You are on page 1of 18

RADYOLOJİ ÇALIŞMA SORULARI

1) Panoramik film çekimi, maksilla-mandibula periapikal film çekiminde hangi anatomik düzlemler
yere paralel olmalıdır?

Panoramik Film = Frankfurt Horizontal Düzlemi (Porion-Orbita)

Periapikal Film = Maxilla = Tragus - Ala Nasi (Camper) / Mandibula = Tragus – Commisura Labiorum

yere paralel olmalıdır

2) Akut ve Kronik Lenfadenopati karşılaştırmasını yapınız.

Akut Lenfadenopati

 Büyük
 Hareketsiz
 Palpasyonda ağrı
 Yumuşak
 Ciltte renk değişimi

Kronik Lenfadenopati

 Küçük
 Hareketli
 Palpasyonda ağrı
 Sert

3) Mukosel nedir tanımlayınız, daha çok hangi bölgelerde görülür?

Mukosel, etrafı epitel ile çevrili içi ise mukoid sıvı ile dolu lezyonlardır. Kemikte erozyona neden olur.
Lokal ve agresif seyreder. Frontal ve Etmoid sinüslerde sık görülür. Sfenoid ve Maxiller sinüste ise
daha seyrek görülür. Sıklıkla 30-40 yaşlarında görülür. Duvarlarda yer değiştirme, destrüksiyon
meydana gelebilir. Radyolojik olarak sinüs içerisinde homojen RO şeklinde görülür.

4) Osteonekroz – Osteoradyonekroz tanımlayınız. Farklarını yazınız.

Osteonekroz = kemiğe yeteri kadar kan gitmemesine bağlı olarak kemik hücrelerinin ölmesi
durumudur.

Osteoradyonekroz = baş-boyun radyoterapisi görmüş hastalarda sonradan oluşan kemik nekrozudur.

Osteonekroz

 Ekspoze kemik 8 hafta açıkta


 Radyografide başlangıçta PDL genişler
 Kemiğin tamamı tutulur
 Nekrotik kemik altı cansız, iyileşmez

Osteoradyonekroz

 Ekspoze kemik 6 aydır açıkta


 Radyografide kemik sekestreleri
 Kemik lokalize tutulur
 Nekrotik kemik altı canlı, iyileşir
5) Maxilla anterior bölgeden aldığımız periapikal filmde görülen anatomik landmarklar nelerdir?

 Sutura palatina media


 Burun
 Spina nasalis anterior
 İnsiziv kanal
 İnsiziv foramen
 Nasal septum
 Fossa kanina

6) Panoramik Radyografide çift gerçek görüntü veren yapıları yazınız.

 Sert damak
 Yumuşak damak
 Hyoid kemik
 Boyun omurları

7) Flebolit nedir? Klinik ve radyografik özelliklerini yazınız. Ayırıcı tanısını yazınız.

Flebolit = Ven, venül veya hemanjiyomların damarlarında oluşan kalsifiye olmuş pıhtıdır.

Klinik Bulguları

 Yumuşak dokuda şişlik


 Renk değişikliği
 Palpasyonda nabız atım hissi
 Basınç uygulayınca beyazlaşma

Radyolojik Bulgular

 Düzgün sınırlı
 Yuvarlak
 Çapları 6 mm olabilir
 RO
 Öküz gözü veya dart tahtası görüntü

Ayırıcı Tanı

 Sialolit = tek / Flebolit = çok sayıda görülür.


8) Santral Dev Hücreli Granülomanın (SDHG) klinik ve radyografik özelliklerini yazınız.

Klinik Özellikleri

 Genelde adolesanlarda ve genç yetişkinlerde görülür


 Üzerindeki mukoza mor renkli olabilir
 Ağrısız şişlik
 Asemptomatik veya agresif semptomatik lezyon olabilir

Radyolojik Özellikleri

 Mandibulada > Maxilla


 Mandibulada 1. Molar / Maxillada Kanin hizasında görülür
 Mandibulada sınırlar belirgin, maxillada sınırlar belirsizdir
 Granüllü septa varlığı ve bunların dik açıyla uzaması karakteristik özelliğidir
 Kemikte ekspansiyon yapar
 Dişlerde yer değiştirmeye yol açar ve lamina dura kaybı görülür

Ayırıcı Tanı

 Ameloblastoma
 Odontojenik miksom
 Anevrizmal kemik kisti

9) BT / MRG / USG hangi durumlarda tercih edilir karşılaştırınız.

BT de iyonize radyasyon kullanılırken MRG / USG de non-iyonize radyasyon kullanılır. BT kemiği iyi
görüntülerken; MRG / USG yumuşak dokuyu iyi görüntüler hatta MRG yumuşak dokuda altın
standarttır, kemiği çok iyi görüntülemez. CBCT ise kemiği çok iyi gösterir.

BT

 Tümör, kist, enflamatuar hastalık, ora-antral fistül, kırık gibi durumlarda


 Çenelerdeki patoloji tanısında
 Tümör içeriğinin ne olduğunu belirlemede (sıvı-sert)
 Tükürük bezi incelemesinde
 İmplant için kemik değerlendirmesinde

MRG

 TME anatomisi ve disfonskiyon tanısında


 DDY
 Sinüzit
 Tonsilit
 Bening-Malign Tümörler

USG

 Sjögren Sendromu
 Dil lezyonları
 Yumuşak dokuda yabancı cisim incelenmesi
 Lenf nodları incelenmesi
 Hamile hastalarda bebeğin incelenmesi
10) Vitalite testlerinde yanlış pozitif cevaba neden olabilecek durumları yazınız.

 Nekrotik pulpalı dişlerde hala canlılığını sürdüren sinir dokusu varlığında


 A.A.A bulunan dişlerde pulpa boşluğundaki likefiye elemanların elektriği periapikal dokulara
iletmesi sonucunda
 Dişin iyi izole edilememesi

11) Radyografi alımında kVp ve mA artarsa hangi değişiklikler beklenir?

kVp artarsa = üretilen foton sayısı artar, fotonların ortalama enerjisi artar, enerji artınca dalga boyu
kısalır. Elektronların hızı da artar. Dansite artar, kontrast azalır.

mA artarsa = Üretilen radyasyon miktarı artar ve hastaya ulaşan foton sayısı artar. Dansite artar.

12) Odontomanın klinik ve radyolojik özelliklerini hakkında bilgi veriniz.

Klinik Özellikler

 Mix odontojenik tümördür. En sık görülen odontojenik tümörlerdir.


 Mine, dentin, sement, pulpa üretimiyle karakterizedir.
 Sıklıkla 20 yaşlarda görülür
 Komplex = düzensiz, dişe benzemeyen yapıda
 Kompound = düzenli, dişe benzer yapıda

Radyolojik Özellikler

 Komplex tip  mandibula molar


 Kompound tip  maxilla anterior
 Kortikal sınırı vardır
 Büyük lezyonlar expansiyon yapabilir

13) Maxilla molar bölge-mandibula molar bölgeden alınan periapikal radyografilerde hangi
anatomik landmarkları görürüz yazınız.

Maxilla Molar Periapikal

 Maxiller sinüs
 Zigomatik Proçes
 Koronoid Proçes
 Hamular çentik
 Tüber maxilla

Mandibula Molar Periapikal

 Mental Foramen
 Mandibular Kanal
 Linea Obliqua Externa
 Linea Obliqua İnterna (Mylohyoid ridge)
 Submandibular Fossa
14) Sementoblastoma klinik ve radyografik özellikleri yazınız

 Sement benzeri dokudan oluşan, mezenşimal kökenli bir neoplazmdır.


 Genç yaş erkeklerde daha sık görülür
 Etkilenen dişler vitaldir ve kök rezorpsiyonu görülebilir
 Mandibula posteriorda görülür
 RL sınırlı RO lezyondur

Ayırıcı Tanı = Periapikal Semental Displazi

15) Periapikal radyografi çekiminde paralel ve açıortay tekniğinin avantaj dezavantajlarını anlatınız

Paralel Teknik

Avantaj

 Dişin büyüklüğüne yakın görüntü


 Kron-kök oranı değişmez
 Üst molar bölgede zigomatik ark dişlere süperpoze olmaz

Dezavantaj

 Fazla zaman alır


 Apex çıkmayabilir

Açıortay Tekniği

Avantaj

 Dar damak, kısa frenilum varlığında daha kolay uygulanır


 Filmden daha uzun olan objeleri görüntülemek için vertikal açı arttırılır

Dezavantajları

 Üst molar bölgede zigomatik ark dişlere süperpoze olur


 Kron-kök oranı değişir

Projeksiyon Maksilla Mandibula


Kesici +40o -15o
Kanin +45o -20o
Premolar +30o -10o
Molar +20o -5o

16) 40 yaşında erkek hasta, extraoral olarak mandibular molar bölgede şişlik mevcut. Radyografik
olarak molar ve ramus bölgesinde iyi sınırlı multiloküler RL ve lezyona komşu dişlerde yer
değiştirme ile birlikte köklerinde rezorpsiyon izlenmektedir. CBCT görüntüsünde bukko-lingual
kortikal ekspansiyon görülmüştür. Olası tanınız nedir? ayırıcı tanıda ne düşünürsünüz?

Tanı = Ameloblastoma

Ayırıcı Tanı = Keratokist, SDHG, Odontojenik Miksom, Ossifiying Fibroma


17) Antibiyotik profilaksisi uygulanacak yüksek risk grubu kardiyak hastaları yazınız. Penisilin
alerjisi olan hastaya örnek profilaksi reçetesi yazınız.

 Protetik kalp kapakçığı taşıyanlar


 Bakteriyal endokardit hikayesi olanlar
 Kardiyak vulvulopati gelişen transplantasyon hastları
 Onarılmamış siyanotik kalp rahatsızlığı olanlar
 Konjenital kalp hastalığı olanlar

Rp/ I. Klindan 600 mg ampul

D:1B

S:1x1 (işlemden 30 dk önce)

II. Sef 1000 mg tb (sefaleksin)

D:1B

S:1x2 (işlemden 1 saat önce)

III. Macrol 500 mg tb (klaritromisin)

D:1B

S:1x1 (işlemden 1 saat önce)

IV. Sefazol 1000 mg ampul (sefazolin)

D: 1B

S: 1x1 (işlemden 30 dk önce)

18) Mandibula anterior bölgede iyi sınırlı multiloküler RL, nonodontojenik, lamina dura kaybı,
agresif mukozal ülserasyon şeklinde ifade edilen patoloji için olası tanınız nedir? Ayırıcı tanıda ne
düşünürsünüz?

Tanı = Santral Dev Hücreli Granülom

Ayırıcı Tanı = Ameloblastoma, Odontojenik Miksom, Anevrizmal Kemik Kisti, Brown Tümörü

19) Mandibula posterior bölgede görülen geniş lezyon var, mandibular kanalı yukarı kaydırdığı
gözleniyor. Olası tanınız nedir?

Tanı = Fibröz Displazi hastasıdır


20) Çenelerde görülen enflamatuar kistler nelerdir? Klinik ve radyografik özelliklerinden kısaca
bahsediniz.

Radiküler Kist

 Çenelerde en sık görülen kisttir


 Devital dişlerden köken alır (diş köküyle ilişkide)
 RL görülür
 Komşu diş köklerinde rezorpsiyon yapabilir

Rezidüel Kist

 Orijinal kistin tam olarak çıkarılmamasından kaynaklanan artık kisttir


 Genelde asemptomatiktir
 Mandibulada daha sık görülür
 Genelde bulunduğu yerde diş bulunmaz

Bukkal Bifurkasyon Kisti

 Etkilenmiş molar dişin bukkal furkasyonunda bulunur


 Sınırları belirgin RL lezyon
 En fazla 1. Molar dişte görülür
 Bukkal ekspansiyon izlenir

21) Panoramik radyografi ile gingivitis/periodontitis değerlendirmesi nasıl yapılır?

Gingivitis, dişeti ile sınırlıdır, bu yüzden radyografide farkedilemez.

Periodontitis, alveoler kemik kaybı vardır, bu yüzden radyografide fark edilir. Kemik kaybının bölgesi,
yönü, tipi hakkında bilgi verir. Prognoz saptaması ve iyileşme takibi de panaromik radyografi ile
yapılır.

Periodontal Hastalıkta radyografinin yetersiz kaldığı durumlar:

 Varolan kemik duvarı üzerine süperpoze olan kemik defektleri varsa zor görülür
 Bukkal ve lingualdeki kemik seviyeleri görünmez
 Hastalığın başlangıcındaki minör değişiklikler görülmez
 Yıkımın şiddeti varolan durumdan az görülür
 Dişteki lüksasyon görülmez
 Sert-yumuşak doku ilişkisi ve yumuşak doku değişiklikleri görünmez

22) Multipl myelomun klinik ve radyolojik özellikleri nelerdir yazınız?

 Erişkinlerde en sık izlenen kemik malignitesidir


 35-70 yaş arası bireylerde
 Mandibula > Maxilla ve genellikle posterior
 Lezyonlarda kortikal sınır yok
 İdrarda Bence-Jones proteinleri
 Oral bölgede diş ağrısı, şişlik, parestezi, kanama
 Zımba deliği
23) Sialografi Endikasyonları nelerdir

 Sjögren sendromu şüphesi olan hastalarda


 Tümöral oluşumlar
 Sebebi bilinmeyen tükürük bezi ağrısı
 Sialolit, sekonder tıkanma durumlarda

24) Kalsifiye epitelyal odontojenik tümör klinik ve radyolojik bulguları yazınız. Ayırıcı tanı yazınız.

 40 yaşlarda görülür
 E>K
 Mandibula > Maxilla posterior bölgede
 Ekspansiyon görülür
 %52 oranında gömülü dişle alakalı
 Multiloküler, uniloküler olabilir
 Lezyonun içinde RO kitleler olabilir

Ayırıcı Tanı = Ameloblastoma, Adenomatoid Odontojonik Tümör, Kalsifiye Odontojenik Tümör

25) Redüksiyonlu – Redüksiyonsuz disk deplasmanı nedir açıklayınız

Redüksiyonlu Disk Deplasmanı = Ağız kapalıyken disk anteriora kayar, hareket halinde ise kondil diski
yakalar. Çift klik sesi duyulur. Travma hikayesi vardır. Ağız açmada kısıtlık görülür

Redüksiyonsuz Disk Deplasmanı = Disk kondilin anteriorunda ve ağız açma sırasında kondil diski
yakalayamaz. Önceden gelen klik sesi sonrasında kaybolması vardır. Ağız açmada aniden kısıtlaması,
ağzın etkilenen tarafa deviasyonu, eklem ağrısı vardır.

Tedavi = antienflamatuar ilaç , kas gevşetici , sıcak uygulama , stabilizasyon splint , artrosentez

26) Bening – Malign Tümör özelliklerini yazınız

Bening

 Ağrısız
 Şişlik , Asimetri
 Dişlerde yer değiştirme ve çenelerde genişleme
 Yavaş büyür
 Sınırları belirgindir
 Komşu anatomik yapıları iterek ilerler

Malign

 Ağrı
 Şişlik , Asimetri
 Diş kayıpları
 Hızlı büyür
 Sınırları belirsiz
 Kötü tat ve koku
 Ülserasyon
 LAP
 Komşu anatomik yapıları içine alarak ilerler
27) Periodontal radyolojide, periapikal kaç röntgen film var ve nasıl çekilir? Avantajı nedir?

Full Mouth

7 alt + 7 üst = 14 periapikal

2 sağ + 2 sol = 4 bite wing 20 filmlik full mouth

1 alt + 1 üst = 2 oklüzal

Bu yöntemin avantajı tedavi sonrası takipte standartı sağlamaktır. Standart için kontrollerde hep aynı
cihaz kullanılmalı, aynı kVp ve mA olmalı, ışınlama süresi aynı olmalı, hasta hep aynı yerde durmalıdır

28) Sementoblastoma – Hipersementoz farkı?

Hipersementozlarda periodontal ligament radyolüsent bir bölge oluşturur, rezorpsiyon ve


ekspansiyon yoktur. Sementoblastomada vardır.

29) Steroid profilaksisi nasıl yapılır?

 Cerrahi işlem günü steroid dozu 2 katına çıkartılır


 Operasyondan sonraki gün yarıya düşürülmeli
 Sonraki gün 1/4 e düşürülüp sonra da kesilmeli

30) Le-Master ve Donovan Tekniğini anlatınız

Le-Master Tekniği

 Üst molar dişlerin radyografisinde zigomatik ark süperpozisyonunu önlemek için kullanılan
tekniktir. Dişle film arasına yani palatinal bölgeye pamuk rulo konur, ışın filme dik gönderilir

Donovan Tekniği

 Gömülü 20 yaş dişlerinin vestibülde mi lingualde mi olduğunu anlamak için kullanılan


tekniktir. Film angulusa 45o lik açıyla yerleştirilir. Işın gönderilir.

31) Herpes Simplex virüs klinik belirtisi ve tedavisi nedir yazınız.

Lokal immün sistemde bozulma olduğunda trigeminal gangliondaki virüs reaktive olur. Veziküller
oluşur, bunlar parçalanır ve ülserler oluşur. Lezyonlar 1-2 haftada iz bırakmadan iyileşir.

Tedavisi = Asiklovir %5 pomad günde 5 kez, asiklovir 400 mg tb günde 5 kez, destek tedavisi olarak da
sıvı alımı, dinlenme, oral lavaj önerilir.

32) Rhomboid Glossus tanımı nedir

Dil sırtının ortasında papillaların kaybolduğu düzensiz şekilli bir kısım görülür. Bu kısım düzdür.
Damakta negatif basınç oluşturma gibi parafonksiyonel alışkanlık bulunması, bu durumu
kolaylaştırmaktadır. Dil sırtında uzunluğu 2/3 lük bölümünden dil köküne doğru eritemli leke şeklinde
görülür.

Tedavi = hastaya zararsız olduğu söylenmeli, kanserofobi nedeniyle cerrahi eksizyon yapılabilir.
Antifungal ilaç önerilir.
33) Diaskopi nedir?

Kanın damar içi veya doku arasında olduğunun belirlenmesinde kullanılır. Cam spatül veya lam
lezyonun üzerine bastırıldığında kırmızılık kayboluyorsa kan damar içindedir; renk değişikliği
olmuyorsa kan doku arasında olabilir.

34) Fokal enfeksiyon odağı nedir?

Organizmanın bir yerinde kronikleşmiş ve gizli kalmış bir enfeksiyon bulunur ve buradan
organizmanın bütününe yayılan m.o ve antijenler konağın diğer duyarlı organ ve dokularında
enfeksiyona neden olur. Yayılma ile oluşan bu yeni hastalığa denir.

Ağızda sık odaklar:

 Kronik veya subakut periapikal apse


 Periodontal apse
 Derin kemik cepleri (x>6mm)
 Çok köklü dişlerin bifurkasyon alanları
 Perikoronit
 Kistler
 Mukoza ülserleri ve atipik enfeksiyonlar

35) Periapikal Slobları karşılaştırınız

Horizontal Slob

Hangi diş istenmişse periapikal film çekilir, daha sonra aynı şekilde 2.film ağıza yerleştirilir. Tip
konsantrasyon çizgisi boyunca 2-2.5 cm mesial/distal kaydırılır ve film çekilir. İstenilen obje 2.
radyografide, hareket yönüyle aynı yöndeyse lingualde, ters yönde hareket ettiyse bukkalde denilir.
(SLOB). Bu yöntem lezyon mu yoksa anatomik nokta mı bunu anlamak için kullanılır

Vertikal Slob

Mandibular kanalın 3.molar dişler arasından mı geçtiği yoksa lingualden veya bukkalden mi geçtiğini
anlamak için kullanılır. Merkezi ışın 7 no diş oklüzal yüzüne paralel verilmelidir, 2.filmde X ışını okluzal
planın -25o altından gönderilir. 2.film sonrası kanal aşağı hareket ettiyse lingualde, yukarı haraket
ettiyse bukkal tarafta olduğu anlaşılır. Değişiklik yoksa kanal kök arasından geçiyor demektir.

36) Multiple radyolüsentlik gösteren lezyonlar nelerdir?

 Keratokist
 Ameloblastoma
 SDHG
 Odontojenik miksom
 Cherubizm
 Fibröz Displazi
 Travmatik kemik kisti
 Anevrizmal kemik kisti
37) Uzun süre kortikosteroid kullanan hastalarda diş hekimi yaklaşımı nasıl olmalıdır?

 Profilaktik olarak cerrahi işlem günü 2 katı, sonraki gün yarıya, sonraki gün de 1/4 e düşülerek
kesilmelidir.
 Orta stres hastalarda doz = 20-40 mg Prednison
 Max stres / genel anestezi hastalarda doz = 60 mg Prednizon
 Gün aşırı kullananlarda işlem günü alınacak doz = normal dozun 2 katı

Uzun süre kortikosteroid tedavisi gören hastada adrenokortikal fonksiyonu baskılanır. Bu nedenle
stresli durumlarda aniden ortaya çıkan ve ölümcül olabilen akut adrenal yetmezlik krizi görülebilir.

38) Periapikal Sementel Displazi nin klinik ve radyolojik özellikleri nelerdir?

Kansellöz kemiğin yerini sement benzeri dokular, anormal kemik veya fibröz doku almıştır. Lezyon
ilgili diş apeksine yakındır.

Klinik Özellikler

 Orta yaşlarda (40) kadınlarda daha sık görülür


 Asemptomatiktir, radyografide tesadüfen farkedilir
 Etkilenen dişler vitaldir (!ÖNEMLİ!)

Radyolojik Özellikler

 Dişin apeksinde görülür


 Alt anterior daha sık
 Çok sayıda ve bilateraldir
 Belirgin kortikal sınır vardır
 Erken safha RL ; Mix Safha RL içinde RO alanlar ; Matür Safha RO izlenir
 Etkilenen dişin Lamina Durası izlenemez ama diş etkilenmez yani vitaldir.

Ayırıcı Tanı

 İnflamatuar lezyonlar (vitalite ile ayrılır)


 Sementoblastoma
 Odontoma

39) Basit kemik kisti (travmatik, soliter) nedir yazınız?

 Epitalyel çeperi yoktur içleri boş yada mat sıvı ile doludur
 Mandibula premolar-molar bölgede ve ramusta görülür
 Asemptomatiktir
 Genelde diş köklerinin arasına girmiştir (parmaksı girinti, taraksı girinti)
 RL alanlardır
 Multiloküler olabilir ama septa oluşumu yoktur
 Dişler vitaldir (!ÖNEMLİ!)
40) Böbrek transplantasyon hastalarına diş hekimi yaklaşımı nasıl olmalıdır yazınız.

Transplantasyon hastaları immünsüpresan ve kortikosteroid kullanırlar. Bu hastalarda kortikosteroid


kullanımı nedeniyle hipertansiyon olabilir, enfeksiyona yatkınlık vardır. Müdahele öncesi profilaktik
antibiyotik tedavisi ile birlikte uygun kortikosteroid dozu arttırılmalıdır. Bu hastalara Hepatit B ve HIV
yönünden gerekli tetkikler yapılmalıdır.

41) Akut Eklem Rahatsızlığı (AER) nedir?

Akut eklem romatizması (AER); kalbi, eklemleri, sinir sistemini ve deriyi etkileyen romatizmal bir
hastalıktır. AER her yaşta görülmekle birlikte daha sık 5-15 yaşları arasında görülür. Asıl etiyolojisi
bilinmemekle beraber streptokok boğaz enfeksiyonlarının çok azından sonra AER belirtileri ortaya
çıkar. AER’da hastalık belirtileri streptokok boğaz enfeksiyonlarından 2-4 hafta sonra görülür

Klinik Belirtiler

 Eklem ağrısı
 Şişlik
 Yorgunluk
 Göğüs ağrısı
 Solunum sıkıntısı
 Kardit

42) Radyoterapinin ağız içi bulguları nelerdir?

 Mukozit = ağız içi yanak dudak dil de kırmızı lekelenmeler


 Dil ve Papillada değişiklikler = tat duyusu azalır
 Disfaji = farinks kaslarında atrofiye bağlı olarak görülür
 Tükürük bezi değişiklikleri = Xerostamia
 Radyasyon çürükleri = diş kölesinde görülür

43) Radyasyonun etkileri ve diş hekimi yaklaşımı nedir?

Radyasyona maruz kaldıktan sonra deride eritemle başlayan, ödemin de görüldüğü değişiklikler
başlar. Yüksek dozlarda epitel, bağ doku ve kan damarlarında meydana gelen hasar, gergin, parlak,
kuru ve atrofik görünümlü, kalıcı bir skatris dokusuna yol açar. Mukozada da benzer reaksiyonlar
görülür. Yanak, dudak ve dil mukozasında eritemle başlar, 7-10 gün sonra yüzeysel nekroz alanlarına
dönüşür. Sarı beyaz renkte ağrılı lezyonlara dönüşür.

Oral mukozada mukozit, dil papillalarında atrofi, disfaji, kserostomi, radyasyon çürükleri, tükürük
sekresyonunda azalma görülür.

Diş Hekimi Yaklaşımı:

Radyoterapi görecek hastalarda, önceden tüm ağız bakımı yapılmalı, gerekli olanlar çekilmeli ve
doldurulmalı, ağız salığı ve fonksiyonu sağlanmalıdır.

Radyasyon tedavisinin başlamasından en az 2 hafta önce gerekli dişlerin çekimleri tamamlanmalıdır.

Radyasyona bağlı olarak görülebilecek bulgular kandida, hemoraji, ülserler dikkatle değerlendirilip
tedavi edilmelidir.
Radyoterapi gören hastalarda, uzun süre (6-24 ay) cerrahi işlemler kontrendikedir. Aksi halde
osteoradyonekroz gelişir. Acil durumlarda gerekli önlemler alınmalı, mutlaka proflaktik antibiyotik
verilmeli, en az travma ile çekim yapılmalı, alveol kenarlar düzeltilmeli, alveol boşluğuna rezorbe olan
antibiyotik patları yerleştirilmeli ve yara kenarı dikilmelidir.

Radyoterapiden sonra yaklaşık 1 yıl boyunca muhtemel protez vuruklarına karşı protez yapımı
sakıncalıdır. Aksi takdirde osteoradyonekroz gelişebilir.

44) Sjögren Sendromu klinik ve radyolojik özellikleri nelerdir yazınız.

Tükürük bezlerinde en sık rastlanılan metabolizma bozukluğu Sjögren Sendromudur. Sjögren


sendromu, kollojen hastalıklarla birlikte görülen, otoimmün nedenlere bağlı bir tablodur. Tüm
ekzokrin bezleri etkileyebilen otoimmün bir hastalıktır. Vücutta genel olarak sekresyon yetmezliği ile
karakterizedir. Tükürük ve göz yaşı bezleri normal sekresyonlarını yapamazlar ve böylece kserostomi
ve keratokonjuktivitis sicca gelişir.

Primer Sjögren Sendromu: Sicca sendromu, herhangi bir bağ doku hastalığı ile ilişkili olmayan ağız ve
göz kuruluğu ile karakterize, bazen organik nedenlerle birlikte,

Sekonder Sjögren Sendromu: Romatoid artrit veya diğer bağ doku hastalıklarıyla birlikte görülür.

Oral bulgular:

 Oral mukoza kuru, kırmızı ve parlaktır.


 Dil kırmızı, papiller atrofik, dil dorsumu lobule ve KALDIRIM TAŞI görüntüsünde
 Oral florada değişikliklere bağlı artan candida enfeksiyonları
 Hastaların yaklaşık %30’unda parotiste ağrısız şişlik
 Anguler stomatitis
 Plak formasyonuna bağlı artan diş çürükleri
 Tat bozukluğu
 Çiğneme, yutkunma ve konuşma güçlüğü

Oküler Bulgular:

 Gözyaşı sekresyonunda azalma


 Kornea ve konjuktivadan yabancı cisimlerin uzaklaştırılmasında zorluk (keratokonjuktivitis
sicca)
 Gözlerde hassasiyet ve inflamasyon
 Görme bozuklukları
45) Durum anomalisine 1 tane örnek veriniz ve açıklayınız.

 Tranzpozisyon: Komşu iki dişin orijinal yerlerinin değişimi


 Ektopi: Çene kemiklerinde fakat kretlerden uzak bölgelerde olmaları durumudur. Daimi veya
sürnümerer olabilir. Diş çeneler üzerindedir. Ancak diş kavsinden uzakta konumlanmıştır.
 Heterotopi: Çene kemiklerinden farklı organlarda diş gelişmesi
 Deplasman: Dişin alveolar kret üzerinde fakat normal yerinde olmaması. Diş çene kavsinde,
ancak normal yerinde sürmemiştir. (vestibül veya palatinalden sürme)
 İnversiyon: sürme doğrultusunun tersine yönde gelişmesi
 Transmigrasyon: Vücutta bir organ veya yapının olması gereken lokalizasyonun karşı tarafına
geçmiş olmasını ifade eder. Sürmemiş bir dişin orta hattı geçerek çenenin karşı tarafına
kaymasıdır.
 Rotasyon: Dişin kendi ekseni etrafında dönmesidir.

46) Paralaktik teknikler nedir, açıklayınız.

Kullanım Yerleri:

 Gömülü dişlerin yer ve pozisyonunun saptanması


 Alt 3. molarların mandibular kanalla ilişkisinin saptanması
 Radyografta görüntü veren bir oluşumun patolojik veya fizyolojik olup olmadığını ayırt etmek
 Yabancı cisimlerin yer ve pozisyonunun tayini
 Endodontide kanalların pozisyonunun tayini
 Sürnumerer dişlerin pozisyonunun tespiti

1- Shift-Sketch Metodu (horizontal) (SLOB): bukkalde mi lingualde mi

Normal kurallara uygun periapikal radyograf alınır. Daha sonra aynı şekilde 2. bir film ağza yerleştirilir.
Tüp konsantrasyon çizgisi boyunca 2-2.5 cm mesiale veya distale kaydırılıp 2. radyograf alınır. İstenen
obje 2. radyograftaki yönle aynı yere kaydıysa lingual, ters yöne kaydıysa bukkaldedir.

Fizyolojik mi patolojik mi? Eğer 2. radyografta kökten uzaklaşıyorsa fizyolojik, 2. radyografta da kökle
bitişikse patolojik.

2- Shift-Sketch Metod (vertikal) (Frank metodu)

Mandibular kanalın 3. Molar dişlerin arasından mı geçtiği yoksa lingualinde mi veya bukkalinde mş
olduğu belirlenir. Film alınırken alt dişlerin oklüzali yere paralel olmalıdır. Merkezi ışın 2. moların
oklüzal yüzüne paralel verilmelidir. 2. filmde de X ışını oklüzal planın -25 derece altından yönlendirilir.
Alınan 2. filmin pozisyonu da ilk filmle aynı olmalıdır. 2. ışınlama sonucu kanal aşağı hareket etmişse
lingual tarafta, yukarı doğru hareket ettiyse bukkaldedir. Eğer hiçbir değişiklik yoksa kanal köklerin
arasından geçiyor demektir.

3- Tube-Shift Metod:

Sürmemiş dişlerin lokalizasyonlarının belirlendiği metoddur. Tek bir intraoral film 2 kez ekspoz edilir.
2. ışınlamada tüp mesiale veya distale 2.5-4 cm hareket ettirilir. Sürmemiş diş filme yakınsa yani oral
tarafda ise sürmemiş dişin görünümü sürmüşten küçük olur. Sürmemiş diş filmden uzaksa yani
vestibüldeyse, sürmemiş dişin görünümü sürmüş dişten büyük olur.
4-Miller Teknik:

Gömülü 3. molarların yerinin tayini için 1 periapikal, 1 de oklüzal film alınır.

Stereoscopic Teknik: Periapikal, oklüzal, ve ekstraoral filmler olmak üzere 3 adet film alınır.

Donovan Tekniği: Gömülü 20 yaş dişlerinin vestübül veya lingualde olduğunu anlamak için çekilir.
Film anglusla 45 derece açı yapacak, kabarık kısım vestibüle gelecek şekilde yerleştirilir. Merkezi ışın
angulustan filme dik gönderilir.

Le-Master Tekniği: Üst molar dişlerin radyografisinde zigomanın süperpozisyonunu önlemek için
kullanılır. Dişle film arasına yani palatinal tarafa rulo pamuk konur ve film hasta tarafından bu şekilde
tutulur. Merkezi ışın filme dik gönderilir.

47) Dansiteyi etkileyen faktörler nelerdir?

Dansite koyuluk derecesidir. 0.6-3 arası normal değerleridir. 0.6 dan düşükse açık, 3 ten büyükse koyu
dansitedir.

 kVp artarsa dansite artar.


 mAs artarsa dansite artar.
 Film hızı artıkça dansite artar.
 1. banyoda (koyulaştırıcı) bekleme süresi artarsa dansite artar.
 2. banyoda (açıcı) bekleme süresi artarsa dansite azalır.
 Objenin kalınlığı ve yoğunluğu artarsa dansite azalır.
 Fokal spot-film mesafesi artıkça dansite azalır.

48) Kliniğe bir hasta geldi 21 nolu dişinde komplike kırık olduğu gözlendi, tedavi prosedürü nedir
kısaca yazınız.

21 no dişin kırık parçası elimizdeyse doğru anatomik pozisyonda redükte edilir 2 hafta splintlenir, 2
hafta sonra kanal tedavisi yapılır. Elimizde değilse de kalan parça soket içinde düzgün redüksiyonu
sağlanır ve aynı işlem yapılır.

49) Kortizol nedir?

Böbreküstübezi korteksinden iki önemli adrenokortikol hormon salgılanır. Bunlar mineralokortikoid


ve glikokortikoidlerdir.

Mineralokortikoidler: Ekstrasellüler sıvının elektrolitlerini, özellikle sodyum ve potasyumu etkilerler.


En önemli mineralokortikoid aldesterondur.

Glikokortikoidler: Kan glikoz konsantrasyonunu arttıran önemli hormonlardır. Ayrıca protein, yağ ve
karbonhidrat metabolizmalarına etkileri hemen hemen aynı düzeydedir.

Kortizol: En güçlü glikokortikoidlerdir. Glikokortikoid aktivitenin %95 inden sorumludur.

Kortizolün etkileri:

 Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmalarına etkilidir.


 Strese bağlı kortizol sekresyonu artar.
 İster nörolojik ister fiziksel olsun her tip streste ön hipofiz bezinden derhal ACTH salgısı artar
ve birkaç dakika içinde kortizol salgısı yükselir.
Kortizol salgısını arttıran sters tipleri:

 Travma
 Enfeksiyon
 Aşırı sıcak ve soğuk
 Cerrahi operasyonlar
 Hastalıklar

Kortizolün Antiinflamatuar Etkileri:

Bir travma ya da hastalıkta, dokuda iltihabi reaksiyon oluşur. Bazı koşullarda, bu iltihabi reaksiyon
travma ya da hastalığın kendisinden daha harap edici olabilir. Yüksek dozda kortizol alınması
genellikle iltihabı ve hatta başlamış olan bazı etkilerini bile bloke edebilir.

 İltihap erken dönemlerinde bloke olur.


 İltihap başlamışsa, çabuk sonuçlanır ve iyileşme hızlanır.
 İltihap sonuçlanmışsa, iyileşme hızlanır.

Yüksek Dozda Kortizol:

 Kortizolun yüksek dozu tüm lenfoid dokularda önemli ölçüde atrofiye yol açar.
 T-hücreleri ve antikor oluşumu azalır.
 Tüm yabancı istilacılara karşı bağışıklık düzeyi düşer.
 Bağışıklığı suprese etme özellikleri nedeniyle kalp, böbrek gibi organ transplantasyonlarında
çok kullanılırlar.

Kortikosteroidlerin Farmakolojik Etkileri:

1- Karbonhidrat metabolizması: İnsüline zıt etki yaparak aminoasitlerden glikoz yapımını artırırlar.
Böylece hiperglisemi; “latent diabet”= steroid diabeti olur.

2- Protein metabolizması: Yüksek dozda glikokortikoidler protein sentezini inhibe ederler ve protein
yıkımını artırırlar.(katabolik etki)

3- Yağ metabolizması: Yüksek dozda yağın vücuttaki dağılımını değiştirirler. Ekstremitelerdeki yağ
dokusunu eritirken; yüzde, ensede interskapular bölgede ve karında yağ birikmesine neden olurlar.
“Ay yüzü” ve “Buffolo Hörgücü” adı verilen bu durumlar Cushing Sendromunda görülür.

4- Antiinflamatuar etki: İltihabi reaksiyonları inhibe eder. İltihap semptomlarının (ağrı, şişlik,
kızarıklık, sıcaklık, fonksiyon kaybı) ortadan kaldırılması her ne kadar hastanın ağrı hissetmesini
önlese de vücut savunması azaldığı için mikroorganizmalar üremeye başlarlar. Bunu önlemek için
antibiyotiklerle birlikte verilirler.

5- İmmünsupretif Etki: B ve T lenfositlerin antijenlere verdiği cevabı baskılayarak hümoral ve hücresel


immüniteyi engeller. Bu etkileri için otoimmün hastalıkların tedavisinde ve organ
transplantasyonlarında kullanılırlar.

6- Kalsiyum Metabolizması: Glikokortikoidler kalsiyumun bağırsaklardan emilimini azaltır ve


böbreklerden atılımını artırırlar. Böylece protein sentezi inhibasyonunun da etkisiyle osteoporozise
neden olurlar.

7- Strese karşı koruma etkisi: Stres durumunda ACTH ve dolayısıyla glikokortikoid salınımı artar.
Stresin şiddeeti arttıkça salınım artar. Aşırı stres durumunda adrenal korteks yetmezliğinde olduğu
gibi yeterli glikokkortikoid salgılanmazsa hipoglisemi, hipotansiyon ve şok gelişir.
8- ACTH salgılanmasının inhibasyonu: Glikokortikoidler uzun süreli kullanılırsa adrenal korteks
atrofisine neden olurlar. Atrofiye olmuş adrenal bezlerin rejenaryonla normale dönmesi aylarca
(9-12) ay sürebilir. Uzun süreli glikokortikoid tedavisinde cerrahi girişim yapılacaksa GÜNLÜK DOZ 2
KATINA çıkarılmalıdır.

KORTİKOSTEROİD KONTRENDİKASYONLARI

KESİN KONTRENDİKASYONLAR:

 Kanıtlanmış kortikoisteroid alerjisi


 Sistemik mantar enfeksiyonları
 Yaygın parazit enfeksiyonları
 Kronik aktif enfeksiyöz hepatit
 Aktif akciğer tüberkülozu
 Sistemik virüs enfeksiyonu

RÖLATİF KONTRENDİKASYONLAR:

 Diabet
 Hipertansiyon
 Lokal virütik veya fungal enfeksiyon
 Peptik ülser
 Gebelik
 Psikoz eğilim
 Tromboflebit
 Böbrek veya kalp yetmezliği

Glikokortikoidlerin yan etkileri:

 Cushing sendromu
 Enfeksiyona eğilim artar
 Yara iyileşmesi gecikir
 Hiperglisemi (diabet hastalarında insüline ihtiyacını artırılar.)

Diş hekimliği açısından önemi, cerrahiden önce proflaktik antibiyotik verilir.

Hasta Kortikosteroid Tedavisini Sürdürüyorsa: Diş tedavisi sırasında oluşacak stresi vücut
karşılayamaz. Bu nedenle tedavi süresince günlük doz arttırılmalıdır.(2 kat) Daha sonra yavaş yavaş
azaltılmalı ve normal seviyeye düşürülmeli.

Son 1 yıl içerisinde Kortikosteroid tedavi görmüş hastada: Tedavinin süresine ve dozuna bağlı olarak
çeşitli derecelerde adrenal korteks atrofisi hala mevcut olabilit. Bu hastalar için de, diş tedavisi
yapılırken doktoru ile görüşüp tedavi gününde kortikosteroid verilir. Diğer gün yarıya indirilir. 3. gün
kesilir. Enfeksiyona yatkınlık artmış olduğundan proflaktik antibiyotik verilir.
50) Epilepsi hastasına yaklaşım nasıl olmalıdır anlatınız

Tedaviye başlamadan önce hastanın doktoru ile konsültasyon yapılır. Günde 1 defadan fazla nöbet
geçiren hastalar kontrol altında değildir, acil olmayan tedaviler yapılmaz. Kötü ağız hijyeni olan
hastalarda kötü restorasyonlar kaldırılmalıdır. Sabit protezler tercih edilmelidir. Lokal anestezi tercih
edilmelidir

Kriz geçirirse; kendisine zarar vermesi engellenir. Eller ayaklar sabit tutulur, yumuşak zemine yan
yatırılmalı, etrafındaki eşyalar uzaklaştırılmalıdır. Ağzında yabancı cisimler uzaklaştırılmalıdır. Oksijen
verilebilir. Nöbet uzarsa IV / IM 10 mg diazepam verilir. 112 aranır, hastaneye kaldırılır.

51) Odontojenik Keratokistin klinik ve radyolojik bulguları yazınız. Ayırıcı tanı yazınız.

Odontojenik keratokist, dental laminadan kaynaklanan enflame olmayan odontojenik kisttir. Diğer
kistler gibi osmotik basınçla değil, bening tümörler gibi doğal büyüme potansiyeline sahiptir. Epitel
çizgisi keratinize ve incedir.

Klinik Özellikleri:

 Genellikle asemptomatik, rastlantısal farkedilir


 Multipl odaklı keratokist gorlin-goltz sendromu ile beraber görülür
 Expansiv değildir yani iterek değil içine alarak büyür

Radyolojik Özellikler:

 Düzgün sınırlı
 Gömülü diş kronu ile ilişkide olabilen
 Mandibular kanal süperiorunda
 Çenelerin Posteriorunda
 Genellikle uniloküler
 Expansiyona neden olmadan, kemiğin medullar alanında, anterioposterior olarak çok büyük
boyutlara ulaşabilir
 Köklerde rezorpsiyon yapabilir

Ayırıcı Tanı:

 Dentijeröz Kist
 Ameloblastoma
 Odontojenik Miksoma
 Ossifying Fibroma

You might also like