si birinci duygusal merkezdeki bir dengesizlikten kaynakla
nan daha büyük rahatsızlıklara yol açabilir: Kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, osteoartrit, romatoid artrit, Epstein Barr virüsü, hepatit A, B veya C, mononükleoz, Lyme hastalı ğı, alerjiler, cilt kaşıntıları, sedef hastalığı, eklem ağrısı ve lu pus gibi otoimmün (doğuştan olan bağışıklıkla ilgili) bozuk luklar. Hastalığın tezahür ettiği beden bölgesi, güvensizlik hissi ne neyin neden olduğuna bağlıdır. Örneğin, kendi ihtiyaçları nızı rafa kaldıracak kadar ailevi sorumluluklar altında ezildi ğinizi hissediyorsanız, hissettiğiniz güvensizlik kemiklerinizde hastalık yaratacaktır. Kendinizi umutsuz ve çaresiz hissetme niz kanınızda hastalık yaratacaktır. Kendinizi tamamen yal nız ve ailenizden dışlanmış hissetmeniz bağışıklık. sisteminizi hasta edecektir. Ve çevrenizdekilerle sınırlar oluşturamama nız cilt hastalıkları olarak tezahür edecektir. Her bir organ sistemini ele alırken bu konuda daha fazla ayrıntıya gireceğiz . Şimdilik, sadece şunu hatırlayın: Bedeninizin uyarılarına ku lak vermeniz ve o uyanlar doğrultusunda harekete geçmeniz önemlidir. Kendinizi neden güvende hissetmediğinize odakla narak, hastalığınızı artıran düşünce ve davranış kalıplarını değiştirebilirsiniz.
Birinci Duygusal Merkez Onaylama Teorisi ve
Bilim Öyleyse onaylamaların önemi nedir? Eğer destek ve gü venlik almaya muktedir ya da layık olduğunuza gerçekten inanmıyorsanız, tek başına tıp sizin hastalığınızı tedavi ede mez . Altta yatan ve ilk başta sizi hasta eden inançlarınıza hi tap etmelisiniz. Eğer kanınızda, bağışıklık sisteminizde, ke-