You are on page 1of 18

KAN TRANSFÜZYON

REAKSİYONLARI

Prof. Dr. Özcan BÖR


 Günümüzde kanın fraksiyonlara ayırma
işlemlerinin gelişmesi sonucu tam kan kullanımı
giderek azalmaktadır.
 Transfüzyonda geçerli olan ilke; transfüzyon
gerekli ise eksik olan kompenentin yerine
konmasıdır.
 Tam kan ise masif kan kayıplarında,
kardiovasküler cerrahide ve kan değişiminde
kullanılmaktadır
Kan ürünleri
 Tam kan
 Eritrosit süspansiyonu
 Taze donmuş plazma
 Trombosit süspansiyonu
 Albumin
 Gamaglobulin
 Granülosit süspansiyonu
 ...
Transfüzyon reaksiyonları
1. İmmünolojik
* Akut hemolitik reaksiyon
* Geç hemolitik reaksiyon
* Febril nonhemolitik reaksiyon
* Transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı (TRALI)
* Allerjik reaksiyonlar
* Anaflaksi
* Alloimmünizasyon
* Graft versus host hastalığı
* Transfüzyona bağlı immünsupresyon
Transfüzyon reaksiyonları
2. Nonimmünolojik
* Dolaşım yüklenmesi
* Transfüzyona bağlı sepsis
* Hemosiderozis
* Antikoagulanların yan etkisi
* Mekanik hemoliz
* Hava embolisi
* Soğuğa bağlı trombopati
* Hastalık bulaşması
 1967-1991 yılları arasında Boston Çocuk
Hastanesinde 297561 transfüzyonda % 3.6 reaksiyon
görülmüş. Bunların % 41.2’si febril nonhemolitik,
%58.3’ü allerjik reaksiyon olarak saptanmış.

 1991’den bu yana ise kan komponentlerinin daha çok


kullanılması ve lökositi azaltılmış ürün kullanılması
nedeniyle transfüzyon reaksiyonları azalmış (% 0.51).
Bu reaksiyonların % 81’i allerjik, %18.9’u febril
nonhemolitik reaksiyon olarak saptanmış.
Akut hemolitik reaksiyon
 En tehlikeli transfüzyon reaksiyonu, ölümcül
 Genelikle ABO uyumsuz kan kullanımı
 20 ml uygunsuz kan verilmesi bile hemolize yol
açabilir
 İlk bulgular; ateş, titreme, kızarma, baş göğüs ve sırt
ağrısı, hipotansiyon, dispne, bulantı, kusma
 Hemoglobinüri, sarılık
 Tansfüzyon hemen sonlandırılır
 Damar yolu açık tutulur. Vital bulgular izlenir
 Kan grubu ve cross-match kontrol edilir
 Şok, böbrek yetmezliği ve DIC için önlemler
 Mortalite %10’un üzerinde
Geç hemolitik transfüzyon reaksiyonu
 Tansfüzyonu izleyen ilk 24 saat ile 1 hafta içinde
 Alıcının daha önce duyarlılaştığı bir verici antijenine
karşı gelişen anamnestik bir yanıtın sonucudur
 Semptomatik veya asemptomatik
 Ateş, hiperbilirubinemi, böbrek yetmezliği olabilir

Hemolitik reaksiyonlar izoimmün olaylar dışında


hastaya distile su, aynısetten % 5 dextroz, fazla
ısıtılmış kan, donmuş kan veya basınç altında kan
verilmesiyle de olabilir
Febril reaksiyonlar
 Transfüzyonların % 0.5-1’inde görülür
 Hemoliz yoktur
 Kullanılan araçlardaki pirojen maddeler, bakteriyal
pirojenler, yabancı protein artıkları plastik toksik
maddelere bağlı gelişebilir
 En önemli neden hastalarda bulunan lökosit veya
trombosit antikorları
 Lökositten fakir ürün kullanılması ile reaksiyon sıklığı
azaltılabilir
 Ateş titreme genellikle transfüzyon bitiminde veya
bunu izleyen 4 saat içinde görülür.
Transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı
(TRALI)
 Alıcıda kalp yetmezliği bulgusu olmaksızın pulmoner ödeme ait
radyolojik bulgularının bulunduğu veya akut solunum yetersizliğine
girdiği durumlarda akla gelmelidir.
 Titreme, ateş, siyanoz ve hipotansiyon
 Birçok mekanizma sorumludur. HLA veya lökosit antijenlerine karşı
gelişmiş antikorlar alıcının lökositleri ile reaksiyona girerek
pulmoner mikrodolaşımdaki permeabiliteyi artırır, böylece alveoler
boşluklara sıvı sızar.
 Alternatif mekanizmalar arasında anafilatoksin C3a ve C5a
oluşturan kompleman aktivasyonunu, pulmoner
mikrodamarlarında lökoemboli yapan direkt granülosit
agregasyonunu veya beklemiş kan ürünlerinde biriken sitokinlerin
transfüzyonunu
 Oksijen tedavisi ve ventilatör
 İV steroid
Allerjik reaksiyonlar
 Transfüzyonların % 1-2’inde görülür
 En sık görülen transfüzyon reaksiyonudur
 Özellikle bekletilmiş kanlar ile meydana gelir
 Eritrositlerin parçalanması ile ortaya çıkan sitokinler
ile plazma proteinleri sorumlu tutulmaktadır
 Hastaya antihistaminik verildikten 15-30 dakika sonra
transfüzyona devam edilebilir
Anaflaksi
 En önemli neden hastada var olan anti-IgA’ların verilen
kandaki IgA’lar ile reaksiyona girmesidir (Özellikle IgA
eksikliği olan hastalar)
 1/20.000 oranında görülür
 Kısa sürede solunum güçlüğü ve şok olabilir
 Daha hafif olara ürtiker, artralji ve wheezing olabilir
 Transfüzyon sonlandırılır ve anaflaksi tedavisi uygulanır
Graft versus host hastalığı
 Verici kandaki lenfositlerin özellikle immündüşkün
alıcı dokularını yabancı olarak algılaması ve hızla
prolifere olması ile meydana gelir
 Transfüzyonu izleyen en geç 30 gün içinde ateş,
döküntü, karaciğer disfonksiyonu, diare ve kemik iliği
baskılanması
 Korunma için kan ürünün ışınlanarak lenfositlerin
inaktive edilmesi gereklidir
Antikoagulan toksisitesi

 Özellikle masif transfüzyonlar ve kan değişimi


sonrası görülür
 Sitrat alıcının kanındaki iyonize kalsiyumu
bağlıyarak hipokalsemiye neden olabilir. Bu
durumda iv kalsiyum glukonat verilmesi gereklidir
 Kanama diatezi görülebilir
Hemosiderozis
 Her ünite kanda 225-230 mg demir içerir
 Özellikle sık transfüzyon yapılan talasemi, herediter
sferositoz gibi hastağı olanlarda demir vücutta birikir
 Kalp, pankreas, karaciğer ve endokrin bezlerin işlevleri
bozulur
 Demir şelasyonu yapılarak vücuttan atılması için
desferroksamin kullanılmalıdır
 Genellikle özel pompalarla haftada 5 gün deri altına
uygulanır
Hastalık bulaşması
 Viral hepatitler B,C ve TTV
 Sifiliz
 AIDS
 Malaria
 Salmonella, Brusella
 EBV, CMV
 Chagas, babesiosis, kala-azar, toxoplazmosis, filariazis
 Ayrıca kan mikroorganizmalar için uygun bir ortam
olduğundan kolay enfekte olabilir. Asepsiye dikkat
edilmesi gerekir

You might also like