Professional Documents
Culture Documents
DUYULARI
Genel Bilgiler
• Çevremize yayılan moleküllerin sürekli bombardımanı
altındayız.
Mitral ve granül
hücrelerin dendritleri
arasında ara nöronlar
aracılığı ile yoğun resiprok
sinapslar oluşur
Mitral hücrelerin
aksonları intermediyer
olfaktor stria ve lateral
olfaktor stria üzerinden
olfaktor kortekse
gitmek üzere arkaya
doğru ilerler
• Olfaktör nöronun silyaları koku moleküllerini “yakalamak“ için
özelleşmişlerdir.!!!
• Müküs ise destek hücreler ve Bowman bezleri tarafından
oluşturularak salgılanır.
• Müküs içinde koku moleküllerini bağlayıcı çözünebilir
proteinler (Odorant Binding Protein-OBP) bulunur.
• Bu proteinler molekül yoğunlaştırma, membran üzerinde
taşıma veya uzaklaştırma işlevi görürler
Koku Etkeni ile Reseptör Etkileşimi Duysal Nöronda
Depolarizasyon Oluşturacak İkinci Haberci Sistemini
Harekete Geçirir
• Nazal kavitedeki müküs içinde çözünen uçucu koku maddeleri, olfaktör
duysal nöronların silyalarında bulunan koku reseptörleri tarafından
tutulmaktadır. (GPCR)
• GTP ile eşleşen alfa alt birimi serbestleşir AC’ı uyarır ve cAMP
sentezine neden olur.
• Bu da, siklik nükleotid kapılı (CNG) iyon kanallarını açıp Ca2+ ve Na+
hücre içine girer ve jeneratör potansiyeli meydana getirir.
Reseptöre bağlanma
G-protein aktivasyonu
Depolarizasyon
• Bazen hoş olmayan kokulu ortamlara uzun süreli
maruz kalırız ve bir süre geçtiğinde onu
algılamadığımızı fark ederiz. (Hızlı Adaptasyon)
• Bu maddeler, bir çok hayvanın cinsel ve toplumsal davranışı ile üreme fizyolojisi
üzerinde çok önemli rol oynamaktadır.
• Feromonlar fare, sıçan, sığır ve domuz gibi türlerde, östrus siklusunu başlatabilir,
püberte yaşını belirleyebilir, döllenmiş embriyoların implantasyonuna engel
olabilir ve dişinin çiftleşmeye hazır olduğu mesajını etraflarına iletebilirler.
Tat tomurcuklarını
Fasiyal sinir (IIV)
dilin ön bölümü
Glossofarengial sinir (IX)
dilin arka bölüm ve farinksi
Vagus (X), farinks, larinksi
ve dil tabanını inerve eder
• Her bir fungiform papilla
1-5, diğerleri ise 100 den
fazla tat tomurcuğu içerir
• Ancak, her bir hücrenin yalnızca tek bir tat etkenine mi, yoksa
tatların bileşimine mi yanıt verdiği henüz bilinmemektedir.
• Her duysal lif bir çok kez dallanır, çok sayıda tat tomurcuğu
ve bunlardaki tat hücresini inerve eder.
• Bu bölge, dilin
somatoduysal (deği, ağrı
ve sıcaklık) temsilinin
rostralindedir.
• Yiyecek ve içeceklerden
ayrışan uçucu moleküller
çiğneme ve yutma
esnasında dil, yanaklar ve
boğaz tarafından burun
boşluğunun gerisine de
pompalanmaktadır.
• Aslında olfaktör epitelyum tat duyumuna çok
belirgin bir katkıda bulunmasına karşın, biz tadı
burnumuzda değil ağzımızda algılarız.