktörler:

▪ % 5-8 ailesel

▪ HLA-B51
Mikrobiyal etkenler:
▪ HSV-1

▪ Streptococcus sangius

▪ Mycobacterium tuberculosis

Ökaryotik hücrelerde çeşitli stres durumunda sentezlenen

“Isı şok proteinleri” ne yapıca benzerlik


BH ile RAS ayırt ettiren başlıca immunopatolojik fark;
İmmunolojik faktörler Dolaşımda immun komplekslerin bulunması ve nötrofil
migrasyonunu başlatmasıdır.
▪ Nötrofiller hiperaktif
▪ Kemotaksis, fagositoz, SOR vb işlevlerde 

▪ T hücreleri çeşitli antijenlere karşı aşırı duyarlı


▪ T hücrelerinde sinyal iletiminde bozukluk ?
▪ Antijen sunan hücrelerde disfonksiyon ?

Th1 tipi immun yanıt hakim


Kalp
SSS

Akciğer

Böbrek
GİS

Epididimis

Eklem
Tutulan sistem Bulgular-özet
Gastrointestinal Tekrarlayan oral aft
İleo-çekal ülserasyon
Ürogenital Skrotal, penil ülserler
Vulvar, vajinal ülserler
Perianal ülserler
Epididimo-orşit
Dermatolojik Papül, püstüller
Eritema nodozum
Ülserler
Paterji yanıtı
Oküler Anterior ya da posterior üveit
Retinal vaskülit
Kas-iskelet Artralji, artrit, yorgunluk
Nöral Baş ağrısı
Dural sinüs trombozu
Parankimal inflamatuvar lezyonlar
Meningo-ensefalit
Vasküler Yüzeyel/derin trombozis
Arteriyal oklüzyon
Anevrizma
C. Scully, S. Porter / British Journal of Oral and Maxillofacial Surgery 46 (2008) 198–206
▪ Tekrarlayan oral aft, % 90-100

▪ Tekrarlayan genital ülser, %64-88

▪ Göz belirtileri, %90

▪ Deri belirtileri, %48-88

▪ Pozitif paterji testi, %40


Gri-beyaz psödomembranla kaplı, eritemli hale ile çevrili ülserler
Tekrarlayan genital ülser
▪ Papül veya papülopüstül

▪ Zımbayla delinmiş gibi ülser

▪ Major-minor labyumda
nadiren → vajina, serviks uteride
▪ Skrotumda
nadiren → peniste
▪ Skatriksle, yavaş iyileşme
Deri belirtileri
▪ Papülopüstüler lezyonlar
▪ Eritema nodozum benzeri lezyonlar
▪ Yüzeyel tromboflebit
▪ Paterji fenomeni
Paterji fenomeni
▪ Ön kol medial yüz
▪ Steril iğne ucu ile dermal travma
▪ 24-48 saat
▪ Eritem, papül, püstül
Paüderm.Dr.Şeniz Duygulu Paüderm.Dr.Şeniz Duygulu
▪ Tekrarlayan oral aft (yılda en az 3 kez)

+ en az 2’si:

▪ Tekrarlayan genital ülser veya skatris

▪ Göz bulguları

▪ Deri bulguları; Eritema nodozum benzeri lezyon, papülopüstüller…

▪ Pozitif paterji testi


▪ Kronik, tekrarlayan

▪ Nörolojik, vasküler tutulum

▪ Göz tutulumu

▪ Genç erkeklerde

▪ Yaş  aktivitesi 
Topikal
▪ Ağız hijyeni !!!
▪ Lokal kortikosteroid (triamsinolon asetonid)
▪ Sukralfat suspansiyon
▪ Tetrasiklin kapsülleri
▪ Lactobacilli pastilleri
▪ Topikal antibiyotik + kortikosteroid (genital ülserde)
▪ Islak pansumanlar (genital ülserde)
Sistemik
▪ Kolşisin (1-1,5 mg/gün)
▪ Kortikosteroid (20-40 mg/gün prednizolon)
▪ Azatioprin (1,5 mg/kg/gün)
▪ Dapson (100 mg/gün)
▪ Talidomid (haftada 3 gün 50 mg veya günde 300 mg)
▪ Metotreksat, Siklosporin
▪ İnterferon alfa
▪ Etanersept, infliksimab, adalumimab vb.
Teşekkürler…
ORAL LİKEN PLANUS ve
benzeri diğer hastalıklar
Prof.Dr. Şeniz DUYGULU
Deri ve Zührevi Hastalıklar A.D., Denizli
İÇERİK

• Oral liken planus ve ekstraoral tutulum

• Oral likenoid lezyonlar

• Kronik ülseratif stomatit


ORAL LİKEN PLANUS
Oral Liken Planus - Etyopatogenez
Keratinosit apopitozu ile sonuçlanan T hücre aracılı otoimmün hastalık
- Travma
- Stress, anksiyete, depresyon sık
- Enfeksiyöz etkenler: HCV (+)’liği HLA-DR6 ile ilişkili - geografik özellik -
İtalya
• Aktive T hücreleri; CD8 (+) CD4 (+)
• Th 1 sitokin üretimi; IL-1, IL-8, IL-10, IL-12, TNF-α
• Self antijene karşı immun yanıt ?
• IFN-γ birinci intronunda genetik polimorfizm Derm Ther 2010;23: 251–267
Arch Dermatol Res 2016;308:539–551
Oral Liken Planus - Demografik özellikler
Prevelansı %0,5-2,6
K/E = 2-3/1
30-60 yaş aralığında, 5.dekatta
%15 kutanöz LP eşlik ediyor

Derm Ther 2010;23: 251–267


Arch Dermatol Res 2016;308:539–551
Oral Science International 2014;11: 1– 7
C. Scully, M. Carrozzo / British Journal of Oral and Maxillofacial Surgery 46 (2008) 15–21
Oral Liken Planus - Klinik sınıflama
Andreasen sınıflaması Eisen sınıflaması
• Retiküler • Retiküler
• Papüler
• Plak
• Atrofik • Eritematöz
• Eroziv • Eroziv
• Büllöz

Clin Dermatol 2016;34:495 – 504 Modern Pathology (2017) 30, S54–S67


Retiküler
Plak

• Eisen sınıflaması
Papüler
• Retiküler

Atrofik(eritematöz)

• Eritematöz
Eroziv
• Eroziv

Aynı anda birden fazla morfolojik özellik bir arada bulunabilir ! Br Oral Maxillofacial Surg 46 (2008) 15–21
Modern Pathology (2017) 30, S54–S67
Clin Dermatol 2016;34:495 – 504
Oral Liken Planus - Klinik özellikler
Tipik bulgular:
çok sayıda lezyon
kabaca simetrik dağılım
PAÜTF
En sık bukkal mukozada; %90
gingiva
dil dorsali
dudak mukozası ve alt dudak PAÜTF

E.M. Minicucci et al. / Maturitas 59 (2008) 201–205


Derm Ther 2010;23: 251–267
Oral Liken Planus - Klinik özellikler
Deskuamatif gingivit:
Gingivaya sınırlı tutulum % 10
Vulvovajinal-gingival sendromda %25
Penogingival sendromda %42

Ayırıcı tanı:
Muköz membran pemfigoidi
Pemfigus vulgaris
Sistemik lupus eritematoz E.M. Minicucci et al. / Maturitas 59 (2008) 201–205
Derm Ther 2010;23: 251–267
Oral Liken Planus - Tanı

Bilateral Retiküler beyaz çizgilerin varlığında tanı → KLİNİK


BİYOPSİ gerekli değil PAÜTF
Oral Liken Planus - Tanı
Lezyon morfolojisi (retiküler/eritematöz/eroziv)?

Eritematöz ya da Eroziv lezyonların varlığında:


Rutin histopatolojik inceleme → Lezyonlu deri
Direk immunfloresan inceleme → Perilezyonel deri

İndirek immunfloresan inceleme


ELISA

Derm Ther 2010;23: 251–267


Clin Dermatol 2016;34 :495 – 504
Br J Oral Maxillofac Surg 2014;52: 291–293
Oral Liken Planus - Tanı

PAÜDerm
Epidermiste kama şeklinde hipergranüloz Nekrotik keratinositler ve bazal tabakada
Dermiste band tarzında yoğun lenfositik vakuoler dejenerasyon
infiltrasyon Derm Ther 2010;23: 251–267
Bazal membranda fibrin ve fibrinojen birikimi:
OLP’de %73,3
OLL’de %38,4 Am J Dermatopathol 2018;40,(7): 491-7
Modifiye WHO Tanı Kriterleri 2003 – Oral Liken Planus
Klinik Histopatolojik
• Bilateral yerleşim • Yüzeyel dermiste, band tarzı
• Az-çok simetrik görünüm
lenfositik infiltrasyon
TANI
• Retiküler patern • Bazal tabakada likefaksiyon

• Eroziv,
atrofik, büllöz, plak tip dejenerasyonu
varlığında • Epitelyal displazinin bulunmaması

oral mukozada herhangi bir


Klinik kriterler + Histopatolojik Kriterler
lokalizasyonda “retiküler patern”in
eşlik etmesi

Arch Dermatol Res 2016;308:539–551


Oral Liken Planus – Ekstraoral tutulum
Tutulum Semptom
Skalp
Deri Kaşıntı
PAÜTF
Tırnaklar
Konjonktiva Gözde yabancı cisim hissi, görmede bozulma
Özefagus Disfaji, yutma güçlüğü
Larinks Ses kısıklığı, stridor
Üretra Dizüri, hematüri
Vulva, vajina, penis Kaşıntı, disparoni
Perianal bölge
PAÜTF
PAÜTF
Düz yüzeyli
Parlak refle veren
Menekşe, mor renkli
Kaşıntılı
→ → Papüller
JDDG 1610-0379/2013/1104

Anogenital tutulum:
▪ Erkeklerde papüler tip sık (Glans penis, skrotum)
▪ Kadınlarda eroziv tip sık (Vulvar, vajinal)
Oral Liken Planus - Tedavi

Bilateral Retiküler beyaz papüller → ASEMPTOMATİK


TEDAVİ gerekli değil PAÜTF
Oral Liken Planus – Tedavi
• Topikal kortikosteroid; potent
• İLS
• Sistemik kortikosteroid
• Asitretin
• Siklosporin
• Hidroksikolorokin
• Dapson
ORAL LİKENOİD LEZYONLAR
Oral Likenoid Lezyonlar

• Oral Likenoid Kontakt reaksiyon


• Oral Likenoid İlaç reaksiyonu
• Oral Likenoid Kronik Graft-versus-host hastalığı
• Oral liken planusu andıran diğer likeniod reaksiyonlar

Oral Science International 2014;11:1– 7


Oral Likenoid Kontakt Başlıca sorumlu maddeler
Dental Aroma verici
reaksiyon • Akrilat bileşikleri • Peru balsamı
• Eugenol • Tarçın
• Berilyum • Sinamik aldehit
Etken maddenin temas yerinde • Kobalt • Eugenol
ya da • Bakır • Mentol
• Kromiyum • Nane
1 cm komşuluğunda ve unilateral
• Altın • Vanilya
Beyaz stria, plak • Civa
Eritematöz • Palladyum
Eroziv • Gümüş
• Kalay
• Kompozit reçineler
• Cam iyonomer
• Porselen
Derm Ther 2010;23: 251–267
Oral Likenoid İlaç Erupsiyonu
Likenoid ilaç reaksiyonları → deri ve/veya mukoza tutulumu
Oral likenoid ilaç erupsiyonu kutanöz formdan daha nadir
İzole oral tutulum olabilir
Simetrik ve alt dudak tutulumu sık
•Antihipertansif • Antimalaryal
Beyaz stria, plak ACE inh. • Antimikobakteriyel
Eritematöz • NSAIDs • Antiretroviral
Eroziv • Antikonvülzan • Kemoterapötik
• Antidiyabetik • İmmunmodülatör
• Bizmut • Antifungal
• Antibiyotik (tetrasiklin) • Psikiyatrik ilaçlar
J Clin Exp Dent. 2010;2(2):e71-5. Oral Science International 2014;11: 1– 7 Derm Ther 2010;23: 251–267
Oral Likenoid Lezyon ile uyumlu histopatolojik bulgular:
Heterojen inflamatuvar yanıt
İnflamasyonun yüzeyel stromada sınırlı kalmayıp derin submukozayı tutması
Perivasküler infiltrasyon

Oral likenoid ilaç reaksiyonu Oral likenoid kontakt reaksiyon


Akantoz, inflamatuvar ekzositoz (md.; amalgam)
Perivasküler inflamasyon Yoğun lenfositik infiltrasyon
Lamina propriadan aşağıda da inflamasyon Tersiyer lenfoid folikül bulunabilir
Plazma hücreleri, eozinofiller bulunabilir Eozinofiller bulunabilir
Modern Pathology (2017) 30, S54–S67 Oral Science International 2014;11: 1– 7
15y, K Bir hafta sonra
Bilateral lezyonlar
Dil ve bukkal mukozada
2 haftadır var
Ağrı yok

DOI: 10.1111/ipd.12240
Oral Liken Planus ve Likenoid Lezyonlar– Malign dönüşüm?

• OLP’da Skuamoz hücreli karsinom gelişime riski %1-2


• HCV varlığında risk biraz daha yüksek
• Tanıdan sonra sıklıkla ilk 3-6 yılda
• Sıklıkla dil laterali ve bukkal mukozada
• Kırmızı lezyonlar – atrofik ve eroziv – daha riskli
• Oral likenoid lezyonlarda da malign dönüşüm bildirilmiş
→ → → İzlem
C. Scully, M. Carrozzo / British Journal of Oral and Maxillofacial Surgery 46 (2008) 15–21
Oral Science International 2014;11: 1– 7
Arch Dermatol Res 2016;308:539–551
KRONİK ÜLSERATİF STOMATİT
Kronik ülseratif stomatit
• Kronik ve tekrarlayan
• Ağrılı → Eroziv lezyonlar ve ülserasyonlar
• Yeme güçlüğüne bağlı kilo kaybı
• Orta yaş üzeri kadın hastalar (ort. yaş 59) OLP varyantı ???
• Histopatolojik bulgular;
• Kronik inflamatuvar infiltrasyon
• Liken planus benzeri
• Kortikosteroidlere dirençli
• Hidroksiklorokine yanıt verir
Kronik ülseratif stomatit
Bukkal mukozada, düzensiz beyaz kenarları bulunan
belirsiz yaygın eritem, lineer erozyon

Premolar, molar bölgede, deskuamatif gingivit tarzında

Oral Diseases (2008) 14, 383–389.


Kronik ülseratif stomatit

Hedef Antijenik yapı ΔNp63α antijeni


Nükleer protein
Bazal ve parabazal hücrelerde
Çok katlı yassı epitelde
Kronik ülseratif stomatit- Tanı

Direkt immunofloresan İndirekt immunofloresan

Tanıda altın standart ELİZA testi

Hasta mukozası-perilezyonel Hayvan özefagusu + hasta serumu


ÖZET TABLO
Oral liken Oral likenoid Kronik ülseratif
Özellik
planus lezyon stomatit
Klinik Retiküler Beyaz stria, plak Beyaz stria, plak
Eritematöz Eritematöz Eritematöz
Eroziv Eroziv Eroziv
Dağılım Simetrik Asimetrik/simetrik Asimetrik/simetrik?
Etyoloji Antijen belirsiz Etken ΔNp63α
uzaklaştırılınca
iyileşir
Histopatolojik Tipik Atipik, Nonspesifik ya da
bulgular OLP benzeri OLP benzeri

Kortikosteroidlere Var Var Zayıf


yanıt
Malign potansiyel ++ + +?
LICHENS
Sifilis
Dr. Özge Sevil KARSTARLI
Tanım
• Frengi, lues, great imitator

• Cinsel yolla bulaşan deri ve iç


organların hemen hemen hepsini
tutan kronik seyirli bir enfeksiyon
hastalığıdır
Etken
• Treponema pallidum (spiroket) • Cansız besiyerinde kültürü
• Etken en hızlı ve kolay olarak yapılamaz (tavşan testisi ve
karanlık alan mikroskobunda farede üretilebilir)
görülür • İnkübasyon: Ortalama 3 hafta
• Çok hareketli, karanlık sahada (10-90 gün)
burgu, dalgalanma, uzayıp • Soğuk ortamda (0-4°C’de) 2-3
kısalma, 90˚ açı ile dönme günde canlılığını kaybeder (kan
hareketi yapar naklinde önemli)
Bulaşım
• Cinsel temas (taze lezyonların
sızıntıları, genital sıvılar)
• Perinatal (konjenital sifiliste
intrauterin enfeksiyon olmakla
Klinik Sınıflama
birlikte doğum kanalından
bulaşım mümkün) • Edinsel sifilis
• Parenteral (kan transfüzyonu) A. Erken sifilis
• Horizontal (enfekte eşya) 1. Primer (1. devir)
2. Sekonder (2. devir)
3. Erken Latent sifilis
B. Geç sifilis
1. Geç Latent
2. Tersiyer (3. devir)
• Konjenital sifilis
1. Erken
2. Geç
Edinsel Sifilis
A. Erken Sifilis
1. Primer Sifilis
• İnokulasyan→3 hafta→koyu kırmızı
makül→sert papül→erozyon (sert şankr,
ulkus durum)
• Şankr: 1-2 cm, yuvarlak-oval, kenarları
kalkık, zemini sert ve ağrısız, ortası canlı
kırmızı et renginde, üzerindeki
seroziteye bağlı cila gibi görünüm
• Şankr genellikle tek (HIV hariç)
• Şankrda bolca spiroket var
• 4-6 haftada iz bırakmadan iyileşir
• Kan transfüzyonu ile veya transplasental
(konjenital) yolla bulaşan sifiliste şankr
olmaz!!!
• Şankr → 1 hafta → LAP
• LAP: Genellikle bilateral, deri/deri altı
dokuya yapışmayan, sert, ağrısız, tespih
tanesi gibi, spiroket içerir
2. Sekonder Sifilis
Tanım
• Tedavi edilmeyen hastaların %25’inde primer enfeksiyondan 2-6 ay
sonra spiroketin (hematojen-lenfojen) yayılımına bağlı, çeşitli semptom
ve bulguların olduğu genel septisemi, hastalığın en bulaşıcı dönemi
Temel bulgular
• Sistemik semptom ve bulgular: Ateş, başağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik,
kas-eklem ağrısı, tat kaybı
• Deri lezyonları: Maküler, papüler, püstüler, alopesi, pigmentasyon
bozukluğu, tırnak değişikliği
• Generalize LAP: Sert, mobil, ağrısız
• Serolojik pozitiflik: VDRL, TPHA, FTA-ABS
Sistemik Semptom ve Bulgular
• Ateş, başağrısı
• Kas-eklem ağrıları (periostit,
sinovit) artralji, uzun kemik
ağrıları
• İritis, üveit
• Kardiyak aritmi
• Hepatit, HSM
• Nefrit
• Flebit
• Anemi, lenfositoz
Maküler (Sifilitik roseol) Lezyonlar
• Gövde ve ekstremitelerde, simetrik,
birbiri ile birleşmeyen, şeftali çiçeği
renginde, inspeksiyonla zor farkedilen
skuamsız, kaşıntısız, kendiliğinden
gerileyen maküller
Papüler Lezyonlar
• Küçük, orta veya büyük boyutlu,
papüloskuamoz, papüleroziv (genital),
nodüler, anüler
• Genellikle gövde ve ekstremitelerde,
simetrik, bakır kırmızısı renkte, sert
papüller
• Yakacık skuam
• Yüz, oral komissür, alın, nazolabial sulkus
Özel dizilimler
• Corona veneris (alın tacı, lineer yerleşim)
• Certificat de verol (burun kanadında
yanyana sıkışık yerleşmiş, yağlı skuamlı
papüller)
• Köşe papülü (dudak ve göz kenarı)
• Corymbose (geniş bir papül yada
plağın etrafını saran küçük satellit
lezyonlar)
Oral mukoza papülleri (plak müköz)
• Asemptomatik, 0.5-1 cm, yuvarlak, beyazımsı membranlı, soluk
mavimsi (opalin plak mükoz) / pembe makül-papül-plak
• Dil (papilla silinmesi → plak fouches, coğrafik dil), farinx (ağrısız
inflamasyon, sifilitik anjin) tonsil (ağrısız, gri-sarı cerahatli sert tonsil,
tek taraflı tonsillit), epiglot (boğuk ses)
• Bolca spiroket içerir, oldukça bulaştırıcı
Genital mukoza papülleri (kondiloma lata)
• Anogenital bölgede yerleşen büyük papüller
• Geniş tabanlı, üzeri nemli, sızıntılı ve düzensiz
yüzeyli, oldukça bulaştırıcı
• Erode olabilir (papül eroziv)
Püstüler Lezyonlar
• Nadir
• Geç dönemlerde
• Yüz-gövde
• Büyük püstüller varisellaya benzer
• Ülsere olursa → malign sifilis
• Püstülün zeminindeki papül sert
Alopesi Sifilitika
• Diffüz-bölgesel seyrelme
• Parietal ve oksipital bölgelerde
güve yemiş kürk manzarası
• Kaşların dış kısmı ve kirpik
dökülmesi (Omnibus sign)
• Temporal bölge saçları kolayca ele
gelir (Sabouraud belirtisi)

Tırnak Tutulumu (Onişia sifilitika)


• Tırnakta kırılma, yüksük tırnak,
distrofi, Beau çizgisi,
onikomadesis, paronişia
• Başparmağında siyanoz ve ağrı→
Blue toe
Generalize Lenfadenopati (%80-85)
• Septisemi bulgusu
• Sert, birbirine yapışmayan, ağrısız
• Boyun, ense, kulak arkası, çene
altı, koltuk altı, ingüinal
• Tedavi olmadan kaybolmaz
Epitrohlear LAP sifilis için
oldukça tipik!
Ayırıcı Tanı ve İpuçları
• İlaç erupsiyonları (ilaç öyküsü,
kaşıntılı)
• Pitriazis rozea (gövde ağırlıklı,
kaşıntılı)
• Viral ekzantemler (bulaş öyküsü,
ateş, kaşıntılı)
• Psoriasis
• Liken planus (kaşıntılı)
• Skabies (kaşıntılı)
• Kondiloma aküminata (viral siğil)
3. Erken Latent Sifilis
• Tedavi edilmeyen sekonder sifilis
3-12 hafta sonra spontan geriler
ve hasta latent döneme girer
• Enfeksiyonun klinik semptom ve
bulgularının olmadığı, serolojik
testlerin pozitif olduğu dönem
• Geç sifilis belirtileri ortaya
çıkıncaya kadar devam eder
• DSÖ’ne göre ilk 2 yıl erken
(bulaşıcı), 2 yıldan sonra geç
latent dönem (bulaşıcılık ↓)
B. Geç Sifilis 2. Tersiyer Sifilis
1. Geç Latent • Tedavi edilmemiş hastaların
yaklaşık olarak 1/3’ünde
• 2 yıldan sonra geç latent dönem
(bulaşıcılık ↓) • Lezyonda (nodül, gom) spiroket Ø
• Uzun yıllar sürebilir • Kan damarı tutulumuna bağlı
• Enfeksiyon süresi bilinmeyen iskemik infarkt
hastalar bu dönemde kabul edilir • Hücresel immünite↑(Tip 4
• Cinsel yolla bulaşım Ø reaksiyon), doku yıkımı dönemi!
• Transplasental bulaşım (+) • Kemik, göz, testis, dalak, KVS, AC,
KC, SSS tutulumları
Nodüler Lezyonlar Gom Lezyonları
• Multiple, 2-5 mm, sert, bakır • En sık bulgu, her yerde olabilir
kırmızısı, ağrısız, üzerinde muma • Az sayıda, tek, nodül olarak başlar,
benzeyen skuam/kurut bulunan yumuşar, tepeden zımba ile
gruplaşan, ortadan çevreye doğru delinmiş gibi keskin, dik kenarlı
iyileşen (anüler, böbrek gibi) ülsere döner
Nörosifilis=Klinik bulgu + Serolojik pozitiflik + BOS bulguları

• Asemptomatik
• Meningovasküler (menenjit, SVH, ensefalit)
• Parankimatöz (enfeksiyondan 10 yıl sonra, ataksi, genel paralizi,
tabes dorsalis, optik atrofi)
Tabes dorsalis: Ataksi, parastezi, refleks kaybı, Argly Robertson
pupilla, şimşek çakması şeklinde ağrılar, visseral kriz…kötü prognoz)
Sendrom belirgin hale geldiğinde seroloji ve BOS (-)
Konjenital Sifilis

• Enfeksiyon riski annenin enfeksiyon dönemi, hastalık


süresi ve tedavinin başlama zamanına bağlı
• Treponema pallidum gebeliğin 14. haftasından
itibaren plasentayı geçer
• Enfeksiyon daha çok gebeliğin 6. ayından sonra
Deri lezyonları
Erken Konjenital Sifilis (ilk 2 yıl)
• Deride buruşma, ağız çevresi,
• Doğumdan sonraki ilk 3 ayda avuç içi ve ayak tabanında bakır
semptomlar görülür kırmızısı makül, papüller, püstül
• Edinsel sifilisin 2. dönemi gibi ve ragat
• Spiroketler fetal dönemde yayılır • Palmoplantar bül (pemfigus
• Yaşıtlarına göre küçük, iritable, zayıf sifilitikus) oldukça bulaştırıcı
ağlayan, düşük doğum ağırlıklı, HSM,
anemi, hidrops fetalis,
trombositopeni, solunum sıkıntısı,
rinit (en erken bulgu, genellikle 2. 3.
hafta), nörolojik bulgular, parotun
pseudoparalizi (osteokondrit, bebek
ağrıdan dolayı hareket edemez)
Geç Konjenital Sifilis (2 yıldan sonra)
• Deri ve mukoza belirtileri edinsel sifilis 3.
devir gibi (yıkım dönemi)
• İskelet: Semer burun, parrotun frontal
çıkıntısı, buldog çenesi (hipoplastik maksilla),
skafoid skapula, higomenakis belirtisi
(klavikula medialinde kalınlaşma), kılıç kını
tibia (tibia ön yüzünde eğilme), clutton eklemi
(bilateral dizlerde ağrısız şişme)
• Dental problemler (dut şeklinde azı dişler, 6
yaşından sonra çıkan kalıcı dişler 4’lü değil
multiple dilimleme)

Hutchinson triadı
Hutchinson dişleri (kalıcı üst ön kesici dişler kısa, ayrık,
kesici kenarı ), interstisyel keratit, sağırlık (8. sinir)
Tanı

• Anamnez
• Klinik • Serolojik testler
• Karanlık saha mikroskopisi: • Göbek kordonundan patolojik
Şankrdan, lenf bezinden ve nazal inceleme
sekresyondan alınan • BOS
materyalden yapılan taze • Kemik grafisi
yaymalarda bol miktarda spiroket
bulunur • Kranial USG
• Oftalmik ve odyolojik muayene
Serolojik Testler

Reaginik (Nontreponemal) Testler VDRL


• Ucuz, kolay, hızlı sonuç
• Hasarlanmış konakçı hücrelerinin • Enfeksiyondan 1-4 (şankrdan 1-2)
yada treponemaların lipoidal hafta sonra pozitifleşir
antijenlerine (kardiolipin, kolesterol,
lesitin) karşı gelişen antikorları (IgG • 1. devir sifiliste uygun tedaviden
ve IgM) gösterir sonra 1 yıl içinde negatifleşir
• VDRL: Venereal Disease Research • 2. devir sifilisde %100 (+)’tir ve
Laboratory uygun tedaviden 2 yıl sonra
negatifleşir
• VDRL: Reaktif, nonreaktif yada 1/2, 1/8 gibi kantitatif değer alır
• Hastalığı gösteren VDRL titresi: 1/32 ve↑
• Uygun tedaviden sonra titrede ¼ oranında düşme tedaviye cevabı gösterir
• Ör: 1/64 → 1.ve 2. devirde 6 ay, latentte 2 yıl → 1/16

• Yalancı (+) VDRL: Gebelik, kollajen doku


hastalıkları (SLE, RA), ileri yaş, HIV,
madde bağımlılığı, enfeksiyon (sıtma,
EMN, tbc, hepatit vs)
Spesifik (Treponemal) Testler
• Patojen treponemalardaki spesifik antijenlere karşı gelişen antikorlar için
• Nontreponemal testler (-) ise veya yalancı (+)’lik şüphesi varsa tanıyı
doğrulamak için kullanılır
• Hastalık takibinde kullanılmaz, bir kez (+)’leştiğinde ömür boyu (+) kalır
FTA-ABS: Floresan Treponemal Antikor Absorbsiyon (en duyarlı)
• 3. haftadan itibaren (+)’leşir
FTA-ABS 19S IgM Test
• Reenfeksiyon
• Relaps
• Konjenital sifilis
TPHA/TPPA: Treponema Pallidum Hemaglutinasyon/ Partikül Aglutinasyon Test
TPI: Treponema Pallidum İmmobilizasyon Test (en özgül)
EIA: Treponemal Enzim İmmunassay
Captia Sifilis IgM Test

Yalancı (+)’lik: Teknik hata, enfeksiyon (lyme, herpes), gebelik, kollajen doku
hastalığı, alkolik siroz
• Tarama Testleri
(VDRL)
• Doğrulama Testleri
(TPHA, FTA-ABS)
• Hastalık Aktivitesini Değerlendirme Testleri
(VDRL Titresi, FTA-ABS 19S IgM)
• Konjenital Sifilis
(FTA-ABS 19S IgM)
Tedavi

Primer, sekonder ve erken latent Tersiyer, geç latent


• Benzatin penisilin, 2.4 mü, İM, tek • Benzatin penisilin, 2.4 mü, İM,
doz haftada bir, 3 hafta
• Prokain penisilin, 1.2 mü/gün, İM, • Prokain penisilin 1.2 mü/gün, İM,
10 gün 20 gün
Alternatif tedavi Alternatif tedavi
• Doksisiklin 100 mg 2x1, 14 gün • Doksisiklin 100 mg 2x1, 28 gün
• Eritromisin 500 mg 4x1, 14 gün • Eritromisin 500 mg 4x1, 28 gün
• Azitromisin 2 gr tek doz
• Seftriakson 1 gr, İM-İV, 10 gün

Rp
1. Deposilin 2.4 mü flk DIB (Bir)
S: 1X1 IM
Nörosifilis Konjenital Sifilis
• Kristalize penisilin, 3-4 mü, 4 • Kristalize penisilin, 50.000 IU/kg,
saatte bir, İV, 10-14 gün ilk 7 gün 12 saatte bir, sonraki 3
• Prokain penisilin, 2.4 mü, İM, 10- gün 8 saatte bir, 10 gün
14 gün • Prokain penisilin 50.000 IU/kg, 10
Alternatif gün
• Seftriakson 2 gr, İM-İV, 10-14 gün
Gebe Sifilis
HIV • Benzatin penisilin G, 2.4 mü, İM,
• Benzatin penisilin, 2.4 mü, İM, (erken 2, geç 3 doz)
haftada bir, 3 hafta (nörosifilis Alternatif
dışlandı ise) • Seftriakson 1 gr, İM-İV, 10-14 gün
• Kristalize penisilin, 3-4 MÜ, 4 • Azitromisin 500 mg, 1X1, 10 gün
saatte bir, İV, 10-14 gün
(nörosifilis dışlanamadı ise)
Genodermatozlar
Prof. Dr.Şeniz DUYGULU
Deri ve Zührevi Hastalıklar A.D., Denizli
▪ Herediter hemorajik telenjiektazi
▪ Diskeratozis konjenita
Beyaz ve/veya ▪ Darier hastalığı
Kırmızı ▪ Pakionişia konjenita
lezyonlar ▪ Herediter benign intraepitelyal diskeratoz
▪ Beyaz süngersi nevus
Sinonimi: Rendu-Osler-Weber Sendromu

▪ Otozomal dominant kalıtım


▪ Burun kanaması; %95 okul öncesi dönemde
Herediter
▪ Mukokutan telenjiektaziler
hemorajik
telenjiektazi ▪ Visseral arteriovenöz malformasyonlar
▪ İlerleyici bir hastalık
▪ Endoglin gen defekti %61
▪ Activin A receptor type II-like 1 gen defekti %37
Herediter hemorajik telenjiektazi
TELENJİEKTAZİLER;
- Deriden hafif kabarık
- Nokta şeklinde

Dudakta (vermillon sınırında)


Yüzde, perioral bölgede, dilde, damakta
Turkiye Klinikleri J Dermatol-Special Topics 2015;8(4)
Nazal septumda, timpanik zarda
Avuç içi, el parmakları, tırnak yatağında
Ayak tabanında çok sayıda
Herediter hemorajik telenjiektazi
• Telenjiektaziler
• En belirgin özellik → Epistaksis → Hafif/Şiddetli
• Gastro intestinal sistem kanamaları %20
• Anemi ve Demir eksikliği
• Pulmoner ve arteriovenöz malformasyonlar %50
• Sağ-sol şant, beyin absesi, felç, migren bulguları
• Hepatik arteriovenöz malformasyonlar %30
• Yemek sonrası sağ üst kadran ağrısı
• Kalp yetmezliği, pulmoner ve portal hipertansiyon
• Merkezi sinir sistemi malformasyonları %10
• Başağrısı, subaraknoid kanama, felç
• Yürüme bozukluğu, mesane disfonksiyonu
Tedavi
- Lazer (CO2, IPL, Nd:YAG)
- Kriyoterapi
- Elektrokoterizasyon
- Mukozanın korunması
- Koagülasyon
Herediter - Oral traneksamik asit
hemorajik - Demir replasmanı
telenjiektazi - Kan transfüzyonları
Organ
malformasyonlarında;
- Embolizasyon
- Cerrahi girişim
- Transplantasyonlar
Sinonimi: Zinsser-Engmann-Cole
Sendromu
▪ Tırnak distrofisi
Yaşamın ilk 10 yılında
▪ Poikiloderma
▪ Oral lökoplaki
▪ Prematür yaşlanma sendromu
Diskeratozis ▪ Telomeraz disfonksiyonu
konjenita ▪ DKC1, TERC, TERT gen mutasyonları
▪ Pansitopeni gelişimi 30’lu yaşlarda; sıklıkla
hematopoietik kök hücre transplantasyonu
gerektirir
Eritematöz kenar ile çevrili,
psödomembran ile kaplı
lineer ülserasyon

▪ Oral lökoplaki;
▪ Genellikle dilde
Diskeratozis ▪ Yaşamın ikinci dekadında
Mayo Clin Proc. n September 2019;94(9):1668-1669

konjenita ▪ Displazi ve/veya skuamoz hücreli


karsinom
▪ Diğer mukozal tutulum
▪ Konjonktiva, üretra ve genital traktüs
Poikilodermik pigmenter
değişiklikler
Oral and dental findings in dyskeratosis congenita

Tırnak
bulguları

Case Reports in Dentistry


Mayo Clin Proc. n September 2019;94(9):1668-1669
Volume 2014, Article ID 454128, 5 pages
http://dx.doi.org/10.1155/2014/454128
Sinonimleri:
Darier-White hastalığı,
Keratozis follikularis
▪ Oral lezyonlar %50
Diskeratozis follikularis ▪ Deride kahverengi keratotik papüller
▪ Seboreik bölgelere yerleşme eğilimi
▪ Ekstremitelere yerleşim
▪ Tırnak bulguları;
Darier ▪ Kalınlaşma, kırılma, beyaz-kırmızı
longitudinal çizgiler
hastalığı ▪ Otozomal dominant kalıtım
▪ ATP2A2 geninde mutasyon; kromozom12q
▪ Sitoplazmik kalsiyum taşınmasında görevli
▪ Desmozom ve keratin oluşumunda rol
oynuyor
▪ Oral lezyonlar;
▪ Asemptomatik
▪ Damakta sık
▪ Gingiva, dil
▪ Bukkal mukoza ve ağız tabanında
Darier ▪ Dudaklarda nadir
▪ Hafif tutulumda
hastalığı
Küçük beyaz ya da pembe keratotik papüller
▪ Yaygın tutulumda
Geniş plaklar, kaldırım taşı görünümü
Oral mukoza tutulum şiddeti deri bulgularının
yaygınlığı ile orantılıdır
Dairer hastalığı

Case Rep Dermatol 2015;7:311–315 Case Rep Dermatol 2015;7:311–315


Sinonimleri:
Pakioniki Konjenita (PK) Tip 1: Jadassohn-Lewandowsky sendromu
Pakioniki Konjenita (PK) Tip 2: Jackson-Lawler sendromu

▪ Tırnak distrofisi
▪ Palmoplantar
hiperkeratoz
▪ Hiperhidroz
▪ Oral lökokeratoz
Pakionişia ▪ Çok sayıda epidermal kist
konjenita ▪ Otozomal dominant kalıtım
▪ Keratin 6a ve 16 (Tip1), 6b ve 17 (Tip 2) gen
mutasyonları sonucu
▪ Epidermal bütünlük bozulmakta
▪ Kompansatuvar hiperkeratoz gelişmekte
▪ Oral lezyonlar;
▪ Hastaların %75-95’inde
▪ Yaşamın ilk iki dekadında beliren
Pakionişia ▪ Fokal ya da generalize
▪ Hiperkeratotik plaklar
konjenita ▪ Dil dorsali ve lateral kenarlarda
▪ Bukkal mukozada
▪ Natal diş (doğumda diş) Tip 2’de bazen bulunur
▪ Göz ve oral kavite tutulumu ile seyirli
▪ Otozomal dominant kalıtım
▪ Yaşamın ilk yıllarında; gözde plaklar
▪ Korneal vaskülarizasyon körlük ile
Herediter sonuçlanabilir
benign ▪ Oral tutulum asemptomatik
intraepitelyal ▪ Yaşamın ikinci dekadında
diskeratoz ▪ Bukkal ve labial mukoza, ağız tabanı
▪ Dilin lateral ve ventrali, gingiva tutulur
▪ Mukoza; beyaz, opak, katlantılı, süngersi ve
kaba görünümde
Sinonimleri:
Canon beyaz sünger nevus,
Lökodema eksfoliativum

▪ Otozomal dominant kalıtım


▪ Erken çocukluk döneminde belirir
Beyaz ▪ Bukkal mukoza hemen daima tutulmuştur
▪ Labial mukoza, dil, alveoler mukoza, ağız
süngersi tabanı
nevus ▪ Tutulan diğer mukozalar;
▪ Nazal, özefageal, vajinal, anal, penil
▪ Asemptomatik
▪ Yaygın, gri-beyaz, süngerimsi, katlantılı
plaklar, kalkma eğiliminde
Herediter benign
Beyaz süngersi nevus <--- versus ---> intraepitelyal diskeratoz

Epitelyumda; vakuolasyon, akantoz ve Epitelyumda; akantoz, hiperkeratoz ve


diskeratoz diskeratoz
Hücrelerde sitoplazmik vakuolasyon ve
perinükleer eozinofilik keratin
▪ Peutz-Jeghers send.
▪ Carney kompleksi
Pigmenter ▪ LEOPARD sendromu
değişiklikler
▪ Nörofibromatozis
▪ Mukokutanöz hiperpigmente maküller
▪ Gastrointestinal polipozis
▪ Doğumda ya da ilk yıllarda beliren maküller
▪ Perioral ve alt dudak iç kısmında sık

Peutz- ▪ Gingiva ve sert damakta


▪ El ve ayaklarda (özellikle parmaklarda)
Jeghers ▪ Otozomal dominant kalıtım
sendromu ▪ Tümör supresör serin/treonin kinaz 11 gen
mutasyonu
▪ GIS malignite riski toplumdan 15 kat fazla
▪ Meme, testis, over ve tiroid kanser riski
bulunur
Peutz-
Jeghers
sendromu Çil benzeri lezyonlar
Ağız içi perioral bölgede başlar
Puberteye kadar artış olur
Daha sonra sayıca azalır
▪ Mukokutanöz pigmentasyon
▪ Longitudinal melanonişi
▪ Tırnakda pigmente longitudinal çizgiler
▪ Puberte sonrası başlar
▪ Ailesel özellik bulunmaz
▪ Sporadik ve edinsel
▪ K/E = 2/1
▪ Malignite ile ilişki saptanmamış
Ayırıcı tanı: ▪ Etiyoloji bilinmiyor

Laugier-Hunziker-Baran sendromu
▪ Yüz dudakta pigmentli maküller %50 hastada
▪ Deri, meme ve kalpte miksomalar
▪ Kardiyak miksomalar; yaşamı tehdit eder
▪ Aşırı endokrin aktivite izlenir
Carney ▪ Cushing send., akromegali, tiroid anomalileri vb.
▪ Prolaktin artışı, pankreas lezyonları, gonadal
kompleksi hormon bozuklukları

▪ Otozomal dominant kalıtım


▪ PRKAR1 alfa geninde mutasyon
Cushing sendromu Bilateral adrenalektomi
↓ sonrası

Carney Medicine (2017) 96:50(e8999)

kompleksi

Yüzde pigmenter değişiklikler


▪ Çok sayıda ufak Lentigolar erken yaşlarda
▪ Özellikle gövdededir
▪ Avuç içi-ayak tabanı, bukkal mukoza
▪ Saçlı deri, genital bölgede
▪ Elektrokardiyografik ileti bozuklukları
▪ Oküler hipertelorizm
LEOPARD ▪ Pulmoner stenoz
sendromu ▪ Anormal genital yapı
▪ Büyüme geriliği (Retardation of growth)
▪ Sensorinöral sağırlık (Deafness)
▪ Otozomal dominant kalıtım
▪ PTPN11 gen mutasyonu
Sinonimi: Recklinghausen hastalığı

▪ En sık genetik hastalıklardan birisi


▪ 1/3000 sıklıkta
▪ Otozomal dominant kalıtım
▪ Nörofibromlar
Nörofibromatozis
▪ Café-au-lait lekeleri
-Tip 1
▪ Aksiller, inguinal çillenme
▪ Yaygın pigmente maküller
▪ Makroglossi
Nörofibromatozis - Tip 1
Tanı
En az 2’sinin varlığında
▪ 6 ya da üzeri café-au-lait makülü;
prepubertal 5 mm üzeri,
postpubertal 15 mm üzeri çaplı
▪ 2 ya da üzeri nörofibrom ya da bir
pleksiform nörofibrom
▪ Aksiller ya da inguinal çillenme
▪ Optik gliom
▪ 2 ya da üzeri Lisch nodülü
▪ Spesifik osseoz lezyon; sfenoid
displazi, uzun kemik korteksinde
incelme psödoartroz ile birlikte ya
da tek başına
▪ Birinci derece yakınında NF-Tip 1 Crowe belirtisi nörofibromlar
Duan N et al . Labial and oral melanotic macules and LHS

Laugier- Cronkhite- Mc Cune-


Peutz-Jeghers Neurofibroma Addison's Carney LEOPARD
Hunziker Canada Albright syndrome
syndrome tosis type 1 disease complex
syndrome syndrome syndrome

Acral café-au-lait Multiple


Intestinal Endocrine
pigmented macules on the facial
polyps abnormality
macules truck and limbs lentigines

Labial and oral


melanotic macules

Figure 4 The differentiation and relationship between several main syndromes or systemic disorders characterized by diffuse mucocutaneous pigmentation.
World J Clin Cases 2018 September 26; 6(10): 322-334
Red circle: Malignancy risk; Green circle: Inheritance tendency .
▪ Bazal hücreli nevus sendromu
▪ Tuberosklerozis

Kistik ya da ▪ Nörofibromatozis
tümoral ▪ Gardner sendromu
oluşumlar ▪ Cowden hastalığı
ve birikimler ▪ Lipoid proteinoz
▪ Multipl endokrin neoplazi Tip 2b
(MEN2b)
Sinonimler:
Gorlin-Goltz sendromu
Gorlin sendromu

▪ Bazal hücreli karsinomlar


Head & Face Medicine 2011, 7:2

▪ İskelet anomalileri
▪ Çenede odontojenik keratokistler
Bazal hücreli ▪ Hastaların 2/3’ünde
nevus ▪ Falks serebride kalsifikasyon
sendromu ▪ Makrosefali
▪ Oküler hipertelorizm
▪ Palmoplantar çukurcuklar
▪ Otozomal dominant kalıtım
Sinonimi:
Bourneville hastalığı, Epiloia

▪ Anjiofibrom ve hamartomlar Dr.Şeniz Duygulu’nun


arşivinden

▪ Deri, böbrek, santral sinir sistemi vd. organlarda


▪ Oral lezyonlar hastaların %10-50’sinde ilk
dekadda
Tuberosklerozis ▪ sıklıkla fibromlar şeklinde
▪ ’Shagreen’ plağı (kollojenoma)
▪ Otozomal dominant kalıtım
▪ 1/6000 sıklıkta
▪ Anjiofibromlar

Dr.Şeniz Duygulu’nun
arşivinden

Tuberosklerozis

’Ash leaf’ maküller Koenen tm.leri


Sinonimi: Von Recklinghausen hastalığı

▪ En sık genetik hastalıklardan birisi


▪ 1/3000 sıklıkta
▪ Otozomal dominant kalıtım
Nörofibromatozis ▪ Nörofibromlar
-Tip 1 ▪ Café-au-lait lekeleri
▪ Aksiller, inguinal çillenme Orphanet Journal of Rare Diseases (2018) 13:131

▪ Yaygın pigmente maküller


▪ Makroglossi
Nörofibromatozis - Tip 1

Med Oral Patol Oral Cir Bucal 2007;12:E287-91.


Sinonimi: Ailesel kolorektal polipozis

▪ İlk belirti;
Puberte döneminde
Çenede tek veya çok sayıda osteom %80 hastada
▪ Sonraki yıllarda;
Kolorektal polipozis ve adenokarsinomlar
Gardner ▪ Epidermoid kistler, dezmoid tümörler
sendromu ▪ Otozomal dominant kalıtım
J Clin Imaging Sci 2011;1:65.

Int. J. Med. Sci. 2012, 9


Ekstraoral osteomalar
Sinonimleri: Multipl hamartom sendromu

▪ Mukokutanöz belirtiler;
▪ Ektodermal, endodermal ve mezodermal
kökenli hamartamatöz tümörler
▪ GIS poliplerinde nadir malign dönüşüm
▪ Oral lezyonlar;
Cowden ▪ Hastaların %80-90’nında
hastalığı ▪ Ufak, beyaz, pembe renkli papüller
▪ Sıklıkla gingiva, lingual alan, labial
mukozada
▪ Oral skuamaoz hücreli karsinom nadir
Sinonimleri: Hyalinozis cutis mukoza,
Urbach-Wiethe Hastalığı ▪ Deri, oral mukoza
▪ Larinks ve genital bölgede
▪ Hyalin madde depolanması
▪ Seste kabalaşma ilk bulgu; yaşamın ilk
yıllarında
Lipoid ▪ Göz kapakları ucunda papüller
proteinoz ▪ Labial mukoza, dil,
▪ Bukkal mukoza, damak
▪ Lingual frenilumda lezyonlar
▪ Otozomal resesif kalıtım
Dr.Şeniz Duygulu’nun Dr.Şeniz Duygulu’nun
arşivinden arşivinden
▪ Çok sayıda mukozal nöroma
▪ Dudaklar, dil ve gingivada
▪ Konjonktiva ve sklerada
▪ Yüzde kutanöz nöromalar bulunabilir
▪ Kalın dışa dönük dudaklar
Multipl ▪ Otozomal dominant kalıtım
endokrin ▪ RET proto-onkogen mutasyonu
neoplazi Tip 2b ▪ Tiroid medüller adenokarsinomu
▪ Bilateral feokromastoma
▪ Yaygın GIS ganglionöroma
ile kuvvetli ilişki
▪ Herediter epidermolizis bülloza
Ülsere ▪ Ektodermal displaziler
lezyonlar ve ▪ Papillon–Lefèvre sendromu
diğerleri
▪ Melkenson Rosental sendromu
“Deride ve mukozalarda; Hücreleri bir arada
tutan proteinlerin, azlığı, yokluğu ya da
fonksiyonel olmayışı ile karakterize kalıtsal bir
hastalık grubu”
Epidermolizis ▪ Genetik ve klinik heterojeniteye sahip
bülloza - ▪ Bül ve erozyonlar minor travmayı takiben
herediterya oluşmakta
▪ Deri ve mukozaları bir kelebeğin kanadı
gibi hassas ve kırılgan
▪ Bütün etnik gruplarda görülür
▪ Her iki cinsiyette eşit dağılım gösterir
▪ İnsidansı; her canlı doğumda 1/17,000-
Epidermolizis 300,000
bülloza - ▪ EB simpleks en sık
herediterya ▪ Otozomal geçişli; resesif ve dominant formlar
▪ EB simpleks Skarsız iyileşen
oral erozyonlar
▪ Jonksiyonel EB
▪ Distrofik EB
Epidermolizis Resessif distrofik EB

bülloza - ▪ Yaygın oral ülserasyon


▪ Mikrostomi
herediterya
▪ Skarlar
Dominant distrofik EB
▪ Kindler sendromu
Dr.Şeniz Duygulu’nun
arşivinden

Deri ve mukozalardaki yaraların oluşturduğu sorunlar

Ağrı Anemi
Kaşıntı Büyüme gelişme geriliği
Skuamoz hücreli karsinom
Tekrarlayan enfeksiyonlar Kontraktürler
Beslenme güçlüğü Saç, tırnak kayıpları
Epidermolizis bülloza
Dental komplikasyonlar
▪ Diş çürükleri
▪ En sık Jonksiyonel EB’de
▪ Resesif DEB
▪ Yumuşak dokuda harabiyet
▪ Yumuşak ve karbonhidrat ağırlıklı gıdaya eğilim artıyor
▪ Oral mukozanın temizlenme süresinin uzaması
▪ Dil hareketinde kısıtlılık
▪ Diş ve yumuşak doku arasındaki ilişkinin bozuk olması
▪ Bukkal ve lingual mukozanın dişlere sıkıca yaslanmış olması
fırçalamayı zorlaştırıyor

J Appl Oral Sci. 2008;16(1):81-5


EB’lı hastalarda Oral mukoza -
Sorunlar
Bül ve erozyonlar
İntraoral yumuşak dokuda skarlaşma
Mikrostomi ve ankiloglossi
Diş minesi hipoplazisi, hipomaturasyon,
hipokalsifikasyonu
Diş minesinde pitting
Gıdaların kolay uzaklaştırılamaması
Mikrobiyal etmenlerin aşırı çoğalması
Şiddetli sekonder çürükler
Dişlerin erken yaşta kaybedilmesi J Am Acad Dermatol 2009;61:387-402
Acta Dermatovenerol Croat 2011;19(4):255-263
Epidermolizis bülloza

Mikrostomi Diş minesi hipoplazisi Kalıcı dişlerde şiddetli


Dental çapraşıklık bozukluk

J Am Acad Dermatol 2009;61:387-402


Epidermolizis bülloza
16y, resesif distrofik EB’li kız
▪ Mental durumu yaşı ile uyumlu
▪ Fiziksel gelişimi 9 yaş ile uyumlu
Fizik muayene:
▪ Dilde papillalar yok
▪ Ankiloglossi ve mikrostomi mevcut
▪ Dişlerde çürükler ve diş plakları
Yaklaşım:
▪ Oral hijyen; yumuşak fırça ile fırçalama tekniği
▪ %0,12 klorhekzidin solüsyon; pamuklu çubuk ile dişlerin
üzerine 2x1, 7 gün süreyle
▪ Diş protezi J Appl Oral Sci. 2008;16(1):81-5
Epidermolizis bülloza
5y, resesif distrofik EB’li erkek
2y’dan itibaren düzenli kontrol
Fizik muayene:
▪ Dişlerde beyaz benekli lezyonlar
▪ Yaygın diş plakları
Yaklaşım:
▪ Haftalık kontroller
▪ %0,12 klorheksidin jel
▪ Florürlü vernik uygulaması
▪ %0,05 florürlü solüsyon; günde 1 kez dişlere
J Appl Oral Sci. 2008;16(1):81-5
“Kıl, diş, tırnak ve ter bezi gibi başlıca
ektodermal yapıların, gelişimsel defektleriyle
karakterize kalıtsal bir hastalık grubudur”

Ektodermal ▪ Saç ve kıllar %87.1


▪ Dişler %78.5
displaziler ▪ Tırnaklar %73
▪ Ter bezleri %37.4 oranında etkilenir
SAÇLAR
▪ Saçlar seyrek, kırılgan, kaba, telimsi
yapıda ve açık renkli
▪ Kıl şaftında morfolojik değişiklikler
Ektodermal ▪ Kaş ve kirpiklerde seyrelme
displaziler ▪ Vücut kılları etkilenebilir
▪ Değişken derecede alopesi
▪ Saç bozuklukları kalıcı
Int J Dermatol 2012, 51, 693–696

DİŞLER
▪ Hipodonti/Oligodonti ve anodonti
Fırat Tıp Derg/Firat Med
J 2015; 20(2): 116-118 ▪ Ortalama diş sayısı 4.7 (yetişkin hasta)
▪ Taurodonti
Ektodermal ▪ Kalıcı dişler ve süt dişleri etkilenir
▪ Ön dişlerde konik görünüm ve sivri uçlu diş
displaziler ▪ Diş minesinde gelişimsel bozukluk → erken
çürükler ve diş kayıpları
▪ Dental muayene ve prostodontik tedavi
gerekir
TIRNAKLAR
▪ Distrofi, diskolorasyon
▪ Hiponişi, anonişi
Ektodermal ▪ Tırnak plağında hiperkonveksite ve mikronişi
displaziler

Clin Exp Dermatol 2016; 41:884–889


TER BEZLERİ

▪ Sayıca normal, az ya da yok


▪ Hipohidroz, anhidroz
▪ Değişken derecede sıcak intoleransı
Ektodermal ▪ Bebekte nedeni açıklanamayan yüksek ateş,
displaziler febril konvülzyon
▪ Saçlı deri ve palmar bölge; histopatolojik
inceleme
▪ Periodontitis ve
▪ Erken diş̧ kaybı
Papillon– ▪ Palmoplantar keratoderma
Lefèvre ▪ Otozomal resesif kalıtım
▪ CTCS (cathepsin C) geninde mutasyon
sendromu
Papillon–Lefèvre sendromu
Şiddetli inflamasyon
Kalıcı diş kaybı
Gingivada genişleme

Ellerde hiperkeratoz
Journal of Medical Case Reports (2016) 10:260
Kaynaklar
Oral and Maxillofacial Medicine (3rd ed.) 2013
Fitzpatrick's Color Atlas and Synopsis of Clinical Dermatology Editors: Klaus Wolff, Richard Allen
Johnson, Arturo P. Saavedra, Ellen K. Roh
Braun-Falco´s Dermatology Editors: Burgdorf, W., Plewig, G., Wolff, H.H., Landthaler, M.
Dermatology Editors: Jean L. Bolognia, MD, Julie V. Schaffer, Lorenzo Cerroni
Dermatoloji Editörler: Yalçın Tüzün, Server Serdaroğlu, Varol L. Aksungur, Mehmet Ali Gürer, Oya Oğuz
Dermatoloji atlası Editör: Can Baykal
NEJM-New England Journal of Medicine
www.dermis.net
Rook’s textbook of dermatology
Oral kavite hastalıkları Oktay Avcı 2019
McKee’s Pathology of the Skin 2012
Vezikül-bül taskı

Dr. Nida Kaçar


• Otoimmun büllöz hastalıklar
– Pemfigus
– Büllöz pemfigoid
– Dermatitis herpetiformis
• İlaç reaksiyonları
– Eritema multiforme-Steven Johnson sendromu
– TEN
– İlaç erüpsiyonları
• HSV/VZV enfeksiyonları
• Kortikosteroidler ve diğer immunsüpresanlar
• Paraziter deri hastalıkları
• Pemfigus vulgaris
• Pemfigus foliaceus
• Pemfigus herpetiformis
• Pemfigus vegetans
• Endemic pemfigus foliaceus
• İlaca bağlı pemfigus
• Paraneoplastik pemfigus
• PV → desmoglein 3
• PF → desmoglein 1
İnframamarial bölge Aksiller bölge
• Büllöz pemfigoid → BP180, BP230
• Dermatitis herpetiformis → anti-endomisyum Ab
Gluten sensitif enteropati +
SJS/TEN

• Akut
• Hayatı tehdit edici
• Ciddi ilaç reaksiyonları
Teşekkürler
AİDS
Dr.Özge Sevil Karstarlı Bakay
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ DERMATOLOJİ ABD
• Human Immunodeficiency Virus (HIV) ile enfeksiyon sonucunda
ortaya çıkan klinik spektrumunun en şiddetli durumuna Acquired
Immuno Deficiency Syndrome (AIDS) denir.

• AIDS vücudun bütün sistemlerini etkileyebilen, etkin bir tedavisi


olmayan ve ölümle sonuçlanabilen viral bir enfeksiyon olarak ilk defa
1981’de Amerika’da tanımlanmıştır.

S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010


• AIDS öncelikle homoseksüel ve biseksüel erkeklerde, intravenöz
uyuşturucu kullananlarda, hemofilili hastalarda, kan transfüzyonuna
gerek duyan hastalarda görülmektedir
• Oral lezyonlar genellikle fırsatçı fungal ve viral ajanların ağız bölgesine
penetrasyonu ile oluşmakta ve çoğu hastada HIV enfeksiyonunun ilk
belirtisi olabilmektedir

S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010


• AIDS’li hastalarda immun sistemin baskılanması sonucu en sık oral
kandidiyazis gözlenir. Daha sonra sırasıyla kıllı lökoplaki, kaposi
sarkomu, ülserasyonlar, herpes simpleks, papilloma ve periodontal
hastalıklar izlenmektedir.

S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010


ORAL KANDİDİYAZİS
• HIV infeksiyonunun en sık rastlanan oral komplikasyonudur.
• AIDS’li hastaların %90’ında görülür.
• Bazen de daha önce asemptomatik olan hastalarda AIDS’in ilk bulgusu
olarak ortaya çıkar.
• Uzun süreli antibiyotik kullananlar, kemoterapi, kortikosteroid
tedavisi alanlar, diabet gibi eşlik eden bir hastalığı olanlar dışında,
genç erişkinlerde oral kandidiazis görüldüğü taktirde HIV infeksiyonu
yönünde şüphe uyanmalıdır

Türk derm 136 2012; 46 Özel Sayı 2: 133-9


• Kandidiyazis eritemli ya da doğal renkte ağız mukozası üzerinde
sarımsı-beyaz renkli plaklar şeklinde izlenir.

• Bu plaklar kaldırıldığında altta eritemli, yer yer kanamalı olabilen


mukoza görülür.

• Enfeksiyon daha çok yumuşak damak, tonsil, dil sırtı ve dudak


mukozasında görülmekle birlikte ağız boşluğuna yayılabilir

S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010


• Oral kandidiazis’de yapılan smearlerde PAS, potasyum hidroksid veya
Gram boyalarıyla maya ve miçelyumların gösterilmesiyle tanı konur.

Türk derm 136 2012; 46 Özel Sayı 2: 133-9


ORAL KILLI LÖKOPLAKİ
• HIV ile enfekte bireylerde oral kandidiyazisten sonra en sık rastlanan
oral mukoza lezyonudur ve gelişmiş ülkelerde görülme oranı oldukça
yüksektir
• Benign hiperplastik bir lezyondur ve sıklıkla dilin lateral yüzeyinde
yerleşir.

• Lezyonlar dilin tüm lateral ve dorsal yüzeyini kaplayabilir ve bukkal


mukoza ve damağa da yayılabilir

S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010


• Liken planus, lökoplaki, kondiloma aküminata, cografik dil, sekonder
sfilizin oral lezyonları ile karışabilmektedir.

• Kıllı lökoplakinin hastanın bağışıklık sisteminin durumuna göre


gerilediği ya da ilerlediği görülmüştür.

• Genellikle asemptomatik olan lezyonlar tedavi gerektirmemektedir


ORAL KAPOSİ SARKOMU
• Kaposi Sarkomu (KS) HIV ile enfekte olmamış veya immun sistemi
baskılanmamış bireylerde görülebilmesine rağmen AIDS ile ilişkili
olabilen baş ve boyun bölgesinde özellikle oral kavitede görülen malign
neoplazmdır

• Oral lezyonların görünümü düz, mor veya kırmızı maküllerden büyük


nodüllere kadar değişebilir.

• Sert damak en sık yerleşim yeridir, bunu dişeti ve dil takip eder.

Pham, Kimberly L., Sleisenger and Fordtran's Gastrointestinal and Liver Disease, 24, 350-358.e1
NEKROTİZAN ÜLSERATİF GİNGİVİTİS
• Dişler arasındaki papillaların nekrozu şeklinde başlar ve bunu daha
şiddetli destrüksiyon, ağrı, kanama, ağız kokusu, ateş ve
lenfadenopati takip eder
• Tedavide antibiyotik tedavisi altında %0.12 klorheksidin glukonat veya
%10 povidon-iyot lavaj kullanılarak diş plağı, diş taşı ve nekrotik
yumuşak dokunun uzaklaştırılı ve ağrı kontrolü sağlanmalıdır

J ALLERGY CLIN IMMUNOL PRACT NOVEMBER/DECEMBER 2014


AKUT NEKROTİZAN ÜLSERATİF PERİODONTİTİS
• Akut nekrotizan ülseratif gingivitise benzemekle birlikte daha ağrılı,
daha şiddetli doku destrüksiyonu yapan, diş ve kemiklerin birlikte
tutulduğu bir tablodur
lokkevold, Perry R.; Carranza, Fermin A.. Published January 1, 2019. Pages 361-364.e2. © 2019.
LİNEAR GİNGİVAL ERİTEM (LGE)
• HIV hastalarında sıktır. Plak miktarı ile orantı göstermez. Ülserasyon,
cep formasyonu veya ataçman kaybı ile ilişkili değildir.

• Kandida varlığı major etyolojik faktörüdür.

• Teşhisinde, periodontal tedaviye cevap vermemesi önemlidir


LİNEAR GİNGİVAL ERİTEM (LGE)
• Oral hijyen önerileri verilmeli ve hasta takip edilmelidir.
• Topikal antifungal gargara kullanımı yararlıdır.
• Gerekli durumlarda antifungal uygulaması sistemik de yapılabilir (7-10
gün flucanazol).
• LGE’in tedaviye dirençli olduğu unutulmamalıdır.
• Hasta 2-3 aylık periyotlarla takip edilmeli, gerekli hallerde tedavisi
tekrarlanmalıdır

DOÇ.DR. NİLSUN BAĞIŞ AIDS VE PERIODONSIYUM


Newman and Carranza's Clinical
Periodontology, Chapter 30, 365-373.e6
HIV ile ilişkili human papilloma virüs
enfeksiyonları
• HIV ile enfekte hastalarda gözlenen human papilloma virüs (HPV) ile
ilgili lezyonlarda artış gözlenmektedir.

• Yüz ve ağız içi yerleşimi AIDS için tipiktir.

• HPV ile birlikte olan en önemli problem karsinojenik 16 ve 18


serotipleri ile ortaya çıkan malignitelerdir.
Oral inverted ductal papilloma associated with condyloma acuminata and HPV in an HIV+ patient
Infante-Cossio, P., International Journal of Oral & Maxillofacial Surgery, Volume 37, Issue 12, 1159-1161

A. Papillary lesion on the lower lip. B. Nodular mucosal lesions on the upper lip.

Copyright © 2008 International Association of Oral and Maxillofacial Surgeons

You might also like