You are on page 1of 6

PATOLOJİ FİNAL NOTLARI

*Dokuların Proliferatif (Çoğalma) Kapasiteleri


• Dokuların kendilerini onarma yetenekleri, bu dokulardaki intrensek çoğalma kapasiteleri tarafından
hassas bir şekilde sağlanır.
• Farklı hücre tiplerinin proliferatif potansiyeli, vücuttaki hücrelerin rejenerasyon kapasiteleri ve
hücre siklusu ile olan ilişkileri yönünden üç grup altında incelenir.
• Özetlersek, rejenerasyon güçlerine göre, organizmadaki vücut hücreleri üç gruba ayrılabilir
1- Devamlı Bölünen (Labil)- Değişken Hücreler: Rejenerasyon için en iyi kapasiteye sahiptir.
Yüzey epiteli; deri, oral kavite, vagina ve serviks’in çok katlı yassı epiteli bir örnektir.
2- Dinlenmede Bulunan (Stabil)- Sürekli Hücreler: Normal koşullarda aktif olarak çoğalmayan, ancak gizli
rejenerasyon gücü olan hücrelerdir.
Karaciğer, böbrek, damar endotel hücreleri, fibroblastlar, düz kas hücreleri ve osteoblastlar gibi,
mezenşimal hücreler de sayılabilir.
3- Bölünmeyen (Permanent)- Kalıcı Hücreler: Çoğalma özelliğini kaybetmiş olan hücrelerdir.

*Akut iltihap sonuçları


1. Tam İyileşme: Doku iyileşir ve eski haline gelir
• Hücrelerin çoğalması
• Çoğalan hücrelerin olgunlaşıp, fonksiyon görmesi
• Olgunlaşan hücrelerin yan yana gelerek dokuyu oluşturması
• Doku kaybı tamir edilince çoğalmanın durması veya fizyolojik hıza inmesi
2. Skar dokusu gelişir: Hasarlanan dokunun yerini bağ dokusu alır.
• Çoğalma yeteneği olmayan dokularda
• İltihap belirgin doku kaybına neden olduysa
• Fibrinden zengin eksuda bağ dokusu artışını uyarır (skar dokusu)
3. Hasar ortadan kaldırılamazsa kronik iltihapa ilerler.

*İyileşme-çeşitleri
• Yara iyileşmesi primer (komplikasyonsuz-cerrahi yara) ve sekonder yara iyileşmesi
olarak ikiye ayrılır.
• Karmaşık olmasına rağmen belirli bir sistematiği mevcuttur.
• Yara iyileşmesi başlıca;
1) ilk zedelenmedeki akut iltihabi cevabın uyarılması
2) Parankimal hücre rejenerasyonu
3) Parankimal ve bağ doku hücrelerinin migrasyon ve proliferasyonu
4) ECM (ekstrasellüler matriks) proteinlerinin yapımı
5) Doku fonksiyonunu yeniden sağlayan parankimal elementlerin yeniden düzenlenmesi
6) Bağ doku taslağı ile yara gücünün sağlanmasıdır.

*Yara iyileşmesindeki aşamaların gruplandırılması


a) Öncelikle yara dudakları arasında kanama sonucu pıhtı oluşumu
b) akut yangı
c) organizasyon
d) epitel rejenerasyonu
e) sikatriks
*Sekonder iyileşmenin, primer iyileşmeden farkları
1. Büyük doku defektlerinde, dokudan uzaklaştırılması gereken daha fazla nekrotik doku, fibrin ve eksuda
vardır, sonuçta iltihabi reaksiyon daha yoğundur.
2. Daha fazla granülasyon dokusu oluşur, daha büyük granülasyon dokusu, daha büyük bir skar dokusuyla
sonuçlanır.
3. Büyük yüzey yaralanmalarında görülen kontraksiyon (yara büzüşmesi) sekonder iyileşmeyi primer
iyileşmeden ayıran en önemli görünümlerden bir tanesidir.
Bu gibi yaraların iyileşme sürecinde 6. haftada deri defektleri büyük ölçüde büzüşerek ilk boyutlarının %5-
10’ununa iner.

*İyileşmeye Etki Eden Faktörler


• Enfeksiyon
• Beslenme
• Glukokortikoidler (steroidler)
• Yetersiz Kanlanma
• Yabancı Cisim
• Diyabetes Mellitus
• Zedelenen doku tipi
• Zedelenmenin lokalizasyonu ve dokunun karakteri
------------------------------------------------------------------------------
*Neoplazi
• Neoplazi: Yeni büyüme, yeni oluşum.
• Neoplazm: Büyümesi normal dokuyu aşan onunla koordine olmayan, olayın başlamasına sebep olan
uyarı kalktıktan sonra büyümeye devam eden anormal doku kitlesi.
• Neoplazm tümör olarak ifade edilir ve neoplastik hücrelerden oluşur.
• Tümör, tek bir hücrenin anormal şekilde çoğalarak oluşturduğu bir hücre kitlesidir.
• Normal dokuların gelişmesini aşan, normal dokulara uyum göstermeyen ve kendisini oluşturan
uyaranın yok olması durumunda bile büyümeye devam eden anormal bir doku kitlesidir
• Kanser terimi ise, tüm kötü huylu tümörleri kapsayan bir deyimdir

*Benign neoplazmlar,
• Mikroskobik ve makroskobik özellikleri ile sessiz kabul edilir ve dolayısıyla lokalize kalır.
• Diğer bölgelere yayılmaz.
• Lokal cerrahi ile çıkarılır ve sağ kalımı etkilemez.

*Malign neoplazmlar,
• Topluca kanser olarak adlandırılır.
• Latince yengeç kelimesinden gelir.
• İnatçı bir şekilde vücudun herhangi bir parçasına yapışır.
• Komşu yapılara yayılır ve onları harap eder.
• Metastaz yaparak uzak bölgelere yayılarak ölüme yol açar.

*MALİGN - BENİGN TÜMÖR AYIRIMINDA 4 MADDE


ÖNEMLİDİR
I- Diferensiyasyon ve anaplazi
II- Büyüme hızı
III-Lokal invazyon
IV- Metastaz.
*Diferensiyasyon yokluğu veya anaplazi için morfolojik kriterler;
1. Pleomorfizm;
• Hücre ve nükleuslarda şekil ve çap farklılıkları.
2. Anormal nükleer morfoloji;
• Hiperkromazi veya veziküle nükleus
• Anizositoz,
• Anizokaryoz,
• Nükleus sitoplazma oranında artış
• Büyük nükleol

*II-TÜMÖRLERDE BÜYÜME HIZI


• Benign tümörler genellikle yavaş,
• Malign tümörler genellikle hızlı büyür ve zamanla yayılarak hastayı ölüme götürür.
• Özellikle hormona bağımlı benign tümörlerin büyümesi bir süre sonra durabilir

*III-İNVAZYON
• Malign tümörlerin komşu dokuya yayılması olayıdır.
• Hemen tüm benign tümörler ekspansif şeklide (kitlesini genişleterek) büyür, lokalize kalır.
• Çevre dokuya infiltrasyon veya invazyon yapmaz.
• Çevrelerinde kapsül vardır.
• Kolay çıkarılırlar.
• Malign tümörler ise; progresif olarak infiltrasyon ve invazyon gösterir.
• Bazal membranı geçip alttaki dokuya yayılım gösteren tümör invazyon yapmıştır ve invazyon malign
tümör özelliğidir.
• Malign tümörlerde kapsül yok, tam çıkarılamaz.

*IV- METASTAZ
• Kanserin, birincil (primer) odakla aralarında bir devamlılık olmaksızın vücudun başka doku ve
organlarına yayılması olayıdır.
• İnvazyon kabiliyeti olan kanser hücreleri kan ve lenf damarlarına veya vücut boşluklarına girerek
vücudun başka organ ve dokularına yayılır ve oralarda yeni tümör odakları oluşturur.
• Genel olarak büyük, kötü diferansiye ve hızlı büyüyen malign tümörlerin metastaz yapma
kabiliyetleri yüksektir.

*Neoplazmın karakteristik özellikleri


• Büyüme sinyallerinde kendi kendine yeterlilik
• Büyüme karşıtı sinyallere duyarsızlık
• Apoptoza gidememe
• Kontrolsüz ve sınırsız çoğalma yeteneği
• Devam eden anjiyogenez
• Doku invazyonu ve metastaz yeteneği

*KANSERLERİN DERECELENDİRME VE EVRELENDİRMESİ DERECELENDİRMESİ;


• Kanserler tümör hücrelerinin diferansiyasyon kabiliyetlerine ve mitoz sayılarına göre, malignite
düzeyini saptamak amacıyla I'den IV'e kadar derecelendirilirler.
• Grade olarak ifade edilen bu derecelendirmede
• Grade I iyi diferansiyasyonu ifade eder ve genelde hastalığın daha iyi bir gidiş göstereceği anlamına
gelir.
• Grade IV kötü diferansiasyonu ifade eder dolayısı ile hastalığın kötü ğidişatına işaret eder
*EVRELENDİRME İSE;
• Stage olarak ifade edilen evrelendirme ise kanserin yayılma düzeyinin saptanması amacıyla;
• primer tümörün büyüklüğü,
• bölgesel lenf düğümü metastazı bulunuşu,
• uzak organ ve doku metastazlarının olup, olmayışı dikkate alınarak yapılır.
• Evrelendirme, hastalar için uygun tedavi seçiminde önem taşır.
• Stage olarak ifade edilen evrelendirme ise kanserin yayılma düzeyinin saptanması amacıyla;
• primer tümörün büyüklüğü,
• bölgesel lenf düğümü metastazı bulunuşu,
• uzak organ ve doku metastazlarının olup, olmayışı dikkate alınarak yapılır.
• Evrelendirme, hastalar için uygun tedavi seçiminde önem taşır.

*TANI YÖNTEMLERİ
• 1. Sitolojik Tanı
– a.Eksfolyatif sitoloji
– b.Fırçalama ve sürüntü
– c.İnce iğne aspirasyon biyopsisi
• 2. Histolojik Tanı
• Tanı için en kesin metoddur.
• Yardımcı tekniklere gerek duyulabilir
– Eksizyonel biyopsi
– İnsizyonel biyopsi
– Organ rezeksiyonları

*BENİGN TÜMÖRLER
• Normal hücrelere benzer
• Mitoz Azdır
• Ekspansif büyür
• Büyüme durabilir
• Kapsüllü
• Metastaz yapmaz
• Hafif bası belirtisi olabilir

*MALİGN TÜMÖRLER
• Benzemez
• Mitoz sık
• İnfiltratif büyür
• Nadiren durur
• Kapsül yok
• METASTAZ sık
• Bası belirtisi ve diğerleri

*TÜMÖR KONAK CANLI İLİŞKİSİ


• Benign tümörlerde;
• Boşluklara doğru gelişenler zararlı olmaz.
• Yerleşme yeri nedeniyle zarar verir (Ampulla wateri, beyin)
• Komplikasyon (Ülserasyon ve enfeksiyon, hormon salgısı)
• Malign tümörlerde;
• Benign tm etki ve metastaz ile zarar verir.
• Hematolojik, kilo kaybı gibi bulgular
• Kilo kaybı; iştahsızlık
• Aktive makrofajlarca TNF yapımı (kaşektin)
• Yağ ve kas dokusunun yıkımını artırabilen proteolizi uyaran faktör yapımı
• Yağ asit sentezi ve depolanmasında metabolik değişiklikler

BENİGN ve MALİGN TÜMÖRLERDE İSİMLENDİRME


*İsimlendirme
• Benign veya malign olsun, bütün tümörler iki temel komponente sahiptir;
• (1) neoplastik hücrelerden oluşmuş parankim ile
• (2) bağ dokusu ve kan damarlarından oluşan, destekleyici nonneoplastik stroma.

*Benign Tümörler
• Benign tümörler histogenetik olarak sınıflandırılır.
• Özellikle mezanşimal kökenli benign olanlar, tümörün kaynak aldığı hücre tipine “oma” eki
eklenerek adlandırılır.
• Fibröz dokudan (fibroblast kaynaklı) çıkan benign tümör “fibroma”;
• kondrositlerden kaynaklı (kıkırdak) benign kartilajinös tümör, bir “kondroma” dır.
• Yağ dokusu; lipoma,
• kemik dokusu; osteoma,
• düz kas dokusu;
• leiyomiyoma ve
• çizgili kas dokusu tümörü “rhabdomiyoma” dır
• Benign epitelyal tümörlerin adlandırılması çok daha kompleksdir.
• Bunlar bazen mikroskopik görünümleri, bazen makroskopik görünümleri temel alınarak adlandırılır.
• Papilloma: Deri veya mukozanın örtücü epitelinden dışa doğru büyüyen mikroskopik veya
makroskopik parmakvari çıkıntılar gösteren benign epitelyal neoplazmlara denir.
• Polip: Bağırsak gibi, mukozal yüzeylerde makroskopik görülebilen tek ve saplı çıkıntı veya çıkıntılar
yapan kitleye polip denir.
• Adenoma: Bu terim, gland (salgı bezi) görünümü gösteren benign epitelyal bir neoplazmı anlatır.
• Glandüler dokudan oluşan organlarda görülür.
• Kistadenoma: Özellikle overlerde görülen, değişik büyüklüklerde kistik yapılarla beraber salgılık
yapıları gösteren kitlelerdir.

*Malign Tümörler
• Mezankimal dokudan veya onun türevlerinden doğan malign neoplazmlara “sarkoma” adı verilir.
• Sarkomalar histogenezlerine göre, örneğin köken aldıkları hücre tipine göre adlandırılır.
• Fibröz doku kökenli kansere; “fibrosarkoma”,
• Kondrositlerden oluşan malign neoplazma “kondrosarkoma”
• Epitelyal hücre kökenli malign neoplazm “karsinoma”
• Embriyonik hücre kökenli; Blastom olarak adlandırılır.

You might also like